• Sonuç bulunamadı

YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHİ GELİŞİ Mİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHİ GELİŞİ Mİ"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHİ GELİŞİ

(2)

NEOKLASİK YÖNETİM DÜŞÜNCESİ

1940 – 1960 arası dönemde etkili olmuştur. 

Neoklasik yönetim yaklaşımcıları, klasik yaklaşımın insan unsurunu görmezden gelişini görmüş ve bu eksiği gidermeye çalışmışlardır. 

 Her insanı, performansını etkileyen duygular ve sosyal yönleri olan bir yapıda kabul etmişti r.

 Klasik görüşte dikkatler, organizasyonların yapısı, düzen, biçimsel  organizasyon, ekonomik faktörler ve objektif

akılcılığa yönelirken, neoklasik görüşte ise dikkatler, işteki sosyal 

faktörlere, biçimsel olmayan organizasyona ve insanların duygularına yönelir. 

(3)

NEOKLASİK YÖNETİM DÜŞÜNCESİ

Ele aldığı temel konular; 

insan davranışı, 

kişiler arası yani insani  ilişkiler, 

grupların  oluşması, 

grup davranışları, 

biçimsel olmayan organizasyonlarda ve diğerlerindeki değişim ve gelişmelerdir. 

(4)

NEOKLASİK YÖNETİM DÜŞÜNCESİ

Neoklasikler, insanların organizasyon  içinde nasıl davranmaları gerektiğinden çok nasıl dav randıklarını inceler ve 

bundan dolayı açıklayıcı nitelik taşır. Bu açıdan yönetim, insan ilişkilerine dayanan sosyal bir s üreçtir ve insan yönetimi, 

davranış bilimleri açısından “insan  davranışlarına yön verme” dir. 

(5)

NEOKLASİK DÜŞÜNCENIN GELIŞIMI

Klasik Yaklaşıma gelen yoğun tepkiler

İnsan ilişkileri yaklaşımı

İnsan, yalnızca işindeyken değil, (klasik yaklaşım) aynı zamanda bir grup içindeyken de  bakılmalıdır. 

Neoklasik yaklaşım, klasik yaklaşımın pasif kabul ettiği insanı, aktif bir üretim faktörü olara

k  değerlendirmektedir. 

(6)

NEOKLASİK DÜŞÜNCENIN GELIŞIMI

Neoklasik düşüncenin insan davranışları ile ilgili temel varsayımları/dayanakları:

1.  Kişiler birbirinden farklıdır.

2.  İnsan bir bütün olarak görülür.

3.  Davranışlar bir nedene dayanır.

4.  İnsan diğer üretim faktörlerinden farklıdır. 

5.  Organizasyon sosyal bir sistemdir. 

6.  İnsan ve organizasyon arasında bağımlılık vardır. 

İnsan davranışlarında sosyal ihtiyaçlar büyük rol oynar ve insan “sosyal insan modeli” anlayışın

da ele alınır.  

(7)

 NEOKLASIK YAKLAŞIMLA İLGILI OLARAK GELIŞTIRILEN MODE LLER

 X Teorisi Y Teorisi  Z Teorisi

Ortalama insan; yapısı gereği tembeldir, işi se

vmez ve mümkün olduğunca az çalışır İşletmede insanların faaliyeti oyun veya dinle nme kadar doğaldır ve normal insan iş yapma

yı sever ve ondan  tatmin olur.  İnsanı ne şeytan ne melek olarak görülmez; i nsan düşünme, karar verme ve azmetme yete neklerine sahiptir.

Ortalama insan işi sevmediğinden dolayı zorla nmalı, kontrol edilmeli,  yöneltilmeli ve organi zasyon amaçlarına 

ulaşmak için ceza tehdidi altında tutulmalıdır.

Sıkı kontrol ve ceza tehdidi insanı, organizasy on amaçlarına yöneltecek tek yol değil, insan  kendi kendini 

yöneltme ve kontrol yoluyla organizasyonda d aha başarılı olacaktır.

İnsan doğuştan ne iyidir, ne de kötüdür yani ş artlara göre her ikisine de yatkın olabilir.

Normal bir insan yöneltilmeyi ister, sorumlulu ktan kaçmak ister, hırslı değildir ve olsun ister .

Amaçlara bağlılık, onların elde edilmesi ile ilgi li sunulan psiko

sosyal ve kişilik ihtiyaçlarını karşılama gibi  motivelere bağlıdır. 

İnsan zaruri veya üst düzey insani ihtiyaçlarla  motive edilemez, insanı motive eden içindeki  durumdur.

Ortalama insan, yapı olarak bencildir, organiz

asyonun amaçlarına karşı ilgisizdir.  Uygun şartlar sağlandığı zaman normal insan  sorumluluk almanın yanında, onu aramayı da  öğrenir. Sorumluluk  

almaktan çekinme insanın doğuştan bir özelli ği değil, kötü yönetim anlayışlarının insanları  olumsuz etkilemesinin  sonucudur

Motivasyon iç ve dıştan zorlamayla   sağlana maz, insan ancak mantık yoluyla motive edile bilir.

Ortalama insan, yapısı gereği gelişime karşı di

renç gösterir. Organizasyon sorunlarının çözümünde gerekli 

olan tahayyül etme, sorun çözme yetenekleri  insanlar arasında  sınırlı değildir.

İnsanı iyimser veya kötümser olarak değil, tar afsız olarak değerlendirmek gerekir.

Ortalama insan, pek akıllı değildir, şarlatanlar  ve demagoglar 

lafazan = laf ebesi  tarafından kolayca aldatıl maya  hazırdır. 

Modern sanayi hayatında normal insanın yete neklerinin sadece bir kısmından faydalanılma ktadır.

(8)

 NEOKLASIK YAKLAŞIMLA İLGILI OLARAK GELIŞTIRILEN MODE LLER

Neoklasik yaklaşımlar içindeki diğer önemli modeller ise Sistem 1 – Sistem 4 Yaklaşımı ile,

Olgunlaşma Yaklaşımlarıdır.

(9)

 NEOKLASIK YAKLAŞIMA ELEŞTIRILER

Klasik yönetim yaklaşımı, insanı resmi bir organizasyon yapısı içinde bir makine gibi görere k, hata yapmışsa, 

neoklasik yönetim yaklaşımı da bütün dikkatleri insan davranışları üzerinde toplamakla, aynı  hatayı işlemiştir.

Klasik Yönetim Anlayışı, “İnsansız Organizasyonlar”; Neoklasik Yönetim Anlayışı, “Organizesi z İnsanlar” temel 

varsayımı üzerine kuruludur.

(10)

 MODERN YÖNETIM DÜŞÜNCESI

Modern organizasyon teorisinin temel özellikleri; her işletmeyi bir sistem olarak görmesi, ge nellikle modeller ve 

sistemler kurmaya yönelik, belirli bilimsel kavramlara dayanan, analitik yani çözümlemeci b ir temeli olan ampirik yani 

deneye dayalı araştırmalarından faydalanan ve sentezci bir yaklaşımdır. 

Modern yönetim yaklaşımını oluşturan çalışmalar; sistem yaklaşımı, durumsallık yönetim ya

klaşımı ve dinamik  yönetim yaklaşımı olarak üç bakış açısı ve alanı vardır: 

Referanslar

Benzer Belgeler

SENNETT, Richard, Karakter Aşınması, Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerindeki Etkileri, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2016. Ritzer, George, Toplumun

5- Kırtasiyecilik ve Kontrolün Zorluğu: Düzeni korumak için konulan çok sayıda kural nedeniyle kontrolün sağlanamaması ve her şeyin yazılı yapılması zorunluluğu

Daha sonra, çalışma koşullarında gerçekleştirilen çeşitli değişikliklerin çıktı miktarı ve moral üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla Parça Montajı Test

yüzyıl Yunan uygarlığı esas itibarıyla Atina’da merkezlenmiş ve Perikles’in dirayetli idaresi altında günden güne gelişen bu kent iyiden iyiye parlamıştır. O dönem

Beşeri ilişkiler ekolü kuram olarak adlandırılabilecek bilimsel bir bütünü yaratmamıştır. Benimsedikleri temel varsayımı gerçekleştirebilecek bir örgüt yapısının

• Artı-değeri Arttırma Biçimleri Mutlak artı-değeri arttırma Göreli artı-değeri arttırma.. Zenginlik sermaye sınıfında, yoksulluk işçi sınıfında

 Klasik organizasyon teorisi ile ilgili üç temel yaklaşım (Taylor-Bilimsel Yönetim, Fayol-Yönetim Süreci Yaklaşımı ve Weber- Bürokrasi

methods_mcgregor_theory_X_Y.html , (08.10.2016) 86–Ahmet Selamoğlu, “ İnsan Kaynakları Yönetimi ve Endüstri İlişkilerinin Zenginliği”, İşveren Dergisi, (Temmuz 2000)