• Sonuç bulunamadı

AKUT MYOKARD ‹NFARKTÜSÜ GEÇ‹REN ERKEK HASTALARDASERUM ÖSTRAD‹OL, TESTOSTERON VE NOREP‹NEFR‹N DÜZEYLER‹

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "AKUT MYOKARD ‹NFARKTÜSÜ GEÇ‹REN ERKEK HASTALARDASERUM ÖSTRAD‹OL, TESTOSTERON VE NOREP‹NEFR‹N DÜZEYLER‹"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kardiovasküler hastal›klar›n halen tüm ölümlerin

%41’inden sorumlu oldu¤u saptanm›flt›r1. Türk Kardiyoloji Derne¤i taraf›ndan 1990 y›l›ndan bu yana yürütülen TEKHARF (Türk Eriflkinlerinde Kalp Hastal›¤› ve Risk Faktörleri) çal›flmas›n›n 10 y›ll›k izlem verilerine göre Türkiye’de yaklafl›k 2 milyon kiflide koroner arter hastal›¤›

bulundu¤u tahmin edilmektedir2.

Ateroskleroz için bilinen klasik risk faktörlerinin d›fl›nda, baflka kolaylaflt›r›c› faktörlerin de olabilece¤i düflünülmüfltür. Yap›lan baz› araflt›rma ve gözlemler seks hormon düzeylerindeki art›fl ile koroner kalp hastal›klar›n›n

AKUT MYOKARD ‹NFARKTÜSÜ GEÇ‹REN ERKEK HASTALARDA SERUM ÖSTRAD‹OL, TESTOSTERON VE NOREP‹NEFR‹N DÜZEYLER‹

Derya TÜRKMEN RAMAZANO⁄LU1, Mahmut GÜMÜfi1, Yener KOÇ1, Mesut fiEKER1, Haluk SARGIN1, Mustafa TEKÇE1, Ali YAYLA1 Bu çal›flma akut myokard infarktüslü (AM‹) erkek hastalarda östradiol, testosteron ve norepinefrin düzeylerinin belirlenmesi, bu parametrelerin hastanede ölüm, post MI angina ve 3 ayl›k süreçte evde ölüm olaylar› ile iliflkilerinin araflt›r›lmas› amac› ile yap›ld›. Akut myokard infarktüsü tan›s›

alan 40 erkek hasta ile 30 sa¤l›kl› erkek çal›flmaya al›nd›. AM‹ grubundan ilk 24 saat, 48. saat ve 72. saatlerde al›nan kan örneklerinden östradiol, testosteron, kreatin kinaz (CK) ve kreatin kinaz›n myokardiyal band› (CK-MB), ilk geliflte ve 72. saatte norepinefrin düzeyleri çal›fl›ld›. Kontrol grubunda ise ayn› parametreler al›nan tek kan örne¤inden çal›fl›ld›. Hastalar hastanede ölüm, post MI angina ve 3 ayl›k süreçte evde ölüm bak›m›ndan takibe al›nd›. AM‹ grubunda östradiol düzeyleri 24, 48 ve 72. saatler için s›ras›yla 51,92±19,8 pg/ml, 40,52±17,9 pg/ml ve 34,76±19,9 pg/ml olarak ölçüldü ve her üç de¤er, kontrol grubu de¤erinden (24,44±8,2 pg/ml) anlaml› olarak yüksek bulundu (p<0,05). Ayr›ca AM‹ grubunda östradiol düzeylerinin zamana ba¤l› olarak azald›¤› ve bu azalman›n anlaml› oldu¤u tespit edildi. Serum testosteron düzeyleri AM‹ grubunda 24, 48 ve 72.

saatler için s›ras›yla 3,99±2,6 ng/ml, 3,30±1,6 ng/ml ve 3,39±1,6 ng/ml iken, kontrol grubunun 4,22±1,7 ng/ml idi. AM‹ grubu ile kontrol grubu aras›nda 24. saat testosteron düzeylerinde anlaml› fark bulunmad› (p=0,146); ancak 48 ve 72. saatlerdeki testosteron düzeyleri aras›nda anlaml›

fark mevcuttu. AM‹ grubunun testosteron düzeyleri kendi aralar›nda karfl›laflt›r›ld›¤›nda anlaml› bir de¤iflim saptanmad› ( p=0,592 ). AM‹ grubunda norepinefrin düzeyleri ilk gelifl ve 72. saat için s›ras›yla 114,16±110,2 pg/ml ve 40,61±61,5 pg/ml olarak ölçüldü ve ilk geliflteki de¤er, kontrol grubu de¤erinden (62,83±53,4 pg/ml) anlaml› yüksek bulundu (p=0,008). CK-MB ile östradiol aras›nda anlaml›, pozitif yönde bir korelasyon saptan›rken (1.gün p=0,000 r=0,586; 2.gün p=0,034 r=0,337; 3.gün p=0,011 r=0,398), CK-MB ile testosteron ve norepinefrin aras›nda anlaml›

bir iliflki saptanmad›. Östradiol, testosteron ve norepinefrin düzeylerinin, hastanede ölüm, post MI angina ve 3 ayl›k süreçte evde ölüm üzerine anlaml› etkileri görülmedi (p>0,05). AM‹’lü hastalarda östradiol, testosteron ve norepinefrin düzeylerindeki de¤iflimlerin kötü prognoz kriteri olup olamayaca¤›n› belirlemek için daha genifl vaka say›l› ve uzun dönem takipli çal›flmalara ihtiyaç vard›r.

Anahtar kelimeler: Akut myokard infarktüsü, östradiol, testosteron, norepinefrin

SERUM ESTRADIOL, TESTOSTERONE AND NOREPINEPHRINE LEVELS IN MALE PATIENTS WITH ACUTE MYOCARDIAL INFARCTION

The aim of this study is to determine estradiol, testosterone and norepinephrine levels in male patients with acute myocardial infarction (AMI) and to evaluate the relation of those parameters with the incidences of death in hospital, post MI angina and death at home in the following 3 months period. Forty male patients with the diagnosis of AMI and 30 healthy males were included in the study. The AMI group were tested for estradiol, testosterone, creatine kinase (CK) and myocardial band of creatine kinase (CK-MB) using their blood samples obtained at the first 24th hours, 48th hours and 72nd hours. Norepinephrine levels were tested on admission and at 72nd hours. Control group was tested for the same parameters using a single blood sample. Patients were followed up for 3 months to evaluate death in hospital, post MI angina and death at home rates. In MI group estradiol levels were found 51,92±19,8 pg/ml, 40,52±17,9 pg/ml and 34,76±19,9 pg/ml respectively at 24th, 48th, 72nd hours and both three levels were higher than the control group (24,44±8,2 pg/ml) and the differences were statistically significant (p<0,05). In MI group testosterone levels were found 3,99±2,6 ng/ml, 3,30±1,6 ng/ml and 3,39±1,6 ng/ml respectively at 24th, 48th and 72nd hours, but in control group they were found 4,22±1,7 ng/ml. There was no difference between control group and MI group according to their first 24th hours serum testosterone levels, but there were significant differences between the levels for the control group and MI group at 48th and 72nd hours. When compared the testosterone levels of the MI group had no statistically significant variation among themselves. The norepinephrine levels of MI group measured 114,16±110,2 pg/ml and 40,61±61,5 pg/ml respectively at on admission and 72nd hours. The levels on admission were found significantly higher (p=0,008) than the control group (62,83±53,4 pg/ml). Between CK-MB and estradiol levels statistically significant, positive corellation (24th hours p=0,000 r=0,586;

48th hours p=0,034 r=0,337; 72nd hours p=0,011 r=0,398) was found; but between CK-MB, testosteron and norepinephrine there was no such correlation. We couldn’t detect any significant effect of estradiol, testosteron and norepinephrine levels on post MI angina, death in hospital and death in home rates during the following 3 months period. But to evaluate the prognostic value of estradiol, testosteron and norepinephrine level alterations in AMI patients we need to have more data which may be supplied by large and long-term follow-up studies.

Keywords: Acute myocardial infarction, estradiol, testosterone, norepinephrine

morbidite ve mortaliteleri aras›nda pozitif bir iliflki bulundu¤unu ileri sürmüfllerdir3,4. Feminizasyon bulgular›

gösteren ve libido kayb› olan erkeklerde akut myokard infarktüsü riskinin artt›¤› gösterilmifltir5. Bu sonuç erkeklerde hiperöstrojeneminin bir risk faktörü olabilece¤ini akla getirmifltir. Östrojenin erkeklerde kardiovasküler mortaliteyi art›rd›¤› ve çeflitli malign hastal›klar nedeniyle uygulanan östrojen tedavisi s›ras›nda östrojen dozu ile reinfarktüs s›kl›¤› aras›nda pozitif korelasyon oldu¤u bildirilmifltir6,7.

Akut myokard infarktüsünde CK ve CK-MB ile östradiol aras›nda do¤ru orant›l› bir iliflki saptanm›fl ve hiperöstrojenemik hastalarda prognozun kötü oldu¤u belirlenmifltir8. Ayr›ca akut myokard infarktüslü veya orta derecede stres alt›ndaki angina pektorisli hastalarda

1Dr. Lütfi K›rdar Kartal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 1. Dahiliye Klini¤i

(2)

plazma norepinefrin düzeyleri anlaml› olarak yüksek bulunmufl9,10, yükselmifl norepinefrinin periferde testosteronun aromatizasyonunu art›rarak, östradiol art›fl›na ve testosteronun azalmas›na neden oldu¤u bildirilmifltir11,12. Biz bu çal›flmada akut myokard infarktüslü erkek hastalarda seks hormonlar› ve norepinefrin düzeyleri ile bunlar›n hastanede ölüm, post MI angina ve 3 ayl›k süreçte evde ölüm olaylar› ile iliflkilerini araflt›rmay› amaçlad›k.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çal›flmaya Aral›k 2001-Eylül 2002 tarihleri aras›nda Dr.

Lütfi K›rdar Kartal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 1. ‹ç Hastal›klar› Klini¤i Koroner Yo¤un Bak›m Ünitesi’ne myokard infarktüsü tan›s›yla yat›r›lan 40 erkek hasta al›nd›.

Kontrol grubu olarak sa¤l›kl› 30 erkek incelendi. Çal›flmaya klinik, biyokimyasal ve EKG özellikleri ile MI tan›s›

konan, karaci¤er hastal›¤›, böbrek yetmezli¤i, KOAH, konjestif kalp yetmezli¤i gibi kronik hastal›k öyküsü olmayan, östradiol ve testosteron düzeylerini etkileyebilecek ilaç kullan›m öyküsü olmayan, obez olmayan, hiperöstrojeneminin beklenen bir bulgu olmamas› ve östrojen düzeylerinin yafla göre fazla de¤iflken olmamas›

nedeniyle sadece erkek, 75 yafl›n alt›ndaki, çal›flmaya al›nma konusunda bilgilendirilmifl ve onaylar› al›nm›fl hastalar dahil edildi.

Hastalardan ilk 24 saat, 48. saat ve 72. saatlerde al›nan kan örneklerinden östradiol, testosteron ve CK ile CK-MB çal›fl›ld›. Ayr›ca ilk geliflte ve 72. saatte norepinefrin için de kan örnekleri al›nd›. Kontrol grubundan ise yaln›z bir kez östradiol, testosteron, norepinefrin ve CK ile CK-MB ölçümleri için al›nan kan örnekleri de¤erlendirildi.

Hastalar post MI angina (infarktüsün ilk 24 saatinden sonraki 15 gün içinde geliflen angina), hastanede ölüm ve 3 ayl›k sürede evde ani ölüm bak›m›ndan takibe al›nd›.

Verilerin analizinde Mann-Whitney U testi, Friedman testi, Wilcoxon Signed Ranks testi ve Kruskall-Wallis testleri kullan›ld›. Tüm testlerde anlaml›l›k de¤eri p<0.05 olarak kabul edildi. ‹statistiksel analizlerde SPSS 11.0 program›

kullan›ld›.

BULGULAR

Çal›flmaya al›nan 40 erkek akut myokard infarktüslü hastan›n yafl ortalamalar› 55,88±10,9 (28-73) y›l iken, kontrol grubu olarak al›nan 30 sa¤l›kl› erke¤in yafl ortalamalar› 36,70±13,6 (18-65) y›l olarak bulundu.

Hastalardan 1(%2,5)’inde hastanede ölüm, 4 (%10)’ünde post MI angina, 3 (%7,5 )’ünde 3 ayl›k takipte ölüm gözlendi.

MI ve kontrol grubunun CK ve CK-MB düzeyleri tablo I’de gösterilmifltir. MI grubunun CK düzeyleri 24, 48 ve 72. saatte s›ras›yla 1234,75±1114,7, 693,22±690,8 ve 274,25±138,7 mg/dl; CK-MB düzeyleri de 162,42±144,4, 88,18±71,6, 35,38±30,0 mg/dl bulundu. Kontrol grubu CK ve CK-MB de¤erleri ise 89,40±34,2 ve 12,97±5,3 bulundu. MI grubunda CK ve CK-MB düzeyleri zamana ba¤l› olarak azalmaktayd› ve bu azalma istatistiksel olarak ileri derecede anlaml› bulundu (p=0,000). Ayr›ca MI grubu ile kontrol grubu CK ve CK-MB düzeyleri bak›m›ndan karfl›laflt›r›ld›¤›nda, aralar›nda beklendi¤i flekilde istatistiksel olarak ileri derecede anlaml› fark bulunmufltur (p=0,000).

Tablo I. MI ve kontrol grubunun CK ve CK-MB düzeyleri

Hasta ve kontrol grubunun testosteron ve östradiol de¤erleri tablo II‘de sunulmufltur. MI grubunda ilk 24 saat, 48. saat ve 72. saat ortalama östradiol düzeyleri s›ras›yla 51,92±19,8 pg/ml, 40,52±17,9 pg/ml ve 34,76±19,9 pg/ml idi. Bu de¤erler ile kontrol grubunun ortalama serum östradiol düzeyleri ayr› ayr› karfl›laflt›r›ld›¤›nda, MI grubunda ilk 24 saat, 48. saat ve 72. saatteki ortalama serum östradiol düzeyleri kontrol grubuna göre anlaml› olarak daha yüksekti (p1=0,000, p2=0,000, p3=0,011). Ayr›ca MI grubunda östradiol düzeyleri zamana ba¤l› olarak azalmaktayd› ve bu azalma anlaml› düzeydeydi (p=0,000 ).

Tablo II. MI ve kontrol grubunun östradiol ve testosteron düzeyleri

MI grubunun ilk 24 saat, 48. saat ve 72. saatteki serum testosteron düzeyleri s›ras›yla 3,99±2,6 ng/ml, 3,30±1,6 ng/ml ve 3,39±1,6 ng/ml iken; kontrol grubunun ortalama serum testosteron düzeyi ise 4,22±1,70 ng/ml idi. MI grubunun ilk 24 saat testosteron düzeyleri, kontrol grubundan farkl› bulunmazken (p=0,146), 48 ve 72.

saatlerdeki testosteron düzeyleri ile kontrol grubunun ortalama testosteron düzeyleri aras›nda anlaml› fark bulundu (p2=0,017, p3=0,023). MI grubunun ilk 24 saat, 48. saat ve 72. saatlerdeki ortalama testosteron düzeyleri kendi aralar›nda karfl›laflt›r›ld›¤›nda anlaml› bir de¤iflim saptanmad› (p=0,592).

CK (1. gün) CK (2. gün) CK (3. gün) CK-MB (1. gün) CK-MB (2. gün) CK-MB (3. gün)

MI grubu (n=40) 1234,75 ± 1114,7 693,22 ± 690,8 274,25 ± 138,7 162,42 ± 144,4 88,18 ± 71,6 35,38 ± 30,0

Kontrol grubu (n=30)

89,40 ± 34,2

12,97 ± 5,3

p 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000

Östradiol (1. gün) Östradiol (2. gün) Östradiol (3. gün) Testosteron (1.gün) Testosteron (2.gün) Testosteron (3.gün)

Kontrol grubu (n=30)

24,44 ± 8,2

4,22 ± 1,7

p 0,000 0,000 0,011 0,146 0,017 0,023 MI grubu (n=40)

51,92 ± 19,8 40,52 ± 17,9 34,76 ± 19,9 3,99 ± 2,6 3,30 ± 1,6 3,39 ± 1,6

(3)

MI’l› hastalar ile kontrol grubunun norepinefrin düzeylerinin karfl›laflt›rmas› ise tablo III‘de gösterilmifltir.

MI grubunda ilk 24 saat ve 72. saat ortalama norepinefrin düzeyleri s›ras›yla 114,16±110,2 ve 40,61±61,5 pg/ml idi. Kontrol grubunun ortalama norepinefrin seviyesi ise 62,83±53,4 pg/ml idi. MI grubu ile kontrol grubunun norepinefrin düzeyleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda ilk 24 saatteki norepinefrin düzeyi MI grubunda anlaml› olarak daha yüksekti (p=0,008). MI grubunda norepinefrin düzeyi zamanla düflmekteydi ve bu düflüfl anlaml› düzeydeydi (p=0,000).

Tablo III. MI ve kontrol grubunun norepinefrin düzeyleri

MI grubunda 1-3. günlerde bak›lan CK-MB ile östradiol düzeyleri aras›nda pozitif bir korelasyon saptand›

(1. gün: p=0,000, r=0,586; 2. gün: p=0,034, r=0,337; 3.

gün: p=0,011, r=0,398). CK-MB ile testosteron düzeyleri aras›nda anlaml› bir korelasyon izlenmedi (1. gün: p=0,198, r=-0,156; 2. gün: p=0,649, r=-0,074; 3. gün: p=0,404, r=- 0,136). CK-MB ile norepinefrin düzeyleri aras›nda da anlaml› bir korelasyon saptanmad›.

Ayr›ca norepinefrin ile östradiol ve testosteron aras›nda da anlaml› bir korelasyon bulunamad›. Östradiol, testosteron ve norepinefrin düzeylerinin post MI angina, hastanede ölüm ve 3 ayl›k izlem s›ras›nda ölüm üzerine anlaml›

etkileri görülmedi (p>0,05).

TARTIfiMA

Kardiovasküler hastal›klar endüstrileflmifl toplumlarda baflta gelen ölüm nedenlerindendir ve cinsiyete ba¤l›

farkl›l›klar gösterir. Koroner kalp hastal›klar›n›n ilk klinik belirtileri kad›nlarda erkeklere oranla ortalama 10 y›l daha geç ortaya ç›kmakta ve kad›nlar erkeklere oranla ortalama 20 y›l daha geç myokard infarktüsü geçirmektedir13. Bu nedenle erkeklerde seks hormonlar›n›n koroner arter hastal›¤›ndaki rolünü araflt›ran pek çok çal›flma yap›lm›flt›r.

Buna ra¤men aralar›ndaki iliflkinin bütün boyutlar› henüz belirlenmifl de¤ildir. Birçok çal›flmada hiperöstrojeneminin önemli bir risk faktörü olabilece¤ini düflündüren sonuçlar elde edilmifl, fakat bunun mekanizmas› tam olarak anlafl›lamam›flt›r.

Birçok çal›flmada saptanan östradiol art›fl›n›n muhtemel sebebi testosteronun kas ve adipoz dokuda aromatizasyon yoluyla östradiole dönüflümünün art›fl› olabilir11. Ayr›ca daha önceki çal›flmalarda akut myokard infarktüslü ve anstabil angina pektorisli hastalarda norepinefrin düzeyleri yüksek bulunmufltur9,10. Yükselen norepinefrinin, testosteronun periferik aromatizasyonunu art›rarak, östradiol seviyelerinin artmas›na neden oldu¤u, testosteron seviyelerinin ise düfltü¤ü belirtilmifltir11,12.

Philips ve ark.n›n yapt›¤› Framingham Kohort çal›flmas›nda, koroner arter hastal›¤› hikayesi olan 61 erkekte yüksek östradiol seviyeleri saptand›3. Klaiber ve ark.n›n yapt›¤›

çal›flmada da, akut koroner sendromlu hastalarda östradiol düzeyleri yüksek bulunmufl ve serum östradiolünün adrenerjik aktiviteyi art›rd›¤› ve sonuçta myokardiyal oksijen ihtiyac›n›n artarak ventriküler fibrilasyon ve ani ölümleri tetikledi¤i öne sürülmüfltür14.

Philips ve ark.n›n yapt›¤› baflka bir çal›flmada ise, östradiol seviyeleri ile KAH derecesi (darl›k derecesi) aras›nda bir iliflki bulunamam›fl, bu nedenle hiperöstrojeneminin KAH ile de¤ilde MI’›n trombozisi ile iliflkili olabilece¤i öne sürülmüfltür15. Benzer flekilde Small ve ark.n›n yapt›¤›

çal›flmada da, koroner anjiografi uygulanan bir grup erkek hastada hiperöstrojenemi koroner ateromdan ziyade MI ile iliflkili bulunmufltur16. Yap›lan di¤er bir çal›flmada MI sonras› östron ve östradiol yüksekli¤i erkek hastalarda 3 ay boyunca devam etmifl, yüksek östrojen seviyelerinin strese ba¤l› artm›fl adrenokortikal aktiviteyi yans›tt›¤›

belirtilmifltir17. Bizim çal›flmam›zda MI grubunda östradiol düzeyi ortalamalar› normal s›n›rlar içindeydi. Ancak kontrol grubu ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda kontrol grubuna göre anlaml›

olarak daha yüksekti ve ayr›ca zamana ba¤l› olarak düflme seyri göstermekte olup bu azalma da anlaml› düzeydeydi.

Bu sonuç daha önce yap›lan birçok çal›flman›n sonuçlar›na benzer flekildedir3,5,8,14,18,19.

Cauley ve ark.n›n MRFIT (Multiple Risk Factor Intervention Trial) çal›flmas›na kay›tl› baz› vakalar üzerinde yapt›¤› prospektif çal›flmada, seks hormonlar› ile kardiyovasküler olay riski aras›nda iliflki saptanmam›flt›r.

35-57 yafl aras› erkeklerde 6-8 y›l boyunca süren bu çal›flmada 163 vakada major kardiyak olay geliflmifl, bu hastalar›n östron, östradiol ve testosteron seviyeleri (hem total, hem de serbest fraksiyonlar›) kontrol grubundan farkl› bulunmam›flt›r20.

Philips ve ark.n›n yapt›¤› baflka bir çal›flmada ise, MI öyküsü olmayan 55 anjiografi yap›lm›fl erkek hastada östradiol ve testosteron ölçülmüfl, KAH derecesi ile testosteron aras›nda negatif korelasyon izlenmifltir (p=0,008, r=-0,36). Ayr›ca testosteron; fibrinojen, PAI-1 ve insülin ile negatif, HDL ile pozitif korelasyon göstermifltir21. Li ve ark. KAH’› olan 118 erkek hastay›

incelemifller, kontrol grubuna göre hastalarda testosteron, HDL-K, HDL3-K, ve HDL-K/TK oran›n› anlaml› olarak düflük ve Lp(a)’› ise anlaml› olarak yüksek bulmufllard›r.

Ayr›ca testosteron ile HDL-K, HDL3-K ve HDL-K/TK oran› aras›nda pozitif korelasyon saptam›fllard›r22. Çal›flmam›zda MI’l› vakalar›n ilk günü ölçülen testosteron düzeyleri ile kontrol grubunun testosteron düzeyleri aras›nda anlaml› bir fark bulamad›k (p=0,146). Ancak 2. ve 3. gün sonuçlar› kontrol grubu ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda anlaml›

MI grubu (n=40) 114,16 ± 110,2

40,61 ± 61,5 Norepinefrin (1.gün)

Norepinefrin (3.gün)

Kontrol grubu (n=30) 62,83 ± 53,4

p 0,008 0,009

(4)

olarak düflüktü (p2=0,017 ve p3=0,023). Bu sonuçlar yükselen norepinefrinin, testosteronun periferik aromatizasyonunu art›rarak, östradiol seviyelerini art›rmas›na, testosteron seviyelerinin ise buna ba¤l› olarak düflmesi ile aç›klanabilir. Daha önce yap›lan baz›

çal›flmalarda MI’l› vakalarda testosteron düzeyleri düflük saptanm›fl7,12,18,23,24, öte yandan baz› çal›flmalarda ise testosteron düzeyleri hasta ve kontrol gruplar›nda çok büyük farkl›l›klar göstermemifltir20,25.

Daha önce yap›lan çal›flmalarda AMI’lü ve USAP’l›

vakalarda plazma norepinefrin düzeyleri anlaml› olarak yüksek bulunmufltur9,10. White ve ark.n›n HEART çal›flmas›n›n bir alt grubu olarak yapt›klar› bir çal›flmada 122 MI’l› erkek hastada katekolaminler, endotelin-1, ATII, Nt-proANP, BNP ve prostoglandinler bak›lm›fl ve AT II ile prostoglandinler hariç, katekolaminler baflta olmak üzere di¤er nörohormonlar› bafllang›çta yükselmifl olarak bulmufllard›r. Katekolaminler zamanla giderek belirgin bir flekilde azalm›fl, ancak 14. günde bile hala yüksek seviyelerde bulunmufltur26. Rochette ve ark.n›n yapt›¤›

baflka bir deneysel çal›flmada ise, rat kalpleri sol ana koroner arterin ba¤lanmas›yla iskemiye maruz b›rak›lm›fl ve iskeminin uzad›¤› periyotlarda norepinefrin sal›n›m›ndaki art›fl daha belirgin olarak gözlenerek bu dönemlerde ciddi “sustained” paternde ve daha uzun süreli aritmiler izlenmifltir27.

Grimm ve ark.n›n yapt›¤› deneysel bir çal›flmada ise, rat kalbi iskemiye maruz b›rak›lm›fl, iskemi boyunca presinaptik norepinefrin sal›n›m› artm›fl, ayr›ca presinaptik uçtaki otoinhibitör a 2-adrenoseptörler aktivitesini kaybederken, otostimülatör b 2 adrenoseptörlerin aktivitesi artm›flt›r. Bunlar›n sonucunda norepinefrin sal›n›m› daha da artm›flt›r28.

Bizim çal›flmam›zda ilk 24 saatteki norepinefrin düzeyleri MI grubunda kontrol grubuna göre anlaml› olarak daha yüksekti (p=0,008). MI grubunda norepinefrin düzeyi zamana ba¤l› olarak düflmekteydi ve bu düflüfl anlaml›

düzeydeydi (p=0,000), ancak normal s›n›rlar› geçmemiflti.

Bu durum iskemik myokard›n adrenerjik stimülasyonunun plazma katekolamin düzeylerinden daha çok, lokal katekolamin düzeyleri ile iliflkili olmas›ndan kaynaklan›yor olabilir. Zira iskemik myokardda lokal katekolamin konsantrasyonlar›, plazma konsantrasyonlar›ndan 100- 1000 kez daha yüksek düzeylere ulaflabilir29. Çal›flmam›zda CK-MB ile östradiol düzeyleri aras›nda istatistiksel olarak anlaml›, pozitif yönde bir iliflki bulundu (1. gün: p=0,000, r=0,586; 2. gün: p=0,034, r=0,337; 3. gün: p=0,011, r=0,398). Öte yandan CK-MB ile testosteron ve norepinefrin aras›nda anlaml› bir iliflki bulunamad›. Ayr›ca norepinefrin ile östradiol ve testosteron aras›nda da bir iliflki yoktu.

Östradiol, testosteron ve norepinefrin düzeyleri ile prognoz aras›ndaki iliflkiyi belirleyebilmek için hastalar post MI

angina, hastanede ölüm ve 3 ayl›k takipte evde ölüm bak›m›ndan incelendi. Daha önceki çal›flmalarda hiperöstrojenemi görülen hastalarda prognozun daha kötü oldu¤u belirtilmiflti8,14,17. Ancak bizim çal›flmam›zda östradiol, testosteron ve norepinefrin düzeylerinin hiçbirinin post MI angina, hastanede ölüm ve 3 ayl›k takipte evde ölüm olaylar› ile anlaml› bir iliflkisi saptanamad›. Bu sonuç hasta say›s›n›n azl›¤› ve takip süresinin k›sal›¤› nedeniyle olabilir.

Sonuç olarak; AMI’ünde artm›fl adrenerjik aktivite bir yandan testosteronun periferik aromatizasyonunu indükleyerek östradiol düzeyini art›rmakta, di¤er taraftan kalp h›z›n› ve kontraktiliteyi de art›rarak myokard›n oksijen tüketimini olumsuz yönde etkilemekte ve aritmilerin oluflumu kolaylaflmaktad›r. Bu flekilde oksijen ihtiyac›n›n artmas› MI’›n prognozunu kötülefltirmektedir. Ancak bizim çal›flmam›zda östradiol, testosteron ve norepinefrin düzeyleri ile post MI angina, hastanede ölüm ve 3 ayl›k takipte evde ölüm olaylar› aras›nda bir iliflki saptanmam›flt›r.

Bu nedenle AMI’lü hastalarda östradiol, testosteron ve norepinefrin düzeylerindeki de¤iflimlerin kötü prognoz kriteri olup olamayaca¤›n› belirlemek için daha genifl vaka say›l› ve uzun dönem takipli çal›flmalara ihtiyaç vard›r.

KAYNAKLAR

1. Thomas JT, William BK, Silbershatz H, Ralph BDA.

Kardiyovasküler Hastal›klar ve Önleyici Yaklafl›mlar. In: Fuster V, Alexander RW, O’Rourke RA (eds). Hurst’s The Heart. Mc Graw-Hill, 2002: 3.

2. Türkiye Kalp Raporu 2000. Türk Kardiyoloji Derne¤i. Yenilik Bas›mevi, ‹stanbul, 2000: 11-25.

3. Philips GB, Castelli WP, Abbott RD, Mc Namara AM.

Association of hyperestrogenemia and coronary heart disease in men in the Framingham Cohort. Am J Med 1983; 74: 863-9.

4. Philips GB. Evidence for hyperestrogenemia as a risk factor for myocardial infarction in men. Lancet 1976; 2: 14-8.

5. Philips GB. Relationship of serum sex hormones to coronary heart disease. Steroids 1993; 58: 286.

6. Soteniemi EA, Kontturi MJ. Serum lipid levels and thromboembolic complications during estrogen therapy of prostatic cancer. Scand J Urol Nephrol 1975; 9: 89.

7. Stadel BV. Oral contraceptives and cardiovascular disease I- II. N Engl J Med 1981; 305: 612.

8. Madsen ED, Gilpin E, Hening H. Short-term prognosis in acute myocardial infarction: Evaluation of different prediction methods. Am Heart J 1984; 107: 1241.

9. Mc Donald L, Baher C, Bray C, Mc Donald A. Plasma catecholamines after cardiac infarction. Lancet 1969; 11: 1021.

10. Friedman M, Byers SO, Diamont J, Rosaman RH. Plasma catecholamine response of coronary prone subjects to aspesific challange. Metabolism 1975; 24: 205.

11. Verhoven G, Dierick P. Stimulation effect of neurotransmitters on the aromatization of testosteron by sertoli cell enriched cultures. Mol Cell Endocrinol 1979; 3: 241.

(5)

12. Sapin R, Schlienger JL, Gasser F, Chambron J. Changes in serum testosterone levels after myocardial infarction. J Nucl Biol Med 1992;

36: 20.

13. Barrett-Cornor E. Sex differences in coronary heart disease.

Why are women so superior? The 1995 Ancel Keys Lecture.

Circulation 1991; 95: 252-64.

14. Klaiber EL, Broverman DM, Haffajee CI, Hochman JS, Sack GM, Dalen JE. Serum estrogen levels in men with myocardial infarction. Am J Med 1982; 73(6): 872.

15. Philips GB, Pinkernell BH, Jing TY. The association of hyperestrogenemia with coronary thrombosis in men. Arteriosc Thromb Vasc Biol 1996; 16: 1383-7.

16. Small M, Lowe GDO, Beastall GH, Beattie JM, McEachern M, Hutton I. Serum oestradiol and ischaemic heart disease:

Relationship with myocardial infarction but not coronary atheroma or haemostasis. Q J Med 1985; 223: 775-82.

17. Lindholm J, Eldrup E, Winkel P. Variability in plasma estrogen concentrations in men with a myocardial infarction. Dan Med Bull 1990; 37(6): 552.

18. Aksut SV, Aksut G, Karamehmeto¤lu A, Oram E. The determination of serum estradiol, testosterone and progesterone in acute myocardial infarction. Jpn Heart J 1986; 27(6): 825.

19. Philips GB. Sex hormones risk factors and cardiovascular disease. Am J Med 1978; 65: 7.

20. Cauley JA, Gutai JP, Kuller LH, Dai WS (MRFIT RESEARCH GROUP). Usefullness of sex steroid hormone levels in predicting coronary artery disease in men. Am J Cardiol 1987; 60(10): 771-7.

21. Philips GB, Pinkernell BH, Jing TY. The assocation of hypotestosteronemia with coronary artery disease in men. Arteriosc Thromb Vasc Biol 1994; 14: 701-16.

22. Li X, Zhao S, Li Y, Wang Z, Luo L, Zhou H. Changes of plasma testosterone level in male patients with coronary heart disease. Hunan Bao 1998; 23(1): 53-6.

23. Sewdarsen M, Jialal I, Vythilingum S, Desai R. Sex hormone levels in young Indian patients with myocardial infarction.

Arteriosclerosis 1986; 6(4): 418.

24. Swartz CM, Young MA. Low serum testosterone and myocardial infarction in geriatric male patients. J Am Geriatr Soc 1987; 35(1): 39.

25. Lura MH, Johnson MW, Pego R. Relationship between hormones, myocardial infarction and occlusive disease. Arch Intern Med 1982;

142(1): 42.

26. White M, Rouleau JL, Hall C, Arnold M, Harel F, Sirois P.

Changes in vasoconstrictive hormones, natriuretic peptides and left ventricular remodeling soon after anterior myocardial infarction. Am Heart J 2001; 142(6): 1056-64.

27. Rochette L, Moreau D, Opie LH. Effect of repeated regional myocardial ischemia in the rat heart on reperfusion arrhythmias and release of norepinephrine. J Cardiovasc Pharmacol 2001;

38(1): 78-89.

28. Grimm M, Kurz T, Schwarz M, Richardt D, Schafer U, Katus HA. Presynaptic regulation of cardiac norepinephrine release in ischemia. J Cardiovasc Pharmacol 2001; 38(1): 58-68.

29. Schomig A, Richardt G, Kurz T. Sympatho-adrenergic activation of the ischemic myocardium and its arrhythmogenic impact. Herz 1995; 20: 169-86.

Referanslar

Benzer Belgeler

(1) The Utilization of Cation Exchanger to Purify Sperm Motility Inhibitor (SMI) from Porcine Seminal Plasma;(2) The Anitumor Acitivy and Machanistic Study of Vitamin K3 against

Di˘ger sayılarda, polinomların s¨ ureklili˘ gi nedeniyle s¨ urekli oldu˘ gundan ve [-2,5] kapalı ve sınırlı oldu˘gundan, f , bu aralıkta maksimum ve minimum de˘

Akademik çevrelerde, iþ yer- lerinde, devlet kademelerinde ayný vasýflara sahip bir kadýnla bir erkekten kadýn olaný, sadece kadýn olduðu için iler- lemesini engellemek

Çalışmamızda noninvazif reperfüzyon kriterlerinden reperfüzyon aritmisinin gözükmesi açısından gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmuştur (Grup

adım: Bir kenarının uzunluğu 60 cm olan kare biçimindeki kağıda çizilebilecek en büyük daire kesilip

• Kobe Bryant, Metta World Peace ve Pau Gasol’un toplam attığı sayı maçta atılan toplam sayının yarısının 22 eksiğidir.. Ünlü mafya

Journal of Tekirdağ Agricultural Faculty, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ nin ulusal, uluslararası ve hakemli dergisidir.. Yayımlanan makalelerin

Unlike the previous studies carried out, colour and kinetic parameters of BGYF+ and BGYF- pistachio nuts were compared each other and these parameters belongs to