• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de halka ilişkiler eğitimi almış, halkla ilişkiler alanında aka- demik araştırmalar yapan ya da alanda halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışan herkesin bildiği ve saygı duyduğu bir isim Alâeddin Asna

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye’de halka ilişkiler eğitimi almış, halkla ilişkiler alanında aka- demik araştırmalar yapan ya da alanda halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışan herkesin bildiği ve saygı duyduğu bir isim Alâeddin Asna"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

iletişim : araştırmaları Dergisi’nin elinizde tuttuğunuz bu son sayısının bizim için biraz özel bir anlamı var. Bu sayı, iletişim : araştırmaları Dergisi editörü olarak benim de düzenleme ve bilim kurulunda yer almaktan onur duyduğum Prof. Dr. Alâeddin Asna anısına düzenlenen Yeni Zamanlar ve Halkla İlişkiler Konferansı’nda sunulan bildirilerden oluşu- yor. Dergimizin yayın hayatına başladığı ilk günden beri İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi müdürümüz Prof. Dr. Nuran Yıldız’ın da desteğiyle halkla ilişkilerin Türkiye’de akademik bir alan olarak gelişip serpilmesine katkı sağlamak önceliklerimizden biri oldu.

Bu nedenle, Türkiye’de halkla ilişkiler alanına odaklanan az sayıdaki bilimsel toplantıdan biri olan bu konferansta sunulan bildirileri makale olarak sizlere ulaştırmayı alanımızı desteklemek bağlamında bir fırsat olarak gördük ve konferansta değerli katılımcıların halkla ilişkiler alanı- na ilişkin yaptıkları güncel tartışmaların yaygınlaşmasını sağlamak ama- cıyla bu özel sayıyı hazırladık.

Türkiye’de halka ilişkiler eğitimi almış, halkla ilişkiler alanında aka- demik araştırmalar yapan ya da alanda halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışan herkesin bildiği ve saygı duyduğu bir isim Alâeddin Asna. Ben 2012 yılında Türkiye’de Halkla İlişkiler Tarihi kitabını meslektaşlarım Melike Aktaş ve Senem Gençtürk Hızal ile kaleme alırken kendisini Teşvikiye’deki evinde ziyaret etme ve saatlere yayılan bir görüşme yapma şansına sahip olmuştum. Onun ağzından halkla ilişkilerin Türkiye’deki gelişimini dinleyebildiğim için kendimi çok ayrıcalıklı his-

Editörden

iletişim : araştırmaları • © 2016 • 14(2) • 2017 • 15(1): 5-9 B. Pınar Özdemir

(2)

setmiştim. Alâeddin Hoca, görüşme sonrası kitabın gelişme sürecini takip etmiş, basılmasını bizimle birlikte heyecan içinde beklemişti. Kitabımızın basılmasından iki yıl sonra Alâeddin Asna’yı 2015 yılında kaybettik.

Arkasında halkla ilişkiler alanına adanmış bir hayat, birçok değerli kitap ve onu özlemle anan binlerce öğrenci bıraktı.

Geçtiğimiz şubat ayında, 1974 yılında Alâeddin Asna tarafından kurulan A&B Halkla İlişkiler’in şimdiki yönetim kurulu başkanı Sibel Asna, onun halkla ilişkiler alanına yaptığı katkıları yaşatmak için ilkini Marmara Üniversitesinde düzenledikleri konferansın ikincisini birlikte yapma önerisiyle fakültemize geldiğinde heyecanlandık. Alâeddin Hoca İLEF, Siyasal Bilgiler Fakültesine bağlı bir meslek yüksek okul iken oku- lumuzda ilk halkla ilişkiler derslerini vermiş, daha sonra TÜHİD’e dönü- şecek bir meslek örgütü kurma fikrini okulumuzda, o zamanki lisans öğrencileriyle birlikte şimdi bizlerin ders verdiği sınıflarda geliştirmişti.

Hep bir Mülkiyeli olmaktan duyduğu gururu dillendiren hocamızı, hem onun hem bizim okulumuz olan Ankara Üniversitesinde anmak, bizim için hem bir gurur hem de bir mutluluk kaynağı oldu. Konferansın haya- ta geçmesi sürecinde değerli katkılarda bulunan başta A&B Halkla İlişkiler’in yönetim kurulu başkanı Sibel Asna olmak üzere tüm A&B çalışanlarına, okulumuzun olanaklarından sonuna kadar faydalanmamız için bize yardımcı olan İLEF yönetimine, her aşamada değerli katkılarını sunan Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim elemanlarına, konfe- rans öncesinde bildiri özetlerini ve sonrasında makaleleri değerlendiren bilim kurulumuzun kıymetli üyelerine, konferansın yüküne omuz veren sevgili lisans öğrencilerimize ve elbette ki bildirilerini sunan değerli katı- lımcılara yürekten teşekkür ederiz.

21. yüzyıla damgasını vuran gelişmiş teknolojik olanakların, yapay zekânın, dijitalleşmenin, iletişimin ulaştığı hızın ve bireylere sağladığı imkânlarla sosyal medyanın gücünün, halkla ilişkiler disiplinine yepyeni açılımlar getirdiği kabulünden hareketle konferans başlığını “Yeni Zamanlar ve Halkla İlişkiler” olarak belirledik. Konferans 19-20 Nisan 2018 tarihlerinde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Ahmet Taner Kışlalı Sanatevinde gerçekleşti. 2 gün boyunca farklı üniversitelerden gelen 28 akademisyen halkla ilişkiler alanının iletişim alanındaki dönü- şümle birlikte kazandığı yeni yönelimleri ve içerikleri disiplinlerarası bir

(3)

perspektifle ele aldıkları 20 bildiri sundular. Sonrasında yayınlanmak üzere gönderilen sekiz makale hakemlik sürecinden geçerek dergimizin bu son sayısında yer aldı.

Yeni sayımızın ilk yazısı Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin eski dekanı ve halen Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Ahmet Tolungüç tarafından yapılan Yaratıcı Endüstriler Bağlamında Halkla İlişkiler Eğitimini Yeniden Düşünmek başlıklı konuşma metni. Bu metin Türkiye’deki iletişim eğitimini, bu eğitim içerisinde halkla ilişkiler eğitiminin yerini ve gelecekte bizi bekleyen olanak ve sorunları eleştirel bir gözle ele alıyor.

Dergimizin ikinci makalesi Ayşe Usta tarafından kaleme alınan Halkla İlişkiler Alanında Eleman İlanları başlıklı çalışma. Makale, çeşitli kariyer web sitelerinde yayınlanan iş ilanları bağlamında halkla ilişkiler pozisyonları için ne gibi kriterlerin öne çıkarıldığını ve nasıl bir eleman profilinin arandığını ortaya koyuyor. Türkiye’de halkla ilişkiler alanında çalışmakta olanlardan ve gelecekte çalışmayı planlayanlardan işletmele- rin temel beklentinin neler olduğunu ortaya koyan bu çalışma, ülkemizde halkla ilişkilerden ne anlaşıldığını ve halkla ilişkiler uzmanlarından neler beklendiğini tartışması bağlamında oldukça anlamlı ve Usta’nın araştır- masının sonuçları da oldukça çarpıcı.

Halkla İlişkilerde Profesyonellik ve Yaratıcı Emek başlıklı makalesinde Erman M. Demir, halkla ilişkiler uzmanlarına yükseköğretim kurumla- rınca atfedilen özelliklerde yaratıcı endüstrilerin yeni istihdam anlayışı- nın izleklerini sorguluyor ve bu yeni dinamikler ışığında hem halkla ilişkileri bir meslek olarak kabul ettirme çabasının hem de halkla ilişkiler eğitiminin yeniden gözden geçirilmesini öneriyor.

Bu sayıda kendisine yer bulan bir diğer makale, Nihan Gider Işıkman’ın kaleme aldığı Temel Kavramlar Işığında Yaratıcı Endüstriler baş- lıklı çalışması. Gider Işıkman makalesinde, yaratıcılık ve yenilikçilikten yola çıkarak yaratıcı endüstrilerin kültür endüstrilerinden başlayan tarih- sel gelişimi ile birlikte nasıl tanımlandığını, bağlı gelişen yaratıcı ekono- mi, yaratıcı sınıf, yaratıcı küme gibi kavramların, yaratıcı endüstrilerin günümüz teknolojisi çerçevesinde taşıdığı gelecek vizyonunu ele alıyor.

(4)

İletişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmelerin halkla ilişkiler alanı ve uygulamalarına etkisi son dönemde halkla ilişkilerin en popüler çalışma konularından birisi. Bu gelişmelerden arttırılmış gerçeklik uygu- lamalarına odaklanan Nilüfer Pınar Kılıç, Artırılmış Gerçeklik Uygulamalarının Halkla İlişkiler Açısından Olanak ve Sınırlılıkları başlıklı çalışmasında çeşitli kurum ve markaların Türkiye’de gerçekleştirdikleri uygulamalar üzerinden, artırılmış gerçekliğin halkla ilişkiler bağlamında olanakları ve sınırlılıklarını tartışıyor ve artırılmış gerçeklik uygulamala- rının etkileşim ve deneyimin yanında bağlılık, imaj ve itibar üzerinde olumlu etkileri olduğunu öne sürmekle birlikte uygulamaların bir halkla ilişkiler stratejisi etrafında inşa edilmesi gerektiği sonucuna varıyor.

Senem Gençtürk Hızal, halkla ilişkilerin yaratıcı endüstrilerdeki konumunu, yoğunlaşma-yöndeşme, yaratıcılık ve yaratıcı kimlikler olmak üzere üç düzeyde ele aldığı Halkla İlişkiler ve Yaratıcı Endüstriler:

Yaratıcı Endüstrilerde Halkla İlişkilerin İzini Sürmek başlıklı çalışmasında yaratıcı endüstriler kavramının halkla ilişkilerle ilişkisinin kurulma biçi- mini ortaya koyuyor ve bu ilişkinin akademik anlamda halkla ilişkiler alanında yeni çalışma alanlarına verebileceği katkıları tartışıyor.

Sevinç Koçak’ın kaleme aldığı Yeni Medya Uygulamalarının Halkla İlişkiler Çalışmalarına Etkisi: Tetrad Kuramı Çerçevesinde Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kampanyaları Örneklerinin İncelenmesi başlıklı çalışma bu sayı- mızda yer alan bir diğer makale. Koçak, halkla İlişkiler çalışmalarının yeni medya uygulamaları ile bir yandan daha etkin, daha hızlı, daha çok geri bilgi elde etme olanağına sahip hale geldiğini ancak diğer yandan krize daha açık, daha hızlı tüketilen ve hafızalardan silinen, daha çok yaratıcı fikir ve uygulama isteyen bir biçim aldığını öne sürüyor. Sevinç Koçak, öne sürdüğü tüm bu olumlu ve olumsuz etkileri, Marshall McLuhan’ın “Tetrad kuramı”nda sözünü ettiği, yeni medya araçlarının ve uygulamalarının neyi geliştirdiği ve farklılaştırdığı, neyi kaybettirdiği veya neyi telafi ettiği sorularının cevaplarında arıyor ve “Tetrad kuramı”

ile KSS kampanya örnekleri üzerinden halkla ilişkiler bağlamında yeni medya uygulamalarının etkileri tartışıyor.

(5)

Sayımızın sekizinci ve son yazısı Yelda Nisan Aslan’ın Yeni Zamanların Teşhisi olarak Post Demokrasi ve Halkla İlişkilerin İşlevi başlıklı çalışması.

Aslan, çalışmasında post demokrasi etrafında geliştirilen tezleri, halkla ilişkilerin konumu ve işleviyle ilgili tanımları özetliyor, daha sonrasında halkla ilişkilerin demokratik potansiyelini yeniden açığa çıkarabilecek pratikleri tartışıyor.

Şüphesiz bu sayının basılmasında birçok ismin birbirinden değerli katkısı var. Öncelikle iletişim : araştırmaları’nın yayın hayatına devam etmesi için bize gerekli motivasyonu veren İLAUM Müdürü Prof. Dr.

Nuran Yıldız’a teşekkür etmek isterim. Bu sayı için bir diğer teşekkür ise İLAUM Müdür yardımcısı ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Doç. Dr. Melike Aktaş’a. Bu konferansın düzenlenmesi için en büyük emeği şüphesiz o verdi. Bu sayının editör yardımcılığını yapan Feride Güner Aydemir ve Şamil Özcan’a ve her zamanki gibi dergimizi tasarla- yan ve her daim işlerimizi kolaylaştıran sevgili hocamız Mehmet Sobacı’ya içtenlikle teşekkür ederim.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

(6)

Referanslar

Benzer Belgeler

Örgütlerin dışındaki hedef kitlelere karşı yapılan halkla ilişkiler çalışmaları ve çabaları, örgütün toplum tarafından kabul edilmesi bakımından önemlidir..

• Halkla ilişkiler çalışmalarının, hangi alanlarda yoğunlaştırılacağı ve hangi yöntem ve araçların kullanılacağının bilinmesi , gerçekleştirilecek halkla

(gazeteler, dergiler, broşürler, bültenler, faaliyet raporları, el kitapları, yıllık raporlar, mektuplar, el ilanları, afişler ve pankartlar)..  Gazeteler; her yaştan her

 Onaylanmış halkla ilişkiler programlarına destek olunması,  Yıllık halkla ilişkiler programlarının planlanması-düzenlenmesi,  Yapılması düşünülen halka

Özel sektörde, öncelikle işletmenin daha verimli olmasında, daha üretken olmasında ve işletmenin olumlu imaj elde edilmesinde ve tanıtımında halkla ilişkiler önemli bir

 Halkla ilişkiler uygulamalarında önemli olan “hedef kitleye” nasıl ve ne zaman ulaşılacağı ve hedef kitleye ne iletileceğidir..  Halkla ilişkilerde araştırma,

Hedef kitle, halkla ilişkiler çalışmalarında gerçekleştirilen tüm etkinliklerin yönlendirdiği, bu etkinlikleri sonucunda kendilerinden eylem ve düşünce değişimi

Her kişi ya da kuruluşun uzak ve yakın çevresiyle ilişkiler kurması ve bu ilişkileri olumlu bir biçimde sürdürmek istemesi doğal olduğu kadar, ekonomik ve sosyal yaşamın da