• Sonuç bulunamadı

Reprodüktif ça¤da hemodiyaliz uygulanan kronik böbrek yetersizli¤i olgular›nda menstrüel siklus düzensizliklerinin de¤erlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Reprodüktif ça¤da hemodiyaliz uygulanan kronik böbrek yetersizli¤i olgular›nda menstrüel siklus düzensizliklerinin de¤erlendirilmesi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Reprodüktif ça¤da hemodiyaliz uygulanan kronik böbrek yetersizli¤i olgular›nda menstrüel siklus düzensizliklerinin de¤erlendirilmesi

Pafla ULU⁄ (*), Elif MEfiEC‹ (*), Sercana ULU⁄ (*), Ertan ADALI (**), Ahmet K‹REÇC‹ (**), Fahrettin KANADIKIRIK (***)

ÖZET

Böbrekler hormonlar›n at›m› ve katabolizmas›nda önemli rol oynad›klar›ndan, böbrek yetersizli¤i olgular›nda anormal hormon düzeyleri ve menstürel bozukluklar› s›k görülür. Bu çal›flmada, hemodiyaliz uygulanan kronik böbrek yetersizlikli olgularda menstürel siklus düzensizliklerini, normal menstü- rel siklusu olan sa¤l›kl› kontrol grubu ile karfl›laflt›r›larak de-

¤erlendirme amaçlanm›flt›r.

Çal›flma, Nisan 2001-Eylül 2001 tarihleri aras›nda SSK Göz- tepe E¤itim Hastanesi hemodiyaliz merkezinde tedavi gören 30 kad›n ve 30 sa¤l›kl› kontrol gurubu olmak üzere 60 olgu üzerinde yap›ld›. Olgulardan hemodiyaliz öncesi kan al›n›p FSH, LH, E2, PRL, TSH de¤erleri çal›fl›ld›. Kontrol grubun- dan al›nan kan de¤erleri ile karfl›laflt›r›ld›. Çal›flmam›zda he- modiyaliz uygulanan olgularda kontrol grubuna göre FSH, TSH, PRL, E2 düzeyleri istatistiksel olarak anlaml› flekilde farkl› bulundu (p<0.01). Gruplara göre LH düzeyleri ortala- malar› da anlaml› derecede farkl› idi (p<0.05).

Olgular›n menstürel düzensizliklerinin sadece hormonal den- gelerin bozulmas›na ba¤l› de¤il, ayn› zamanda üremi ve he- modiyalizdeki birçok faktörden etkilendi¤ini düflünmekteyiz.

Anahtar kelimeler:Kronik böbrek yetersizli¤i, hemodiyaliz, menstürel düzensizlik

SUMMARY

Evaluating menstruel cycle disorder in reproductive women with haemodialysed chronic renal failure Kidney has a key role in the excretion and catabolism of hor- mones. Abnormal hormon levels is frequently seen in women with renal failure. In this article we evaluate menstruel cycle , hormone levels in women with healthy control group and ha- emodialysed renal failure group. We studied 30 haemodialy- sed woman in haemodialysis center in SSK Göztepe Hospital between April 2001-September 2001 and 30 healthy control group. We took blood samples before haemodialysis for me- asuring FSH, LH, PRL, E2, TSH blood levels, and then com- pared hormone levels between haemodialysed woman and he- althy control group. We conclude that haemodialysed renal failure group have higher FSH, TSH, PRL, E2 serum level than control group. Result is statistically significiant (p<0.01). Serum LH level is also significantly different betwe- en groups (p<0.05).

We think that menstruel cycle disorder is not only due to hor- mon level abnormalities but also due to uremia and factors related to haemodialysis.

Key words: Chronic renal failure, haemodialyse, menstruel cycle disorder

SSK Göztepe E¤itim Hastanesi 1. Kad›n-Do¤um Klini¤i, Op. Dr.*; Asist. Dr.**; Doç. Dr.***

Kronik böbrek yetersizli¤i yaflam› tehdit eden , önemli ölçüde ifl gücü kayb›na neden olan ve çeflitli komplikas- yonlara yol açan, özellikle genç eriflkinleri etkileyen bir hastal›kt›r. Böbrekler, hormonlar›n katabolizmas› ve at›l›m›nda önemli rol oynad›klar›ndan böbrek yetersizli-

¤i olan olgularda anormal hormon düzeyleri ve regülas- yon bozukluklar› s›k gözlenir (1). Ço¤u araflt›rmac›, re- nal yetersizlikli olgularda hipogonadizimin birincil ne- deninin üremik toksinlerin gonadal tahribat›na ba¤l› ol- du¤unu göstermifllerdir (2). Bir çok araflt›rmac› ise, üre- mideki menstürel siklus bozukluklar›n›n hipotalamo-hi-

pofizer-gonadal geri bildirim mekanizmas›n›n bozulma- s›ndan dolay› gonadotropinlerin sal›n›m›ndaki aksakl›-

¤a ba¤lam›fllard›r (3). Bu nedenle, kad›n diyaliz olgula- r›nda anovulatuar siklus, menstürasyon düzensizlikleri, infertilite gibi gonadal fonksiyon bozukluklar›na s›k rastlanmaktad›r.

Bu çal›flmada, reprodüktif ça¤da hemodiyaliz uygula- nan kronik böbrek yetersizli¤i olgular›nda görülen menstürel siklus düzensizliklerinin de¤erlendirilmesi amaçlanm›flt›r.

KL‹N‹K ARAfiTIRMA Jinekoloji-Obstetrik

Göztepe T›p Dergisi 19: 204-206, 2004

204

ISSN 1300-526X

(2)

MATERYAL ve METOD

Çal›flma, SSK Göztepe Hastanesi hemodiyaliz merkezinde te- davi gören 30 kad›n ve 30 sa¤l›kl› kontrol grubu olmak üzere toplam 60 olgu üzerinde yap›ld›. Çal›flmaya reprodüktif yafl grubunda olan, kronik böbrek yetersizli¤i nedeniyle en az 6 ayd›r hemodiyaliz uygulanan, kraniyal veya jinekolojik ope- rasyon geçirmemifl olan ve endokrin bir patolojisi olmayan ol- gular al›nd›.

Olgulardan diyaliz öncesi kan al›narak FSH, LH, TSH, E2, PRL de¤erleri çal›fl›ld›. Al›nan kan örnekleri radyoimmünas- say yöntemiyle CDP Gambyt CR Gamma Caunter makinesin- de coat-a-count LH IRMA ticari kiti kullan›larak ölçüldü.

Kontrol grubunun kan örne¤i sabah aç karn›na al›narak ayn›

yöntemle çal›fl›ld›.

Çal›flmada elde edilen bulgular de¤erlendirilirken istatistiksel analizler için SPSS for Windows 7.0 program› kullan›ld›. So- nuçlar % 95’lik güvenlik aral›¤›nda, anlaml›l›k p<0.05 düze- yinde de¤erlendirildi.

BULGULAR

Diyaliz uygulanan olgular›n yafl ortalamas› 36.50±7.54;

gravida ortalamas› 4.38±1.88; sa¤l›kl› kontrol grubunun yafl ortalamas› 31.90±6.61, gravida ortalamas› 2.50±

2.24 olup, bu iki gurubun yafl, gravida ortalama de¤er- leri istatistiksel olarak anlaml› farkl› idi.

Olgu ve kontrol gruplar› aras›nda FSH, TSH, E2, PRL düzeylerine göre istatistiksel olarak ileri düzeyde farkl›- l›k vard› (p<0.01). Gruplara göre LH düzeyleri ortala- malar› aras›nda da anlaml› fark vard› (p<0.05). Hemo- diyaliz olgular› menstürel özelliklerine göre karfl›laflt›- r›ld›klar›nda FSH, LH, TSH, E2, PRL düzeyleri aras›n- da istatistiksel olarak anlaml› fark saptanmad›.

TARTIfiMA

Çal›flmam›zda hemodiyaliz uygulanan olgularda mens- türel bozukluklar›n s›k oldu¤unu saptad›k. Hemodiyaliz uygulanan olgular›n FSH, LH, TSH, E2, PRL de¤erleri yükselmifl olup kontrol grubuna göre karfl›laflt›r›ld›¤›n- da istatistiksel olarak anlaml› farkl›l›k vard›. Hemodiya- liz olgular›n› menstürel özelliklerine göre karfl›laflt›rd›-

¤›m›zda ise FSH, LH, TSH, E2, PRL düzeyleri aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark saptamad›k.

Olgular›n bu menstürel düzensizliklerinin sadece hor- monal dengenin bozulmas›na ba¤l› de¤il, ayn› zamanda üremi ve hemodiyalizdeki bir çok faktöre ba¤l› oldu¤u- nu düflünmekteyiz. Hemodiyaliz uygulanan kronik böb- rek yetersizlikli olgularda en belirgin etkiyi hiperpro- laktinemi yapmaktad›r. Prolaktin, böbreklerde kataboli- ze oldu¤u için hemodiyaliz tedavisi süresince serum prolaktin düzeylerinde tedrici düflmeler olur (4). Kronik böbrek yetersizlikli olgularda bafllang›çta görülen ame- nore, hemodiyaliz süresince olgular›n bir k›sm›nda nor- mal sikluslara dönmekte, ço¤u olguda ise menstürasyon düzensizliklerine dönüflmektedir. Bizim olgular›m›z›n hemodiyaliz öncesi menstürel özellikleri % 70 düzenli,

% 26.7 oligomenore, % 3.3 menometroraji fleklinde olup, hemodiyaliz sonras› % 16.7 düzenli, % 33.3 oli- gomenore, % 26.7 menometroraji ve % 23.3 amenore fleklinde idi.

Mendoza ve ark. yapm›fl oldu¤u çal›flmada hemodiyaliz tedavisi alan olgularda hipotalamo-hipofizer aks› de¤er- lendirmifl, serum FSH, LH, TSH, PRL bazal de¤erlerini yüksek, E2 düzeyini düflük saptam›flt›r (5). Yine baflka bir çal›flmada renal yetersizlikli olgularda primer hipo- gonadizim nedeni olarak üremik toksinlerin gonadal tahribat› oldu¤u Lim taraf›ndan ileri sürülmüfltür (6). Kronik böbrek yetersizlikli ve hemodiyaliz tedavisi alan olgularda tiroid fonksiyonlar› de¤iflik mekanizma- larla etkilenir. Lim ve ark. yapt›klar› çal›flmada, dola- fl›mdaki tiroid hormon konsantrasyonlar›n› etkileyen

Tablo 1. Hemodiyaliz olgular›n›n hormonal de¤erleri ve standart sapmas›.

FSHLH E2TSH PRL

Olgu 7.56±5.21 8.83±7.51 219.13±129.34

2.61±1.51 28.78±17.17

Kontrol 4.86±1.95 4.85±3.06 140.20±65.96

1.33±0.51 11.64±4.77

p 0.008; p<0.01 0.015; p<0.05 0.004; p<0.01 0.0001; p<0.01 0.0001; p<0.01

Tablo 2. Hemodiyaliz olgular›n›n menstürel özelliklerine göre hormonal de¤erlerinin karfl›laflt›rma sonuçlar›.

FSH LHE2 TSHPRL

Düzenli 3.26±10.9 3.92±2.17 132.6±31.42

1.72±0.61 13.36±6.58

Oligomenore 5.36±2.46 4.43±3.25 137.1±84.8

1.27±0.65 11.27±3.26

p 0.13; p>0.05 0.76; p>0.05 0.57; p>0.05 0.43; p>0.05 0.33; p>0.05 Amenore

4.96±1.76 4.98±2.67 153.0±57.6

1.23±0.34 9.47±3.17

Menometroraji 5.18±1.46 5.96±3.94 135.4±72.3

1.27±0.34 13.44±6.37

P. Ulu¤ ve ark., Reprodüktif ça¤da hemodiyaliz uygulanan kronik böbrek yetersizli¤i olgular›nda menstrüel siklus düzensizliklerinin de¤erlendirilmesi

205

(3)

faktörleri; periferdeki hormon metabolizmas› de¤iflik- liklerine, tafl›y›c› ve ba¤lay›c› proteinlerin dolafl›mdaki düzeylerinin düflmesine, tiroid bezindeki iyot deposu- nun artmas›na ba¤lam›flt›r (6,7).

Soffer ve ark., kronik hemodiyalizli 46 olguda yapt›¤›

çal›flman›n sonucunda % 13’ünde TSH’› yüksek sapta- m›flt›r (8). Hardy ve ark., hemodiyaliz uygulanan 40 ol- guyla 35 kiflilik normal grubu karfl›laflt›rd›¤›nda, serum TSH düzeyini normal olgulardan yüksek bulmufltur (9). Biz de çal›flmam›zda olgu ve kontrol gruplar› aras›nda TSH’da istatistiksel olarak anlaml› fark gözlemledik.

SONUÇLAR

Böbrekler hormonlar›n katabolizmas›nda önemli yrol oynad›klar› için, böbrek yetersizli¤i olan olgularda anormal hormon düzeyleri ve menstürel siklus bozuk- luklar› s›k görülür. Hipofizer PRL sekresyonunun art- mas› ile ve PRL metabolik klirensinin azalmas› ile di- yaliz olgular›nda PRL serum düzeyi yükselir.

Hemodiyaliz uygulanan kronik böbrek yetersizlikli ol- gularda menstürel düzensizlikler ve seksüel fonksiyon bozukluklar› üzerine en büyük etkiyi hiperprolaktinemi- nin yapt›¤› çal›flmalarda gösterilmifltir (2).

Hemodiyalizin gonodotropinler üzerine olan etkisi hala araflt›r›lmakta olan bir konudur. Az say›daki çal›flma, bu olgularda pulsatil LH sal›n›m›n›n olmad›¤›n› göster- mektedir (2). LH’n›n diurnal pulsatil sal›n›m›, preovula- tuar yüksek LH-RH ve ovulasyon için gerekli LH art›fl›

olgular›n ço¤unda izlenmektedir. Menstürel siklus bo- zuklu¤u, hipofizer gonadotropinlerin geri bildirim me- kanizmas›n›n bozulmas›ndan dolay› gonadotropinlerin pulsatil sal›n›m›nda bozukluktan meydana gelmektedir.

KAYNAKLAR

1. Davison AM, Cameron JS, Grünfeld JP, Kerr DN, Ritz E, Wi- nearls CG: Oxford Textbook of Clinical Nephrology, Second Eduti- on, Chapter 113, Oxford University Press New York, 1998.

2. Kawashima R, Douchi T, Oki T: Menstrual Disorders In Patients Undergoing Chronic Haemodialysis. J Obstet Gynaecol Res 24(5):367-73, 1998.

3. Morley JE: Menstrual Disturbances In Chronic Renal Failure.

Hormone and Metabolic Research 11:68, 2000.

4. Chatterton RT, et al: The Role of Stress In Femal Reproduction.

International Journal of Fertility 35(1):1223-8, 2003.

5. Mantouvalos H, et al: Sex Hormones In Woman On Haemodialy- sis Int. J Gynaecol Obstet 22(5):367-70, 2000.

6. Lim VS: Thyroid Function In Patients With Chronic Renal Failure.

Am J Kidney Dis 38(4):80-4, 2001.

7. Türk Nefroloji Derne¤i. Klinik Nefroloji 2000 Registry Raporu.

8. Soffer O, et al: Thyroid Function In Haemodialysis Isr. J Med Sci 15(10):836-9, 1999.

9. Hardy MJ, et al: Pituitary-thyroid Function In Chronic renal Fa- ilure. J Clin Endocrinology Metab 66(1):233-6, 2002.

Göztepe T›p Dergisi 19: 204-206, 2004

205

Referanslar

Benzer Belgeler

As future work, because scientific works on DW have been minimally conducted to date, efforts must be increased to find ways to combat this phenomenon, such as using new

Literatürde KBY olan hastalarda diğer açık kalp cerrahisi uygulanan hastalara göre postoperatif dönemde göğüsten olan drenaj miktarında ve revizyon oranında önemli

Hemodiyaliz hastalar›nda travma olmadan dala¤›n spontan rüptürü oldukça nadir görülmektedir ve tespit edilen olgularda da ölümcül seyretti¤i bildirilmektedir (2).. Bizde

22 olguda kapak kalsifikasyonu, 20 olguda kapak yeter- sizli¤i, 15 olguda perikardiyal effüzyon, 11 olguda pul- moner hipertansiyon ve 7 olguda sol ventrikül sistolik

ÇalıĢmanın amacı insanlarda g rülen visseral leishmaniasis için re ervuar olduğu bilinen kanin visseral leishmaniasis (KanVL in ülkemi deki epidemiyolojik durumu belirlemek

Basamak1: Her zaman küçük say›dan büyü¤e do¤ru ifllem yap›l›rken, say›m›z› hangi asal say›yla çarpt›ysak, buldu¤umuz say›n›n bölenleri toplam› bir

Fi ik bilimiyle birlikte bilimler felsefeden ayrılmaya başlamıştır. Bilimler, dışarıda kendi başına bir dünya olduğu düşüncesine dayanırlar. Bu dünya aynı amanda

Kırsal kesimden büyük kentlere doğru göç edenlerin önceki yaşadıkları yerlerde yarattıkları boşluklar ise daha uzak mesafedeki bölgelerden gelecek göçmenler