• Sonuç bulunamadı

(D.10D, E. 2006/7165, K. 2008/8312, T. 26.11.2018): «İdare Mahkemesince; idari yargı yerinde

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(D.10D, E. 2006/7165, K. 2008/8312, T. 26.11.2018): «İdare Mahkemesince; idari yargı yerinde "

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Husumet

(D.5D, E. 1994/5539, K. 1997/128, T. 23.1.1997): «Kural olarak İptal ve tam yargı davalarında husumetin dava konusu işlemi tesis eden veya eylemde bulunan idareye yöneltilmesi gerek(ir).»

(D.10D, E. 2003/198, K. 2006/1755, T. 7.3.2006): «2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde, idari dava türleri; iptal, tam yargı ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış; 14. maddesinde, dava dilekçelerinin ilk inceleme sırasında "idari merci tecavüzü" ve "husumet" yönlerinden de inceleneceği ve bu hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı kurala bağlanmış; 15. maddesinin ( 1-c ) işaretli bendinde davanın yanlış hasım gösterilerek açılması halinde dava dilekçesinin mahkemece tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verileceği hükme bağlanmıştır.

Aktarılan bu yasa hükümlerinin 2577 sayılı Yasada öngörülen idari dava türlerinin tümü bakımından geçerli olduğu, başka bir anlatımla sadece iptal davalarında uygulanacak usul kuralları olmadığı kuşkusuzdur.

Görüldüğü gibi, tam yargı davalarında hasım düzeltilerek dava dilekçesinin mahkemece tespit edilecek gerçek hasma tebliğ edilmesinin önünde yasal bir engel bulunmamaktadır.

Ayrıca, tam yargı davasında yargı yerince davalı konumuna alınan idareye başvuru şartının aranmayacağı da tabiidir.

Zira, dava açmadan önce ilgili idareye başvuran ve konunun bir başka idareyle ilgili olduğu kendisine bildirilmeyen davacı, tam yargı davası açma şartını yerine getirmiş olup; yargı yerince davalı konumuna alınan idareye de başvuru şartının aranması, idari yargılama usulüne özgü hasım düzelterek, idari davanın bir an önce sonuçlarıdırılması kuralıyla bağdaşmamaktadır. Dolayısıyla, tam yargı davasında yargı yerince davalı konumuna alınan idarenin husumetiyle davanın karara bağlanması gerekmektedir.»

(2)

Husumet

(D.2 D, E. 2008/4266, K. 2008/2851, T. 16.6.2008): «Her ne kadar iptal davalarının objektif karakteri dolayısıyle bu davalarda yargılanan "idare" değil uyuşmazlık konusu "idari işlem" ise de; yine de işlemin hangi makam tarafından hangi usullerle alındığını saptayabilmek, işlemi tesis eden gerçek makama işleminin hukuka uygunluğunu savunma olanağını tanımak ve verilecek yargı kararının doğrudan ilgili makamca uygulanmasını sağlamak gibi nedenlerden dolayı iptal davalarında da husumetin doğru yönetilmesi konusu önem taşımaktadır.»

(D.5 D, E. 2008/2429, K. 2010/6876, T. 30.11.2010): «2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15.

maddesinin 1/c bendinde, 14. maddenin 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde dava dilekçesinin tesbit edilecek gerçek hasma tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; davacının bir başka kuruma atanmasına ilişkin işlemin 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, Başbakanlık ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca kurulduğu; bu çerçevede Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı yanında, Başbakanlık ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da Mahkeme tarafından davalı konumuna alınarak karar verilmesi gerekirken, bu yapılmadan, dosyanın eksik hasımla tekemmül ettirilmesi suretiyle karar verilmesinde usul hükümleri yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.»

(3)

Husumet

(D.14 D, E. 2016/909, K. 2017/462, T. 2.2.2017): «…davaya konu edilen işlemin, bu işlemi tesis eden idarenin ve bunlara bağlı olarak husumet yöneltilen tarafın açık ve kesin bir şekilde dava dilekçesinde belirtileceği, yargı yerince yapılan inceleme sonucunda ise, davanın konusu esas alınmak suretiyle, davalı tarafın hatalı gösterilmiş olması halinde husumetin düzeltilmesine re'sen karar verileceği ve varsa davaya konu işlemin tesisinde ilgisi olmayan tarafın husumet mevkiinden çıkartılarak davanın doğru hasım belirlenerek görülmesine karar verileceği tabii olup, davaya konu uyuşmazlığın incelenmesi ve sonuçlandırılmasının ancak husumetin doğru olarak tespit edilmesine bağlı olması sebebiyle husumete yönelik eksiklik ya da yanlışlık içeren bir kararın bu yönden usul hükümlerine aykırılık taşıyacağı açıktır.»

(D.15D, E. 2016/1886, K. 2016/2092, T. 28.3.2016): «(…)idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından idari yargı yerlerinde açılan tam yargı davalarında, husumetin kamu idarelerine yöneltilmesi gerekmekte olup, idari yargı yerlerinde istisnai durumlar hariç olmak üzere gerçek kişiler aleyhine açılan davaların görülmesine olanak bulunmadığı, böyle bir durumda, zarar gören kişilerin, idarenin personeline karşı değil, onları çalıştıran idareye karşı dava açmaları gerektiği, gerçek kişi hasım gösterilerek açılan davalarda, gerçek kişinin hasım mevkiinden çıkarılarak onun yerine, mahkemece tespit edilen idarenin davalı konumuna alınması gerekmekle…»

(4)

Husumet

(D.10D, E. 2006/7165, K. 2008/8312, T. 26.11.2018): «İdare Mahkemesince; idari yargı yerinde

açılan iptal veya tam yargı davasına bakılabilmesi için diğer dava koşullarının yanında davanın

idare aleyhine açılmış olması gerektiği, idari yargı yerlerinde kamu görevlisi olan gerçek kişiler

aleyhine dava açılmasına hukuken olanak bulunmadığı, kamu görevlisine karşı dava açılması

durumunda, mahkemenin davacı yerine geçerek davalıda değişiklik yapması, davalı olmayan

idarenin davalı konumuna getirilmesine yasal olanak bulunmadığı, öte yandan, kamu

görevlisinin görev ve yetkilerini kullandığı sırada doğan zararın giderilmesi istemiyle görev

kusurunu kapsayan hizmet kusuru esasına dayanılarak idari yargıda ve ancak idare aleyhine

dava açılabilmesi mümkün olmakla birlikte, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kin, garez

ve husumet gibi duygular altında hareket ederek ya da suç düzeyine ulaşan ve hizmetten

ayrılabilen kişisel kusurlarından dolayı adliye mahkemelerinde tazminat davası açılabileceği,

uyuşmazlıkta, tazminatın konusunu oluşturan zararın, kamu görevlisinin kasta varan şahsi

kusurundan doğduğu iddiasıyla ve doğrudan doğruya kamu görevlisine karşı dava açıldığından

idarenin sorumluluğunun tespitine olanak bulunmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünün

adli yargının görevinde bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar

verilmiştir.»

(5)

Husumete İlişkin Kurallara Aykırılık

İYUK Madde 15 – 1. (Değişik: 5/4/1990 - 3622/6 md.) Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14 üncü maddenin;

c) 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine (…) karar verilir.

Ek Okuma Önerisi: Gürsel Kaplan, “Danıştay Kararları Ve İlgili Özel Yasal Düzenlemeler Çerçevesinde İdari Yargıda Ehliyet Ve Husumet”, İÜHFM, Cilt LXIX, Sayı 1-2, Yıl 2011 (İl Han Özay’a Armağan,İstanbul, Legal, 2011) s.347-389

http://www.idare.gen.tr/kaplan-ehliyet.htm

(6)

İlk İnceleme Özet

(D.10D, E. 2006/7165, K. 2008/8312, T. 26.11.2018): «2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmış; "İdari Davaların Açılması" başlıklı 3. maddesinde; idari davaların Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, davaya konu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükmü yer almış, aynı Kanunun "Dilekçeler Üzerine İlk İnceleme" başlıklı 14. maddesinde; idari dava açma sürecinde dilekçelerin;

görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği düzenlemesine yer verilmiş, yine aynı Kanunun "İlk İnceleme Üzerine Verilecek Karar" başlıklı 15. maddesinde de; Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki 14. maddede yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, "görev yetki" hususunda; adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine; idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine, "ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı ve süre aşımı" hususlarında; davanın reddine,

"husumet" hususunda; davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine, "3 ve 5. mad»delere uygun olup olmadıkları" hususunda; otuzgün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak yahut ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuzgün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine, dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddine, "idari merci tecavüzü" hususunda;

dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği, ilk inceleme üzerine Danıştay veya mahkemelerce verilen; idari yargının görevli olduğu konularda davanın görev ve yetki yönünden reddine dair kararlarla, dilekçenin gerçek hasma tebliği ve dilekçe red kararları dışında ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.»

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca yükseköğretim mezunu erkekler arasında yarı zamanlı istihdam oranı sadece yüzde 3 iken, bu oran kadınlar arasında 2,7 kat daha yüksektir (yüzde 8)..

Her satır ve sütunda sadece iki sayı olacak şekilde 1-6 rakamlarını tabloya yerleştirin.. Her bir rakam sadece bir kez kullanılacak ve

listesine dahil olduğundan bahisle toplu konut fonu matraha dahil edilmek suretiyle tahakkuk ettirilen katma değer vergisine karşı açılan davada; toplu konut fonuna ilişkin

gerekçesiyle, Sözleşmenin 6 ncı maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir (Yargıtay 2006; Çiftçi 2003:96). Danıştay 5 inci Dairesinin en uzun sürede

Dar anlamda mahkeme devlet tarafından görevlendirilen, adalet dağıtım işiyle uğraşan yerdir.. Geniş anlamda mahkeme yargı işlevini yürüten

İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) Madde 1 – 1. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü,

Maarif müfettişlerinin mesleki rehberlik rolleri kapsamında gösterdiği davranışların sınıf öğretmenlerinin motivasyonuna etkisine ilişkin öğretmen

According to the comparison between control samples exposed to weathering conditions for 12 months and test samples that were bleached after exposure to