• Sonuç bulunamadı

Duygusal gelişim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Duygusal gelişim"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Duygusal gelişim

H.K.ZENGIN

(2)

duygu

Birey ile çevresi arasında ilişki kurmak, ilişkileri değiştirmek ve ilişkileri ortadan kaldırmak için çaba olarak adlandırılmaktadır.

Duygular, hisleri ve deneyimleri, fizyoloji ve davranışları, bilişi ve kavramları içerir.

Duygular, belli bir durumun sonucunda ortaya çıkarlar ve o duyguları yaşayan kişiler tarafından da yapılanırlar.

Duyguların gelişimi, gelişimin diğer yönleri ile yakından ilişkilidir.

Başlangıçta sadece sesi algılayan bebek, deneyimi arttıkça sesteki öfkeyi ve sevgiyi ayırt edebilmektedir.

Oynadığı bir kutunun açılıp açılmamasını başlangıçta fark etmezken, giderek onu açamayınca öfkelenmekte, açınca sevinmektedir.

(3)

duygu

Tutumlar ve duygular zamanla oluşur ve kazanılır.

Donald Hebb’e göre duyguların gelişimi çocukluktaki nörolojik olgunlaşma ile öğrenmenin bir ürünüdür.

Olgunlaşmanın rolü: Olgunlaşma süreci içinde zihinsel gelişim, bir uyarana uzun süre bağlı kalma, bir obje üzerindeki duygusal gerginliği uzun süre yoğunlaştırabilme yeteneği kazandırır. Yine

hayal gücü, hatırlama ve unutma gibi zihinsel işlevlerin gelişimi, duygusal tepkileri etkiler.

Öğrenmenin rolü: Çocukluk döneminde öğrenme, duygusal gelişim yüzlerinin oluşumunda etkin bir rol oynar. Bu öğrenme biçimleri, denme yanılma, taklit, özdeşleşme ya da koşullanma yoluyla gerçekleşir.

(4)

Duyguların nöropsikolojik temelleri

Duygularımız ve belleğimiz limbik sistem tarafından kontrol edildiğinden dolayı duygusal bağ kurduğumuz olayları daha çabuk hatırlarız. Çünkü aynı bölgedeki duygusal merkez, bellek kısmını ateşleyecek bağlantılara sahiptir.

Limbik sistem ya da duygusal beyin içerisinde yer alan amigdala ise diğerleri ile sosyal etkileşimi, belleği, düşünmeyi, sevmeyi ve sevilmemeyi etkiler.

Amigdala özellikle negatif duygular başta olmak üzere yüz ifadelerini tanımaya yöneliktir.

Sağ sol hemisferlerin işleyişleri de duygu ve davranış üzerinde etkili olmaktadır.

Sol frontal alan yaklaşma davranışı ve pozitif duygularla, sağ taraf ise çekingen davranış ve negatif duygularla ilişkilidir.

Yeni karışık belirsiz durumlar kişilerde genellikle negatif duygular uyandırırken, otomatik, rutin ve tanıdık durumlar kişilerde olumlu duygular uyandırabilir mi? Sol hemisfer aktif olmadığında olumsuz duygu ve uzaklaşma davranışının , sağ taraf aktif olmadığında ise olumlu duygu ve yaklaşma davranışının oluştuğu söylenebilir. Ağlama depresif davranışlar olumsuz tepkiler sol hemisfer lezyonla ilişkilidir.

(5)

Duyguların sınıflandırılması

Birincil duygular: Korku, utanç, haz, iğrenme ve sevgi vb dir. Korkunun; nefret ve tedirginlik duygularıyla, sevginin ise yakınlık, empati ve özgecilik ile bağlantılı olduğu ifade edilmiştir.

Birincil duyguların limbik sistemle bağlantılı ve doğumsal olduğunu, ancak ikincil duyguların birey büyürken sosyal etkileşim yoluyla öğrenildiği öne sürülmüştür.

Plutchik duyguları, insanları ve hayvanları uyum ve denge sağlayıcı davranışlara sürükleyen iç faktörler olarak tanımlar. 8 temel kategori vardır:

Tiksinti, öfke, umut, korku, şaşkınlık, üzüntü, sevinç ve kabul. Bu duyguların birleşmesi ya da karışmasıyla yeni duygular oluşabileceğini söyler.

Umut+sevinç=iyimserlik

(6)

Duyguların sınıflandırılması

Başal’ın yaptığı sınıflama:

1. İnsanı saldırganlık davranışlarına yönelten duygular: Öfke, nefret, kıskançlık, düşmanlık,

2. İnsanı yasaklayıcı ve savunucu davranışlara yönelten duygular: Korku, sıkıntı, üzüntü, keder, bıkkınlık, hüzün

3. İnsanı sevindirici davranışlara yönelten duygular: Haz, sevgi, mutluluk, merak gibi.

Le Doux’un aktardığına göre evrensel duygular: Zevk, korku, şaşkınlık, tiksinti, öfke ve üzüntü duygularıdır. Beyinde sadece iki duygunun özel yeri saptanmıştır: korku ve zevk…

(7)

Kendimize yönelik duygular

İlk defa benlik algısının oluşmasıyla ikinci yılın sonunda başlar.

18.-24. aylar arasında; utanma, mahcup hissetme ve gurur, 3.yaşa doğru kıskançlık ve suçluluk duyguları oluşmaya başlar.

Kimilerine göre kıskançlık kültürel tutumlar ve alışkanlıklar tarafından belirlenen öğrenilmiş bir duygudur.

Duygular iki amaca hizmet etmektedir: kişinin harekete geçmesi için enerji sağlar.

Kişinin kendi gereksinimlerini karşılayacak uygun davranışları yapabilmesi için, yönlendirici ya da değerlendirici bir işlev gösterir.

(8)

Duygusal gelişim teorileri

1. Davranışçı yaklaşım ve sosyal öğrenme teorisi 2. Bilişsel farklılık teorisi

3. İşlevselci yaklaşım 4. James Lange teorisi 5. Cannon-Bard teorisi 6. Schachter-Singe Teorisi

(9)

Duyguları anlama

Çocukların duygularını anlamanın tanımlanmış 3 öğesi vardır:

1. Çocukların kişisel duygu deneyimlerini hatırlayıp tarif edebilme becerileri 2. Çocukların kendi hissettikleri duyguları tanımlayabilme becerileri

3. Çocukların başkalarının duygularını tanımlayabilme becerileri

(10)

Duyguları ifade etme

Mutluluk Öfke Şaşırma Korku Kaygı

Ergenlik döneminde kızlar erkeklere göre daha önce duygusal olgunluğa ulaşırlar.

Duyguların yoğunluğunda artış

Duygularda istikrarsızlık

Aşık olma

Mahcubiyet ve çekingenlik

Aşırı hayal kurma

Yalnız kalma isteği

Çalışmaya karşı isteksizlik

Çabuk heyecanlanma

(11)

Yaşlara göre duyguların gelişimi

yaş Duyguların gelişimi Doğum-

6 ay Bütün temel duyguların işaretleri bulunur.

Önce sosyal gülümseme sonra da gülme ortaya çıkar.

Mutluluk ifadeleri tanıdık insanlarla birlikteyken daha fazladır.

Yüz, bakış, ses ve duruş sosyal olaylarda anlamlı olarak değişen farklı, tutarlı duygusal davranışları oluşturmak için birleşir.

Yetişkinlerin duygusal ifadelerini yüz yüze iletişim sırasında eşleştirebilirler.

7-12 ay Öfke ve korku artar.

Kendine bakana güven ortaya çıkar.

Emekleme ve yürüme uyarıcıdan uzaklaşma ve onlara yaklaşmayı sağladığı için duyguları kontrol etme gelişir.

Diğerlerinin duygusal ifadelerini belirleme yeteneği oluşur.

Sosyal referans gelişir.

(12)

Yaşlara göre duyguların gelişimi

Yaş Duyguların gelişimi

1-2 yaş Kendine yönelik duygular ortaya çıkar ama diğerlerinin varlığına bağlıdır.

Duygular hakkında konuşmak için kelime hazinesi gelişir.

Empatik cevap verme ortaya çıkar.

Kendini ifade etme ve dil geliştikçe duyguları kontrol etmek için aktif davranış stratejileri ve biliş stratejileri gelişir.

Bir insanın hissetmediği olumlu bir duyguyu göstermesiyle davranış kurallarına uyma ortaya çıkar.

3-6 yaş Duygunun nedenlerini ve sonuçlarını ve davranışça işaretlerini anlama doğruluk ve karşılık açısından gelişir.

Dil geliştikçe empatik cevap verme daha çok gelişir.

Duyguları kontrol etme stratejileri çeşitlenir, daha bilişsel bir hal alır ve durumsal isteklere uydurulur.

Duygusal davranış kurallarının bilinçli farkındalığı ve onlara uyma gelişir.

7-11 Diğerlerinin duygularını açıklarken bilginin farklı kaynaklarını düşünme yeteneği ortaya çıkar.

Aynı anda insanların birden fazla duyguyu yaşayabileceğini fark ederler.

Duygusal anlama arttıkça empatik cevap vermede gelişecektir.

(13)

Duyguları kontrol etme

Duyguları kontrol etme 2 yaş civarında başlamaktadır ve okul öncesi yılları boyunca artmaktadır.

2 yaştan sonra çocuklar sık sık duyguları hakkında konuşurlar. Kontrol için çaba sarf ederler.

Duyguların dil ile ifade edilmesi geliştikçe çocuk kendini ifade edebilecek ve duygularını kontrol edebilecektir.

Duygu kontrolünün gelişimi için:

1. Çocukların duygularını kontrol ve ayarlama yeteneğine 2. Uygun eylem bilgisine

3.Duyguları kontrol etmek için yeterli motivasyona ihtiyaç vardır.

(14)

Duygu kontrolü

Şunları içerir:

Ket vurma Maskeleme Bastırma Rol yapma

Bir kişinin hisleriyle ilgili direk iletişimden kaçınma Çok öfkeliyken nazik olabilme

Coşkuluyken hafif memnun görünebilme

(15)

soru

Duygusal gelişimi nasıl desteklemeliyiz?

(16)

kaynaklar

Hatice Ergin, S. Armağan Yıldız, gelişim psikolojisi, Nobel yay. Ankara 2010.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışma, bir işletmenin finansal performansını sadece ciro büyüklüğüne göre değerlendirmenin yanılgılara sebep olabileceği varsayımı temel alınarak

Ayrıca Türkân Şoray hep odak noktasında kalmakla birlikte, onun serüvenine karışan kişilerden büyük bölümünün de nerdeyse ayrı birer kitabı hak edecek kadar

Araştırma sonucunda, yaşam doyumunun duyguları ifade etme, kendini toparlama gücü ve algılanan sosyal destek ve yaş ile pozitif yönlü, günlük sosyal medya kullanım

Rat karaciğer doku arginaz aktivitesinin L-arginine karşı olan Km’ i araştırılmış, bu nedenle enzim miktarı sabit tutularak L-argininin değişen

Sağmal İnek: Büyük Pozitif Nakit Akışı Soru İşareti : Büyük Negatif Nakit Akışı Yıldız : Fazla Olmayan Pozitif veya. Negatif

Bilgi türlerini yazarak günlük hayatımızda bu bilgileri nasıl kullanırız örneklerle açıklayınız?.

Ertogan F, Arsan S: Yenido¤an Yo¤un Bak›m Ünitelerinde Nozokomiyal Sepsis Etkeni Olarak Klebsiella Sorunu. Tafl DB, Karap›nar TK, Targan fi, ark.lar›: Yenido¤anlarda

Önceki bölümlerde açıklanan kontrol ve performans izleme stratejilerinin tam olarak uygulanabilmesinin tek yolu sistemde otomasyonun bulunmasıdır. Ülkemizde otomasyonun ilk