6.HAFTA
DİNİN SOSYOLOJİK MANASI Sosyolojik Açıdan Din
Din, ferdi ve sosyal özellikleri olan bir inanç ve ibadet sistemidir. Sosyoloji, dinin sosyal boyutuyla ilgilenen bir bilimdir. Din sosyolojisi ise din ve toplum ilişkilerini, dinin toplumun diğer kurumlarla olan bağını ele alan bir bilimdir. Din sosyolojisinde din tanımları genel olarak iki grupta tasnif edilir. Bunlar, özsel (substansiyel) ve işlevsel (fonksiyonel) tanımalardır. Özsel tanımlar, dinin içeriğinin ya da özünün özelliklerini içerir. Bu içerik genellikle insanların duyularıyla hissedemeyeceği ya da zihniyle kavrayamayacağı olağandışı konulara ilişkin inançlarına dayanır. İşlevsel tanımlar ise, dinin, kişiler ve toplum için sahip olduğu farz edilen yararı ya da etkiyi betimlemektedir. Basit olarak ifade edilecekse, özsel tanımlar, dinin ne olduğunu; işlevsel tanımlar ise ne işe yaradığını ortaya koymaktadır. Şimdi bu iki grup ve onlar içerisindeki din tanımlarına bakalım.
Özsel (substansiyel) Din Tanımları
Din biliminde yaygın olan anlayışa göre ilk defa bütün dinleri kapsayacak şekilde yapılan din tanımı Rudolf Otto’ya aittir. Daha sonra birçok sosyolog tarafından da kabul gören bu tanım dini, “kutsalın tecrübesi” olarak tanımlamaktadır. Kutsal olarak bilinen veya kabul edilen şey, öncelikle sadece dini alanda kendini gösteren özel bir değerlendirmedir. Kutsallık noktası, dinin bütünüyle kendine özgülüğünü ifade eder ve aynı zamanda bütün dinlerde ortaktır. Bu tanım ilk görünüşte kapalı göründüğü halde, biraz yakından bakıldığında dinin sosyal boyutlarını da ifade ettiği anlaşılır. Önce bireyin kutsal olanı yaşayabilme kabiliyetinin varlığını ve hatta bu deneyimin onun varlığının gereği olduğunu ifade eder. Diğer yandan böylece dinin, daima önce tek tek bireylerin bilincinde yerleştiği hakikati anlatılmış olmaktadır.
Edward Tylor ise, “ruhsal varlıklara inanç” olarak dinin özsel bir tanımını yapar. Ona göre, insanoğlu rüyaları, hayalleri bilinçdışını ve ölümü açıklamak için dini inançlar geliştirir. Geçmişte insanların ruhlara sahip olduğu şeklindeki inanç ruhlara, tanrılara ve şeytanlara ilişkin inancı içerir. Daha sonra bu tür ruhsal güçler, belirli yer ve nesnelerle ilişkilerndirilmiş ve ardından da daha bağımsız hale dönüşmüştür.
.