• Sonuç bulunamadı

Japon Bıldırcınlarında Kesim ve Karkas Özellikleri için Çok Özellikli Genetik Parametre Tahminleri ve Damızlık Yaşının Genetik Parametre Tahminleri Üzerine Etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Japon Bıldırcınlarında Kesim ve Karkas Özellikleri için Çok Özellikli Genetik Parametre Tahminleri ve Damızlık Yaşının Genetik Parametre Tahminleri Üzerine Etkileri"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ (NKÜBAP)

BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU

NKUBAP.03.GA.16.033 nolu proje

JAPON BILDIRCINLARINDA KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ IÇİN ÇOK ÖZELLİKLİ GENETİK PARAMETRE TAHMİNLERİ VE DAMIZLIK YAŞININ

GENETİK PARAMETRE TAHMİNLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ

Yürütücü: Doç. Dr. Eser Kemal GÜRCAN Araştırmacı: Yrd. Doç. Dr. Selçuk KAPLAN

Araştırmacı: Doç. Dr. Doğan NARİNÇ

2016

(2)

I ÖNSÖZ

Kanatlılardan elde edilen hayvansal ürünler, gün geçtikçe artan dünya nüfusunun hayvansal protein ihtiyacının karĢılanmasında önemli role sahiptir.Bu yönü ile bakıldığında Türkiye hem üretim miktarı, hem de uyguladığı geliĢmiĢ teknoloji ile Avrupa ve dünya kanatlı eti ve yumurtası üretiminin önde gelen baĢarılı bir ülkesidir. Dünya genelinde toplam kanatlı etinin % 87'si tavuk, % 6,7'si hindi, % 4'ü ördek ve % 2,7'si ise kaz, devekuĢu, bıldırcın gibi diğer kanatlı türlerinden elde edilmektedir. Ülkelerin geliĢmiĢlik düzeyi ile tavuk dıĢındaki kanatlı türlerinden elde edilen ürünleri tüketmeleri arasında pozitif yönlü bir iliĢki bulunmaktadır. Örneğin AB ülkelerinde toplam kanatlı eti tüketimi içinde tavuğun payı sadece % 79’dur. Ancak ülkemizde tavuk türü dıĢındaki kanatlı hayvanların payı ancak % 5 dolayındadır. Bu durum diğer kanatlı türleri için geliĢtirilmeye açık bir pazar varlığını iĢaret etmektedir.

Bıldırcın, yıllardan beri çeĢitli disiplinler bakımından model hayvan olarak kullanılan bir türdür, bunun yanında Türkiye’de özellikle son 10 yıl içerisinde bıldırcın eti ve yumurtasına talep artıĢı olmuĢ, bu ürünler yaygın olarak marketlerde satılmaya baĢlanmıĢtır. Buna rağmen bıldırcın üreticilerimiz ıslah edilmemiĢ hayvanlarla çalıĢmaktadır ve bıldırcın ıslahı konusunda bilgi ve beceriye sahip değillerdir. Dünya genelinde de gerçekleĢtirilen bıldırcın ıslah çalıĢmalarda genellikle modern ıslah araçları kullanılmamıĢ olup, fenotipik değerlere göre basit kitle seleksiyonu Ģeklinde uygulanmıĢtır. Yirminci yüzyılın ortalarında tavukçuluk sektörünün hibrit üretimine geçiĢi ve ardından yaĢanan hızlı geliĢim ne yazık ki bıldırcın ıslahına pek fazla yansımamıĢtır.

Bu çalıĢmada, et verim yönünde geliĢtirilmesi düĢünülen bir bıldırcın sürüsünde kesim ve karkas özelliklerine ait çok özellikli kalıtım dereceleri ve genetik korelasyonlar tahmin edilmiĢ, damızlık sürü yaĢının da genetik varyasyon üzerine olan etkileri incelenmiĢtir.

Projenin kümes uygulamaları, verilerin toplanması ve organizasyonu aĢamalarında Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü'nden ve Veteriner Fakültesi’nden çok sayıda lisans öğrencisi bizimle birlikte olağanüstü bir özveri ile çalıĢmıĢtır. Burada isimlerini sayamadığım tüm öğrencilere teĢekkürü borç bilirim. Ayrıca bu çalıĢmaya finansal destek sağlayan Namık Kemal Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Koordinasyon Birimi’ne ve saygıdeğer çalıĢanlarına teĢekkür ederim.

Doç. Dr. Eser Kemal GÜRCAN

(3)

II ÖZET

Japon Bıldırcınlarında Kesim ve Karkas Özellikleri için Çok Özellikli Genetik Parametre Tahminleri ve Damızlık Yaşının Genetik Parametre Tahminleri

Üzerine Etkileri

Bu çalıĢmanın amacı, bir ebeveyn sürü 12, 16 ve 20 haftalık yaĢlardayken elde edilen bıldırcın sürülerinde kesim ve karkas özelliklerine ait çok özellikli kalıtım dereceleri ve genetik korelasyonların tahmin edilmesidir. ÇalıĢmanın hayvan materyalini Namık Kemal Üniversitesi bünyesinde bulunan 40 baba ve 120 anadan elde edilen toplam 1346 bıldırcın oluĢturmuĢtur. Pedigri kaydı bulunan bıldırcınlar 8 haftalık yaĢa kadar büyütülmüĢ ve kesilmiĢtir. AraĢtırmada kesim ve karkas özellikleri olarak kesim ağırlığı, karkas, göğüs, but, kanat, yenilebilir iç organlar ve karın yağı ile söz konusu parçaların oransal değerleri kullanılmıĢtır. ÇalıĢmada damızlık yaĢının artması ile baĢta kesim ağırlığı, karkas ağırlığı ve göğüs ağırlığı olmak üzere pek çok önemli özellikte artıĢ olduğu gözlenmekle birlikte karkas veriminde ise azalma olduğu belirlenmiĢtir (tümünde P<0.05). Farklı damızlık yaĢlarında elde edilen sürülerde tahmin edilen genetik parametreler ile verilerin bütün olarak değerlendirilmesi ile tahmin edilen genetik parametrelerin birbirine yakın olduğu belirlenmiĢtir. Bu durumda kesim-karkas özellikleri seleksiyon kriteri olarak kullanılan ıslah çalıĢmalarında ebeveyn sürülerden elde edilecek test sürülerinin en uygun yaĢ ya da yaĢlarda elde edilmesi önemlidir, ancak bu durumun damızlık değer tahminlerini çok fazla etkilemeyeceği düĢünülmektedir. AraĢtırmada bıldırcınların 8 haftalık kesim ağırlığı, karkas ve yenilebilir iç organ ağırlıkları ile abdominal yağ ağırlıklarına ait kalıtım dereceleri ve aralarındaki genetik korelasyonlar orta ve yüksek seviyelerde bulunmuĢtur. Sabit bir yaĢtaki canlı ağırlığın seleksiyon kriteri olarak kullanılmasıyla söz konusu özelliğin kolayca geliĢtirilebileceği anlaĢılmaktadır. Bu Ģekilde karkas ağırlığında da dolaylı artıĢ sağlanması beklenebilir. Ancak, karkas ağırlığı ile abdominal yağ ağırlığı arasında gözlenen pozitif yüksek genetik korelasyondan (0.70) dolayı uzun süreli seleksiyon uygulaması ile ciddi yağlanma problemleri ile karĢılaĢılması olası bir durumdur. Canlı ağırlık ya da karkas ağırlığının yerine karkas oranının seleksiyon kriteri olarak kullanılması sonucunda aralarındaki negatif genetik korelasyondan dolayı uzun süreli bir seleksiyon çalıĢmasında abdominal yağ oranı özelliğinde azalma olması tavsiye edilebilir.

Anahtar Kelimeler: Kalıtım derecesi, Genetik korelasyon, Kesim ve karkas özellikleri, Damızlık yaĢı

(4)

III ABSTRACT

Estimations of Multi-Trait Genetic Parameter for Slaughter and Carcass Characters and Effect of Breeder Age on Genetic Variation in Japanese Quail

The purpose of the study is to estimate multi trait heritability and genetic correlations belonging to cutting and carcass traits on quail flocks which were obtained while a parent flock was on its 12nd, 16th and 20th weeks. Totally 1346 quails obtained from 40 sire and 120 dam existing in Namık Kemal University were constituted the animal material of the study. Quail which have pedigree record were raised up to 8 weeks of age and cut. In the study, as cutting and carcass traits, weights of slaughter, carcass, breast, thigh, wing, edible inner organ, abdominal fat were used with their proportional values. In the study, with the increase of breeder age, with the observations of many significant increase on firstly slaughter weight, carcass weight and breast weight, decreasing on carcass yield was determined (P<0.05 for all). It was determined that estimated parameters were close to each other with consideration of all data with the genetic parameters estimated on flocks obtained on different breeder ages. In this case, it is important to obtain the test flocks on proper age or ages which were going to be obtained from parent flocks on genetic improvement studies of which slaughter-carcass traits used as selection criterion, but it is considered that this situation is not going to has a significant effect on breeding value estimations. In the study, quail’s 8 week cutting weight, carcass, edible inner organ weights and abdominal fat of which belongs to heritability and genetic correlations between them were found medium to high. It can be figured out that with the usage of live weight on a firm age as selection criterion, the mentioned trait can easily be developed. By this way, an indirect increase on carcass weight can be expected. But, it is possible to face with serious lipoidosis problems with long-term selection apply because of positive and high genetic correlation (0.70) observed between carcass weight and abdominal fat weight. As a consequence of using carcass yield instead of live weight or carcass weight as selection criterion, because of the negative genetic correlations between them, on a long-term selection study, it can be advised that there can be decrease on abdominal fat rate trait.

Keywords: Heritability, Genetic correlation, Slaughter and carcass traits, Breeder age

(5)

IV

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ………... I

ÖZET ………... II

ABSTRACT ………... III

ĠÇĠNDEKĠLER………... IV

ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ………... V

1.GĠRĠġ………... 1

2. GENEL BĠLGĠLER………... 2

3. MATERYAL ve YÖNTEM………... 9

4. BULGULAR ve TARTIġMA………... 11

5. SONUÇ………... 28

6. KAYNAKLAR………... 29

(6)

V

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 1.Kesim ve karkas özelliklerine iliĢkin tanımlayıcı istatistikler……….... 11 Çizelge 2. Cinsiyetlere göre kesim ve karkas özelliklerine iliĢkin tanımlayıcı

istatistikler ve istatistiksel analiz sonuçları……….. 15 Çizelge 3. Damızlık göre kesim ve karkas özelliklerine iliĢkin tanımlayıcı

istatistikler ve istatistiksel analiz sonuçları……….. 17 Çizelge 4.Damızlık yaĢlarına göre ve genel olarak fenotipik varyansın

unsurlarına dağılıĢı ve kalıtım derecesi tahminleri………. 22 Çizelge 5.Damızlıklar 12 haftalık yaĢtayken elde edilen sürüye ait kalıtım

derecesi (diyagonalde) ile genetik korelasyon tahminleri (diyagonalin altında)

ve tahminlerin standart hata değerleri (parantez içinde)……… 23 Çizelge 6. Damızlıklar 16 haftalık yaĢtayken elde edilen sürüye ait kalıtım

derecesi (diyagonalde) ile genetik korelasyon tahminleri (diyagonalin altında)

ve tahminlerin standart hata değerleri (parantez içinde)……… 24 Çizelge 7. Damızlıklar 20 haftalık yaĢtayken elde edilen sürüye ait kalıtım

derecesi (diyagonalde) ile genetik korelasyon tahminleri (diyagonalin altında)

ve tahminlerin standart hata değerleri (parantez içinde)……… 25 Çizelge 8. Tüm sürüye ait kalıtım derecesi (diyagonalde) ile genetik

korelasyon tahminleri (diyagonalin altında) ve tahminlerin standart hata

değerleri (parantez içinde)……… 26

(7)

1 GİRİŞ

Dünya nüfusu hızla artarken, insanlar için dengeli ve yeterli beslenme önemli bir sorun olarak karĢımızda durmaktadır. Türkiye’de hayvansal gıda tüketiminin yüksek olması beklenirken et ve diğer hayvansal gıdaların tüketimi bir hayli düĢük düzeylerdedir. Bunun yanında ülkemizde bireysel hayvansal protein tüketimi geliĢmiĢ ülkelerin yaklaĢık üçte biri seviyesinde ve kiĢi baĢı bitkisel protein tüketimi ise yaklaĢık iki katıdır. Bu dengesizliğin giderilmesinde ilk akla gelen seçenek kanatlı hayvan ürünleridir. Yemden etkin yararlanma, tüketilebilir ürünlerin çok kısa sürede elde edilmesi, küçük alanlarda yoğun üretim yapılabilmesi, ıslah düzeyinin çok yüksek olması gibi nedenlerle tavuk baĢta olmak üzere kanatlı hayvan türleri insan beslenmesinde en çok kullanılan hayvansal protein kaynaklarıdır. Japon bıldırcınları küçük vücut cüsselerine rağmen üstün üreme yetenekleri sayesinde son yıllarda et ve yumurta verimleri için küresel ticari üretimde geniĢ yer sahibi olmuĢlardır. GeliĢmiĢ ülkelerde tavuk ve hindi üretimi toplam kanatlı üretiminin %80'lik kısmını kapsarken, bu oran ülkemizde %98'dir. Bu durum da ülkemizde baĢta bıldırcın olmak üzere diğer kanatlı türlerinin üretiminde artıĢ olacağını iĢaret etmektedir.

Japonya, Avustralya ve Asya ülkelerinde genellikle yumurta verimi için yetiĢtirilen bıldırcın, Avrupa, Amerika ve Çin'de daha çok et üretimi amacıyla yetiĢtirilmektedir. Türkiye’de ticari olarak bıldırcın yetiĢtiriciliği diğer Avrupa ülkelerine göre daha geç bir dönemde baĢlamıĢtır. Türkiye'ye çiftlik hayvanı niteliğindeki ilk bıldırcınlar Almanya’dan getirilmiĢ ve bunlar çoğaltılarak üreticilere sunulmuĢtur.Büyük ilgi gören bıldırcın yetiĢtiriciliği önce Ege Bölgesinde, daha sonra tüm Türkiye’de yaygınlaĢmaya baĢlamıĢtır. Yirminci yüzyılın son çeyreğinde de bıldırcınlar bilimsel çalıĢmalara konu olmuĢtur. Günümüzde ise bıldırcın etinin ve yumurtasının tüketimi oldukça yaygın hale gelmiĢtir ve çoğu markette tüketicilerin beğenisine sunulmaktadır. Ülkemizde çoğunluğu küçük ölçekli üreticiler tarafından gerçekleĢtirilen önemli bir üretim hacmi bulunmaktadır.

Türkiye'deki bıldırcın üreticilerinin mevcut sorunları incelenmiĢ, en büyük sorunların üretim ve pazarlama sürecinde karĢılaĢılan problemler olduğu belirlenmiĢtir (Yapıcı ve ark., 2006). Bunun yanında üreticilerin ıslah edilmemiĢ düĢük verimli hayvanlar kullandıkları, damızlık olarak kullandıkları sürüleri aynı zamanda üretim amacıyla kullandıkları da belirlenmiĢtir. Bıldırcın yetiĢtiriciliği genel olarak diğer kanatlı hayvanlarla karĢılaĢtırıldığında daha düĢük ilk yatırım maliyetli gerektirmektedir. Bıldırcınların tavuk üretimine göre çevresel olumsuzluklara ve hastalıklara karĢı yüksek dayanıklılık göstermesi ise üreticileri cesaretlendiren diğer unsurlardır. Fakat bilindiği üzere çevresel koĢullar ne derece iyi olursa verim performansı da o derece iyi olmaktadır. Üreticilerimizin düĢük verimli üretim gerçekleĢtirmesinin bir diğer nedeninin de çevresel olumsuzluklardan kaynaklandığını söylemek mümkündür. Bıldırcınlarda verim üzerinde etkili olan çevresel unsurlardan en önemlileri yem, hastalık varlığı, yerleĢim sıklığı, diĢi-erkek oranı, damızlık yaĢı ve termal koĢullar olarak sıralanabilir. Bıldırcın yetiĢtiriciliğinde de diğer çiftlik hayvanlarında olduğu gibi iyi genotipe sahip bireylerin iyileĢtirilmiĢ çevresel Ģartlar altında yetiĢtirilmesi ile daha fazla kazanç getireceği unutulmamalıdır.

Dünya üzerinde son 30 yıl içerisinde Japon bıldırcınlarında et ve yumurta verimlerini geliĢtirmek için uzun dönemli seleksiyon çalıĢmaları yapılmıĢtır.

Bıldırcınlarda uzun dönemli seleksiyon çalıĢmaları gerçekleĢtiren Darden ve Marks (1988), Caron ve ark. (1990), Turkmut ve ark. (1999) seleksiyon kriteri olarak haftalık canlı ağırlıklar ya da kısmi yumurta verimlerini kullanmıĢlardır. Az sayıda çalıĢmada

(8)

2

ise yemden yararlanma yeteneği, karkas özellikleri ve büyüme eğrileri kullanılmıĢtır (Pym ve ark., 1998, Hyankova ve ark., 2001). GerçekleĢtirilen seleksiyon çalıĢmalarında damızlık değer olarak genellikle fenotipik değerler kullanılmıĢ, az sayıda çalıĢmada ise damızlık değerlerin tahmin edilmesinde bağımsız ayıklama, indeks, BLUP gibi yöntemlerden yararlanılmıĢtır. Uzun dönemli ıslah çalıĢmalarının yanında kısa dönemli birçok seleksiyon denemesi de gerçekleĢtirilmiĢtir (Kavuncu ve ark., 1986; Camcı, 1992; Testikve ark., 1993; AkĢit ve ark., 1996; Uluocak ve ark., 1997; Baylan ve ark., 2009; Oğuz ve Tükmut, 1999; Soysal ve Özkan, 2001). Söz konusu çalıĢmalarda tavuk ya da hindi ıslahında kullanılan teknikler kullanılmamasına rağmen oldukça baĢarılı sonuçlar alınmıĢ, canlı ağırlığı ve yumurta verimi dikkate değer biçimde arttırılmıĢ hatlar elde edilmiĢtir (Minvielle, 2004). Fakat tüm bu çalıĢmaların sonucunda ticari üretimde kullanılacak hibrit bıldırcın elde edilememiĢtir. Uzun süreli seleksiyon çalıĢmalarında sadece bir özellik üzerinde durulduğundan söz konusu özellik ile negatif genetik iliĢkili özelliklerde önemli gerilemeler gerçekleĢmiĢtir. Özellikle canlı ağırlığı arttırmaya yönelik çalıĢmalarda üreme özelliklerindeki gerilemeler yüzünden, araĢtırmalar belirli bir noktadan sonra sürdürülememiĢtir. Oysa bu özelliklerin bir arada değerlendirilmesine olanak tanıyan çok özellikli seleksiyon yöntemleri modern kanatlı ıslahı çalıĢmalarında kullanılmaktadır. Ticari önem taĢıyan hibrit ürün elde edilememesinin bir diğer nedeni de, farklı özelliklerin değiĢik önem düzeylerinde geliĢtirildiği ana ve baba hatlarının melezlenmesi yerine, aynı özellikler bakımından seleksiyon uygulanmıĢ hatların hem ana hem de baba hattı olarak kullanılmıĢ olmasıdır. Böylesi melezlemelerin sonunda;

döllülük, kuluçkalık yumurta sayısı, yumurta kalitesi ve karkas kalitesi gibi özelliklerde gerilemeler kaçınılmazdır (Anthony ve ark., 1996).

Kanatlı hayvan ıslahında yapılması gereken ilk aĢama, ekonomik önem taĢıyan karakterlere ait kalıtım derecelerinin ve karakterler arasındaki genetik iliĢkilerin belirlenmesidir. Mevcut populasyonda çeĢitli özellikler için belirlenen fenotipik ve genetik parametreler yardımıyla, ıslah uygulamalarının ne yönde Ģekillendirileceğine karar verilmektedir (Szwaczkowski, 2003). Bu çalıĢmanın amacı da et verim yönünde geliĢtirilmesi düĢünülen ve ilerde diallel melezlemelerinde kullanılması planlanan bir bıldırcın sürüsünde kesim ve karkas özelliklerine ait çok özellikli kalıtım dereceleri ve genetik korelasyonların tahmin edilmesidir. Bunun yanında mevcut sürüden elde edilecek test sürülerinin (kesim yapılan bıldırcınlar) sabit bir yaĢta değil de 12, 16 ve 20 haftalık yaĢlarda elde edilmesi ile damızlık yaĢının hem fenotipik değerlere hem de genetik parametrelere olan etkisinin araĢtırılması da hedeflenmiĢtir. Proje çıktıları ile kesim ve karkas özelliklerinden hangisi ya da hangilerinin çok özellikli bir seleksiyon programında kriter olarak kullanılabileceği öngörülebilecektir.

GENEL BİLGİLER

Japon bıldırcınlarında kesim ve karkas özelliklerinin belirlenmesi, çeĢitli çevresel ve genetik faktörlerin karkas özellikleri üzerine etkileri konularında çok sayıda çalıĢma bulunmaktadır. Bıldırcınlarda canlı ağırlığı arttırmak ve azaltmak için yapılan seleksiyonun vücut kompozisyonu ve kas seviyesi üzerine etkilerinin incelendiği ilk çalıĢma Lepore ve Marks (1971) tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir.

AraĢtırıcılar canlı ağırlık artıĢının abdominal yağ ağırlığında artıĢa neden olduğunu, iki özellik arasında pozitif yönlü ve yüksek genetik iliĢki bulunduğunu bildirmiĢlerdir.

Sadjadi ve Becker (1979), rastgele çiftleĢmiĢ 47 ebeveynden elde edilen 278

(9)

3

bıldırcında canlı ağırlık, abdominal yağ ve taĢlık yağı için ebeveyn-yavru regresyonuyla ve varyans unsurlarından yararlanılarak kalıtım dereceleri ve genetik korelasyonları tahmin etmiĢlerdir. ÇalıĢmada 8 haftalık canlı ağırlık, abdominal yağ, taĢlık yağı ortalamaları erkek ve diĢiler için sırasıyla 107 g ve 114 g, 2.80 g ve 1.49 g, 0.28 g ve 0.18 g olarak bulunmuĢtur. Canlı ağırlık için kalıtım dereceleri baba-oğul regresyonuyla 0.74, baba-kız regresyonuyla 0.69, varyans unsurları yoluyla erkekler için 0.67, diĢiler için 0.73 olarak tahmin edilmiĢtir. Farklı yöntemlerle tahmin edilen kalıtım dereceleri abdominal yağ için 0.33-0.65 aralığında, taĢlık yağı için 0.31-0.61 aralığında bulunmuĢtur. Canlı ağırlık ile abdominal yağ arasında genetik korelasyon erkekler için 0.83, diĢiler için 0.56 olarak tahmin edilmiĢtir. ġansa bağlı çiftleĢen 15 baba ve 45 anadan elde edilen 8 haftalık yaĢtaki 344 erkek bıldırcında kesim ve karkas özellikleri için kalıtım derecelerini varyans unsurlarından faydalanarak tahmin eden Sato ve ark. (1981), canlı ağırlık, karkas, yürek, karaciğer, taĢlık, göğüs, but ağırlıkları sırasıyla 91.02 g, 65.24 g, 0.76 g, 1.60 g, 1.58 g, 24.48 g, 14.86 g bulmuĢlar, söz konusu özellikler için kalıtım derecelerini de sırasıyla 0.63, 0.51, 0.26, 0.55, 0.47, 0.53, 0.45 olarak tahmin etmiĢlerdir. Ahuja ve ark. (1983), dört haftalık yaĢta kesilen Japon bıldırcınlarında kesim, göğüs, but, kanat ağırlıklarının kalıtım derecelerini sırasıyla 0.71, 0.40, 0.49, 0.24 olarak tahmin etmiĢlerdir.

Baumgartner ve ark. (1985), yumurta verim yönlü bir hat (CI2) ile et verim yönlü bir hatta ait (Pharaoh) bıldırcınlarda kesim, karkas ve bazı et kalite özelliklerini saptamak için her iki hattan 20’Ģer diĢi ve erkek bireyleri 8 haftalık yaĢta kesmiĢlerdir.

Erkek ve diĢi bıldırcınlar için CI2 hattında canlı ağırlık 96.9 g ve 130.4 g, karkas ağırlıkları 62.0 g ve 66.0 g, yenilebilir iç organ ağırlıkları 7.2 g ve 10.1 g, göğüs ağırlıkları 22.2 g ve 24.9 g, but ağırlıkları 16.6 g ve 17.5 g, kanat ağırlıkları 6.3 g ve 6.7 g bulunmuĢtur. Pharaoh hattının erkeklerinde canlı ağırlık, karkas, yenilebilir iç organ, göğüs, but ve kanat ağırlıkları sırasıyla 129.9 g, 84.4 g, 10.6 g, 32.7 g, 21.3 g, 8.6 g, diĢilerde ise aynı sıralamayla 161.1 g, 93.7 g, 13.1 g, 37.6 g, 23.7 g, 9.3 g olarak bulunmuĢtur. CI2 hattında karkas randımanı erkeklerde % 64, diĢilerde, % 50.1, Pharaoh hattının erkeklerinde % 65, diĢilerinde 58.2 bulunmuĢtur. Göğüs, but ve kanat ağırlıklarının canlı ağırlığa oranları sırasıyla CI2 hattının erkeklerinde % 22.9, % 17.1, % 6.5, diĢilerinde % 19.2, % 13.4, % 5.2; Pharaoh hattının erkeklerinde

% 25.2, % 16.4, % 6.6, diĢilerinde % 23.3, % 14.7, % 5.8 olarak bulunmuĢtur.

Tserveni-Gousi ve Yannakopoulos (1986), altı haftalık yaĢta kesilen Japon bıldırcınlarında karkas, göğüs, but, kanat ve diğer kısım ağırlık ortalamalarını erkek ve diĢilerde sırasıyla 134.73 g ve 139.98 g, 37.64 g ve 38.51 g, 22.94 g ve 23.13 g, 10.33 g ve 9.80 g ile 45.19 g ve 43.53 g olarak belirlemiĢlerdir. Singh ve Panda (1987) etlik piliçler ile Japon bıldırcınlarının kesim ve karkas özelliklerini karĢılaĢtırdıkları çalıĢmada değiĢik yaĢ ve cinsiyetlerdeki bıldırcınların karkas verimlerinin % 60.3-69.7 arasında değiĢtiğini bildirmiĢlerdir.

Caron ve ark. (1990) tarafından bıldırcınlarda 45. gün canlı ağırlığı için 20 kuĢak uzun dönemli fenotipik kitle seleksiyonunun uygulandığı bir çalıĢmada, seleksiyon uygulanan üç hatta ve bir de Ģansa bağlı çiftleĢen kontrol hattında kesim ve karkas özellikleri araĢtırılmıĢtır. ÇalıĢmada seleksiyon uygulanan 3 hattın, kontrol grubundan daha yüksek oranda karkas verimine sahip olduğu belirlenmiĢtir. DiĢi ve erkeklerdeki karkas ağırlıklarının sırası ile 161.7 g ve 150.9 g olduğu ve diĢilerde karkas veriminin

% 65.9, erkeklerde ise % 71.7 olduğu bildirilmiĢtir. Söz konusu dört hatta karkas ağırlıkları sırasıyla 185.1 g, 184.7 g, 148.1 g ve 109.4 g olarak belirlenmiĢtir. Hatlarda karkas verimleri ise aynı sırayla ile % 70.2, % 68.8, % 68.4 ve % 67.7 olarak bulunmuĢtur. Alarslan (1999), farklı aydınlatma sistemlerinin bıldırcınlarda karkas

(10)

4

randımanına etkileri araĢtırmıĢtır. Altı haftalık besi dönemi sonunda diĢilerin ortalama karkas ağırlığı ve karkas randımanı sırasıyla 129.58 g ve % 61.25 olarak, erkeklerde karkas ağırlığı ve randımanı 113.18 g ve % 67.70 olarak bulunmuĢtur.

Toelle ve ark. (1991) dördüncü hafta canlı ağırlığına göre 18 kuĢak fenotipik kitle seleksiyonu uygulanmıĢ sürüde 110 baba ve 290 anadan elde edilen yaklaĢık 1000 bıldırcın kullanarak bazı kesim ve karkas özellikleri için BLUP değerleri, kalıtım dereceleri ve genetik korelasyonları tahmin etmiĢtir. AraĢtırıcılar bu yöntemle ebeveynler için damızlık değerleri tahmin etmeyi hedeflemiĢlerdir. Bıldırcınlar 34 günlük yaĢta kesilmiĢ, kesim, abdominal yağ, but, karaciğer, yürek, taĢlık ağırlıkları sırasıyla 170.0 g, 1.58 g, 18.4 g, 3.9 g, 1.7 g, 6.2 g bulunmuĢtur. REML tahmincisiyle elde edilen varyans unsurlarından faydalanılarak kesim, abdominal yağ, but, karaciğer, yürek, taĢlık ağırlıkları için kalıtım dereceleri sırasıyla 0.59, 0.45, 0.42, 0.17, 0.23, 0.63 tahmin edilmiĢtir. Canlı ağırlık ile abdominal yağ, but, karaciğer, yürek, taĢlık ağırlıkları arasındaki genetik korelasyonlar sırasıyla 0.34, 0.87, 0.86, 0.61, 0.50 olarak tahmin edilmiĢtir.

Marks ve Washburn (1991) uzun dönemli bir seleksiyon çalıĢmasının sonucunda abdominal yağ ağırlığı ortalamalarının düĢük plazma kolesterolü için seleksiyon yapılmıĢ hatta 1.1 g, yüksek kolesterole göre seçilen hatta 0.7 g olduğunu, bu değerlerin canlı ağırlığa oranlarının da aynı sırayla % 1.0 ve % 0.6 olduğunu bildirmiĢlerdir. Okan ve Uluocak (1992) Ģansa bağlı çiftleĢen bıldırcınlarda kesim ve karkas özelliklerini belirlemek amacıyla gerçekleĢtirdikleri çalıĢmada 6 haftalık yaĢta kesilen bıldırcınların canlı ağırlık, göğüs, but, kanat ağırlık ortalamalarının sırasıyla 158.54 g, 40.10 g, 21.14 g, 5.20 g olduğunu belirlemiĢlerdir.

Kırkpınar ve Oğuz (1995) farklı protein seviyelerinde yem ile besledikleri 240 bıldırcında kesim ve karkas özelliklerini belirlemek amacıyla bir araĢtırma gerçekleĢtirmiĢlerdir. AraĢtırmada rasyon protein oranı arttıkça kesim ağırlığının ve karkas ağırlığının arttığı, ancak karkas oranının azaldığı saptanmıĢtır. Söz konusu araĢtırmada 5 haftalık canlı ağırlıkların 128.38-148.00 g aralığında, karkas ağırlıklarının 90.44-102.98 g aralığında, karkas randımanının da % 69.5-70.8 aralığında değerler aldığı bildirilmiĢtir. Yalçın ve ark. (1995) tarafından farklı yaĢlarda kesilen Japon bıldırcınlarında kesim ve karkas özelliklerinin karĢılaĢtırılması amacıyla gerçekleĢtirilen bir araĢtırmada beĢ haftalık yaĢta kesilen bıldırcınların kesim, karkas, göğüs, but, kanat ağırlıkları sırasıyla 154 g, 112 g, 35 g, 29 g, 13.4 g, altı haftalık yaĢta kesilen bıldırcınların kesim, karkas, göğüs, but, kanat ağırlıkları sırasıyla 176 g, 122 g, 38 g, 29 g, 12.3 g olduğu bildirilmiĢtir. AraĢtırmada yaĢ ile birlikte kesim ve karkas özelliklerinin ağırlıklarının arttığı ancak but haricinde diğer kısımların oransal değerlerinin yaĢ ile birlikte değiĢmediği saptanmıĢtır. Aynı araĢtırmada 5. ve 6.

haftalarda kesilen bıldırcınların karaciğer, yürek, taĢlık ağırlıkları sırasıyla 3.4 g ve 4.1 g, 1.6 g ve 1.8 g olarak bulunmuĢtur. Yalçın ve ark. (1996) ebeveyn canlı ağırlığının yavruların verim performansları üzerine etkilerini araĢtırdıkları çalıĢmada 3 ağırlık sınıfına (180-210 g, 211-240 g, 241-270 g) ayrılan ebeveynlerin yavrularında kesim ve karkas özelliklerini araĢtırmıĢlardır. Ağır, orta ve hafif sınıfların yavrularında beĢ haftalık karkas ağırlığı sırasıyla 98.36 g, 98.49 g, 91.69 g, göğüs ağırlıkları 33.88 g, 34.95 g, 29.83 g, but ağırlıkları 32.78 g, 31.55 g, 30.75 g, kanat ağırlıkları 10.13 g, 9.93 g, 9.94 g olarak belirlenmiĢtir. Yalçın ve ark. (1996), bıldırcınlarda rasyona değiĢik düzeylerde adi fiğ katılmasının canlı ağırlık ve karkas verimine etkilerini incelemiĢlerdir. AraĢtırmada kontrol grubunda beĢ haftalık yaĢta kesilen diĢi ve erkek bıldırcınlar için canlı ağırlık ortalamaları 180.92 g ve 164.66 g, karkas ağırlıkları 127.99 g ve 119.17 g, karkas randımanları % 70.89 ve % 72.36 bulunmuĢtur.

(11)

5

Schüler ve ark. (1996) tarafından Japon bıldırcınlarında kesim ve karkas özellikleri için genetik parametre tahminlerinin gerçekleĢtirildiği çalıĢmada söz konusu özellikler için maternal etkilerin önemli olmadığı ve bu özellikler için tahmin edilen kalıtım derecelerinin orta-yüksek seviyelerde olduğu bildirilmiĢtir. Japon bıldırcınlarında beĢ haftalık canlı ağırlığa göre seleksiyon uygulanan bir sürüde yavruların büyüme, kesim ve karkas özelliklerinin belirlenmesi amacı ile bir çalıĢma yapılmıĢtır (Baylan ve ark., 1997). AraĢtırmada 5 ve 6 haftalık canlı ağırlıklar diĢilerde ortalama, 217.6 g ve 256.3 g olarak, erkeklerde ise 188.9 g ve 200.9 g olarak belirlenmiĢtir. Aynı haftalardaki karkas randımanı ortalamaları diĢilerde % 72.03 ve % 67.02, erkeklerde % 74.78, % 76.49 bulunmuĢtur. BeĢ haftalık yaĢta kesilen bıldırcınlarda yürek, karaciğer ve taĢlık ağırlıkları erkeklerde sırasıyla 2.2 g, 4.7 g ve 3.9 g, oranları ise aynı sıra ile % 1.1, % 2.4 ve % 2.0 bulunmuĢtur. Aynı haftada kesilen diĢilerin yürek, karaciğer ve taĢlık ağırlıkları sırası ile 2.2 g, 6.9 g ve 4.3 g, oranları % 1.0, % 3.1, % 1.9 olarak bulunmuĢtur. Yürek, karaciğer ve taĢlık ağırlıkları altı haftalık yaĢta kesilen diĢilerde sırasıyla 2.1 g, 6.8 g ve 4.7 g, oranları ise aynı sıralama ile % 0.8, % 2.6 ve % 1.8 bulunmuĢtur. Aynı haftada kesilen erkeklerde yürek, karaciğer ve taĢlık ağırlıkları 2.2 g, 4.1 g, 3.7 g, oranları % 1.0, % 1.9, % 1.8 olarak bildirilmiĢtir.

Pym ve ark. (1998), gerçek zamanlı ultrason tekniğini kullanarak göğüs ağırlığını arttırmak, göğüs oranını arttırmak ve azaltmak amacıyla yedi kuĢak boyunca fenotipik kitle seleksiyonu uygulamıĢlardır. Aynı zamanda yedi kuĢak boyunca altı haftalık yaĢ canlı ağırlığı için fenotipik kitle seleksiyonu ile bir hat geliĢtirilmiĢtir. Yedi kuĢak sonunda rastgele çiftleĢen bıldırcınların abdominal yağ oranı % 2.69, canlı ağırlığı ve göğüs ağırlığı arttırılan bıldırcınlarda abdominal yağ oranı sırasıyla % 2.76 ve % 2.62 olarak bulunmuĢtur. Göğüs oranını azaltmak amacıyla seleksiyon uygulanan hatta abdominal yağ oranı % 3.69, göğüs oranını arttırmak amacıyla seleksiyon yapılmıĢ hatta % 1.53 bulunmuĢtur. Türkmut ve ark.

(1999) tarafından dördüncü hafta canlı ağırlığının seleksiyon kriteri olarak kullanıldığı, dört farklı seleksiyon yoğunluğuna göre fenotipik değerler referans alınarak üç kuĢak seleksiyon uygulanmıĢ, söz konusu yöntemle 4 farklı hat oluĢturulmuĢ ve bu hatlarda kesim-karkas özellikleri araĢtırılmıĢtır. BaĢlangıç sürüsü bıldırcınlarında kesim, karkas, karın yağı, karaciğer özellikleri için diĢilerde 180.58 g, 107.00 g, 1.05 g, 4.76 g; erkeklerde 169.71 g, 107.79 g, 0.87 g, 2.74 g ortalama değerleri belirlenmiĢtir.

Üçüncü kuĢağa ait bıldırcınlarda kesim, karkas, karın yağı, karaciğer özellikleri belirlenen ortalamalar diĢilerde 210.47 g, 122.05 g, 1.16 g, 4.76 g; erkeklerde 173.92 g, 124.93 g, 1.76 g, 2.98 g bulunmuĢtur.

AkĢit ve ark. (2003) herhangi bir ıslah çalıĢması yapılmamıĢ toplam 706 bıldırcında yem tüketimi, yemden yararlanma gibi özellikler ile bazı kesim ve karkas özellikleri arasındaki fenotipik ve genetik iliĢkileri araĢtırmıĢtır. AraĢtırmada beĢ haftalık yaĢta kesilen bıldırcınların canlı ağırlık, karkas, göğüs, but, abdominal yağ ağırlıkları ve karkas randımanı sırasıyla 152.4 g, 107.4 g, 40.78 g, 26.02 g, 1.20 g, % 70.58 olarak bulunmuĢ, varyans unsurlarından faydalanılarak özellikler için kalıtım dereceleri aynı sırayla 0.49, 0.59, 0.35, 0.55, 0.30, 0.10 olarak tahmin edilmiĢtir.

ÇalıĢmada karkas, göğüs, but ve abdominal yağ özelliklerine ait ağırlık değerleri arasındaki genetik korelasyonların 0.52-0.88 aralığında olduğu bildirilmiĢtir. Vali ve ark. (2005) tarafından iki bıldırcın ırkından (Japon ve Range) toplam 1000 bıldırcın kullanılarak büyüme, kesim ve karkas özellikleri için kalıtım dereceleri ve genetik korelasyonlar tahmin edilmiĢtir. Yedi ve dokuz haftalık yaĢta kesilen Japon bıldırcınlarında karkas, göğüs, but ağırlık ortalamaları 124.09 g, 50.21 g, 27.75 g,

(12)

6

karkas randımanı % 66.63 bulunmuĢtur. AraĢtırmada karkas, göğüs, but ağırlıkları için kalıtım dereceleri 0.44, 0.48, 0.28 tahmin edilmiĢtir. Winter (2005), tarafından gerçekleĢtirilen araĢtırmada yedi haftalık yaĢta kesilen bıldırcınların kesim, karkas, göğüs, but ve karaciğer ağırlıkları sırasıyla 198.73 g, 137.59 g, 59.65 g, 33.91 g ve 3.91 g olarak, karkas randımanı ise % 73 olarak saptamıĢtır. AraĢtırmada karkas, göğüs, but ve karaciğer ağırlıkları için kalıtım dereceleri Gibbs örneklemesi yöntemi kullanılarak tahmin edilmiĢ ve sırasıyla 0.84, 0.81, 0.75 ve 0.38 olarak bulunmuĢtur.

Kul ve ark. (2006) tarafından gerçekleĢtirilen bir çalıĢmada bıldırcınların cinsiyetlere göre ayrı ve karıĢık yetiĢtirilmesinin bazı verim özellikleri üzerine etkileri araĢtırılmıĢ, söz konusu çalıĢmada altı haftalık yaĢta kesilen bıldırcınların kesim, sıcak karkas ve karaciğer ağırlıkları ile sıcak karkas randımanı sırasıyla 178.22 g, 120.75 g ve 4.92 g ile % 68.44 olarak bulunmuĢtur. Baylan ve ark. (2006), rasyona farklı düzeylerde treonin katkısının büyüme, yenilebilir iç organ ve karkas kısımlarına etkisini inceledikleri araĢtırmada beĢ haftalık yaĢta kesilen bıldırcınların kesim ağırlıklarının 239.0-246.5 g arasında, karkas randımanlarının % 74.5-75.5 arasında, göğüs eti oranının % 34.5-36.1 arasında, but oranının % 33.9-34.7 arasında değiĢtiğini bildirmiĢlerdir.

Yolcu ve ark. (2006) tarafından beĢinci hafta canlı ağırlığının arttırılması ve azaltılması amacıyla beĢ kuĢaklık fenotipik kitle seleksiyonuyla iki hat oluĢturulmuĢ ve bunlara paralel olarak rastgele çiftleĢen bir kontrol hattı oluĢturulmuĢtur. Söz konusu sürülerde seleksiyonun kesim ve karkas özelliklerine etkileri araĢtırılmıĢtır.

BeĢinci haftada kesilen bıldırcınlarda kesim, karkas, göğüs, but, karaciğer, yürek, taĢlık, karın yağı ağırlıkları ve karkas randımanı yüksek canlı ağırlık yönünde seleksiyon uygulanmıĢ hattın diĢilerinde 218.1 g, 150.4 g, 58.6 g, 34.3 g, 5.3 g, 2.3 g, 5.6 g, 0.48 g ve % 69; erkeklerinde 202.3 g, 140.5 g, 55.0 g, 32.4 g, 3.9 g, 1.9 g, 5.3 g, 0.45 g ve % 69.5 olarak saptanmıĢtır. Kesim, karkas, göğüs, but, karaciğer, yürek, taĢlık, karın yağı ağırlıkları ve karkas randımanı düĢük canlı ağırlık yönünde seleksiyon uygulanmıĢ hattın diĢilerinde 135.9 g, 91.6 g, 36.3 g, 20.8 g, 3.3 g, 1.3 g, 4.1 g, 0.17 g ve % 67.4; erkeklerinde 127.6 g, 85.7 g, g, 33.7 g, 19.2 g, 3.0 g, 1.3 g, 0.05 g olarak saptanmıĢtır. Kontrol grubu diĢi ve erkek bıldırcınların kesim ağırlıkları 163.0 g ve 151.8 g, karkas ağırlıkları 107.3 g ve 103.2 g, göğüs ağırlıkları 40.7 g ve 38.5 g, but ağırlıkları 26.0 g ve 24.5 g, karaciğer ağırlıkları 3.7 g ve 3.2 g, yürek ağırlıkları 1.6 g ve 1.5 g, taĢlık ağırlıkları 4.3 g ve 3.7 g, karın yağı ağırlıkları 0.21 g ve 0.25 g, karkas randımanları % 65.8 ve % 68.0 olarak bulunmuĢtur.

Hyankova ve ark. (2008) tarafından gerçekleĢtirilen bir araĢtırmada, 11 ve 28 günlük yaĢlar arasındaki bağıl canlı ağırlık kazancına göre ağırlık kazancını arttırma ve azaltma yönünde 18 kuĢak fenotipik kitle seleksiyonu uygulanmıĢ hatlara ait bıldırcınlarda kesim ve karkas özellikleri araĢtırılmıĢtır. Ağırlık kazancı yükseltilmiĢ hatta beĢinci haftada kesilen bıldırcınların kesim, karkas, göğüs, but, abdominal yağ ağırlıkları sırasıyla 195.2 g, 139.5 g, 42.9 g, 26.6 g, 2.33 g bulunmuĢ, aynı özelliklere ait ağırlıklar ağırlık kazancı azaltılmıĢ hatta sırasıyla 181.1 g, 123.5 g, 36.6 g, 23.7 g, 2.20 g saptanmıĢtır. Ağırlık kazancı arttırılmıĢ hatta karkas, göğüs, but, abdominal yağ ağırlıklarının canlı ağırlığa oranları sırasıyla % 71.4, % 22.0, % 13.7, % 1.18;

ağırlık kazancı azaltılmıĢ hatta sırasıyla % 68.1, % 20.2, % 13.1, % 1.15 olarak bulunmuĢtur.

BeĢinci hafta canlı ağırlığına göre yüksek ve düĢük canlı ağırlık yönünde 11 kuĢak seleksiyon uygulanan hatlar ile bir kontrol hattında kesim ve karkas özelliklerinin değiĢimini araĢtıran Alkan ve ark. (2010), vücut ve karkas ağırlıkları

(13)

7

arasında gözlenen önemli farklılıkların karkas verimi ve karkas parçalarının oransal değerleri arasında gözlenmediğini bildirmiĢlerdir.

Khaldari ve ark. (2010) Ġran’da ticari üretimde kullanılan bıldırcınlardan bir baĢlangıç sürüsü oluĢturmuĢ ve ardından Ģansa bağlı olarak iki sürü oluĢturmuĢlardır. Birinci sürüde dördüncü hafta canlı ağırlığı için dört kuĢak seleksiyon uygulanmıĢ, ikinci sürü ise kuĢaklar boyunca Ģansa bağlı çiftleĢmiĢtir. Her bir kuĢakta ebeveynlerden iki kuluçka çıkıĢı sağlanmıĢ, ilk kuluçkada çıkan bireyler dört haftalık yaĢta kesilerek, kesim ve karkas özellikleri ölçülmüĢtür. Birinci kuĢakta kesim, karkas, göğüs, but ağırlıkları 166.1 g, 98.1 g, 37.0 g, 25.0 g olarak bulunmuĢ, aynı özelliklere ait ortalamalar dördüncü kuĢakta sırasıyla 201.3 g, 124.6 g, 49.1 g, 31.6 g bulunmuĢtur. AraĢtırmada karkas randımanı tüm kuĢaklarda % 60-64 arasında değerler almıĢtır. Dördüncü hafta canlı ağırlığı, karkas, göğüs, but ağırlıkları için kalıtım dereceleri sırasıyla 0.26, 0.22, 0.23, 0.13 olarak tahmin edilmiĢtir.

Dördüncü hafta canlı ağırlığı ile karkas, göğüs, but ağırlıkları arasındaki genetik korelasyonlar sırasıyla 0.95, 0.90, 0.85; karkas ağırlığı ile göğüs ve but ağırlıkları arasındaki genetik korelasyonlar sırasıyla 0.88 ve 0.90, göğüs ve but ağırlıkları arasındaki genetik korelasyon 0.73 olarak tahmin edilmiĢtir.

Khaldari ve ark. (2011) tarafından gerçekleĢtirilen baĢka bir araĢtırmada ise dördüncü hafta canlı ağırlığı yerine dördüncü hafta göğüs ağırlığı seleksiyon kriteri olarak kullanılmıĢtır. Seleksiyon, Khaldari ve ark. (2010) tarafından bildirilen ıslah programı ile tamamen aynı olmakla birlikte, her kuĢağın ilk kuluçkasında çıkan yavrular kesilerek ikinci kuĢaktaki yavrular için damızlık değerler öz kardeĢ benzerliğinden faydalanılarak elde edilmiĢtir. AraĢtırmada dördüncü hafta canlı ağırlığı seleksiyon ve kontrol hatlarında 179.0 g ve 168.6 g, karkas ağırlıkları 110.7 g ve 102.1 g, göğüs ağırlıkları 42.5 g ve 38.6 g, but ağırlıkları 28.1 g ve 25.8 g, karkas randımanları % 63 ve % 60 bulunmuĢtur. Kesim, karkas, göğüs, but ağırlıkları için kalıtım dereceleri sırasıyla 0.46, 0.41, 0.35, 0.47 olarak tahmin edilmiĢtir.

Lotfi ve ark. (2011), bıldırcınlarda kesim ve karkas özellikleri için genetik parametreleri tahmin etmek amacıyla 100 erkek ve 200 diĢi ebeveynden 18 kuluçkada elde edilen yavrulardan 1589’unu altıncı haftada, 1272’sini on üçüncü haftada kesmiĢlerdir. Altıncı haftada kesilen bıldırcınlarda kesim, karkas, göğüs, but, abdominal yağ ağırlık ortalamaları sırasıyla 232.4 g, 138.2 g, 56.4 g, 31.9 g, 2.0 g bulunmuĢ, söz konusu özellikler için kalıtım dereceleri aynı sırayla 0.45, 0.59, 0.63, 0.50, 0.28 olarak tahmin edilmiĢtir. Kesim, karkas, göğüs, but ağırlıkları arasındaki genetik korelasyonlar pozitif-yüksek (0.93-0.98) bulunmuĢ, abdominal yağ ağırlığı ile diğer özellikler arasındaki genetik korelasyonlar pozitif-orta-yüksek (0.26-0.44) olarak tahmin edilmiĢtir.

Sarı ve ark. (2011) Japon bıldırcınlarında kesim ve karkas özellikleri için kalıtım derecesi ve genetik korelasyonları tahmin etmek amacıyla 15 kuluçkadan elde edilen 1244 bıldırcını beĢ haftalık yaĢta kesmiĢlerdir. AraĢtırmada kesim, karkas, göğüs, but, kanat, karaciğer ağırlık ortalamaları sırasıyla, 168.8 g, 116.3 g, 45.2 g, 29.1 g, 10.1 g, 3.87 g; özellikler için kalıtım dereceleri aynı sırayla 0.40, 0.55, 0.58, 0.54, 0.49, 0.13 tahmin edilmiĢtir.

Toplam 389 Japon bıldırcınını 8 haftalık yaĢta keserek kesim-karkas özellikleri için genetik parametre tahminleri elde eden Daikwo ve ark. (2013), canlı ağırlık, karkas ağırlığı, karkas verimi, göğüs ağırlığı ve but ağırlığı için kalıtım derecelerinin sırasıyla 0.27, 0.42, 0.21, 0.34 ve 0.39 olduğunu bildirmiĢlerdir. AraĢtırıcılar kesim ağırlığı ile karkas arasındaki genetik korelasyonu kuram dıĢı bir değer (1.26) olarak tahmin etmiĢlerdir. Örnek büyüklüğünün yetersiz olması ya da uygun olmayan tahmin

(14)

8

yöntemlerinin kullanılması durumunda bu gibi sonuçlarla karĢılaĢılması mümkün olabilmektedir. AraĢtırıcılar en yüksek genetik korelasyonları canlı ağırlık ile karkas verimi (0.77) ve karkas ağırlığı ile karkas verimi (0.75) arasında tahmin etmiĢlerdir.

Bıldırcınların 5 haftalık kesim ağırlığı, karkas ve yenilebilir iç organ ağırlıkları ile abdominal yağ ağırlıklarına ait kalıtım dereceleri ve aralarındaki genetik korelasyonları tahmin eden Narinç ve ark. (2014) söz konusu özelliklere ait genetik parametrelerin orta ve yüksek seviyelerde olduğunu bildirmiĢlerdir. AraĢtırıcılar sabit bir yaĢtaki canlı ağırlığın seleksiyon kriteri olarak kullanılmasıyla söz konusu özelliğin kolayca geliĢtirilebileceğini, bu Ģekilde karkas ağırlığında da dolaylı artıĢ sağlanacağını ileri sürmüĢlerdir. Ancak araĢtırıcılar karkas ağırlığı ile abdominal yağ ağırlığı arasında pozitif yüksek genetik korelasyon bulunduğunu ve uzun dönemli seleksiyon uygulaması ile ciddi yağlanma problemleri ile karĢılaĢılmasının olası bir durum olduğunu ileri sürmüĢlerdir. Bilindiği üzere yağlanma sonucunda yemden yararlanmada gerileme, karkas kalitesinde kötüleĢme ve düĢük döllülük gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkabilmektedir. Narinç ve ark. (2014) canlı ağırlık ya da karkas ağırlığının yerine seleksiyon kriteri olarak karkas oranının kullanılması sonucunda aralarındaki yüksek negatif korelasyondan dolayı abdominal yağ oranının azalacağını bildirmiĢlerdir.

Bıldırcınlarda ultrason tekniği ile ve gerçek ölçümlerle elde edilen karkas kompozisyonlarını hem fenotipik hem de genetik parametreler bakımından karĢılaĢtıran Akbernejad ve ark. (2015), canlı ağırlık ile karkas parçalarının oransal değerleri arasındaki genetik korelasyonların düĢük olduğunu bildirmiĢler, 35. gün canlı ağırlığını arttırmaya yönelik seleksiyonun karkas verimini iyileĢtirmede yetersiz olabileceğini ileri sürmüĢlerdir. Bunun aksine göğüs ağırlığını arttırmaya yönelik bir seleksiyon çalıĢmasında ise ultrason tekniği ile elde edilen değerlerin morfolojik ölçümlerden daha etkili olacağını iddia etmiĢlerdir. Söz konusu çalıĢmada 35 günlük yaĢta kesilen 1083 Japon bıldırcını kullanılmıĢ olup, canlı ağırlık, karkas ağırlığı, karkas verimi, göğüs kas ağırlığı, göğüs kas oranı, but ağırlığı ve but oranı özellikleri için kalıtım dereceleri sırasıyla 0.49, 0.50, 0.17, 0.61, 0.37, 0.52, 0.32 olarak tahmin edilmiĢtir.

Rasyondaki methionin ve sistin içeriğinin lizin ile oranına (Met + Sis:Liz) göre farklı yem çevrelerinin kesim-karkas özellikleri için genetik parametrelere ve damızlık değerlere etkisini araĢtıran Miranda ve ark. (2016), dördüncü hafta canlı ağırlığını arttırmak için 14 ve 15 kuĢak seleksiyon uygulanmıĢ iki hatta ait bireyleri kullanmıĢlardır. Söz konusu genotipxçevre interaksiyonu çalıĢmasında araĢtırıcılar kalıtım derecelerinin Met+Sis:Liz oranına göre değiĢim gösterdiğini bildirmiĢ, 36 günlük yaĢta kesilen bıldırcınların kesim ağırlığına ait kalıtım derecelerinin 0.75-0.50 arasında değiĢtiğini, karkas ağırlığının ise daha yüksek değerler (0.70-0.85) aldığını belirlemiĢlerdir. AraĢtırıcılar göğüs ağırlığı, but ağırlığı, karkas verimi, göğüs oranı ve but oranı için tahmin edilen kalıtım derecelerinin sırasıyla 0.41-0.45, 0.12-0.46, 0.01- 0.55, 0.05-0.40 ve 0.01-0.13 aralığında değerler aldıklarını bildirmiĢlerdir. AraĢtırıcılar farklı besleme çevrelerinde tahmin edilen damızlık değerler ile kesim ağırlığı ve göğüs ağırlığı haricindeki diğer tüm özellikler için pozitif yönlü ve yüksek genetik korelasyonlar tahmin etmiĢlerdir.

(15)

9 MATERYAL VE YÖNTEM

Hayvan Materyali ve Sürü Akım Planı:

AraĢtırmada hayvan materyali olarak Japon bıldırcını (Coturnix coturnix Japonica) kullanılmıĢtır. Söz konusu hayvan türüne ait baĢlangıç sürüsü Namık Kemal Üniversitesi tesislerinde yer almaktadır ve bu sürüdeki bıldırcınlar daha önce herhangi bir seleksiyon denemesine tabi tutulmamıĢ, Ģansa bağlı çiftleĢen hayvanlardan oluĢmaktadır. BaĢlangıç sürüsünden bir kuluçka döneminde elde edilen civcivler içerisinden Ģansa bağlı seçilen olan toplam 40 erkek ve 120 diĢi bıldırcın damızlık sürüdeki ebeveynler olarak tayin edilmiĢtir. Damızlık bıldırcınlar bireysel yumurta kafeslerine her diĢi bir gözde barındırılacak Ģekilde yerleĢtirilmiĢ ve her üç diĢiye bir erkek birey ayrılarak aile yapıları oluĢturulmuĢtur. Bu Ģekilde ayrılan 40 adet ailedeki bıldırcınlar 12, 16 ve 20 haftalık yaĢlardayken 7’Ģer gün boyunca toplanan yumurtalar kuluçka makinesine konulmuĢtur. Makineden çıkan civcivlere kanat numarası takılmıĢ ve üç hafta boyunca grup tipi büyütme kafeslerinde barındırılmıĢlardır. Daha sonra besi kafeslerine alınan bıldırcınların 8 haftalık yaĢta kesim ve karkas özellikleri ölçülmüĢtür.

Barındırma ve Besleme:

Damızlık bıldırcınlar kuluçkadan çıktıktan sonra 21. günde cinsiyet tayini yapılana kadar, her katında 96x43x21 cm boyutlarında bölmeler bulunan, altı katlı, ısıtıcılı büyütme kafeslerinde barındırılmıĢtır. Her bölmeye 50 adet bıldırcın civcivi konulmuĢtur (82,56 cm2/bıldırcın). Civcivler ilk üç gün 32 C0 sıcaklıkta barındırılmıĢ ve her üç günde 1 C0 düĢürülerek ikinci hafta sonunda 27 C0 çevresel sıcaklık sağlanmıĢtır. Tüm bıldırcınlara bu dönemde 18 saat aydınlık: 6 saat karanlık Ģeklinde bir ıĢıklandırma programı uygulanmıĢ ve % 24 HP ve 2900 kcal/kg ME içerikli toz karma yem verilmiĢtir (Marks, 1990). Damızlık bıldırcın civcivleri 21. günden sonra bireysel gözlü damızlık kafeslerine aktarılmıĢ, bu dönemde % 20 HP ve 2800 kcal/kg ME içerikli karma ile beslenmiĢlerdir. Sürüye bu dönemde de günlük 18 saat aydınlatma yapılmıĢtır (Baylan ve ark., 2009). Damızlık sürü 12, 16 ve 20 haftalık yaĢlardayken toplanan yumurtalardan elde edilen yavru sürüler ise 21. güne kadar damızlıklara uygulanan barındırma ve besleme koĢullarına tabi tutulmuĢ, 21. günden sonra ise 85x55x21 cm ebatlarında bölmelere sahip 6 katlı besi kafeslerinde grup halinde barındırılmıĢlardır (150 cm2/bıldırcın). Söz konusu sürülerdeki bıldırcınlar 21- 56. günler arasında % 24 HP ve 2900 kcal/kg ME içerikli karma yem ile beslenmiĢ ve bıldırcınlara günlük 23 saat aydınlatma uygulanmıĢtır.

Verilerin Toplanması:

Tüm bıldırcınlara kuluçkadan çıkıĢta kanat numarası takılmıĢ ve bu sayede verim kayıtları ve akrabalık bilgileri kayıt altına alınmıĢtır. Damızlıklar 12, 16, ve 20 haftalık yaĢlardayken elde edilen her üç kesim sürüsündeki toplam 1516 bıldırcının yetiĢtirme döneminde gerçekleĢen %11.21 ölüm oranları sonrasında geriye kalan 1346'sı 56 günlük yaĢta kesime sevk edilmiĢtir. Kesim öncesinde 4 saat süre ile yem kaldırılmıĢ, bıldırcınların kesim ağırlıkları (KA) belirlenmiĢtir. Kesim esnasında tüm ağırlık ölçümleri 0.01 g hassasiyetli dijital terazi ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Kesimde ıslak yolma ve iç açmayı takiben, boyun ve karın yağı dahil, yenilebilir iç organlar hariç olacak Ģekilde sıcak karkas ağırlıkları saptanmıĢtır (Yalçın ve ark., 1995). Bu aĢamada karın yağı (AYA) ile yürek, karaciğer ve boĢ taĢlıktan oluĢan yenilebilir iç organ (YĠA) ağırlıkları belirlenmiĢtir. Karkaslar bir gün boyunca +4 0C’de bekletildikten

(16)

10

sonra soğuk karkas ağırlığı (KKA) ölçülmüĢ ve karkaslar parçalanarak göğüs (GA), but (BA), kanat ağırlık (KNA) ölçümleri gerçekleĢtirilmiĢtir. Soğuk karkas, yenilebilir iç organ, abdominal yağ, göğüs, but ve kanat ağırlıklarının kesim ağırlığına oranlanmasıyla sırasıyla soğuk karkas oranı (KKO), yenilebilir iç organların oranı (YĠO), abdominal yağ oranı (AYO), göğüs oranı (GO1), but oranı (BO1), kanat oranı (KNO1) için fenotipik değerler elde edilmiĢtir. Daha sonra göğüs, but ve kanat ağırlıklarının soğuk karkas ağırlığına oranlanmasıyla sırasıyla göğüs oranı (GO2), but oranı (BO2), kanat oranı (KNO2) için fenotipik değerler elde edilmiĢtir.

Verilerin Değerlendirilmesi ve İstatistik/Genetik Analizler:

Kesim sürülerinde KA, KKA, GA, BA, KNA, YĠA, AYA, KKO, GO1, BO1, KNO1, YĠO, AYO, GO1, BO1, KNO1 özelliklerine ait verilerin istatistiksel analizi için aĢağıdaki karıĢık doğrusal model kullanılmıĢtır:

y=Xβ+Zu+e

Söz konusu çok değiĢkenli karıĢık doğrusal modelin kesim sürülerinde üzerinde durulan özelliklerin analizinde kullanılacak matris gösterimleri ise aĢağıda sunulmuĢtur.

𝐲KA 𝐲 𝐲 𝐲KNO 1

= XKA

0 0 0

0 X

0 0

0 0 X

0 0 0 0 XKNO 1

𝛃KA

𝛃 𝛃 𝛃KNO 1

+ 𝐙KA

0 0 0

0 𝐙

0 0

0 0 𝐙

0 0 0 0 𝐙KNO 1

𝐮KA

𝐮 𝐮 𝐮KNO 1

+ 𝐞KA

𝐞 𝐞 𝐞KNO 1

Yukarıdaki modelde yer alan y, her özellik için gözlem değerlerini içeren vektördür; y~N(μ,V) Ģeklindedir, ortalamalar vektörü μ olan ve varyans-kovaryans matrisi V olan çok değiĢkenli normal dağılım göstermektedir. X sabit etkilere ait desen matrisi olup bu çalıĢmada cinsiyet sabit etki olarak kabul edilmiĢtir, β sabit etkiler vektörüdür. Z Ģansa bağlı etkilere ait desen matrisi, u ise eklemeli genetik etkiler vektörüdür. Model E(y)=Xβ, var(u)=G, var(e)=R, var(y)=ZGZ`+R Ģeklinde tanımlamalar içermektedir (Mrode, 2005). Burada G matrisleri kesim sürülerinde eklemeli genetik etkileri, R matrisleri de hatayı temsil eden varyans-kovaryans matrislerdir. ÇalıĢmada eklemeli genetik (G) ve hata (R) varyans-kovaryans bileĢenlerinin REML yöntemi ile tahmin edilmesinde SAS programının PROC MIXED prosedürü kullanılmıĢtır (SAS Ins., 2011). Her üç kesim sürüsünün birlikte değerlendirileceği analizlerde ise yukarıdaki X sabit etkilere ait desen matrisi ve β sabit etkiler vektörü 3 seviyeli (damızlık yaĢının etkisi) olarak dizayn edilmiĢtir.

Üzerinde durulan özelliklere ait kalıtım dereceleri (h2) ile özellikler arasındaki genetik korelasyonlar (rg) ve standart hata değerleri aĢağıdaki eĢitliklerde sunulduğu Ģekilde, SAS programının IML (interaktif matris dili) prosedürü kullanılarak tahmin edilmiĢtir (SAS Ins., 2011).

2 = 2𝜎𝐴

2 𝜎𝐴2+𝜎𝐸2

(17)

11 BULGULAR VE TARTIŞMA

Damızlık sürü 12, 16 ve 20 haftalık yaĢlardayken elde edilen kesim sürülerinde yer alan toplam 1346 bıldırcına ait kesim ağırlığı (KA), karkas ağırlığı (KKA), göğüs (GA), but (BA), kanat (KNA), yenilebilir iç organ (YĠA), abdominal yağ (AYA) ağırlıkları ile oransal karkas (KKO), göğüs (GO1), but (BO1), kanat (KNO1), yenilebilir iç organ (YĠO), abdominal yağ (AYO) ağırlığı ve ilgili parçaların soğuk karkasa oranlanması ile elde edilen göğüs (GO2), but (BO2), kanat (KNO2) özelliklerine ait tanımlayıcı istatistikler Çizelge 1’de sunulmuĢtur.

Çizelge 1. Kesim ve karkas özelliklerine iliĢkin tanımlayıcı istatistikler

Özellik N Ortalama Standart

Sapma

Varyasyon Katsayısı

En Küçük Gözlem

En Büyük Gözlem

KA (g) 1346 192.75 24.31 12.61 137.82 272.00

KKA (g) 1346 132.12 14.23 10.77 80.21 196.55

GA (g) 1346 49.85 6.64 13.32 23.85 75.59

BA (g) 1346 29.28 3.36 11.49 18.25 46.25

KNA (g) 1346 9.92 1.38 13.87 6.64 14.73

YIA (g) 1346 10.50 2.16 20.59 5.90 16.74

AYA (g) 1346 2.25 1.27 56.61 0.11 6.91

KKO (%) 1346 69.07 5.25 7.60 53.12 81.10

GO1 (%) 1346 25.98 2.67 10.26 15.79 39.45

BO1 (%) 1346 15.32 1.40 9.15 11.11 22.91

KNO1 (%) 1346 5.20 0.63 12.11 2.92 7.15

YIO (%) 1346 5.43 0.78 14.33 3.29 8.29

AYO (%) 1346 1.15 0.62 53.55 0.07 3.61

GO2 (%) 1346 37.71 2.56 6.78 29.19 50.17

BO2 (%) 1346 22.19 1.32 5.96 17.43 29.29

KNO2 (%) 1346 7.54 0.86 11.45 4.88 10.63

AraĢtırmada kullanılan tüm bıldırcınların 8 haftalık yaĢta kesim ağırlığı ortalaması 192.75 g, sıcak karkas ağırlığı ortalaması 132.12 g olarak bulunmuĢtur.

Göğüs, but, kanat, yenilebilir iç organ ve karın yağı ağırlık ortalamalarının sırasıyla 49.85, 29.28, 9.92, 9.80 ve 2.25 g olduğu saptanmıĢtır. Bıldırcınların soğuk karkas verimi ortalamasının %69.07 olduğu belirlenmiĢtir. Göğüs, but, kanat, yenilebilir iç organ ve karın yağı ağırlıklarının kesim ağırlığına oranlanmasıyla elde edilen ortalamaları sırasıyla %25.98, %15.32, %5.20, %5.43 ve %1.15 olarak bulunmuĢtur.

Göğüs, but ve kanat ağırlıklarının soğuk karkasa oranlanmasıyla elde edilen değerlerinin ortalamalarının ise sırasıyla %37.71, %22.19 ve %7.54 olduğu belirlenmiĢtir. Karın yağı ağırlığı ve oranı dıĢında kalan kesim ve karkas özellikleri bakımında gözlenen varyasyon katsayıları % 5.96-20.59 arasında değiĢmiĢtir, sadece söz konusu özellikler bakımından gözlenen varyasyonların yüksek olduğu belirlenmiĢtir (sırasıyla % 56.61 ve % 53.55).

(18)

12

ÇalıĢmada sekiz haftalık kesim yaĢında saptanan kesim ağırlığı ortalamaları Sadjadi ve Becker (1979), Sato ve ark. (1981), Baumgartner ve ark. (1985), Soysal ve ark. (2001), Tarhyel ve ark. (2012) ve Daikwo ve ark. (2013) tarafından bildirilen 110.05 g, 91.02 g, 116.37 g, 119.93 ve 133.76 g değerlerinden oldukça yüksek bulunmuĢtur. Kontrol grubu bıldırcınlarını 8 haftalık yaĢta kesen Narinç ve ark. (2014) ve Vali (2009), söz konusu yaĢtaki kesim ağırlığı ve karkas ağırlığı ortalamalarının 195.4 g ile 196.13 g ve 130.4 g ile 130.98 g olduğunu bildirmiĢlerdir. Bu çalıĢmada saptanan kesim ağırlığı ve karkas ağırlığı ortalamaları Narinç ve ark. (2014) ve Vali (2009) tarafından bildirilen değerler ile uyumlu bulunmuĢtur. Bunun yanında Alkan ve ark. (2010) ve Lotfi ve ark. (2011) gibi araĢtırıcıların çalıĢmaları incelendiğinde ıslah edilmemiĢ kontrol gruplarına ait 5. ve 6. hafta canlı ağırlık ortalamalarının bile 199.37 g ve 232.4 g olduğu görülmektedir. Son 40 yıl içerisinde Japon bıldırcınlarına yönelik araĢtırma sonuçları incelendiğinde, haftalık canlı ağırlık özellikleri bakımından büyük değiĢim gözlenmektedir. Sefton ve Siegel (1974), Chahil ve ark. (1975), Darden ve Marks (1988), Marks (1991) seleksiyon uygulanmamıĢ bıldırcınlarda 4. hafta canlı ağırlık değerlerinin 80.2-93.1 g arasında değerler aldığını bildirmiĢ, oysa son dönemde gerçekleĢtirilen araĢtırmalarda (Yolcu 2005, Hyankova ve Knizetova 2009, Narinç ve ark., 2009, Sarı ve ark., 2010, Khaldari ve ark., 2010) söz konusu özelliğin 128.03-181.7 g arasında değerler aldığı bildirilmiĢtir. Minvielle (2004) bıldırcınların göçmen kuĢlar olduğunu ve Ģansa bağlı çiftleĢen sürülerde yıllara göre canlı ağırlık değerleri bakımından gözlenen ağırlık farklılıklarının entansif koĢullara adaptasyon ile meydana geldiğini ileri sürmüĢtür.

ÇalıĢmada saptanan göğüs, but ve kanat ağırlığı ortalamaları (49.85 g, 29.28 g ve 9.92 g) Narinç ve ark. (2014) tarafından 8. haftada kesilen bıldırcınların ortalamaları (sırasıyla 47.0 g, 29.4 g ve 11.2 g) ile uyumlu bulunmuĢtur. Benzer Ģekilde 8 haftalık yaĢta kesilmiĢ Japon bıldırcınlarında kesim-karkas özelliklerini araĢtıran Hassan ve ark. (2015) de bu çalıĢmadaki bulgularla uyumlu sonuçlara ulaĢmıĢ olup, göğüs ve but ağırlık ortalamalarının sırasıyla 41.8 g ve 25.5 g olduğunu bildirmiĢlerdir. Aynı yaĢta kesilmemiĢ olsa bile benzer kesim ağırlığına sahip bıldırcınlarda karkas parça ağırlıklarını araĢtıran Vali ve ark. (2005), söz konusu bıldırcınların göğüs ve but ağırlık ortalamalarının 50.81 g ve 27.83 g olduğunu bildirmiĢlerdir. Göğüs, but ve kanat ağırlıkları için benzer bulgular (45.2 g, 29.1 g, 10.1 g) Sarı ve ark. (2011) tarafından da bildirilmiĢtir. Vali ve ark. (2005) ve Sarı ve ark. (2011) tarafından bildirilen bulgular bu çalıĢmanın sonuçları ile uyumlu bulunmuĢtur. Yine Vali (2009) tarafından gerçekleĢtirilen baĢka bir çalıĢmada ise 8 haftalık yaĢta kesilen bıldırcınlara ait kanat ağırlığı ortalaması (11.19 g) bu çalıĢmanın sonuçları ile uyum içerisindedir.

Karaciğer, yürek, taĢlık ağırlıklarının toplamını ifade eden YĠA özelliği bazı araĢtırmalarda ayrı ayrı sunulmuĢtur. Toelle ve ark. (1991) karaciğer, yürek, taĢlık ağırlıklarının sırasıyla 3.9 g, 1.7 g, 6.2 g, toplamının da 11.8 g olduğunu, Narinç ve ark. (2014) ise bu toplamın 9.3 g olduğunu bildirmiĢlerdir. Ocak ve ark. (2009) ise YĠA ortalamasının 5.3 g olduğunu bildirmiĢlerdir. AraĢtırmada saptanan YĠA ortalaması (10.50 g) Toelle ve ark. (1991) ve Narinç ve ark. (2014) tarafından bildirilen

(19)

13

değerlerle uyumlu, Ocak ve ark. (2009) tarafından bildirilen değerden yüksek bulunmuĢtur. Bunun yanında Vali (2009) tarafından dört farklı Japon bıldırcını hattı kullanılarak gerçekleĢtirilen bir çalıĢmada, karaciğer, yürek, taĢlık ağırlık ortalamalarının 12.99 g ile 14.63 g gibi daha yüksek değerler aldığı belirlenmiĢtir.

Japon bıldırcınlarında yenilebilir iç organ ağırlıklarının saptandığı farklı çalıĢmalarda karaciğer ağırlığı 3.88-4.92 g aralığında, yürek ağırlığı 1.80-1.85 g aralığında, taĢlık ağırlığı 3.98-4.30 g aralığında saptanmıĢ olup, toplam yenilebilir iç organ ağırlıkları 9.66-11.07 arasında bulunmuĢtur (Yalçın ve ark., 1995; Kul ve ark., 2006; Seker ve ark., 2009).

Japon bıldırcınlarında abdominal yağ ağırlığı ortalaması için Sarıca ve ark.

(2005), Hyankova ve ark. (2008) ve Narinç ve ark. (2014) tarafından bildirilen 2.27 g, 2.26 g ve 2.20 g değerleri bu çalıĢmadaki abdominal yağ ağırlığı ortalaması (2.25) ile uyumlu bulunmuĢtur. Bunun yanında Türkmut ve ark. (1999), AkĢit ve ark. (2003) ve Alkan ve ark. (2013) tarafından bildirilen 0.87-1.07 g, 1.20 g ve 0.83-1.31 değerlerinin ise bu çalıĢma sonuçlarından daha düĢük olduğu belirlenmiĢtir. Caron ve ark. (1990) tarafından gerçekleĢtirilen bir çalıĢmada ise canlı ağırlığı arttırmaya yönelik seleksiyon uygulanmıĢ 2 hatta ait bıldırcınlarda abdominal yağ ağırlık ortalaması 7.9 g ve 7.7 g olarak saptanırken, Ģansa bağlı çiftleĢen bıldırcınlardan oluĢan bir kontrol grubunda ise aynı ortalamanın 3.1 g olduğu bildirilmiĢtir. Söz konusu çalıĢmada elde edilen abdominal yağ ağırlık ortalamaları bu çalıĢmada saptanan ortalama değerden oldukça yüksek bulunmuĢtur.

Narinç ve ark. (2014) tarafından gerçekleĢtirilen bir araĢtırmada 5, 6, 7 ve 8 haftalık yaĢta kesilen bıldırcınlarda karkas randımanlarının sırasıyla %73.7, %72.0,

%70.0 ve %69.1 olduğu ve kesim yaĢı ilerledikçe abdominal yağ ve yenilemez kısımlardaki artıĢtan dolayı karkas veriminin azaldığı ileri sürülmüĢtür. Söz konusu çalıĢmada 8. haftada kesilen bıldırcınların karkas verimi ile bu çalıĢmada saptanan ortalama (%69.07) uyumlu bulunmuĢtur. Miranda ve ark. (2016) tarafından gerçekleĢtirilen bir çalıĢmada uzun dönem seleksiyon yapılmıĢ iki bıldırcın hattına ait bıldırcınlarda karkas verimleri %74.2 ve %74.1 olarak tespit edilmiĢ, Daikwo ve ark.

(2013) tarafından gerçekleĢtirilen benzer bir çalıĢmada da söz konusu oranın %72.36 olduğu bildirilmiĢ, benzer Ģekilde Baylan ve ark. (2006) da karkas veriminin %74.5-

%75.5 arasında olduğunu ileri sürmüĢlerdir. Her üç çalıĢmanın sonuçları da bu çalıĢmadaki karkas verimi ortalamalarından yüksek bulunmuĢtur. Bunun yanında literatürde bıldırcınlarda soğuk karkas randımanının daha düĢük aralıklarda belirlendiği çalıĢmalar da bulunmaktadır. Alkan ve ark. (2010) kontrol grubu bıldırcınlarının karkas verimlerinin %66.0 olduğunu, Lotfi ve ark. (2011) ise bu oranın

%59.1 olduğunu, Akbernejad ve ark. (2015) da söz konusu ortalamanın %65.0 olduğunu bildirmiĢlerdir. Çok sayıda araĢtırmada da Japon bıldırcınlarında karkas verimlerinin kesim yaĢına, genotipe, yetiĢtirme ve besleme durumlarına bağlı olarak

% 63.84-%71.42 arasında değerler aldığı ortaya konulmuĢtur (Yalçın ve ark., 1995;

AkĢit ve ark., 2003; Mori ve ark., 2005; Seker ve ark., 2009; Narinç ve ark. 2010a;

Türkmut ve ark., 1999; Sarıca ve ark., 2005; Vali ve ark., 2005; Yolcu ve ark., 2006;

Kul ve ark., 2006; Ghosh ve ark., 2008; Sarı ve ark., 2011).

(20)

14

Karkas kısımlarının canlı ağırlığa oranları bakımından çalıĢmada saptanan değerler (GO1, BO1, KNO1 sırasıyla %25.98, %15.32, %5.20) birçok araĢtırıcının bulgularıyla uyumlu bulunmuĢtur (Aksit ve ark., 2003; Mori ve ark., 2005; Vali ve ark., 2005; Ghosh ve ark., 2008; Narinç ve Aksoy, 2012; Lotfi ve ark., 2011; Sarı ve ark., 2011). Bahsedilen çalıĢmalarda göğüs oranı % 22.77-31.11 aralığında, but oranı % 13.50-18.84 aralığında, kanatların oranı ise % 4.87-7.12 aralığında saptanmıĢtır.

AraĢtırmada yenilebilir iç organ oranına ait ortalama % 5.43 olarak saptanmıĢ, bu değer Yolcu ve ark. (2006) tarafından % 5.53-5.88, Narinç ve Aksoy (2012) tarafından % 5.05 olarak bildirilen ortalamalarla uyumlu, Toelle ve ark. (1991) tarafından % 6.94 olarak bildirilen değerden düĢük, Narinç ve ark. (2014) tarafından bildirilen %4.90 değerinden yüksek bulunmuĢtur. AraĢtırmada bıldırcınların AYO ortalaması % 1.15 olarak tespit edilmiĢtir. Abdominal yağ özelliği için elde edilen değer, Narinç ve ark. (2014) tarafından bildirilen %1.14 değer, ile uyumlu, AkĢit ve ark. (2003) tarafından bildirilen % 0.71, Lotfi ve ark. (2011) tarafından bildirilen % 0.80 değerlerinden yüksek, Sarıca ve ark. (2005) tarafından bildirilen % 1.38 değerinden düĢük bulunmuĢtur. Göğüs, but ve kanat ağırlıklarının soğuk karkasa oranlanması ile elde edilen GO2, BO2, KNO2 özelliklerine iliĢkin ortalamalar (sırasıyla %37.71, %22.19 ve %7.54), Alkan ve ark. (2013) tarafından bildirilen göğüs (%36.9), but (%23.4) ve kanat (%8.47) ortalamalarıyla uyumlu bulunmuĢtur. Bunun yanında Ģansa bağlı çiftleĢen kontrol grubu bıldırcınlarda göğüs ve kanat oransal değerlerini araĢtıran Vali (2009), söz konusu ortalamaların sırasıyla %40.46 ve

%9.83 gibi daha yüksek değerlerde olduğunu bildirmiĢlerdir. Miranda ve ark. (2016) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada ise göğüs oranı için iki hatta saptanan ortalamalar (%41.4 ve %41.4) bu çalıĢmadaki göğüs oranı ortalamasından yüksek bulunurken, but oranı için iki hatta saptanan ortalamalar (%22.9 ve %22.9) bu çalıĢmadaki bulgularla uyumlu bulunmuĢtur. Japon bıldırcınlarında göğüs ağırlığını arttırmak amacıyla 4 kuĢak seleksiyon çalıĢması gerçekleĢtiren Khaldari ve Ghiasi (2015), seleksiyon uygulanan iki hatta göğüs ağırlığı ortalamalarının 48.8 g ve 48.1 g olduğunu, kontrol grubunda ise göğüs ağırlığının 40.3 g olduğunu bildirmiĢlerdir. Söz konusu çalıĢmada göğüs oranları ise seleksiyon yapılan hatlarda %40 ve %39 olarak bulunurken, kontrol grubunda göğüs oranının %38 olduğu bildirilmiĢtir. Bu durum ağırlık bakımından yapılan seleksiyonun aslında oransal değerler üzerinde çok fazla etkili olmadığını göstermekle birlikte iki özellik arasındaki genetik iliĢkinin de düĢük olduğunu göstermektedir.

Damızlık sürü 12, 16 ve 20 haftalık yaĢlardayken elde edilen kesim sürülerinde yer alan toplam 642 diĢi ve 704 erkek bıldırcına ait kesim ağırlığı (KA), karkas ağırlığı (KKA), göğüs (GA), but (BA), kanat (KNA), yenilebilir iç organ (YĠA), abdominal yağ (AYA) ağırlıkları ile oransal karkas (KKO), göğüs (GO1), but (BO1), kanat (KNO1), yenilebilir iç organ (YĠO), abdominal yağ (AYO) ağırlığı ve ilgili parçaların soğuk karkasa oranlanması ile elde edilen göğüs (GO2), but (BO2), kanat (KNO2) özelliklerine ait tanımlayıcı istatistikler Çizelge 2’de sunulmuĢtur. Aynı zamanda Çizelge 2'de diĢi ve erkek bıldırcınların bahsi geçen özellikler bakımından

(21)

15

ortalamalarının karĢılaĢtırıldığı bağımsız örneklem T testi sonuçları da yer almaktadır.

Çizelge 2. Cinsiyetlere göre kesim ve karkas özelliklerine iliĢkin tanımlayıcı istatistikler ve istatistiksel analiz sonuçları

Özellik Cinsiyet Ortalama Standart Hata

Varyasyon

Katsayısı En Küçük

Gözlem En Büyük

Gözlem Önem Düzeyi

KA, g ♀ 204.13 0.91 11.29 149.90 272.00

0.000

♂ 182.38 0.77 11.24 137.82 258.00

KKA, g ♀ 133.71 0.59 11.18 80.21 196.55

0.000

♂ 130.68 0.50 10.24 95.24 176.70

GA, g ♀ 50.74 0.27 13.55 23.85 75.59

0.000

♂ 49.04 0.24 12.87 30.12 71.06

BA, g ♀ 29.79 0.14 11.81 18.25 46.25

0.000

♂ 28.83 0.12 10.93 20.64 38.72

KNA, g ♀ 10.18 0.06 14.25 6.64 14.73

0.000

♂ 9.68 0.05 13.00 6.64 14.26

YĠA, g ♀ 11.64 0.07 15.95 6.72 16.74

0.000

♂ 9.46 0.07 19.83 5.90 15.24

AYA, g ♀ 2.36 0.05 54.62 0.15 6.50

0.003

♂ 2.15 0.05 58.24 0.11 6.91

KKO,% ♀ 66.14 0.19 7.36 53.12 80.09

0.000

♂ 71.75 0.15 5.59 56.38 81.10

GO1,% ♀ 24.92 0.10 10.43 15.79 39.45

0.000

♂ 26.94 0.09 8.71 18.94 33.39

BO1,% ♀ 14.76 0.05 8.62 11.14 22.91

0.000

♂ 15.83 0.05 8.33 11.11 20.57

KNO1,% ♀ 5.05 0.02 12.21 2.92 7.15

0.000

♂ 5.34 0.02 11.41 3.51 7.01

YIO,% ♀ 5.72 0.03 12.41 3.51 8.29

0.000

♂ 5.16 0.03 14.39 3.29 7.58

AYO,% ♀ 1.15 0.02 52.31 0.07 2.90

0.813

♂ 1.16 0.02 54.67 0.07 3.61

GO2,% ♀ 37.88 0.10 6.77 29.19 50.17

0.005

♂ 37.56 0.10 6.77 29.91 45.99

BO2,% ♀ 22.26 0.05 5.79 17.43 29.29

0.003

♂ 22.12 0.05 6.10 17.51 27.61

KNO2,% ♀ 7.65 0.03 11.51 4.88 10.63

0.000

♂ 7.45 0.03 11.24 4.88 9.93

ÇalıĢmada diĢi ve erkek bıldırcınların kesim ve karkas ağırlıkları bakımından karĢılaĢtırılması sonucunda abdominal yağ oranı dıĢındaki tüm özellikler bakımından cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmiĢtir (P<0.05). Kesim ağırlığı, karkas, göğüs, but, kanat, yenilebilir iç organ, abdominal yağ, yenilebilir iç organ oranı ve soğuk karkasa oranlanan göğüs, but ve kanat ortalamaları

Referanslar

Benzer Belgeler

Sualtı ölçüm yoluyla vücut yoğunluğu veya ağırlığı bir kere ölçülünce , vücut yağı yüzdesinin tespit edilmesi için esas denklemlerin kullanılması nispeten

Yüksek bel çevresi, kişi normal vücut ağırlığına sahip olsa da risk yaratan bir durumdur.... VK – Bel-Kalça

Solid’te hazırlanan Robinson R-22 kuyruk rotor paline ait modelin, Ansys sonlu elemanlar programı kullanılarak yapılan teorik modal analizleri sonucunda 0-1000

Ge~ov olay~n~n patlak verdi~i s~rada Bulgaristan Prensli~i ile Avusturya aras~n- da ciddi bir yalfinli~~n bulundu~u, bu yak~nl~~~n Bulgar Prensi Ferdinand'~n istilda- lini

Sonra Cami nin şahsiyeti ve eserlerine geçilerek bu bahiste mistik şahsiyeti, edebî şahsiyeti ve eserleri va- kıfane bir surette tetkik ve tahlil edili­

sayfada bulunan son not (bx)'da incelenir. Vesika 12: 1513 y~llann~n aral~k ay~~ sonunda kaleme al~nan ve asli metni elde olmayan vesika, Mengli Giray taraf~ndan Kral

Mütareke ve Cumhuriyet dönemlerini ele aldığında, siysal çe­ kişmeler çevresinde Batı­ lılaşma hareketini, yeni Türk Devletinin oluşumu­ nu, Osmanlı

De meme pour le travail d’tlhan Başgöz sur le repertoires de l’histoire de Müdami qui a mis l’accent sur l’importance du contexte, Par ailleurs, l’antropologue Bronislav