ULUSAL KURUM MODELLERİ
Uluslararası belgelerde ya da uluslararası örgütlerin kararlarında ulusal insan hakları kurumlarına ilişkin belirli bir model baştan öngörülmüş değildir.
Devletler kendi gereksinimlerine uygun modeli seçmekte serbesttirler.
Farklı ihtiyaçlar, farklı hukuk gelenekleri ve sistemleri bu esnekliği haklı ve gerekli kılar.
Kurumların yapısından çok insan haklarının korunmasında oynayacakları rol önem taşır.
ULUSAL KURUM MODELLERİ
Uygulamada genellikle şu modellerle karşılaşılmaktadır:
Ombudsmanlık
Komisyonlar (İnsan Hakları Komisyonu)
İnsan Hakları Danışma Komitesi
İnsan Hakları Kurumu
Eşitlik ya da ayrımcılık komisyonları/kurulları
Çocuk hakları ombudsmanları
Uzman kuruluşlar vb.
ULUSAL KURUM MODELLERİ
Uygulamada şu modellerle karşılaşılmaktadır:
Tek üyeli yapılar (ombudsman)
Çok üyeli yapılar (komisyonlar/kurullar)
Paris İlkeleri açısından A statüsünde akreditasyon alan kurumlar genellikle ombudsman ya da insan hakları komisyonu şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
ULUSAL KURUM MODELLERİ
Ulusal düzeyde insan hakları konusunda çalışan birden fazla kurum ve kuruluş olması mümkündür;
ancak bu alanda faaliyet göstermesi bu kurumları tek başına UİHK yapmaz.
Bir kurumun UİHK olarak kabulü,
Paris İlkelerine uygunluğuna ve
yasal veya anayasal düzeyde “ulusal insan hakları kurumu” olarak belirlenmiş olmasına bağlıdır.
ULUSAL KURUM MODELLERİ
Uygulamada Paris İlkeleri çerçevesinde akredite kurum modelleri yapısal olarak değerlendirildiğinde aşağıdaki yapılarla karşılaşılmaktadır:
İnsan Hakları Komisyonu,
Ombudsmanlıklar,
Melez Kurumlar,
Danışma Kurulları,
Enstitü-Merkezler
Çoklu yapılar
OMBUDSMAN MODELİ
Genelde parlamento, devlet başkanı ya da hükümetler tarafından doğrudan atanan bağımsız kişi/kişilerden oluşur.
İdarenin doğru / hukuka uygun işleyişini denetler.
Genellikle şikayetler üzerinden işler.
Yargısal denetimden daha farklı bir mantıkla işler (uzlaştırmaya dayalı, hızlı ve ücretsiz süreçler sunar)
OMBUDSMAN MODELİ: FARKLI OMBUDSMANLIK MODELLERİ
KLASİK OMBUDSMANLIK MODELİ:
Asıl olarak idarenin hukuka uygunluğunun denetlenmesi amaçlanır.
Klasik ombudsmanlığın ortaya çıktığı İsveç ombudsmanı bunun tipik örneğidir.
İdarenin denetlenmesi dışındaki konular ombudsmanın yetki alanının dışında bırakılmıştır.
İdarenin denetlenmesi dışında insan hakları da yetki kapsamının dışındadır.
İdari yargının olmadığı bazı ülkelerde denetim
anlamında onun yerini de doldurduğu söylenmektedir.
Yargının denetimi de yetki kapsamı dışındadır.
OMBUDSMAN MODELİ: FARKLI OMBUDSMANLIK MODELLERİ
MELEZ OMBUDSMANLIK
Genelde Hispanik ülkelerde bulunur (Defensor del Pueblo). Daha sonra Latin Amerika ülkeleri, Balkan ve Doğu Avrupa ülkelerinde de benimsenen model olmuştur.
Klasik ombudsmandan ayrılan yanı idarenin denetlenmesinin yanına insan haklarının da eklenmesidir.
Klasik modeldeki gibi parlamento tarafından seçilir ve ona karşı sorumlu olur.
Melez modelde ayrı bir insan hakları kurumu oluşturulmaz.
Melez modelde ombudsmanın insan hakları eğitimi,
OMBUDSMAN MODELİ: FARKLI OMBUDSMANLIK MODELLERİ
UZMANLIK OMBUDSMANI
«İhtisaslaşmış ombudsmanlık modeli» olarak da bilinir.
İki türlü denetim yapabilir:
Belli bir konuda (ör: çocuk hakları) tüm idareyi denetleyebilir, ya da
İdarenin bir parçası üzerinde (Ör: cezaevleri, silahlı kuvvetler, kolluk gücü gibi) genel
denetim yapabilir.
GÜNCEL AKREDİTASYON DURUMU
Ulusal İnsan Hakları Kurumları Küresel Ağı (GANHRI) Akreditasyon Alt Komitesi (SCA) tarafından kurumlara üç statüde akreditasyon verilmektedir.
Mevcut durum (21 Şubat 2018 itibariyle):
- (A statüsünde) - 77 kurum (Paris İlkeleri ile tam uyumlu)
- (B statüsünde) - 33 kurum (Paris İlkeleriyle tam uyumlu değil)
- (C status) - 10 kurum (Paris İlkeleriyle uyumsuz)
GÜNCEL AKREDİTASYON DURUMU
Akreditasyon süreci her beş yılda yeniden gözden geçirilir.
Bu anlamda her beş yılda bir Kurumların gerekli belgeleri SCA’ya tekrar sunması ve Paris İlkelerine ve SCA’nın öneri ve tavsiyelerine uygunluğu yerine getirmeleri gerekir.
Ulusal kurumların günce akreditasyon bilgileri için bkz.
https://nhri.ohchr.org/EN/AboutUs/GANHRIAccreditation/Doc uments/Status%20Accreditation%20Chart.pdf
Türkiye’nin herhangi bir statüde akreditasyon almış ulusal insan hakları kurumu bulunmamaktadır.
Avrupa’da akreditasyon durumu: incelendiğinde 40 üye Kurumdan 33’ünün A veya B düzeyinde akredite olduğu görülürken yalnızca 7’sinin akredite olmadığı görülmektedir.
Bu kurumlar TİHEK dışında, Romanya, Norveç, Belçika (çoklu yapı olduğundan 3 kurum UİHK olarak
yetkilendirilmiştir), Litvanya ve Kosova’dır.
Ulusal İnsan Hakları Kurumları Küresel Ağı (GANHRI)
GANHRI (UİHK’ler için Uluslararası Koordinasyon Komitesi), dünyanın her yerinden UİHK’lerin oluşturduğu uluslararası bir oluşumdur.
1993’te kurulan yapı, UİHK’leri, Paris Prensiplerine uygunluk açısından destekler ve insan haklarının korunması ve güçlendirilmesi için çalışmalar yürütür.
Ulusal İnsan Hakları Kurumları Küresel Ağı (GANHRI): İşlevi:
UİHK’lerin BM İnsan Hakları Konseyi ve Sözleşme Mekanizmaları ile ilişkilerini kolaylaştırmak ve desteklemek,
UİHK’ler arası ilişki ve işbirliğinin güçlenmesini sağlamak,
UİHK’lerin Paris Prensiplerine uygun olarak akredite olmasını sağlamak,
UİHK’lerin BM sistemi içindeki rolünü güçlendirmek,
UİHK’lere yönelik kapasite geliştirme çalışmaları yürütmek,
Risk altındaki UİHK’lere yardım sunmak,
Talep edilmesi halinde UİHK kurma isteğindeki hükümetlere destek vermek yönünde çalışmalar yürütür.
ULUSAL KURUM MODELLERİ
UİHK’ler anayasal veya yasal düzeyde, insan haklarının korunması ve güçlendirilmesi için kurulmuş kamu kurumlarıdır.
Çalışma alanları çeşitlilik göstermekle birlikte aşağıdaki faaliyetleri yürütebilirler:
insan hakları konusunda farkındalık yaratma,
bilgilendirme yapma,
ulusal düzeydeki gelişmeleri ve hak ihlallerini izleme,
raporlama,
taraf olunan sözleşmeler ve ilgili diğer uluslararası ve ulusal mevzuat çerçevesinde insan haklarının korunması ve güçlendirilmesi çalışmalarını destekleme,
taraf olunan sözleşmelerin ulusal düzeyde etkin uygulanmasını sağlayacak çalışmalarda bulunma,
ilgili mevzuatı insan hakları bakış açısıyla gözden geçirme,