• Sonuç bulunamadı

ESKÎ ESERLERİN ONARIMI (RESTAURATİON)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ESKÎ ESERLERİN ONARIMI (RESTAURATİON)"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

St. Jean \ Bazilikası avlusunda

(Atrium) tamamlanarak dikilmiş bir sütun ve başlığı

ESKÎ ESERLERİN ONARIMI

( R E S T A U R A T İ O N )

Y a z a n : M U S A B A R A N

E F E S M Ü Z E S İ M Ü D Ü R Ü

Bu konuda şimdiye kadar çok şeyler gör-müş değiliz. N e çok yapıldı, ne de çok yazıl-dı. Hattâ yapılanlar var da; yazılan, üzerin-de tartışılan hemen hemen hiç yok. Herkes onarılmış bir eserin karşısına geçtiğinde na-diren «iyi olmuş, güzel olmuş» diyor. Çoğu zaman da «mahvetmişler» deyip yadırgıyor. Bu, genel olarak insanların olur-olmaz her şeye burun sokmaları ya da dil uzatmala-rından başka bir şey değil.

Asıl eleştirmeler raporlarda, dosyalarda gizli kalıyor da, yayınlanmıyor. Eksik tara-fımız orada işte. H e r yönde olduğu gibi bu alanda da yayından yana fakiriz. Evet, ko-lay değil yayınlamak konuşmak kadar. He-le heHe-le yolda, yolakta konuşmak dedikodu-dan daha ileri gidemez.

Linkoln demişti ki: «Kendinde o kudreti görmeyenler hiç bir zaman tenkid hakkına sahip değildirler.» A m a dillerin kemiği mi

var? ileri geri boyuna konuşuyorlar işte. G ö n ü l isterdi ki, konferanslar açılsın, dergilerde, kitaplarda yazılsın, hattâ tartı-şılsın ve böylece güzellerden güzel beğenil-sin. iyilerden iyiler seçilbeğenil-sin. Sanat, ilim, bu değilmi zaten?

Biribirine zıd öyle onarımlar oluyor ki, • şaşırıyor kişi. Öylesi mi doğru, yoksa böyle-si mi? Yarınkiler acaba ne diyecekler? Yok-sa bizim eskileri beğenmediğimiz gibi,

(2)

on-(St. Jean) bazilikasında onarılmış bir kısım. Atrium'dan bazilikanın Kuzey bölümüne bir bakış

Elbette sanat'da kişiyi sınırlamamak ge-rek. Her sanatçı bildiği gibi yapmalıdır. A m a eski eserlerin tarihçilere karşı bir so-lumluluğu vardır. Herkes onları dilediği gibi kuşa benzetemez. Ya da onun gölgesin-de kendi hünerini göstermeye kalkışamaz.

Bugün eski yapıtların nasıl onarılacağına dair hiç bir düzen yok elimizde. Hattâ ara-lar da bizi beğenmeyecek, hattâ lânet

oku-yacaklar mı, Kimbilir?..

Örneğin, birisi aslına benzeterek onarım yapıyor. Öteki onarım olduğu belli olsun diye t a m a m e n zıd materyal ile iddiasız, sa-nat gözetmeden destekliyor ya da m u h a f a z a altına alıyor. Bir başkası da bunların arasın-da kalıyor. Acaba hangisi doğru bunların?

cına varıncaya kadar. Bu düzeni kurmanın ya da çalıştırmanın zamanı gelmiştir artık. Ç O Ğ U N L U Ğ U N D İ L E D İ Ğ İ O N A R I M : Çoğunluk deyince Efesli Heraklit'in dedi-ği gibi «Yığın» anlamında olmasın. Bunla-rın hepside bilimci, san'atcı... hiç olmazsa eski eserlerin âşığı. Gerçi, gerçek rakamlara

(3)

Efeste Prytaneion ve Odeon önündeki galeriye ait sütunların tanılanmış ola-rak dikilmiş durumu.

10 —

4 — 2 nci, 3 üncü parçalar birbiri üstüne 6 —• Boşluklar çimento ile 1 cm içeriden 8 — Çok hatalı dikilmiş bir sütun. İki sü-bindirilerek sütun dikilmiştir. doldurulmuştur. tuna ait iki parça kırık yerlerinden

düzeltilerek üst-üste dikilmiş, ama so-nuç işte görünüyor.

(4)

dayanan bir anketin sonucu yok elimizde, ama yıllardan beri samimi konuşmalar ve bu konudaki düşünceler kendini göstermiş-tir artık.

Eski eser olduğu gibi kalmalıdır. Yıkıl-ması ya da herhangi bir şekilde zarar göre-cek durumdaysa korunması için en basit ça-reler aranmalıdır. Belli bir parça belli bir yerden düşmüş veya yıkılmış ise yerine koymalı ya da dikmelidir. Çok şeyler yap-maktan, herhangi bir iddiada bulunmaktan kaçınmalıdır. Bütün bunların yanında gü-zelin yüzüne çamur sıvarca onarım yapma-ya kalkışmamalıdır.

Sonucu, eseri ne doğanın kucağından al-malı, ne de bin yılların içinden çıkarıverip yirminci yüzyıla salıvermeli. G c n ü l ister ki zaman onunla birlik görünsün. Tarihin is-tediği de bu değilmi zaten?

BİR S Ü T U N N A S I L D İ K İ L İ Y O R :

Eski eserin onarımında en başarılı iş, hem görkem bakımından, hem de işin ko-laylığı bakımından sütun dikmektir. Öyle düşünelim ki bir sütun yıkılmış, 3-5 parça olmuş. Kazı sonucu hepsi de sere serpe yer-lerde duruyor.

Önce onları yıkayarak güzelce temizleme-li, sıra ile numaralayıp hepsinin bir sütunu tamlayıp tamlamıyacağı tesbit edilmeli. T a m l a n m ı y a n kısımlar için dolgu ya da bağlantı araçları seçilip hazırlanmalı.

Sütunun oturacağı taban çöküntü yap-mışsa, düzeltilmeli, sağlamlaştırmalı. Ya-pıştırıcı bir madde ile o, hazırlanmış tabana, tam yerli yerine kaideyi koyarak yatay ve düşey düzenini sağlayıp yapıştırmalı.

Kaide üzerindeki kenet çukuru ve ona kurşun akıtacak kanal hazırlanmalı.

Bun-lar oldukça temiz ve bilhassa kanal akıntılı olmalıdır. Bu işlerin ardınd ın sütun altının hazırlanmasına geçilebilir artık. Sütunun al-tındaki kenet çukuruna köşeli bir demir ko-nur. Bunun aslı bronzdu klâsik çağlarda. Hani küflenipte genişleyerek mermeri çat-latmasın diye. Sonraki yüzyıllarda ucuz ol-sun diye demir kullanılmıştır. Ama çoğu za-man zararlı olmuştur demir. Ancak demirin etrafını dökülen kurşun kalınca kaplarsa küflenme pek zarar vermiyor. Demir pas-l a n d ı k n . genişpas-leme sahası bupas-labipas-liyor.

İşte bu işler yapıldıktan sonra sütun ya da sütun parçası üç ayaklı kaldıraçla kal-dırılır, yerine konur.

Bunun ardından en önemli iş gelir. Kur-sun eritilecek ve kaidenin üstündeki kanala akıtılıp kaidedeki kenet çukuru, yâni kenet demirinin etrafında çukurda kalan boşluk doldurulacaktır. Kurşun az eriyecek olursa kanalın ağzında tıkanıp kalabilir. Bu tıkan-ma çukur t a m a m e n doltıkan-madan da olabilir. Bütün bunlara dikkat etmelidir. Kurşun mo-rarıncaya kadar en kuvvetli ateşle erimeli hiç bir tereddüt kalmadan kanala akıtmalı-dır. Kanalın ağzına kolayca akıtabilmek için yağlı çamurdan konik bir bülbül yu-vası yapılabilir.

Sütun parçalı ise -ikinci veya üçüncü par-ça, hem demir ile kenetlenerek, hem de ya-pıştırılarak eklenir. Kenet çukuru açarken taşı zayıflatmamaya dikkat etmelidir. Çu-kurun dipleri sağa, sola az da olsa genişle-tilmelidir. Kurşun döküldükten sonra şöyle bir asılınca kenet çıkmasın diye. Kenet de-miri dahi öylece genişletilmiş ya da kertik-lenmiş olmalıdır. '

Önce üste gelen parça, yerde hazırlanır, kurşun dökülür. Sonra kenet çukuru ve kur-şun akıtma kanalı açılmış ötekinin üstüne yerleştirilerek yapıştırılır. Sonra da kurşunu

dökülerek iş t a m a m l a n m ı ş olur.

Boşluk kalan kısımlar çimento ile 1-2 cm. içeriden doldurularak murçlanır. Murçlan-mak pek önemli değil ama, yine de öyle daha mat oluyor. sırıtmıyor ve mermeri daha fazla açıyor.

Bu türlü çimento ile tamlama ya da des-tekleme Efes'te gerek duvarlarda olsun, ge-rek sütun boşluklarında iyi sonuç yermiştir. İtalyan bilginlerinden Prof. Mimar. F . F a -sclo'nun St. Jean Bazilikası o n a r ı m işleri üzerinde sunduğu bir raporda beğenilmiş, uygun görülmüştür. Ancak Prof. F. Fasolo demir kenetler yerine modern yapıştırıcı m s d d î l e r sağlık vermektedir ki, bu benim kuşkum içindedir. Modern yapıştırıcı mad-delerin ileride ne durum alacakları bugün-den kestirilemez. Belki rutubetten veya başka hava şartlarından ötürü özelliğini kay-bedebilir. Netekim bu türlü bazı olaylara rastlanmıştır. Onun için her ikisinin de kul-lanılması garanti sağlar kanısındayız.

Bu türlü sütun dikiş, Efes'te Avusturyalı bilginler ve sanatçılarca da benimsenmiş, Dr. W. Alzinger ve heykeltraş H e r r Werner tarafından uygulanarak Prytaneion ve Ode-on önündeki galeride gerçekten sözü edile-cek bir başarıya varılmıştır. Kendilerini tebrik etmek borcumuzdur.

Gelecek yazımızda bu konuda biraz da-ha genişlemeyi tasarlıyoruz.

Musa B A R A N Folcğrcflarııı izahı :

Efes St. Jean bazilikasında N O T : Efes - St. Jean bazilikası onarımları

Amerika'da Mr. Q u a t m a n ' m Başkan-lığında kurulmuş Efes Derneğinin para yardımı ve Türk Arkeolog ve Mimarlarının iş yerinde çalışmaları ile oluyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Physical Layer: WATA does not specify the wireless physical layer (air interface) to be used to transport the data.. Hence, it is possible to use any type of wireless physical layer

Şekil 3.1 Taguchi kalite kontrol sistemi. Tibial komponent için tasarım parametreleri. Ansys mühendislik gerilmeleri analizi montaj tasarımı [62]... Polietilen insert

Tablo Tde de gi\rlildiigii gibi IiI' oram arttlk<;a borulardaki su kaybulda azalma olmaktadlL $ekil 2'de IiI' oranlanna bagh olarak beton borularda meydana gelen su

Bu bulgular ışığında öğrencilerin kaldırma kuvvetine yönelik sahip oldukları imgeleri günlük yaşam temelli imgeler yönünde revize etmek için, ders ve

Türkiye’ de böyle birşeyin bir gedik olduğunu o zaman daha İyi anladık ve bunu daha sürekli bir tiyatro haline getirme plânı bende bu denemeden sonra daha

Hem Osmanlı Hükümeti’nin hem de İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin eğitim konusunda gerçekleştirmeyi düşündüğü yeniliklerden birisi de cemaat okullarında görev

The tra iniggof a sufficient number of Ipecialits of all grades-from the skilled engineers to the highly (Qualified scientista-fis a necessary prerequisite for this

Ahm et Hamdi Tanpı- nar’ın eserinin ölümünden sonra karşılaştığı yeni de­ ğerlendirilme döneminde o- nun sanatının eskiden beri en cok tanınan dalı