• Sonuç bulunamadı

Arka Polar Kataraktl› OlgulardaFakoemülsifikasyon Uygulamas›n›n Özellikleri*

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Arka Polar Kataraktl› OlgulardaFakoemülsifikasyon Uygulamas›n›n Özellikleri*"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

G‹R‹fi

Lens; optik vezikülün üzerindeki yüzey ektoder- minin invajinasyonu esnas›nda oluflur. Embryonik nükleus; gestasyonun 6.haftas›nda geliflir, bunun çevresindeki ise fetal nükleustur. Do¤umda, lensin

büyük bölümünü embryonik ve fetal nükleus oluflturur. Do¤umdan sonra, ön lens epiteli farkl›laflarak kortikal lens liflerini oluflturur. Nükleer ya da lentiküler liflerde hasara neden olabilen her- hangi bir bozukluk opasiteye sebep olacakt›r. Bu opa- sitenin lokalizasyonu, rengi, yo¤unlu¤u ve flekli bize olay›n zamanlamas› ve etiyolojisi hakk›nda bilgi vere- cektir. Konjenital katarakt türlerinden baz›lar›n›n statik, baz›lar›n›nsa ilerleyici olmas›, neden tüm kon- jenital kataraktlar›n do¤um esnas›nda teflhis edileme- di¤ini aç›klar.

Arka polar kataraktlar, düzgün s›n›rl›, yuvarlak, lensin arka yüzeyine yerleflmifl yo¤un opasitelerdir.

Arka Polar Kataraktl› Olgularda

Fakoemülsifikasyon Uygulamas›n›n Özellikleri*

Dr. Özgür Ö⁄RETEN (1), Dr. Burak A. B‹LG‹N (1), Doç. Dr. Kadir ELTUTAR (2)

‹stanbul T›p Dergisi 2004; 3: 13-15

13

SSK ‹stanbul E¤itim Hastanesi, Göz Klini¤i Asistan›. (1), Klinik fiefi (2)

* TOD 36. Ulusal Oftalmoloji Kongresinde sunulmufltur.

ÖZET

Amaç: Arka polar kataraktl› olgularda fakoemülsifikasyon uygulamalar›n›n özelliklerinin ve dikkat edilmesi gereken durumlar›n de¤erlendirilmesi

Yöntem: Çal›flma kapsam›nda Mart 2001-Mart 2002 tarihleri aras›nda SSK ‹stanbul E¤itim Hastanesi Göz Klini¤inde arka polar katarakt tan›s›yla yat›r›lan ve tamam› fakoemülsifikasyon tekni¤iyle opere edilen 20 has- tan›n 25 gözü de¤erlendirildi.

Bulgular: Tüm hastalara klasik fakoemülsifikasyon prosedürü ayn› cerrah taraf›ndan uyguland› (KE) ve taki- ben göz içi lens (G‹L) implante edildi. 25 gözün 4’ünde intra operatuar arka kapsül rüptürü geliflti (% 16) ve bun- lar›n tümünde rüptür irrigasyon/aspirasyon (I/A) s›ras›nda olufltu. Bu gözlerden 3’ünde (% 12) anterior vit- rektomi yap›ld›. Yine bu 4 gözden 3’ünde (% 12) G‹L sulkusa implante edilirken,1’inde (% 4) ön kamaraya implante edildi. Post op görme keskinlikleri 0.3 ile 1.0 aras›nda de¤iflmekteydi. (ortalama 0.62+/- 0.29).

Ortalama takip süresi 4 hafta idi. (1 hafta ile 7 hafta aras›nda).

Sonuç: Arka polar kataraktlar; arka kapsül rüptürü için predispozan bir faktördür ancak dikkatli cerrahi planlama ve uygulamalarla bu komplikasyon riski azalt›larak doyu- rucu vizüel sonuçlar elde edilebilece¤ine inan›yoruz.

Anahtar Sözcükler: Arka polar katarakt,arka kapsül rüptürü

SUMMARY

The Characteristics of Phacoemulsification Procedure In Patients With Posterior Polar Cataracts

Purpose: To evaluate and standardize the important facts and surgical characteristics of phacoemulsification proce- dure in patients with posterior polar cataracts.

Materials and Method: 25 eyes of 20 patients who had posterior polar cataracts and been performed cataract surgery with phacoemulsification in SSK ‹stanbul Education Hospital between the months March 2001 and March 2002 were included to this study.

Results: The mean follow up period was 4 weeks(between 1 week and 7 weeks). All cases had the standard phacoemul- sification cataract surgery by the same surgeon (KE).4 cases had developed posterior capsule rupture intraoperative- ly(16%) and all of them happened to be in the phase of irri- gation and aspiration. Within these 4 cases;3 of them(12%) had IOL implantation to the sulcus and 1 of them(4%) had an anterior chamber IOL implanted. The post operative cor- rected visual accuities of all cases were between 0.3 and 1.0, the mean of which was 0.62+/-0.29.

Conclusion: Posterior polar cataracts are known to be one of the major predispozing factors for intra operative poste- rior capsule rupture but the risk of complication can be minimized and satisfactory results can be achieved with careful surgical planning.

Key Words: Posterior polar cataract,posterior capsule rup- ture.

(2)

fieklinden dolay› piramidal katarakt olarak ta adland›r›l›r. Bu grup kataraktlar muhtemelen do¤umdan önce ya da erken çocukluk döneminde geliflmeye bafllar. Sadece sirküler birer opasite olarak kalabilirken ilerleyici özellik de gösterebilir. ‹lerleyici flekil genellikle ikinci dekatta bafllarken arka kapsül üzerinde sentrifugal yay›l›m gösterir. Öne do¤ru iler- leme göstermez. Kuyru¤umsu da¤›n›k kenarlara sahiptir. Lensin arka yüzeyinde ve retinaya oldukça yak›n yerlefliminden dolay›, görme üzerinde etkisi oldukça fazla olacakt›r. Birlikte görülebilen di¤er durumlar ise, Mittendorf noktalar› gibi hyaloid kal›nt›lar›, posteriyor lentikonus ve persistan hiper- plastik primer vitreustur ‹lerleyici arka polar opasite- ye sahip hastalarda, periferal ekstansiyonlar geniflledikçe görme de giderek azalmaya bafllar.

Hastalar›n semptomlar› özellikle bu dönemde ve artan kamaflma baflta olmak üzere ortaya ç›kar.

GEREÇ ve YÖNTEM

SSK ‹stanbul E¤itim Hastanesi Göz Klini¤ine, Mart 2001-Mart 2002 tarihleri aras›nda arka polar katarakt ön tan›s›yla ve operasyon amac›yla baflvuran 20 hastan›n 25 gözü çal›flma kapsam›nda de¤erlendirildi. Pre operatif tan› amaçl› muayeneler ve operasyonlar›n tamam›, ayn› cerrah taraf›ndan (KE) gerçeklefltirildi.

BULGULAR

Tüm hastalar›n preoperatif pupilla geniflletilmesi, ameliyattan 30 dakika önce %10’luk fenilefrin, %1’lik tropikamid ve %1’lik siklopentolat›n 10 dakika ara ile 3 kez damlat›lmas› ile sa¤land›.Tüm ameliyatlar 3 ml

%2’lik lidokain’in retrobulber enjeksiyonu enjeksiy- onu sonucu sa¤lanan retrobulber anestezi ile gerçek- lefltirldi.Saat 12 hizas›ndan 3 mm’lik saydam korneal tünel insizyon oluflturulmas›n›n ard›ndan, ön kamara viskoelastik madde ile dolduruldu.Kontinü kürvili- neer kapsüloreksis sonras›nda, dikkatli ve kontrollü bir hidrodisseksiyon ve hidrodelineasyon yap›ld›.

Fakoemülsifikasyon ile nükleus ve epinükleus yendi.

Kalan korteks art›klar›, I/A ile temizlendikten sonra mümkün olan tüm vakalara katlanabilir akrilik G‹L yara yeri geniflletilmeden kapsül içine implante edil- di.Kalan viskoelastik madde yine I/A ile aspire edildi.

Yara yeri sütür konulmadan sadece hidrasyon ile kapat›ld›.

Hastalara, ameliyat sonunda subkonjonktival Genta ve Onadron uygulan›rken, ameliyat sonras›nda topikal steroid ve antibiyotik medikasyonu baflland›.

Post operatif kontroller; ameliyat sonras› 1.gün, 1.hafta, 1.ay ve 2.ay fleklindeki periyotlarla gerçek-

lefltirildi. Görme keskinli¤i, standart Snellen eflelleri yard›m›yla de¤erlendirildi.

Ortalama takip süresi 4 hafta idi (1 hafta ile 8 hafta aras›nda). Baflvuran hastalar›n ameliyat öncesi dönemde yap›lan muayenelerinde düzeltilmifl görme keskinli¤i; ortalama 0,417 (0,05-0,8 aras›nda) olarak ölçülürken,post operatif son kontrollerinde düzeltil- mifl görme keskinli¤i; ortalama 0,624 (0,2-1,0 aras›nda) idi.

Opere edilen 25 gözün 4’ünde (% 16) intra oper- atuar arka kapsül rüptürü geliflti ve bu komplikasyon vakalar›n tümünde irrigasyon/aspirasyon safhas›

s›ras›nda olufltu. Arka kapsül rüptürü geliflen göz- lerin 3’üne (% 12) anterior vitrektomi yap›ld›. Yine bu vakalar›n 3’ünde (% 12) G‹L sulkus’a implante edilirken, 1’inde (% 4) yeterli lens deste¤i olmad›¤›

anlafl›ld›¤›ndan ön kamaraya implante edilmek zorunda kal›nd›.

TARTIfiMA

Pediatrik kataraktlar›n 1/3’ü sporadiktir, herhan- gi bir sistemik ya da oküler hastal›kla iliflkili de¤ildirler. Konjenital kataraktlar›n %23’ü aileseldir ve en s›k rastlanan geçifl modu, otosomal dominantt›r.

Amaya ve ark.’a göre her özel morfolojik tip konjenital katarakt;etyoloji, vizüel prognoz ve yaklafl›m aç›s›ndan ayr› ayr› analiz edilmelidir, çünkü konjeni- tal kataraktlarda morfolojik varyasyon spektrumu genifl ve komplekstir(1). Bir çal›flmada daha önceleri kromozom 16q ile ba¤lant›l› görülen arka polar kataraktlar›n genetik heterojenitesinin oldu¤u, çünkü kromozom 1’in distal k›sa kolu ile de ba¤lant›l›

oldu¤u gösterilmifltir (2).

Yamada ve ark., bir Japon ailesinde görülen arka polar katarakt›n, ailenin 15 üyesi üzerinde, 4 jene- rasyon boyunca,otosomal dominant geçiflle geçti¤ini genetik olarak ispatlam›fllard›r (3). Yine ayn› aileyle ilgili yap›lan yeni araflt›rmalarda, arka polar kata- raktlar›n 20p12-q12 kromozomu ile ba¤lant›l› olmas›, ileride genin potansiyel klonlanmas› aç›s›ndan bir ipucu olabilece¤i belirlenmifltir (4). Bir baflka çal›flmada 4 jenerasyon boyunca bir ‹ngiliz ailesinde 11q22-q22.3 kromozomu ile ba¤lant›l› bir mutasyon sonucu arka polar katarakt geliflti¤i belirlenmifltir (5).

Volcker ve ark.’n›n sundu¤u 13 vakal›k arka polar katarakt ve persistan hiperplastik primer vitreus bir- likteli¤i çal›flmas›, erken cerrahi müdahalenin cesaretlendirici bir vizyon art›fl›na yard›mc› ola- bilece¤ini ortaya koymaktad›r (6).

Allen ve ark. ise arka polar katarakt cerrahisinde hidrodisseksiyon yerine viskodisseksiyon tekni¤inin kullan›lmas›n›n, arka kapsül rüptürü ve vitre kayb›

riskini azatt›¤› iddia etmifllerdir (7).

20 hastan›n 28 gözünü kapsayan bir ça›flmada,

‹stanbul T›p Dergisi 2004; 3: 13-15

14

(3)

arka kapsül rüptürü komplikasyonuna %7.1 oran›nda rastlanm›fl ve görme keskinli¤inde art›fl sa¤laman›n önündeki en büyük engelin ambliyopi oldu¤u ifade edilmifltir (8).

Vasavade ve ark.’n›n yay›nlad›¤› bir çal›flmada arka polar katarakt› mevcut 25 hastan›n 25 gözü ince- lenmifl, operasyonlar hidrodisseksiyon ve nükleus rotasyonu yap›lmadan,hidrodelineasyon sonras› stan- dart fako cerrahisi fleklinde gerçeklefltirilmifltir.

Cerrahi esnas›nda 9 hastada arka kapsül rüptürü (%36) geliflmifl, komplikasyon geliflen bu vakalardan 8’inde G‹L sulkusa, 1’inde ise kese içine implante edimifltir.Görme keskinli¤i; mikrokorneas› mevcut 1 hasta d›fl›nda, tüm hastalarda belirgin art›fl göster- mifltir (9). Bizim çal›flmam›zda da tüm vakalarda görme keskinli¤i art›fl› gözlemlenmifltir.

Osher ve ark. taraf›ndan gerçeklefltirilen ve 22 hastan›n 31 gözünü kapsayan bir baflka çal›flmada ise arka kapsül rüptürü 8 vakada (%26) geliflmifl ve bu sonuç bizim çal›flmam›zla paralellik göstermifltir (10).

Bu komplikasyon genelde, opasitenin uzaklaflt›r›l- mas› ya da uzaklaflt›rma sonras› yap›lan I/A esnas›nda oluflmufltur. Bunun sebebi olarakta; kap- sülün afl›r› ince olmas› ve opasitenin arka kapsüle çok s›k› yap›flmas› gösterilmifltir.

SONUÇ

Arka polar kataraktlar›n biz göz cerrahlar›na birer özel aflama sundu¤una inanmaktay›z. Bu tip vakalarda özellikle hidrodisseksiyon ve irrigasyon/aspirasyon safhalar›nda dikkatli olunmas›

gerekmektedir. Arka polar kataraktlar; arka kapsül rüptürü için predispozan bir faktördür ancak dikkatli cerrahi planlama ve uygulamalarla bu komplikasyon riski azalt›larak doyurucu vizüel sonuçlar elde edilebilece¤ine inan›yoruz.

KAYNAKLAR

1. Amaya L, Taylor D, Russell-Eggitt I, Nischal KK, Lengyel D. Department of Ophthalmology, Great Ormond Street Hospital for Children, London, United Kingdom..The morphology and natural history of childhood cataracts. Surv Ophthalmol 2003; 48(2): 125-44.

2. Ionides AC, Berry V, Mackay DS, Moore AT, Bhattacharya SS, Shiels A. Department of Molecular Genetics, Institute of Ophthalmology, University College London, UK. A locus for auto- somal dominant posterior polar cataract on chro-

mosome 1p. Hum Mol Genet 1997; 6(1): 47-51.

3. Yamada K, Tomita HA, Kanazawa S, Mera A, Amemiya T, Niikawa N. Department of Human Genetics, Nagasaki University School of Medicine, Japan. Genetically distinct autosomal dominant posterior polar cataract in a four-gen- eration Japanese family. Am J Ophthalmol 2000;

129(2): 159-65.

4. Yamada K, Tomita H, Yoshiura K, Kondo S, Wakui K, Fukushima Y, Ikegawa S, Nakamura Y, Amemiya T, Niikawa N.

Department of Human Genetics, Nagasaki University School of Medicine, Japan. An autoso- mal dominant posterior polar cataract locus maps to human chromosome 20p12-q12.

5. Berry V, Francis P, Reddy MA, Collyer D, Vithana E, MacKay I, Dawson G, Carey AH, Moore A, Bhattacharya SS, Quinlan RA.

Department of Molecular Genetics, Institute of Ophthalmology, London EC1V 9EL, United Kingdom. Alpha-B crystallin gene (CRYAB) mutation causes dominant congenital posterior polar cataract in humans. Am J Hum Genet 2001; 69(5): 1141-5.

6. Volcker HE, Lang GK, Naumann GO. Surgery of posterior polar cataract in persistent hyper- plastic primary vitreous. Klin Monatsbl Augenheilkd 1983; 183(2): 79-85.

7. Allen D, Wood C. Sunderland Eye Infirmary, England, Sunderland, UK Minimizing risk to the capsule during surgery for posterior polar cataract. J Cataract Refract Surg 2002; 28(5):

742-4.

8. Hayashi K, Hayashi H, Nakao F, Hayashi F.

Hayashi Eye Hospital (K. Hayashi, Nakao, F.

Hayashi), Fukuoka, Japan. Outcomes of surgery for posterior polar cataract. J Cataract Refract Surg 2003; 29(1): 45-9.

9. Vasavada A, Singh R. Iladevi Cataract & IOL Research Centre, Ahmedabad, India.

Phacoemulsification in eyes with posterior polar cataract. J Cataract Refract Surg 1999; 25(2):

238-45. Eur J Hum Genet 2000l; 8(7): 535-9.

10. Osher RH, Yu BC, Koch DD. Cincinnati Eye Institute, Ohio. Posterior polar cataracts: a pre- disposition to intraoperative posterior capsular rupture. J Cataract Refract Surg 1990; 16(2):

157-62.

Dr. Özgür Ö¤reten ve Ark. Arka Polar Kataraktl› Olgularda Fakoemülsifikasyon Uygulamas›n›n Özellikleri*

15

Referanslar

Benzer Belgeler

Wayne Booth’un ironiyle ilgili daha önce yazılmış olan The Concept of Irony (Kierkegaard), The Com- pass of Irony (D.C. Muecke), The Word ‘Irony’ and Its Contexts: 1500-1755

As discussed in Chapter 2, working in an autonomy supportive environment ultimately leads to higher levels of motivation because people feel more involved in their job (Deci &

Figure 3.4: The percentage of the number of non-zero values to the total number of values in the sparse representations generated at the sparsifying model for the 3-D scan

Bu çalışmada, diyabetik makula ödemi (DMÖ) olan hastalarda yalnız katarakt cerrahisi (FAKO) uygulamakla, FAKO ile aynı se- ansta intravitreal ranibizumab (İVR)

Preoperative and postoperative visual acuities, intraocular pressure levels, anterior chamber depths and perioperative posterior capsule opening, development of floppy iris

İkincil beyin hasarı sistemik ve intrakranial olmak üzere ikiye ayrılabilir. Sistemik bulgular; hipoksi, hipotansiyon, hiperkapni, hipertermi, anemi ve elektrolit

This study introduces ‘Bibliography of Sinan the Architect' prepared by Selçuk Mülayim and published by Marmara University in 2011.. The book consists of eleven chapters and

Gönül dalgıcı, bazen inci uğruna canından olmaz; ama bu kez de ulaĢamadığı incilerin hayaliyle yetinmeyi kabullenir. Artık bu incileri ancak hayallere dalarak