Ten tene temas
• Dokunmak, uyarımın özel bir şeklidir.hayvan yavrularında dokunmak fiziksel gelişimi
destekleyen bazı beyin kimyasallarını salgılatmaktadır.
• Ten tene temas, anne-bebek bağının gelişmesi yada güçlenmesi için son derece önemlidir.
• Ebeveyni ile sarılan bebek onun kalp sesleri ile rahatlar ve derin, rahat bir uykuya dalar.
• Birçok kültürde, bebekler genellikle doğum esnasında annelerinin çıplak göğsüne çıplak olarak konur. Tarihsel olarak, bu bebeğin
hayatta kalması için gereklidir.
• Memeli nöroloji bilimine göre bu sıkı temas temel biyolojik ihtiyaçların tamamlanmasını sağlayarak nöro-davranışları hatırlatır. Bu
temas bebeğin gelecek psikolojisi ve
davranışlarının şekillenmesinde hassas bir periyodu temsil edebilir.
• Anne-bebek ilişkisinin en erken dönemde
başlatılması, bebeğin ruhsal ve fiziksel gelişimi ve çocuğun yaşamının ileriki dönemlerinde
güven duygusunun kazandırılması için oldukça önemlidir.
• TTT yapılan bebeklerde 3. ve 6. ayda sadece anne sütü ile beslenme oranının 2 kat fazla olduğu gösteriliyor. Çalışmada, TTT yöntemi uygulanan annenin, üçüncü günde meme ağrısının daha az olduğu ve daha az endişe yaşadığı, bebeğin, ilk emzirmede daha etkili emdiği, 12 kat daha az ağladığı, kalp atışı, solunum, vücut ısısının daha sabit ve kan şekerinde anlamlı bir yükseklik olduğu
• Yenidoğanın fiziksel ve duygusal
gereksinimlerinin karşılanmaya başlanması bebeğin büyüme ve gelişmesine katkı
sağlayacağı gibi temel güven duygusunu da
geliştirecektir. Doğum sonrası bebeğin anneyle teması ile bebeğin anneyi daha iyi tanıması
sağlanmış olacaktır. Emzirme, anne-bebek arasında deri temasını sağlayarak bağın
güçlenmesine neden olur. Deri teması ve göz göze iletişim, anne ve bebeğin birbirlerinin davranışsal ifadelerini ve ihtiyaçlarını
anlamalarını sağlar
• Doğumdan hemen sonra anne beyninin özellikle yenidoğandan gelen uyarılara karşı hassaslaştığı bilinmektedir. Bebekle anne arasında
doğumdan hemen sonra kurulmuş olan göz göze, ten-tene temasın sürdürülmesiyle anne- bebek ilişkisi daha da güçlenecektir. Bu
yakınlaşmanın bazı nedenlerle bozulduğu ya da sağlanamadığı durumlarda ileride düzeltilmesi güç sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca, doğumdan sonra bebeğini göğsüne koyan anneterin
bebeklerini daha sık emzirdikleri gözlenmiştir
• Tensel (Skin-to-skin) temas, annenin çıplak göğsüne battaniye ve giysi olmaksızın çıplak yeni doğanın koyulması ile doğumdan hemen sonra başlar. Yaşamın ilk saati içinde yakın
temasa dayanan bu uygulama, dokunma, sıcaklık ve koku gibi duyusal uyaranlar
anneyenidoğan davranış etkileşimini
kolaylaştırır Ayrıca, tensel temas başarılı emzirme başlatılması için kritik bir bileşen olarak kabul edilir
• Erken ten-tene temas doğumla başlayan ve annenin çıplak göğüsü üzerine yüzüstü
yatırılan bebeğin sıcak bir battaniye ile örtülmesini içeren bir uygulamadır.
• Kanguru metodunun; neonatal morbiditede
azalma, daha kaliteli bir anne bebek bağlanması ve hastanede daha az kalışla ilişkili olduğu
bildirilmiştir. Kanguru metodunun en önemli bileşenleri:
• ten tene temas, (Bebekler gece gündüz dik
pozisyonda annenin göğsüne sıkıca bağlanmış pozisyonda tutulur.)
• sık ve etkili emzirme ve
• kilosuna ya da gestasyonel yaşına bakılmaksızın hastaneden erken taburculuktur
• Evcili ve ark. (2014) Kadınların bebeklerine
karşı olumlu duygular besleme durumu ile iyi eş ilişkisi, gebeliğin planlı olması, olumlu aile içi ilişkilerde bulunma, bebeğini ilk 30 dakika içinde kucağına alma, ilk 30 dakika içinde
emzirmiş olma, emzirmenin önemine inanma durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Etkili bağlanma için
annelerin yenidoğan ile ten tene temasının sağlanması, erken ve sık emzirmeye
özendirilmesi gerekmektedir.
• Tensel temasın anne ve bebek arasındaki etkileşim artırdığını, emzirme için fırsat
olduğu, termoregülasyon, ağrı yönetimi, rahim dışı yaşama daha kolay geçiş gibi yararları
olduğunu vurgulamıştır
• Anne sütüyle sık sık emzirme önerilir. Yapılan araştırmalar sonucu hipotermide %80,
neonatal enfeksiyonlarda %60 ve mortalitede
%40 azalma saptanmıştır.
• Yakın zamanda zamanında doğan bebeklerde yapılan bir çalışmada anne ve bebek arasında ten-tene temas sağlayıp, topuk delinmeden beş dakika önce başlayarak ağrılı işlem
süresince emzirmeye devam edildiğinde, ilaçsız diğer yöntemlere göre daha etkin bir analjezi sağlandığı bildirilmiştir.
• Doğumdan sonra salgılanan oksitosin uterus
konsantrasyonlarını sağlayarak uterus involusyonunu ve kanamayı azaltır. Yenidoğanın ısısını korumak için meme derisinde ısı artışı olur. Doğumdan sonra erken dönemde bebek ile annenin ten tene teması maternal ve fetal oksitoson seviyesinin artması ve başarılı bir emzirme için gereklidir. Doğumdan sonra annenin eforik bir hal almasının nedeninin; annede beta-
endorfin, katokolemin ve oksitosinin artışından veya hepsinin artışı ile oluşan etkileşimden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu durumun ortaya çıkmasında göz ve deri temasının etkili olduğu düşünülmektedir
• Erken ten tene temasın emzirme, fizyolojik adaptasyon ve sağlıklı anne-bebek davranışı
üzerine etkisini değerlendirmek amacıyla 2177 anne ve yenidoğanı içeren 34 çalışmanın
incelendiği sistematik derlemede, yapılan
uygulamanın bebeğin ağlamalarını azalttığı, ilk 1-4 ay içinde emzirme üzerine pozitif etki ettiği ve emzirme süresini arttırdığı, kardiyo-solunum sistemi üzerinde pozitif etkileri olduğu
belirtilmiştir.
• Ten tene temasın plasentanın çıkmasını kolaylaştırabileceği de bildirilmiştir
• Doğumdan hemen sonra bebeklerini
kucaklamaları sağlanan hem annelerin hem babaların rutin davranışlar olarak; önce
parmak uçlarıyla hafifçe dokunduğu sonra yavaş yavaş sırt ve göğüslerini ovmaya
başladığı belirtilmektedir. Doğumdan sonraki ilk bir saat içinde çocuğun gözle kontakt
kurabildiği, duyduğu seslere başını
çevirebildiği, hatta annenin konuşmasıyla ritim içinde vücudunu oynatabildiği belirtilmiştir.