• Sonuç bulunamadı

PROTEİNLER 2

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "PROTEİNLER 2"

Copied!
72
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PROTEİNLER 2

(2)

Peptitler

İki veya daha fazla sayıda aa’in peptit bağları ile bağlanması sonucu oluşur.

İki amino asitten dipeptit,

Üç amino asitten tripeptit,

Dört aminoasitten tetrapeptid,

Beş aminoasitten pentapeptid,

<10 aminoasitten oligopeptid,

<100 aminoasit : Polipeptid

>100 aminoasit : PROTEİN

Proteinler, yüzlerce amino asitten oluşan polipeptitlerdir.

(3)

Peptidler

Aminoasit Polipeptid Protein

Aminoasitlerin birinin α-karboksil grubu ile diğer aminoasidin α-amino grubu arasında bir mol su ayrılmasıyla

oluşan kovalent bağa peptid bağı

denir.

(4)

Peptitler

Peptidin bir ucunda serbest -aminoasit grubu taşıyan yapıya N-terminal uç denir.

Peptidin diğer ucunda ise serbest - karboksil grup taşıyan yapıya C-terminal uç denir.

(5)

Proteinler

Proteinlerde aynı AA bir yada daha fazla sayıda tekrarlanarak zincirin yapısında yer alabilir.

Protein çoğu tek bir polipeptid zincirinden oluşur. Örn: miyoglobin.

Bu 3 boyutlu yapının oluşmasında;

Primer yapı Sekonder yapı Tersiyer yapı Kuarterner yapı

Her proteinde primer yapı bulunur.

Ancak bazı proteinler sekonder bazıları tersiyer veya kuarterner yapıdadır

(6)

Proteinlerin Yapısı

(7)

Proteinlerin Yapısı

1. Primer Yapı: Polipeptid Zinciri

(8)

1. Primer yapı; Birincil yapı

Bir protein molekülünü oluşturan

polipeptid zinciri veya zincirdeki AA sıralanışı proteinlerin primer yapısını oluşturur.

Bu düz zincirde yer alan AA kalıntılarının hepsi L-

konfügürasyonundadır.

n sayıda AA kalıntısı içeren

proteinde n-1 sayıda peptid bağı

vardır.

(9)

Proteinlerin Yapısı

2. Sekonder yapı:

1)

Peptid zincirinin helezonlaşması

2)

Helezon yapının H bağları ve –S-

S- bağları ile sabit tutulması

(10)

2. Sekonder yapı; İkincil yapı

Primer yapıdaki belli bölgelerde zincir içi ve/veya zincirler arası bağların oluşmasıyla ortaya çıkar.

Primer yapı, pozitif ve negatif yüklü alanlara sahiptir. Bu yükler bir başka molekül ile

etkileşime geçerek H bağlarını oluşturur.

(11)

2. Sekonder yapı; İkincil yapı

Bu H bağları sonucu 2 çeşit yapı ortaya çıkar.

1. Heliks yapılar; en çok rastlanan ve çok stabil olan α-heliks yapıdır. Bu yapı amfilik karakter

2. Yayılmış β-pilili tabaka=β-plakalı yapı;

Polipeptid yapı α-heliksdeki gibi sarmal şekilde değil, yayılmış durumdadır.

Kırmalı Tabaka Yapı

α-heliks yapı

(12)

Proteinlerin Yapısı

3. Tersiyer yapı

1)

Helezonlaşmış peptid zinciri birçok katlanma ile yumak şeklini alır.

2)

Molekül üç boyutlu şeklini

kazanır.

(13)
(14)

3. Tersiyer yapı

Bu yapı;

Non-kovalent bağlar

Kovalent bağlar

Bu proteinler tersiyer yapıları ile 3 boyutlu şekillerine kavuşur.

Tersiyer yapı genellikle globüler proteinlerde görülür.

(15)

Proteinlerin Yapısı

4. Kuaterner Yapı:

Tersiyer yapıya sahip monomer ünitelerin polimerleşmesi

Mol. ağır. ↑

(16)

4. Kuarterner yapı=Dördüncül yapı

Üç yapıya sahip monomer birimlerin bir araya gelerek polimerleşmesidir.

Proteinlerin molekül ağırlıkları artar.

Proteinler; sadece primer yapıdaki AA

diziliminden dolayı değil, 3 boyutlu

yapıdaki diğer kıvrımlardan dolayı da

farklılık gösterirler

(17)
(18)

Proteinlerin Yapısı

(19)

Proteinlerin Sınıflandırılması

1. Kimyasal Yapılarına Göre Proteinler

Basit proteinler

1. Çözünen basit proteinler 2. Çözünmeyen basit proteinler

Bileşik proteinler 1. Fosfoproteinler 2. Lipoproteinler 3. Proteolipidler

4. Glikoproteinler ve mukoproteinler 5. Nükleoproteinler

6. Kromoproteinler 7. Metaloproteinler

(20)

Proteinlerin Sınıflandırılması

Kimyasal Yapılarına Göre Proteinler Basit Proteinler

1. Çözünen proteinler

(Globüler protein)

Albuminler

Globülinler

Glutelinler

Prolaminler

Protaminler

Histonlar

2. Çözünmeyen proteinler

(Skleroprotein & Fibröz Protein)

Kollajenler

Keratin

Fibrin

Miyosin

Elastin

Epidermin

(21)

1. Kimyasal yapılarına göre proteinler

A. Basit proteinler;

Hidrolize olduklarında sadece α-amino asitleri ve türevlerini veren proteinlerdir.

Bunlar çözünürlük bakımından alt gruplara ayrılabilir.

1. Çözünen basit proteinler

2. Çözünmeyen basit proteinler

(22)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Albuminler

İnsan, hayvan ve bitkilerde bulunur.

MA < 100.000

İzo elektrik noktası pH = 4.5-5.0

İçerdiği kükürt miktarı yüksektir.

Zayıf alkali özelliktedirler.

(23)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Albüminler

Kuvvetli asitler

Ağır metal tuzları ile koagüle olurlar, pıhtılaşır

Isı

(24)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Ovalbümin………Yumurta Akı Myogen……….Kas

Serum Albumin………Kan Serumu Laktalbumin…..……….Süt

Lökosin………...Buğday

İnsulin………..Pankreas Salgısı Legumelin………..Kurubaklagiller

Albüminler

(25)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Globulinler

İnsan, hayvan ve bitkilerde bulunur

Suda çözünmezler

Asit karakterindedir. Kuvvetli bazlar ile tuzların nötral çözeltilerinde çözünürler.

Isı işlem ile 60-700C’de koagüle olurlar.

İzo elektrik noktası pH = 5.5-6.5

(26)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

α-β-γ Globulin, fibrinojen………...Serum Laktoglobulin………...….Süt

Ovoglobulin…………...Yumurta Miyosin………...….Kas

Edestin………...Tahıllar (buğday) Glycinin………...Soya Fasulyesi Fibrojen………...Plazma

Legümin………...Bezelye, mercimek Amandin………...Badem

Globulinler

(27)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Glutelinler (Glutenin)

Yalnız bitkilerde ve özellikle tahıllarda bulunurlar.

Tahıllarda Gliadinlerle birlikte bulunuşu ekmek kalitesini olumlu yönde etkiler.

MA: 40.000-20.000.000

Saf su ve tuz çözeltilerinde çözünmez.

Seyreltik asit ve alkalilerde kolay çözünürler.

Yüksek sıcaklıkta koagüle olurlar.

(28)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Glutelinler (Glutenin)

Glutenin………

Buğday

Hordenin………...Arpa Avenin………...Yulaf Orizenin……….Pirinç Zeanin………Mısır Sekalinin………

Çavdar

(29)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Prolaminler (Gliadinler)

Genellikle tohumlarda bulunan bitkisel proteinlerdir.

Pirinçte bulunmazlar.

Absolü alkolde, suda ve diğer nötr çözücülerde çözünemez.

%70-80’lik alkolde çözünürler. Bu nedenle alkolde çözünen proteinler adını alırlar.

Bol miktarda prolin ve glutamik asit içerir.

Lizin içermezler. Veya çok az içerirler. Arjinin ve histidin içerikleri de düşüktür.

(30)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Prolaminler (Gliadin)

Gliadin……….Buğday, çavdar Hordein………Arpa

Zein………...Mısır Balnin………Malt

Sekalin...Çavd ar

Orizin...Pirinç Kafirin ...Darı

(31)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Protaminler

En basit doğal proteinlerdir.

Yapılarında 14-20 peptid bağı vardır.

Fazla miktarda arginin (%70-80) içerdiklerinden kuvvetli baziktirler.

Yapılarında kükürtlü aminoasit, tirozin ve triptofan yok.

Mol. Ağırlığı küçük: 4000-8000

Suda ve seyreltik amonyak, asit ve baz çözeltilerinde çözünürler.

Yüksek sıcaklıklarda koagüle olmazlar.

Pepsinden etkilenmezler.

(32)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Protaminler

Birçok protamin tıpta kullanılmaktadır.

Salmin………..Som balığı Skembrin……….Uskumru balığı

Klupein……….Ringa balığı Struin...mersin balığı

(33)

Proteinlerin Sınıflandırılması 1. Çözünen basit proteinler

Histonlar

Bazı hayvan dokularında bulunur, bitkilerde bulunmaz.

Suda ve çok seyreltik asitlerde çözünürler, seyreltik amonyak çözeltisinde çözünmezler.

Yapılarında bol miktarda arginin ve lizin amino asitleri bulunur.

Triptofan içermezler.

Isı ile denatüre ve koagüle olurlar.

Hücrelerin içinde nükleik asitlerle bileşik halde bulunur.

(34)

Proteinlerin Sınıflandırılması

2. Çözünmeyen basit proteinler

Sikleroprotein = Fibröz Protein

Su, tuzlu su, sulu alkol, seyreltik asit ve seyreltik alkalide erimez.

Enzim hidrolizine dayanıklıdır.

Bir eksen boyunca uzanmış bir polipeptit ya da birbirine paralel olarak yerleşmiş polipeptit zincirlerinden ibaret, çubuk şeklinde proteinlerdir.

Molekül ağırlığı çok yüksektir. Sağlam bir yapıya sahiptirler.

(35)

Proteinlerin Sınıflandırılması

2. Çözünmeyen basit proteinler

Kollojenler

Bağ dokusu, kemik, kıkırdak, tendon ve deride bulunan proteinler genelde kollojen içerir.

Memelilerin total proteininin %30’u kollojendir.

Sindirim enzimlerinden etkilenmez.

Soğuk suda erimez.

Sıcak suda, sulu asit ve alkalilerde kaynatılırsa jelatin oluşur.

(36)

Jelatin

Soğuk suda şişer, sıcak su ile yüksek kıvamlı çözelti verir. Bu soğuyunca pelte olur.

Bol miktarda glisin, prolin, hidroksiprolin ve arjinin içerir.

Triptofan ve tirozin içermez.

Kolaylıkla çözünür ve sindirilebilir. Bu özelliği ile kollojen ve keratinden ayrıcalık gösterir.

α-heliks yapısı yoktur.

(37)

Jelatin

İnce uzun bir şekilde bulunan polipeptid

moleküllerinin birbiriyle gelişigüzel bağlanmaları jel ve fom oluşumunda kolaylık sağlar.

Jelatin jeli oluşumunda;

*Jelatin konsantrasyonu…%4-6

*Ortam sıcaklığı…… 350C altına düşmemeli

*Jelatin MA…..MA <15bin olursa…yumuşak jel;

MA 60 bin-250 bin…sert jel

*Şeker jölelere yumuşaklık verir, jelin olgunluğunu arttırır.

* Az şeker, jel oluşma zamanını kısaltır; fazla şeker, jel oluşma zamanını uzatır.

*Tüketilmeden önceki bekletilme süresi

(38)

Jelatin

Fom oluşturur

(Kolloid sol durumda iken yüzey

gerilimi çok düşük)

(39)

Proteinlerin Sınıflandırılması

2. Çözünmeyen basit proteinler

Elastin

Sarı elastik dokunun karakteristik bir proteini.

Tendonlarda, arterlerde ve diğer elastik dokularda bulunur.

Suda çözünmez.

Suda veya seyreltik asitlerde kaynatmakla, jelatin gibi suda çözümlenebilen bir şekle dönüşmez.

Saf halde soluk sarı renktedir.

Lösin, isolösin, glisin, prolin, valin içerir.

İçerdiği S miktarı az.

(40)

Proteinlerin Sınıflandırılması

2. Çözünmeyen basit proteinler

Fibrin

Kanın pıhtılaşmasında etkili olan bir fibröz proteindir.

Myosin

Kaslarda hücre içinde bulunur.

Sindirimi kolay bir proteindir.

Suda çözünmez.

(41)

Proteinlerin Sınıflandırılması

II. Bileşik proteinler

a.

Fosfoproteinler

b.

Lipoproteinler

c.

Proteolipidler

d.

Glikoproteinler ve mukoproteinler

e.

Nükleoproteinler

f.

Kromoproteinler

g.

Metaloproteinler

(42)

II. Bileşik Proteinler

Konjuge proteinler, heteroproteinler

Basit protein ve buna zayıf veya çok sağlam bir şekilde bağlanmış protein olmayan bazı maddelerden oluşmuşlardır.

Protein olmayan kısım “prostetik grup” adını alır.

Prostetik grupların pek çoğu proteine

tuz benzeri bir bağlanma gösterirler

(43)

Proteinlerin Sınıflandırılması

II. Bileşik proteinler

a. Fosfoproteinler

Fosforik asit içeren proteinlerdir

Fosforik asitten dolayı asit karakter özelliği kazanır.

Fosfoproteinler suda hemen hemen hiç çözünmezler

Süt, yumurta sarısı, havyar gibi besinlerde bulunur.

Sütte…kazein; yumurta sarısında…ovovitelin

(44)

Proteinlerin Sınıflandırılması

II. Bileşik proteinler

b. Lipoproteinler

Bileşiminde lipid bulunan proteinlerdir.

Bu proteinlerin lipid kısımları; TG (nötral yağ) serbest

kolesterol

ester kolesterol fosfatid

yağ asitleridir

(45)

Proteinlerin Sınıflandırılması

II. Bileşik proteinler

c. Glikoproteinler;

Mukoproteinler

CHO içeren bileşik proteinlerdir

Yaygın olarak bulunurlar

Glikoproteinler deride, kıkırdakta, kemiklerde, bağ dokuda, yumurta akında, kan serumunda, idrarda, tükürükte, mide sıvısında, gözde, vb.

yerlerde bulunur.

(46)

Proteinlerin Sınıflandırılması

II. Bileşik proteinler

d. Nükleoproteinler

Nükleik asitlerle (DNA veya RNA) basit bazik proteinlerin (protaminler veya histonlar) yaptıkları bileşiklerdir.

Hücre çekirdeğinin temel elemanlarıdır.

e. Kromoproteinler

Prostetik grup düşük molekül ağırlıklı pigment veya pigment benzeri maddelerdir.

Genelde bu pigmentler porfirin (hem,

klorofil) yapıdadır.

(47)

Proteinlerin Sınıflandırılması

II. Bileşik proteinler

f. Metaloproteinler

Prostetik grup olarak metal bağlanmış proteinlerdir

Metal iyonları protein molekülüne sıkı bir şekilde bağlıdır.

Metal olarak, demir, bakır, çinko, kalsiyum gibi metaller

bulunmaktadır.

(48)

Proteinlerin Sınıflandırılması

Konfigürasyon Tipine Göre Proteinler

Küresel

(top şeklinde)

Suda çözünür

Globüler proteinler

Myoglobin

Uzunlamasına

(bükülmüş ip şeklinde)

Suda çözünmez

Fibröz proteinler

Kollajen

(49)

2. Konfigürasyon tipine göre proteinler

A.

Fibröz proteinler, Skleroproteinler;

Suda çözünmezler

Basit proteinlerdir

Bir eksen boyunca uzanmış bir polipeptid yada birbirine paralel olarak yerleşmiş polipeptit

zincirlerinden ibaret, çubuk şeklinde proteinlerdir.

Yüksek organizmalarda bağ

dokusunun temel elemanlarıdırlar.

(50)

2. Konfigürasyon tipine göre proteinler

B. Globüler proteinler:

Bu tür proteinler toplu halde ve hemen hemen yuvarlak bir yapıdadır.

Büyük bir kısmı sulu sistemlerde

çözünür.

(51)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

1. Proteinlerin molekül ağırlıkları

2. Proteinlerin iyonlaşma özelliği

3. Proteinlerin çözünürlük özelliği

4. Proteinlerin optik aktiviteleri

5. Proteinlerin çökelme özellikleri

6. Proteinlerin denatürasyonu ve koagülasyonu

(52)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

1. Proteinler yüksek MA sahip Makro moleküller.

MA, proteinlerin çeşidine göre 20.000- 100.000 dalton arasında değişir.

Polimerlerin genel özelliklerini gösterirler.

Moleküler yapının büyüklüğü nedeniyle kolloidal sol halinde bulunurlar.

(53)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

2. Proteinlerin iyonlaşma özelliği

AA’ler gibi amfoterik karaktere sahiptirler

Ortam pH’sına göre katyon, anyon veya zwitterion oluştururlar.

İyonlaşabilen fonksiyonel grupların pek çoğu yan zincirlerden kaynaklanır.

Her proteinin kendine özgü izoelektirik pH noktası vardır.

(54)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

3. Proteinlerin Çözünürlük Özelliği

Proteinlerin çözündüğü ortamlar genellikle su, gliserol veya formik asit gibi kuvvetli polar çözücülerdir.

Çözünürlük, proteinlerin yapısındaki hidrofilik ve hidrofobik gruplara bağlı olarak değişmektedir.

Çözünürlük özelliği göstermeyen

proteinlerde şişme görülür.

(55)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

3. Proteinlerin Çözünürlük Özelliği

Amonyum sülfat gibi nötral tuzlar protein çözünürlüğü üzerinde 2 farklı etkiye sahiptir.

(salting-in etkisi)

(salting-out etkisi)

(56)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

4. Proteinlerin Optik Aktiviteleri

Sulu çözeltilerde proteinler, proteinin yapısına bağlı olarak polarize ışığı -300 ile -600 arasında sola döndürürler.

Rotasyonun büyüklüğü proteinin yapısına göre değişir.

(57)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

5. Proteinlerin Çökelme Özellikleri

Proteinlerin bir çözücü içinde yük ve protein- çözücü etkileşimi tarafından kararlı halde tutulurlar.

Bu kararlı durum proteinin yapısında bulunan AA’lerin ve çözücü sistemin özelliklerine göre değişir.

(58)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

5. Proteinlerin Çökelme Özellikleri

5.1. Proteinlerin izoelektrik noktada çöktürülmesi

Proteinler AA’ler gibi amfolit karakterdedir.

Asit çözeltilerde karışık katyonlar halinde bulunurlar.

Bu özellikteki çözelti alkali ile muamele edilirse, H+ iyonlarını vererek önce zwitterion şekli oluşur.

5.2. Ağır metal tuzları ile çöktürülmesi

Alkali koşullarda Hg+2, Pb+2, Cu+2, Ag+, Au+ gibi pozitif ağır metal iyonları ve tuzları proteinleri çöktürür.

(59)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

5.3. Asit ile çöktürme

HCI, asetik asit, sülfürik asit, nitrik asit gibi asitler sulu çözelti halinde proteinleri

çöktürürler.

Çöktürme işlemi ısı ile hızlanmaktadır.

(60)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

5.4. Nötral tuzlarla çöktürme

Protein çözeltilerine amonyum sülfat, sodyum sülfat, magnezyum sülfat gibi nötral tuzların eklenmesi sonucu proteinler çökelirler.

Yüksek tuz konsantrasyonu, protein molekülünün etrafındaki su moleküllerine etki ederek çözünürlükten sorumlu elektrostatik güçleri değiştirir.

Tuz ile çöktürme ortamın pH ve tuz konsantrasyonundan etkilenir.

(61)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

5.5. Organik çözücülerde çöktürme

Protein çözeltilerine etil alkol ve aseton gibi bazı organik çözücüler eklenmesi ile proteinleri çökeltir.

Çökelme, proteinin izoelektrik noktasında çok kolay olur.

Çökelmede genellikle denatürasyon görülmez.

5.6. Polimerlerle çöktürme

Polietilaminler, polietilenglikoller gibi polimerlerden yararlanılırlar.

Polimerlerle çöktürmenin prensibi, proteinlerin

organik çözcülerle çöktürülmesine dayanmaktadır.

(62)

Proteinlerin Fiziksel, Fizikokimyasal ve Kimyasal Özellikleri

6. Proteinlerin denatürasyonu ve koagülasyonu

Denatürasyon sürecinde proteinlerin primer yapısında yer alan peptid bağları zarar

görmeden kuarterner, tersiyer ve sekonder yapısındaki bağlar parçalanır.

(63)

Proteinlerin Genel Özellikleri

6. Proteinlerin denatürasyonu ve koagülasyonu

DENATÜRASYON

Üç boyutlu protein yumağı açılır ↓

Polipeptid zinciri kırılmaz. Yapı kısmen değişir.

KISMEN GERİ DÖNÜŞLÜ

(64)
(65)

6. Proteinlerin denatürasyonu ve koagülasyonu

KOAGÜLASYON

Kolloid solüsyonlarda dağılan kısmın dağılma özelliği azalır

Dağıtan kısımdan ayrılır

Çok katı olmayan bir yapı oluşur

Kolloid sistemlerde açılan polipeptid zinciri üzerinde iyonize olabilen gruplar açığa çıkar

Bu gruplar yeni bağlar oluştururlar

Polipeptid zinciri doğal haline göre değişik ve gelişigüzel bir şekilde sıkılaşır.

Koagülasyon

Geri dönüş yok

(66)

Denatürasyona yol açan önemli etkenler;

Isıl işlemler;

Proteinlerin denatürasyonunda en önemli fiziksel etken ısıl işlemlerdir.

Denatürasyonun hızı; ısıl işlemin şiddetine (sıcaklık derecesi ve

uygulama süresi) bağlıdır.

Sıcaklık derecesindeki 10

0

C’lik artış

denatürasyon hızını 2 kat arttırır.

(67)

Denatürasyona yol açan önemli etkenler;

Soğuk işlemler;

Soğuk uygulamalar bazı proteinlerin denatürasyona uğramasına neden olabilmektedir.

Bazı enzimler oda sıcaklığında stabil oldukları halde, 0

0

C’de bu özelliklerini yitirirler.

Bazı proteinler soğukta bırakıldığında

veya dondurulduklarında agregasyona

yada presitipasyona uğrardıklarından

çözünürlük özelliklerini kaybederler.

(68)

Denatürasyona yol açan önemli etkenler;

Mekanik işlemler;

Çalkalama, karıştırma, parçalama, yoğurma, dövme vb. mekanik işlemler neden olur.

Denatürasyon bu işlemlerin şiddetine bağlıdır.

Denatürasyon, hava kabarcıklarının birleşmesi ve protein moleküllerinin hava-sıvı yüzey arasına

adsorbsiyonu sonucu oluşur.

Hamurun yoğrulması, açılması proteinlerin büzüşme kuvvetleri nedeniyle denatüre olmalarına neden olur.

Yumurta akının çırpılması sırasında mekanik etki proteinlerin kısmı bir koagülasyonuna neden

olur.

(69)

Denatürasyona yol açan önemli etkenler;

Asitler ve Bazlar;

Ortam pH’sı protein

denatürasyonunda etkilidir.

Protein izoelektrik pH noktasında denatürasyona daha dirençlidirler.

pH değerleri çok uç değerlere

ulaştığında molekül içindeki iyonize grupların uğradığı çok kuvvetli

elektrostatik itme proteinlerin

denatürasyonuna neden olur.

(70)

Denatürasyona yol açan önemli etkenler;

Metaller;

Alkali metaller (Na, K iyonları) bazı proteinler ile rxn girerken,

Toprak alkalileri (Ca, Mg) proteinlere karşı daha reaktiftir.

Enzimler;

Enzimler protein denatürasyon nedenidir.

Organik çözücüler;

Organik çözücüler ortamın dielektrik sabitini düşürerek proteinlerin stabilitesini sağlayan elektrostatik gücün azalmasına neden olurlar.

(71)

Bazı özel durumlarda protein denatürasyonu istenen bir özelliktir.

Daha iyi sindirilebilir.

Daha iyi köpürme özelliği kazanır.

Daha iyi emülsifiye edici özellik

kazanır.

(72)

Protein denatürasyonu sonucu;

Hidrofobik grupların maskelenmesinin bir sonucu olarak çözünürlük azalır

Su bağlama kapasitesi düşer

Sülfidril ve fenol grupları artar

Biyolojik aktiviteleri kaybolur

Proteaz etkisine duyarlılık artar

Ürüne özgü viskozite artar

Kristalize olma özelliği kaybolur

Rotasyon ve difüzyon stabilitelerinde

değişiklikler olur

Referanslar

Benzer Belgeler

• Peptit bağının düzlemsel yapısı ve tetrahedral geometrisinden dolayı zikzak olarak uzayan polipeptit zincirleri yan yana dizilirler. • Tabakalar halinde oluşan bu

 Temel duvarlardan sonra başlayan ve seranın Temel duvarlardan sonra başlayan ve seranın ağırlığını, yükünü sera temeline ileten yapı.. ağırlığını, yükünü sera

Primer yapı her proteinde yer almakta, buna karşılık bazı proteinler sekonder yapıda bazıları ise tersiyer veya kuarterner yapıda kendilerine özgü üç boyutlu

1- Birinci yapı (birincil, primer) 2- İkinci yapı (ikincil, sekonder) 3- Üçüncü yapı (üçüncül, tersiyer).. 4- Dördüncü yapı

Sekonder metabolitler, m.o üremesinin sonlarına doğru genelde durgunluk fazında üretilirler ve m.o’nın gelişme ve üremesi için gerekli ürünler değildirler... Primer-

Olgulara ait beyin omurilik s›v›s› (BOS) aç›l›fl bas›nc› ve BOS analizi sonuçlar›, beyin ve spinal MRG ve radyoizotop sisternografi bulgular› ince- lendi, klinik izlem

[r]

Diğer kısımlar için b u şeklin tat- bik