• Sonuç bulunamadı

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print) Volume 10 Issue 7, p. 139-161, October 2018

DOI Number: 10.9737/hist.2018.653

Volume 10 Issue 7 October 2018

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

To Have or Not To Have a Book in the Ottoman Society before the Introduction of the Printing Press: An Attempt/ Proposal at Cost Accounting

Dr. Yunus İNCE (ORCID:0000-0002-7942-7407) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi - Muğla

Öz: Barut-ateşli silah teknolojisi, pusula, kâğıt ve matbaa erken modern dönem olarak adlandırılan 1450- 1750 arası döneme damgasını vuran dört büyük icat olarak kabul edilir. Barutun, ateşli silahlarda kullanımı Avrupa’da Feodalitenin yıkılmasını ve milli devletlerin kurulmasını sağlamıştır. Pusula ise yeni coğrafi keşiflerin önünü açarak yenidünyaların keşfini sağlamıştır. Kâğıt-matbaa da bilgiye erişimi kolaylaştırdığı ve ucuzlattığı için insanlık tarihinde büyük bir değişime neden olmuştur. Erken modern dönemin başlarında icat edilen matbaanın, Osmanlı Devletinde Müslüman reaya tarafından kullanılmaya başlanması ilgili dönemin sonlarına tekabül eder. Bu gecikmenin nedeni, İbrahim Müteferrika tarafından kurulan matbaanın başarılı olup olmadığı, olduysa ne kadar başarılı olduğu gibi hususlar ciddi bir tartışma konusu olma özelliğini muhafaza etmektedir. Bu çalışma Müteferrika matbaasının ne kadar başarılı olduğu, kitap maliyetlerinde ne kadar bir ucuzlama sağladığı sorularına cevap verme amacındadır. Amaca ulaşmak için yazma eserler ile matbu eserlerin kıyaslanması hususunda bir maliyet hesabı önerilmektedir. Matbaanın kitap maliyetlerinde meydana getirdiği ucuzlama, matbu kitabın el ile yazılması durumunda ortaya çıkacak maliyet ile kıyaslanmasıyla ortaya konabilir. Elde edilen sonucun daha anlamlı olabilmesi için kıyaslamada kullanılan yazma kitap maliyetleri ile matbu kitap maliyetleri, kitabın potansiyel müşterisi konumunda bulunan bir vasıfsız işçi, bir vasıflı işçi ve bir müderrisin yevmiyesine bölünerek, kitapların emek cinsinden maliyetleri üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Matbaa, Osmanlı Devleti, matbu kitap, yazma kitap, erken modern dönem

Abstract: Gunpowder-firearms technology, compass, paper and printing press are regarded as the four great inventions that left their mark on the period between 1450 and 1750, which is called as the early modern era. The use of gunpowder in firearms led to the demise of Feudalism in Europe and establishment of nation states. The compass, on the other hand, opened the door to geographical discoveries thereby leading to discovery of new worlds. The paper-printing press, too, gave rise to a huge change in the history of mankind by making access to information easy and cheap. The use by the Muslim subjects of the Ottoman State of the printing press, which was invented at beginning of the early morning period, corresponds to the end of the said period. Topics such as the reason behind this delay, whether the printing press introduced by Ibrahim Muteferrika was a success or not and if it was, to what extent it was successful still maintain their relevance as points of serious discussion. This study aims to find answers to questions such as to what extent Muteferrika’s printing press was successful and how much it reduced book costs. To this end, it is suggested that a comparison be made between handwritten books and printed books. The fall in the book costs caused by the printing press can be revealed by comparing the cost of the printed book with its possible cost if it were to be written by hand. In order tor ender the obtained result more significant, an evaluation was made by dividing the costs of handwritten books and printed books used in the comparison by daily wages of an unskilled worker, a skilled worker and a professor, thereby obtaining the costs of the books in terms of labor.

Keywords: The printing press, the Ottoman State, printed book, handwritten book, early modern period

(2)

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

140

Volume 10 Issue 7 October

2018

Giriş

İbrahim Müteferrika Matbaasının kurulmasının 250. yıl dönümü münasebetiyle yapılan bir sempozyumda Osman Ersoy, ilk matbu kitapların maliyetine dair sunduğu tebliğinde Müteferrika matbaasının Osmanlı toplumundaki etkisini şu sözlerle aktarmıştır:

“İbrahim Müteferrika’nın bastığı bu 24 cilt kitap denizi doldurmak için atılmış bir avuç kum bile değildi. Ya da susuzluktan yanan bir hastaya verilen bir çay kaşığı su kadar bile toplum üzerinde etkili olamazdı.”1 Osman Ersoy, Müteferrika baskısı kitapların fiyatlarını 1715 yılında Osmanlı Devleti’ne sığınan Macar Prensi II. Ferenc Rákóczi’nin hizmetinde bulunan görevlilerin yevmiyeleri ile kıyaslayınca Şerafettin Turan kendisine usul bakımından bazı eleştirilerde bulunmuştur:

“Basımevinde basılan kitaplar kuşkusuz pahalı. Hele Osmanlı İmparatorluğuna sığınmış bir mülteci kralın hizmetleriyle değil de basit kalem memurunun, hatta yeniçerinin yevmiyeleriyle, gündelikleriyle kıyaslandığında aylarca gelirin karşılığında edinilemeyecek bir kitap fiyatıyla karşı karşıyayız. Ne var ki bu biraz da yanıltıcı olabilir. Acaba aynı dönemde veya basımevi gerçekleşmeden önce yazma kitapların fiyatı nedir? Yazma kitaplara kıyasla bu karşılaştırmayı tamamlamak gerekir sanıyorum. Ayrıntıya girmeden şeri sicillerdeki bir çok kayıtlar, tereke defterlerindeki fiyat biçme, komisyon değerlendirmede…herhangi bir ölümden sonra, mal sahibinin, vefat edenin malını saptarken, çocukları arasında paylaşmak için tereke tanzim eden kadının kurduğu bilirkişi o zamanki yazma kitapların fiyatlarını saptamıştır.” Osman Ersoy, cevaben şu sözleri sarf eder: “Ben sadece yazmaların fiyatlarının karşılaştırılmasına gitmedim. Ama gerçek olan şu ki matbaa[da basılan kitaba nazaran] yazması on katı pahalıdır. Matbaa [kitabın maliyetini] on katı ucuza [indirerek] ya da [toplam maliyeti] on defa daha azaltarak [kitaba] satılabilme olanağı sunmuştur…Ben sadece basma eserlerin Büyük Osmanlı İmparatorluğunun o günkü sınırları düşünülecek olursa bu kadar eserin hem ne kadar pahalı olduğunu, hem de nasıl [toplumun alt gelir grubundaki insanlara] inemeyeceğinin bir yerde düşünülmesini, hiç olmazsa benden sonra bu konuda çalışacak olanlara, bu açıdan bu soruna bakmalarını hatırlatmak istemiştim.”2

Orlin Sabev, Müteferrika Matbaası hakkındaki kıymetli kitabından3 sonra bu matbaada basılan kitapların fiyatlarına ve matbaanın başarılı olup olmadığına dair bir başka çalışmasında, Osman Ersoy’un tebliğine dair Şerafettin Turan tarafından yapılan eleştirilere atıfta bulunarak şu tespitte bulunur:

“Şerafettin Turan, Ersoy’un makalesindeki metodolojik bir hataya işaret etti:

Osmanlı’nın ilk basılı kitaplarının fiyatları, ortalama yaşam standardıyla değerlendirilmektense ölmüş Müslümanların tereke defterlerinde bulunan el yazması fiyatlarıyla karşılaştırılmalıydı. Turan’ın ima ettiği, basılı kitap fiyatlarının, el yazması olsun, basılı olsun genel kitap pazarı bağlamında görülmesi gerektiğidir. Dolayısıyla, basılı kitapların fiyatları el yazması kitapların yani okur kitlesinin standartlarına göre değerlendirilmelidir. Turan ayrıca Osmanlı’nın ilk basılı kitaplarının spesifik kitaplara ilgi

1 Osman Ersoy, “İlk Türk Basımevinde Basılan Kitapların Fiyatları”, (Kısaltma: Kitapların Fiyatları), Türk Kütüphaneciler Derneği Basım ve Yayıncılığımızın 250. Yılı Bilimsel Toplantısı 10-11 Aralık 1979, Ankara, Ankara, 1980, s. 76

2 Ersoy, Kitapların Fiyatları, s. 77-79.

3 Orlin Sabev, İbrahim Müteferrika ya da İlk Osmanlı Matbaa Serüveni, (Kısaltma: İbrahim Müteferrika), Yeniden Değerlendirme, Yeditepe Yayınları, İstanbul, 2016.

(3)

Yunus İNCE

141

Volume 10 Issue 7 October

2018

duyan yaşam standardı daha yüksek bir okur kitlesine hitap etmiş olması gerektiğini de belirtir.”4

Sabev, söz konusu çalışmasında Müteferrika Matbaasının başarı/başarısızlığına değinir ve matbaanın ticarî başarısının ya da başarısızlığının basılan kitapların ne kadarının satılıp satılamadığına bakılarak yapılabileceğini iddia eder. Çalışmasının sonunda şu neticeye ulaşır:

basılıp, iki kapak arasına giren/ciltlenmiş kitapların yaklaşık %70’i satılmıştır. Ayrıca Avrupa’da kurulan ilk matbaaların satış oranlarıyla Müteferrika Matbaasının satış oranlarını karşılaştırır ve Müteferrika Matbaasının başarılı olduğu kanaatine varır. Ancak Sabev’in bu çalışmasında okuyucuya vermeyi vaat ettiği cevaplardan birisinin yani yazma eserler ile matbaada basılan kitapların karşılaştırmasına dair bir bölümün bulunmadığı görülür. Bu anlamda makalesinde ulaşmayı istediği şu hedefine dair bir açıklama yoktur: “Dolayısıyla, basılı kitapların fiyatları el yazması kitapların yani okur kitlesinin standartlarına göre değerlendirilmelidir.” Bu makalede bilimin kümeli bir bilgi birikimi olduğu düşüncesinden hareketle ve daha önce yapılmış çalışmalardan da istifade ederek Sabev’in cevabını aradığı soruyu cevaplamaya çalışacağız. Matbaanın ticarî başarısı ya da başarısızlığı satış oranlarından ve yazma eserlere göre ne kadar ucuzlama sağladığı bilgisi üzerinden ölçülebilir/değerlendirilebilir. Ancak bu karşılaştırmayı yapmak çok kolay değildir.

Yazma eserlerle matbu eserleri karşılaştırma hususunda karşılaşılan en önemli sıkıntı, yazma eserlerin sabit fiyatlarının olmamasından kaynaklanır. Örneğin Kanunî Sultan Süleyman zamanının bir müşahidine göre bir Kur’ân-ı Kerîm sekiz dukaya (8X60akçe= 480 akçe) satılır.5 Ancak yazan kişi Şeyh Hamdullah b. Mustafa Dede yazdıran da Kanuni Sultan Süleyman olursa Kur’ân-ı Kerim’e 2000 florin değer biçilebilmektedir. Ancak hattat bu paranın 1000 florinini (60.000 akçe) kabul etmiştir.6 Yazma eserlerin fiyatlarındaki bu değişkenliğin sonraki dönemlerde de devam ettiği görülmektedir. XVIII. yüzyıl İstanbul’unun (1781-1786 yılları arasında) bir İtalyan gözlemcisine göre: Osmanlı topraklarında “[f]iyatları beş kuruştan beş yüz kuruşa kadar değişen el yazması Kur’ânlar bulunur. Bin-iki bin kuruş değerindeki nâdir ve çok değerli Kur’ânlar’ı saymaya gerek bile yok.”7 Bu anlamda metni yazan hattatın mahareti/ünü, kâğıdın cinsi, yazının sanatkârane olup olmaması, metnin tezhipli olup olmayacağı, cildinin kalitesi, kitabın yaldızlı olup olmayacağı ve alıcının kimliği/ sosyo- ekonomik durumu gibi birçok etkenin, kitabın fiyatına etki ettiği görülür. Makalenin başında belirtildiği üzere Müteferrika Matbaası’nın başarısını/başarısızlığını anlayabilmek ve matbaanın kitap fiyatlarında ne kadar bir ucuzlama meydana getirdiğini ölçebilmek adına yazma eserlerin maliyetini daha standart verilerle ortaya koyabilecek bir ölçeğe ihtiyaç vardır.

Sabev’in bir çalışmasında da gösterildiği üzere Müteferrika baskısı kitapların fiyatlarını tespit etmek mümkündür.8 Eğer yazma eserler için ortalama/yaklaşık bir maliyet hesabı yapılabilirse, matbu kitaplar ile yazma kitapların maliyetleri karşılaştırılarak daha sağlıklı bir sonuç elde edilebilir. Günümüzde, böylesi bir konuda hesaplama yapmak daha kolaydır. Zira bir metnin yazılarak çoğaltılmasında harf/karakter üzerinden hesaplama yapılabilmektedir. Bu çalışmada

4 Orlin Sabev (Orhan Salih), “İlk Osmanlı Türk Matbaası Başarı mı Başarısızlık mı?”, (Kısaltma: Başarı mı Başarısızlık mı?), Osmanlı Laleleri, Osmanlı Kahvehaneleri On Sekizinci Yüzyılda Hayat Tarzı ve Boş Vakit Eğlenceleri, der. Dana Sajdi, çev. Aylin Onacak, Koç Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2014, s. 94.

5Christóbal de Villalón, Türkiye Seyahati (Viaje de Turquia) Kanuni Devrinde İstanbul 1557 Yılında Bir El Yazması, çev. Yeliz Demirören, ErKO Yayıncılık, İstanbul, 2011, s. 260.

6 Nefeszâde Seyyid İbrahim Efendi, Gülzâr-ı Savâb (İncelemeli Metin Çevirisi), haz. Fehime Demir, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslam Tarihi Bilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2004, s. 58-65.

7 Giambattista Toderini, Türklerin Yazılı Kültürü ve Edebiyatı, çev. Mehmet Serdar Bekar, Yeditepe Yayınları, İstanbul, 2018, s. 369.

8 Sabev, İbrahim Müteferrika, s.191-285.

(4)

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

142

Volume 10 Issue 7 October

2018

bazı tarihi verilerden yola çıkarak yazma eserler için bir maliyet hesabı önerisinde bulunulmaktadır. Bu hesaplama modeliyle matbaa öncesinde Osmanlı toplumunda daha fazla okunması muhtemel bazı kitaplara sahip olabilmenin emek cinsinden değeri ortaya konulacaktır. Aynı hesaplama modeli kullanılarak Müteferrika baskısı kitaplar XVI. yüzyılda elle yazılsaydı ne kadar bir maliyet ile kitap üretilebilirdi sorusuna cevap verilmeye çalışılacaktır. Sonra da Müteferrika baskısı kitapların muhayyel yazma hallerinin ve matbu hallerinin maliyetleri emek cinsinden bir kıyaslamaya tabi tutulacaktır.

I-Bilgiye Susamış Dimağlara Bir Avuç Su Niyetine: XVI. Yüzyılda Bir Eser Yazdırmanın Maliyeti

Gelibolulu Mustafa Âlî, Menâkıb-ı Hünerverân adlı hat sanatı ve kitap sanatçılarıyla ilgili eserini, 1587 yılında tamamlamıştır. Bu eserde bir eser yazdırmanın maliyetine dair verilen bilgi, hesaplama ölçeğimizin temelini teşkil etmektedir:

“Kâ‘ide-i lâzıme-i hafî olmaya ki küttâb-ı A‘câm ve rakamkarân ma‘ârif-i nizâm i‘tibarlarında kırk beş harf ve ba‘zılar kavlince elli harfe bir beyit ıtlâk iderler ve bir kitâb yazdırmalu olsalar biner beyitten kavl iderler. Eğer ednâ hatla ise bin beyiti bir filoriye ve vasat hatla ise bin beyiti iki florine ve eğer a‘lâ hatla ise üç floriye ücret söyleşirler. Meğerki hattat nâmdâr ve hoşnüvis bülend-iştihar kalemi ile ola ki bin beyti üç floriye ücret söyleşirler.

Ve daha ziyâde ola. Hatta Mevlânâ Kutbeddîn Mehmed Yezdî ki ol târîhde ‘Irâk-ı ‘Arab hoşnüvislerinin ser âmedi idi. Anın kitâbeti ile niçaye dek yazulur deyu su‘âl itdüğümüzde bin beyiti nihâyet beşer filoriye yazdırılur deyu cevâb bâsevâb virilmişdür.”9

Buna göre; XVI. yüzyılda bir metni yazdırmanın maliyeti günümüzdekine benzer tarzda hesaplanmaktadır. Bu hesaplama modeline göre; 45/50 harf bir beyit olarak kabul edilmektedir. Kitap yazdırmada 1000 beyit üzerinden ücreti tespit edilmektedir. Metin basit bir hat ile yazılacak olursa 1000 beyit, 1 florine (120 akçeye)10, ortalama bir hat ile yazılacak olursa 1000 beyit, 2 florine (240 akçeye ) ve süslü bir hat ile yazılacak olursa da 1000 beyit, 3 florine (360 akçeye) yazdırılabilmektedir. Eğer metni yazacak hattatın Mevlânâ Kutbeddîn Mehmed Yezdî gibi alanında ün sahibi-meşhur bir şahıs olması arzu edilirse 1000 beyitlik bir metni yazdırmanın maliyeti 5 florine (600 akçeye) kadar çıkabilmektedir.

Şüphesiz bir kitabın maliyeti yalnızca hattata ödenecek ücretten ibaret değildir. Modern dönem öncesinde kitap maliyetlerinde telif hakkı vb. gibi masraf kalemleri olmadığından kâğıt ve cilt ücreti geri kalan masraf kalemlerini oluşturur.

9 Gelibolulu Mustafa Âlî, Menâkıb-ı Hünerverân, (Asıl metin kısmı) haz. İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Matba‘a- i Âmire, İstanbul, 1926, s. 11-12. 26.

10 III. Murad zamanına gelinceye kadar akçenin çevresinin kırpılmasıyla ağırlığının azaltılması vasıtasıyla elde edilen değerli akçe parçalarından tekrar akçe yapılması yöntemi yaygınlık kazanmıştır. Ancak III. Murad zamanında bazı Yahudiler ve sarraflar vasıtasıyla akçenin iyice kırpılması neticesinde eskiden 100 dirhem gümüşten 500 akçe kesilirken, 1 florin 60 akçe değerindeyken ve bir sarraf 1 florine karşılık bir kişiye 59 akçe ücret öderken, ehil olmayan maliye bürokratlarının etkisiyle 250 dirhem gümüşten 750, hatta 800 akçe kesilmeye başlanmıştır. Hatta 1582 yılından itibaren filorinin akçe karşısındaki değeri 5’er, 10’ar, 20’şer hatta 30’ar akçe artmasına müsaade edilmiştir. Gelibolu Mustafa Âli sonraki süreçte akçenin florin karşısında yarı yarıya değer kaybetmesini şu şekilde izah eder: “Sultân Murad Han bir floriyi ellerine almışlar yüz yirmi akçe değmez mi? Deyû havâssına söylemişler.” Böylece her şey iki kat pahalanmıştır. Devlet, %100 lük bir devalüasyona gitmiştir.

Gelibolulu Mustafa Âli, Künhü’l-Ahbâr Dördüncü Rükün, Tıpkı Basım, (Kısaltma: Künhü’l-Ahbâr Dördüncü Rükün) Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2009. v. 481b-482b. Osmanlı Devletinde 1582 yılında yapılan devalüasyonla 1 florin değeri 120 akçe olarak belirlenmiştir. Nitekim 1582 yılında belirlenen bu kur 1587 yılında da geçerlidir. Halil Sahillioğlu, “Osmanlı Para Tarihinde Dünya Para ve Maden Hareketinin Yeri”, ODTÜ Gelişme Dergisi-Türkiye İktisat Tarihi Üzerine Araştırmalar, Ankara, 1978, s. 4, 14-15, 26.

(5)

Yunus İNCE

143

Volume 10 Issue 7 October

2018

Bahsi geçen veriler ışığında söz konusu devirde kitaba erişimin maliyetini daha iyi gösterebilmek için aşağıda bir tablo sunulmaktadır. İlgili tabloda bir vasıfsız işinin, bir vasıflı işçinin ve mesleki kariyerinin başındaki bir müderrisin yevmiyeleri esas alınarak, bu kişilerin kaç günlük yevmiyeleri karşılığında bir kitaba sahip olabileceklerinin hesabı yapılmıştır.

Mustafa Âlî’nin yukarıda verdiği ve maliyet hesabımıza temel teşkil eden veriler 1587 yılına ait olduğundan, kitaba sahip olup olamayacakları tartışılan şahısların gelirleri/yevmiye miktarları da aynı yıla aittir. Söz konusu yılda vasıfsız bir işçi 9.4 akçe yevmiye, vasıflı bir işçi ise 12 akçe, ücret almaktadır. Aynı dönemde medrese sisteminin alt basamağında bulunan bir müderrise 20 akçe yevmiye ödenmektedir.11 Konunun daha anlaşılır olabilmesi için yapılan bir tabloda 1587 yılından önce yazılan ve erken modern dönem Osmanlı reayası tarafından daha fazla okunması muhtemel bazı kitapların emek cinsin maliyetlerine yer verilmiştir.

Kitap yazdırılırken en basit hat esas alınmış ve 1000 beyit yazma karşılığında 1 florin=120 akçe ödeneceği bilgisi üzerinden hesap yapılmıştır. Nesirle yazılmış eserlerin bir sayfasındaki satır sayısı tespit edilmiş, her satırda bulunan yaklaşık harf sayısı ile satır sayısı çarpılarak bir sayfadaki yaklaşık harf sayısı hesaplandıktan sonra 50’ye bölünerek bir sayfada bulunan yaklaşık beyit sayısı bulunmuş, bir sayfadaki beyit sayısı sayfa sayısıyla çarpılınca da eserin tamamındaki yaklaşık beyit sayısını tespit etmek mümkün olmuştur. Eserdeki yaklaşık beyit sayısı 1000’e bölünüp, 120 ile çarpılarak eserin en basit hat ile yazımı karşılığında hattata yapılacak ödeme miktarını akçe cinsinden tespit etmek mümkün olmaktadır12 Kitap yazdırmada hattata yapılacak ödeme dışında kâğıt ücreti bir diğer masraf kalemini oluşturur.

Kâğıt ithal edilen bir maddedir. Hem bu nedenle hem de üzerine Allah’ın adı ve Kur’ân-ı Kerîm ayetleri yazılabileceği için kâğıda büyük bir hürmet gösterildiği görülmektedir. Yine bu nedenle yerde bulunan bir parça kâğıt parçasının ayakaltına alınıp ezilmemesi için bir yere iliştirildiği anlaşılmaktadır.13 XVI. yüzyıl sonlarındaki kâğıt ücretinin tespiti için 1600/1601 yılına dair elde bulunan bir veriden istifade edebiliriz. Osmanlı Devletinde XVI. yüzyılın sonuna doğru doğu menşeli bir deste kâğıdın ücreti 8 akçedir ve her destede de 24 kâğıt bulunmaktadır.14 Bu verilerden hareketle bir hesaplama yapılabilir.

Bir kitabın yazım maliyetinin tespiti için son masraf kalemi cilt ücretidir. Ancak bir kitabın muhtemel cilt ücretinin ne kadar olduğunu hesaplamak oldukça güçtür. Osmanlı Devletinde ehl-i hıref defterlerine dayalı, mücellitlere dair yapılmış bazı yayınlarda mücellitlerin isimleri, yevmiyeleri gibi hususlarda bilgi bulunmakta ancak, cilt ücretleri

11 Bir ay 30 gün, bir yıl 365 gün olarak kabul edilmiştir. Hesaplama neticesinde ortaya çıkan rakamlar yuvarlanmıştır. İşçi ücretleri için bkz. Şevket Pamuk, İstanbul ve Diğer Kentlerde 500 Yıllık Fiyatlar ve Ücretler 1469-1998, (Kısaltma: Fiyatlar ve Ücretler), Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet İstatistik Kurumu Yayınları, Ankara, 2000, s. 69. Mesleki kariyerinin başında olan bir müderrise yevmiye olarak 20 akçe ücret ödenmekteydi.

Bkz. Gelibolulu Mustafa Âli, Künhü’l-Ahbâr Dördüncü Rükün, 111a-112b.

12 İlgili kitapların yazılma masrafı için sayfa sayıları hesaplanırken, bir sayfadaki harflerin beyit cinsinden karşılığı esas alındığından bazı sayfalar hesaplamaya dâhil edilmemiştir. Örneğin yarım sayfa kadar yazı bulunan iki sayfa bir sayfa olarak değerlendirilmiştir. Ancak aynı kitapların yazımında kâğıt masrafı hesaplanırken tüm sayfalar hesaplamaya dâhil edilmiştir.

13 Ogier Ghiselin de Busbecq, Türk Mektupları, çev. Hüseyin Cahit Yalçın, Remzi Kitabevi, İstanbul 1939, s. 40- 41; Reinhold Lubenau, Reinhold Lubenau Seyahatnamesi, Osmanlı Ülkesinde 1587-1589, I, (Kısaltma: Lubenau Seyahatnamesi), çev. Türkis Noyan, Yayınevi, İstanbul 2012, s. 225, 287; Paul Ricaut, Osmanlı İmparatorluğu'nun Hâlihazırının Tarihi (XVII. Yüzyıl), çev. Halil İnalcık, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2012, s. 200.

14 “kâğıdın danesi sekiz akçeye üç kâğıd bir akçeye, İstanbul kâğıdı danesi bir akçeye ola, mukaddemâ on altı akçeye idi” Osman b. Muhammed, Es’ar ve Narh Defteri: 1009 H. Senesinde İstanbul’da Bütün Eşyanın ve Hizmetlerin Fiatlarını Gösterir Defter, Muallim M. Cevdet Kütüphanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Taksim Atatürk Kitaplığı, Demirbaş Nu: Bel-Yz-B-0009; v. 30b/s. 58. Buradan yapılan bir iktibas için bkz. Osman Ersoy, XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda Türkiye’de Kâğıt, Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara, 1963, s. 17, 20. Avrupa’da XVI. yüzyılda kâğıt, 25 sayfadan oluşan paketler ve 20 koliden oluşan koliler halinde satılmaktaydı. Lucien Febvre- Henri Jean Martin, Kitabın Doğuşu, çev. Gül Batuş, Avcıol Basım Yayın, İstanbul, 2000, s. 17.

(6)

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

144

Volume 10 Issue 7 October

2018

hakkında bilgi bulunmamaktadır. Aynı çalışmalarda saray tarafından sipariş edilmiş bir eserin ne kadar bir maliyetle üretildiğine dair bazı bilgilere ulaşmak mümkündür. Ancak aynı devirde yaşamış vasıfsız-vasıflı birer işçi ya da ulema sınıfının alt basamaklarında bulunan bir müderrisin herhangi bir sanat kaygısı gütmeksizin sadece okuyup istifade etmek amacıyla bir kitap ciltlettirmek istediğinde ne kadar ücret ödemesi gerekeceğine dair her hangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle günümüzde ait verilerden istifade ettik. Buna göre işlenmiş bir oğlak derisi ve bir mücellidin 3 günlük yevmiyesi cilt ücretinin hesaplanmasında ölçüt olarak kabul edilmiştir.15 Deri hususunda ulaşabildiğimiz veri 1585 yılına aittir. 1585 yılına ait iki Yahudi tüccar arasındaki deri ticaretine dair verilerden söz konusu devirdeki meşin ve sahtiyan ücretleri hakkında bilgi edinmekteyiz. Buna göre; bir tüccar diğerinden tanesi 6 akçeden 250 adet meşin (işlenmiş koyun derisi) tanesi 24 akçeden 10 adet sahtiyan (işlenmiş keçi derisi) satın almıştır.16 Görüleceği üzere sahtiyanın ücreti meşinin dört katıdır. İki deri arasındaki ücret farkının bu kadar fazla olması muhtemelen sahtiyanın oğlak derisi olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada bahsi geçen veriden hareketle bir cild için 24 akçelik bir sahtiyan ve 3 günlük mücellid ücretinin toplamı cilt ücreti olarak kabul edilecektir. 1584 yılına ait bir kayıtta bir külliyede çalışan mücellidin yevmiye 2 akçe ücret aldığı görülmektedir.17 Ancak 1587 yılında vasıfsız bir işçinin 9.4 akçe, vasıflı bir işçinin ise 12 akçe aldığı göz önünde bulundurulursa,18 bir mücellid için 2 akçe yevmiye oldukça düşük görünmektedir.

Okuma yazma oranının ve kitaba sahip olma oranının günümüze göre oldukça düşük olduğu bir dönemde, kitap cildi üzerinden para kazanan bir zanaatkârın günlük 2 akçe yevmiye alarak çalışması makul görünmemektedir. Bu nedenle ulaşabildiğimiz 1587 yılına en yakın tarihli mücellid ücreti olan 1596 yılına ait bir belgede geçen biri 15 diğeri 20,5 akçelik ücretten 15 akçeyi kabul etmeyi uygun gördük.19 Buradan hareketle mücellidin 3 günlük bir çalışmayla cildi tamamlayacağı farz edilerek bir cilt için sahtiyan ücreti (24 akçe) ve bir mücellidin üç günlük yevmiyesinin (45 akçe) toplamı olan 69 akçelik bir ücret cilt ücreti olarak öngörülebilir. Aşağıda bu verilerden hareketle 1587 yılında bir vasıfsız işçi, bir vasıflı işçi ve bir müderrisin daha fazla okunması muhtemel bazı kitaplara ne kadar bir emek/yevmiye karşılığında sahip olabileceği gösterilmiştir.

15 Günümüzde mücellitlikle iştigal eden Sayın Osman Doruk ile 22.12. 2017 saat 15.30’da yapılan mülakatta cilt yapılırken genelde keçi, tercihen oğlak derisi kullanıldığını öğrendik. Kendisiyle yaptığımız mülakatta yaldızsız, herhangi bir süslemesi olmayan ve sanat gayesi taşımaksızın yapılacak bir cildin ücretinin işlenmiş bir oğlak derisinin ücreti ile böyle bir cildi tamamlamak için mücellidin 3 ila 5 günlük yevmiyesinin toplanmasıyla elde edilebileceğini ifade etmiştir. Zira kendisi böyle bir cildi 3 ila 5 gün zarfında tamamlayabildiğini, eğer bir işle uğraşmaksızın tüm mesaisini bir cilde hasrederse 3 günde, başka ciltler üzerinde de çalışırsa, yaklaşık 5 günde tamamlayabildiğini söyledi. Bir cildin tamamlanabilmesi için gerekli iplik, tutkal gibi maddelerin fiyatının geneline çok ciddi bir etkisinin olmayacağını beyan etti. Bu nedenle Gelibolulu Mustafa Âlî’nin hattat ücretlerini verdiği 1587 yılı civarında bir oğlak derisinin ve 3 günlük mücellit yevmiyesinin toplanması normal ebatlardaki bir cildin maliyetini hesaplama konusunda bir ölçüt olarak kabul edilmiştir.

16 Rahşan Kaynak, XVI. Yüzyılın İkinci Yarısında Üsküdar’da Sosyal ve Ekonomik Hayat (Şeriye Sicillerine Göre), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 2010, s. 285-286.

17 İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Kütüphaneler ve Kütüphanecilik, Timaş Yayınları, İstanbul, 2015, s. 372.

18 Pamuk, Fiyatlar ve Ücretler, s. 69.

19 Rıfkı Melül Meriç, Türk Cilt Sanatı Tarihi Araştırmaları, I Vesikalar, Ankara Üniversitesi İlâhîyat Fakültesi Türk ve İslâm Sanatları Tarihi Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1954, s. 5.

(7)

Yunus İNCE

145

Volume 10 Issue 7 October

2018

Tablo 1: 1587 Yılında Vasıfsız-Vasıflı Birer İşçi ve Yirmili Medrese Müderrisi İçin Kitap Yazdırmanın Maliyeti20

Yazar Kitabın adı Beyit/Harf

Sayısı Toplam

Maliyet (Akçe)

Kitap Maliyetinin Aylık Kazanca Göre Oranı

Kur’ân-ı Kerîm 288.496 harf (5769.92)beyit

860 3 ay 1 gün (vasıfsız işçi)

2 ay,11 gün (vasıflı işçi)

1 ay, 13 gün (müderris)

Mevlana Celaleddin-i Rumî

Mesnevi 20160 beyit 2585 9 ay 4 gün (vasıfsız işçi)

7 ay,5 gün (vasıflı işçi)

4 ay 9 gün (müderris) Yazıcıoğlu

Muhammed

Muhammediye 6523.2 beyit 953 3 ay 11 gün (vasıfsız işçi)

2 ay 19 gün (vasıflı işçi)

1 ay 17 gün (müderris)

Süleyman Çelebi

Vesîletü’n-Necât (Mevlid)

732 beyit 169 17 gün (vasıfsız işçi) 14 gün (vasıflı işçi) 8 gün (müderris)

Anonim Battalnâme 396800 harf

(7936 beyit)

1105 akçe 3 ay 27 gün (vasıfsız işçi)

3 ay 2 gün (vasıflı işçi)

1 ay 25 gün (müderris)

Anonim Danişmendnâme 296400 harf (5928 beyit)

868 3 ay 2 gün (vasıfsız işçi)

2 ay 12 gün (vasıflı işçi)

1 ay 13 gün (müderris)

Yukarıda verilen rakamlar incelendiğinde kitaba sahip olmanın oldukça pahalı bir ayrıcalık olduğu anlaşılır. Üstelik buradaki sayılar asgarî maliyet olarak kabul edilmelidir.

Burada yapılan hesaplama sadece en basit hat ile bir kitabın istinsah edilmesi, en hesaplı kâğıdın ve en hesaplı cildin kullanılması durumunda ortaya çıkan meblağdır. Görüleceği üzere matbaa öncesi Osmanlı toplumunda dar gelirli bir insanın satın almak suretiyle kitaba sahip olması çok mümkün gözükmemektedir. Reaya kesiminin büyük çoğunluğunun dar gelirli insanlardan oluştuğu düşünülecek olursa bu insanlar için kitabi bilgiye erişmenin yolu, ya

20 Yunus İnce, “Osmanlı Tarih Yazımında Seçkincilik Paradigması ve Bu Paradigmanın Çözülüşü”, Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi (OTAM), 43, Ankara, 2018, s. 73-74.

(8)

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

146

Volume 10 Issue 7 October

2018

sahip olmak istedikleri kitapları istinsah etmek ya da kütüphanelerden istifade etmektir. Kitap satın almak daha ziyade beraya kavramıyla ifade edilen devletten maaş alan yöneticiler sınıfına mensup insanların erişebildikleri bir ayrıcalık olmalıdır.

Osmanlı asırları içerisinde yaşamış bir şahsın sahip olduğu kitap miktarı hakkında verilecek örnek, yukarıda verilen bilgileri daha anlaşılır kılacaktır. Şair Nedim matbaanın Osmanlı topraklarına geldiği dönemi görmüş ve ilk matbu kitaplardan haberdar olmuş bir kişidir. Öldüğünde (1730) muhallefâtında yalnızca 68 kitap bulunmaktadır. Nedim, pahalı kürklere, kıymetli mobilyalara sahip, padişahın ve sadrazamın himayesini görmüş bir şahıstır.

Buna rağmen sahip olduğu kitapları çalışmaları için yetmediğinden Sadrazam Damad İbrahim Paşa Kütüphanesinde hâfız-ı kütüblük yapmak mecburiyetinde kaldığını aşağıdaki şiirinde ifade ederken, aynı zamanda yaşadığı dönemde kitaba sahip olmanın zorluğuna da değinmiş olur.21

“Fikr-i hemişe bu idi kim cümle sarfede Amma kitabsız nice mümkin deyu müdâm Yanlış bir iki cüz’-i perâkende cem‘ idüp Girmezdi pâk nüsha ele âriyet dahı

İlm-i şerîf hizmetinde kâbiliyetin Derd ile çâk iderdi girîbân-ı mihnetin Anlarla eyler idi izâ’at tabî’atın Herkes bilir kitâbın elbette kıymetin”

İlginç bir şekilde İbrahim Müteferrikayı tanıması ve matbaasından haberdar olması muhtemel olan Şair Nedim’in muhallefatı arasında Müteferrika baskısı bir kitaba rastlanmaz.

Nedim gibi 1730 yılında vefat eden Ayasofya Vaizi İspirîzâde Ahmed Efendi’nin muhallefatı içerisinde de matbu bir kitaba rastlanmaz.22 Bu durum hem Nedim’in hem de İspirîzâde Ahmed Efendi’nin matbaanın kuruluşundan ve ilk eserlerini vermesinin hemen ardından ölmüş olmalarıyla izah edilebilir. Zira Müteferrika Matbaasında 1730 yılına kadar henüz 4 eser basılabilmiştir.

Görüleceği üzere Osmanlı Devleti’nde kitap yazdırmak ya da satın almak için oldukça yüklü bir ücret ödemek gerekmektedir. Kitabı yazdırmak ya da bir sahaftan almak yerine kütüphaneden ödünç alınması arzu edilirse de; bazı kütüphanelerde kitabı ödünç alabilmek için güvenilir bir kişiyi kefil olarak göstermek, hatta bazı kütüphanelerde kitabın değeri kadar, bazılarında da kitabın değerinin iki katı kadar parayı rehin olarak kütüphane görevlisine teslim etmek gerekmektedir.23 Tüm bu verilerden sıradan bir insanın kitaba ve bilgiye erişiminin oldukça zor olduğu sonucu çıkarmak mümkündür. Bu durumda şu soruya cevap vermenin tam zamanıdır: Devrin bilgiye susamış dimağlarının susuzluğu nasıl dindirilmektedir? Burada peşinde olduğumuz cevap esasen yine bir soruda bulunmaktadır: “Çok gezen mi çok okuyan mı bilir?” Bu sorunun cevabı hâlen tartışmalı olmaya devam etse de, sorunun cevabından ziyade kendisi, Osmanlı asırları içinde yaşamış bir insanın bilgiye ulaşabilme/ulaşamama durumu hakkında oldukça bilgi verir niteliktedir. Osmanlı asırlarında bir insanın çok bilebilmesi/çok okuyabilmesi için çok seyahat etmesi bir zarurettir. Ortaçağ İslâm dünyasında benzer bir konuyu inceleyen bir çalışmanın bulgularını24 Osmanlı asırları için de kabul etmek oldukça mantıklı görünmektedir. Osmanlı döneminde iyi bir eğitim almak ve çok daha fazla kitap okuyabilmek için çok seyahat etmek bir tercih değil, mecburiyettir. Nitekim 40’dan fazla eser yazmış, İstanbul’da kurduğu kütüphaneye 2000 cilt kitap bağışlamış olmasından ötürü bir

21 İsmail E. Erünsal, “Şair Nedîm’in Muhallefâtı”, Edebiyat Tarihi Yazıları, Arşiv Kayıtları, Yazma Eserler, Kayıp Metinler, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2016, s. 302-327.

22 Selim Karahasanoğlu, “Osmanlı İmparatorluğu’nda 1730 İsyanına Dair Yeni Bulgular: İsyanın Organizatörlerinden Ayasofya Vaizi İspirîzâde Ahmed Efendi ve Terekesi”, Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi (OTAM), 24, Ankara, 2010, ss. 114-116.

23 İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Kütüphaneler ve Kütüphanecilik, Timaş Yayınları, İstanbul, 2015, s. 446-470.

24 Hourari Toutati, Ortaçağ’da İslâm ve Seyahat-Bir Âlim Uğraşısının Tarihi ve Antropolojisi, çev. Ali Berktay, Yapı Kredi Yayınları, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2015.

(9)

Yunus İNCE

147

Volume 10 Issue 7 October

2018

kitap kurdu olarak vasıflandırılabilecek Veliyyüddin Carullah Efendi, (d.1659/1660-ö.1738), daha iyi bir eğim alabilmek/daha fazla kitap okuyabilmek için uzun seyahatlere çıkması gerekmiştir. İlim tahsil edebilmek için İstanbul’dan ayrıldıktan sonra, İskenderiye, Reşid, Kahire, Mekke, Medine, Taif, Kudüs, Dımaşk, Bağdat, Harir, Diyarbakır ve Halep’te birçok hocadan ders alıp, mümkün mertebe çok fazla kitap okumuş olarak geri dönmüştür. İlim ve kitap peşinde yapılan bu seyahatler nedeniyle 15 yıl İstanbul’dan uzakta yaşamıştır.25 Muhtemelen tüm bu seyahatleri sırasında temin ettiği kitapların bir kısmını bizatihi kendisi istinsah etmiştir. Zira düşük gelirli bir kişinin kitaba sahip olması oldukça güçtür. Kitaba sahip olmanın en makul yolu sahip olunması arzu edilen kitabın bizatihi sahip olmak isteyen şahıs tarafından istinsah edilmesidir.

II-Eski Bir Tartışmaya Yeni Bir Katkı: İlk Matbu Kitapların Fiyatları ile Yazma Kitapların Fiyatları Nasıl Karşılaştırılmalı

Yukarıda yazma kitapların maliyetinin nasıl hesaplanabileceğine dair bir hesaplama modeli sunulmuştu. Aynı model matbu kitapların muhayyel yazmalarına uygulanarak yazma halleri ile matbu halleri karşılaştırılabilir. Maliyetler hesaplandıktan sonra vasıfsız bir işçi, vasıflı bir işçi ve alt seviyedeki müderris yevmiyeleri üzerinden yazma eserin yazıldığı ve eserin matbaada basıldığı tarih arasında matbaanın kitap maliyetinde ne kadar ucuzlama meydana getirdiği hesaplanabilir.

Hesaplamamıza temel teşkil eden 1587 yılı ile 1743 yıllarında işçi yevmiyelerine dair elimizde bilgi mevcutken 1743 yılında en alt seviyedeki bir müderrisin yevmiyesini tespit için yaptığımız tüm araştırmalara rağmen her hangi bir veriye ulaşamadık. Zira klasik dönemdeki medrese hiyerarşisinin XVIII. yüzyılda değişikliğe uğradığı görülmektedir. Üstelik bu yüzyıldaki hiyerarşi içerisinde klasik dönemdeki yirmili, otuzlu hatta kırklı medreselerin olmadığı görülmektedir.26 Dolayısıyla hesaplamada temel aldığımız 1587 yılındaki işçi yevmiyelerinin 1743 yılına kadar geçen 156 yıllık sürede ne kadar arttığına, bu süre zarfında akçenin gümüş içeriğinin ne kadar düştüğüne (enflasyona) ve XVIII. yüzyılda yaşamış bir müderrisin günlüğündeki bazı verilere dayanarak 1743 yılında kariyerinin başındaki bir müderrisin yevmiyesi tespit edilmeye çalışılacaktır.

İbrahim Müteferrika Matbaasında son kitap 1742 yılında basılmıştır. Yazma kitapların maliyetini hesaplama adına elimizdeki verinin kaynağı olan Menâkıbü’l-Hünerverân adlı eserin tamamlandığı yılı yani 1587 yılını esas aldığımızdan, yazma eserler ile matbu kitaplar arasında bir maliyet hesabı yapabilmek için 1587 yılından 1743 yılı arasındaki enflasyonun bilinmesi gerekir. İki yıl arasındaki 156 yıl zarfında enflasyon ne kadar artmıştır? Akçenin 1587 yılındaki gümüş içeriği 0.34 gr’dır, 1743 yılında ise 0.12gr’dır.27 Aradan geçen 156 yıl zarfında akçe 2.83 kat değer kaybetmiştir. Bu anlamda 1587 yılında vasıfsız bir işçinin yevmiyesi 9.4 akçe, vasıflı bir işçinin yevmiyesi 12 akçe,28 olduğu ve meslek hayatının başındaki bir müderrisin yevmiyesinin ise 20 akçe kabul olduğu düşünülecek olursa bir vasıfsız işçinin, bir vasıflı işçinin ve bir müderrisin kazancının 156 yıllık dönemde

25 Muhammed Usame Onuş, “Bir Osmanlı Âlimi Veliyyüddin Carullah Efendi’nin Terceme-i Hâli”, Osmanlı Kitap Kültürü, Cârullah Efendi Kütüphânesi ve Derkenar Notları, ed. Berat Atçıl, İlem Kitaplığı-Nobel Yayıncılık, İstanbul, 2015, s. 21, 30.

26 Fahri Unan, “Osmanlı İlmiye Tarîkinde “Paye”li Tâyinler Yâhut Devlette Kazanç Kapısı”, Belleten, LXII/233, Ankara, 1998, s. 41-64; XVIII. Asrın Ortalarına Kadar Türkiye’de İlim ve İlmiyyeye Dair Bir Eser-Kevâkib-i Seb‘â Risalesi, çev. Nasuhi Ünal Karaarslan, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2015, s. 82. XIX. yüzyılda da benzer bir silsilenin mevcut olduğu görülmektedir. Bkz. Ahmed Cevdet Paşa, Târîh-i Cevdet, I, haz. Mehmet İpşirli, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2018, s. 120-122.

27 Pamuk, Fiyatlar ve Ücretler, s. 69-71.

28 Pamuk, Fiyatlar ve Ücretler, s. 69.

(10)

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

148

Volume 10 Issue 7 October

2018

enflasyondan ne kadar etkilendiği hesaplanmalıdır. Bir vasıfsız işçinin 1587 yılındaki yevmiyesinin enflasyon oranında artması durumunda 1743 yılında 26,602 akçe yevmiye alması gerektiği, vasıflı bir işçinin 33.96 yevmiye alması gerektiği, bir müderrisin ise 56.6 akçe yevmiye alması gerektiği görülür. Elimizdeki verilerden hareketle 1743 yılında vasıfsız bir işçinin 32,5 akçe ve vasıflı bir işçinin ise 51,1 akçe yevmiye aldığı anlaşılmaktadır.29 Ancak yukarıda da bahsedildiği üzere aynı yılda meslekî kariyerinin başında olan bir müderrisin ne kadar yevmiye aldığını hesaplamak mümkün değildir. Bu nedenle XVIII.

yüzyılda en alt kademedeki bir müderrisin bir günlük yevmiyesini hesaplamak adına o dönemde yaşamış bir müderrisin günlüğünden de istifade ettik. Sıdkî Mustafa Efendi 12 Receb 1167/5 Mayıs 1754 tarihinde müderrisliğe tayin edilmiş bir şahıstır. Sıdkî Mustafa Efendi’nin hatıratında müderrisliğe tayin edildiğinde ne kadar yevmiye aldığına dair bir bilgi bulunmamakla beraber henüz bir muid (müderris yardımcısı) iken kendisine Siroz’da 30 akçelik dersiyye görevi verildiğinden bahseder.30 Sıdkî Mustafa Efendi’nin müderrisliğe 1754 yılında tayin edildiği düşünülecek olursa, 1743 yılı ya onun muidlik dönemine ya da hemen öncesine tekabül ettiği görülür. Bir müderris için tahsis edilmesi gereken yevmiyenin hiç olmazsa muidin ücretinin iki katı olması gerekeceğinden hareketle 1743 yılında en alt kademedeki bir müderris için 60 akçelik bir yevmiye ön görülmüştür. Aynı yılda bir vasıfsız işçi 32,5 akçe, bir vasıflı işçi 51,1 akçe yevmiye alırken ve işçi ücretlerindeki artış enflasyon nispetindeyken bir müderris için 60 akçelik kabul makul görülmektedir. Bu çalışmada Müteferrika Matbaasında basılmış olmasına rağmen Arap harfli bir metin olmadığı, dolayısıyla da hesaplama modelimizde kullanamayacağımız için Grammaire Turque adlı eser göz ardı edilmiştir.

Tablo 2: Müteferrika Matbaasında Basılan Kitapların Vasıfsız-Vasıflı Birer İşçi ve Bir Müderris İçin Emek Cinsinden Maliyeti31

Yazar Adı Eser Adı Maliyeti

(Akçe)

Emek Olarak

Maliyet Mehmed b. Mustafa

el-Vanî

Vankulu Lügatı (Terceme-i

Sıhâh-ı Cevherî), I, II32 4.800 4 ay 28 gün (vasıfsız işçi)

3 ay 4 gün (vasıflı işçi)

2 ay 10 gün (müderris)

Kâtip Çelebi Tuhfetü’l-Kibâr fî Esfâri’l-

Bihâr33 360 11 gün (vasıfsız işçi)

7 gün (vasıflı bir işçi) 6 gün (müderris)

Juda Tarih-i Seyyah 360 11 gün (vasıfsız işçi)

29 Pamuk, Fiyatlar ve Ücretler, s. 71.

30 XVIII. yüzyılda var olan medrese hiyerarşisinden müderrislerin yevmiyeleri hakkında bilgi edinmek oldukça güçtür. Madeline C. Zilfi, “Bir Müderrisin Günlüğü Osmanlı Biyografisine Yeni Bir Kaynak” çev. Hamit Er, Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, 12, İstanbul, 2003, ss. 89-99; Sıdkî Mustafa Efendi, 18. Yüzyıl Osmanlı İlim Hayatından Bir Kesit: Sıdkî Mustafa Efendi’nin Günlüğü ve Mülâzemet Yılları, haz. Ali Aslan, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yeniçağ Bilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2015, s. 44, 68.

31 Müteferika baskısı kitaplarının maliyetinin tespiti için bkz. Sabev, İbrahim Müteferrika, s. 247. Ersoy, Kitapların Fiyatları, s. 70-72. Söz konusu dönemde vasıfsız bir işçi 32,5 akçe ve vasıflı bir işçi ise 51,1 akçe yevmiye almaktaydı. bkz. Pamuk, Fiyatlar ve Ücretler, s. 71.

32 Sabev tarafından verilen fiyatlarda kitapların ciltli olanları tercih edilmiştir. Bu anlamda bu kitap için en makul fiyat 40 kuruş/4800 akçedir.

(11)

Yunus İNCE

149

Volume 10 Issue 7 October

2018

TedeuszKrusińkski 7 gün (vasıflı bir işçi)

6 gün (müderris)

? Tarih-i Hind-i Garbiü’l-

müsemmâ Hadis-i Nev

360 11 gün (vasıfsız işçi) 7 gün (vasıflı bir işçi) 6 gün (müderris) İbn Arabşah Tarih-i Timur Gürkan 360 11 gün (vasıfsız işçi)

7 gün (vasıflı bir işçi) 6 gün (müderris) Ahmed Süheyli Tarih-i Mısri’l-Cedid,-i Li

Süheyli Efendi- Tarih-i Mısri'l-Kadim Li Süheyli Efendi,

360 11 gün (vasıfsız işçi) 7 gün (vasıflı bir işçi) 6 gün (müderris) Nazmizade Hüseyin

Murtaza

Gülşen-i Hulefa Li Nazmizâde Efendi34

600 18 gün (vasıfsız işçi) 12 gün (vasıflı bir işçi)

10 gün (müderris) İbrahim Müteferrika Usulu’l-Hikem-fi-Nizami’l-

Ümem

120 4 gün (vasıfsız işçi) 2 gün (vasıflı bir işçi) 2 gün (müderris) İbrahim Müteferrika Fuyudât-ı Mıknatısiyye 120 4 gün (vasıfsız işçi)

2 gün (vasıflı bir işçi) 2 gün (müderris) Ömer Bosnavî Ahvâlü’l Ĝazevât der Diyar-

ı Bosna35

240 7 gün (vasıfsız işçi) 5 gün (vasıflı bir işçi) 4 gün (müderris) Katip Çelebi Takvîmü’t-Tevârîh li Kâtib

Çelebi 600 18 gün (vasıfsız işçi)

12 gün (vasıflı bir işçi)

10 gün (müderris)

Katip Çelebi Cihannüma 3.600 3 ay 21 gün (vasıfsız

işçi)

2 ay 10 gün (vasıflı bir işçi)

2 ay (müderris) Na‘imâ Mustafa

Efendi

Tarih-i Naima 1.800 1 ay 25 gün (vasıfsız işçi)

1 ay 5 gün (vasıflı bir işçi)

1 ay (müderris)

Râşid Mehmed

Efendi-Çelebizâde

Raşid Tarihi-

Küçükçelebizade Asım 4.800 3 ay 28 gün (vasıfsız işçi)

34 Üç kuruş ve beş kuruşluk iki fiyattan 5 kuruş tercih edilmiştir.

35 Kitabın Frank cinsinden değeri 6 Franktır ve Müteferrika Matbaasında basılan kitapların Osmanlı coğrafyasında satılanlarının fiyatları Fransa’da satılanların 1/3 kadar olduğundan hareketle bu kitabın fiyatı 2 kuruş/240 akçe kabul edilmiştir.

(12)

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

150

Volume 10 Issue 7 October

2018

İsmail Âsım Efendi Tarihi36 3 ay 4 gün (vasıflı bir

işçi)

2 ay 20 (müderris) Hasan Şuuri Efendi Nevalü’l-Fudala ve

Lisanü'l-Acem (Ferheng-i Şuuri)

2.400 2 ay 14 gün (vasıfsız işçi)

1 ay 17 gün (vasıflı bir işçi)

1 ay 10 gün (müderris)

Tablo 3: Müteferrika Kitaplarının 1587 Yılındaki Muhayyel Yazma Hallerinin Maliyeti37

Kitabın adı Beyit Sayısı Maliyet

(Akçe)

Emek Cinsinden Maliyet (Yevmiye) Vankulu Lügatı (Terceme-i Sıhâh-ı

Cevherî)-I, II38

72150 beyit 9317 991 gün vasıfsız işçi 776 gün vasıflı işçi

466 gün

müderris Tuhfetü’l - Kibâr fî Esfâri’l - Bihâr39 4260 beyit 633 67 gün vasıfsız

işçi

53 gün vasıflı işçi

32 gün

müderris

36 Sabev, Çelebizade İsmail Asım Tarihi’nin Raşid Tarihi’nin mütemmimi gibi görüldüğünden bahseder ve bu iddiasını bazı verilerle açıklar. Biz de bu kanaatteyiz. Biz burada iki eserin ciltli nüshalarının ücreti olan 40 kuruşluk/ 4800 akçelik ücret verisini esas aldık.

37 Toplam maliyetler verilirken elde edilen meblağlar yuvarlanarak gösterilmiştir. Matbu kitapların muhayyel yazmalarının yazdırma ücretleri hesaplanırken, en basit hat ile yazdırılacağı ilkesinden hareket edilmiştir. Bir kitap içerisindeki az yazılı kısımlar göz kararı birleştirilerek toplam kaç yazılı sayfa yazılması gerektiği hesaplanmıştır.

Metin içindeki çizimlerin elle yapımı oldukça zahmetli olduğundan her çizimli sayfa bir yazılı sayfa olarak kabul edilmiştir. Aynı eserin kâğıt ücreti hesaplanırken ise matbu halinde kaç sayfa kullanılmışsa o kadar kâğıda ihtiyaç olacağı düşünülerek hesaplama yapılmıştır. Kâğıt ücreti hesaplanırken her ciltte cildin baş kısmına ve son kısmına cilt için 2’şer yaprak ilave edileceği düşüncesiyle her cilt için kâğıt sayısına 4 yaprak/8sayfa ilave edilmiştir. Her kitabın referansında bazı kısaltmalar kullanılmıştır: T. Sayfa (toplam sayfa sayısı), Y. Sayfa (Metnin yazısız ya da az yazılı sayfalarının göz kararı birleştirilmesiyle elde edilen yazılı sayfa sayısı), Satır ( Bir sayfadaki satır sayısı), Harf (Bir satırdaki yaklaşık harf miktarı), T. Beyit (Bir metnin içerisindeki yaklaşık beyit sayısı), H. Ücreti (Metnin yazdırılması için hattata ödenecek minimum ücret), C. Ücreti (Metnin kitabın ciltlenmesi ödenecek minimum cild ücreti), K.Ücreti (Metnin kitap haline gelebilmesi için kullanılacak toplam kâğıt ücreti). T. Maliyet (Bir eserin tüm ciltlerinin hattat, cilt ve kâğıt ücretlerin toplamı)

38 I. cilt için: Y. sayfa 679, Satır 34, Harf 75, T. Beyit 34629, H. Ücreti 4155.48 akçe. II. cilt için: Y. Sayfa 758, Satır 33, Harf 75, T. Beyit 37521, H. Ücreti 4502.52 akçe. K. Ücreti 245,6, C. Ücreti 138, T. Maliyet 9317 akçe.

39 Y. Sayfa 71varaktan/142 sayfa, Satır 25, Harf 60, T. Beyit 4290, H. Ücreti 511.2 akçe K. Ücreti 28,6, C. Ücreti 69, T. Maliyet 633 akçe

(13)

Yunus İNCE

151

Volume 10 Issue 7 October

2018

Tarih-i Seyyah40 4221 beyit 614 65 gün vasıfsız

işçi

51 gün vasıflı işçi

31 gün

müderris Tarih-i Hind-i Garbiü’l-Müsemmâ Hadis-i

Nev41

3588,48 beyit

474 50 gün vasıfsız işçi

40 gün vasıflı işçi

24 gün

müderris

Tarih-i Timur Gürkan42 5376 beyit 785 84 gün vasıfsız

işçi

65 gün vasıflı işçi

39 gün

müderris Tarih-i Mısri’l-Cedid,-i Li Süheyli Efendi-

Tarih-i Mısri'l-Kadim Li Süheyli Efendi,43

4704 beyit 674 72 gün vasıfsız işçi

56 gün vasıflı işçi

34 gün

müderris Gülşen-i Hulefa Li Nazmizâde Efendi44 9222 beyit 1222 130 gün

vasıfsız işçi 102 gün vasıflı işçi

40 Y. Sayfa 201, Satır 21, Harf 50, T. Beyit 4221, H. Ücreti 506,52 akçe, K. Ücreti 36,3, C. Ücreti 69, T. Maliyet 614 akçe.

41 Y.Sayfa 178, Satır 21, Harf 48, T. Beyit 3588,48, H. Ücreti 430,61 akçe, K. Ücreti 31,6, C. Ücreti 69, T. Maliyet 474 akçe

42 Y. Sayfa 133 varak/256 sayfa, Satır 21, Harf 50, T. Beyit 5376, H.Ücreti 645,12 akçe, K. Ücreti 46,3, C. Ücreti 69, T. Maliyet 785 akçe.

43 Tarih-i Mısri’l-Cedid için: Y. Sayfa 123, Satır 21, Harf 50, T. Beyit 2583, H. Ücreti 309,96 akçe. Tarih-i Mısri'l-Kadim için: Y. Sayfa 101, Satır 21, Harf 50, T. Beyit 2121, H. Ücreti 254,52 akçe, K. Ücreti 38,6, C.

Ücreti 69, T. Maliyet 674 akçe

44 Y. Sayfa 132,5 varak/265 sayfa, Satır 29 satır, Harf 60, T. Beyit 9222, H. Ücreti 1106,6 akçe, K. Ücreti 46,3, C.

Ücreti 69, T. Maliyet 1222 akçe.

(14)

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

152

Volume 10 Issue 7 October

2018

61 gün

müderris Usulu’l-Hikem-fi-Nizami’l-Ümem45 1646,16

beyit

252 27 gün vasıfsız işçi

21 gün vasıflı işçi

13 gün

müderris Fuyudât-ı Mıknatısiyye46 693,12 beyit 161 17 gün vasıfsız

işçi

13 gün vasıflı işçi

8 gün müderris Ahvâlü’l Ĝazevât der Diyar-ı Bosna47 2152.08

beyit

349 37 gün vasıfsız işçi

29 gün vasıflı işçi

17 gün

müderris Takvîmü’t-Tevârîh-i li Kâtib Çelebi48 6372 beyit 908 97 gün vasıfsız

işçi

76 gün vasıflı işçi

45 gün

müderris

Cihannüma49 33443 beyit 4224 449 gün

vasıfsız işçi 352 vasıflı işçi

45 Y. Sayfa 56 varak/114 sayfa, Satır 19, Harf 38, T. Beyit 1646,16, H. Ücreti 197,5 akçe, K. Ücreti 17, C. Ücreti 69, T. Maliyet 252 akçe

46 Y. Sayfa 24 varak/48 sayfa, Satır 19, Harf 38, T. Beyit 693,12, H. Ücreti 83,1744 akçe, K. Ücreti 10, C. Ücreti 69, T. Maliyet 161 akçe

47 Y. Sayfa 61 varak/122 sayfa, Satır 21, Harf 42, T. Beyit 2152,08, H. Ücreti 258.2496 akçe, K. Ücreti 22,3, C.

Ücreti 69, T. Maliyet 349 akçe.

48 Y. Sayfa 236, Satır 27, Harf 50, T. Beyit 6372, H. Ücreti 764,64 akçe, K. Ücreti 42,6, C. Ücreti 69, T. Maliyet 908 akçe.

49 Y. Sayfa 899, Satır 31, Harf 60, T. Beyit 33442,8, H. Ücreti 3495,312 akçe, K. Ücreti 141,5, C. Ücreti 69, T.

Maliyet 4224 akçe.

(15)

Yunus İNCE

153

Volume 10 Issue 7 October

2018

211 müderris

Tarih-i Naima, I, II, 50 60865 beyit 7690 795 gün

vasıfsız işçi 623 gün vasıflı işçi

374 gün

müderris Raşid Tarihi-Küçükçelebizade Asım Tarihi,

I, II, III-I51

54612 beyit 7055 750 gün vasıfsız işçi 588 gün vasıflı işçi

353 gün

müderris Nevalü’l-Fudala ve Lisanü'l-Acem

(Ferheng-i Şuuri), I, II52

71676 beyit 8601 915 gün vasıfsız işçi 717 gün vasıflı işçi

430 gün

müderris

Yukarıda verilen tablodaki maliyet yalnızca hattata ödenmesi gereken ücrettir. İlgili kitapların yazılma masrafı için sayfa sayıları hesaplanırken, bir sayfadaki harflerin beyit cinsinden karşılığı esas alındığından bazı sayfalar hesaplamaya dâhil edilmemiştir. Örneğin yarım sayfa kadar yazı bulunan iki sayfa bir sayfa olarak değerlendirilmiştir. Ancak aynı kitapların kâğıt masrafı hesaplanırken tüm sayfalar hesaplamaya dâhil edilmiştir. Bu anlamda hattat için yapılacak ödemede gösterilen sayfa sayısı ile kâğıt ücreti hususunda gösterilen kâğıt sayısı birbirinden farklıdır. Bu meblağa kâğıt ve cilt ücretinin de dâhil edilmesi gerekir. Kâğıt

50 I. cilt için: Y. Sayfa 792, Satır 33, Harf 60, T. Beyit 31363,2, H. Ücreti 3763,5 akçe. II. cilt için: Y. Sayfa 745, Satır 33, Harf 60, T. Beyit 29502, H. Ücreti 3540,24 akçe. Toplamda I. ve II. ciltlerin toplamının 60865,2 beyitten oluştuğu ve bu metnin 7303,74 akçelik bir bedelle yazdırılabileceği görülür. K. Ücreti 247,5, C. Ücreti 138, T.

Maliyet 7690 akçe

51 Raşid Tarihi’nin İbrahim Müteferrika tarafından yapılan ilk baskısı üç cilttir. Çelebizade İsmail Asım’ın tarihi Raşid tarihine bir zeyl olduğundan adeta Raşid Tarihinin dördüncü cildi kabul edilmiştir. Bu nedenle biz de bu iki eserin yazılmasına dair hesapları birleştirerek göstermeyi uygun gördük. Raşid Tarihi’nin I. cildi için: Y. Sayfa 317, Satır 33, Harf 65, T. Beyit 13599,3, H. Ücreti 1631,916 akçe. Raşid Tarihi’nin II. cildi için: Y. Sayfa 404, Satır 33, Harf 65, T. Beyit 17331,6, H. Ücreti 2079,792 akçe. Raşid Tarihi’nin III. cildi için: Y. Sayfa 237, Satır 33, Harf 65, T. Beyit 10167,3, H. Ücreti 1220,076 akçe. Çelebizade İsmail Asım Tarihi: Y. Sayfa 315, Satır 33, Harf 65, T. Beyit 13513,5, H. Ücreti 1621,62 akçe. Toplamda dört cilt yaklaşık 54611,7 beyitten oluşmaktadır ve yaklaşık 6553,404 akçelik bir ücret karşılığında yazdırılabilmektedir. K. Ücreti 226,1, C. Ücreti 276, T. Maliyet 7055 akçe.

52 I. cilt için: Y. Sayfa 910, Satır 33, Harf 60, T. Beyit 36036, H. Ücreti 4324.32 akçe. II. cilt için: Y. Sayfa 450 varak/900 sayfa, Satır 33, Harf 60, T. Beyit 35640, H. Ücreti 4276,8 akçe. I. ve II. ciltlerin yaklaşık 71676 beyitten müteşekkil olduğu ve minimum 8601,12 akçelik bir ücret karşılığında yazdırılabileceği görülmüş olur. K. Ücreti 305,8, C. Ücreti 138, T. Maliyet 8601 akçe.

(16)

Matbaa Öncesi Osmanlı Toplumunda Kitaba Sahip Olmak ya da Olamamak: Bir Maliyet Hesabı Denemesi/Önerisi

154

Volume 10 Issue 7 October

2018

ve cilt ücretlerinin hesaplanmasında yukarıda bahsi geçen verilerden istifade edilmiştir. Kitapta kullanılacak kâğıt miktarının hesaplanmasında her cildin baş ve son kısmına cilt için 2’şer yaprak ilave edileceği düşünülerek toplam sayfa sayısına 4 yaprak/8 sayfa daha eklenmiştir.

Sayfa sayısı da yirmi dörde bölünerek sekizle çarpıldığında ihtiyaç duyulan kâğıdın ücreti hesaplanmıştır. Kâğıt ile birlikte bir diğer maliyet kalemi olan cilt ücreti hesaplanırken her bir cilt için ayrı ayrı hesap yapılmış, ortaya çıkan meblağ toplam maliyete dâhil edilmiştir.

Müteferrika Matbaasında basılan kitapların yazma kitaplara nispetle kitap piyasasında ne kadarlık bir ucuzlama meydana getirdiğinin hesaplanabilmesi için Müteferrika tarafından basılmış kitapların hepsinin 1587 yılında yazma halleri varmış gibi farz edilmiştir. Müteferrika Matbaasında basılan kitapların hepsinin ilk baskıları esas kabul edilerek bir hesaplama yapılmıştır. Bizzat İbrahim Müteferrika tarafından olarak basılan son kitap (Ferheng-i Şu‘ûri/Lisânü’l-‘Âcem) 1742 yılında basılmıştır. Bu anlamda çalışmanın başında da belirtildiği gibi yazma eserlerin maliyetini tespit için 1587 yılı, matbu eserlerin emek cinsinden maliyetini tespit için de 1743 yılı esas alınmıştır. Bu anlamda yazma eserlerin fiyatlarını tespit ederken kullandığımız yöntem matbu eserlerin muhayyel yazma hallerinin maliyetini hesaplamada da kullanılmıştır. Bir sayfadaki satır sayısı ile bir satırdaki ortalama harf sayısının çarpımının bir beyitte bulunan harf sayısına (50’ye) bölünüp yazılı sayfa sayısıyla çarpılması sonucunda eserin içerisindeki yaklaşık beyit sayısı bulunur. Bu sayı 1000’e bölünür ve 120 ile çarpılırsa eseri yazdırmak için hattata ödenecek minimum yazdırma ücreti tespit edilmiş olunur. Bu maliyete kâğıt ücretinin eklenmesi gerekir. İlk Müteferrika baskıları esas alınarak eserdeki kâğıt sayısına cilt için başa ve sona 2’şer yaprak ekleneceği düşüncesiyle 8 sayfa/4 yaprak eklenerek, elde edilen sayfa sayısı 2’ye bölünürse ihtiyaç duyulacak kâğıt miktarı hesaplanır.

Kâğıdın maliyetinin hesaplanması için kâğıt sayısının 24’e bölünüp 8 ile çarpılması gerekir.

Geriye yazma eserler için cilt ücretinin tespiti gerekir. Yine Müteferrika Matbaasının ilk ürünleri kaç cilt halinde basılmış ise her bir eser için o kadar cilt ücretinin ilave edilmesi gerekir. Bir cilt için belirlenen birim fiyat yukarıda ayrıntılarına değinildiği üzere 69 akçedir.

Böylece hattat ücreti, kâğıt maliyeti ve cilt ücretinin toplamı bize Müteferrika’nın ilk baskılarının 1587 yılındaki muhayyel yazmalarının maliyetini verir. 1587 yılından 1743 yılına kadar geçen dönem içerisindeki enflasyon nedeniyle, muhayyel yazmaların ve matbu kitapların maliyetleri doğrudan iki yıldaki akçe değerleri üzerinden karşılaştırılamaz. Yani 1587 yılındaki bir akçe ile 1743 yılındaki 1 akçenin alım gücü aynı değildir. Üstelik geçen zaman içerisinde kitabı satın alacak şahısların alım güçleri enflasyonun altında kalmış da olabilir, enflasyon üstünde bir noktada olabilir. Dolayısıyla daha sağlıklı bir hesaplama yapabilmek için Müteferrika kitaplarının 1587 yılındaki muhayyel yazmalarının fiyatları ile 1743 yılındaki matbu hallerinin arasında fiyat farkını tespit etmek için 1587 yılındaki ve 1743 yılındaki birer vasıfsız işçinin (İ-1), birer vasıflı işçinin (İ-2) ve birer müderrisin (M) yevmiyeleri üzerinden yani emek cinsinden bir kıyaslama yapmak daha anlamlı olacaktır. 1587 yılında İ-1 yevmiyesi:

9,4 akçe, İ-2 yevmiyesi: 12 akçe ve M yevmiyesi de: 20 akçedir. 1743 yılına geldiğimizde İ-1 yevmiyesi: 32,5 akçe, İ-2 yevmiyesi: 51,1 akçe, M yevmiyesi ise 60 akçe olduğu üzerinden bir hesaplama yapılmıştır. Böylece 1587 yılı ile 1743 yıllarında aynı kitapların yazma ve basma cinsinden değerleri karşılaştırmıştır. Basma kitapların yazma kitaplara göre yüzde kaçlık bir ucuzlama getirdiğini bir örnekle anlatalım. Van Kulu Lügatı’nın 1587 yılındaki yazma halinin maliyeti 9317 akçedir. Bu maliyeti İ-1, 991 gün çalışarak, İ-2, 776 gün çalışarak, M, ise 446 gün çalışarak karşılayabilmektedir. Aynı kitabın matbu nüshasının 1743 yılındaki maliyeti 4800 akçedir. Bu maliyeti İ-1, 148 gün çalışarak, İ-2, 94 gün çalışarak, M, ise 80 gün alışarak karşılayabilmektedir. Bu anlamda İ-1’in alım gücünde matbaanın ne kadar bir ucuzlama sağladığı şu şekilde hesaplanabilir. İ-1, aynı kitabı 1587 yılında 991 günlük bir çalışmayla alabildiğinden 1743 yılındaki emek cinsinden maliyet olan 148 günlük çalışma süresi 991’den çıkartılır (991-148=843). Elde edilen fark: 843, 100 ile çarpılır ve 991’e bölünürse ucuzlama

Referanslar

Benzer Belgeler

Nos frères et nos soeurs sont les personnes les plus chers que nous. ayons après notre père et notre mère. Cependant nos compagnons

İşte bir ses­ lenişi: —Nerden bilecektim be­ ni sevdiğini — Kaiıuşmasaydı gözlerin — Aklımın kenarından geçer miydi — Daha dün yapa­ yalnız

Mahkemelerin gereksinmeleri karşılanmaz­ sa; yargıç bağımsızlığı ve güvencesi olmazsa; savunmaya, olmasa daha iyi olur gözüyle ba­ kılırsa; avukatlar iş

[r]

Abstract 本實驗之目的是探討飲食中添加紅麴粉末對倉鼠肝臟coenzyme Q10 (CoQ10)、維生素E及血

Sonra bir durağan döneme giren deniz seviyesi, 2500-2700 yıl günümüzdekinden 2 metre (± 0,5 metre) daha aşağıdaydı.. Sonra tekrar durağan bir

Na- ture dergisinin Eylül sayısında yayımlanan güncel bir çalışma ise, en ilkel yaşam form- larından olan bakterilerde geçerli olan me- kanizmanın sanıldığı kadar

Tavuk veri setine ait sonuçlar incelendiğinde Çok Katmanlı Yapay Sinir Ağı algoritması için orijinal boyutlu resimler (360x504) ile küçültülüş resimler (100x140) arasında %