• Sonuç bulunamadı

PLASTİK SANATLAR EĞİTİMİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİTECHNOLOGY OF EDUCATİON İN PLASTİC ARTS EDUCATİON

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "PLASTİK SANATLAR EĞİTİMİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİTECHNOLOGY OF EDUCATİON İN PLASTİC ARTS EDUCATİON"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

www.idildergisi.com ÖZ

Bilgi çağındaki değişim ve gelişimler eğitimin temel modelini etkilemekte ve eğitimde devrimsel gelişmelere ve dönüşümlere yol açmaktadır. Günümüz öğretim anlayışında; öğretmen merkezli öğre- tim ve öğrenci merkezli öğretim, yerini öğrenci niteliği merkezli öğretime bırakmıştır. Bu yeni anlayış- ta, öğrencide oluşması istenen niteliklerin, belirlenen standartlar düzeyine ulaştırılması merkeze alın- mıştır. Bu kapsamda; öğretim, eğitim, eğitim teknolojisi ve öğretimin denetlenmesi (değerlendirme) kavramlarının yeni gelişmeler ışığında gözden geçirilmesi ve tanımlanması gerekmiştir. Bu bağlam- da; eğitim teknolojisi, eğitimle ilgili kuramların etkin ve olumlu biçimde uygulamaya dönüştürülm- esi için; öğretmen-öğrenci, araç-gereç, öğretim ortamlarının düzenlenmesi, eğitim süreçleri, eğitim yöntemleri ve değerlendirme unsurlarından oluşan bir sistemler bütünüdür şeklinde tanımlanabilir.

Yapılan incelemede; eğitim fakültelerinde halen, ilk kurulduğu günden beri uygulanan klasik eğit- im teknolojilerinin uygulanmakta olduğu görülmüştür. Bu konuda yapılmış ciddi bir yenilenme ve geliştirme çalışması da bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu yazıda; örnek bir plastik sanatlar eğitimi teknoloji düzenlemesi; öğretme-öğrenme süreçleriyle, öğretim araç-gereçleri (araç-gereç teknolojisi), öğretim ortamlarının düzenlenmesi, öğretim süreçleri, öğretim yöntemleri (yöntemler teknolojisi) ve değerlendirme bakımından nasıl olmalıdır? sorusunun cevabı aranmaya çalışılmıştır. Araştırmamız, kaynak taraması ve derleme modeline göre yapılmış, bu konuda yapılmış çalışmalar incelenmiş ve bu veriler ışığında örnek bir plastik sanatlar eğitimi teknolojisi modeli, yukarıda belirtilen unsurlarıyla oluşturulmaya çalışılmıştır.

Mücahit BORA

Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi mucahit.bora(at)deu.edu.tr

PLASTİK SANATLAR EĞİTİMİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ

TECHNOLOGY OF EDUCATİON İN PLASTİC ARTS EDUCATİON

Anahtar kelimeler:

Eğitim, sanat, teknoloji.

Keywords:

Ceramic, Jewelry, Wearable Art, 21st Century Art

ABSTRACT

In today’s information age, a knowledge-boom is experienced as a result of this change and develop- ment process; and thereby, the functions of information, access to information and the acquisition of the information also change. The contemporary society, which has gained scientific and technological qualifications compared to yesterday’s society, show structural and functional differences. All this changes and developments are affecting the basic model of education and training, and lead to revo- lutionary developments and conversions in education.

In modern education concept, teacher-centered teaching and student-centered teaching have been replaced by students’ qualification-centered education. In this new understanding, the desired quali- fications in a student being acquired is considered as the main goal, and the teacher is given the duty of being a guide for students, and the process of auditing in education is considered. In this context, teaching, education, educational technology and auditing in education concepts had to be defined again in the light of the new developments. The new products in the field of educational technology have been applied to increase the success of students in formal education, and to increase the produc- tivity of the employees in non-formal education. Plastic arts is taught in our faculty; and since 1998, a discipline-based education (multiple-field training) model has been adopted and implemented. The discipline-based art education approach consists of four basic principles, which are plastic arts applied field studies, art history, art philosophy (aesthetics), art criticism and art review. With this research, the answer was sought to the question how plastic arts education technology and teaching-learning process, instructional tools, arrangement of teaching environments, instructional processes and in- structional methods should be. Our research was conducted with the source review and compilation model. The studies in this field were examined, and in the light of these data, a sample of plastic arts education technology model was created.

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

(2)

Giriş

İnsanın bilgi ve toplumla olan ilişkilerinin değişmesi nedeniyle, sahip olması gereken nitelikler de değişmektedir.

Bilgi patlamasının yaşandığı günümüz bilgi çağında bu değişim ve gelişim sürecinin bir sonucu olarak; bilginin fonksiyonları, bilgiye erişim, bilginin kazanılması biçimi de değişmektedir. Bilimsel ve teknolojik bir nitelik kazanan çağdaş toplum, dünün toplumuna kıyasla, yapısal ve fonksiyonel farklılıklar göstermektedir. Bütün bu değişim ve gelişimler eğitimin temel modelini etkilemekte ve eğitimde devrimsel gelişmelere ve dönüşümlere yol açmaktadır.

Çağdaş öğretim anlayışında; öğretmen merkezli öğretim ve öğrenci merkezli öğretim yerini öğrenci niteliği merkezli öğretime bırakmıştır. Bu yeni anlayışta, öğrencide oluşması istenen niteliklerin, belirlenen standartlar düzeyine ulaştırılması merkeze alınmış ve öğretmene öğrencinin öğrenmesine kılavuzluk etme görevi verilerek öğretimde denetim süreci gündeme gelmiştir. Bu kapsamda; öğretim, eğitim, eğitim teknolojisi ve öğretimde denetim kavramlarının yeni gelişmeler ışığında gözden geçirilmesi ve tanımlanması gerekmiştir. Eğitim teknolojisi alanında ortaya çıkan yeni ürünler, örgün eğitimde öğrenci başarısını arttırma, yaygın eğitimde çalışanların iş verimini yükseltme amaçlarıyla giderek yaygınlaşan biçimde uygulamaya konmaktadır (Alpar vd. 2007:21).

Eğitim teknolojisi, daha etkin bir öğretme ve öğren- menin gerçekleşmesi için, öğrenme ve öğretme ortamlarının, öğrenme süreçlerinin düzenlenmesi, öğretim araçlarının etki- li bir şekilde kullanılması süreçlerini koordine eden, kuram ve uygulamanın birleştiği ve eğitim-öğretim işlemlerinin sürekli olarak geliştirildiği, uygulamalı bilimsel araştırma- lara dayalı bir disiplindir. Eğitim teknolojisi, eğitim sürecin- de hem öğretmene hem öğrenciye önemli yararlar sağlar, ancak; teknoloji, öğretimde yardımcı bir rol üstlenmelidir, öğretimin amacı haline getirilmemelidir (Alkan, 1984:340).

Araç gereç teknolojisi, sadece kullanmış olmak için kullan- maya çalışılmamalı, gerçekten gerekli durumlarda kullanıl- malıdır. Gelişmiş teknoloji kullanımının; öğretimde doyum ve başarıya ulaşabilmek, bilişsel, duyuşsal ve devinişsel eğitim hedeflerini gerçekleştirebilmek için tek başına yeterli olabileceği düşünülmemelidir. Plastik sanatlar eğitimi veren eğitim fakültelerimizde, 1998 yılından başlamak üzere; disip- line dayalı eğitim (çok alanlı eğitim) modeli benimsenmiş ve uygulanmaktadır. Disipline dayalı sanat eğitimi yaklaşımı;

plastik sanatlar uygulamalı alan eğitimi, sanat tarihi ve müze eğitimi, sanat felsefesi (estetik), sanat eleştirisi ve sanat izle- yiciliği olmak üzere dört temel disiplinden oluşmaktadır. Bu yaklaşıma göre, plastik sanatlar eğitimi bu dört temel disiplin üzerine kurulmalı ve bu dört alanda da eşit ağırlıkta eğitim verilmelidir. Bu dört temel disipline dayalı eğitim verebil- mek için yukarıda tanımlandığı şekliyle, eğitim teknolojisi de

yeniden ele alınmalıdır.

1.1 Eğitim Teknolojisi Nedir?

Eğitim teknolojisi, öğrenme sürecini geliştirmek ve hızlandırmak için oluşturulan her türlü öğretim yöntemini, araç-gereci, tekniği ve bunlardan yararlanma biçimlerini içe- rir. Bunlar kısaca: öğrencide oluşması istenilen davranış he- deflerinin tanımlanması (bilişsel, duyuşsal, devinişsel ve al- gısal becerilerin kazanılması); öğretilecek konuların öğretim ilkelerine göre düzenlenip, öğrenilmeye uygun şekilde yapı- landırılması (her dersin tanımlarının ve ders içeriklerinin be- lirlenmesi); konunun aktarılabilmesi için uygun araç-gerecin seçilip kullanılması, öğretim yönteminin belirlenmesi; derste kullanılan araçların etkililiğini ve öğrencilerin başarı durum- larını değerlendirmek için uygun değerlendirme yöntemle- rinin kullanılması şeklinde özetlenebilir. Eğitim teknolojisi, genelde eğitime, özelde öğrenme durumuna egemen olabil- mek için ilgili bilgi ve becerilerin işe koşulmasıyla öğrenme ya da eğitim süreçlerinin işlevsel olarak yapısallaşmasıdır.

Diğer bir deyişle, öğrenme-öğretme süreçlerinin tasarımlan- ması, uygulanması, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi işidir (Yaylacı, 2006:30). Başka bir tanımlamayla eğitim teknolojisi;

eğitimle ilgili kuramların en etken ve olumlu uygulamalara dönüştürülmesi için personel, araç, gereç, süreç ve öğretim yöntemlerinden oluşturulmuş bir sistemler bütünüdür (Al- kan, 1984:14-17). Eğitim teknolojisi, öğrenme sistemlerini planlar, mümkün olan tüm yöntemlerini, kaynaklarını, ile- tişim araçlarını belirler, en etkin ve olumlu öğrenmeyi sağ- lamak için var olan yaratıcı öğretim tekniklerini geliştirir ve tamamlar. Öğrenme-öğretme faaliyetinde bir eğitim teknolo- jisi uygulaması kullanılacaksa, önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda sınırlılıklar, olanaklar ve öğrenci özellikleri göz önünde bulundurulmalı, nerede ve ne zaman kullanıla- cağı ile neyi nasıl anlatacağı üzerinde durulmalıdır. Bu sü- reçte kuramdan uygulamaya kadar olan tüm unsurların işin içinde olduğuna dikkat edilmelidir (Hızal, 1983:23).

Eğitim teknolojisinin amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

- Eğitim hizmetlerini daha geniş kitlelere götürmek,

- Öğretme ve öğrenme süreçlerini daha verimli hale getirmek, - Öğretme ve öğrenme etkinliklerini bireyselleştirmek,

- Öğretme ve öğrenme ile ilgili uygulama süreçlerini düzenlemek, - Eğitim ihtiyaçlarını ve imkânlarını bilimsel araştırma konusu yapmak,

- Eğitim kurumlarını uygulamalı hale dönüştürmek, -Öğretim programlarında sürekliliği sağlamak,

- Eğitim personelinin etkinliğini ve verimliliğini artırmak, - Çevre faktörlerini düzenlemek ve kontrol etmek,

- Öğretme-öğrenme süreçlerini öğrenci yeteneklerine uyarlamak, - Eğitimle ilgili sorunların çözümünde uygulamaya koymak (Al- par, 2007:25).

Eğitim teknolojisi konusunu altı ana başlık altında incelemek gerekmektedir. Bunlar: Öğretim hedefleri (özel

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

(3)

www.idildergisi.com ve genel hedefler), ders tanımları ve ders içerikleri, öğretim

ortamlarının hazırlanması, öğretim yöntemleri, araç- gereç teknolojisi, ölçme ve değerlendirme yöntemleri ve araçları- dır. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin en başında hedefler yer almaktadır. İşlenecek her dersin özel hedefleri olmalıdır ve bu hedefler titizlikle belirlenmelidir. “Ne öğretelim?” soru- sunun karşılığı olabilecek şekilde; verilecek dersler belirlen- meli ve bu derslerin tanımları yapılmalı, içerikleri hazırlan- malıdır. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütülebilmesi için kullanışlı ve sağlıklı öğretim ortamları (derslikler, atölyeler, bilgisayar laboratuvarı, kütüphane) hazırlanmalıdır. “Nasıl öğretelim?” sorusunun karşılığı olarak, her konuya uygun öğretim yöntemleri seçilmelidir. Yine, her konunun-der- sin içeriğine uygun araçların ve gereçlerin öğretim ortam- larında bulundurulması gerekmektedir. Son olarak da; her dersin yapısına uygun ölçme ve değerlendirme yöntemleri seçilmeli, işlenen dersin yapısına uygun olarak, ölçme-de- ğerlendirme ölçekleri hazırlanmalıdır. Yöntemler teknolo- jisinin ana ilkelerini şöyle özetlemek mümkündür: Sistemli yaklaşım, yönetici öğretmen, yöntem seçimi, motivasyon yaratıcı uygulamalar, öğrenci merkezli yöntemlerin seçimi, alternatif yöntemler oluşturma, yöntem seçiminde çeşitli- lik, yöntemlerin rekabeti, eğitimi bireyselleştirmek, beceri kazandırmanın hedeflenmesi (Rıza, 1990:12-13). Eğitim tek- nolojisini iki ana başlık altında ele almak gerekmektedir.

Bunlar: Yöntemler teknolojisi ve araç-gereç teknolojisidir.

Yöntemler Teknolojisi Nedir?

Eğitim çevrelerinde bilinen ve uygulanan belli başlı öğretim yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler de; genel öğretim yöntemleri ve özel öğretim yöntemleri adı altında değerlendirilmektedir. Genel öğretim yöntemlerini burada kısaca belirtmenin yararlı olacağı düşünülmektedir. Bu yön- temler; düz sözlü anlatım, demonstrasyon (gösteri), grup tar- tışması, danışmalı öğrenme, programlı öğretim, keller planı, açık üniversite, bilgisayar destekli eğitim, bağımsız öğren- me, benzeşme ve oyunlar, beyin fırtınası, duyarlılık eğitimi, mikro öğretimdir. Plastik sanatlar eğitiminde de bu yöntem- lerden yararlanılabilir. Bu nedenle öğretim elemanlarının bu yöntemleri biliyor olmaları gerekmektedir. Özel öğretim yön- temleri adı altında, plastik sanatlar eğitiminde yararlanılan yöntemlere ayrıca değinilmesi daha yararlı olacaktır.

Plastik Sanatlar Eğitiminde Yöntemler Teknolojisi.

Yöntembilim; eğitim-öğretim faaliyetleri içerisinde önceden belirlenmiş olan genel hedefler ve her dersin özel he- deflerinin gerçekleştirilebilmesi için; ”niçin öğretelim? (hedef-

ler)”, “ne öğretelim? (dersler ve içerik)”, “ nasıl öğretelim?”

gibi soruların cevabını arayan ve bu konularla ilgili araştırma ve geliştirme çalışmalarını içeren bir bilim dalıdır. Her der- sin yapısı; ders verilecek olan öğrencilerin; bilgisi, el becerisi, yeteneği, yaratıcılık düzeyi, yönelme düzeyi, kendini adan- mışlığı gibi bilişsel, duyuşsal ve devinişsel düzeylerde kişi- sel özellikleri ve düzeyleri göz önüne bulundurulmalı, derste uygulanacak yöntemler de bu verilere göre belirlenmelidir.

Plastik sanatlar eğitiminde, başlangıcından günümüze kadar uygulanagelen belli başlı yöntemler vardır. Bu yöntemler:

Yapma (bakarak yaptırma): Bu yöntemde öğretmen tahtaya bir figür, perspektif çizim, manzara vb. bir resim çi- zer, öğrenciler bu resimlere bakarak aynen çizmeye çalışırlar.

Veya öğretmen üç boyutlu bir çalışmayı öğrencilerin önün- de aşama aşama yapar, öğrenciler de gördüklerini aynen tekrarlarlar. Öğrencinin başarısı öğretmenin yaptığı resme benzetebilme düzeyiyle ölçülür. Bu yöntem; çok sınırlayıcı, yaratıcılığın ve özgünlüklerin ortaya çıkmasını engelleyici bir yöntemdir. Ne yazık ki, zaman zaman bu yöntemi uygulayan öğretmenlere rastlanabilmektedir.

Düzeltme: Bu yöntemde; öğretmen, bir natürmort, figür, peyzaj vb. konu verir öğrenciler çalışmaya başladıktan sonra, öğretmen tek tek dolaşarak öğrencilerin çalışmalarını bizzat kendisi düzeltme adı altında, kendi hoşuna gittiği şe- kilde değiştirir, düzeltir. Bu yöntemin de yararlı olabileceği- ni söylemek güçtür. Öğretmenin, öğrencinin elinden fırçayı veya kalemi alıp çalışma üzerinde düzeltme yapması yerine, yanlış veya eksik olan yönlerini belirterek, nasıl düzeltilebi- leceği yönünde bilgi vermesi ve düzeltmeyi öğrenciye bırak- ması, gerekirse ikinci, üçüncü kez tekrar eksikleri belirterek düzeltme yoluna gitmesi daha yararlı bir yaklaşım olacaktır.

Tekrar yapım-yeniden üretim (röprodüksiyon): Bu yöntem de başlangıcından beri uygulanagelmekte olan bir yöntemdir. Bu yöntemde; eski büyük ressamların veya hey- keltıraşların resimlerinden, heykellerinden biri seçilir ve bü- tün sınıfın bu resmi veya heykeli aynen bakarak tekrarlaması istenir. Bazen de, her öğrencinin kendi beğendiği ve seçtiği bir resmi veya heykeli yapmasına izin verilir. Örnek resme aynen benzetebilme düzeyi, öğrencinin başarı düzeyini belirler. Bir başka uygulamada da; istenilen bir konunun (figür, portre, peyzaj vb.) fotoğrafları çekilir, bu fotoğraflardan bakarak ay- nen tuvale veya kağıda aktarılır (bu yöntemde, fotoğraflar tepegöz veya projektörle tuvale yansıtılıp üzerinden çizmek suretiyle yaptırılmaktadır). Dergilerden seçilen herhangi bir figür, portre, manzaradan da yararlanılmaktadır. Bu yönte- min; ikinci sınıf düzeyinde, öğrencinin konuya ha

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

(4)

kim olabilmesi, fırça, boya kontrolü veya üç boyutlu çalışmalarda aletlerin kullanılması, malzemelerin tanınması anlamında uygulanmasının yararının olabileceği kabul edile- bilir. Ancak, öğrenciye bütün öğrenim süresi boyunca böyle çalışmalar yaptırmanın, özgün bir sanatsal dil oluşturma, ya- ratıcı düzeylerin gelişmesi, sanatçı kimliğinin gelişmesi-oluş- ması anlamında yararlı olabileceği söylenemez.

Usta -çırak (atölye sistemi) yöntemi: Başka bir söy- lemle, yaparak-yaşayarak yöntemi de denilebilir. Bu yöntem- de, öğretmen atölyede öğrencilerle birlikte çalışır, ders içeri- sinde yapılması gereken çalışmayı öğretmen yapar, gösterir, öğrenciler de aynen gördüklerini anladığı ve becerebildiği ölçüde uygulamaya çalışır. Bu yöntemde, öğrenciler birinci sınıftan dördüncü sınıf sonuna kadar atölye derslerini aynı öğretmenden alır. Farklı ve serbest bazı işler yaptırılsa da öğ- renci öğretmenin gözüne girmek için öğretmeni aynen taklit etmeye yönelebilmektedir. Bu durumun da; çağdaş öğretim anlayışının ilke ve yöntemleriyle uyuştuğu-örtüştüğü söylenemez.

Serbest çalışma yöntemi: Bu yöntemde; öğretmen konuyu belirler (mikro etüt veya makro etüt gibi) öğrenci- lerden birer veya üçer, beşer çalışma ister, süre belirler ve öğrencileri serbest bırakır. Süre sonuna kadar kimse bir şey sormazsa öğretmen de kimseye karışmaz. Öğrencinin çalış- malarını nerede ve ne zaman yaptığı önemli görülmez. Süre sonunda, çalışmalar toplanır ve öğretmen tarafından değer- lendirme yapılır, notları ilan edilir, geçen geçer, kalan kalır.

Yani, ürüne dayalı bir değerlendirme yapılır. Bu yöntemin de birçok eksikliklerinin olduğu söylenebilir. Öğretmenin dü- zenli olarak denetleme ve değerlendirmesi olmadan çalışma- ların çok başarılı olacağı söylenemez. Öğrencinin, başıboşluk derecesinde serbest bırakılması öğrenci için de sıkıcı ve kaygı verici olabilir. Ayrıca öğrenci yaptığı işin düzeyini bilemeye- bilir ve bu durumda öğretmenin değerlendirmesine ihtiyaç duyabilir.Belirtilen bu yöntemler; plastik sanatlar eğitimin- de, atölye derslerinde uygulanmakta olan bazı yöntemlerdir.

Daha önce kısaca değinilen genel öğretim yöntemlerinden de, diğer derslerde yararlanılmaktadır. Konumuzun başında da belirtildiği gibi, 1998 yılında Yükseköğretim Kurulu ta- rafından bütün üniversitelerde zorunlu olarak uygulamaya koyulan disipline dayılı öğretim anlayışı gereği; alan bilgi ve becerisi, estetik (sanat felsefesi), sanat eleştirisi ve sanat izle- yiciliği, sanat tarihi ve müze eğitimi olmak üzere, dört temel alanda eşit ağırlıkta eğitim-öğretim görülmesi zorunlu kılın- mıştır. Eğitim fakültelerinde, pedagojik formasyon (eğitim bilimleri dersleri) dersleri de zorunlu olarak okutulmaktadır.

Bu derslere daha sonra geniş bir şekilde değinilecek; araç-ge-

reç teknolojisi ve yöntemler teknolojisi bağlamında nasıl dü- zenlenmesi gerektiği konusuna yer verilecektir.

Eğitimde Teknoloji Kullanımının Tarihçesi

Eğitimde teknoloji kullanımına bakıldığında ilk karşımıza, teknolojinin üretildiği ülkelerde, eğitimde de kullanıldığı gerçeği çıkmaktadır. İlk olarak ABD olmak üzere çeşitli teknoloji üreticileri ülkeler teknolojik gelişmeleri eğitimde kullanmaya başlamışlardır.

Eğitimde teknoloji kullanımın çeşitli aşamaları şu şekilde belirtile- bilir: I. ve II. Dünya Savaşlarında askeri amaçlı filmlerle eğitimde görsel malzeme kullanılmıştır. 1950’li yıllarda öğretim amaçlı tele- vizyon kullanılmaya başlamış ve üniversitelerde görsel-işitsel tek- noloji bölümleri kurulmaya başlamıştır. 1950-1960 yıları arasında ABD’de Ford Vakfı televizyon aracılığı ile eğitime destek vermiştir.

1967 yılında Amerikan Araştırma Enstitüsü “İhtiyaca Göre Öğ- renme” adı verilen bireysel öğretici programlar geliştirmiştir (Öz- den, 2003:25).

Türkiye’de ise teknoloji kullanımından 1970lerde 3. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile yaygın eğitim için radyo ve televizyon kulla- nımından bahsedilmiş, ardından 4. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile açık yükseköğretim ve yaygın eğitim için ikinci kanal televizyonun açılmasına karar verilmiştir. 1995 yılından sonra ise yeni ileri tek- noloji ürünü bilgisayarlar ve internetin kullanımının artması so- nucu eğitim sisteminin içerisine de teknoloji hızla girmiştir (Aksoy, 2003:4-23).

Eğitimde Kullanılan Teknolojik Araçlar

Gelişmiş ülkelerde; projektörler, tepegözler, slayt projektörleri, video kameralar, teypler, akıllı tahtalar, bilgi- sayarlar ve internet sınıfların bir çoğuna girmiştir. Bu araçlar, öğretim ihtiyaçlarını karşılaması ve öğretmenlere yardımcı olması amacıyla okullara sokulmuştur (Rıza,1991:13). Eğitim- de, araç-gereç teknolojisinin yanlış kullanılmasından dolayı birtakım sorunlar yaşanmaktadır. Araç- gereç teknolojisinin hangi biçimlerde yanlış kullanıldığı kısaca şöyle özetlenebilir:

Araçların iyi bir araştırma yapılmadan rastgele satın alınması, sadece övünmek amacıyla araçların satın alınması, motorlu, elektrikli, elektronik vb. araçların kullanmasını bilmeyen kişilere teslim edilip onların kullanmalarına izin verilmesi, araçların amaçları dışında kullanılmasıdır.

Eğitimde kullanılan teknolojik araçlar şu şekilde sıralanabilir: Yazı yazma amacıyla yazı tahtası (karatahta), daktilo, ses kaydedici ci- haz, görüntü kaydedici (video kamerası) ve üzerinde işlem yapıla- bilen video vb., sesli mesaj ve müzik dinlemek için teyp, internet aracılığı ile sesli iletişim ve tele-konferans için telefon, yazılı mesaj olarak e-posta, yazılı metinleri arşivleme ve kaydetme için kütüpha- ne, bilgisayar, internet ve medyaya ulaşma işlevi ile gazete ve TV (Aksoy, 2005:54-67).

Ayrıca, bütün öğretim alanlarında öğretim amaçlı ola- rak yaygın bir şekilde kullanılan; yansıtma cihazı (tepegöz), projektör, slayt makinası ve slaytlar, film makinası, bilgisa-

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

(5)

www.idildergisi.com yara bağlı olarak kullanılabilen ve sesli-görüntülü öğretim

materyallerini yansıtmaya yarayan (data show cihazı), en son olarak öğretimde kullanılmaya başlanan akıllı tahtalar, renkli ve siyah-beyaz çıktı alınabilen fotokopi makinaları, dijital (sa- yısal) fotoğraf makinaları öğretimde kullanılmakta olan diğer teknolojik araçlar olarak sayılabilir. Bu belirtilen teknolojik araçların yanı sıra, plastik sanatlar eğitiminde (resim, heykel, grafik, seramik, fotoğraf, baskı resim - özgün baskı) ayrıca kullanılan ve kullanılabilecek olan teknolojik araçlar konusu- na ayrıca değinmek gerekmektedir. Çünkü, plastik sanatların yukarıda belirtilen her dalında; ayrı ayrı kullanılabilecek, mo- torlu-elektrikli, mekanik ve manüel olmak üzere farklı farklı teknolojik araçların kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu teknolojik araçlar, öğretim alanına göre şöyle belirlenebilir:

Resim alanında araç-gereç teknolojisi: Tuval germek için mekanik veya kompresörlü zımba makinası, çerçeve kes- mek için mekanik gönyeli testere, elektrikle çalışan gönyeli testere, boyama işlerinde kullanma amaçlı kompresörlü veya elektrikli boya püskürtme makinası (air brash), değişik kalın- lıklarda fırçalar, ıspatulalar, resim sehpaları (şövale) sayılabi- lir. Bu araçlarla birlikte kullanma amaçlı olarak resim gereç- lerine de değinmek gerekir. Yağlı boya, akrilik boya, pastel boya, sulu boya, guaş boya, farklı amaçlarla kullanılabilecek değişik renklerde mürekkepler, kuru kalem boya, karakalem, tuval, tuval astar boyaları, değişik kalınlıklarda resim kağıtla- rı, vernikler, parlatıcılar vb. gereçler sayılabilir.

Baskı resim alanında araç-gereç teknolojisi: Baskı resim teknikleri adı altında toplanabilecek belli başlı baskı teknikleri bulunmaktadır ve her tekniğin kendine özgü araç- ları bulunmaktadır. Bunlar kısaca; mono baskı, metal gravür, taş baskı (litografi), ağaç baskı, linolyum baskı, serigrafi (ipek baskı), şablon baskı ve birçok teknikten yararlanarak kişinin kendine özgü yaptığı baskı çalışmaları (özgün baskı) olarak özetlenebilir. Metal gravür: Çinko levhalar üzerine çizilen desen, asit yedirme yöntemiyle çukur izler şeklinde çinko levhaya aktarılır, matbaa mürekkebi sürülüp son şekli veril- dikten sonra, üzerine kağıt kapatılarak baskı makinasından (pres makinası) geçirilmesi suretiyle kağıt üzerine desenin aktarılması şeklinde bir baskı tekniğidir. Bu tekniğin kulla- nılabilmesi için, baskı makinasına (elektrikli veya mekanik) kesinlikle ihtiyaç vardır. Taş baskı (litografi): Mermer levha- nın üzerine özel bir yağlı kalemle desenin çizilmesi ve kağıt üzerine desenin aktarılması şeklinde kısaca özetlenebilecek olan bu teknikte de yine özel taş baskı makinası (pres) mut- lak ihtiyaç duyulan bir teknolojik araçtır. Ağaç baskı: Ahşap plakalar, kontrplak vb. ahşap levhalar üzerine, değişik uçlara (ağız) sahip bıçaklarla, bu ahşap levha üzerine kurşun kalem-

le daha önce çizilmiş bulunan desenin, oyulması suretiyle elde edilen baskı kalıbının üzerine matbaa mürekkebi sürü- lüp, kağıt üzerine kapatıldıktan sonra baskı makinasından (pres) geçirilmesi suretiyle ahşap kalıp üzerindeki desenin, kağıt üzerine aktarılması olarak özetlenebilecek bir baskı tek- niğidir ve yine baskı makinasına ihtiyaç vardır.

Linolyum baskı: Linolyum diye adlandırılan ve kalın muşamba diye tanımlanabilecek olan düz levha üzerine çizi- len desenin, yine oyma bıçaklarıyla ana hatlarının oyulması suretiyle elde edilen baskı kalıbının üzerine matbaa mürek- kebi sürüldükten sonra, kalıp üzerine kağıt koyularak baskı makinasından geçirilmesiyle, kalıptaki desenin kağıt üzerine aktarılması olarak özetlenebilecek bir tekniktir ve teknolojik araç olarak baskı makinası ve oyma bıçakları kullanılmakta- dır. Serigrafi (ipek baskı): Baskı yöntemiyle görüntü çoğaltma tekniğidir. Bu tekniğin uygulanması için, ışıklı masa (pozla- ma), vakumlu baskı masası, tazyikli su püskürtme aparatı ve yıkama tankı, kalıp temizleme tankı, kurutma ızgarası, atöl- yenin havasını temizlemek için aspiratör gibi teknolojik araç- lar gerekmektedir.

Grafik alanında araç-gereç teknolojisi: Grafik ta- sarım dersi kapsamında; logo, amblem, afiş, kitap kapağı, tipografi vb. tasarım çalışmaları yaptırılmaktadır. Bilgisayar teknolojisinin yaygınlaşmadığı ve bugünkü kadar ileri dü- zeyde olmadığı zamanlarda; yukarıda belirtilen konular, kla- sik fırça ile resimlemeyle ve kesik uçlarla yazma veya hazır yapıştırma harflerle hazırlanıyordu. Oysaki şimdi, bilgisayar teknolojisinin hem ileri düzeyde gelişmiş olması hem de yay- gınlaşmış olması sebebiyle, bu tasarım çalışmaları tamamen bilgisayar ortamında hazırlanmakta, renkli veya siyah-beyaz baskı makinalarından çıktı almak şeklinde yapılmaktadır.

Günümüzde, bilgisayar teknolojisini ve tasarım programları olan; foto shop, corel draw, free hand vb. tasarım programla- rını kullanabilir olmak, bu alanın temel amacı haline gelmiş bulunmaktadır. Günümüzde; bilgisayar, scanner (görüntü kaydedici), printer makinası (baskı cihazı), dijital (sayısal) fo- toğraf makinası, internet erişimi, bu alan için olmazsa olmaz teknolojik araçlardır ve bu alanla ilgili tasarım programlarını, interneti kullanma bilgi ve becerisinin geliştirilmesi de bir di- ğer öğretim hedefi sayılmaktadır.

Fotoğraf alanında araç-gereç teknolojisi: Dijital (sa- yısal) fotoğraf makinalarının olmadığı ve bu kadar yaygınlaş- madığı zamanlarda, fotoğraf çekme işi klasik, mekanik fotoğ- raf makinalarıyla yapılıyor ve görüntü film şeritleri üzerine kaydediliyordu. Ardından, karanlık odada agrandizör maki- nası (görüntü yansıtma makinası) aracılığıyla film üzerinde- ki görüntü, ışığa duyarlı fotoğraf kartları üzerine aktarılıyor, fotoğraf banyosu denilen bir dizi işlemeden geçirildikten

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

(6)

sonra kurutularak sergilenebilir hale getiriliyordu.

Renkli fotoğrafın olmadığı zamanlarda, siyah-beyaz fotoğra- fın üzerine kuru boyalarla veya bazı özel mürekkeplerle renk- lendirme işlemi yapılıyordu. Günümüzde, dijital (sayısal) fotoğraf makinaları ve cep telefonu kameraları, fotoğraf da çekebilen video kameraları aracılığıyla fotoğraf çekilebilmek- tedir. Elde edilen görüntüler, özel renkli çıktı alınabilen baskı makinalarından çoğaltılabilmektedir. Fotoğraf dersi için; diji- tal veya mekanik fotoğraf makinaları, klasik siyah-beyaz bas- kılar için agrandizör (görüntü yansıtıcı), renkli ve siyah beyaz çıktı alınabilen fotoğraf baskı makinası gerekli olan teknolojik araçlardır.

Heykel alanında araç-gereç teknolojisi: Heykel dersi kapsamında birçok malzemeden ve teknolojik araçtan yararlanmak mümkündür. Heykel dersi kapsamında mode- laj işleri (kil işleri), metal işleri, ahşap yontu işleri, mermer yontu işleri, karışık malzemelerden yararlanarak yapılan iş- ler, endüstri ürünü hazır eşyadan (ready – made) yararlana- rak yapılan işler vb. birçok teknolojiye ve malzemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sayılan konularda işler yapabilmek için öncelikle teknolojik araçlara ihtiyaç vardır. Bunlar; en başta kil işleri için gerekli olan, metal kil sandıkları veya beton kil havuzları, dönebilen modelaj sehpaları; metal işlerinde kul- lanma amaçlı olarak, elektrikli kaynak makinası, sac kesmek için giyotin (sac kesme makası), masa ve el matkabı, taşlama rötuş makinası(canavar), oksijen kaynağı yapmak için tüpler ve aparatları, bakır işleri için dövme çekiçleri, eğeler, ahşap işleri için oyma bıçakları (set olarak), hızar, planya, el hızarı (elektrikli veya motorlu), testereler, törpüler, elektrikli zım- para makinaları, çekiçler, kerpetenler, penseler, mengeneler, çalışma tezgahları, matkaplar (elektrikli veya manuel), mer- mer işleri için çekiçler, keskiler, elektrikli kesme makinası (canavar), tepsi testere (elektrikli), kalıpçı taşı (elektrikli rötuş makinası), kompresör ve yontma uçları vb. teknolojik araçlar gereklidir. Bunlara ek olarak, günümüzün en önemli teknolo- jik aracı olan bilgisayardan da yararlanılmaktadır. Üç boyutlu modelleme programlarıyla heykel tasarımları yapılmakta ve artık üç boyutlu printer (baskı) makinalarıyla tasarlanan mo- delin aynısı istenilen boyutlarda çoğaltılabilmektedir. Yine bilgisayarda tasarlanan bir üç boyutlu model, CNC (Compu- ter numeric control) denilen ve bilgisayara bağlı olarak çalı- şan yontma makinaları ve RP (rapid prototayp) denilen ve ekleme yöntemiyle çalışan çıktı makinaları da günümüzün en önemli teknolojik araçlarıdır. Bu makinaya yerleştirilen bir mermer veya ahşap blok, kısa bir süre içinde, daha önce bilgisayarda üç boyutlu modelleme programıyla tasarlanmış olan bir modele hem de istenilen boyutlarda dönüştürülebil- mektedir. Malzeme kullanımında sınır belirlemek zor görün-

mektedir. Günümüzde, her türlü malzeme heykel yapımında kullanılabilmektedir. Hatta, ölü böceklerden heykel yapmak gibi sınırları zorlayan işler de görmek mümkündür.

Seramik alanında araç-gereç teknolojisi: Seramik iş- lerinin en önemli malzemesi bilindiği gibi seramik çamuru da denilen kildir. Bir tür vernik veya parlatıcı, koruyucu olarak kullanılan ve sır denilen malzeme de diğer olmazsa olmaz malzemedir. Buna ek olarak toprak boyalar veya başka boya- lar da kullanılmaktadır. Modelleme çarkı (çömlekçi çarkı), pi- şirme fırını ve döner sehpalar en önemli teknolojik araçlardır.

Türkiye’de plastik sanatlar eğitiminin başladığı gün- den bugüne değin farklı zamanlarda farklı gerekçelerle ders programlarında birtakım değişiklikler yapılmış, günümüze kadar bu süreçler devam etmiştir. 1982 yılında yeni bir dü- zenlemeyle öğretmen yetiştirme sorumluluğu üniversitelere devredilmesiyle birlikte öğretmen yetiştiren kurumlar, eğitim fakültelerine dönüştürülmüşlerdir. Ancak yapılan bu deği- şiklik sadece kağıt üzerinde olmuştur. Eğitim fakülteleri yine aynı mekanlarda, aynı öğretim elemanı kadrosuyla, aynı yön- temlerle çalışmalarını sürdürmüştür. Daha sonraları açılan üniversiteler ve fakülteler yeterli altyapı ve öğretim elemanı olmadan öğretime başlamışlardır. Halen, kağıt üzerinde var görünen fakat binası, derslikleri, öğretim elemanları ve öğ- rencileri olmayan fakülteler ve bölümler bulunmaktadır. 1998 yılında; Yükseköğretim Kurulu tarafından, yenide yapılanma adı altında yapılan bir değişiklikle, eğitim fakültesi resim-iş bölümlerinde pedagojik formasyon (eğitim bilimleri dersleri) derslerine ek olarak, plastik sanatlar eğitiminde, disipline da- yalı eğitim anlayışıyla (alan eğitimi, estetik-sanat felsefesi, sa- nat tarihi ve müzecilik eğitimi, sanat eleştirisi) ders program- larında değişiklik yapılmıştır. Fakat bu değişiklik yine sadece kağıt üzerinde yapılmış, uygulama derslerinin ders saatleri azaltılmış, bazı yeni dersler eklenmiştir. Yeniden yapılanma adıyla yapılan bu değişiklikle de; öğretim ortamlarının (atöl- ye ve derslikler) yeniden düzenlenmesi, araç-gereç teknolo- jisinin yenilenmesi ve geliştirilmesi, öğretim süreçlerinin ta- sarlanması (öğretim yöntemleri), dersler ve ders içeriklerinin yenilenmesi gibi ciddi bir program geliştirme çalışması yapıl- mamıştır. Bu yazıda; daha iyi olacağı düşünülen bir plastik sanatlar teknolojisi (araç-gereç teknolojisi, yöntemler teknolo- jisi ve öğretim ortamlarının düzenlenmesi aşamalarıyla) öne- risi hazırlanmaya çalışılmış, birçok eksikliğe dikkat çekilmek istenmiştir. Bu yazı, kaynak taraması ve derleme (betimleme) modeline göre yapılmış olup, bu konuda yapılmış çalışma- lar incelenmiş ve bu veriler ışığında örnek bir plastik sanatlar eğitimi teknolojisi modeli, yukarıda belirtilen yönleriyle oluş- turulmaya çalışılmıştır.

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

(7)

www.idildergisi.com Öneriler

Eğitim teknolojisi; öğrenme sürecini geliştirmek ve hızlandırmak için oluşturulan her türlü öğretim yöntemini, araç-gereci, tekniği ve bunlardan yararlanma biçimlerini içe- rir. Eğitim teknolojisi, öğrenme sistemlerini planlar, mümkün olan tüm yöntemlerini, kaynaklarını, iletişim araçlarını belirler, en etkin ve olumlu öğrenmeyi sağlamak için var olan yaratıcı öğretim tekniklerini geliştirir ve tamamlar. Eği- tim teknolojisi konusunun altı ana başlık altında incelenmesi gerekmektedir. Bunlar: Öğretim hedefleri (özel ve genel he- defler), ders tanımları ve ders içerikleri, öğretim ortamları- nın hazırlanması, öğretim yöntemleri, araç- gereç teknolojisi, ölçme ve değerlendirme yöntemleri ve araçlarıdır. İşlenecek her dersin özel hedefleri olmalıdır ve bu hedefler titizlikle belirlenmelidir. “Ne öğretelim?” sorusunun karşılığı olabile- cek şekilde; verilecek dersler belirlenmeli ve bu derslerin ta- nımları yapılmalı, içerikleri hazırlanmalıdır. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütülebilmesi için kullanışlı ve sağlıklı öğ- retim ortamları (derslikler, atölyeler, bilgisayar laboratuvarı, kütüphane) hazırlanmalıdır. “Nasıl öğretelim?” sorusunun karşılığı olarak, her konuya uygun öğretim yöntemleri seçil- melidir. Yine, her konunun-dersin içeriğine uygun araçların ve gereçlerin öğretim ortamlarında bulundurulması gerek- mektedir. Son olarak da; her dersin yapısına uygun ölçme ve değerlendirme yöntemleri seçilmeli, işlenen dersin yapısına uygun olarak, ölçme-değerlendirme ölçekleri hazırlanmalı- dır. Plastik sanatlar eğitiminde; teknoloji tasarımının ne şe- kilde olması gerektiği konusunu aşağıdaki başlıklar altında incelemek yararlı olacaktır.

Öğretim hedeflerinin belirlenmesine ilişkin öneriler:

Hedefler, öğrenciye kazandırılmak üzere seçilen is- tendik özelliklerdir. Diğer bir anlatımla, yetiştirilecek insan- da bulunması uygun görülen, eğitim yoluyla kazandırılabi- lir istendik özelliklerdir. Bu özellikler; bilgiler, yetenekler, beceriler, tutumlar, ilgiler, alışkanlıklar, vb. olabilir. Kısaca, hedef; “planlanmış ve düzenlenmiş yaşantılar yoluyla kazan- dırılması kararlaştırılan, davranış değişikliği ya da davra- nış olarak ifade edilmeye uygun olan bir özelliktir (Er- türk, 1982:24-25). Plastik sanatlar eğitiminin genel hedefleri şunlar olmalıdır: Sadece hazır bilgi yüklenmeyen; araştırmacı ve çok yönlü düşünen; üretken olan; demokrat ve ileri görüş- lü; alanında uzman; yeteneklerini sürekli geliştirmeyi hedef- leyen öğrencileri yetiştirmek; ilköğretim, ortaöğretim ve yük- seköğretim kurumlarında öğretmenlik yapabilecek şekilde hazırlamak.

Ders içeriklerinin belirlenmesine ilişkin öneriler:

Ders programlarının hazırlanması ve ders içerikleri- nin yazılması konusunda büyük eksikliklerin olduğu görül- mektedir. Eskiden beri birçok eğitimci ve yönetici program hazırlama denilince; hangi derslerin haftada kaç saat okutula- cağının liste halinde hazırlanması olarak algılamaktadır (Va- rış 1971:22). Oysa ki, program geliştirme süreçlerinde; ikinci derecede önemli olan aşama; hedeflere ulaşmayı sağlayacak uygun içerik ve öğrenme yaşantılarının belirlenmesidir. İçe- riğin belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken hususlar şunlar olmalıdır: Toplumsal fayda, bireysel fayda, içeriğin, ilgi ve ihtiyaç ilkesine uygunluğu, içeriğin, bilgi strüktüründe işgal ettiği yer.

Hedeflerin belirginleştirilmesinin yanında aşamalı olarak sınıflan- dırılmasının da öğrenme etkinliklerine olumlu yönde etkisi oldu- ğu araştırmalarla da desteklenmektedir. Hedeflerin aşamalı olarak sınıflandırılmasında yaygın olarak kabul edilen görüş Bloom ve arkadaşlarının örgütledikleri ve Bloom Taksonomisi olarak adlan- dırılan sınıflamadır. Bu sınıflamada belli bir alana giren hedefler kolaydan zora, basitten karmaşığa doğru sıralanmıştır. Hedeflerin aşamalı sınıflaması dört aşamada yapılmaktadır. Bu alanlar; bilişsel alan , duyuşsal alan, devinişsel alan ve algısal alandır. Bilişsel alan, zihinsel öğrenmelerin çoğunlukta olduğu ve zihinsel yetilerin geliştirildiği alandır. Duyuşsal alan, sevgi, korku, nefret, ilgi, tu- tum, güdülenmişlik gibi duygusal yönlerin baskın olduğu alandır ve alma, tepkide bulunma, değer verme, örgütleme ve kişilik haline getirme basamaklarından oluşmaktadır. Devinişsel alan; zihin ve kas koordinasyonunu gerektiren becerilerin baskın olduğu alandır.

Devinişsel alan; algılama, kurulma, kılavuzla yapma, mekanikleş- me, beceri haline getirme, uyum ve yaratma gibi basamaklardan oluşur. Algısal alan; bütünü görme, bütünü öğelere ayırma, sem- bolleri ayırt etme, sembolleri anlamlandırma, semboller arasındaki anlam örüngüsünü fark edebilme, yorumlama gibi basamaklardan oluşur (Demirel, 1997:116).

Okutulacak derslerin belirlenmesi ve ders içerikle- rinin hazırlanması aşamasında; belirtilen amaçlara ulaşmak için ne öğretelim? sorusuna yanıt aranmaktadır. İçerik düzen- lenmesinde temel ilke olarak, somuttan soyuta, basitten kar- maşığa, kolaydan zora, yakından uzağa doğru bir sıralama izlenmelidir.

İçerik belirleme ve düzenleme konusunda farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Bu yaklaşımlar:

1) Doğrusal Programlama Yaklaşımı: Birbiri ile ardışık sıralı, yakın ilişkili ve zorunlu öğrenmelerin ağırlıklı olduğu konuların düzen- lenmesinde kullanılmaktadır.

2) Sarmal Programlama Yaklaşımı: Konuların yeri ve zamanı gel- diğince tekrar tekrar öğretilmesi söz konusu olduğunda bu düzen- lemeden yararlanılır.

3) Modüler Programlama Yaklaşımı: Öğrenme üniteleri modüllere ayrılır. Modüller arasında aşamalı bir sıralama olması önemli de- ğildir; önemli olan her modülün anlamlı bir bütün oluşturmasıdır.

4) Piramitsel Programlama Yaklaşımı: İlk yıllarda geniş tabanlı ana

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

(8)

konuların yer aldığı ve giderek uzmanlaşmanın küçük birimlerde bulunduğu ve giderek daraldığı bir yaklaşımdır.

5) Çekirdek Program Yaklaşımı: İlk öğrenilmesi gereken bilgiler ve beceriler çekirdek konular olarak planlanır ve her öğrenci tarafından alınır. Bu çekirdek konu etrafında her öğrenci ilgi duyduğu alanlar- da ders alabilir.

6) Konu Ağı- Proje Merkezli Program Yaklaşımı: Konuların ağı bir harita gibi çıkartılıp öğrencilere verilir ve ne zaman nerelerde olmaları gerektiği söylenir. Öğrenciler içeriği kendileri de belirle- yebilirler.

7) Sorgulama Merkezli Programlama Yaklaşımı: Öğrencilerin so- rularına ve gereksinimlerine yanıt verme gerekliliğini benimseyen felsefi görüşe göre temellendirilir (Demirel, 1997:123-125).

Bu program yaklaşımları daha geniş boyutlu incelen- diğinde; Piramitsel Programlama Yaklaşımının; plastik sa- natlar eğitimi (resim-iş) ana bilim dalının ders içeriklerini ve programlarını düzenlemede daha yararlı olacağı ve konunun yapısı gereği daha uygun olacağı düşünülmektedir. Bu ne- denle Plastik Sanatlar Eğitimi (Resim-İş) Bölümü ders prog- ramları ve ders içerikleri hazırlanırken böyle bir sistematik içerisinde tasarlanmalı ve düzenlenmelidir.

Atölye-derslik donanımları ve araç-gereç durumlarına iliş- kin öneriler:

Her öğretim durumu, bu öğretimin gerçekleşeceği or- tama bağlıdır. Çalışma yeri, ders araç ve gereçleri, atölye ve derslik düzeni plastik sanatlar eğitimini doğrudan etkiler. Bir okula girildiğinde, ilk edinilen izlenimler orada ne düzeyde sanat eğitimi verilebileceğini açıklar. Bugün eğitim fakülte- lerinin hemen hiç birinde yeterli kütüphane ve laboratuvar bulunmadığı, dersliklerin büyüklüğünün öğrenci sayısı ile orantılı olmadığı ve çoğu dersliğin fiziki niteliğinin ise öğren- meyi güdüleyici olmaktan uzak olduğu bilinen bir gerçektir (Tan, 1998:135). Bayraktar’ ın (1991) eğitim ortamlarına ilişkin öğretmen adaylarının görüşlerini belirlemeye yönelik yaptığı araştırmada, fiziksel ortamla ilgili olarak;

Fakülte binasının öğrenci sayısına göre küçük olduğu, kütüphanede kaynakların yetersiz ve eski olduğu, çalışma alanının dar olduğu, sosyal faaliyetler için salon olmadığı, araç-gereç durumuna ilişkin olarak da; araçların ve aletlerin çok yetersiz olduğu, mevcutların eski ve bakıma-onarıma ihtiyacı olduğu yolunda bulgular elde edil- miştir (Bayraktar, 1993:137).

Eğitim teknolojisi alanında ortaya çıkan yeni ge- lişmeler, bu alanda çalışan uzmanların, öğretme-öğrenme süreçlerinde kullanılacak ortamları ergonomik bir tasarım anlayışıyla düzenlemelerini zorunlu kılmaktadır. Öğretim yaparken yalnızca daha fazla teknolojik araçları işe koşmak yeterli değildir. Önemli olan, bu kaynakların öğrenciye rahat- sızlık vermeyecek ve öğrenmeyi kolaylaştıracak biçimde dü-

zenlenmesidir. Eğitim araştırmalarının ele aldığı ergonomik değişkenler arasında özellikle uzay kullanımı, aydınlatma, ses düzeni, renk uyumu ve oturma düzeni başta gelmektedir (Şimşek vd.1996:63).

Plastik sanatlar öğretiminde-eğitiminde atölyelerin ve dersliklerin düzeni çok önemli bir etkendir. Bu nedenle atölyeler şu üç amaca yönelik düzenlenmelidir:

1- İşlevsel amaç: Özellikle uygulama çalışmalarının yaptırıldığı atölyeler değişik amaçlı çalışmalara olanak vere- cek şekilde düzenlenmelidir. Atölyelerde çalışma masaları ve oturma yerleri, aletlerin ve araçların yerleşimi, gereç dolapla- rının konumu öğrencinin en rahat şekilde çalışma ve hareket edebilmesine olanak verecek şekilde yerleştirilmiş olmalıdır.

2- Estetik amaç: Burada, atölyenin-dersliklerin boyası, mobilyası, duvarların rengi, duvarlara asılan resimler ve bu resimlerin büyüklük-küçüklük dengesi vb. öğeler estetik bir bütünlük arz edecek şekilde tasarlanmalıdır.

3-İletişimsel amaç: Bu amaç içinde ise; öğrenciye do- laylı yoldan bazı bilgileri ulaştıracak, onda bazı sanatsal ve estetik duyumlar uyandıracak düzenlemelerin yapılmasına dikkat edilmelidir. Atölye ve dersliklerde bulundurulacak, tıpkı basım (röprodüksiyon) ların, resimlerin, afişlerin, fotoğ- rafların, panoların ve panolara asılanların, hem estetik bir dü- zen içerisinde hem de öğrenilmesi gereken birtakım sanatsal sorunların ipuçlarını verecek şekilde düzenlenmesine dikkat edilmelidir (Kirişoğlu, 1990:98)

Sonuç

Sonuç olarak; her dersin, genel ve özel hedeflerine, içe- riğine uygun bir şekilde, öncelikle sağlıklı, kullanışlı ve estetik yönden iyi tasarlanmış öğretim ortamları hazırlanmalıdır.

Ted Cobun’a göre; insanlar, öğrenilenlerin; % 83›ünü görme,

% 11›ini işitme, % 3,5›ini koklama, %1,5›ini dokunma, % 1›ini duyularıyla edindiği yaşantılar yoluyla öğrenmektedir (Çi- lenti, 1992:35). Görsel ve görsel- işitsel öğretim materyalleri, bu nedenle; özellikle görsel sanatlar eğitiminde öğrenmeyi kolaylaştıracaktır. Öğretim ortamları, her dersin hedeflerine ve ders içeriğine uygun olarak teknolojik araçlar ve gereçlerle donatılmalıdır. Öğretim elemanları hem teknoloji kullanımı bakımından hem de malzeme bilgisi olarak kendilerini yenilemeli, genel ve özel öğretim yöntemlerini daha iyi öğrenerek derslerinde bu yöntemlerden de yararlanmalıdır.

Unutulmamalıdır ki; öğretim ortamları en gelişmiş teknolojik araçlarla ve gereçlerle donatılsa bile, bunları verimli bir şe- kilde kullanmayı bilen iyi bir öğretici olmadığı sürece hiçbir

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

(9)

www.idildergisi.com işe yaramayacaktır. Bir diğer konu; hiçbir öğretim yöntemi

tek başına en iyisi değildir, birçok öğretim yönteminden aynı ders içerisinde yararlanılabilmelidir.

KAYNAKLAR

Alkan, Cevat, Eğitim Teknolojisi, Ankara : Yargıçoğlu Matbaası, (ty) .

Artut, Kazım. Sanat eğitimi kuramları ve yöntemleri: eği- tim fakülteleri ve ilköğretim öğretmenleri için, 2.baskı. Ankara:

Anı Yayıncılık. 2002.

Baler, Handan Tunç. “Sanat Eğitiminde Öğretmen Yetiştirme Sorunu”. Ortaöğretim Kurumlarında Resim-İş Öğ- retimi ve Sorunları Türk Eğitim Derneği VIII. Öğretim Top- lantısı, Ankara: Türk Eğitim Derneği Bilim Dizisi No:8, Şafak Matbaası, 1990.

Bayraktar, Emel. “Öğretmen Yetiştirmede Eğitim Or- tamlarına İlişkin Öğretmen Adayı Görüşleri”. İzmir 1.Eğitim Kongresi Bildirileri, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Yayını, İzmir : Dokuz Eylül Üniversitesi Matbaası, 1993.

Bora, Mücahit. Eğitim Fakültelerinde Uygulanan Plastik Sanatlar Eğitimi Programlarının Sorunlarını Belirleme ve Bir Program Önerisi, Yayımlanmamış doktora tezi, İzmir:

D.E.Ü. Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Programları ve öğretim Programı, 2000.

Çilenti, Kamuran. Eğitim Teknolojisi ve Öğretim, Anka- ra: Kadıoğlu Matbaası, 1984.

Demet ALPAR, Gülşah BATDAL, Yusuf AVCI .“Öğrenci Merkezli Eğitimde Eğitim Teknolojileri Uygulamaları”. Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı:7: 9-31 , 2007-1.

DEMİREL, Özcan. Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme. Ankara: Usem Yayınları-13, 1997.

Ertürk, Selahattin. Eğitimde Program Geliştirme. Anka- ra: Meteksan Ltd. Şti. 1982.

Hızal, Alişan. “Eğitimde Teknolojiden Yararlanmak Eğitim Teknolojisi midir?“ Ankara: Ankara Üniversitesi Eği- tim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt:16, Sayı:1, 1983.

Kirişoğlu, Olcay. “Resim-İş Öğretiminde Karşılaşılan Başlıca Sorunlar”. Ortaöğretim Kurumlarında Resim-İş Öğ- retimi ve Sorunları Türk Eğitim Derneği VIII. Öğretim Top- lantısı, Ankara: Türk Eğitim Derneği Bilim Dizisi No:8, Şafak Matbaası, 1990.

Özden, M. Yaşar vd. “Teknoloji ve Eğitim: Ülke Dene- yimleri ve Türkiye için Dersler” III. Türkiye’de İnternet Kul- lanımı Sempozyumu, Bildiri No: 22:A2, 2003.

Özsoy, Vedat. Alakuş, Ali, Osman. Görsel Sanatlar Eği- timinde Özel Öğretim Yöntemleri, Ankara: Pegem Akademi, Cantekin Matbaası, 2009.

Rıza, Enver, Tahir. Eğitimde Yöntemler Teknolojisi. İz- mir: Karınca Matbaacılık, 1990.

Rıza, Enver, Tahir. Eğitimde Araç-Gereçler Teknolojisi.

İzmir: Göksu Fotokopi Ofset. 1991.

Şimşek, A. Kumtepe, “Eğitim Ortamlarının Ergonomik Tasarımı”. Bursa: Uludağ Üniversitesi III. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi Bildirileri, 1990.

Tan. Hidayet. “Türk Eğitiminde Kalite Sorunu”. İs- tanbul: Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilim- leri dergisi. Sayı:1, 1993.

Varış. Fatma. Eğitimde Program Geliştirme Teori ve Tek- nikleri. Ankara: Ankara Üniversitesi

Sevinç Basımevi, 1971.

Yılmaz, Elif, Mamur. Bilici, Sema. “Görsel Sanatlar Öğretmenlerinin Kullandıkları Öğretim Teknolojileri ve Ma- teryalleri”. KSBD, Hüseyin Hüsnü Tekışık Özel Sayısı (Cilt 2) Sonbahar: yıl: 7:51-65, 2015.

Yılmaz. Elif, Mamur. Görsel Sanatlar Öğretmen Adaylarının İlköğretim Okulları Öğrencilerine Sanatsal Dü- zenleme İlkelerinin Öğretimine Yönelik Öğretim Materyali Tasarım Süreçleri. Yayınlanmamış doktora tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğiti- mi Anabilim Dalı Resim-İş Öğretmenliği Bilim Dalı, 2014.

İnternet Kaynakları:

Aksoy, H. Hüseyin. “Eğitim Kurumlarında Teknoloji Kullanımı ve Etkilerine İlişkin Bir Çözümleme”. Eğitim Bilim Toplum. Güz: 2003: 4-23 (http://education.ankara.edu.tr/~ak- soy/teknoloji/teknoloji_aksoy .doc)

Aksoy, H. Hüseyin. “Medya ve Bilgisayar Teknoloji- sinin Eğitimde Kullanımının Etkileri Üzerine Eleştirel Görüş- ler”. Eğitim Bilim Toplum. 2005:54-67 (http://education.anka- ra.edu.tr/~aksoy/yayinlar/aksoy_dystopias.pdf)

Yaylacı, H.S. ve Yaylacı, F. “Eğitim Teknolojisi Der- sinde Öğretim Materyallerinin Geliştirilmesi”, 2006. http://

www.eqitim.aku.edu.tr/vavlaci.htm

Mücahit Bora-Plastik Sanatlar Eğitiminde Eğitim Teknolojisi

Referanslar

Benzer Belgeler

 İş güvenliğini sağlamak için emniyet tertibatının olmaması veya eksik olması... Nasıl bir

Her kullanımdan sonra; önce sıcak sabunlu, sodalı suda özel yumuşak fırça ile yıkanıp, bol su ile. durulanmalı

a) Doğal kaynaklar : Bunların yarattığı çevre kirliliğinde insanın bir etkisi yoktur. Civa uçuculu- ğu nedeniyle doğal kaynağından atmosfere bulaşa- bilir. b)

• Her temizlik personeli yaptığı işle ilgili olarak çalışma yerine malzeme taşımak, temizlik malzemelerini çalışma yerinde unutmamak için temizlik

Sentetik deterjanlar, Türk Standartları Enstitüsü’nün belirlediği norma göre genel temizlik işlerinde kullanılan, içerisinde esas temizleyici olarak alkali sülfat

Öğretim için seçilen ortam, öğretimin kalitesini doğrudan doğruya etkiler, çünkü bazı konular en iyi sınıf ortamında, bazıları laboratuar (bilgisayar laboratuarı,

Renk karıştırma makinası, renk bilgisayarı, hassas terazi, değişik renkte boyalar, çeşitli kaplar, tiner, cila, pasta.. 15 Temmuz Demokrasi ve Millî

MART 7-11 Mart 10 İstenilen özellik ve içerikteki iletişim kutularıyla çalışır. Dosya Aç İletişim Kutusu