REBAİP GECESİ
ÖZEL VAAZI
Hazırlayan: Bilgin EKŞİ
18 ŞUBAT 2021
z
Kıymetli Müminler;
Kelime olarak REGAİP,
herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir.Kandiller zincirinin ilk halkası olan
Regaip Kandilindeki“Regâip” kelimesi,
Arapça bir kelime olan "re-ğa-be" kökünden gelmektedir."Re-ğabe", kelime olarak,
elde edilmesi arzu edilen değerler, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir.Kelime olarak isteme, arzulama anlamına gelen Regaip gecesinde kullar olarak rabbimizin
Enfal Suresinin 67. Ayetinde geçen;
َةَر ِخٰاْلا ُديٖرُي ُهّٰللاَو اَيْنُّدلا َضَرَع َنوُديٖرُت
‘’Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor.’’
…mesajına kulak verelim.
Bu gece geliniz rağbetimiz dünya ya mı ahirete mi
önce bunu
sorgulayalım.
Kıymetli Müminler;
Rabbimiz Âlâ suresinin 17. Ayetinde
bizi bekleyen ahiret hayatını:ىٰقْبَاَو ٌرْيَخ ُةَر ِخٰاْلاَو
…daha kalıcı ve hayırlı olarak tarif etmiş,
Yine Âlâ Suresinin 16. Ayetinde de;
ْلَب اَيْنُّدلا َةوٰيَحْلا َنوُرِثْؤُت
…fakat siz ısrarla dünya hayatını arzu etmektesiniz ifadesiyle
bizleri ikaz etmektedir.
Kıymetli Müslümanlar;
Gelin rağbetimiz Allah’ın rızasına olsun. Onun cennetini kazanmaya olsun. Bu rağbeti bizleri Allah’ın rızasına ulaştıracak
İMAN,
İTAAT ve SALİH AMEL
hususları üzerinden anlamaya ve Rabbimizin biz kullarına ikram edeceği Cennet nimetleri üzerinden bu geceyi ihya etmeye çalışalım:Yüce Mevlamız Kur’an’ı Kerimde;
ِهّٰللاِب اوُنِمٰاَف
Teğabun suresi 8. Ayette:
‘’Allah’a iman edin’’
َهّٰللا اوُعي ٖطَاَو
Âl-i İmran Suresi 132. Ayette:
‘’Allah’a itaat edin.’’
ْمُكَّبَر اوُدُبْعاَو
Hac Suresi 77. Ayette ise
‘’ Rabbinize ibadet edin. ‘’
…diye buyurmakta ve İman ile başlayan teslimiyetin itaat ile sadakate, ibadetlerle samimiyete dönüşmesini
murad etmektedir.
İman, İtaat ve İbadet
MÜMİNİ bir yaşantının birbirinden ayrılamaz üç önemli ilkemizdir. Bu ilkelere sahip çıkan, hayatına ve yaşantısına yansıtan kişileri yüce Mevlamız Âl-iİmran Suresinin 134. Ayette:
ٖمِظاَكْلاَو ِءاَّر َّضلاَو ِءاَّرَّسلا ىِف َنوُقِفْنُي َنيٖذَّلَا َنيٖفاَعْلاَو َظْيَغْلا َني
َنيٖن ِسْحُمْلا ُّب ِحُي ُهّٰللاَو ِساَّنلا ِنَع
‘’Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever.’’
Âl-i
İmran Suresinin 135. Ayetinde ise:
اوُرَكَذ ْمُهَسُفْنَا اوُمَلَظ ْوَا ًةَش ِحاَف اوُلَعَف اَذِا َنيٖذَّلاَو اَّلِا َبوُنُّذلا ُرِفْغَي ْنَمَو ْمِهِبوُنُذِل اوُرَفْغَتْساَف َهّٰللا
َنوُمَلْعَي ْمُهَو اوُلَعَف اَم ىٰلَع اوُّرِصُي ْمَلَو ُهّٰللا
‘’Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler ki Allah'tan başka günahları kim bağışlar ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.’’
…diye tarif etmekte
Âl-i İmran Suresinin 136. Ayetinde de;
ىٖرْجَت ٌتاَّنَجَو ْمِهِّبَر ْنِم ٌةَرِفْغَم ْمُهُؤاَزَج َكِئٰلوُا ُرْجَا َمْعِنَو اَهيٖف َنيٖدِلاَخ ُراَهْنَاْلا اَهِتْحَت ْنِم
َنيٖلِماَعْلا
‘’İşte onların mükâfatı Rab'leri tarafından bağışlanma ve içinden ırmaklar akan cennetlerdir ki orada ebedî kalacaklardır. (Allah yolunda) çalışanların mükâfatı ne güzeldir!’’
…bu kulları ahirette bekleyen mükâfatları bildirilmiştir.
Kıymetli Müminler;
Allah c.c her doğan insanı fıtrat üzere yani saf ve tertemiz şekilde yaratmış, bu yaratışıyla da bize aslında;
‘’Ey kullarım! Sizleri bana gelmenizi arzu ettiğim şekliyle yarattım’’
mesajını vermektedir.Nitekim Rum Suresinin 31. Ayetinde;
اَهْيَلَع َساَّنلا َرَطَف ىٖتَّلا ِهّٰللا َتَرْطِف اًفيٖنَح ِنيٖ دلِل َكَهْجَو ْمِقَاَف
‘’Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun’’
…mesajı ile
bizleri tertemiz saf ve dinine yatkın bir şekilde yarattığını belirtmekte ve Hakka yönelmek isteyenlerin hayatlarını dine çevirmeleri istenmiştir.Değerli Müminler;
Allah c.c biz kullarını cennetine koymayı murad etmiş ve bu sebeple de biz kullarını korumak amacıyla
Ankebut Suresinin 45. ayetinde;
ِرَكْنُمْلاَو ِءاَشْحَفْلا ِنَع ىٰهْنَت َةوٰل َّصلا َّنِا
‘’Çünkü namaz insanı kötülüklerden ve hayâsızlıklardan alıkoyar’’
ifadesiyle NAMAZIN;
Tevbe Suresi 103. Ayetinde ise:
ْمِهْيَلَع ِّل َصَو اَهِب ْمِهيٖ كَزُتَو ْمُهُرِّهَطُت ًةَقَد َص ْمِهِلاَوْمَا ْنِم ْذُخ
…ZEKÂT ve SADAKA’ nın koruyucu yönlerini belirtmiş ve
bizleri korumak için bu ibadetleri farz kılmıştır.
Kullar olarak bu ibadetlere sarılırsak Allah c.c de biz kullarını cennete koymayı kendine bir hak kabul eder.
Bu hususu Peygamber Efendimiz (s.a.v) Buhârî
veMüslim’in rivayet edilen şu sözleri ile açıklamak istiyorum:“Her kim Allah’a ve onun peygamberine iman eder de,
Namaz kılar,
Ramazan orucunu tutarsa,
Onu cennete koymak (sanki) Allah üzerine bir hak olur.
O kimse ister Allah yolunda savaşsın, isterse evinde otursun “ buyurdu.
Bunun üzerine Ashap:
—Ey Allah’ın peygamberi! Bunu halka müjdeleyelim mi?
dediler.
Peygamberimiz ise:
—Cennette yüz derece vardır ki, Allah o dereceleri Allah yolunda savaşanlar için hazırlamıştır. Her iki derece arasındaki mesafe gökle yer arasındaki mesafe gibidir. Siz Allah’tan cennet istediğinizde O’ndan Firdevs’i isteyin. O cennetin en üstün ve yücesidir, buyurdu.
Kıymetli Müminler;
Cennetin en alt tabakasındaki nimetleri bile bu dünyada ne bir göz görmüştür nede bir kulak işitmiştir. Bu dünya serveti ile sahip olunamayacak nice nimetler bizleri beklemektedir. Bu hususu bir hadis-i şerif ile açıklamak isterim:
Müslim’de, Muğîre b. Şube (ra.) den rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
Musa aleyhi’s-selam Allah Teâlâ’ya
sordu ki:
—Cennetin en aşağı makamı nasıl?
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
Bu, öyle bir kimsedir ki, cennetlikler cennete girip yerleştikten sonra gelir.
Ona:
—Cennete gir
denir.
O kimse:
—Ey Rabbim! Herkes cennetteki yerine yerleştikten ve mükâfatlarını aldıktan sonra ben nasıl cennete girerim? …
der.
Allah Teâlâ ona:
—Dünya padişahlarından bir padişahın mülkine benzer bir mülke razı olur musun?
Diye sorar.
O da derki:
—Razıyım, ey Rabbim!
Cevabını verir.
Allah Teâlâ:
—İşte öyle bir mülk senindir. Razı olduğun şeye ilaveten bir o kadar daha, bir o kadar daha, bir o kadar daha sana vereceğim, buyurunca,
beşincide adam:
—Razıyım, ey Rabbim!
Cevabını verir.
Allah Teâlâ:
—İşte bu kadar şey hep senindir. Buna ilaveten onun on misli de senindir.
Bir de nefsinin arzu ettiği, gözünün zevk aldığı şey de senindir
buyurur.
Bunun üzerine adam:
—Razıyım, ey Rabbim!
Cevabını verir.
Bu defa Musa aleyhi’s-selam:
Ey Rabbim!
—Allah’ım Cennettekilerin en yüksek makam sahipleri nasıl?
…diye sorar.
Allah Teâlâ:
—Seçtiğim kullar onlardır. Keramet fidanlarını kudret elimle dikip başkaları onu görmesin diye mühür altına aldım. Onlar için hazırladığım nimetleri ne bir göz görmüş, ne bir kulak işitmiş, ne de bir beşerin gönlünden geçmiştir,
buyurdu.
Değerli Müslümanlar;
Cennette müminlerin erişecekleri nimetler ve kendilerine yapılacak ikramlarla ilgili pek çok ayet-i kerime vardır. Allah’u teâlâ hazretleri bizleri bu ayetleri ile cennet nimetlerinden haberdar ederek biz kullarını bu nimetlere muhatap olacak hayatı yaşamaya davet etmektedir.
Kıymetli Kardeşlerim;
Zuhruf Suresinin 68 – 73. Ayetlerine
rabbimizin cennette iman eden müslüman kullarına vereceği nimetlerine gelin birlikte kulak verelim:(Allah şöyle der:)
َنيٖمِلْسُم اوُناَكَو اَنِتاَيٰاِب اوُنَمٰا َنيٖذَّلَا
“Ey ayetlerimize iman eden ve Müslüman olan kullarım!
ُمُكْيَلَع ٌفْوَخ اَل ِداَبِع اَي َنوُنَزْحَت ْمُتْنَا اَلَو َمْوَيْلا
Bugün size korku yoktur، siz üzülmeyeceksiniz de.
َنوُرَبْحُت ْمُكُجاَوْزَاَو ْمُتْنَا َةَّنَجْلا اوُلُخْدُا
Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz.
ْمِهْيَلَع ُفاَطُي اَم اَهيٖفَو ٍباَوْكَاَو ٍبَهَذ ْنِم ٍفاَحِصِب
َنوُدِلا َخ اَهيٖف ْمُتْنَاَو ُنُيْعَاْلا ُّذَلَتَو ُسُفْنَاْلا ِهيٖهَتْشَت
Onlar için altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedî olarak kalacaksınız.
َنوُلَمْعَت ْمُتْنُك اَمِب اَهوُمُتْثِروُا ىٖتَّلا ُةَّنَجْلا َكْلِتَو
İşte bu، yapmakta olduklarınıza karşılık size miras verilen cennettir.
َنوُلُكْاَت اَهْنِم ٌةَريٖثَك ٌةَهِكاَف اَهيٖف ْمُكَل
Orada sizin için bol bol meyve var, onlardan yersiniz.
Değerli Kardeşlerim!
Allah’u taala c.c biz kullarına cennette verilecek nimetlerden bahsettikten sonra
Tevbe Suresinin 72. Ayetinde;
ُمي ٖظَعْلا ُزْوَفْلا َوُه َكِلٰذ ُرَبْكَا ِهّٰللا َنِم ٌناَو ْضِرَو
“Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür.
İşte bu büyük başarıdır.”
…müminlere verilecek nimetlerin en büyüğünün hiç şüphe yok ki,
Allah’ın hoşnutluğu ve O’nun rızası olduğu diye
belirtilmiştir.
Kıymetli Müminler;
Allah’ın hoşnutluğunu kazanan ve onun rızasını elde eden Müminler
cennette Allah’ı görme mutluluğuna ereceklerdir.
Rablerini görecek olmaları Müminleri,
kendilerine verilen cennet nimetlerinden daha çok mutlu edecektir.Çünkü cennete ulaşılabilecek en büyük nimet
Rabbimizin rızasını kazanmak ve onu görmektir. Rabbini gören kulun yüzü nurlanacak veIŞIL IŞIL
parlayacaktır.Bu husus Kur’an-ı Kerim’de
Kıyamet Suresinin 22 ve 23.
Ayetlerinde
şöyle buyuruluyor:اَن ٍذِئَمْوَي ٌهوُجُو
ٌةَرِض
“Yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.’’
ٌةَرِظاَن اَهِّبَر ىٰلِا
Rablerine bakacaklardır. (Onu göreceklerdir.)”
Rabbim cümlemizi bu nimete erişenlerden olabilmeyi
ve eriştirecek hayatı yaşayabilmeyi nasip eylesin.
Kıymetli Müminler;
Sohbetimi Peygamber Efendimiz (s.a.v) Buhari’de
rivayet olunan hadis-i şerifte ile sonlandırmak istiyorum.“Cennetlikler cennete girdikleri zaman Allah Teâlâ onlara: Size daha fazla bir şey vermemi ister misiniz?
… buyuracak.
Onlar: “Ey yüce Rabbimiz! Siz bizim yüzlerimizi ağartmadınız mı? Bizi cennete koyarak cehennemden kurtarmadınız mı? (daha ne isteyelim)
… diyecekler.
Bunun üzerine Allah Teâlâ perdeyi kaldıracak ve onlara Rablerine bakmaktan daha sevimli ve makbul bir şey olmayacaktır.”