mmt
F « «m » ' « d etriy atıın İB y e n i b ir R u m en
Fakat bu ve öteki R u m e n 1 e r , ilk fıkramda bahsettiğim gibi Fransız romanında ve diğer edebiyat nevilerinde muharrirlerin mahlukatı olarak yaşa yan muhayyel şahıslar değil, başta bu edebiyatın şiirinde ihtişamla yer alan
Kontes de Noailles olmak üzere birçok
edip ve sanatkârlardır ki, bunlara veci- zelerdeıı mürekkep bir eserile ilk defa ismine rastladığım bir yeni adamın, prens VI a d em i r G h i k a ’nın iltiha kını görüyorum. En yüksek irtifaına gene Fransız edebiyatında d e l a R o - c h e f o u c a u l d’nın vardığı, bizde de C e n a b Ş e b a b e t t i n’den, hiç muvaffa kiyet gösteremeyen Raif Necdet’e kadar birkaç kişinin rağbet ettiği bu nevide, vaktile cetleriııe İstanbul’un heran geri almak ve hatta cellat kemendile değiş tirmek tehdidi ile tac ihsan ettiği bu asilzade, bilhassa din duygusundan mü teessir olan güzel sözler söylüyor. Ge
lecek günler için düşünceler diye ter
cümesinde isabet edüp etmediğimi kes- diremediğim Pensees pourula süite des
jours adlı bu eserden iki güzel düşün
ceyi.. ne şiir, ne tevekkül, ne tevazu ve ne hüzün dolu iki düşünceyi buraya naklediyorum:
M ahlukların hürriyeti, ebediyetin bir sabru taham m ülüdür.
Kendi bedenimize hakir komşu ların müdahale ve tecavüzüne bedeni miz için ölüm denir.
f i
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi