• Sonuç bulunamadı

Denizler Alt›nda Binlerce Yeni Yanarda¤ Yerbilim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Denizler Alt›nda Binlerce Yeni Yanarda¤ Yerbilim"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14 A¤ustos 2007 B‹L‹MveTEKN‹K

Yeni bir araflt›rma, okyanus taban›n›n gerçek yanarda¤ içeri¤ini ortaya koydu. Araflt›rma kapsam›nda say›lan 200 bin-den fazla sualt› yanarda¤›, daha önceki say›mlar› epeyce geride b›rakm›fl du-rumda; 10 kat kadar. Çal›flmay› yürüten ‹ngiltere’nin Cambridge Üniversitesi uz-manlar›, denizalt› yanarda¤› toplam›n›n 3 milyon civar›nda olmas› gerekti¤ini hesaplam›fllar; bunlar›n aras›nda taban-dan en az 1000 metre yükselenlerinin say›s›ysa 40 bine yak›n.

Sualt› yanarda¤lar›n›n da¤›l›m›, Dün-ya’n›n merkezinde olup bitenlerle ilgili bilgi vermesi aç›s›ndan önemli. Ancak suyun içinden bakarak bunlar›n say›l-mas› olanaks›z. Uydularsa 1500 metre-nin üzerine yükselen yanarda¤lar›

sap-tayabiliyorlar. Bunlar›n kütleleri, kütle-çekim etkisiyle çevrelerindeki suyu ken-dilerine çekmeye uygun ve bu flekilde okyanus yüzeyi üzerinde birkaç metre yükseklikte olabilen ve uzaydan alg›la-nabilen bombeler oluflturabiliyorlar. An-cak say›lar›n›n çok oldu¤u düflünülen birçok yanarda¤ da yükseklik koflulunu sa¤layamad›klar› için alg›lanam›yor. Bunlar› belirlemenin tek yolu, gemiler-den yap›lan sonar ölçümleri. 1960’lar›n sonlar›ndan beri araflt›rma gemileri ok-yanuslar üzerinde gidip gelerek, sonar ayg›tlar›yla okyanus taban› derinlikleri-ni saptamaya çal›fl›yorlar. 60 derece ku-zey ile (Alaska güneyine karfl›l›k geli-yor) 60 derece

güney enlemi (Patagonya’n›n güney

ucuna karfl›l›k geliyor) aras›nda, okya-nus yata¤›n›n topografisini gösteren, 40 milyon kilometrelik bir do¤rusal profil oluflturulmufl bulunuyor. Ancak flu ana kadar bütün taban› taramak mümkün olmad›. Cambridge Üniversitesi’nden John Hillier ve çal›flma arkadafllar›ysa, çok büyük miktardaki veriyi analiz edip yanarda¤ benzeri biçimleri belirleyen bir bilgisayar program› gelifltirmifl, program arac›l›¤›yla yükseklikleri 100 metreyi geçen 201.055 yanarda¤ keflfet-mifller. Uydu verilerinin daha önce be-lirlemifl oldu¤u ve 1500 metreyi geçen yanarda¤lar›n say›s›ysa 14.164. Hilli-er’in verilerine göre, keflfedilmeyi bekle-yen daha 25 bin yanarda¤ var.

Bu arada ilginç bulgular da ortaya ç›k-mam›fl de¤il. Araflt›rmac›lar, ‹zlanda çevresinde küçük yanarda¤ yo¤unlu¤u-nun düfltü¤ünü söylüyorlar. Bölgenin bir volkanik etkinlik oda¤› oldu¤u dü-flünülürse, bu onlar› da flafl›rtan bir so-nuç olmufl. Benzeri bir sürprizi de Ha-waii yapm›fl. Hillier’e göre bu sonuçlar, deniz dibi yanarda¤lar›n›n nas›l olufltu-¤uyla ilgili anlay›fllar›n› yeniden gözden geçirmelerini de gerektiriyor.

NewScientist.com News Service, 9 Temmuz 2007

Dünya San›ld›¤›ndan

Küçükmüfl

Aradaki fark belki çok küçük, ama yine de önemli. Almanya’daki Bonn Üniver-sitesi araflt›rmac›lar›, oldukça uzun va-deli uluslararas› bir proje kapsam›nda yapt›klar› ölçümler sonucunda Dün-ya’n›n çevresinin, flu ana kadar bilinen de¤erinden birkaç milimetre küçük ol-du¤unu duyuruyorlar. Bu sonuç, sözge-limi, deniz düzeyinin iklime ba¤l› yükseliflini hesaplamada

önemli olabilir. Üniversitenin jeodezi uzmanlar›nca yap›-lan ölçümler siste-mi, ‘görünmez’ ni-telikte ve kuasar ad› verilen nokta-sal kaynaklardan uzaya iletilen rad-yodalgalar›ndan olufluyor. Bu dalga-lar, Dünya üzerinde

da¤›lm›fl 70’in üzerinde radyoteleskop taraf›ndan al›n›yor. Ölçüm istasyonlar› birbirlerinden büyük uzakl›klarla ayr›l-m›fl oldu¤undan, radyo sinyalleri çok küçük gecikmelerle al›n›yor. “‹flte bu farktan yola ç›karak, iki radyoteleskop aras›ndaki uzakl›¤› ölçebiliyoruz” diyor araflt›rmac›lardan Axel Nothnagel. “Üs-telik de 1000 kilometrede 2 milimetre-lik hata pay›yla.” Kullan›lan yöntem VLBI (Very Long Baseline Interfero-metry - Çok Genifl Tabanl›

Giriflimölçü-mü) olarak adland›r›l›yor. Bu teknik, sözgelimi Avrupa

ve Kuzey Amerika’n›n birbirinden y›lda 18 milimetre ayr›ld›¤›-n› göstermede kullan›labiliyor. Ölçüm istasyon-lar› aras›ndaki uzakl›k da, Dünya’n›n bü-yüklü¤ünün, ya da merkezinin ke-sin konumunun

sap-tanmas›nda devreye giriyor. 17 ülkede-ki 34 proje orta¤›ndan gelen ölçüm ve hesaplamalar› inceleyen araflt›rmac›lar, GPS (Global Positioning System - Küre-sel Konumland›rma Sistemi) ve uydu la-zer ölçümlerinin birlikte, Yer yüzeyin-deki 400 kadar noktadan koordinat bil-gilerini almalar›n› sa¤layaca¤›n› söylü-yorlar; ve flu ana kadar benzeri görül-memifl bir kesinlikle.

Sonuçlar, asl›nda gezegenimiz için yeni bir koordinat sisteminin de temellerini oluflturuyor. Bu sistemle, en basitinden yükseklik ölçen uydu sistemini izlemek mümkün olabilir. Bu uydular, bulun-duklar› yüksekli¤i ölçerek, sözgelimi deniz düzeylerindeki yükselmeleri sap-tayabiliyorlar. Ancak, uçufl rotas›ndan küçük sapmalar bile sonuçlarda hataya neden olabiliyor. Sözgelimi, uydu bekle-nenden yüksekte uçuyorsa, Dünya yü-zeyine olan uzakl›k, kaydedilen uzakl›k-tan farkl› olabiliyor; yani, deniz düzeyi gerçekte oldu¤undan daha düflük görü-nebiliyor.

Bonn Üniversitesi Bas›n Duyurusu, 6 Temmuz 2007

Yerbilim

Denizler Alt›nda Binlerce Yeni Yanarda¤

Derinlik (metre)

Referanslar

Benzer Belgeler

‹mmunsupresyon sü- relerine göre 1-3 y›l immunsuprese hastalar ile 3-5 y›l immun- suprese olan hastalar ve kontrol grubu aras›nda a¤›z mukoza- s› kültür

Klini¤imizde 2006-2009 y›llar› aras›nda klasik tedavilere di- rençli ve infliksimab tedavisi verilen 26 psoriazis olgusunun yafl, cinsiyet, psoriazis tipi ve süresi,

DPCP uygulanan saçl› deri yar›s›nda belirgin saç ç›k›fl› gözlendikten sonra, tüm saçl› deriye uygulama yap›lmaya bafl- land›.. Hastalara uygulamadan sonra en az 6

Biz bu sonuçlarla, p53 ve bcl-2 gen ekspresyonlar›n›n immünohistokimyasal olarak tespit edilmesi için daha yüksek kümülatif dozlar›n gerekli oldu¤unu ya da tekrarlayan

Bu ön çal›flman›n amac›, t›rnak batmas› tedavisinde bilinen, basit bir cerrahi yöntem olan plastik tüp yönteminin hat›rla- t›lmas› ve bölümümüzde bu yöntemle

Ülke genelin- de veya bölgesel flekilde genel olarak karfl›lafl›lan deri hasta- l›klar› ile ilgili birçok çal›flma yap›lm›fl olmas›na ra¤men, ül-

haftada ve tedavi sonunda ortalama fliddet skorlar› aras›nda istatiksel olarak anlaml› fark tespit edilememifltir. Hastalar›n takiplerinde metronidazol grubundaki tam ya da ta-

Bu çal›flmada, 1990-2002 y›llar› aras›nda Hacette- pe Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dal›’nda klinik olarak PLEVA ve PLC tan›s› alan hastalar, demogra- fik ve