• Sonuç bulunamadı

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE KIYI KENAR ÇİZGİSİ - MÜLKİYET İLİŞKİLERİNİN İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE KIYI KENAR ÇİZGİSİ - MÜLKİYET İLİŞKİLERİNİN İNCELENMESİ"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE

KIYI KENAR ÇİZGİSİ - MÜLKİYET İLİŞKİLERİNİN İNCELENMESİ

F. Ahmet SESLİ 1, Nihat AKYOL 2 ve H. İbrahim İNAN 3 Karadeniz Teknik Üniversitesi

Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Trabzon www.gislab.ktu.edu.tr

ÖZET: Kıyılar, doğal güzelliğe sahip cazip mekanlar olmaları nedeniyle endüstri, ulaşım, depolama gibi birçok ekonomik ve dinlenme-eğlenme turizm faaliyetleri için uygun bir konum oluşturmaktadır. Anayasamıza göre; kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Medeni Kanunumuza göre; sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz. Bu alanların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılması özel kanun hükümlerine tâbidir.

Yürürlükteki kıyı kanununun 5. maddesine göre kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin (KKÇ) tespiti zorunludur. Ancak plan yapımında acelecilik ve KKÇ tespitinin ne denli önemi olduğunun göz ardı edilir olması nedeniyle kıyı kenar çizgisi tespitleri olması gerektiği şekliyle ve zamanında yapılamamaktadır. Bu çalışmada, Coğrafi Bilgi Sistemi yazılımları kullanılarak kıyı alanları ve devamı olan sahil şeritlerindeki mülkiyet durumu ve KKÇ-mülkiyet ilişkileri ile ilgili çeşitli yönlerden irdelemeler yapılması amaçlanmıştır. Öncelikle grafik veriler sayısallaştırılmış, Arc/Info ortamında topoloji kurulmuştur. ArcView ortamında tablo bilgileri girilerek KKÇ-Mülkiyet İlişkileri incelenmiş, gerekli analizler yapılmıştır.

1. GİRİŞ

Yeryüzündeki değişik yer şekilleri arasında doğal süreçler altında en hızlı değişime uğrayan birimler kıyı alanlarıdır. Özellikle son 25 yılda Türkiye kıyılarının iç ve dış turizm talebine bağlı olarak yoğun bir nüfus baskısı altına girmesi, ikinci konut ve tatil siteleri yapımı, koruma alanlarında günübirlik turizm adına yapılan sakıncalı uygulamalar, arazi kazanmak için yapılan dolgular, ulaşım sorunu adına gerçekleştirilen otoyollar ve daha bir çok uygulamalar, uygarlığın beşiği ve ekolojinin can damarları olan kıyılarımızın günümüzde ne denli büyük bir baskı altında olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Tarih boyu ticaret ve kültür açısından önemli bir kıyı şehri olma özelliğini kaybetmeyen Trabzon şehri de son yıllardaki hızlı ve plansız kentleşmeden nasibini almıştır [Akyol ve Diğerleri, 1997].

Doğa, çevre ve canlılar üçgeninde bir bütün içinde sürdürülebilir yaşamın devam ettirilebilmesi, kirletici kaynakların belirlenmesi, bunların ortadan kaldırılması yada en aza indirilmesi, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ile mümkün olabilmektedir [Alkış, 1997].

CBS; Konuma dayalı gözlemlerle elde edilen grafik ve grafik olmayan bilgilerin toplanması, saklanması, işlenmesi ve kullanıcıya sunulması işlevlerini bir bütünlük içersinde gerçekleştiren bir bilgi sistemidir [Yomralıoğlu, 2000]. Kara kökenli çalışmalarda yaygın kullanımının yanı sıra son dönemlerde önem kazanan kıyı ve deniz alanlarının yönetimi ve planlamasında da vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir.

Sistem, kara ve denizlerin birbirini etkilemesi sonucu oluşan karışık bir ekosisteme sahip, çeşitli sosyal, kültürel, ekonomik ve politik aktivitelerin gerçekleştiği kıyı alanlarının yönetiminde farklı bilgi kaynaklarının entegrasyonunu sağlaması ve çoğunlukla birbiriyle çelişen karar verme mekanizmasına ortak çözümler üretilmesi imkanını sunmaktadır [Uçkaç, 1998].

____________________________________________________________________________________________

1 KTÜ- Coğrafi Bilgi Sistemleri Ar-Ge Lab., (Arş. Gör.), ahmet74@ktu.edu.tr 2 KTÜ- Coğrafi Bilgi Sistemleri Ar-Ge Lab., (Prof. Dr.), nakyol@ktu.edu.tr 3 KTÜ- Coğrafi Bilgi Sistemleri Ar-Ge Lab., (Arş. Gör.), hibrahim@ktu.edu.tr

(2)

Bu çalışmada; Arsin-Yanbolu arası sahil yoluna isabet eden Kıyı ve devamı olan sahil şeridini kapsayacak şekilde, yaklaşık 4 km uzunluğunda pilot bölge seçilerek CBS kullanımı ile Kıyı Alanlarında yapılabilecek sorgulama ve analizlere örnekler verilmesi amaçlanmıştır. Uygulamada söz konusu incelemeler, ArcView ortamında birleştirme, bindirme, ve konumsal analizlerle gerçekleştirilmiştir.

2. KIYILARLA İLGİLİ GENEL BİLGİLER

Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan meteorolojik olaylara göre değişen doğal çizgidir.

Kıyı kenar çizgisi: (Değişik: 30/3/1994 - 21890 R.G.) Deniz, tabii ve suni göl ve akarsuların alçak- basık kıyı özelliği gösteren kesimlerinde kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu, kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı; dar-yüksek kıyı özelliği gösteren kesimlerinde ise, şev ya da falezin üst sınırıdır. Bu sınır doldurma suretiyle arazi elde edilmesi halinde de değiştirilemez.

Kıyı : Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alan olarak tanımlanmaktadır.

Sahil şeridi (Değişik: 13/10/1992 - 21374 R.G.) Deniz, tabii ve suni göllerin kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alandır.

Sahil şeridi olarak bir kuşağın belirlenmesi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kıyıya kamu erişiminin sağlanmasını, kıyı manzarasına açık olmayı ve kıyı erozyonunun önlenmesini amaçlamaktadır. Çeşitli ülkelerde sahil şeridi olarak tanımlanan kuşak, 8 m’den, 3 km’ye kadar değişmektedir [Sorensen, 1995].

Kıyının kamu kullanımına açık olmasını sağlayacak önlemler almak ve bunları uygulamak mümkün olabilir. Fakat bunun ötesinde önemli olan konu, kullanıcılara yönelik ve alanın kullanım biçimini tamamlayan altyapı ve üstyapı olanaklarının sağlanmasıdır. Bu da tamamıyla kıyının yönetimi ile ilgilidir [Ünal, 1997].

3. KIYI ALANLARININ KULLANIMI

Kıyı, toprak ve suyun yan yana geldiği bir alandır ve bunun için de bu iki kaynağın ayrı ayrı taşıdıkları değerlerin çok üstünde bir değer oluşturmaktadır [Korça, 1986]. Kıyılar doğal bir kaynak olarak tüm canlılar için çeşitli kullanımlara imkan sağlar. Bunların başlıcaları; Yerleşim, ulaşım, ticaret, endüstri, tarım, atık madde atımı, hammadde temini, savunma, rekreasyon ve turizm, sağlık, enerji, gıda maddeleri kaynağı ve spor etkinlikleridir [Öztan, 1976]. Bunlardan en önemli kullanımlar kısaca açıklanacak olursa;

Kıyılarda Yerleşim

Doğaya olan ekonomik bağlılık ve ulaşım imkanları insanları kıyılarda yerleşmeye yöneltmiştir. Geçmişten günümüze ulaşan yerleşmelerin büyük bir çoğunluğunun kıyıda yer alması ve günümüzde de insanların geçici ve kısa süreli de olsa kıyılara yerleşmeleri, planlama ve düzenlemelerine büyük bir önem verilmesine neden olmuştur.

Kıyılarda Endüstri

Kıyı üretimi suya dayalı sanayiler için kaçınılmaz bir yer olarak ortaya çıkmaktadır. Sanayi tesislerinin kıyıyı tercih etmeleri ulaşım ve hazır altyapı imkanları, kentleşmiş mekan, hazır işgücü faktörlerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, üretim atıklarının kolay bir yolla, deniz, göl ve akarsulara atılma imkanlarını da belirtmek gerekir. Bu özellikler kıyıyı sanayi için bir çekim noktası yapmaktadır. Burada tehlikeli olan dengesiz bir sanayi dağılımının ortaya çıkmasıdır.

Kıyılarda Turizm ve Rekreasyon

İnsanlar, yorucu kent yaşamından uzaklaşma, dinlenme, eğlenme, bilgilenme, yeni bir çevre görme, amacıyla kısa veya uzun bir süre için kendi oturdukları çevreden ayrılmakta ve genelde bu ihtiyaçlarını karşılamak için ağır sanayiden uzak, doğal güzelliklerin hakim olduğu alanlara gitmektedirler [Korça, 1986].

Kıyı Kullanımında Karayolları

Gerek kamulaştırma ve yapım masraflarının en aza indirilmesi, gerekse turizmin gelişmesine katkıda bulunmak amacı ile karayollarının kıyı boyunca geliştirilmesi çabaları 1960’lı yıllardan itibaren hız kazanmıştır. Kazılarla delik deşik edilen yamaçlar ve molozlarla doldurulan kumsallar doğal görünümlerini kaybetmişlerdir. Ulaşılabilirliğin artması kıyı alanlarına olan yapılaşma talebini kat kat arttırmış ve kontrolsüz yapılaşmalar gelişmiştir [Gülez, 1997].

(3)

4. KIYIDA YAPI

Sahil şeridinin birinci bölümü: Sahil şeridinin tümü ile sadece açık alanlar olarak düzenlenen; yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinlenme ve ilgili yönetmelikte tanımlanan rekreaktif alanlardan ve yaya yollarından oluşan, kıyı kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğinde belirlenen bölümdür.

Sahil şeridinin ikinci bölümü: Sahil şeridinin birinci bölümünden sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğinde olmak üzere belirlenen ve üzerinde sadece Kanunun 8 inci maddesinde ve ilgili yönetmelikte tanımlanan toplumun yararlanmasına açık günübirlik turizm yapı ve tesisleri, taşıt yolları, açık otoparklar ve arıtma tesislerinin yer aldığı bölümüdür.

Kıyıda onaylı uygulama imar planlarına göre ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin tüm önlemler alınmak koşulu ile aşağıdaki yapı ve tesisler yapılabilir.

a) Kıyının kamu yararına kullanımına ve kıyıyı korumak amacına yönelik altyapı ve tesisler: İskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları.

b) Faaliyetlerinin özelliği gereği kıyıdan başka bir yerde yapılmaları mümkün olmayan yapı ve tesisler: Tersane, gemi söküm yeri, su ürünleri üretim ve yetiştirme tesisleri, yat limanı, balıkçı barınağı ve yat çekek yeri"

c) Kıyılarda ayrıca uygulama planı yapılmadan, sabit olman duş, gölgelik, soyunma kabini aralarında en az 150 metre mesafe olmak kaydıyla 6m2'yi geçmeyen büfe ve kirletici etkisi olmayan, fosseptik yapımını gerektirmeyen seyyar tuvalet ve ahşap iskeleler yapılabilir.

Kıyılarda yapılan yapı ve tesisler, yapım amaçları dışında kullanılamazlar. Ancak plan yapımında acelecilik, KKÇ tespitinin ne denli önemi olduğunun göz ardı edilir olması nedeniyle kıyı kenar çizgisi tespitleri olması gerektiği şekliyle yapılmamaktadır. Bu da planlamanın yasaya aykırı şekliyle kamu yararı dışında gelişimine neden olmaktadır. Bu kullanımlar daha çok ekonomik çıkar ilkesi taşır.

5. KIYI SORUNLARI

Üç tarafı denizlerle çevrili, dolayısı ile çok uzun bir kıyı şeridine sahip olan ülkemizde; kıyıların başta doğa güzelliği olmak üzere kültürel ve tarihi değerler nedeniyle çeşitli sektörler tarafından tercih edilir olması pek çok çevre sorununu da beraberinde getirmektedir. Kıyı alanlarımızda;

♦ Hızlı ve düzensiz yapılaşma sonucunda plansız kentsel alanlar, doğal değere sahip alanlar üzerinde dağınık yapılaşmalar, doğal alanların ve görünümün bozulması ve su kaynakları üzerinde aşırı talep,

♦ Kıyı alanlarında yer alan faaliyetlerin teknik altyapı ve sosyal altyapı yetersizlikleri,

♦ Kentleşmenin etkin biçimde kontrol altına alınamaması ve çevreyi korumak amacıyla yeterli kentsel hizmet ve altyapı sağlanamaması,

♦ Kıyı bölgelerindeki kontrolsüz büyüme neticesindeki arazi işgali,

♦ Kumsal boyunca dolgu yapılarak konut, yol ve turistik tesislerin inşa edilmesi,

gibi problemler yaşanmakta ve kamu yararını önemli ölçüde zedelemektedir [Önal ve Nuray, 1997].

Kıyı kullanımında amaç toplum yararına veya kamuya açılmış olmaktır. Ancak kamuya açılan alanların ne kadarının kamu tarafından yeterli bir şekilde kullanıldığı tartışma konusudur.

6. YAPILAN ÇALIŞMALAR

Klasik yöntemlerle veya CAD programları ile zaman alıcı işlemlerle yapılabilecek grafiksel analizler ve sonrasında üretilmek istenen istatistiki bilgiler CBS’de önemli bir araç olan yazılımlarla etkin bir şekilde yapılabilmektedir. Bu bilgiler ışığında CBS kullanılarak Kıyı alanlarında karşılaşılan mülkiyet, yapılaşma, v.b. sorunlarla ilgili sorgulama ve analiz yapma amacıyla 1960-2000 yıllarına ait kamulaştırma paftaları Trabzon Karayolları Bölge Müdürlüğünden, kıyı-kenar çizgisi işlenmiş olan paftalar Bayındırlık İl Müdürlüğü’nden, mülkiyet bilgileri Arsin Tapu Sicil Müdürlüğü’nden temin edilmiştir.

(4)

Çalışmada kullanılacak bütün konumsal ve konumsal olmayan veriler elde edildikten sonra konumsal bilgiler (kamulaştırma paftaları) sahip oldukları özelliklere göre ( KKÇ, kadastro...) ayrı katmanlar halinde Autocad programı kullanılarak sayısallaştırılmıştır. Dijital ortamda elde edilen paftaların koordinat dönüşümü yapılarak grafiksel düzeltmeler ve alan kontrolü yapılmıştır. Konumsal verilerin Arc/Info programı yardımıyla ayrı ayrı katmanlar halinde topolojisi kurulmuş, topolojisi kurulan paftaların öznitelik bilgileri ise (malik, senet alanı, kullanım türü, v.b.) ArcView programında girilmiştir. Konumsal olan veriler ile öznitelik bilgilerinin ilişkisi sağlanarak akıllı haritalar elde edilmiştir. Elde edilen akıllı haritalar üzerinde kıyı-kenar çizgisi ihlalleri, mülkiyet durumu ve kullanım türü ile ilgili sorgulama ve analizler yapılarak bunların sayısal-sözel sonuçları elde edilmiş ve CBS ile Kıyı Alanlarında yapılabilecek olan konumsal sorgulamalara çeşitli örnekler verilmiştir.

1960- 2000 YILLARI ARASI MEVCUT BİNA SAYISINDAKİ DEĞİŞİM

1960 yılında projesi yapılarak inşasına başlanan yol çalışmasının hızlanması, ulaşım kolaylığının yapılaşmaya etkisi ile birlikte yol kenarındaki yapılaşmalarda gelişen zaman içinde artışlar söz konusu olmuştur. İmar uygulamaları ile bölgede mülkiyet hızlı bir değişime uğramıştır. Yukarıdaki fikri güçlendirmek amacı ile konumsal analiz yapmak suretiyle 1960-2000 yılları arasındaki bina sayısındaki değişim analiz edilmiştir.

Şekil-1. 1960 yılı Arsin-Yanbolu arası mevcut binaların gösterimi

Şekil-2. 2000 yılı Arsin-Yanbolu arası mevcut binaların gösterimi

Bölgede 1960 yılı itibarıyla toplam 9 adet bina mevcutken, 2000 yılında bu rakamın 170’e çıktığı Şekil-2’

de görülmektedir. Ulaşılabilirliğin artması kıyı alanlarındaki yapılaşma talebini arttırmış yapılaşma karayolu boyunca yoğunlaşmıştır. Hatta Kıyılarda mülkiyet ve bina yapımı söz konusu olamayacağı halde, kıyılarda dahi bina yapımının söz konusu olduğu görülmüştür. Bu değişiklikler Intersect komutu ile farklı katmanların kesişimi yapılarak ortaya konulmuştur.

Mevcut parsellerin kıyı kenar çizgisi ihlalleri CBS ortamında çok kolay bir şekilde ortaya konulabilmektedir. ArcView programında Intersect komutu yardımıyla farklı katmanlar arasındaki kesişimler belirlenmek suretiyle ihlaller tespit edilebilmektedir.

Bu kesişim sonucunda aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi kesişen katman bilgileri, hem katman öznitelik

(5)

uygulamalarda diğer klasik yöntemlere göre üstünlükleri açıkça görülmektedir. Örneğin; böyle bir çalışmanın CAD ortamında yapılacağını düşünürsek, yukarıdaki sorgulamanın (parsel-kkç ihlalleri) yapılabilmesi için ayrı ayrı alanların çevrilip, hesaplanması gerekmektedir. Böyle bir çalışma zaman ve iş gücü açısından olumsuzluk meydana getirmektedir.

PARSEL ve BİNALARIN KIYI İHLALLERİ

Aşağıda; ihlal halinde bulunan parsel ve binaların Intersect veya Select by Theme komutları kullanılarak sorgulanması ve hem öznitelik hem de grafik verilerin bir arada gösterilerek analizi ve sunumu yapılmıştır.

PARSEL İHLALLERİ

Şekil-3. Parsel İhlalleri BİNA İHLALLERİ

Şekil-4. Bina İhlalleri

Çalışma bölgesinde; 37 parselde toplam 23445 m2’ lik alanın kıyı kenar çizgisi ihlali söz konusudur. Yani mülkiyet söz konusu olmayan kıyıda mülkiyet gözükmektedir. Ayrıca mevcut 170 binanın 29 tanesi kıyı kenar çizgisi ihlali yapmakta, dolayısıyla kıyı üzerinde inşa edildiği anlaşılmaktadır.

7. SONUÇ VE ÖNERİLER

(6)

CBS teknolojisi kullanımı ile kıyı alanları ile ilgili her türlü analiz ve sorgulama yapma imkanı söz konusu olmakta, dolayısıyla geleceğe yönelik daha sağlıklı planların yapılamasına destek vermektedir.

9 Kıyılardaki uygulamaları kolaylaştırmak için bir mevzuat düzenlemesi yapılarak yetki ve görevler açık ve net olarak belirlenmeli buna bağlı olarak da plan, denetim gibi unsurları içine alan aynı zamanda kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu sağlayan bir idari yapı oluşturulmalı,

9 Kıyı kenar çizgisinin acilen geçirilmesi, mülkiyet sınırları ile hukuki durumunun bir an önce netleştirilmesi ve kıyılara ilişkin kadastro faaliyetlerinin gözden geçirilmesi gerekir,

9 Kıyı Alanlarının Yönetiminde gerekli bilgilerin hızlı ve etkin bir biçimde elde edilmesi, dolayısıyla kontrol mekanizmasının vakit kaybetmeden işletilebilmesi, yönetimsel açıdan ve Kıyı Alanlarının Kamu Yararına kullanımı açısından önem arz etmektedir. Bu nedenle önemli problemler yaşanan yoğun kıyı yerleşmelerinde CBS ile Kıyı Yönetimi için gerekli veri toplama çalışmaları yapılmalıdır,

9 Kıyı ve sahil şeritlerinde doğal dengenin korunması, mülkiyet analizlerinin yapılması ve bu çalışmalarla ilgili en etkin planlama kararlarını verebilmek için bölgenin uydu görüntüsü veya sayısal verileri kullanılarak Coğrafi Bilgi Sistemi ile Kıyı Alanı Yönetim Bilgi Sistemleri gerçekleştirilerek öncelikle mevcut durum ortaya konulmalıdır. Daha sonra bu sistem yardımıyla Kıyı Alanlarının takip, denetim ve korunması sağlanmalıdır.

8. KAYNAKLAR

1. Akyol, N., Tüfekçi, M., Seyhan, K., Demir, O., Türkiye’ de Kıyıların Kullanımı ve Kamu Yararı İlişkileri:

Trabzon İli Kıyı Kullanımı ve Sonuçları, Türkiye’ nin Kıyı ve Deniz Alanları 1. Ulusal Konferansı, 24-27 Haziran 1997, Ankara, Türkiye Kıyıları 97 Konferansı Bildiriler Kitabı, 195-205.

2. Alkış, Z., Kıyı Yönetiminde Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Önemi, Türkiye’ nin Kıyı ve Deniz Alanları 1.

Ulusal Konferansı, 24-27 Haziran 1997, Ankara, Türkiye Kıyıları 97 Konferansı Bildiriler Kitabı, 107-114.

3. Gülez, S., Kıyısal Alanların Koruma-Kullanma Yönünden Bütüncül Planlaması, Türkiye’ nin Kıyı ve Deniz Alanları 1. Ulusal Konferansı, 24-27 Haziran 1997, Ankara, Türkiye Kıyıları 97 Konferansı Bildiriler Kitabı, 85-92.

4. Korça, P., Planlamada Kıyı Kullanımı ve Düzenlemeleri, Yeni İmar Mevzuatı Planlama ve Uygulama Semineri, 30 Haziran-4 Temmuz 1986, İstanbul, Bildiriler Kitabı, 137-150.

5. Önal, İ., Nuray, A., Türkiye’ de Kıyı Alanları Yönetimi ve Sorunları, Türkiye’ nin Kıyı ve Deniz Alanları 1.

Ulusal Konferansı, 24-27 Haziran 1997, Ankara, Türkiye Kıyıları 97 Konferansı Bildiriler Kitabı, 15-20.

6. Sorensen, J., Coastal Zone Management Techniques and Instruments, Medcoast Instute 95 Med Campus Certificate Program On Coastal Zone Management in the Mediterranean and Black Sea, Eğitim Programı Notları, Ankara, 1995.

7. Öztan, Y., Kıyılarımız ve Korunması, Peyzaj Mimarlığı Dergisi, 2 (1976).

8. Uçkaç, Ş., Kıyı Alanlarında Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Kullanımı, Türkiye’ nin Kıyı ve Deniz Alanları 2.

Ulusal Konferansı, 22-25 Eylül 1998, Ankara, Türkiye Kıyıları 98 Konferansı Bildiriler Kitabı, 557-564.

9. Ünal, Ö., Kıyıların Yönetimi ve Planlamasında Kamu Yararı, Türkiye’ nin Kıyı ve Deniz Alanları 1.

Ulusal Konferansı, 24-27 Haziran 1997, Ankara, Türkiye Kıyıları 97 Konferansı Bildiriler Kitabı, 115-126.

10. Yomralıoğlu, T., Coğrafi Bilgi Sistemleri Temel Kavramlar ve Uygulamalar Kitabı, 1.Baskı, Seçil Ofset, 2000.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Kenar bandı yapıştırma makineleri: Kaplama ya da PVC kenar bantlarını tabla kenarlarına yapıştıran makinelerdir. Bu makinelerinde üretici firmalara göre çok

[r]

Biz burada yaban hayatını etkileyen bir çok hastalığın tam bir klinik değerlendirmesi yerine, patojenik ajanlarla yabani hayvan populasyonları arasındaki gerçek

Kıyı kenar çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık,

karşısında büyük kenar bulunur. Şekilde verilen açı ölçülerine göre en uzun kenar hangi kenardır?. 3. Sınıf Matematik

Bir üçgende ölçüsü büyük olan açının karşısındaki kenar uzunluğu, ölçüsü küçük olan açının karşısındaki kenar uzunluğundan daha büyüktür.. Tersi

Sakarya Çevre ve Orman Müdürü Nurettin Taş, Mudurnu Deresi'nde bulunan fabrikanın atıklarını dereye boşaltarak bal ık ölümlerine neden olması konusunda

 Kıyısal Sular: Kıyı çizgisinden deniz yönünde, devlet kara suları sınırına kadar olan sulardır..  Kıyı Çizgisi: Kara ve deniz arasındaki gelgitin