• Sonuç bulunamadı

Fikrimin ince gülü davası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fikrimin ince gülü davası"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

/ /

A y

O *

OLAYLAR

pe

İNSANLAR

HASAN PULUR

“FİKRİMİN İNCE GÜLÜ” DAVASI...

T

ÜRKÇE adıyla “Fikrimin İnce Gülü”

Frenkçe adıyla “Mercedes Mon

Amour” filmini seyredenler, “Ada­

let Ağaoğlu bunun nesini beğenmemiş?” di­

yebilirler...

Çünkü, filmin gösterilmeye başlanması­ na yakın, gazetelerde irili ufaklı haberler çı­ kmaya başladı:

“Yazar Adalet Ağaoğlu, romanından yapılan filmin gösterilmesini durdurtmak İçin tedbir istemiyle mahkemeye başvurdu, filmi beğenmedi."

“Adalet Ağaoğlu, başoyuncu llyas Sal- man'a itiraz etti!"

ADALET Ağaoğlu’na göre bunların için­ de tek doğru var, o da kendisinin yargıya başvurması...

Ama niçin başvurdu! Ağaoğlu şöyle diyor:

“Söylenenlerin benim açtığım davayla hiç ilgisi yok! Film iyi, ya da kötü yapılmış, romana sadık kalınıp kalınmamış, llyas Sal­ man başrolü oynamış ya da oynamamış, bunlar benim açtığım davayla ilgili değil... Onların amacı, film gösterime girerken böy­ le şeyler yayarak kamuoyunu yanıltmak...”

★ ★ ★

PEKİ Adalet Ağaoğlu ne istiyor, niçin dava açıyor, davanın konusu ne?

Davanın konusu, dört yılda bitmesi ge­ reken filmin dokuz yılda bitmesi, bu nedenle Adalet Ağaoğlu ile filmin yapımcıları arasın­ daki sözleşmenin feshi...

Dava konusu bu...

ŞİMDİ gelelim “Fikrimin İnce Gülü"nün Adalet Ağaoğlu açısından hikâyesine...

Adalet Ağaoğlu, 1984 yılında romanın­ dan film yapılması haklarını Evren Film/ Odak Film şirketine, belli koşullar çerçeve­ sinde verir. Filmin çekimini Tunç Okan, ya da Ağaoğlu'nun uygun göreceği bir başka yönetmen yapacaktır. Filmin çekimi, senar­ yo sansürden geçtikten sonra, dört yıl içinde bitecektir.

Ağaoğlu bu sözleşmeden sonra üç tak­ sitte 2 milyon 250 bin lira alır, yoksa 10 bin dolar değil...

Aradan üç yıl geçer, 1987'ye gelinir, or­ tada film filan yoktur. Tunç Okan, Evren Film'in imkânlarının bu filmi çekmeye yet­ mediğini, yabancı sermaye ile işbirliği ya­ pacağını söyleyerek “kendisine, yurt dışın­ da hareket olanağı” ister. Adalet Ağaoğlu “filmin yurt dışı haklarını, Türkiye hariç” Tunç Okan’ın şirketine devreder, ek sözleş­ me imzalar...

1987'den 1991’e gelinir, film de ortada yoktur, Evren Film şirketi de...

Ve bundan sonrasını da şöyle anlatır: “Bu aşamada filmin romanıma uygun­ luğu, değilliği söz konusu değil... Biz tazmi­ nat davası da açmadık, biz, yaratı haklarına, eserlerden kullanma, yararlanma hakları­ na, şu medya çağında dikkat çekmek iste­ dik. Bu örnek teşhir edilsin, uyarı olsun iste­ dik. Yazılı anlaşma, sözleşme dediğimiz şey yasaların koruyuculuğunda mı, değil mi, anlaşılsın dedik..."

Adalet Ağaoğlu, davayı bu nedenlerle açmış ve yine bu nedenlerle filmin Türkiye'­ deki gösteriminin engellenmesi için “tedbir kararı” istemiş, mahkeme isteği reddet­ miş...

★★★

ŞİMDİ diyeceksiniz ki:

“İyi ama, artık o kadar milyar para, do­ kuz yıl gibi bir zaman harcanmış, bu film ya­ pılmış, iyi de olmuş, sinemamızın kazancı­ dır, Adalet Ağaoğlu da uzun etmesin!”

Biz de, Adalet Ağaoğlu'na benzer şey­ ler söyledik ve şu karşılığı aldık:

“Böyle arızi işlerin kültüre, katkı matkı olacağına, sürekliliği bulunmayan yaratıcı­ ların fazla bir kazanç olacağına pek inan­ mam ya, hadi diyelim bu doğru, bir kazanç. Ama ne pahasına? Başkasının maddi mane­ vi hakları pahasına!”

★★★

ADALET Ağaoğlu öfkeli, filmi seyreder­ se belki beğenir, öfkesi geçer diye düşün­ dük, sinemaya gitmesini önerdik...

“Gideceğim!” dedi...

“ Keşke ilk gece gelseydiniz de, o alkış­ ları duyup, siz de mutlu olsaydınız!"

“Davet etmediler ki!” Biz üsteledik:

“Mutlaka gidin, güzel film!" Güldü:

“İçimizden birine, dokuz yıl süre tamsa­ lar, on üç buçuk milyar para verseler ve ku­ sura bakmayın bir de Fikrimin ince Gülü ro­ manını verseler, o da en az bu kadar iyi ya­ pardı bu işi"

“Herhalde o yapacak olanlardan biri, biz olamazdık!" diyemedik...

Yaraya tuz basılmaz ki!

Adalet Ağaoğlu, hem dokuz yıldan beri filmin çekilmemesinden, hem de açtığı da­ vanın konusunun saptırılarak, reklam aracı yapılmasından yaralı...

Hele llyas Salman'ın “Beni seyretme­ den beğenmemiş!” demesini hiç kabul et­ miyor.

Çünkü onun sorunu llyas Salman değil

Referanslar

Benzer Belgeler

Psikolojşik sorunlar ile ilgili ceza hukuku açısından nevrotiklik önem taşır. Nevrotik bozukluklar sınırlı bozukluk ve olumsuzluk halleridir. Psikanalitik kurama göre suç,

- Spooner adlı polis üstlendiği cinayet davasında katilin robot olup olmadığını araştırır.... 3 ROBOT

• Kadın genç kızı ikna etmeye çalışsa da, genç kız onu dinlemez ve eve geri döner. • Genç kız eve döndüğünde Anne

Kısa filmde her tür yapı kullanılabilir, yaratıcı özgürlük olanağı sunar; ama doğru yapıyı seçmek öyküyü etkin biçimde anlatmak

Muğla Valisi Amir Çiçek, İlim Yayma Cemiyeti Muğla şubesi tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.. Muğla İl Jandarma Komutanlığı emrinde vatani

Bayiinin hedefleri tutturamaması, hedeflerden hoş görülemeyecek kadar geride kalması, gerekli taşıma vasıtalarını almaması ya da bunları standartlara uydurmaması,

[r]

O zaman, savaş sırasında benim gibi olan az değildi, Biliyorsun Santır gidince yapayalnız kaldım, Santır'ın sevgili kemanı kerevetin üzerinde kaldı.. Düğün