• Sonuç bulunamadı

GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

(2)

•Gelişimi etkileyen faktörler;

•Doğum öncesi faktörler

•Doğum anı faktörler

•Doğum sonrası faktörler olarak ele alınabilir.

(3)

DOĞUM ÖNCESİ FAKTÖRLER

• Annenin beslenmesi,

• Annenin ruh sağlığı,

• Annenin aldığı ilaçlar, alkol, sigara kullanımı,

• anne ile baba arasındaki kan uyuşmazlığı,

• Annenin geçirdiği kazalar ve

• Annenin çalışma ritmi bebeği etkileyebilir.

(4)

• Hamilelikte, özellikle ilk üç ayda

• Annenin geçirdiği kızamıkçık gibi hastalıklar organ gelişimini etkiler,

• Annenin kullandığı ilaçlar organ eksikliklerine ya da işlev bozukluklarına neden olmaktadır.

(5)

Doğum sırasında;

• Bebeğin oksijensiz kalması,

• Vakum ve forseps gibi araçların doğru şekilde kullanılmaması ve

• Bebeğin başının çok fazla basınçla karşılaşması,

• Kordon dolanması gibi durumlar özellikle beyin gelişimini olmak üzere bebeğin gelişimini etkileyen ve sınırlandıran durumlardır

(6)

Doğum sonrasında;

• Beslenme

• Geçirilen hastalıklar ve kazalar

• Aile ortamı

• Arkadaşlar

• Kitle iletişim araçları

• Zaman

(7)

Beslenme

•Beslenmenin çocukların özellikle fiziksel gelişimleri üzerinde önemli bir etkisi vardır.

•Çocukluk çağında enerji ve besin öğelerine olan gereksinimin karşılanamaması beslenme yetersizliği ve dengesizliğine bağlı olan çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır.

(8)

•Proteinli besinler kemiklerin uzaması ve iskeletin olgunlaşması için gereklidir.

•Bu nedenle özellikle büyümenin hızlı olduğu ilk altı yaştaki ve ergenlik dönemindeki çocukların dengeli beslenmesine özen gösterilmelidir.

(9)

Hastalıklar ve Kazalar

•Düzenli ve yeterli beslenen çocukların hastalıklara yakalanma oranı daha az olsa da, özellikle çocukluk yıllarında geçirilen hastalıklar ve kazalar, gelişimi yavaşlatabilir veya engelleyebilir.

• Çocuğu uzun süre yatağa bağlı tutan hastalıklar bazen geçici, bazen de sürekli olarak fiziksel büyümeyi engelleyebilir.

(10)

•Okul yıllarında gelişen vücutları ve artan dirençleri nedeniyle hastalıklara karşı okul öncesi yıllara göre daha dayanıklıdırlar.

•Fakat okul ortamında hastalıkların çocuktan çocuğa yayılması çok hızlı olduğundan grip gibi bulaşıcı hastalıklara sıkça yakalanırlar.

(11)

Çocukları hastalıklardan korumak için,

• aşılar zamanında yapılmalı,

• çocukların sağlığı izlenmeli,

• hastalık belirtileri görüldüğünde hemen doktora başvurulmalı,

• yiyecek ve içeceklerin sağlık koşullarına uygun olması sağlanmalı,

• hasta çocukların sağlıklı çocuklarla ilişki kurmaları engellenmelidir.

(12)

•Ev ve trafik kazaları da büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkilemektedir.

•Örneğin; küçük bir dikkatsizlik sonucunda oluşan yanıklar bazı organların işlevlerini azaltabilmekte ya da durdurabilmektedir.

•Trafik kazalarında da bedenin bazı kısımlarının kaybına kadar varabilen hasarlar olmaktadır.

(13)

Aile Ortamı

•Ailenin çocuk üzerindeki etkileri tüm yaşamı boyunca devam etmektedir.

•Çocuğun ebeveynlerinden beklediği bakım, koruma ve iletişim ihtiyacı bebeklik dönemi ile birlikte sona ermemektedir.

•Çocukluk yılları boyunca ebeveyn, çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimi için vazgeçilmez bir kaynaktır.

(14)

•Anne-babalar aşırı kısıtlayıcı ve baskıcı, aşırı hoşgörülü veya demokratik tutumlar sergileyebilirler ya da içinde bulundukları o anki koşullara göre değişen tutumlar (tutarsız tutum) gösterebilirler.

•Anne-babalar kendi yetiştirilme tarzları ve içinde bulundukları toplumsal koşulların bir sonucu olarak çocuklarına farklı tutumlarla yaklaşırlar.

(15)

•Aşırı otoriter, aşırı hoşgörülü ya da tutarsız olmak çocuğu olumsuz yönde etkileyerek, kişilik ve duygusal gelişimde sorunlara neden olabilir.

•Saldırganlık eğilimi, bağımlılık, utangaçlık, aşırı kuralcılık gibi kişilik özelliklerine neden olabilir.

(16)

•Demokratik anne-babalar ise tutarlı ve güven vericidir.

•Çocuktan beklentilerini açıkça belirtir, çocuklarıyla demokratik bir ilişki kurarlar.

•Bu tutuma sahip anne-babaların çocuklarının daha bağımsız, kendine güvenen, dostluk kurabilen, işbirliği yapabilen, başarıya güdülenmiş bireyler oldukları gözlenmiştir

(17)

Arkadaş İlişkisi

•Çocuklar üç yaşından sonra akranlarıyla bir arada olma ihtiyacı içindedir.

•Çocuklar okula ve diğer çocuklarla ilişki kurmaya başladıktan sonra yalnız veya bir-iki arkadaşla oynamak yerine, birçok

arkadaşla bir arada olmak isterler.

•Okul döneminin en büyük özelliği akranlarla ilişkilerin artmasıdır.

(18)

•Arkadaşlarla kurulan ilişkiler çocukların paylaşma, işbirliği kurma, sırasını bekleme gibi çeşitli sosyal beceriler geliştirmelerine yardımcı olur.

•Arkadaşlar sosyal becerilerin kazanılmasında en etkili unsurlardır.

•Çocuklar arkadaşlarıyla oynarken yaşama ilişkin pek çok şey öğrenirler.

(19)

Kitle İletişim Araçları

•Televizyon, radyo, gazete, internet gibi kitle iletişim araçları çocukların gelişimleri üzerinde etkili olmaktadır.

•Bu araçlar içinde çocuklar özellikle televizyon ve internetin etkilerine daha çok maruz kalmaktadırlar.

(20)

Zaman

•Çocuklar okul öncesi dönemde henüz gerçekle gerçek olmayanı tam olarak ayırt edemediği için, yeterince anlayıp doğru olarak değerlendiremediği bazı ses ve görüntüler, ölüm-kavga gibi şiddet sahneleri çocuğun korkmasına neden olabilmektedir.

(21)

Kaynaklar

Baran, G., 2011. Çocuk Gelişimine Giriş. Çocuk Gelişimi (Edit: N. Aral ve G. Baran),17-51, İstanbul: Ya-Pa Yayınları.

Referanslar

Benzer Belgeler

Amaca yönelik ilk olarak o-hidroksi benzil alkol DHP ile ortamda katalizör olmaksızın kaynama sıcaklığında reaksiyona sokulmuş ve ağırlıklı olarak koruma

intrauterin gelişme geriliği, hipoksi, prematürelik, konjenital kalp defektleri, düşük doğum ağırlığı, solunum sıkıntıları, kafa içi kanamalar ve ölüm gibi

toplum ile ilişkisinin anlaşılması, toplumun ekonomik, politik, kültürel özellikleri ve bireyin toplum içindeki yeriyle yakından ilişkili olması... 3) Doktorların hasta

Bu özellikler dışında tiroidektomi için yapılan değişik çalışmalarda çok değişkenli analizde geçici hipokalsemi için; kanama için reoperasyon (10,17),

Birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuran 3000 kişide yapılan bir çalışmada Diabeti olan kişilerde anksiyete sıklığının daha yüksek olduğu ve bunun istatistiksel

Doğumda boyunda ko- rdon dolanması olanlar ile doğum haftaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptandı.. Doğumda boyunda kor- don dolanması

Grup 2’de de hipertrofik skar gelişenlerle atrofik skar gelişenler arasında deri tipi, sigara kullanımı, absorbe olabilen sütür materyali kullanılması, oklüziv

Bununla beraber, belirgin AY artışı gösteren 1 yaş altı ve 1 yaş üzeri olgularda, işlem sonrası gradiyent (p=0.13), gradiyentin azalma yüzdesi (p=0.58) ve balon