ORTA ÇAĞ’DA DÜNYA
ORTA ÇAĞ’DA SİYASİ YAPILAR
AVRUPA
❖ Kavimler Göçünden sonra Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmıştır. Batı Roma İmparatorluğunun yıkılmasından sonra Avrupa’da feodal siyasi yapılar ortaya çıkmıştır.
❖ Avrupa’da Frank, Vizigot, Ostrogot, Sakson gibi Germen krallıkları kurulmuştur.
❖ Orta Çağ Avrupa’sında siyasi yapıyı Feodalizm şekillendirmiştir.
Feodalite; Ortaçağ Avrupa tarihinde toprak egemenliğine dayalı siyasal yönetim biçimidir.
Feodalitede siyasi güç; krala ait olup kral, siyasi otoritesini mutlak sadakat koşuluyla ve kontrollü olarak derebeyleriyle paylaşmıştır. Toprağın sahibi olan lordlar, köylü ve ailesinin de sahibidir. Kral; lord ve vassallarından malikâne sayısı oranında asker ve vergi toplamıştır.
Feodal Sistemde Güç
Merkezi birlikteliğin olmadığı bu sistemde derebey siyasi, ekonomik ve sosyal gücü elinde bulundurmuştur.
Yaptığı işlerden dolayı kimseye hesap verme zorunluluğu olmayan derebeylerin himayesindeki köylüyü yargılama ve ceza verme hakkına sahiptir.
Şövalyelik
Lordların kendisine sığınan köylü sınıfını korumak ve topraklarını genişletmek silahlı güce ihtiyaç duyması Şövalyeliği ortaya çıkarmıştır. Şövalyeler köylü askerlerin yerini alan profesyonel askerlerdir
UYARI:
Barutun ateşli silahlarda kullanılmasıyla feodal sistem yıkılmaya başlamıştır.
❖ Ruhban sınıfı ile soylular arasındaki birlikte yaşama geleneği, zaman içinde feodalizmin ve dogmatizmin (Skolastik Düşünce ) Orta Çağ boyunca Avrupa’da egemen olmasını kolaylaştırmıştır.
Skolastik Düşünce:
Ortaçağ boyunca Katolik kilisesinin egemenliği altında
olan, bilime kapalı dine dayalı düşünce sistemidir. Dini konularda öne sürülen bilgilerin kanıta ya da
sorgulamaya ihtiyaç duyulmadan kabul edilmesi anlamına gelen Skolastik düşünce Kilise her şeyin en doğrusu bilir mantığı hâkimdir. Bu düşünce sistemi Rönesans hareketleri ve Hümanizmle sona ermiştir.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU ÖSS-2004
Ortaçağ Avrupa’sında Katolik Kilisesi, dini hakların yanı sıra dünyevi haklara da sahipti. Düşünce alanında, kilisenin koyduğu kurallar geçerliydi ve bunlara aykırı düşünceleri dile getirmek mümkün değildi.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisini engellediği savunulabilir?
A) Katolik Kilesesi’nin varlığını sürdürecek önlemler almasını B) Kişisel yaratıcılığın ön plana çıkmasını
C) Sanat alanında işlenen konuların sınırlı olmasını D) Din adamlarının krallar üzerinde etkili olmasını E) Yöneticilerle din adamları arasında sorun çıkmasını Çözüm: Skolastik düşüncenin yaygın olduğu Orta Çağ Avrupa’sında eğitim, bilim ve sanatın kilisenin kontrolünde olması kişisel yaratıcılığın ön plana çıkmasını engellemiştir.
Cevap: B
Orta Çağ Avrupa’sının Genel Özellikleri
Siyasi Yap
Feodal sistem hâkimdir.
Siyasi birlik kurulamamıştır.
Merkezi otorite zayıftır.
Vassal ve süzeren ilişkisine dayanan himaye sistemi yaygındır.
Dini Yapı
Skolastik düşünce hâkimdir.
Kilise eğitim, din ve siyasi hayatı kontrolü altına almıştır.
Aforoz, Enterdi, Endüljans ve Engizisyon Mahkemeleri ile din adamları halk üzerinde baskı kurmuşlardır.
Eğitim kurumlarını kontrol eden Kilise bilimsel çalışmaları da yönlendirmiştir.
Krallara taç giydirme ve Haçlı Seferlerini düzenleme kilisenin siyasi gücünü göstermektedir.
Toplumsal Yapı
Sosyal sınıf farklarına dayanan eşitsizlik hâkimdir.
Toplum soylular, din adamları, burjuvalar, özgür ve serflerden oluşan köylülerden meydana gelmiştir.
Ekonomi
Kapalı tarım ekonomisi hâkimdir.
Toprak zenginliğin ölçüsü olarak kabul edilmiştir.
Ticari ilişkiler zayıftır.
1347’nin sonunda Sicilya’da görülen veba, ilk olarak Bizans topraklarını vurmuş ve Avrupa’ya; Venedik, Cenova gibi liman kentleri üzerinden girmiştir.
Avrupa’nın demografik haritasını değiştiren bu hastalık, halkın psikolojik olarak güvensizlik ve korku yaşamasına neden olmuştur.
ORTA ÇAĞ’DA ÖNEMLİ SİYASİ YAPILAR Bizans İmparatorluğu
Anadolu, Balkanlar, Mısır, Suriye, Filistin ve Kuzey Afrika coğrafyasında etkili olmuştur.
Gücünü tanrıdan alan otokrat bir lider konumundaki imparatorlar tarafından yönetilmiştir.
Hanedanlar tarafından yönetilmişlerdir.
Hellenizm ve Ortodoksluk gibi kültürel bileşenler sonucu Batı Roma’dan ayrı bir siyasi yapıya dönüşmüştür.
Kendi ordularının dışında ordularında başta Türkler olmak üzere çeşitli milletlerden ücretli askerler barındırmışlardır.
XI. yüzyılın ikinci yarısında ise ücretli askerler ordunun aslî unsuru hâline gelmiştir. Bizans ordusunda; İngiliz, Frank, Norman, Bulgar, Gürcü, Peçenek, Kıpçak, Uz gibi ücretli askerler görev almıştır.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU: ÖSS-1992
Bizans İmparatorluğu’nda hükümdarlık makamını kendine güvenen ve yeterince güçlü olan kişiler ele geçirebilirdi.
Bu durum, Bizans İmparatorluğu’nda aşağıdakilerden hangisine neden olmuştur?
A) Hükümdarların yetkilerinin sınırlanmasına B) Dinin devlet yönetiminde etkisinin azalmasına C) Askeri ve sivil yönetimin birbirinden ayrılmasına D) Birden fazla soyun yönetime gelmesine
E) Ülkenin küçük eyaletlere bölünmesine
Çözüm: Gücünü tanrıdan alan otokrat bir lider konumundaki imparatorlar tarafından yönetilen Bizans’ta güçlü kişilerin hükümranlık makamlarını ele geçirmesi farklı soya mensup hanedanların yönetime gelmesine sebep olmuştur. Cevap:D
İpek Yolu hakimiyeti için Kök Türklerle ittifak kurmuşlar ve Sasanilerle savaşmışlardır.
Çin ve Hindistan’dan gelen ürünleri Avrupa’ya ulaştırmışlardır.
Sasani, Müslüman Araplar,Büyük Selçuklu,Türkiye Selçuklu, II.Dönem beylikler ve Osmanlı Devleti ile mücadele
etmişlerdir.
1453’de İstanbul’un fethi ile siyasi hayatları sona ermiştir.
Sasani İmparatorluğu
Pers devlet geleneğini benimseyen Sasaniler Kafkasya, Mezopotamya ve İran’a hükmetmiştir.
İmparatorluğun başında Şehinşah adı verilen ve Tanrı Ahurmazda’nın yeryüzündeki temsilcisi olarak kabul edilen krallar bulunmuştur.
Merkezi yapıyı güçlü tutmak için Şehinşahlar kendisinden sonra başa geçecek kişiyi yardımcısı olarak tayin etmiş ve onun siyaset sanatını öğrenmesi için önemli eyaletlerden birinin başına getirmiştir.
Perslerdeki satraplık sistemine benzer daha merkezî bir eyalet sistemi uygulanmıştır.
Ekonomi, topraktan alınan vergilere dayanmaktadır. Bu vergiler ile genellikle liman, köprü ve konaklama yeri gibi ticarete hız kazandıracak eserler yapılmıştır. Ayrıca vergilerle ordunun ihtiyaçları ve savaş masrafları da karşılanmıştır
Hint Okyanusu’nda, Orta Asya’da ve Güney Rusya’da uluslararası ticarete egemen olmuşlardır.
Yönetimde aristokratların hakim olduğu Sasani İmparatorluğu’ndaki danışma meclisinde soya bağlı hanedan üyeleri etkili olmuşlardır.
Sasani İmparatorluğu’ndaki siyasi meşruiyet ve idari yapı, dinî bir karakter taşımaktadır.
Hz.Ömer Döneminse siyasi varlıklarına son verilmiştir.
Moğol İmparatorluğu
1206 yılında yapılan kurultayda Türk-Moğol boyları tarafından kağan seçilmiş ve Cengiz adını alan Temuçin Moğol boylarını birleştirerek teşkilatlı bir devlet kurmuştur.
Cengiz Han, istila hareketleri ile dünyanın en geniş kara imparatorluğunu kurmuştur.
Şmanizm’in etkili olduğu Moğollarda 1206’daki kurultayda Büyük Şaman’ın tanrı tarafından kendisine bildirdiğini iddia ettiği “Temuçin’le çocuklarına dünyanın bütün topraklarını bağışladım ve kendisine Cengiz Han ismini verdim ” kehanetiyle Cengiz Han’ın ve neslinin ilahi soya dayandırılmış ve bu kutsallık Cengiz Han’dan sonra gelen hükümdarların, onun soyundan gelmesini de
meşrulaştırmıştır.
Konargöçer hayatı benimseyen Moğollar’da ekonomi hayvancılık ve ticarete dayanmıştır.
Gönüllü birliklerden oluşan Moğol ordusu onlu sisteme dayanan hafif süvari birliklerden oluşmuştur.
Moğol İmparatorluğu’nda kurultay adındaki danışma meclisine görevliler soylu oluşlarına göre değil liyakat esasına göre seçilmiştir.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU ÖSS-1994
Ortaçağ’da kurulan devletlerin birçoğunda hükümdarlar egemenliklerini dine dayandırmışlar ve din adamları devlet yönetiminde etkili olmuşlardır.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir?
A) Laik olmayan devlet anlayışının B) Tutsaklık uygulamasının C) Lonca sisteminin D) Feodal sistemin E) Şehir devleti anlayışının
ÇÖZÜM: Orta Çağ’da kurulan devletlerde hükümdarların egemenliklerini dine dayandırma istekleri din ve devlet işlerinin iç içe olduğunu dolayısıyla laik yönetim anlayışının benimsenmediğini göstermektedir. Cevap: A
SİYASİ ORGANİZASYON ŞEMASI
Devlet Ordu Ekonomi Meşruiyetin
Kaynağı
Yönetim
Bizans Ücretli Tarım Ticaret
İlahi İmparatorluk
Otokrasi
Sasani Merkez ve eyalet ordusu ağırlıklı
Tarım
Ticaret İlahi
Kral Monarşi Danışma Meclisi
Moğollar Gönüllü Hayvancılık Ticaret İlahi
Hükümdar Kurultay Monarşi
Bizans, Sasani ve Moğol imparatorluklarının orduları da güçlü, düzenli ve disiplinlidir.
TOPRAK MÜLKİYETİ
Mezopotamya:
• Mezopotamya’daki topraklar özel mülkiyetin kontrolündedir.
• Kurak toprakları sulama yoluyla verimli hale getirilirken kereste, taş, metal gibi önemli doğal kaynakların olmaması nedeniyle dış pazarlara açılarak takasa dayalı ticaret yapılmıştır.
• Sümerlerde topraklar üç kısma ayrılmıştır.
Bunlar:
✓ Kent yöneticilerine ait topraklar
✓ Tapınaklara ait topraklar
✓ Ortakçı usulü ile işletilen köylülere ait topraklar
Mısır:
• Mısır Uygarlığında tüm topraklar ve üzerindeki canlılar Firavun’a aittir.
• Firavun topraklarının dışında tapınak toprakları ve hizmetleri karşılığında askerlere bağışlanan topraklarda mevcuttur
Hititler:
• Hititlerde topraklar Şahhan adı verilen büyük ve küçük ölçekli tımar parçalarına ayrılmışlardır.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU ÖSS-2009 Hititlerin ilk zamanlarında,
I. fethedilen toprakların yönetiminin prenslere verilmesi, II. prenslerin kendilerine verilen topraklara karşılık, savaş sırasında kralın ordusuna katılacak asker ve araba temin etmesi,
III. ekonomilerinde hayvancılığın önemli bir yer tutması durumlarından hangilerinin feodal tımar sisteminin uygulandığını gösterdiği savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
ÇÖZÜM: Hititlerin ilk dönemlerinde fethedilen toprakların prenslere verilmesi ve prenslerinde verilen topraklara karşılık kralın ordusuna asker ve araba temin etmesi feodal tımar sisteminin uygulandığına kanıt olarak gösterilebilir.
Cevap: D .
TARIMDAN TİCARETE EKONOMİ Artı Üründen Sosyal Sınıflara
Artı Ürün
Sulama kanalları ve su bentleri gibi tarımsal faaliyetleri geliştirmeye yönelik tedbirler neticesinde üretim artmış artı ürün adı verilen ihtiyaç fazlası ürünler ortaya çıkmıştır.
Artı Ürünün Ortaya çıkma sebepleri
Uzun kuşatma ve saldırılara karşı hazırlık yapmak
Kuraklık zamanlarında oluşabilecek kıtlıkları engellemek
İhtiyaç duyulan ürünlerle takasa girmek
Su kanalları nedeniyle ihtiyaç fazlası ürünlerin değerlendirilmek istenmesi
Meslekler
❖ Artı ürünlerin ortaya çıkmasıyla üretimin planlanması, depolanması ve korunması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Artı ürün etkisiyle çiftçilik dışında esnaf, tüccar ve savaşçı gibi yeni meslekler ortaya çıkmıştır.
Artı ürüne bağlı gelişen ekonomik yapı Tarım gelişmiştir.
Takasa dayalı ticaret gelişmiştir.
Artı Ürün ve Toplumsal Yapı
Artı ürünlerin bir merkezde toplanması ve dağıtımın bu merkezlerden yapılması toplumsal tabakalaşmayı ortaya çıkarmıştır.
Artı ürünün sonuçları
Artı ürüne sahip şehirler daha güçlü konuma gelmişlerdir.
Yeni meslekler ortaya çıkmıştır
Sosyal sınıf farklılıkları ortaya çıkmıştır
Devletlerin vergi gelirleri yükselmiştir.
Şehir toplumları ortaya çıkmıştır.
Takasa dayalı ticaret anlayışı gelişmiştir.
İLK ÇAĞ’DA VERGİ
Vergi kavramı yerleşik hayatla birlikte, tapınaklarda yapılan dini ritüeller sırasında tanrılara hediyelerin sunulmasıyla birlikte ortaya çıkmıştır.
İlkçağda devletler genellikle savaş zamanlarında halktan vergiler almışlardır.
İlk Çağ’da vergiler genellikle üç şekilde tahsil edilmiştir.
Bunlar;
• Nakdi ödeme
• Emek yoluyla ödeme
• Ayni ödeme
Mısır’da tüm vergi ve kiralar Firavun adına toplanmıştır.
• Mısır’da vergilerin hesaplanması ve toplanması bürokrasinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
• Mısır’da vergi gelirleri genellikle savaş giderleri, piramit ve tapınak yapımı gibi alanlarda kullanılmıştır.
Sümerlerde ise hür vatandaşlar vergi ödemek zorundayken Urukagina, sosyal adaletsizliği önlemek için pamuk ve tapınaklar için zorla toplanan birçok vergiyi kaldırmıştır.
Roma İmparatorluğunda; savaş ganimetleri, mülk gelirleri, tekeller ve bağlı devletlerden alınan haraçlar önemli vergi kalemleridir.
• Tarımdan elde edilen fazla ürünün vergilendirilmesiyle oluşan kaynaklar Roma İmparatorluğunda şehirli nüfusu, ordu ve bürokratik sınıfı beslemiştir.
Avrupa;
• Feodal sistemde ayni vergiler alınmaya devam edilmiştir.
• Ordunun ihtiyaçları feodal beyler tarafından karşılanırmıştır.
BİLGİ NOTU XIII. yüzyıldan itibaren giderlerini karşılamak ve mali yapılarını dengelemek isteyen devletler zorunlu ve düzenli vergilendirme sistemlerine başvurmuşlardır. Para ekonomisinin gelişmesi vergilerin alınmasını kolaylaştırmıştır.
İLK VE ORTA ÇAĞ’DA TOPLUMSAL TABAKALAŞMA KAST SİSTEMİ
Hindistan’da ortaya çıkan Kast sistemi meslekleri babadan oğula geçen meslek örgütlenmeleridir.
Ekonomik kuralları dinsel statüler belirlemiştir.
Hinduizm’in kutsal kitapları olan Vedalarda kastlar arası geçiş yasak olmasına rağmen Hint toplumundaki reenkarnasyon inancına göre alt kasttakilerin bir sonraki yaşamlarında üst kasta mensup bireyler olabileceklerine inanılmıştır. Bir başka inanışa göre geçmişlerinde kötü olan insanlar düşük kastlarda doğmuş ve kötü işlerde çalışarak hak ettiklerini bulmuşlardır.
KAST SİSTEMİNİ OLUŞTURAN GRUPLAR
KAST SİSTEMİNİN BAZI ÖZELLİKLERİ
• Kast sisteminin ortaya çıkmasındaki en önemli düşünce tarzı reenkarnasyondur.
• Kastlar arası geçiş yasaktır.
• Ayrı kastlar bir araya gelip yemek yiyemez
• Paryaların hiçbir sosyal hakkı yoktur.
• Ayrı kastlar arasında evlilikler kesinlikle yasaktır.
• Her kastın kendini belli eden farklı işaretleri vardır.
• Üst kasttan olan birinin alt kastla işbirliği yapması ve ona dokunması dahi yasaktır
• Kastlar arası geçişin yasak olduğu bu sistemde her kastın kendine has hukuku vardır.
• Kast kurallarına uyulması ve kastın işleyişini sağlamak amacıyla özel teşkilatlar oluşturulmuştur.
• Her kast bireyinin alabileceği eğitim ve yapabileceği meslek türleri bellidir.
• Bu sistemde herkes bir kast içinde doğar, bu kasttan eş seçer ve bu kast içinde ölür.
ORTA ÇAĞ’DA TİCARET
❖ Ticarette genel olarak ham ipek, ipekli kumaşlar, porselen, baharat, tuz, cam ve madeni eşyalar, şarap, hayvan ürünleri, değerli madenler, taşlar ve ziynet eşyalar Avrupa ile Asya arasındaki ticaret yolları vasıtasıyla taşınmıştır.
❖ Kara ticareti iki hörgüçlü develer, at arabaları ve katılarla oluşturulan kervanlar vasıtasıyla yürütülmüştür.
❖ Deniz ticareti üç yelkenli gemilerin, pusula ve haritanın kullanılmasıyla gelişmiştir
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU ÖSS-1993
Ortaçağ’da Avrupa toplumlarını soylular, rahipler, burjuvalar ve köylüler olmak üzere sınıflara ayrılması aşağıdakilerden hangisini göstermektedir?
A) Şehirli sınıfın ticaretle uğraştığını B) Halk arasında eşitsizlik olduğunu
C) Din adamlarının yetkilerine göre sınıflara ayrıldığını D) Halkın yaşam düzeyinin yüksek olduğunu
E) Halk arasında belli mesleklere önem verildiğini
ÇÖZÜM: Orta Çağ Avrupa’sında halkın soylu, rahip, burjuva ve köylü olarak sınıflara ayrılması, Hindistan’da uygulanan Kast sisteminde toplumun Brahman, Kşatriya, Vaysiya ve Südra gibi gruplara ayrılması halk arasında eşitsizliğe dayalı sosyal yapının hakim olduğunu göstermektedir. Cevap: B
BİLGİ NOTU:
Kara ve deniz ticareti sayesinde kıtalar
arasındaki kültürel etkileşimi de artmıştır.
İLK VE ORTA ÇAĞ’DA TİCARET YOLLARI KRAL YOLU
Pers İmparatoru Darius’un yaptırdığı Kral Yolu, Sus şehrinden başlayıp Lidyalıların başkenti Sard şehrinde son bulan yoldur.
Kral Yolu, Anadolu ve Mezopotamya kültürleri arasındaki etkileşimi arttırmıştır.
Lidyalılarca icat edilen para bu yol sayesinde Ön Asya’ya yayılmıştır.
Yolun yapılmasındaki asıl amaç Pers orduları, elçileri ve kuryeleri için önemli bir güzergâh olan Efes- Persepolis arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak ve hızlandırmaktır
İPEK YOLU
Doğanın insanoğluna armağanı olan İpek Yolu insanlar tarafından yapılan bir yol değildir
Çin ve Orta Doğu ile Batı ülkeleri arasında İlk ve Orta Çağlardaki en işlek transit ticaret yoludur
Geniş vadi yatakları ve vahalardan oluşan bu yol üzerinde Yarkent, Hotan, Turfan, Aksu, Kaşgar gibi şehirler kurulmuştur.
Doğu- Batı Uygarlıkları arasında köprü görevi görmüştür
Çinliler, Türkler, Moğollar, Farslar, Araplar ve Rus İpek Yolu üzerinde hakimiyet kurmaya
çalışmışlardır.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU YGS-2010
Çin’den başlayıp Orta Asya’yı aşarak Akdeniz ve
Karadeniz’de sona eren İpek Yolu’nun Orta Asya’ da kurulan Türk devletlerinin bir süre denetiminde olması bu devletleri, I. ekonomik açıdan gelişme,
II. Orta Asya siyasetinde söz sahibi olma, III. tarıma ticaretten fazla önem verme
durumlarından hangileri yönünde etkilediği savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
ÇÖZÜM: Siyasi üstünlük kurmak ve ekonomik açıdan gelişmek isteyen Çinliler, Türkler, Moğollar, Farslar, Araplar ve Ruslar İpek Yolunda hakimiyet kurmak için mücadele etmişlerdir. Cevap: D
Tic ar i Me kanla r
Han:Uzun yolculuklarda kervanları n konaklamak için durdukları mekanlar
Arasta:Aynı esnaf grubuna ait dükkanların bir sokak üzerinde yan yana sıralanmasıyla oluşan ticari mekanlar
Kapan:Ürün veya malların toptan satıldığı mekanlar
Bedesten:Değerli malların satıldığı kapalı çarşı
Ribat: İlk zamanlarda askerî amaçla inşa edilen daha sonraki dönemlerde kervanların konakladığı yapılar
Çarşı:Birden fazla dükkanın yer aldığıhanlar
Kervansaray:Ticaret yolları üzerinde Kervanların güvenliğini ve konaklamasını sağlayan yapılar
Moğolların hâkimiyetinden sonra İpek Yolu diğer kara ve deniz yollarının gölgesinde kalmıştır.
İpek Yolu ismini ilk defa 1877’de Ferdinand Won Richthofen kullanmıştır
Marco Polo’nun bu yol üzerinden Çin’e kadar gittiği düşünülmektedir
İpek Yolu sadece tüccarların değil gezginlerin, bilgelerin, orduların dolayısıyla kültürün ve fikirlerin de seyahat ettiği bir güzergâh olmuştur.
BAHARAT YOLU
➔ Hindistan’dan başlayıp Avrupa’ya uzanan ticaret yoluna Baharat Yolu denir.
➔ Biber, karanfil, kakule, safran, mercanköşk, yenibahar, kimyon, Hindistan cevizi, elmas ve inci gibi değerli madenler bu yol sayesinde Avrupa’ya ulaşmıştır
➔ Doğu uygarlığı ile batı uygarlığı arasındaki etkileşimi arttıran bu yol üzerindeki şehir ve devletlerin kısa sürede zenginleşmesine yol açmıştır.
KÜRK YOLU
Don Nehrinden başlayıp Ural dağları üzerinden Güney Sibirya’ya oradan da Avrupa ve İslam ülkelerine ulaşan yol üzerinde tilki, gelincik sincap, sansar, samur, kunduz, vaşak ve geyik gibi hayvanların deri ve postları taşınmıştır.
Üzerinde taşınan ürünlerden dolayı bu ismi almıştır.
ORTA ÇAĞ’DA ORDU
➢ Ordunun temelini, teşkilat, teçhizat ve doktrin oluşturmaktadır.
• Teşkilat: Askerî organizasyon içindeki emir komuta zinciri, beraberinde verilen görevleri ve bu görevleri yerine getirenlerin oluşturduğu teşkilatı doğurmuştur.
• Teçhizat: Savaş araç ve gereçleri demektir. Ayrıca bunların imalatını, geliştirilmesini, ulaştırılmasını ve depolanmasını da kapsar. Bu dönemde ordular genelde piyade, süvari ve savaş arabalı askerlerden oluştuğundan silah olarak ok, yay, kalkan, mızrak, topuz, balta ve kılıç gibi silahlar
kullanılmıştır. Kuşatmalarda ise mancınık, kule ve koçbaşları da kullanılmıştır.
• Doktrin (Strateji ve Taktik): İlk Çağ devletlerinde, askerî teşkilatlara verilen görevlerin nasıl yapılacağı üzerine fikir yürütülmesi, doktrin sürecini ortaya çıkarmıştır. Bu süreç üzerinde, kültür, örf, âdet, eğitim, strateji, tatbikat, av ve kurallar etkili olmuştur.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU ÖSS-2007
Ticaret yollarından biri olan İpek Yolu’nun tarih boyunca farklı güzergâhlar izlemesinde aşağıdakilerden hangisinin etkisi olduğu savunulabilir?
A) Egemen güçlerin değişmesinin
B) Kabileler arasında kültür farklılıkları olmasının C) İpeğin ticari bir değişim aracı olarak kullanılma-sının D) Ticari malların Avrupa’ya götürülmesinin
E) Kervan ticareti yapılmasının
ÇÖZÜM: Tarihte egemen güçlerin değişmesi zaman zaman ticaret güzergahlarının değişmesine etki etmiştir. Cevap: A
Orduların güçlendirilme sebepleri
• Varlıklarını devam ettirmek
• Hâkimiyet sahalarını genişletmek
• Huzur ve asayişi sağlamak
• Savaşlarda başarılı olmak
• Ülke sınırlarını korumak
• Devletin yönetim sistemini devam ettirmek amacıyla güçlü ordular kurmuşlardır.
❖ İlk Çağ’da eğitim, disiplin, saldırı ve manevra kabiliyeti bakımından yetersiz olan bağımsız ve ücretli hür savaşçı topluluklar Orta Çağ’da yerlerini düzenli ve disiplinli ordulara bırakmışlardır.
❖ Orta Çağ’da Avrupa’da kara savaşları şövalyeler, okçular ve kuşatma teknikleri etrafında cereyan etmiştir.
FRANKLAR
• VIII. yüzyılda Batı Avrupa’da hüküm süren Franklar askeri düzene dayanan feodal sistemi
oluşturmuşlardır
• Frank kralları askeri malzemelerin temini ve asker yetiştirmeleri karşılığında kendi topraklarından bir kısım arazileri soylu Şövalyelere bağışlamasıyla bu sistem ortaya çıkmıştır.
• Kral tarafından toprak bağışlanan şövalyede bağlılık yemini ederek kralın savaşçısı olmuşlardır.
• Bu sistemle köylü askerler yerlerini Şövalyelere bırakmışlardır.
ORTA ÇAĞDA AVRUPA ORDULARININ UZUN SEFERLER DÜZENLEYEMEME SEBEPLERİ
• Küçük olmaları
• Disiplin yönünden zayıf olmaları
• Güçlü vasalların her fırsatta kralın otoritesine karşı çıkmaları
• Kralların güçlerinin sınırlı olması
TÜRK VE MOĞOL ORDULARI
➢ Türk ve Moğol orduları on’lu sisteme göre düzenlenmişlerdir.
➢ Atlı okçu birliklerden oluşur.
➢ Hafif süvari teknikleri kullanmışlardır
➢ Disiplinli ve dayanıklı ordulardır
➢ Hareket kabiliyeti yüksektirler
➢ Atlı okçuların silahlarının hafifliği ve atlarının çevikliği sayesinde Batılı atlı okçulardan daha hızlı ve esnek olmuşlardır.
➢ Göçebe hayat tarzını benimseyen her iki millette ordu- millet anlayışı hâkimdir.
BİZANS ve SASANİ
• Bizans ordusu merkez kuvvetleri, eyalet askerleri, tâbi devletlerin gönderdiği yardımcı kuvvetler ve ücretli askerlerden oluşmuştur.
• Bizans İmparatorluğu tarihinin her döneminde ücretli askerlerden faydalanmışlardır.
• XI. yüzyılda Bizans ordusunda görev yapan ücretli askerlerin büyük bir kısmı Türklerden oluşmuştur.
• Sasaniler ordu teşkilatlarında Türkler ve Moğollar gibi onlu sistemi kullanmışlardır
• Farklı etnik gruplardan oluşan Sasani ordusunda; bağlı kavimlerin ve devletlerin gönderdikleri birlikler, ücretli askerler ve savaş esirleri yer almıştır.
AVRUPA’DA ASKERLİK MESLEĞİNİN ORTAYA ÇIKMASI
✓ İngiltere ve Fransa gibi krallıkların ordularında maaş karşılığında asker bulundurmalarıyla Avrupa’da askerlik mesleği ortaya çıkmıştır.
✓ Daimi orduların oluşturulduğu bu dönemde savaşlar süvariler tarafından yapılırken XIV.yüzyıldan itibaren ordu teşkilatında piyade sınıfları ön plana çıkmışlardır.
✓ Kapıkulu Ocaklarını kuran Osmanlı Devleti ve İngiltere piyadeleri en etkili kullanan devletlerdir.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU TYT-2018
Ammianus, ''Hunlar piyade olarak savaşmaya hiç alışkın değillerdi. Şaşılacak kadar uzak mesafelere attıkları ve demir kadar sert ve öldürücü sivri kemikten uçlu oklarını atmada gösterdikleri maharete hiç kimse erişemezdi...
Hunlar iyi savaşçılar olup yay ve kement kullanmakta eşsizdirler.'' demiştir.
Yalnız bu bilgiye göre Hunlarla ilgili olarak;
I. orduda onlu sistemi oluşturdukları, II. savaş aletlerini etkin kullandıkları, III. savaşlarda hilal taktiğini uyguladıkları ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir?
A)Yalnız I B)Yalnız II C) Yalnız III D)I ve II E)I ve III
ÇÖZÜM:Süvari ağırlıklı birliklerden oluşan Türk ve Moğol askerleri savaş aletlerini etkin kullandıkları için düşmanlarını kolayca alt etmişlerdir. Cevap: B
YERLEŞİK VE KONAR-GÖÇER TOPLUMLAR
KONARGÖÇER YERLEŞİK
Dışa açık Dışa kapalı
Sınıfsız toplum yapısı hakimdir
Sınıflı toplum yapısı hakimdir
Yaşam tarzları askerliğe uygundur
Yaşam tarzları barışa uygundur
En önemli gelir kaynakları hayvancılıktır
En önemli gelir kaynakları tarımsal faaliyetlerdir.
Savaşta mağlup olursa kaçabilirler
Savaşta mağlup olurlarsa kaçma yerine haraç ödemişlerdir.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU YGS-2017
Çin kaynaklarına göre Hunlarda Türk çocukları küçük yaştan itibaren koyunların üzerine binerek binicilik talimi yaparlar, biraz büyüyünce eline ok ve yay alarak kuş ve fareleri avlarlardı. Daha sonra da tilki ve tavşanları avlarlar, bu şekilde çok iyi bir atlı ve okçu olarak yetişirlerdi.
Buna göre Hunlarla ilgili olarak;
I. temel geçim kaynaklarının avcılık olduğu,
II. küçük yaşlardan itibaren savaş aletleri kullandıkları, III. yaşam biçimlerinin askerî özelliklerini geliştirdiği bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
Çözüm: Konargöçer hayata sahip olan Türkler ve Moğollarda yaşam tarzlarından dolayı küçük yaşlardan itibaren savaş araç gereçlerini etkili olarak kullanılmasının öğretilmesi, sürek avlarına dayalı askeri talimler ve avcılığa
dayalı ekonomik yapı yerleşik unsurlara üstünlük kurmalarındaki en önemli etkenlerdir. Cevap: E Yerleşik askeri sınıf
Savaş taktikleri a-Kuşatma b-Saldırı c-Savunma
Silahlar
a-Kılıç ve mızrak b-ok ve yay
c-Gürz d-Koçbaşı e-Mancınık f-Balta
Askeri sınıflar a-Piyadeler b-Süvariler c-Donanma
Konargöçer askeri yapısı
Askeri sınıflar a-Süvari ağırlıklıdır.
b-Az sayıda piyade bulunur
Savaş taktikleri a-Baskın
b-Vur-kaç c-Keşif
Silahlar
a-Ok yay b-Mızrak c-Kılıç
d-Balta ve hançer e-Kement f-Gürz g-Kamçı
BİLGİ NOTU
Konar-göçerler ile yerleşik topluluklar arasındaki savaşlarda genellikle konar- göçerler üstünlük sağlamıştır .
Konar-göçer askeri, dayanıklı, disiplinli,
uyumlu ve süreklidir.
KANUNLAR GELİŞİYOR ROMA HUKUKU
➢ MÖ 753’de Roma Şehrinin kuruluşundan MS 565 Justinianus’un ölümü arasındaki yıllarda Roma ve egemenliği altındaki ülkelerde uygulanmış olan hukuka Roma Hukuku denir.
➢ Günümüz Avrupa hukuk sisteminin temelini oluşturur.
➢ Roma Hukukunun ilk basamağını 12 Levha Kanunları oluşturur
12 LEVHA KANUNLARI
➢ Patrici-pleb mücadelesi sonucunda kanunların yazılı hale getirilmesi ile ortaya çıkmıştır. 12 Levha Kanunlarında Roma halkının görev ve sorumlulukları, halk arasındaki ilişkiler gibi pek çok konu yer almaktadır.
JUSTİNİANUS KANUNLARI
➢ Roma kanunlarının derlenip toparlanması ile ortaya çıkan kanunlardır
➢ Kanunlarda ilk defa kamu ve özel hukuk ayrımı yapılmıştır
➢ Miras, aile ve kişi hukuku konularındaki düzenlemeler, günümüz medeni hukukunun temelini oluşturur
➢ Kanunlarda evlilik ve aile kurumu dini temellere oturtulmuştur
➢ Kanunlarda suçluyu arındırma, caydırma ve iyileştirme amacı vardır.
➢ Kanun maddeleri somut örneklerle açıklanmıştır.
➢ Suçlulara hapis cezası yerine onları manastırda muhafaza ve kontrol altında tutma amacı vardır.
➢ Suçun mahiyetine göre suçlulara, sürgün, servete el koyma, taş ocaklarında ve madenlerde ömür boyu zorunlu çalışma gibi cezalar verilmiştir.
➢ Cezayı talep etme hakkı devletindir
CENGİZ HAN YASASI( BÜYÜK YASA)
➢ Cengiz Han Yasası, Türk ve Moğol törelerinin yazılı hâle getirilerek düzenlenmiş şeklidir.
➢ Hukuk ve askerlik işlerini düzenleyen kanunlardır
➢ Yasaların 33 defter halinde düzenlendiği varsayılmaktadır.
➢ İslamiyet’i kabul eden Moğol hanedanları tarafından da uygulanmıştır.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK SORU:AÖL-2019
Moğol İmparatorluğu’nun hukuk ve askerlik işlerini düzenleyen kanunlar aşağıdakilerden hangisidir?
A)Hammurabi Kanunları B)Cengiz Han Yasası C)12 Levha Kanunları D)Hitit Kanunları
ÇÖZÜM: Cengiz Yasaları Türk ve Moğol törelerinin yazılı hale getirilmiş şeklidir.33 defterden oluşan yasalarda hukuk, askerlik, toplumsal yapıyı düzenleyen maddelere yer verilmiştir. CEVAP:B