• Sonuç bulunamadı

Kırk yıllık sanat hayatım

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kırk yıllık sanat hayatım"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kırk Yıllık Sen’at Hayatım

K a Lit Cf.alıti Ozamoy

Kazıdayan

S

EVG İLİ okuyucularım!

Bu hafta «in ci» de bu edebiyat sütunlarına ilk

satırlarımı yazarken sizinle

halleşerek, dertleşerek ve size bütün samimiyetimle kalbimi açarak söze başlamak istiyo­

rum. Bu karşı ıklı ve sıcak

anlaşma, öyle sanıyorum ki,

bundan sonraki yazılarımda

benim en kuvvetli güvenim o- lacaktır.

Bugün, muharrirlik hayatı­

mın 40 inci yılını doldurmuş

bulunuyorum. Şiir, Tiyatro,

Roman, hikâye, hâtırat, tercü­ me, bir yığın yazılmış ve basıl­

mış kâğıdın altında şimdiye

kadar nasıl olup da ezilmedim, buna belki de şaşmalıyım. F a ­ kat şu var ki, bütün bu mih­ netlere, zevki kadar çilesi de o'an bu uzun yolculuğa rağ - men hâlâ kendimi yorgun his­ setmiyorum. Zaten bu meslek­ te bukadar uzun bir emek har-

cıyan hangi muharrir, kalem

denilen o büyük teselliden ko­

layca ayrılabilir? Bu, onun,

bütün hazlarm üstünde en bü­ yük saadeti ve hayata bağlı­ lığı değil midir?

G

EÇEN gün bir gazete­

de üstad Refik Halidin

tefrikasına başlanmak

üzere olan yeni bir eseri için kendisi ile yapılan bir röpor­ tajı okurken içim ferahla dol­

du. Hele onun röportaj mu­

harririne cevab verirken çıka­ rılan resmi ne kadar mânalı

idi. Dudakları ne canlı bir

san’at âşkı ile titriyordu o re­ simde! Saçları ak, fakat ruhu sımsıcak adam. Hâlâ düşünen ve yaratan adam! Bu, insanın bir derece ilâhileşmesi değil de nedir? En güzel, en temiz ve en renkli türkçenin kuyumcusu olan üstad, dört yıl evvel kendi hayatının 40 inci yılında ne­

ler hissetmişti bi mem, fakat

ben, büyük, küçük her muhar­ ririn hayatında bu saatin bir

önemi olduğuna inanıyorum.

Benim bugünkü heyecanım

belki biraz da bundan ileri ge- lryio.

K

İ

1

IR K yıl... dile kolay!!... Demek ki benim de bu meslekte bir hayli uzun ve çetin bir yazı hayatım var. Zaman zaman san’at mücade­ lelerine atıldım, zaman zaman Baykuş ve sönen kandüer gi­ bi manzum piyeslerimin öte yanda, acı hâtıralarım, hüsran- lı günlerim de o du. Fakat şim­ di, bunların hepsinin bir potada

eriterek kendime san’at ve

matbuat hâtıralarımdan yeni

bir kudret ve imkân taratma­ ğa çalışıyorum. Büyük Fran­ sız şairi Baudelaire bir.mısıa- ında «San’at uzun, fakat hayat kısa» diye inilder. Acaba ayni iniltiyi duymıyan hangi şair vardır? Şiirini ne kadar baş­ ka bir ifade, renk renk teşbih ve istiarelerle işlese, ayni hıç­

kırığın asırlar boyunca kaç

türlü yankısını kaç milletin

şairlerinde bulabilirsiniz. Bu, şiir dünyasında, san’at dünya­ sında en uzak çağlardan en yakın çağa ve nihayet bugü­ ne kadar devam edip gelen e- bedî konu’dur.

Peyami Safa

İnci’de

Okuyucuları için hiç bir fe­ dakârlıktan kaçmmıyan İnci mecmuası gördüğü sonsuz

rağbete lâyık olmak için

memleketinizin en güzide ediblerini yazı kadrosuna dahil etmiş bulunmaktadır. Bu münasebetle değerli mü­ tefekkir, romancı, fıkra mu­ harriri üstad Peyami Safayı da yazı ailesine katmıştır. Gelecek sayımızdan itibaren kıymetli yazarımızın yazıla­ rını sütunlarımızda

bulacak-E

Y dost gözleri bu satır­ larımın üstünde dolaşan , aziz okuyucularım! Ede­ biyat sütunundaki bu ilk ya­

zımda kendimden bahsetmek

lüzumunu hissettiğimden do­

layı özür dilerim. Fakat daha yazıma başlarken, bütün açık kalpli iğim ile huzurunuza çık­ mak arzumu belirtmiştim. Bu­ nun için beni mazur göreceği­ nize eminim. Bu emniyetle şu­

nu da kaydetmek isterim ki,

yazı hayatım yalnız kendi çev­ remde ve kendi ruhumun et-

yatından ibaret de değildir,

rafında dönmüş bir meslek ha- Tam 17 yıl Servetifünun - U- yanış derğisinin yazıişleri mü­ dürlüğünü de yapmışımdır. Bu, insanları yakından tanımak ve siniz.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna göre İslam sanatçısı veya Müslüman sanatçı, kendi sanat felsefesini, bağlı olduğu inanç sisteminden süzerek elde etmiştir.. Kutsal kitabındaki ayetler den

• Antosiyanin, bitkilerin meyve, çiçek, yaprak, kök gibi organlarında bulunan, bitkiye kendine özgü pembe, kırmızı, mor ve maviye kadar geniş bir aralıktaki rengini veren

Güneşli bir günde renklerin daha parlak ve canlı olmaları kapalı havada ise parlaklığını, canlılığını kaybetmeleri ve olduklarından daha koyu görünmeleri rengin

Alman Renk Bilimci Johannes Itten (1888- 1967) Renk uyumlarını geometri ile açıklamış ve rengin kombinasyonları üzerine formüller üretmiştir. Tarih İçinde

Ardından sırasıyla 1915’de “Munsell Renk Sistemi Rehberi/Atlas of the Munsell Color System” ve ölümünün ardında 1921’de “Renklerin Grameri: Munsell

CMYK Renk Uzayı: Çıkarmalı renk sistemi ile bir küpün içinde renkleri tanımlayacak şekilde tasarlanmıştır. Teorik olarak küpün beyaz ve siyah noktalarını birleştiren

Bütünsel olarak incelendiğinde Andre Lhote resimlerinde rengin sanatçının kendi anlamına ulaştığı, niteliksel bir unsur olarak varlığının örnekleme alınan

The artificial UV lights (UV torches, UV lamps or high-intensity UV spotlights) are larger in size, and the emission of UV radiation has to be directed either to the