• Sonuç bulunamadı

ÖZKURT, Kemal-BÜYÜK SELÇUKLU BAŞKENTİ REY’DE TUĞRUL BEY KÜMBEDİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÖZKURT, Kemal-BÜYÜK SELÇUKLU BAŞKENTİ REY’DE TUĞRUL BEY KÜMBEDİ"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BÜYÜK SELÇUKLU BAŞKENTİ REY’DE TUĞRUL BEY KÜMBEDİ

ÖZKURT, Kemal* TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET

Bu tebliğde, Büyük Selçuklu Devleti’nin Tuğrul Bey ve Alparslan zamanındaki başkenti Rey’de yer alan Burc-i Tuğrul (Tuğrul Bey Kümbedi) ele alınacaktır.

Yapı günümüzde, Tahran’ın 20 km kadar güneyinde, Rey’de, İbn-i Babeveyh Kabristanı’nın doğusunda yer almaktadır. Tarihi kaynaklara göre, Kunbed-i Tuğrulî içinde, Tuğrul Bey, Çağrı Bey ve Alparslan’ın mezarları bulunmaktadır.

Aynı kaynaklara göre yapı Tuğrul Bey’in eşi tarafından yaptırılmıştır.

Moğol işgal ve tahribi öncesinde Rey şehrinde 80 kadar mezar yapısı varken, günümüze sadece Tuğrul Bey Kümbedi’nin gelebildiği görülmektedirler.

Üst örtüsü yıkılan kümbet, farklı dönemlerdeki restorasyonlarla günümüze gelmiştir. 2000 yılında yapılan ihata duvarı ile 500 m²lik bir bahçe içinde yer almaktadır.

Adı geçen kümbet tuğla malzeme, gövde iç ve dış yapı farkı, çokgen gövde yapısıyla, kendinden önceki Selçuklu mezar yapı geleneğinin ana ögelerini üzerinde taşıyan ve dönemindeki ilavelerle sonraki aynı tür yapılara örnek oluşturan yönüyle önem taşımaktadır.

Yapı, gerek içinde bulundurduğu sultan mezarları gerekse mimari yapısı ile Büyük Selçuklu tarih ve sanatında önemli bir yer tutmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Büyük Selçuklu başkenti, Rey, Tuğrul Bey, Çağrı Bey, Alparslan, mezar yapıları.

---

Selçuklular Tuğrul Bey yönetiminde,1 Gaznelilere karşı 1035 ve 1038 yıllarında kazandıkları ikisavaştan sonra, bağımsızlık yolunda önemli bir aşama

* Dr., Yüzüncü Yıl Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü, VAN/

TÜRKİYE e-posta: kozkurt@yyu.edu.tr; kozkurt@gmail.com

1 Tuğrul Bey (993-1063), babasının bir savaşta öldürülmesi sonucu yetim kalır. Kardeşi Çağrı ile birlikte dedeleri Selçuk tarafından yetiştirilirler. Mehmet Altay Köymen, Tuğrul Bey ve Zamanı, İstanbul, 1976, s. 1 vd.

(2)

kaydettiler.2 Abbasî halifesi Kâim Biemrillah (1031-1075), gönderdiği bir elçi ile Horasan’daki hâkimiyetlerini tanıdı.3 Dandanakan’da 1040’ta Gaznelilere karşı elde ettikleri zaferle tam bağımsızlıklarını kazandılar. Tuğrul Bey, bütün Selçuklu önderleri tarafından “Horasan Selçuklu hükümdarı” ilân edildi.4

Bir dizi siyasal gelişmeden sonra Sultan, ilk başkent Nişâbûr’u terk ederek Rey’i devletin merkezi hâline getirir (1043). Yeni başkentte, eski sarayı yıkarak yenisini yaptırır. Cami ve medrese de bu dönemde inşa edilen yapılardandır.

Ancak bu yapılardan hiçbiri günümüze gelememiştir. Tuğrul Bey’in 434/1042’de Rey’de bastırdığı paralar dönemin siyasal yapısı bakımından anlamlıdır.5

İran topraklarında kurulan hâkimiyetle birlikte Anadolu’nun fethine önem veren Tuğrul Bey, daha sonra Abbasi halifesine baskı uygulayan Büveyhîlerin Bağdat’taki varlıklarını ortadan kaldırdı. 1063 yılında halife Kâim Biemrillâh’ın kızıyla evlenen Sultan, Bağdat’tan, Selçuklu başkenti Rey’e dönerken yolda hastalanır. Rey civarında Kasran-ı Birunî’nin Tacarşat ( ) Köyü’ne yerleşir,6 altı ay sonra (455/1063) vefat eder.7

Kaynaklarda Tuğrul Bey’in defnedildiği yer ve şekli konusunda farklı bilgiler bulunmaktadır. Buna göre Sultan, Merv’de kardeşi Çağrı Bey’le aynı mekâna defnedilmiş8 veya ilk eşi Ferruh Hatun’un Rey’de yaptırdığı ve günümüzde Farsça kaynaklarda Burc-i Tuğrul9 diye bilinen türbeye gömülmüştür.10 Vefatı sonrasında ortaya çıkan siyasi dalgalanmalar dolayısıyla geçici bir süre sarayda

2Ali Sevim-Erdoğan Merçil, Selçuklu Devletleri Tarihi Siyaset, Teşkilât ve Kültür, Ankara, 1995, s. 24.

3 Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti, İstanbul, 2003, s. 38 vd; Sevim- Merçil, age, s. 24: V. V., Barthold, Moğol İstilasına Kadar Türkistan, Ankara, 1990, s. 322 vd.

4 Sevim-Merçil, age, s. 26: Mehmet Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Cilt:

1, Kuruluş Devri, Ankara, 1979, s. 29 vd.

5 Turan, age, s. 112: Sevim-Merçil, age, s. 34.

6 Muhammed bin Ali Süleyman er-Râvendî, Râhatu’s-Sudûr, Ankara, 1957, s. 110, Büyük Selçuklu tarihi için erken kaynaklardan biri olan eser, (635/1238) tarihinde yazılmıştır.

7 Turan, age, s. 141; Rey, Tuğrul Bey ve Alparslan zamanında Selçuklu Devleti’nin başkentidir.

Osman G. Özgüdenli, Turco-Iranica Ortaçağ Türk-İran Tarihî Araştırmaları, İstanbul, 2006, s.

498.

8 Sadrü’d-dîn Ebu’l-Hasan ‘Ali ibn Nâsır ibn ‘Ali el-Hüseynî, Ahbâr üd-Devlet is-Seçukiyye, Ankara, 1943, s. 16.

9 Tuğrul Bey Türbesi’nin yeri konusundaki Farsça bazı tartışmalar için bkz.: Seyyid Ahmed Musavi,

“Burc-i Tuğrul Kocasa”, Keyhan Ferhengî, Mihr, 1366, Sayı 43, s. 25-27; Ahmed Muhît Tabâtabâî,

“Burc-i Tuğrul yâ Makbere-i İbrâhim Hâs”, Keyhan Ferhengî, Tîr, 1366, sayı: 40, s. 28-29.

10 El-Hüseynî, age, s. 15: Sevim-Merçil, age, s. 47: Kaynaklar, Tuğrul Bey’in ilk eşi Altuncan Hâtun’un Sultan’dan önce 451/1059 tarihinde vefat edip Rey’de defnedildiği haberini vermekte, ancak mahal veya mezar anıtı belirtmemektedirler. Turan, age, 140-141.

(3)

defnedildiği, bilahare, halefi ve yeğeni Alparslan tarafından, kemiklerinin Burc-i Tuğrul’a taşındığı şeklinde bir rivayet de bulunmaktadır.11

Ancak, Sultan’ın vefatından yüzyıl sonra yazılan kaynaklardan, onun Rey’de, diğer sultanlarının Merv, İsfahan ve Hemedan’da medfun bulundukları öğrenilmektedir.12 İstisnalar bir yana bırakılırsa,13 tarihler Tuğrul Bey’in Rey’de, Tuğrul Bey Kümbedi’nde (Burc-i Tuğrul) gömülü olduğu konusunda hemfikirdiler.

Kaçar Şahı Nasirüddin Şah (1848-1896) döneminde14 yapının üzerine konan onarım kitabesinde açıkça Tuğrul Bey’in adının geçmesi de, o dönemde toplumsal hafızada o yapının “Tuğrul Bey Türbesiˮ olarak bilindiğinin bir ispatıdır. Nitekim günümüzde resmî ve gayriresmî yayınların çoğunda bu kanaat hâkimdir.15

Selçuklu mezar yapılarının büyük ölçüde kendinden önceki Samani, Karahanlı ve Gazneli geleneğini devam ettirdiği16 ancak, Selçuklular’ın bu malzeme, teknik ve plan özelliklerini değerlendirip yeni bir mezar anıtı sentezine ulaştıkları görülmektedir. Tuğrul Bey döneminden günümüze iki türbenin ulaştığı bilinmektedir. Bunlar, Abarkuh’taki Künbed-i Ali (1056) ve Damgan’daki Çihil Duhteran (Kırk Kızlar) türbeleridir.17

Tuğrul Bey Türbesi günümüzde, Tahran’ın güneyindeki Rey şehir merkezinde yer almaktadır (Fotoğraf 1, bkz.: s. 2645). Doğu ve batısında İbn-i Bâbeveyh ve Çeşme-i Ali caddeleri geçmektedir (Fotoğraf 2, bkz.: s. 2645). Türbe 2000 yılında yapılan bir restorasyonla ihata duvarı ile çevrilen yaklaşık 3000 m²lik bir bahçenin ortasında bulunmaktadır. Aynı bahçe içinde, türbenin kuzey tarafında,

11Murat Tüten, Büyük Selçuklu Irak Selçuklu ve Kirman Selçuklu Sultanlarının Ölümleri ve Gömülü Oldukları Yerler, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1998, s. 5-6.

12Abdul-Celil Kazvinî, Kitâb-un-Nakz, Tahran 1331, s. 631, Turan, age, 112.

13Orhan Cezmi Tuncer, kümbete niçin “Burcu Tuğrul” denildiğini ve ayrıca 1139 (H: 534) tarihinin hangi belgeye dayanarak verildiğini yazarlar belirtmiyorlar” demektedir. O. Cezmi Tuncer, Anadolu Kümbetleri, Selçuklu Dönemi, I, Ankara, 1986, s. 37.

14Hasan Pirniya, The History of Iran, Tehran, 1375, s. 947 vd.

15Rey Miras-ı Ferhengi’nin (Kültür Müdürlüğü) türbe ile ilgili Farsça uzunca bilgi levhasının sonunda, İngilizce olarak: “Tuğrul Burcu, Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Şemsi 442 yılında vefat edip burada defnedilmiştir.” ibaresi yer alır; Robert Hillenbrand, “Mezarlar”, Muhammed Yusuf Kaini, Mimâriyi İran Devre-i İslâmî, terc. Kerametullah Efser, Tahran, 1379, s. 73, 82: ancak, Tuncer, “Rey Anonim Kümbet (Tuğrul Bey ?)”, ismin sonuna getirdiği soru işaretiyle bu tereddüdü dile getirir, age, s. 36.

16Adı geçen dönemlerden türbe örnekleri olarak, Buhara’da X. yüzyıl başlarına tarihlenen Samanoğlu İsmail Türbesi, Özbekistan Tim’deki Arap Ata Türbesi (978), Talas’ta Ayşe Bibi Türbesi, Özkent’te yan yana yer alan, farklı tarihlerde inşa edilen üç türbe, Sengbest’teki Arslan Cazip Türbesi gösterilebilir. Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara, 1996, s. 6, 8, 9.

17Önkal, age, s. 10.

(4)

İran’ın son dönem büyük edip ve tarihçilerinden Tabatabai’nin mezarı yer almak- tadır (Fotoğraf 3-8, bkz.: s. 2646-2650).

Yapının üzerindeki tamir kitabesinden hareketle bilinen en eski onarımı, Kaçarlar döneminde,18 Nasirüddin Şah zamanında yapıldığı anlaşılmaktadır (Fotoğraf 6, bkz.: s. 2649).19 1301/1884 yılındaki bu tamirde türbe gövdesinin yıkılan üst kısmı tamamlanmıştır. Çöken üst örtü ise yenilenmemiştir.

Yapı 1990’larda Tahran Miras-ı Ferhengî20 kurumu tarafından yeni bir onarıma tabi tutulmuştur. Bu onarımda güney-kuzey doğrultusunda dikdörtgen görünümlü bahçenin etrafına tuğla ihata duvarı yapılmış, güneydeki bahçe kapısından, türbenin kuzeyindeki Tabatabai’nin mezarına kadar olan alan alana parke taşı döşenerek bir yürüme bandı oluşturulmuştur. Ayrıca türbenin etrafı dairesel bir şekilde tretuvar olarak düzenlenmiştir (Fotoğraf 4-8, bkz.: s. 2647, 2650).

Türbe bütün ihtişamına rağmen bazı yönlerde çevredeki evler tarafından kuşatılmış durumdadır (Fotoğraf 1, 2, bkz.: s. 2645). Bu yüzden Rey Belediyesi, türbe çevresini istimlâk kararı almış fakat (2007 yılı itibarıyla) bu istimlâk bütünüyle uygulanabilmiş değildir. İstimlâk kararı alınan alan 25.000 m²dir ve üzerinde çok sayıda konut bulunmaktadır.21

Yapının üzerinde, ilk inşasına ait herhangi bir kitabe bulunmamaktadır.

Kaynaklarda türbenin üst kısmında yer aldığı söylenen Selçuklu döneminden kufi kitabe günümüze gelememiştir. Günümüzde Michigan Üniversitesi’nde bulunan bir kitabenin, bu yapıya ait olduğu iddia edilmektedir. Kaynaklarda yapının mimarı olarak ‘Amile imzasıyla, “Abdülvahhab el-Kazvînî bin Fahrâver” adı verilmektedir.22 Eğer bu ihtimal doğru ise, bu kitabeye göre yapının inşa tarihi 1139-1140 olarak kabul edilebilir.23

18 İran merkezli, Safevi devletini kuran yedi Türk kabilesinden bir olan Kaçarlar, 1779-1925 yılları arasında hâkimiyet sürmüşlerdir, Fahamettin Başar, “Kaçarlar”, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, IX, İstanbul, 1988, s. 567: Faruk Sümer ise, Kaçarların başlangıcı olarak 1796 tarihini verir, “Kaçarlar”, DİA, XXIV, İstanbul, 2001, s. 51-53.

19 Başar, age, s. 571.

20 Kültür ve Tabiat Varlıkları ile ilgili kurum.

21 “Rey Şehrinde 800 Yıllık Selçuklu Hatırası Burci Tuğrul”, Cumhuri-yi İslami Gazetesi, 14.09.1385.

22 Ernst Herzfeld, “Die Tabula Ansata in der İslamischen Epigraphik und Ornamentik”, Der İslam, VI, 1916, s. 189-199, Ahad Poressay Godssi, Büyük Selçuklu Mezar Anıtlarının Gelişmesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1976, s. 65: Zöhre Büzürgniya, Mi’mârân-ı Îrân Ez Âğezi Devre-i İslâmî tâ Pâyâni Devre-i Kâcâr, Tehran, 1383, s. 41.

23 Hoag, John D., Islamic Architecture, London, 1979, s. 100: Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, İstanbul 1993, s. 80: Godssi, age, 65.

(5)

Kaçarlar döneminde türbenin güney giriş kapısı üzerinde, sivri kemerli alınlıkta mermer malzeme ile oluşturulan bir tamir kitabesi yer almaktadır. Kitabenin metni şöyledir:

Bu uzunca kitabe metninden, Kaçar Şahı Nasirüddin Şah zamanında, Hacı Ebu’l-Hasen mi’mârbâşî’nın emriyle, “Tuğruliyye” denen geniş bir bahçede, Tuğrul Bey’in harap vaziyetteki türbesinin Safer ayında başlayan onarım faaliyetinin 1301/1884 yılı Recep ayında tamamlandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca kitabenin son satırında sağ ve sol köşede küçük birer kartuş içinde kitabeyi yazan sanatkârın imzası, “Ketebehu Mirza Âka” ve usta adı olarak da ‘amelu abdirrasûl ifadeleri yer almaktadır.

Tek katlı olarak düzenlenen türbe, içten 11.00 m, dıştan 17.70 m ölçülerinde daire planlı olup, dıştan üçgen biçiminde 22 dilimli olarak yivlendirilmiştir (Fotoğraf 3-4, 2646-2647, Çizim 1, bkz.: s. 2655). Yaklaşık 22.5 m yükseklikteki gövdeyi oluşturan duvar kalınlığı 1.75 m ila 2.75 m arasında değişmektedir.

Gövdeyi oluşturan duvarın içine, yaklaşık 5.00 m yükseklikten başlayarak tepeye ulaşan ve 60 basamaktan oluşan bir merdiven yerleştirilmiştir. Merdivene, türbenin kuzey yönündeki ikinci kapının üzerinde yer alan üçgen yivin bir yüzeyindeki sivri kemerli bir kapıdan girilmektedir.24 Kapının yer aldığı yiv

24 Bu uygulamanın Tuğrul Bey Kümbedi sonrasında Veramin Alaaddin türbesinde tekrarlandığı, Tuğrul Bey öncesinde Harrekan Türbelerinde ise zeminden başlayan bir merdiven bulunduğu

.

.

(6)

yüzeyinde, üstte iki adet dairesel açıklık bulunmaktadır. Bunlar muhtemelen merdiveni aydınlatma amaçlı olarak yapılmışlardır (Fotoğraf 9, bkz.: s. 2650).

İç mekânda türbe zemini, taş döşeme ile kaplanmıştır (Fotoğraf 13, bkz.: s.

2652). Bu kısımda mezarı sembolize eden herhangi bir iz görülmemektedir. Gerek kaynaklarda, gerekse sözlü rivayetlerde, bilinen dönemde sandukaya benzer bir şeyin olduğu da yer almamaktadır.

Yapı, dıştan olduğu gibi içten de tuğlaların yatay dizilmesi ile elde edilen duvar örgüsüne sahiptir. İçerisindeki duvar yüzeyine belli aralıklarla açılan oyuklar, gövdeye iskele deliği oluşturmak amacıyla, enine ve boyuna paralel olarak sıralanmıştır (Fotoğraf 14-17, bkz.: s. 2653-2655).

Alt kesimde türbenin etrafını kesintisiz dolanan üçgen yivlerden altısı dikdörtgen görünüşlü güney ve kuzey giriş kapı kütleleri dolayısıyla kesintiye uğradığı görülmektedir. Güney giriş kapısı, dıştan içe doğru kademeli silmelerle çerçevelenmiş dikdörtgen görünümlü olup, ortasında yer alan sivri kemerli girinti içerisine asıl sivri kemerli asıl kapı açıklığı yerleştirilmiştir (Fotoğraf 5-7, bkz.:

s. 2648-2649).

Asıl kapı açıklığının üzerine konan tamir kitabesi 10 satırdan oluşmakta ve ta’lik karakterdedir. İnce cetvellerle oluşturulan kartuşlarda az sayıdaki tirfil25 hariç başka bir süsleme ögesi bulunmamaktadır (Fotoğraf 6, bkz.: s. 2649).

Güney giriş,ne benzer şekilde tasarlanan kuzey giriş kapısı da dikdörtgen görünümlü olup, yan kısımları düz yüzeyli tutulmuş, üstten bir saçak silme ile sonlandırılmıştır. Yine sivri kemerli bir kapı girintisine sahiptir. Kapılar ve türbenin alt kısımlarda tüm yüzeylerde tuğlalar yatay dizilerek sade bir görünüm elde edilmiştir.

Gövdeyi dikey biçimde saran üçgen yivler mimari bir hareketlilik sağlamaktadır.

Türbede asıl hareketlilik üst kısımdaki iki bölümlü düzenlemede karşımıza çıkmaktadır. Birinci bölümde mukarnaslar, ikincisinde ise tuğla süsleme kuşakları sıralanmaktadır. Mukarnaslar iki yivin arasında, altta bir, ortada iki, üstte üç sıra hâlinde düzenlenmişlerdir. Burada oldukça iri tutulan mukarnas yuvalarının içleri bulundukları yere göre daha derin veya yüzeysel bir görünüm almışlardır.

Mukarnasların üstünde ikinci bölümde, altta iki diş sırası şeklinde düzenlenen, ortada tuğlaların dikey yatay dizilmesiyle elde edilen kare ve dikdörtgen

görülmektedir. Gönül Öney, “İran ve Anadolu Selçuklu Türbelerinin Mukayesesi”, Yıllık Araştırmalar Dergisi III, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Türk ve İslam Sanatları Tarihi Enstitüsü, Ankara, 1981, s. 46-47.

25 Kaçar dönemindeki bu kitabede yer alan tirfil’in Osmanlı uygulamaları için bkz.: Mahmud Bedreddin Yazır, Medeniyet Âleminde Yazı ve İslam Medeniyetinde Kalem Güzeli, III. Kısım, Ankara, 1989, s. 364.

(7)

girintilerin oluşturduğu bir kuşak ve bunların üstünde de üç kademeli bir silme dolanmaktadır. En üstte ise, tuğla bir saçak silmesi ile bu bölüm sonlanmaktadır.

Bu kısım Kaçarlar dönemindeki onarımın etki ve özellikleri taşımakta geç dönem karakteri göstermektedir. Kaynakların bahsettiği ve bu bölümde yer aldığı söylenen kufi kitabeden ise günümüzde hiçbir iz bulunmamaktadır (Fotoğraf 10- 12, bkz.: s. 2651-2652).

DEĞERLENDİRME

Rey Tuğrul Bey Kümbedi (Burc-i Tuğrul), zayıf ve az sayıda farklı kanaate rağmen, kaynakların bahsettiği Tuğrul Bey’in medfûn bulunduğu türbe olması kuvvetle muhtemeldir. Bilinen iki büyük onarımla günümüze gelmiştir.

Büyük Selçuklu Dönemi’nde (XI. ve XII. yy.) yapılan mezar anıtları genelde tek katlı, farklı plan tipleri ile karşımıza çıkmaktadır. Kare, silindirik ve çokgen yapılı olanlar çoğunluktadır. Harrekan örneklerinde olduğu gibi, tuğla süslemeli gövdeler, dönem özelliği olarak dikkat çekmektedir.26

Tuğrul Bey Türbesi, tuğla yapısıyla dönem özelliklerini sergilerken, yivli gövdesiyle, az sayıdaki kendinden önceki (Kümbeti Kabus 1006-1007) ve kendinden sonraki (Veramin’de Alaeddin (1289), Demavend’de İmamzade Abdullah (XIV. yy.)27 mezar anıtlarıyla benzerlik göstermektedir.28

Yine bu yapıda, Selçuklu örneklerinde az rastlanan bir uygulama olarak, gövde içinde yer alan çatı merdiveni bulunmaktadır. Bu duruma, Veramin Alaeddin ve Harrekan türbelerinde de rastlanmaktadır.29 İki kapılı oluşu ile Selçuklu mezar yapıları içinde bir istisna oluşturmaktadır.

Tuğrul Bey Türbesi, bir dönem Büyük Selçuklu başkenti olan tarihî Rey şehrinde, kaynakların bahsettiği 80 kadar yapıdan30 günümüze gelebilen az sayıdaki örnekten biri olarak varlığını sürdürmektedir.

Yapı, dış yüzeyinde yer alan 22 adet yiv dolayısıyla halk arasında doğal bir güneş saati olarak kabul edilmektedir.31 Ayrıca yapılan biraz da zorlama hesaplarla,

26 Selçuklu sanatında inşa ve süsleme malzemesi olarak tuğla için bkz.: Ömür Bakırer, Selçuklu Öncesi ve Selçuklu Dönemi Anadolu Mimarisinde Tuğla Kullanımı, Ankara, 1981, s. 5 vd.

27 Wilber, Donald Newton, The Architecture of Islamic Iran: The ll-Khanid Period, Princeton, 1955, Çizim No., 12, 21.

28 Bkz.: Eric Schroeder, “The Seljuq Period”, A Survey of Persian Art, III, s. 986, fot., 337-338, 348: Arthur Upham Pope, Persian architecture : the Triumph of Form and Color, New York, 1965, Foto No. 86-91.

29 Öney, agm, s. 46.

30 Bu yapıların en önemlileri arasında Bibi Şahabanu Türbesi, Bibi Zübeyde Hatun Türbesi, İbn Babviye Türbesi, Rey Çarşısı, Harun Hapishanesi, Şah Abdülazim Türbesi ve Abbasi Kervansarayı bulunmaktadır.

31 Burc ( ) kelimesinin türbe dışındaki anlamları için bkz.: Mehdi Mehdizade, The Dictionary of Traditional Architecture, Meşhed, 1384, s. 32.

(8)

yivler arasındaki süslemelerin güneş ve gölge durumlarından hareketle saatler, 10’ar ve 15’er hatta 60 dakikalık dilimlere ayrılmaktadır. Güney ve kuzeydeki giriş kapıları saat altı ve 12’yi, Doğu ve batıdaki iki yivin de saat 3 ve 9’u gösterdiği kabul edilmektedir (Fotoğraf 12, bkz.: s. 2652).

İran’da Büyük Selçuklu Sultanlarına ait olan ve içinde tek sultanın bulunduğu yapı olmasıyla da Rey Tuğrul Bey Türbesi farklı bir konumda bulunmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

sonrasında verilen toy yâni büyük ziyafette üstün idarecilik vasfı ve keskin siyâsî zekâsını takdir ettiği kardeşi Tuğrul Bey ’i Büyük Selçuklu Devleti Sultân ı

Phenolic compounds are in charge of antioxidant capacity in the sage and rosmarinic acid, caffeic acid, chlorogenic acid, vanillic acid, salvianolic acid, luteolin

Selçuklu İmparatorluğu (1040-1157) Türklerin kurmuş olduğu yüze yakın siyasi teşekkül arasında yer alan dört büyük imparatorluk (Hun, Göktürk, Selçuklu,

İşte bu düşüncelerden yola çıkarak hemen her konuşmasında Türkçe konusundaki duyarlılığını dile getiren sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tay- yip Erdoğan Beyefendi’nin

Uluslarası Türk Dili Kurultayı” ile 15 Mart’ta res- men ilan etmiş olduğumuz “2017 Türk Dili Yılı”nın milletimize, ülkemize, devletimize ve büyük Türk

Selçuklu tarihini üç şubeye taksim eden yazar, birinci şubede Selçukluların zuhurundan başlayıp günümüzde Büyük Selçuklular ve Irak Selçukluları olarak

• Transplasental geçiş riski nedeniyle asemptomatik olsa bile primer infeksiyonun tanı ve tedavisi önemli. • Vertikal geçiş

Maternal morbidity in cases of placenta accreta managed by a multidisciplinary care team compared with standard obstetric care.. MULTĠDĠSĠPLĠNER MERKEZ ×