-RAPOR- (İmar ve Bayındırlık Komisyonu ) İL GENEL MECLİS BAŞKANLIĞINA / ÇORUM

(1)

1 -RAPOR-

(İmar ve Bayındırlık Komisyonu )

İL GENEL MECLİS BAŞKANLIĞINA / ÇORUM

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 04/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz İskilip ilçesi, Yerli köyü, Sungurlu ilçesi Kula köyü, Bayat ilçesi, Toyhane, Köpüklü, Sağpazar, Aşağı Emirhalil, Eskialibey köyü ve Uğurludağ ilçesi, Üçdam, Yarımca ve Ambarcı köylerinin Kızılırmak kenarında bulunan taşınmazlar üzerinde yapılacak, Enerji piyasası Düzenleme Kurumu’nca 06/02/2014 tarih ve ÖN/4864- 1/2666 sayı ile Önlisans verilmiş Ülkün I-II Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali için hazırlanan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı’nın 3194 sayılı İmar Kanunu 8’inci maddesi ile 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10’uncu maddesi ( c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede; İdaremize sunulan plan teklif dosyası üzerinden yapılan incelemede, yatırımcı kuruluş olan DünyA Elektrik Üretim A.Ş ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı arasında 30/01/2015 tarih ve 3177 no ile Su Kullanım Hakkı ve İşletme Anlaşmasının bulunduğu, EPDK tarafından 06/02/2014 tarih ve ÖN/4864-1/2666 No ile Ön Lisans verildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ÇED olumlu belgesi alındığı, EPDK tarafından 30/12/2014 tarih ve 5394 sayı ile kamu yararı alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca onaylandığı, İdaremizce 14/07/2014 tarih ve 6949 sayılı yazı ile Karayolları 7.

Bölge Müdürlüğü, Amasya Orman Bölge Müdürlüğü, YEDAŞ İl Koordinatörlüğü, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, TEİAŞ 10. İletim Tesis ve İşletme Grup Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm müdürlüğü, İl Afet ve Acil durum Müdürlüğünden uygun kurum görüşlerinin alındığı tespit edilmiştir.

İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 19/12/2014 tarih ve 13235 sayılı yazısında, söz konusu yatırımın yapılacağı alana ilişkin imar planı talebinin İl Toprak Koruma Kurulunca uygun görüldüğü belirtilerek ekinde yer alan Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün 15/12/2014 tarih ve 9072 sayılı yazısında, “Toplam 102,82 ha arazinin mera arazisi olması nedeniyle ilgili kanun kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Toplam 248,62 ha arazinin ise çevresindeki tarım arazilerine zarar vermeyecek tedbirlerin alınması ve toprak koruma projesi hazırlatılarak uygulatılması şartıyla Ülkün 1-2 Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali yapılması uygun görülmüştür.” denilmektedir.

EPDK Kamulaştırma Dairesi başkanlığının 05/01/2015 tarih ve 199 sayılı yazısı ile İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden proje kapsamında kalan mera vasıflı taşınmazların tahsis amacı değişikliği talebinde bulunulmuş, tahsis amacı değişikliğinin uygunluğuna yönelik incelemelerin tamamlandığı ve konunun 29/05/2015 tarihinde yapılacak Mera Komisyonu toplantısında değerlendirilerek karara bağlanacağı bilgisine ulaşılmıştır.

Diğer taraftan, 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Plan Notlarına, “Proje Alanı içerisindeki toplam 248,62 ha arazinin tarım arazilerine zarar vermeyecek tedbirlerin alınması zorunludur ve Toprak Koruma Projesi hazırlatılmadan plan uygulamasına geçilemez.” hükmü eklenmiştir.

(2)

2

Çevre Düzeni Planın Genel hükümler Başlıklı 1.4.17. nolu plan hükmünde, “bu plan ile belirlenen planlama alt bölgeleri içinde veya dışında ihtiyaç olması halinde güvenlik, sağlık, eğitim v.b. sosyal donatı alanları, büyük kentsel yeşil alanlar, kent veya bölge/havza bütününe yönelik her türlü atık bertaraf tesisleri ve bunlarla entegre geri kazanım tesisleri, arıtma tesisleri, sosyal ve teknik alt yapı, karayolu, demiryolu, havaalanı, baraj, enerji üretimi ve iletimine ilişkin kullanımlar kamu yararı gözetilerek, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri doğrultusunda, alt ölçekli planları çevre düzeni planı değişikliğine gerek olmaksızın ilgili idaresince bu planın koruma, gelişme ve planlama ilkeleri doğrultusunda hazırlanır.

Hazırlanan planlar Bakanlığın uygun görüşü olmadan onaylanamaz. Onaylanan planlar veri tabanına işlemek üzere sayısal ortamda Bakanlığa gönderilir. Söz konusu tesisler/tesis alanları amacı dışında kullanılamazlar. Yakma veya düzenli depolarının yanı sıra fiziksel/kimyasal/biyolojik önişlem ünitelerini içiren entegre atık bertaraf veya geri kazanım tesislerinin yer seçimi, atığın en yakın ve en uygun olan tesiste bertaraf edilmesi ilkesi çerçevesinde, bölgenin atık miktarı dikkate alınarak ilgili kurum ve kuruluşların görüşü doğrultusunda belirlenir.” denilmektedir.

Bu kapsamda, teklif imar planları idaremizin 04/03/2015 tarih ve 1980 sayılı yazısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına uygun görüş alınmak üzere İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne gönderilmiş, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünün 05/05/2015 tarih ve 2451 sayılı cevabi yazı ekinde belirtilen hususlar dikkate alınarak plan teklifinde düzeltmeler ve ilaveler yapılmıştır.

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 10. maddesi (c ) bendinde, (Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç İl çevre düzeni planı ile belediye sınırları dışındaki alanların imar planlarını görüşmek ve karara bağlamak.) imar planlarını görüşülerek karara bağlama yetkisi İl Genel Meclisine verilmiştir.

Bu nedenle, yukarıda bahsedilen hususlar doğrultusunda söz konusu plan teklifleri komisyonumuzca yapılan değerlendirmede uygun bulunmuştur.

İl Genel Meclisimizin takdirine arz ederiz.

İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU

Komisyon Bşk. Kom.Bşk.V. Üye

Erhan AKAR Abdurrahman KARAGÖZ Halil İbrahim KAYA

Üye Üye Üye Üye Erdoğan KÖROĞLU Mustafa ÇATAR Arif ÇAMİÇİ Haydar ERDEM

(3)

3 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kultak köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kultak köyüne ait krokide Y9 ile gösterilen hazine arazisinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çorum Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne vermiş olduğu yazısına istinaden ortak yapı niteliğinde bulunmadığından dosyanın iade edilmesi ve gerekli düzeltmelerin yapılarak yeniden değerlendirilmesi komisyonumuzca uygun görülmüştür.

(4)

4 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Hızırdede köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Hızırdede köyünün kadastrol paftalar üzerine işlenen Köy Yerleşik Alanı ve Civarı sınır tespiti, 3194 sayılı İmar Kanununa dayalı olarak çıkarılan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 2. bölüm 4.

maddesi ile 5. bölüm 43.maddesine göre hazırlanmıştır.

İlimiz Merkez ilçeye bağlı Hızırdede köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan dosya ekteki krokide belirtilen yerleşik alan civarı malikleri adı altındaki noktalar, pafta ve koordinat sistem bilgileri, Merkez ilçe Hızırdede köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan tutanaklar, komisyonumuzca yapılan incelemeler neticesinde uygun görülmüştür.

(5)

5 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kadıderesi köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kadıderesi köyünün kadastrol paftalar üzerine işlenen Köy Yerleşik Alanı ve Civarı sınır tespiti, 3194 sayılı İmar Kanununa dayalı olarak çıkarılan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 2. bölüm 4.

İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kadıderesi köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan dosya ekteki krokide belirtilen yerleşik alan civarı malikleri adı altındaki noktalar, pafta ve koordinat sistem bilgileri, Merkez ilçe Kadıderesi köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan tutanaklar, komisyonumuzca yapılan incelemeler neticesinde uygun görülmüştür.

(6)

6 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Karagöz köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Karagöz köyünün kadastrol paftalar üzerine işlenen Köy Yerleşik Alanı ve Civarı sınır tespiti, 3194 sayılı İmar Kanununa dayalı olarak çıkarılan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 2. bölüm 4.

İlimiz Merkez ilçeye bağlı Karagöz köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan dosya ekteki krokide belirtilen yerleşik alan civarı malikleri adı altındaki noktalar, pafta ve koordinat sistem bilgileri, Merkez ilçe Karagöz köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan tutanaklar, komisyonumuzca yapılan incelemeler neticesinde uygun görülmüştür.

(7)

7 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Karakeçili köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Karakeçili köyüne ait krokide Y3 ve Y4 ile gösterilen su deposu Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çorum Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne vermiş olduğu yazısına istinaden ortak yapı niteliğinde bulunmadığından dosyanın iade edilmesi ve gerekli düzeltmelerin yapılarak yeniden değerlendirilmesi komisyonumuzca uygun görülmüştür.

(8)

8 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kertme köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kertme köyünün kadastrol paftalar üzerine işlenen Köy Yerleşik Alanı ve Civarı sınır tespiti, 3194 sayılı İmar Kanununa dayalı olarak çıkarılan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 2. bölüm 4.

İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kertme köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan dosya ekteki krokide belirtilen yerleşik alan civarı malikleri adı altındaki noktalar, pafta ve koordinat sistem bilgileri, Merkez ilçe Kertme köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan tutanaklar, komisyonumuzca yapılan incelemeler neticesinde uygun görülmüştür.

(9)

9 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kılıçören köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kılıçören köyünün kadastrol paftalar üzerine işlenen Köy Yerleşik Alanı ve Civarı sınır tespiti, 3194 sayılı İmar Kanununa dayalı olarak çıkarılan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 2. bölüm 4.

İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kılıçören köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan dosya ekteki krokide belirtilen yerleşik alan civarı malikleri adı altındaki noktalar, pafta ve koordinat sistem bilgileri, Merkez ilçe Kılıçören köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan tutanaklar, komisyonumuzca yapılan incelemeler neticesinde uygun görülmüştür.

(10)

10 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kirazlıpınar köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kirazlıpınar köyünün kadastrol paftalar üzerine işlenen Köy Yerleşik Alanı ve Civarı sınır tespiti, 3194 sayılı İmar Kanununa dayalı olarak çıkarılan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 2. bölüm 4.

İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kirazlıpınar köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan dosya ekteki krokide belirtilen yerleşik alan civarı malikleri adı altındaki noktalar, pafta ve koordinat sistem bilgileri, Merkez ilçe Kirazlıpınar köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan tutanaklar, komisyonumuzca yapılan incelemeler neticesinde uygun görülmüştür.

(11)

11 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kireçocağı köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kireçocağı köyüne ait krokide Y12 ve Y13 ile gösterilen su deposu Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çorum Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne vermiş olduğu yazısına istinaden ortak yapı niteliğinde bulunmadığından dosyanın iade edilmesi ve gerekli düzeltmelerin yapılarak yeniden değerlendirilmesi komisyonumuzca uygun görülmüştür.

(12)

12 -RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kutluca köyüne ait köy yerleşik alan ve civarı sınır tespitinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendi gereğince, İmar ve Bayındırlık Komisyonumuz, komisyon başkanı Erhan AKAR ve üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kutluca köyünün kadastrol paftalar üzerine işlenen Köy Yerleşik Alanı ve Civarı sınır tespiti, 3194 sayılı İmar Kanununa dayalı olarak çıkarılan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 2. bölüm 4.

İlimiz Merkez ilçeye bağlı Kutluca köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan dosya ekteki krokide belirtilen yerleşik alan civarı malikleri adı altındaki noktalar, pafta ve koordinat sistem bilgileri, Merkez ilçe Kutluca köyüne ait köy yerleşik alanı ve civarı sınır tespiti için hazırlanan tutanaklar, komisyonumuzca yapılan incelemeler neticesinde uygun görülmüştür.

(13)

13

-RAPOR-

(PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU)

İL GENEL MECLİS BAŞKANLIĞINA/ ÇORUM

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilen, İlimiz Kale Özel Eğitim Uygulama Merkezi’mizin girişin zeminin döşemesi kötü durumdadır. Beton çatlamış ve oyulmuş, kavlamış durumda. Bu da öğrencilerin giriş çıkışlarını zorlaştırmaktadır. Yeni eğitim öğretim yılına hazır duruma getirilmesi ve yaz tatilinde onarımın yapılması amacıyla gidilip incelenmesi yatırımın planlanması için çalışma yapılması uygun mudur? Bu konu ile ilgili Plan ve Bütçe Komisyonumuz, üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, Kale Özel Eğitim Uygulama Merkezi okul zemini döşemesi (koridor) çatlak ve deforme olmuş durumdadır. Okulumuz özel eğitim okuludur. Okulumuzda devam etmekte olan 100 öğrenci vardır. Bu öğrencilerimizin bazıları yürüme engelli veya destekle yürüyen öğrencilerdir. Öğrencilerimiz zeminin kaygan ve deforme olmasından ötürü zaman zaman düşme tehlikesi yaşamakta veya düşmektedir. Aynı durum merdivenlerimizde de görünmektedir. Zemin ve merdivenlerin yeni öğretim yılına yetiştirilmesi gerekmektedir. İhtiyaca cevap verecek yeni bir okulun yapılması daha uygundur.

2015-2016 Eğitim Öğretim yılı başlamadan okul zeminimizin yapılmasını, planlamanızın ona göre gerçekleştirilmesini talep ediyoruz.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU

Komisyon Bşk. Komisyon Bşk. V. Üye

Mustafa ALAGÖZ Ramazan KELEPİRCİOĞLU Alaaddin COŞKUN

Üye Üye Üye Üye İkram ŞAHİN Ömer ÇATALPELİT Süleyman ŞENER Yıldız BEK

(14)

14

-RAPOR-

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 04/08/2015 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilen, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA)’nın 2014 Yılı “Yenilenebilir Enerji Mali Destek Programı” kapsamında Ortaköy Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından hazırlanan “İncesu ve Şapinuva Tarih Solar ile Aydınlanıyor” adlı projesinin hayata geçirilebilmesi için Ortaköy Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliğine 75.000,00-TL eş finansman desteğinin idaremiz tarafından karşılanması ile ilgili Plan ve Bütçe Komisyonumuz, üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan değerlendirmede, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA)’nın 2014 Yılı “Yenilenebilir Enerji Mali Destek Programı” kapsamında Ortaköy Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından hazırlanan “İncesu ve Şapinuva Tarih Solar ile Aydınlanıyor” adlı projesi, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından iptal edilerek iki kurum arasında 20/06/2014 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Söz konusu projenin hayata geçirilebilmesi için, Ortaköy Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliğine 75.000,00-TL eş finansman desteğinin idaremiz tarafından karşılanması komisyonumuzca uygun bulunmuştur.

(15)

15

-RAPOR-

İl Genel Meclis Başkanlığımızın 04/08/2015 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonuna havale etmiş olduğu, İl Özel İdaresi 2015 Mali Yılı bütçesinin bazı ekonomik kodlara ayrılan ödenekler yılı içerisinde yapılacak harcamalara kafi gelmeyeceğinden, İdaremiz 2015 mali yılı gelir bütçesinde beklenenin üzerinde gerçekleşen faiz gelirleri karşılık gösterilmek üzere ekli cetvelde gösterilen toplam 6.830.000,00 TL‘lik ek ödenek olarak ilave edilmesi ile ilgili Plan ve Bütçe Komisyonu Mustafa ALAGÖZ başkanlığında üyelerin katılımı ile toplandı.

Komisyonumuzca çalışmalar sonucunda;

1- Mali Hizmetler Müdürlüğünün 44.19.34.00-01.3.9.00-05-04.2.9.01 TL Cinsinden Diğer İç Borç Faiz Giderlerine verilmesi planlanan 530.000,00 TL. ödenekten 50.000,00 TL.’

sinin alınmasına,

2- Plan Proje Yatırım ve İnşaat Müdürlüğünün 44.19.35.00-07.3.1.00-05-06.1.2.03 Tıbbi Cihaz Alımları giderlerine verilmesi planlanan 600.000,00 TL. ödenekten 50.000,00 TL. sinin alınmasına,

3- Mali Hizmetler ve Plan Proje Yatırım ve İnşaat Müdürlüğünden alınan toplam 100.000,00 TL. ödeneğin Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğünün 44.19.41.00-06.3.0.00-05- 06.5.7.08 İçme Suyu Tesisi Yapım Giderleri koduna aktarılmasına karar verilmiş ve

Sonuç olarak 6.830.000,00 TL’lik ek bütçedeki müdürlükler arası ödenek dağılımının, 1- Encümen Müdürlüğünün 44.19.31.00-01.1.1.00-05-01.1.5.01 Ek Çalışma

Karşılıkları giderlerine 205.000,00 TL.

2- İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünün 44.19.32.00-01.3.9.00-05-01.3.1.01 Sürekli İşçilerin Ücretleri giderlerine 1.150.000,00 TL, 44.19.32.00-01.3.9.00-05- 02.3.4.01 İşsizlik Sigorta Fonu giderlerine 31.000,00 TL, 44.19.32.00-01.3.9.00- 05-02.3.6.01 Sosyal Güvenlik Primi Ödeme giderlerine 309.000,00-TL

3- Mali Hizmetler Müdürlüğünün 44.19.34.00-01.3.9.00-05-04.2.9.01 TL Cinsinden Diğer İç Borç Faiz Giderlerine 480.000,00 TL, 44.19.34.00-01.3.9.00-05-05.8.9.51 İller Bankasına Verilen paylar giderlerine 210.000,00 TL.

4- Plan Proje Yatırım ve İnşaat Müdürlüğünün 44.19.35.00-07.3.1.00-05-06.1.2.03 Tıbbi Cihaz Alımları (Kardiyoloji) giderlerine 550.000,00-TL

5- Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünün 44.19.37.00-04.2.1.00-05-06.5.7.90 Diğerleri (Sulama Tesisleri Yapımları) giderlerine 850.000,00 TL

6- Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünün 44.19.38.00-01.3.9.00-05-03.7.3.02 Makine Teçhizat Bakım ve Onarım Giderlerine 60.000,00 TL, 44.19.38.00- 01.3.9.00-05-03.4.3.90 Diğer Vergi, Resim, Harçlar ve Benzeri Giderlerine 470.000,00 TL, 44.19.38.00-04.5.9.05-05-06.5.2.01 Köprü, Menfez Yapımı ve Onarım Giderlerine 320.000,00 TL., 44.19.38.00-04.5.9.08-05-06.5.2.90 Yama Malzemesi Alımı giderlerine 400.000,00 TL

7- Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünün 44.19.39.00-08.2.0.21-05-07.1.9.01 İncesu ve Şapinuva Tarih Solar ile Aydınlanıyor projesi giderlerine 75.000,00 TL

8- Su ve kanal Hizmetleri Müdürlüğünün 44.19.41.00-05.2.0.00-05-06.5.7.09 Kanalizasyon Tesisi Yapım Giderlerine 270.000,00 TL, 44.19.41.00-06.3.0.00-05-

(16)

16

06.5.7.08 İçme suyu Tesisi Yapım Giderlerine 1.450.000,00 TL. şeklinde olması komisyonumuzca uygun görülmüştür.

(17)

17 - RAPOR-

(Aile ve Engelliler Komisyonu)

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 05/06/2015 tarihinde Aile ve Engelliler Komisyonu’na havale edilen, Özel sektörün engelli istihdam etme şartı nasıldır? Kaç engellimiz özel sektörde istihdam edilmektedir? Engelli vatandaşımızın özel sektörde istihdam edilmesi halinde devletten ne gibi yararlanma sağlıyor? Özel sektör bu konuda bilgili mi? İlimizde istihdam oranı ne kadardır? Konu ile ilgili Aile ve Engelliler Komisyonu üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzca yapılan çalışmalarda elde edilen bilgilere göre,

1. 4857 Sayılı iş kanunun 30. Maddesine göre,

İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.

Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür.

İşyerinin işçisi iken sakatlananlara öncelik tanınır.

2. İlimizde ise 2015 yılı Şubat sonu verilerine göre 275 engelli istihdam edilmesi gerekirken 273 kişi istihdam edilmektedir. Ayrıca 31 kişilik açık ve 29 kişi fazla vardır. Yani işyerlerinin çalıştırması gerekenden fazla çalıştırdığı kişi 29 kişi ve eksik çalıştıran işyerlerinin toplam eksiği 31’dir. Ayrıca Mayıs ayı itibari ile 25 engelli is başvurusu yapmış 9 engellimiz ise yerleştirilmiştir.

3. Özel sektör engelli istihdam etmesi durumunda devletten destek almaktadır.

Kanuna göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır.

(18)

18

4. Özel sektör bu konuda İşkur tarafından takip edilip gerekli şartları sağlayan işyerleri uyarılıp gereğini yapmayan işyerlerine gereken yaptırım uygulanmaktadır. Engelliler bu konuda bilgili olup onlarda İşkur aracılığıyla is bulmaktadır.

İl Genel Meclisimizin bilgilerine arz ederiz.

AİLE VE ENGELLİLER KOMİSYONU

Komisyon Bşk Komisyon Bşk. V. Üye

Arif ÇAMİÇİ Mustafa ÇELİK Yusuf KAYA

Üye Üye Sadettin BABUÇCU Dilaver YILDIRIM

(19)

19 - RAPOR-

(Tarım ve Hayvancılık Komisyonu )

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 02/06/2015 tarihinde Tarım ve Hayvancılık komisyonuna havale edilen, Dodurga Dikenli köyü ve İskilip Şeyh köyünde organik çilek üretimi yapılmaktadır. Bu alanlar 1000 ve 1400 rakamlar arasında olan bir bölgedir. Başka bölgelerden yüksek olması nedeniyle bu bölgede çilek yetiştirilen çiftçilerimiz yeterli oranda yararlanamamaktadır. Üretilen çilek alanlarının örtü altına alınması çiftçilerimize ne gibi yararlar sağlayabilir, üretime ekonomik olarak katkısı nedir? Bu konular ile ilgili Tarım ve Hayvancılık Komisyonu üyelerin katılımı ile toplandı.

Tarım ve hayvancılık komisyonumuzun çalışmaları sonucu yapılan araştırmalarda;

Seracılığın tarihi;

1545 yılında, Padua’da ilk botanik bahçesinin açılmasından hemen sonra Daniel Barbaro, bu bahçede ilk serayı yaptı. Yapıda taş ve tuğla kullanıldı, pencere ise yoktu.

Mangalla ısıtılıyordu. Bazı hassas bitkiler, kışın bu seraya alınıyor, baharla birlikte yeniden yerlerine dikiliyorlardı. Tarihte bilinen ilk seranın bu olduğu bilinmektedir. Günümüzde hızla yaygınlaşan ve ileri bir tekniğe ulaşan seracılık, daha geniş kapsamlı bir ifadeyle örtü altı yetiştiriciliğin oldukça uzun bir geçmişi vardır.Başlangıç tarihini belirten kesin bir belgenin olmamasına rağmen, Yunanlı filozof Platon’un Phaedon adlı eserinden,M.Ö.5 yüzyılda bile bu tip yetiştiriciliğin olduğu anlaşılmaktadır. İtalya da Romalılar devrinde, güneye bakan kuytu yamaçlarda açılan çukurların üzerinin şeffaf malzemeyle kapatılarak altında sebze yetiştirilmesiyle başlayan örtü altı tarımı veya seracılığın başlangıcı sayılmaktadır. Bugünkü anlamda ilk modern seralar ise, 18.yy’da Amerika’da yapılmıştır.ABD ve Avrupa da sera yapımı, endüstri ile birlikte, özellikle 1. Dünya savaşından sonra hızlı bir şekilde gelişmeye başlamıştır.Plastik örtüler altında yetiştiricilik ise 1960 yıllarında Japonya da başlamış ve Kuzey Amerika üzerinden Avrupa ya geçmiştir.Dünya üzerinde geniş bir yayılma alanı olan seracılık gerek ekolojik faktörler gerekse seracılık teknolojisi yönünden oldukça farklılık göstermektedir.Bu yönü ile seracı ülkeleri serin- soğuk iklim kuşağı ve ılıman- sıcak iklim kuşağı olmak üzere 2 e ayırmak mümkündür.

Serin- soğuk iklim kuşağındaki başlıca seracı ülkeler Hollanda Almanya, Danimarka, İngiltere, Romanya, Polanya, Bulgaristan, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleridir. Bu ülkelerde çoğunlukla cam seralar yaygındır.

Ilıman-Sıcak iklim kuşağındaki önemli seracılık ülkeleri ise Japonya, İtalya, İsrail, Yunanistan, İspanya, Fransa, Portekiz, Fas ve Türkiye’dir. Türkiye’nin de bu şanslı kuşakta ülkelerde çoğunlukta cam seralar yaygındır.

Ilıman-sıcak iklim kuşağındaki önemli seracı ülkeler ise; Japonya, İtalya, İsrail, Yunanistan, İspanya, Fransa, Portekiz, Fas ve Türkiye’dir. Türkiye’nin de bu şanslı kuşakta bulunması, seracılık faaliyetlerimizin önemini daha da arttırmaktadır. Bu kuşaktaki seracılık, genelde sonbahar ve ilkbahar turfandacılığı yapısında olup, bazı ülkelerde ise ideal anlamda seracılık yapıldığı görülür. Ülkemizde yapılan seracılık iklim şartlarını, bir diğer ifadeyle ekolojiyi kullanan bir seracılık olup; ısıtma don tehlikesinin olduğu zamanlarda yapılmaktadır. Ilıman-sıcak iklim kuşağında lider durumda bulunan Japonya’da ise seracılık

(20)

20

26-450 N enlem dereceleri arasında yayılmıştır. Bu ülkede seracılık aile işletmesi tarzında olup, sera varlığın %95’ini kapsayan plastik seraların tümünde örtü materyali PVC’dir.

Seracılık bakımından dünyada en şanslı 30-400 kuzey enlem kuşakları arasında yer alan ülkemizin seracılığın ekonomik olarak yapılabileceği son zamanlarda özel sektörün başarılı girişimleriyle de kanıtlanmıştır.

Ülkemizdeki örtü altı yetiştiriciliği, ilk olarak 1940’lı yıllarda Antalya’da yapılan seralarla başlamıştır. 1940-1960 yılları arasında yavaş gelişen örtüaltı tarımı, 1970’li yıllarda plastiğin örtü materyali olarak kullanılmaya başlamasıyla daha hızlı büyüme eğilimi kazanmıştır. Türkiye’de örtüaltı tarımı, İstanbul yöresinden başlayarak Hatay-Samandağı’na kadar uzanan sahil şeridinde yayılmış olmakla birlikte Antalya, Adana, Mersin, Hatay ve Muğla ve Ege sahillerinde yaygınlaşmıştır. Türkiye genelinde seralarda yetiştirilen ürünlerin

%95 ini sebze, % 4 ünü süs bitkileri ve % 1 ini de meyve oluşturmaktadır. Cam ve plastik seralarda en fazla yetiştirilen sebze türleri sırasıyla domates, hıyar, biber ve patlıcandır. 1992 yılı istatistiklerine göre dünyada 1.361.380’ da ülkemizde ise 111.380 da sera alanı mevcuttur.

Sera varlığımız dünya sera alanlarının yaklaşık % 11 ini oluşturmaktadır.

Dünya üzerinde 36-420 kuzey enlem ve 26-450 doğu boylam dereceleri arasında bulunan ülkemizin coğrafi konumu, iklim ve toprak yapısı; Hindistan cevizi, kahve, kakao, hurma ve ananas gibi bazı tropik bahçe bitkilerinin dışındaki tüm meyve, sebze, asma ve süs bitkileri için son derece elverişlidir. Bu nedenle Anadolu yarımadası; günümüze kadar kültüre alınmış veya alınabilecek birçok bahçe bitkileri, süs bitkileri tarla bitkileri ve tıbbi bitkilerin anavatanı ve gen kaynakları arasında yer almaktadır.

Bunlar arasında yıl boyunca bitkisel üretim yapılmasına imkan veren, daha yüksek verim, kalite ve erkenci ürün eldesinin bir sonucu daha karlı ve zevkli bir tarım kolu olan seracılık çok büyük önem taşımaktadır. Sebze, meyve ve çiçek gibi kültür bitkilerini normal açıkta yetiştirme mevsimlerinin dışında, ekolojik faktörlerin kontrolü sayesinde yetiştirilmelerine imkan sağlayan yapay yetiştirme mekanlarına “sera”, seralarda yapılan bitkisel üretime ise “seracılık” adı verilmektedir.

Seracılığın Tarımdaki Yeri ve Önemi:

Günümüz tarım sektöründe son derece karlı, ekonomik ve zevkli bir üretim dalı olan seracılık; öncelikle beden ve ruh sağlığı için mutlak gerek duyulan sebze, meyve ve süs bitkilerini taze olarak dört mevsim insanlığın hizmetine sunmaktadır.Yaygın olarak aile işletmeciliği şeklinde yapılan seracılık sayesinde, bir dekarlık bir alandan sebze, süs bitkisi ve meyve türü ile mevsim ve Pazar durumuna bağlı olarak, bir ailenin rahat ve refah içinde geçimini sağlayabilecek 5-15 milyar civarında yıllık getirisinin oluşu, seracılığı daha da cazip hale getirmektedir. Seralarda tam otomasyon; klima, gübreleme, sulama, bioüretim ve topraksız kültür… gibi ileri teknolojilerin kullanılması; tür ve çeşit seçimi ile üretim planlaması sayesinde bu miktar 30-40 milyar TL/ yıl’a kadar çıkabilmektedir.

Seracılığın ekonomik önemi:

1-Seracılık açık tarla yetiştiriciliğine göre 2-5 kat daha fazla ürün ve 5-10 kat daha fazla gelir getirmektedir. Örtüaltı tarımı, birim alandan daha yüksek verim ve kalitenin yanında erkencilik sayesinde yüksek kar marjına sahiptir.

(21)

21

2-Yıl içindeki yetiştirme devresi uzatılarak bir yılda aynı yerden2-3 ürün alınabilmektedir. Özellikle küçük arazi sahipleri için işgücü istihdamı ve işgücünün yıl içinde eşit dağılımını sağlamaktadır.

3-Seracılık işletme sahiplerine sürekli gelir getiren ve pazarda sağlıklı beslenmemiz için her zaman gerekli olan taze meyve, sebze ve çiçek bulunmasını sağlayan bir sektördür.

4-Sebze ve çiçek gibi sera ürünleri daha kararlı ve cazip fiyatlarla yurt içi ve dışında kolaylıkla pazarlanabilmektedir.

5-Sera tesisinde kullanılacak malzeme, sera imalat sanayi dallarının kurulmasına ve gelişmesine sebep olmaktadır.

6-Seracılık işletmeleri; tohum, ilaç, gübre, ulaştırma ve pazarlama sektörünün gelişmesinde önemli rol oynayarak işsizliği azaltmakta ekonomiye katkı sağlamaktadır.

İl Tarım Müdürlüğümüzün konu ile ilgili vermiş olduğu rapora göre;

Bilindiği üzere ilimizde organik tarımın yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi projesi kapsamında İskilip ilçesine bağlı Şeyh köyünde organik çilek yetiştiriciliği projesi uygulanmaktadır. Proje 2014 yılı kasım ayında fidan dikimi ile başlamış olup, hali hazırda ilk çileklerin toplanması aşamasındadır.

Dış iklim faktörlerinin itkisini kaldırarak gerekli özel çevre koşullarının sağlanması ile alçak ve yüksek sistemler içinde yapılan sebze, meyve ve süs bitkileri yetiştiriciliğine genel anlamda “ örtü altı” yetiştiriciliği denilmektedir.

Gerek Dodurga ilçesine bağlı Dikenli köyü, gerekse İskilip Şeyh köyü ortalama 1300 rakıma sahip bir yapıda bulunmaktadır. Dolayısı ile kış şartları oldukça soğuk ve uzun geçmektedir. Bu ise fidelerin gelişmelerinin zayıflamasına, genç sürgünlerin zarar görmesine dolayısıyla da ilkbahara güçsüz girmesine neden olmaktadır.

Ayrıca söz konusu bölge rakımdan dolayı aşırı yağmur ve özellikle de dolu yağışlarını alan bir konumdadır. Dolu ise çilek fidelerine ve ürüne büyük ölçüde zarar vermektedir.

Mevcut çilek tarlalarının örtü altına alınması ve kış soğukları, aşrı yağmur ve dolu zararını önlemesi açısından son derece faydalı olacaktır. Ayrıca çilek tarlalarının örtüaltına alınması hasat sonu zamanını biraz daha uzatacağından dolayı fidelerin geç sonbahara kadar verimde kalmasını sağlayacaktır.

Yeri gelmişken başta sayın valimiz olmak üzere İl Genel Meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte encümen üyesi arkadaşlarımıza teşekkür etmeden geçmeyeceğim.

Çilek üretimine katkı olsun diye yapmış olduğumuz müracaatımıza olumlu yanıt vererek çilek fidanı alımına çok büyük destek sağladılar. Teşekkür ediyorum. Bu tür desteklerin mutlaka yapılması gerektiğine inanıyorum.

Ayrıca şeyh köyü muhtarımızdan aldığım bilgiye göre yıllık 200-250 tona yakın çilek üretimi gerçekleştirilmektedir.

Bu da şeyh köyüne yıllık bir trilyona yakın girdi sağlanmaktadır.

Üretimin örtü altına alınmasının mutlaka yapılmasının gerekli olduğunu vurgulayan muhtarımız, hem don ve hem de yağışı üretime çok büyük zarar vermektedir.

(22)

22

Yıl bazında tonlarca çileğimiz don ve dolu yüzünden dalında ve tarlalarda kalmaktadır. Bunun önüne geçmek için 30 aileyi Antalya ya sera gezisine götürdüklerini ve en kısa sürede örtü altı çalışmalarına başlanması gerektiğini anlatmıştır.

Kendi üretimleri çileklerinin İstanbul’un en lüks semtlerinde satış yapıldığını ve ihraç ürünü olarak teklif aldıklarını, fakat ürün yetersizliğinden dolayı bu girişimi yapamadıklarını anlatmaktadır.

Şimdilik 3-5 aile ile sera yani sera altı çalışmalarına başlanabileceğini ileri ki yıllarda mutlaka bu çalışmaların çoğaltılacağını anlatmaktadır.

Bizi sabırla dinlediğiniz için meclisimize ve komisyonum adına teşekkür ediyorum.

Konu ile ilgili sunumuz bitmiştir.

Meclisimizin bilgilerine arz olunur.

TARIM VE HAYVANCILIK KOMİSYONU

Komisyon Bşk Komisyon Bşk. V. Üye Yusuf KAYA Mustafa ÇELİK Ekrem YILDIRIM

Üye Üye

İsmail VURAL Satılmış KÖKCÜ

(23)

23

-ORTAK RAPOR-

(Tarım ve Hayvancılık Komisyonu - Araştırma ve Geliştirme Komisyonu ) İL GENEL MECLİS BAŞKANLIĞINA / ÇORUM

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 02/06/2015 tarihinde Tarım ve Hayvancılık Komisyonu ile Araştırma ve Geliştirme Komisyonu’na havale edilen, Dünyada ve ülkemizde çok büyük bir faaliyet alanı olan seracılık, ilimizde yapılıyor mu? Nerelerde yapılıyor? İlimiz tarımsal ölçeğindeki oranı nedir? Hangi çeşit ürünler seralarda yetiştirilmektedir? Bu faaliyetlerin hem devlet ve hem de diğer kurum ve kuruluşlar açısından destek ve teşvik durumu nedir? Pazar payı hangi orandadır? Gerekli önlemler alınır ve bu konudaki çalışmalar geliştirilirse ilimiz ekonomisine sağlayacağı katkıların gelecekteki durumu nedir? Bu konular ile ilgili Tarım ve Hayvancılık Komisyonu ile Araştırma ve Geliştirme (ARGE) Komisyonu üyelerin katılımı ile toplandı.

Arge, Tarım ve hayvancılık komisyonumuzun ortak çalışmaları sonucu yapılan araştırmalarda aşağıda belirtilen bilgiler elde edilmiştir.09.06.2015 günü arge komisyonu ve tarım hayvancılık komisyonu üyeleri olarak önce il tarım müdürlüğümüz ziyaret edilerek komisyon çalışmalarımız ile ilgili bilgiler üzerinde karşılıklı görüş alışverişlerinde bulunulmuştur. Özel İdaremizin tahsis ettiği bir araçla sera çalışmalarının yoğun olduğu Eskiköy ve Eşençayı köyümüze ziyarette bulunduk. Bu alandaki çalışmaları ve üretimleri yerinde gördük.

Bu köylerimizde yetişen ürünlerin başında kiraz, çilek, salatalık, domates, biber gibi ürünler gelmektedir. Salatalık, domates ve çilek gibi ürünlerin yetiştirilmesi hemen hemen yıl boyu devam ediyor denebilir.Salatalıkta Çorum salatalığı adı altında fiyatta ve kalitede fark yaratmıştır.Kış mevsiminde kış sebzeleri olan ıspanak, marul, tere, maydanoz yetiştirilmektedir. Üretilen ürünlerin pazarlamasında herhangi bir sıkıntı bulunmamaktadır.

Çevre iller ve ilçelerden Samsun, Kayseri, Artvin, Kastamonu, Ankara, Rize gibi illerden zaman zaman ürün almak için köyümüze kadar gelmektedirler.

Genelde üretici kooperatife ürününü satıyor, kooperatif üretilen ürünleri değerlendiriyor. Kooperatif bünyesinde de 5- 10 kişi sürekli işçi istihdam edilmektedir. Köyü ziyaret ettiğimiz gün: 30 ton salatalık, 20 ton kiraz pazarlanmıştır. Eskiköy ve Eşençayı kooperatifinden yıllık en az 4000 ton kiraz 5000 ton salatalık pazarlanmaktadır.Birlik ve kooperatiflere toptancı hallerinden ücretsiz yer tahsisi yapılması gerekirken bu köylerin kooperatifleri ihaleye girip ancak alabilmektedir.

Burada şu belirtmekten geçemeyeceğim. Çorum ilimize bağlı 850 köyden bahsediyoruz. Mensubu olduğum kurumun da 1. Önceliğinin köylerimizi kalkındırmak onların yaşam kalitesini yükseltmek olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Karşımız da tırnakları ile eşe, eşe sanki insanlara çalışınca oluyor dercesine açıkta örnekler var çoğu kere milyonları sarf ederek ulaşamadığımız bu tür başarıları yakalamış örnekler var ve çoğu köy halkımızın haberi yok.Diyorum ki köylerimizden insanlarımızı buralara getirmek suretiyle siz de başarabilirsiniz desek, acaba yolunu asfalt, köy içini parke yada modern köy konaklarını inşa etmekten daha yararlı olamaz mıyız diye sesli düşünüyorum.

Gerçekten görüldüğünde imrenmemek mümkün değil. Diğer köylerimizde de bu ateşi yakabilmenin yolunun ne olduğunu araştırmakta çok büyük faydalar olacağı kanısındayım.

Eşençayı köyü muhtarımızdan da konuyla ilgili bilgiler aldık. Bu köyümüze Özel İdaremizin

(24)

24

tarımsal sulama ( Yağmurlama ) sistemini gördük. Köyümüz ve ilimiz için çok güzel bir çalışma tasarlanmış düşünülmüş faaliyete geçirilmiştir. Köyümüz Muhtarının bu konudaki teşekkürlerini işitmek bize mutluluk vermiştir.Biz de bu çalışmada dahli olanlara ilgililere teşekkür ediyoruz.

Fakat kurulmuş olan sistemin düzgün bir şekilde çalışmadığını, teknik bir arıza nedeniyle aşırı basınçtan kaynaklanan döşenen boruların patlaması köy halkına zaman zaman maddi sıkıntılar yaşatmaktadır. Bu sıkıntının en kısa sürede ilgililerce yerinde görülerek basınç kırıcı bir sistemi oluşturmak suretiyle giderileceğini ümit ediyoruz.

SATIŞA HAZIR ORGANİK SERA ÜRÜNLERİ

İlimizde seracılık Tarım İl Müdürlüğümüzden konu ile ilgili alınan bilgiler aşağıdadır.Seracılık ilimizde, İl Müdürlüğümüz 2015 yılı kayıtlarına göre 230 dekarı merkez ilçe 70 dekarı da ilçelerde olmak üzere toplam da 300 dekar sera varlığımız bulunmakta Seracılık ilimizde özellikle barajlardan etkilenen köylerin merkezde seracılık yapması ile yoğunlaşmıştır. Üretim yapılan bölgeler daha çok Eşençay, Eskiköy, Çanakçı, Altınbaş, Üyük ve Yerliköy dür.

Çorum seracılığına baktığımızda daha çok ilk ürün olarak Hıyar, Domates, Biber ikinci ürün olarak Marul, Roka, Tere ve Yeşil soğan üretimi yapılmaktadır.İlimiz üretim miktarı 300 dekarda 4.200 tondur. Üretimi en fazla yapılan ürün 2.900 ton ile sofralık hıyar ve 860 ton ile sofralık domatestir.

Seracılıkta destek ve teşvik durumu:

Gıdı Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında, alternatif enerji kaynakları (Jeotermal, Güneş enerjisi) kullanılarak yapılan sera projelerine 3 dekardan küçük olmaması şartıyla belirli bir üst limite kadar %50 hibe desteği sağlanabilmektedir.

Alternatif enerji kaynaklı yeni sera başvurularında dekara maliyet:

1- Topraklı seralarda en fazla 90.000 TL/da, 2- Topraksız seralarda en fazla 120.000 TL?da,

3- Topraksız sislemeli cam seralarda en fazla 150.000 TL?da,

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (IPARD) Proğramı

Tarımsal üretime dair düşük faizli yatırım ve işletme kredisi kullandırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı kapsamında, kontrollü örtü altı üretme koşullarına sahip en az bir dekar büyüklüğündeki seralarda örtü altı üretimin kayıt altına alınması hakkında yönetlek7e uygun olarak yetiştiricilik yapan üreticilere Ziraat Bankası veya Tarım Kredi Kooperatiflerince %25- %50 arasında indirim yapılmak suretiyle kredi kullandırılabilmektedir Örtü altı yetiştiriciliği diğer tarım kolları arasında, yüksek tesis ve işletme giderleri gerektiren, daha fazla teknik bilgi ve beceri ile, sürekli ve daha çok uğraşı isteyen bir işletme biçimidir. Ancak; açık tarla ziraatine nazaran 5- 6 kat daha fazla ürün getirir ve bunun karşılığında 8-10 kat daha fazla gelir elde edilir.İlimizde yapılacak erken veya geç turfanda sebze üretimi aile ve ülke ekonomisine büyük katkıda bulunacak, ilimiz halkına taze ve kaliteli yiyecek maddesi temin edilmesine imkan sağlayacaktır.

SERACILIK;

Üretim kapasitesinin artırılması ile çiftçinin gelirini artırmak.

Erken ve geç turfanda üretim yapmak. Yüksek fiyattan faydalanmak.

Ürün çeşitliliğini sağlamak.

Damlama sulamayı çiftçiye uygulatmak.

(25)

25 Yetiştirme tekniklerini çiftçiye benimsetmek.

Ailedeki atıl işgücünü değerlendirmek.

Dar alanları değerlendirerek birim alandan daha fazla ürün almak.

Meclisimizin bilgilerine arz ederiz.

ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME KOMİSYONU

Komisyon Bşk Komisyon Bşk. V. Üye

Yurdanur ÖZZEHİNLİ Celal GÜNGÖR Yıldız BEK

TARIM VE HAYVANCILIK KOMİSYONU

Komisyon Bşk Komisyon Bşk. V. Üye Yusuf KAYA Mustafa ÇELİK Ekrem YILDIRIM

Üye Üye

İsmail VURAL Satılmış KÖKCÜ

(26)

26 -RAPOR-

(Çevre ve Sağlık Komisyonu )

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 01/06/2015 tarihinde Çevre ve Sağlık Komisyonu’na havale edilen, İlimizde fenilketonüri hastalığı ne oranda görülmektedir? Evlenen çiftlerin sağlık taramasında sorgulanıyor mu? Yeni doğanlarda görüldüğünde nasıl bir tedavi uygulanıyor? Fenilketonüri hastası olanlar veya taşıyıcı olanlar nasıl belirlenmeliler?

Besinlerini kolay bulabiliyorlar mı? Devlet desteği alıyorlar mı? Bu konular ile ilgili Çevre ve Sağlık Komisyonu üyelerinin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzun yaptığı araştırma sonucunda elde ettiği bilgilere göre;

1- Fenilketonüri Hastalığı Nedir?

Fenilketonüri kalıtsal bir hastalıktır. Aileden gelme bir hastalık olup, anne ve babadan fenilalanin hidroksiloz emzimi yapımından sorumlu biri bozuk iki gen vardır. Anne ve babasından bozuk genleri alan bir çocuk fenilketonüri hastalığı ile doğmaktadır. Anne ve babasında bir bozuk gen alan çocuk ise anne ve babası gibi hastalığı taşır ancak hastalık belirtisi göstermez. Anne ve babasının her ikisinden de sağlam genleri alan çocuk ise tamamen sağlıklıdır. Anne ve baba taşıyıcı olduğunda her çocuğun fenilketonüri olma olasılığı %25 gibi yüksek değerlerdedir. Hastalıkta bir protein yapıtaşı olan fenilalinin metabolize edilemez, kanda birikir ve geriye dönüşümsüz beyin hasarı yaratır. Erken tanımlayıp tedavi edilmediği takdirde kaçınılmaz son ağır zihinsel geriliktir.

2- Fenilketonüri hastalığının ülkemizde görülme durumu nedir?

Ülkemiz hastalığın en sık izlendiği ülkelerdendir. Doğması beklenen bebek sayısı ile değerlendirildiğinde her yıl 200-250 yeni fenilketonüri vakasının topluma katılacağı hesaplanır. Çekinik genle taşınan bu hastalığın taşıyıcı sıklığı ülkemizde yüksektir.

Her 100 kişiden dördünde bu hastalığı taşıyor olmasının yanı sıra, yüksek orandaki akraba evlilikleri (her 4 evlilikten 1’i) hastalığın ülkemizde sıklıkla izlenmesini nedenidir.

Ayrıca ülkemizde her yıl 1 haziran “Ulusal Fenilketonüri Günü” olarak kabul edilmiş olup bu günde konunun önemini anlatan bazı etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde tedavi edilmediğinde sonuçları son derece ağır olan bu hastalık için toplumsal duyarlılık oluşturulmaya çalışılmaktadır.

3- Fenilketonüri hastalığının İlimizde ne oranda görülmektedir?

İlimizde 2011 yılında 3, 2012 yılında 5, 2013 yılında 1, 2014 yılında 2 bebeğe fenilketonüri tanısı konmuştur. Bebekler tarama sayesinde zeka geriliğinden korunmuşlardır. Uygun diyetle sağlıklı bir hayat sürebilmektedirler. İlimizde taramalarda tanı almış bebeklere tedavi başlanmış olup, takip ve kontrolleri devam etmektedir.

4- Fenilketonüri hastalığı yeni doğan çocuklarda ve evlenen çiftlerde tespit edilmesi.

Yenidoğan tarama programı bebeklerin doğumlarından itibaren uygun şartlarda özel filtre kağıtları ile topuk kanı örneklerinin alınarak yenidoğan tarama laboratuarlarına en kısa zamanda ulaştırılması, bu bebeklerin tarama sonuçları internet ortamında açıklanır açıklanmaz sonuçları hastalık yönünden şüpheli çıkan bebekleri ilgili

(27)

27

kliniklere sevk etmek ve ilgili klinik tarafından verilen tanıları ve sonuçları takip etmek esasıyla yürütülmektedir.

2002 yılında taraması yapılan yenidoğan oranı %59,2 iken, 2010 yılında taram oranı

%95’lerin üstünde çıkmıştır. 2014 yılı tarama oranı %98,1’dir. Her yıl yaklaşık 200 civarında bebeğe fenilketonüri tanısı konmaktadır.

Evlenen çiftlerde sağlık taramasında fenilketonüri sorgusu yapılmamaktadır.

5- Fenilketonüri hastalığı olanlar nasıl beslenmeli,

Fenilketonürili hastaların diyet tedavisinde, diyetin protein, enerji, vitamin, mineral ve fenilalaninden yana yeterli ve dengeli olması gerekir. Bu yüzden diyet tedavisinde tüketilmemesi gereken besinler, serbest besinler, sınırlı miktarlarda tüketilecek besinler (tartarak verilmelidir), düşük fenilalaninli tıbbi besinlerin aile ve büyümekte olan fenilketonürili hasta tarafından bilinmesi gerekir.

Yasaklar

- Süt ve süt ürünleri (süt, yoğurt, ayran, cacık, peynir ve çeşitleri, bunlarla yapılan bütün besinler)

- Yumurta

- Et ve et ürünleri (kırmızı et, tavuk, balık, hindi eti, salam, sosis, sucuk, pastırma, kavurma, kabuklu deniz ürünleri, midye v.b)

- Hayvanın iç organları (beyin, karaciğer, böbrek v.b.) - Normal ekmek (buğday, çavdar, yulaf, mısır ekmekleri)

- Kuru yemiş (fındık, fıstık, leblebi, çekirdek çeşitleri, badem, ceviz)

- Kuru baklagil (kuru fasülye, nohut, mercimek, iç bakla, soya fasülyesi, kuru barbunya)

- Hazır besin (kraker, bisküvi, kek, kurabiye, pasta ve yasaklarla yapılmış bütün besinler)

- Aspartam ve fenilalanin içeren bütün içecek, sakız, yiyecekler.

Serbest Tüketilebilen Besinler

Mısır nişastası, sade lokum, sade akide şekeri, çay, ıhlamur, adaçayı, sıvı yağ, çay şekeri, elma suyu, komposto suyu, gazoz, kolalı içecekler.

Sınırlı Miktarda Tüketilmesi Gereken Besinler

Sebzeler, meyveler, unlu gıdalar, zeytin, margarin, tereyağı, bal, pekmez.

Tıbbi Besinler

Düşük proteinli içecek (mlp lpd), düşük proteinli muhallebi (mlp lpf), düşük proteinli tahıl gevreği (mlp flakes), düşük proteinli makarna, düşük proteinli pirinç, düşük proteinli un, düşük proteinli ekmek, düşük proteinli gofret, düşük proteinli kurabiye, düşük proteinli bisküvi, düşük proteinli çikolata, yoğurt yapımı için özel jel, yoğurt yapımı için süt şekeri, düşük fenilalaninli peynir, düşük proteinli irmik ve bunun gibi pek çok ürün tıbbi besin kapsamına girer. Tıbbi besinlerin, içerdiği fenilalanin miktarına göre tüketimi ayarlanır.

(28)

28

6- Fenilketonüri hastalarına devlet desteği sağlanmakta mıdır?

Tanı konulan fenilketonürileri çocukların özel beslenme gereksinimi olan mamalar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca ek beslenme ürünleri (makarna, bisküvi v.b) için ailelere ödeme de yapılmaktadır.

Meclisimizin bilgilerine arz ederiz.

ÇEVRE VE SAĞLIK KOMİSYONU

Komisyon Bşk Komisyon Bşk. V.

Ahmet TUNA Aziz SARÜCE

Üye Üye Üye Ünal CEVİZCİ Mehmet YÜCEL Burçin SOLMAZ POLAT

(29)

29 - RAPOR-

( Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyonu ) İL GENEL MECLİS BAŞKANLIĞINA / ÇORUM

İl Genel Meclisi Başkanlığınca 03/06/2015 tarihinde Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyonu’na havale edilen, İl genelinde ilköğretim okullarında kaynaştırma eğitimi uygulanan okullar var mıdır? Sınıflar nasıl oluşturuluyor? Öğrenci, veli ve öğretmen üzerindeki olumlu ya da olumsuz etkileri nelerdir? Öğretmen, öğrenci ve velilerin destek aldığı kurumlar nerelerdir? Yansımaları nasıl olmaktadır? Konu ile ilgili Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyonu üyelerin katılımıyla toplandı.

Komisyonumuzun yaptığı araştırma sonucunda elde ettiği bilgilere göre;

KAYNAŞTIRMA EĞİTİM SÜRECİ

Çorum ili Merkez ve İlçelerde kaynaştırma eğitimi tedbiri alınmış öğrencilere bakıldığında İl Merkezi ve İlçelerdeki okul öncesi kurumlar, ilkokullar, ortaokullar ve lisede kaynaştırma eğitimi tedbiri alınan öğrencilerin bulunduğu;

Merkez İlçe;

Okul öncesi Kurumlar: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:53 İlkokul: Kaynaştırma Tedbiri Alınmış Öğrenci: 181

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:164 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:29 Alaca İlçesi:

Okul Öncesi Kurumlar:11 İlkokul:51

Ortaokul:17 Lise:1 Bayat İlçesi:

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:38 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:12 Boğazkale İlçesi:

Okul öncesi Kurumlar: - İlkokul: 3

(30)

30 Ortaokul: 2

Lise: 7

Dodurga İlçesi:

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:13 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:7 İskilip İlçesi:

Okul öncesi Kurumlar: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:35 İlkokul: Kaynaştırma Tedbiri Alınmış Öğrenci:90

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:70 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:22 Kargı İlçesi:

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:18 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:13 Laçin İlçesi:

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:15 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:4 Mecitözü İlçesi:

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:184 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:8 Oğuzlar İlçesi:

(31)

31

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:7 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:14 Ortaköy İlçesi:

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:8 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:7 Sungurlu İlçesi:

Okul öncesi Kurumlar: 22 İlkokul: 88

Ortaokul:68 Lise:17

Osmancık İlçesi:

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:41 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:18 Uğurludağ İlçesi:

Ortaokul: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:13 Lise: Kaynaştırma Eğitimi Tedbiri Alınmış Öğrenci:16

Kaynaştırma eğitimi sınıfı oluşturulurken öncelikli olarak; Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünde eğitsel incelemesi yapılan ve eğitsel değerlendirme raporuna göre kaynaştırma eğitimi tedbiri alınması gerektiği belirtilen öğrenciler kaynaştırma eğitimine alınmaktadır. Kaynaştırma sınıflarında “2” kaynaştırma öğrencisini geçmeyecek şekilde planlanmaktadır.

Kaynaştırma öğrencilerine öğretmen, öğrenci ve velilerine öncelikli olarak Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce seminerler, kurslar aracılığıyla eğitim verilmekte kurslarda ve seminerlerde kaynaştırma eğitimi nedir? Kaynaştırma eğitimini başarıya ulaştıran etmenler nelerdir?

Kaynaştırma sınıfı nasıl düzenlenir? Kaynaştırma öğrencilerin nasıl davranılır? Kaynaştırma öğrencilerine davranış, beceri, akademik beceriler nasıl öğretilir? Ailenin kaynaştırma öğrencilerine karşı nasıl davranmaları, derslerine nasıl yardımcı olmaları gerektiği konusunda eğitim verilmektedir.