OSMANLI'NlN iZiNDE
PROF. DR.
MEHM . ET iPSiRLi
~
ARMAGANI
CiL T ll
HAZ I R LA YAN LAR Fe ridun M. Emecen
ishak Keskin
Ali
AhmetbeyoğluOSMANLI'NIN lZtNDE PROEDR.
MEHMET İPŞİRLİ ARMAGANI
CtLTn
TİMAŞYAYINLAR.l 13028 Osmanlı Tarihi Dizisi 181
EDITÖR
Adem Koçal Zeynep Berktaş
KAPAKTASAlUM Ravıa Kııılruğ
MIZANPAJ İshak Keskin
l.BASIO Şubat 2013, İstanbul
ISBN ISBN 978-605-08·0824·7
gll~l!lll!lli!IIII!~I!I !I!IJII
TİM.r'I.Ş YAYINLAR.I Cağaloğlu, Alemdar Mahallesi, Alayköşkü Caddesi, No: 5, Fatih/İscanbul Telefon: (0212) 51 1 24 24 Faks: (0212) 512 40 00
·P.K 50 Sirkeci 1 İstanbul
timas.com.cr rimas@timas.com.tr facebook.com/timasyayingrubu
rwirter.com/ rimasyayingrubu
Külrür Bakanlığı Yayıncılık Serrifıka No: 12364
BASIOVE CİLT ElmaBasım Halkalı Cad. No: 164 B-4 Blok s~faköy-Küçükçekmcce llSIANBUL
Td: (02 ı:i) 697 30 30 Matbaa S~rtifika No: 12058
YAYlN HAKI..ARI
© Eserin her hakkı anlaşmalı olaraı.k Timaş Basım Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi' ne airtir.
İzinsiz. yayınlanamaz. Kaynak gösc~ril~r~ alına yapılabilir.
Şeriat
ve Kanunname
* Shari' a and Kanunname•
Halil İNALCIT< ..
Abstract: 'ıt is beliewed that the Sharfa was the one and only source of legal pracrice in the Ottoman Empire. Actually, side bu side with the shari'a the kanun- names, Ottoman state law-codes were in force. The kanunnames were exclusively based on the 'urf, well-established custons among the subjects and the laws and regulations issued by the rurler. In the early kanunnames' there is no reference to theshari'a.
Keywords: Shari'a, kanllnnam~, state law-codes.
İslam hukuku üzerinde dururken İslam devletlerinin Şeriat ve ondan
çıkan kanun hükümlerine yani Şer'! hükümlere tabi olduğu ileri sürül- mekte, dolayısıyla İslam devletlerinde ayn bir devlet hukukunun mevcut
olduğunu tamamen gözden uzak tutulmaktadrrlar. Evet Şeriat daima
esastır, Şeriat önde gelir. Öbür taraftan Türk devletlerinde Orta Asya' dan
Karahanlılar' dan beri bir devlet hukuku vardrr. Karahanlı Devleti yüksek kültür seviyesine ulaşan bir Türk devletidir. İbn Fakili gibi bazı büyük fakihlerin eserleri Karahanlı Devleti'nde yazıldığı gibi eski İran-Hint dev- let felsefesini devlet idaresind~ temel kabul eden Kutadgıı Bilig de
Karahanlı Devleti'nde yazılmıştır. Yüksek Uygur kültürünü devam etti- ren Karahanlı Devleti'nde gelişmiş bir Türk devlet yasa hukuku vardı. Bu devlet hukuku, Orta Asya devlet geleneklerini devam ettiren töre/yasa hukukudur. Kutadgu Bi lig' de yan yana bu iki hukuk, devlet idaresinde öne sürülmektedir. Kntadgıı Bilig'i yazan Yusuf Has Hacib Doğu İran'da
VIII. yüzyıldan beri gelişen devlet hukuk geleneklerini biliyordu. İran' da
Şer'i hukuk yanında Hint-Sasam devrinden intikal eden ayn bir devlet hukuku vardı. Bu devlet hukuku Nizamülmülk'ün Siyasetname'sinde XI.
yüzyılda esaslı şekilde özetlenmiştir. Siynsebıame ve onun gibi Kfibusnfime, Şelınfime gibi eserierde İran devlet idare metotlan gündeme gelmiştir. Öte yandan XI. yüzyılda Selçuklulardan sonra kuıiılan bütün Yakındoğu
Türk devletlerinde ayn bir devlet hukuku uygulanmıştır. Bu devlet hu- kukunda eski İran devlet felsefesiyle Türk hak~ hukuku devlet idare- sinde egemen olmuştur. Hakarun yüksek otoritesi bu hukuk düzeninin temelidir. Şeriat yanında bu devletlerde devlet idaresinde bir knnwınlime
rejimi uygulanrruştır. Evet, kadı mahkemesinde İslam hukuku Şeriat uy-
Bu ya.zı 30 Mayıs 2012 tarihinde Ankara' da toplanan Isitim Hıı/aıl..ıı t1t Dwlet
Konfermısı'nda yapb~ konuşmaya dayanmaktadır.
" Bilkent Üniversitesi.
122 Halil İlınicık
gularurdı. Bu devletlerin hukuk hayabru sadece bununla anlarız, iddiası doğru değildir. Osmanlılarda, ikiliği gösteren kurumsal bir durum var-
dır. Şeriatı temsil eden Şeyhülislam' ın dairesi Şeriate göre fetva verir, devlet idaresini yürüten Divan-ı Hümayün ise kanunnaameyi yürütür.
Bir aralık şeyhülish1m Karaçelebizade Abdülaziz Efendi Divan'a şeyhü
lislam sıfatı ile gelip vezirlerin önüne geçmek istedi. Vezirler onu omuz-
ları ile iterek Divan' dan kovdular. Osmanlı devletinde bir taraftan şer!
hukuk uygularur, özel hayat Şeriat hukuku çerçevesinde götiUür. Ama
ayrı.ı zamanda devlet kanunları da kadı mahkemeleri tarafından uygula- mr. Devlet hukuku kaııımııiime'lerde ifadesini bulmuştur. Bir kelime ile Osmanlı Devleti!nde ·Şeriat yanında bir kanıımıiime rejimi vardır.
Kanunnfune, tamamıyla devlet çıkarlarına göre, örfe göre düzenlenmiştir.
Örfü, Fatih devrinde (1451-1481) yaşamış olan Tmsun Bey güzel tarif eder. Örf, yalnız örf ü adet yani halkın takip ettiği adetlerden ibaret de-
ğildir. Ayru zamanda devletin ihtiyaç gördüğü zaman koyduğu kanunlar örfe girer. Devlet kanunları Kmıımniinıe'lerde koclifiye edilmiştir.
Kanunnameleri tatbik eden Divan-ı Hümayfin, Şer'i hukuku takip eden şeyhülislamlı.ktır. Türklerin İslam dünyasına hakim olduğu zamandan, yani Selçuklularla XI. asırdan başlayrak kurulan Türk devletlerinde bu iki hukuk kaynağı, Şeriat yanında yasa, töre hukuku uygulanmıştır. Bu töre hukuku, eski İran devlet pratikleriyle karışarak bir kanunname reji- mi getirmiştir. Osmanlı hukuku üzerinde yazanların, bu hukuk ikiliğini
bazen tamamen gözardı ettiklerini belirtmek isterim. Bir devlet hukuku
vardır. Fatih'in bazı kanunları, yasakniinıe başlığı taşır. Timur Devleti'nde aynı şeyi görüyoruz. Timur Devleti'nde yasa hukuku vardı. Timur İmpa
ratorluğu'nda özellikle İranlı ulema, Şeriat hukukunu temsil eder. Devlet hukukunu temsil eden Uluğbey onların tahriliyle katledilmiştir. Özetle Türk-İslam devletlerinde bu esaslı ayrılığı unutmamak gerek. Şeyhülis
lamiar, devletin esas hukukunun Şeriat hukuku olduğunu iddia ederler.
Pratikte bir devlet hukuku vardır, bu da kanunnamelerde ifadesini bul-
muştur. Osmanlı Devleti'nde kanun rejiminin zamanla devletin geçirdiği değişikliklerle nasıl geliştiği, XVII. yüzyılda Kamımıiinıe-i Cedid ile I.
Ahmed (1603-1617) zamanında devlet kanunnamesinin fetvalarla
şeri'leştirilmiş olmasından anlaşılmaktadır.
VII. yüzyılda Göktürk Devleti kitabelerinde devlet hukuku töre diye ifade edilir. Kabileler konfederasyonunu kuran Bumin Kağan töremi koy- dum, diyor. Cengiz Kağan boylar konfederasyonu kurduktan sonra kon- federasyonun yaşaması iç~ bir yasa koymuştu. Fatih İstanbul'u alıp im- paratorluğu kurunca Kanunnamelerini çıkarnuştır. Bu, Türk dev~etlerin
de değişmez bir gelenektir. Töre, yasa geleneği bütün Türk-İslam devletle- rinde devam etmiştir. Fatih'in kanunname mecmuasındaki şu ifade bu rejimi kısaca ifade eder. Başlık öyledir: Kaniimıiinıe-i Sultiinf ber Miiceb-i Orf-i Osmanf. Osmanlı örfi hukuk sistemini bu başlık ifade ediyor. Ka-
nunları sultan kor, Kammniime-i Sultiinf bunu ifade eder. Hangi esasa gö-
Şerint ve Knnwıııfimc 123
re? Osmanlı Devleti'nin kendi örfüne göre, o halde örf nedir? Tarifi, Fatih devrinde Tursun Bey' in tarihinde buluyoruz. Örf yalruz örf ü. adet yani
halkın takip ettiği adetler de~dir, devletin devanu için koydu~ pren- sipler ve kanunlardır. Çoğu zaman örf mevcut pratiklere dayanır. İşte tüm sistem Kmıııımfime-i Sııltmıi ber mıiceb-i Orf-i Osmnnf ifadesinde özet-
Ieruniştir. Galata' da gümrük idaresi nasıl ça.Jışıyor, cizye nasıl toplanacak, bu gibi idari kanunlar bu kanunnfunede toplanmışhr. Ancak
xvn.
asır başında Kmıımnfime-i Cedid'le örfi kanunların fetva.Iarla İslfu:ni prensipiere uydu.rulmaya başlandığıru göreceğiz. İbn Kemal ve Ebussuı1d Efendi buayarlamaları yapmışlardır. Mesela, tamamen bir Bizans kanunu olan çift resmi kanununu o, İslfuni harada açıklıyor. Çift-resim Balkanlar' da Bi- zans hukukuna ait bir sistemdir, Osmanlı yerinde,bırakrruştır. "The Prob- lem of the Relaitonship Between Byzantine and Ottoman Taxation"1 baş
lıklı makalemde bunu göstermeye çalıştım. Osmarılılar Balkaniara geldik- leri zaman reaya için Şeriat'tan çıkmış bir İslfu:ni vergi sistemi de~, yerli Bizans vergi sistemini devam ettirmişlerdir. Sultan bu kanunu tasdik et-
miş, sistem örfi-sııltmıi niteliği kazanmıştır. Cizyede 24,12 dihem sırala
ması vardır. Osmanlı bunu Balkanlar' da aynen uygulamadı. Çünkü halk kabul edemezdi. Onun için Bizans'ın bir alhnı baş vergisini, Eski Ro- ma' dan gelen köylüden bir altın baş vergisini kabul etti. Bir altının karşı
lığı da o zaman 22 akça idi ve 22 akça kanunnamelerde reaya vergisi tes- pit edildi. Bir kelime ile Balkanlar' da Hıristiyan köylü kitlesine uygula- nan vergi sistemi, İslfuni vergi sistemi de~dir; Bizans vergisi sistemidir
Osmanlı bunu Osmanlı örfi huk!J.kuna mal etmiştir.
Kanunlarda Şeriatın üstünlü~ Ebussutld'la başlar, neden? Bir hukuk sisteminde devlet siyaseti önemlidir. I. Selim' den itibaren Osmanlı Devle- ti'nde "sünnilik" siyaseti tiStünlük kazandı. İran'da İsna-aşeriyye Şi'i si- yaseti hakim oldu. Anadolu' daki rafızi Türkmen kitleleri Şi'l Safavi İsma
il'in siyasetini benimsediler, ordusuna katıldılar. Şah İsmail'in ordusunda Tekeli, Dulkadirli gibi Türkinen boylan vardı. Osmanlı'ya düşman Şi'i İran' a karşı Anadolu' dan kaçmış ona katılmışlardı. Selim' den itibaren
Osmanlı sürınl siyasete bağlandı. Buna denk olarak Osmanlı hUkuku da
"sürınl"liğe, şeriate doğru bilinçli bir yönlenme başladı. Ebussu.ı1d'la b~
raber eski örfi kanunlar gözden geçirildi. Bu gelişme I. Ahmed devrinde- ki Knmımıpme-i Cedid'de kesinleşti. Bizans'ın çift-hane vergi sistemi Ebusutld tarafından harca-i makasseme, harac-İ muvazzaf gibi İslami
prensiplerle açıklandı. Böylece, Osmanlı devlet hukuku İslfuntleşti. Kabul etmek gerektir: Osmanlı kanurıname rejiminde devirler vardır. İlk büyük örfi kanunnameler Fatih tarafından yapılmıştır. Fatih'in iki esas kanunnamesi vardır. Birisi devlet hukukunu, devlet nizanunı düzenleyen
"The Problem of the Relationship between Byzantine and Ottoman Taxation", Akteıı des Xl. l11temntiollnlcll Byzmıtiııistcııkonresses, München 1959, s. 237-242.
124 Halillııalcık
kanunname, Osmanlı pratik örfi prensiplerine göre yapılmış bir kodi.fi- kasyondur. Bu kanunname devlet kanunnamesidir. İkinci kanunname Kraelitz'in yayınladığı reaya vegi kanunnamesidir. İki·kanunname giri-
şinde Fatih diyor ki, bu kanunname babam ve atalarım kanunlarıdır, ben
kodiftye ettim. Fatih'in reaya kanunnamesi, örfe dayanan kanunnamedir.
Knııımıu!me-i Osmmıf'dir. Yalnız ceza kısmında Şeriat esasları hakimdir.
Fatih'in üçüncü kanunnamesi, Kmııımıfime Ber Mficeb-i Öıfi Osman!, bir idari kanunlar mecmuasıdır. Demek ki Fatih, .imparatorluğu kuran· bu büyük hükümdar, kendi zamanında Osmanlı devlet hukukunu temsil eden kanunnameleri çıkarmıştır. Bu kanunlar İslfun .hukuku dışında pr~iplere dayanan kıinunlardır. Bu hukukun en gelişmiş ifadesini biz, II. Bayezid zamanında Kmıımnfime-i Sultaıır de buluyoruz. Bu Kanunname-i Sultani defalarca neşredildi. Bu kantinnfune, Şer'i hüküm- ler içermez. Bu kanunname en mükemmel şekilde II. ·Bayezid zamanında
kodi.fiye edilmiştir. Bu kanunname, Yav.uz Selim'in :ve Kanuru Süley-
man'ın kanunnamelerinde aynen tekrar edilmiştir. Fakat Kanuru döne- minde Ebusuud'la beraber örften, ·Bizans' tan ve Osmanlı pratiklerinden gelen kanunlar :Şeriat prenspleri dahilinde .yeni baştan ele alınmış ve
şer'üeşmiştir, İslami bir kisveye bürünmüştür. Üçüncü safha 1. Ahmed
zamanında Kanımname-i Cedfd' deki kanunnamedir. Bu kanunnarnede
fetvaları görüyoruz. Yani Osmanlı, devlet hukukuna ait maddeler fetva- lada Şeriat'a uydurulmuştur. Sonuçta, Osmanlı hukukunda gelişme dö- nemleri vardır. Raiyyet Riisiimıı ve çeşitli makalelerimde Rumtili' de Bi- zans'tan gelen ve Osmanlı tarafından tadil ve .kabul edilen reaya kanunnamesinden söz ettik.