• Sonuç bulunamadı

Koç Holding Aylık Finansal Sonuçlar Internet Yayını Deşifre Metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Koç Holding Aylık Finansal Sonuçlar Internet Yayını Deşifre Metni"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 1 / 13

Koç Holding Katılımcıları:

Ahmet Çimenoğlu, Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Funda Güngör Akpınar, Yatırımcı İlişkileri Koordinatörü Gökhan Dizemen, Finans Koordinatörü

Funda Güngör Akpınar:

İyi günler bayanlar ve baylar. Hoş geldiniz ve bu öğleden sonra bize katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bugünkü web-yayınımızda, öncelikle ekonomistimiz Ahmet Çimenoğlu dünya ve Türkiye ekonomisindeki başlıca gelişmeleri özetleyecek. Daha sonra ben Koç Topluluğu hakkındaki önemli gelişmeleri ve başlıca şirketlerimizin faaliyet sonuçlarını anlatacağım. Ardından Finans Koordinatörümüz Sayın Gökhan Dizemen sizleri Koç Holding’in 2015 9 aylık finansal sonuçlarıyla ilgili bilgilendirecek. Her zamanki gibi sunumdan sonra Soru-Cevap bölümümüz olacak.

Web-yayınımızdan az önce, finansal sonuçlar ile ilgili sunumumuzu da içeren Yatırımcı Bültenimizi sizlere gönderdik. Finansal tablolarımızı da her zaman olduğu gibi web sitemize Türkçe ve İngilizce olmak üzere yükledik. Web sitemizde bu konferans görüşmesinin kaydını tekrar izleme imkânı ile beraber konuşma metni ve sunumun bir kopyası da olacaktır.

Her zaman olduğu üzere, sunumumuz ve Soru-Cevap bölümümüz geleceğe yönelik ibareler içerebilir.

Tahminlerimiz şu an için öngördüğümüz varsayımlara ve şirketlerimizin mevcut durumlarına dayanmaktadır ve bunlarda değişiklikler olabilir.

Şimdi izninizle sözü Sayın Ahmet Çimenoğlu’na bırakıyorum.

Ahmet Çimenoğlu:

Teşekkürler Funda. Herkese iyi günler diler ve hoş geldiniz demek isterim.

2015 yılının üçüncü çeyreğinde birçok gelişmekte olan ülkede ekonomik görünüm bozulurken, gelişmiş ülkelerin ekonomisi kademeli de olsa olarak büyümeye devam etti. Renminbi’nin (Çin’in resmi para birimi) sert değer kaybının ardından, Ağustos ayından itibaren finansal piyasalarda oynaklık arttı ve küresel risk iştahı azaldı. Bu da birçok gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybetmesine ve hisse fiyatlarında bir düzeltmeye yol açtı.

(2)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 2 / 13

Fed, Eylül ayında faizleri arttırmadı ancak 2015 yılında olası bir faiz artırımı için açık kapı bıraktı. Nitekim düşük işsizlik başvurusu verisi, Fed’in Aralık ayı toplantısındaki faiz arttırma olasılığını arttırdı.

Önümüzdeki dönemde, Fed’in faizi artışı ve kötüleşen küresel ekonomik görünüm ile özellikle dış finansman ihtiyacı olan gelişmekte olan piyasalar baskı altında kalmaya devam edecek.

Avrupa’da ise yavaş ve kademeli büyüme 2015 yılında devam etti. Yeni kurtarma paketi ve Eylül ayında yapılan seçimler ile Syriza’nın yine hükümette olması ile Yunanistan’ın AB üyeliğinden çıkışı en azından bir süre için engellendi. Avrupa Merkez Bankası’nın aylık 60 milyar Avro tutarında parasal genişleme politikası devam etti. Önümüzdeki dönemde, enflasyon ve büyüme istenilen seviyelere ulaşmazsa, ek parasal genişleme öngörülüyor.

Yılın üçüncü çeyreğinde emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü hareket devam etti. Özellikle metal fiyatları küresel talebe dair endişeler ve Çin’deki yavaşlama ile oldukça düşüş gösterdi. Petrol için küresel talep zayıf kalırken; İran yaptırımları ile ilgili gelişmeler ve OPEC’in üretimi kısmaması yönündeki kararı arz görünümünü iyileştirdi.

Dünyadaki bütün bu gelişmeler, Türkiye açısından hem fırsat hem de tehdit teşkil etti. Bir yandan gelişmiş ülkelerin ekonomik görünümlerindeki iyileşme ve parasal genişleme Türkiye’nin başlıca ihracat pazarlarındaki talebi canlandırdı. Diğer tarafta ise gelişmiş ülkelerin finansal piyasalardaki kötüleşen algısı, hayal kırıklığı yaratan büyüme verileri ve süregelen jeopolitik problemler Türkiye için zorluk teşkil etti. Bu nedenle biz küresel ekonomiye olan temkinli duruşumuzu koruyoruz.

3.Slayt’ta görüldüğü gibi, 1 Kasım seçimleri öncesi politik belirsizlik, Eylül ve Ekim aylarında artan iç güvenliğe dair endişeler ve elverişsiz küresel piyasa şartları, TL cinsinden varlıklarda sert bir satışa yol açtı. Böylece gösterge bono faizleri yükseldi, hisse senedi piyasası düştü ve TL değer kaybetti.

4.Slayt’ta görüldüğü gibi; enflasyon, TL’nin değer kaybetmesi ile Eylül ve Ekim ayında hızla yükseldi ve TÜFE Ekim ayında %7,6 seviyesine çıktı (Temmuz: %6,8). Enflasyonun 2015 yılının sonunda %8-8,5 seviyesine ulaşmasını bekliyoruz. Bu arada finansal piyasalardaki oynaklığa, enflasyondaki artışa ve enflasyon beklentilerindeki kötüleşmeye rağmen, Türkiye Merkez Bankası para politikasında bir değişikliğe gitmedi ve politika faizini Şubat’tan beri süregelen %7,5 seviyesinde tuttu.

Slayt 5’te Türkiye’deki ekonomik aktiviteden bahsetmek istiyorum. 2014’ün ikinci çeyreğindeki GSYH

%3,8 büyüyerek, senenin ilk yarısındaki büyümeyi %3,1 seviyesine taşıdı. Özellikle konut ve taşıt gibi

(3)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 3 / 13

büyük kalemler için güçlü talep, Temmuz ve Ağustos ayında da azalan tüketici güvenine ve zorlu ekonomik görünüme rağmen devam etti. Güçlü iç talebi destekleyen ihracat adetlerindeki artış ise üretimi yükseltti ve imalat sektöründe kapasite kullanım oranı arttı. Ancak Eylül ayında tüketici güvenindeki zayıflama ve uzun bayram tatili nedeniyle, iç talepteki canlılık duraksadı. Buna rağmen, Temmuz ve Ağustos ayındaki güçlü iç tüketim ve tarımsal üretim ile üçünü çeyrek GSYH büyümesini önceki çeyreğe benzer seviyede tahmin ediyoruz. Son çeyrekteki yavaşlama beklentimiz ile 2015 yılı toplam büyüme oranını %3 seviyelerinde öngörüyoruz.

Slayt 6’da dış ticaret dengesinin üçüncü çeyrekte iyileşmeye devam ettiğini görüyoruz. Emtia ve petrol fiyatlarındaki düşüş ile iç talepteki zayıflık (Eylül ayı) ithalatı senelik bazda %10,3 seviyesinde düşürürken, ihracatımız sadece %7,2 azaldı. Ancak dolar bu kadar kuvvetli olmasa ve Rusya gibi başlıca ihracat pazarlarımızda problemler yaşanmasa ihracatımız çok daha kuvvetli olabilirdi.

Yılın ilk sekiz ayında cari işlemler açığı, dış ticaret açığının azalması ile 3,5 milyar dolar düşerek 43 milyar dolar seviyesine geriledi. Cari dengenin finansmanında, doğrudan yatırımlar bir kaç büyük işlem sayesinde bir önceki seneye göre ciddi manada büyüdü. Diğer yandan portföy yatırımları oldukça azaldı.

Türk şirketlerinin (özellikle bankaların) yurtdışından borçlanması devam ederken; net hata ve noksan, cari denge açığını finanse eden başlıca kalemlerden biri oldu.

Sonuç olarak, küresel piyasalardaki oynaklık ve Türkiye içindeki ve çevresindeki jeopolitik risklere bakarsak, makroekonomik risklere karşı temkinli bir duruşun elzem olduğunu düşünüyoruz.

Böylece makroekonomik görünüm hakkındaki görüşlerimi noktalıyor ve sözü Funda’ya bırakıyorum.

Funda Güngör Akpınar:

Teşekkürler Ahmet. Herkese iyi günler.

2015 yılının ilk dokuz ayında, Koç Holding olarak yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik, yoğun ekonomik ve politik belirsizliklere karşı sağlam yapımızı koruduk ve üçüncü çeyrekte de güçlü sonuçlar elde ettik. Yüksek performansımız yatırımcılar tarafından da takdir edildi ve bu çeyrekte Koç Holding Borsa Istanbul’un en değerli şirketi haline geldi. Faaliyet gösterdiğimiz tüm iş segmentleri kuvvetli bir performans sergiledi ve tüm ana segmentlerimizde hem faaliyet karlılığı hem de net kar anlamında senelik bazda yükseliş kaydedildi. 2015 yılında özellikle enerji segmenti karlılığındaki sıçrama dikkat çekici oldu.

(4)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 4 / 13

Slayt 8’de enerji sektörü ve Tüpraş ile başlamak istiyorum.

2015 yılının ilk dokuz ayında ham petrol fiyatları, arzdaki artışın devam etmesi ve çeşitli ekonomik ve politik gelişmelerin etkisiyle dalgalı ve düşük bir seyir izlemiştir. Yıla 55 ABD Doları ($)/varil seviyesinden başlayan ham petrol fiyatı, Ağustos ayında 42 $/varil seviyesinde dip yaptıktan sonra, ABD ham petrol üretim ve stoklarında azalışlar ve güçlü talep etkisiyle Eylül ayını 47 $/varil seviyesinden kapamıştır.

Yılın üçüncü çeyreğinde, yüksek sezon etkisi ve düşük petrol fiyatının tüketimi desteklemesi ile beyaz ürünlerde fiyat rasyoları artmış ve üçüncü çeyrek dönemde Akdeniz rafineri marjı geçen yılki 3,45 $/varil değerinden 4,92 $/varile, dokuz aylık dönemde ise 1,31 $/varil değerinden 5,26 $/varile yükselmiştir.

Akdeniz rafineri marjındaki iyileşmenin paralelinde, Tüpraş uyguladığı optimizasyon programları ve devreye aldığı Fuel Oil Dönüşüm Ünitesi (RUP) ile rekor kapasite kullanım oranı ile marjlarını önemli ölçüde arttırmıştır. Tüpraş net rafineri marjı üçüncü çeyrekte 5,53 $/varilden 8,32 $/varile yükselirken; ilk dokuz ayda marj geçen seneki 2,71 $/varil seviyesinden 6,89 $/varil seviyesine çıkmıştır.

Ocak-Eylül döneminde yurtiçi tüketim, düşen ürün fiyatları sayesinde canlanmıştır. Yılın ilk sekiz ayında motorin talebi senelik %17 artışla 13 milyon tona ulaşmış; Tüpraş’ın payı %43 olarak gerçekleşmiştir. Jet yakıtı talebi ise %10,5 artarak 3 milyon tona çıkmış ve Tüpraş pazarın %97’sini karşılamıştır.

Bu dönemde Tüpraş, Akdeniz rafineri marjındaki olumlu gelişmeler ve artan talep paralelinde üretimini geçen seneye oranla %36 arttırmıştır. RUP’un Haziran ayında tamamen devreye girmesi ile Türaş üçüncü çeyrekte tama kapasite çalışmış ve Tüpraş’ın yarı mamül dâhil kapasite kullanımı yılın ilk dokuz ayında

%99,5 seviyesi ile rekor kırmıştır. Hatırlatmak gerekirse, RUP Tüpraş’ın 4,2 milyon ton siyah ürünü 3,5 milyon ton Euro-V standardında beyaz ürüne çevirmesini sağlamaktadır.

Tüpraş’ın satış tonajı, RUP ile sağlanan yüksek üretimin yanı sıra, yine güçlü iç talep ve yüksek Akdeniz ürün rasyoları ile arttırılan ihracat sonucunda %30 büyümüştür. Satış miktarı ve kurdaki artışa rağmen, petrol fiyatlarının geçen yılın %48 altında seyretmesinin etkisiyle dokuz aylık satış hasılatı 2014 yılının %9 altında gerçekleşmiştir. FAVÖK ise, uluslararası rafineri marjlarındaki yüksek performans ve kapasite kullanımdaki artışın etkisiyle geçen yıla göre 1,8 milyar TL artarak 2,6 milyar TL seviyesine ulaşmıştır.

Tüpraş yönetimi, 2015 yılında Akdeniz rafineri marjı beklentisini 4,3-4,7 $/varil seviyesinde korurken, Tüpraş net rafineri marjı tahmini üçüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde gerçekleşen kapasite kullanımı ve Fuel Oil Dönüşüm Projesi’nin katkısı doğrultusunda 5,0-5,6 $/varil seviyesinden 6,0-6,7 $/varil

(5)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 5 / 13

seviyesine yükseltmiştir. 2015 yılında ham petrol kapasite kullanım oranının %97 seviyelerinde gerçekleşmesi ve 27,5 milyon ton ürün üretilmesi öngörülmektedir.

Bağlı ortaklarımızdan Enerji Yatırımları A.Ş.‘nin (EYAŞ) 2014 sonundaki 248,1 milyon ABD Doları olan kredisi de yılın ilk çeyreğinde kapatılmıştır. EYAŞ, Mart ayında Halk Bankası ve Akbank’tan toplam 644 milyon TL tutarında iki yıl vadeli kredi kullanmıştır.

Türkiye LPG sektörüne bakarsak, yılın ilk sekiz ayında toplam LPG satışları senelik %7 artmıştır. Pazardaki öncü konumu devam eden Aygaz Grubu’nun toplam LPG satış tonajı yılın ilk dokuz ayında sektörün üzerinde %20 seviyesinde büyürken; cirosu ürün fiyatlarındaki düşüş nedeniyle %10 daralmıştır.

Şimdi 9. Slayt’ta Otomotiv sektörüne geçiyorum.

2015 Ocak-Eylül döneminde, Türkiye otomotiv satışları rekor bir döneme imza atmış; satış adetleri 693 bin seviyesine ulaşmıştır. Toplam pazarın senelik %39 büyüdüğü ilk dokuz ayda, hafif ticari araç satışları büyük bir sıçrama ile senelik %52 artmış, binek araçlarda büyüme %37 seviyesinde gerçekleşmiştir. Ancak Eylül ayında ilk defa arka arkaya on bir aydır büyüyen otomotiv satışları senelik bazda daralmıştır.

Pazardaki gerilemeye kısmen belirsizlik ortamının yoğunluğu sebep olurken, bayram tatili ile baz yılı da etkili olmuştur. Ekim ayında satışlar yine %3,5 seviyesinde düşüş sergilemiştir. Ancak son iki aydır yaşanan düşüş, genel olarak binek araç segmentinden kaynaklanmıştır. Koç Holding otomotiv şirketlerinin ana faaliyet gösterdiği hafif ticari araç pazarı ise Ekim ayında %3,4 büyümüştür. Yılın son çeyreğinde pazarda senelik daralmanın devam etmesi beklenirken; toplam otomotiv satışlarının 2015 yılında senelik bazda yaklaşık %20 seviyesinde büyümesi öngörülmektedir.

2015 yılında güçlü seyreden Türkiye otomotiv pazarı (özellikle hafif ticari araç segmenti), Koç Holding otomotiv şirketlerinin satışlarını olumlu etkilemiştir. Yılın ilk dokuz ayında %52 seviyesinde büyüyen hafif ticari araç pazarı, iç satış cirolarını önemli ölçüde desteklemiştir. Ford Otosan’ın iç pazar satış adetleri ürün gamının tamamlanması ve düşük baz yılının etkisiyle bir önceki seneye göre %67 artarken; Tofaş iç satış adetlerindeki büyüme %43 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Toplam otomotiv ihracatı ise, Ocak-Eylül döneminde Avrupa otomotiv pazarındaki büyüme (Avrupa ticari araç pazarı senelik büyüme: +%11) ve piyasaya sunulan yeni modeller sayesinde adetsel olarak %8 seviyesinde artış göstermiştir. Ford Otosan ve Tofaş, sektörün üzerinde bir performans sergileyerek toplam ihracatlarını senelik bazda %27 arttırmıştır. Özellikle Ford Otosan ihracat adetleri, devreye alınan

(6)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 6 / 13

yeni ürün gamı ile Avrupa’da kazanılan pazar payları ve düşük baz yılı etkisiyle senelik %31 artarken;

Tofaş ihracat adetlerindeki büyüme %20 seviyesinde gerçekleşmiştir. Tüm sene için Ford ihracat adetlerinde %35; Tofaş ise %25 civarında bir büyüme oranı öngörmektedir.

Yılın ilk dokuz ayında Ford Otosan, satış adetlerindeki güçlü büyüme, avantajlı ürün karması, artan kapasite kullanım oranı, fiyatlama stratejisi ve maliyet azaltıcı önlemler sayesinde kârlılığını önemli ölçüde arttırmış; FAVÖK tutarı senelik bazda %81 artmıştır. Tofaş ise güçlü satışlarının etkisi ile FAVÖK tutarını senelik bazda %22 seviyesinde yükseltmiştir.

Türk Traktör’e bakarsak, toplam satış adetleri 2015 yılının ilk dokuz ayında %7 seviyesinde büyümüştür.

Büyüme %13 artış ile iç pazar satışlarından kaynaklanırken; ihracat adetleri senelik bazda %17 daralmıştır. Ciro yılın ilk dokuz ayında %16 büyüyerek 2,343 milyon TL’ye ulaşmıştır. FAVÖK büyümesi senelik bazda %19 olarak gerçekleşmiştir.

Şimdi ise Dayanıklı Tüketim sektörü ve bu sektörde faaliyet gösteren lider firmamız Arçelik’ten (Slayt 10) bahsetmek istiyorum.

Türkiye beyaz eşya satışları, 2015 yılının ilk dokuz ayında güçlü bir performans göstererek senelik bazda

%7,7 büyümüştür. Art arda 12 aydır büyüme sergileyen beyaz eşya pazarı, ilk defa Eylül ayında senelik bazda gerilemiş ve %5 daralmıştır. Bu gerilemede belirsizlik ortamı kadar 2014 yılı rekor Eylül ayı satışlarının etkisi de olmuştur.

Bu dönemde dayanıklı tüketim ürünleri sektöründe faaliyet gösteren lider beyaz eşya firmamız Arçelik, cirosunu %11 arttırarak 10,1 milyar TL seviyesine taşımıştır. Bu dönemde Türkiye’den elde edilen gelirler, satış adetlerindeki %8,7 oranındaki büyüme ve fiyat zamları sonucunda %19 artmıştır. Uluslararası gelirler ise %5,5 seviyesinde yükselmiş; büyüme büyük ölçüde kur etkisinden kaynaklanmıştır. İhracat adetlerindeki artış, Avrupa beyaz eşya talebindeki iyileşme ve Arçelik’in buradaki pazar payı kazanımlarına rağmen; Rusya, Ukrayna, Fransa ve Güney Afrika pazarlarındaki daralma ve tüketici elektroniğindeki zayıf talep dolayısıyla limitli olmuştur. Güçlü yurtiçi satışları sonucunda Türkiye’nin Arçelik’in toplam konsolide satışları içerisindeki payı yılın ilk dokuz ayında %41,5 seviyesine çıkmıştır.

(Ocak-Eylül 2014: %38,6)

2015 yılı Ocak-Eylül döneminde, EUR/USD paritesindeki düşüş Arçelik’in kârlılığını özellikle elektronik ve diğer ürün segmentlerinde olumsuz etkilemiştir. Diğer yandan hammadde fiyatlarındaki aşağı yönlü

(7)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 7 / 13

hareket, kârlılık için olumlu bir gelişme olmuştur. Yılın ilk dokuz ayında ürün fiyatlarına uygulanan zamlar ve güçlü talep sonucunda beyaz eşya brüt kâr marjı geçen seneye göre 30 baz puan artarak; diğer segmentlerin brüt kâr marjlarındaki daralmayı önemli ölçüde telafi etmiştir. Böylece konsolide brüt kâr marjı geçen seneki %32,1 seviyesinden %31,8 seviyesine gelmiştir. FAVÖK marjı ise bir sene önceki %11,2 seviyesinden %10,5 seviyesine düşmüş; FAVÖK senelik bazda %4 artmıştır.

Arçelik yönetimi, 2015 yılı yurtiçi beyaz eşya satışlarındaki artış beklentisini %5 ve üzeri seviyesinde, uluslararası adetsel satış büyüme beklentisini ise %2 seviyesinde korumuştur. TL bazında ciro büyümesi beklentisi %10 seviyesinde ve 2015 FAVÖK marjı beklentisi ise %10,5 seviyesinde muhafaza edilmiştir.

Son olarak da Slayt 11’de Finans sektörünü ve Yapı Kredi Bankası’ndaki gelişmeleri incelemek istiyorum.

2015’in ilk dokuz ayında bankacılık sektörünün toplam nakdi kredi ve mevduat tabanı sene başından itibaren %20 oranında artmıştır. Kur etkisinden arındırılırsa, kredilerdeki artış %10, mevduatlardaki artış ise %8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aktif kalitesi sağlamlığını korumuş; takipteki krediler oranı 2014 yılsonu ile sabit %2,8 seviyesinde kalmıştır. Sektörün net faiz marjı 2015 yılının ilk dokuz ayda 2014 sonuna göre 14 baz puan daralarak %3,5 seviyesine gerilemiştir.

Yapı Kredi Bankası’nın gelirleri, yılın ilk dokuz ayında net faiz gelirleri ile ücret ve komisyonlardaki güçlü performans sayesinde yıllık bazda %19 büyümüştür. Yılın üçüncü çeyreğinde net faiz marjı, kredi- mevduat faizi farkındaki genişlemeye rağmen enflasyona endeksli menkul değerlerin olumsuz katkısı ile ikinci çeyreğe kıyasla 41 baz puan azalmış; %3.1 seviyesine düşmüştür. Aynı dönemde, giderler TL’deki değer kaybı ve geriye dönük ücret ve komisyon iadelerinin baskısı sonucunda %23 artmış; giderlerin gelire oranı Eylül sonunda %50 olmuştur.

Yapı Kredi Bankası, yılın ilk dokuz ayında toplam kredilerde sektörün üzerinde %22 seviyesinde büyümüştür. Böylece pazar payı 24 baz puanlık artış ile %10,5’e ulaşmıştır. Kredilerdeki büyüme, katma değer yaratan alanlarda gerçekleşmiş; bireysel ihtiyaç kredilerinde %30 ve KOBİ kredilerinde %34 büyüme ile sektörün üzerinde bir performans kaydedilmiştir.

Mevduatlara bakıldığında, Yapı Kredi Bankası %27’lik büyüme ile sektörün üzerinde performans kaydetmiştir. Böylece kredi mevduat oranı 2014’e kıyasla 3 puanlık bir iyileşme ile %109 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde fonlama tabanındaki çeşitliliğe de devam edilmiştir. Yapı Kredi Bankası,

(8)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 8 / 13

Eylül ayında sendikasyon kredisini %101 oranında yenileyerek 295 milyon ABD Doları ve 810,5 milyon Avro tutarında finansman sağlamıştır.

Sermaye yeterlilik oranı Eylül ayında piyasalardaki dalgalanmanın zirve yapmasının etkisiyle %12,9 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran, kurdaki değişim ve satılmaya hazır menkul kıymetlerin piyasa değerine göre düzenlenmesinin etkisi arındırıldığında %15 seviyesindedir. Öte yandan Ekim ayı itibariyle sermaye yeterlilik oranı piyasalardaki normalleşmenin etkisi ile yaklaşık 40 baz puanlık bir iyileşme göstermiştir.

Aktif kalitesi açısından, takipteki kredilerin oranı %3,6 seviyesinde korunmuş; takipteki krediler karşılık oranı %72 seviyesinde gerçekleşmiştir. Riskin maliyeti, kredi kartı regülasyonuyla ilgili olarak genel provizyonlarda yapılan muhasebeleştirme sebebiyle %1,43 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Yapı Kredi, 2015 yılında büyüme stratejisi doğrultusunda, şube ağına 12 yeni şube ekleyerek toplam şube sayısını 1.015’e çıkarmış; çalışan sayısını yaklaşık 980 kişi arttırmıştır. Fiziksel büyüme yatırımlarının büyük bir kısmı Eylül itibari ile sona ermiştir. Bunların yanı sıra, bu yıl da müşteri memnuniyetini artırmak ve hizmet maliyetlerini düşürmek amacıyla dijital bankacılığa olan odak artarak sürdürülmüştür.

Yapı Kredi yönetimi, 2015 yılı bankacılık sektörü kredi büyüme beklentisini %17’den %22 seviyesine, mevduat büyüme beklentisini ise %15’den %22 seviyesine revize etmiştir. Net faiz marjının 2014 yıl sonuna göre sabit kalmasını öngören yönetim, risk maliyeti için 30 baz puan artış beklentisini 15 baz puana, takipteki krediler oranındaki artış beklentisini ise 40 baz puandan 10 baz puana indirmiştir.

Yapı Kredi Bankası, 2015 yılında kendi için sektörün üzerinde kredi ve buna paralel bir mevduat büyümesi tahmin etmektedir. Net faiz marjının mevduat maliyetleri sebebiyle baskı altında olacağı ancak bunun ücret ve komisyon gelirlerindeki güçlü performans ile telafi edileceği öngörülmektedir. Giderler tarafında ise, swap maliyetleri ile ücret ve komisyon iadeleri sebebiyle giderlerin baskı altında olması beklenmektedir. Diğer taraftan, fiziksel yatırım ihtiyaçlarının çoğunlukla tamamlanmış olması sebebiyle, gider artışındaki azalmanın önümüzdeki dönemlerde daha belirginleşmesi tahmin edilmektedir.

Böylece sektör ve şirketler için yaptığımız değerlendirmenin sonuna geldim. Sözü finansal sonuçlarımızı değerlendirmek üzere Gökhan Dizemen’e bırakıyorum.

Gökhan Dizemen:

Teşekkür ederim Funda. Herkese iyi günler.

(9)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 9 / 13

Funda’nın tüm iş kollarında detaylı bir şekilde açıkladığı gibi, yılın ilk yarısında gördüğümüz trendler yılın üçüncü çeyreğinde de devam etti. Biz yine 2015 yılının ilk dokuz ayında güçlü finansal sonuçlar açıklanmaktan gurur duyuyoruz.

Her zamanki gibi, ben Grup’un finansa performansını özetleyeceğim.

13. Slayt’ta görüldüğü gibi Koç Grubu, 2015 yılının ilk dokuz ayında kombine bazda 105,3 milyar TL gelir, 7,5 milyar TL faaliyet kârı ve 5,8 milyar TL net kâr elde etti. Kontrol gücü olmayan paylar (azınlık payları) ve iş ortaklıklarının payları düşüldüğünde Koç Holding’in konsolide net kârı 2,2 milyar TL’ye ulaştı.

Şimdi segmentlerin gelirlerimize katkılarını analiz etmek üzere 14. Slayt’a geçiyorum. Daha önce de belirttiğim gibi, toplam gelirlerimiz bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %7 oranında aratarak 105,3 milyar TL tutarında gerçekleşti. Enerji segmentinde, $/TL paritesindeki artış ve Tüpraş’ın güçlü rafineri marjları nedeniyle büyüyen satış hacmine rağmen, düşük petrol fiyatları sebebiyle kombine gelirler senelik bazda %9 daraldı. Satış hacmindeki büyüme; Tüpraş, Opet ve Aygaz gibi tüm enerji şirketlerinde güçlü gerçekleşirken; Tüpraş’ın satış hacmi senelik bazda %30 arttı ve kapasite kullanım oranı ilk dokuz ayda %100 seviyesine ulaştı. Aygaz’ın perakende LPG ve Opet’in beyaz ürün satış hacmi ise senelik bazda sırasıyla %9 ve %10 artış gösterdi. Otomotiv segmentine bakarsak, yılın ilk dokuz ayında ciro çok güçlü bir performans sergiledi ve senelik bazda %35 büyüdü. Hem yurtiçi satışlar hem de ihracat güçlü seyretti.

Yurtiçi otomotiv pazarı senelik bazda yaklaşık %40 büyüdü. Ayrıca Ford Otosan yeni modelleri sayesinde iç pazarda 1,5 puan pazar payı kazandı. İhracatta ise, Ford Otosan Avrupa oto pazarındaki büyüyen talepten faydalandı ve baz yılının etkisiyle de ihracat cirosunu önemli ölçüde arttırdı. Diğer taraftan Tofaş ihracat adetleri de büyüme kaydetti. Büyüme, yeni Doblo modelinin başarısından kaynaklandı. Dayanıklı tüketimdeki %11 seviyesindeki ciro artışı, Arçelik’in artan satış hacminden ve yurtiçi fiyat zamlarından kaynaklandı. Ancak iç pazardaki bu pozitif gelişme; Rusya, Ukrayna, Güney Afrika ve Orta Doğu gibi yurtdışı pazarlarındaki zayıf talep tarafından baskılandı. Avrupa’da ise güçlü talep devam etti. Son olarak finans segmentinde ciro, yüksek kredi büyümesi ve faiz oranlarının etkisiyle senelik bazda %27 büyüdü.

Şimdi 15. Slayt’ta Koç Grubu’nun faaliyet kârı performansını analiz edeceğim. Yılın ilk dokuz ayında faaliyet kârı enerji ve otomotiv segmentinin güçlü performansı sayesinde yıllık bazda %47 arttı. Enerji segmenti kârındaki güçlü artış, elverişli rafineri marjlarından kaynaklandı. Ortalama Akdeniz rajineri marjı varil başına bir önceki seneye göre 3,9 dolar arttı ve Tüpraş’ın marjları da bu iyileşmeden faydalandı.

Ayrıca RUP’un Haziran itibari ile devreye girmesi, TL’nin dolar karşında değer kaybetmesinin brüt kârlılığa olan olumlu etkisi ve kuvvetli talep ile enerji segmenti faaliyet kârı yılın ilk dokuz ayında 2,7 milyar TL’ye

(10)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 10 / 13

(senelik:+%197)yükseldi. Ototomtiv segmenti faaliyet kârı ise, iç satışlar ve ihracattan elde edilen yüksek ciro sayesinde senelik bazda %42 büyüdü.

16. Slayt’ta Grup’un kombine net kâr performansına geçtiğimizde, Koç Topluluğu net kârı 2015 yılının ilk dokuz ayında kombine bazda %13 artarak 5,8 milyar TL’ye ulaştığını görüyoruz. Hatırlayacağınız gibi, 2014 yılının ilk dokuz ayında bir konut geliştirme projesinden (İstanbul Veliefendi) yaklaşık 300 milyon TL değerinde bir gelir ve Tat Gıda’nın et işkolu satışından (Maret) 150 milyon TL değerinde bir kazanç elde etmiştik. Bir kere mahsus bu gelirleri dışarda bırakınca, 2015 ilk dokuz ay kombine net kâr artışı %21 seviyesine ulaştı.

2015 yılında net kârdaki artışın faaliyet kârına nazaran daha az olmasına iki faktör sebep oldu: 1) Artan finansal giderler (özellikle enerji şirketlerindeki kur farkı zararları, US$/TL artışından kaynaklanan faaliyet kârlılığını elimine etti), 2) Ertelenmiş vergi gelirlerindeki düşüş (Tüpraş RUP yatırımı ile Ford Otosan yeni ürün gamı yatırımları 2014 sonunda tamamlandığı için ertelenmiş vergi gelirlerinin yüklü bir kısmı 2014 yılında gerçekleşti. 2015 yılında ertelenmiş vergi gelirleri açısından Tüpraş ve Ford Otosan’ın katkısı limitli olurken, bu şirketlerdeki düşüşü Arçelik ve Tofaş kısmen telafi etti.)

17. Slayt’a geçersek, Koç Holding’in kontrol gücü olmayan paylar ve iş ortaklıkları payı sonrası konsolide kârı 2,2 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Bir kere mahsus gelirleri dışarda bırakırsak, bu seviye yıllık bazda %22 artışa tekabül eder. Enerji, finans ve otomotiv segmentlerinin konsolide kâra katkısı benzer oldu ve bu segmentler konsolide kârın sırasıyla %32, %27 ve %25’ni oluşturdu.

18. Slayt’ta, ihracat ve uluslararası gelirlerdeki performansımız gösteriliyor. Otomotiv ve dayanıklı tüketim ürünlerimizin ihracatının çoğunluklu olarak Euro cinsinden olduğu ve kombine ihracat gelirlerinin Dolar bazında raporlandığı düşünülürse, EUR/$ paritesindeki düşüşün kombine uluslararası cironun %9 daralmasına sebep olduğu söylenebilir. Düşük petrol fiyatları ve Opet’in uluslararası satış hacimlerindeki düşüş de uluslararası satış gelirlerini olumsuz etkileyen diğer faktörler oldu. Yurtdışı gelirlerini en olumlu etkileyen faktör ise, Ford Otosan, Tofaş ve Tüpraş’ın artan ihracat hacmiydi.

Slayt 19’da, 2015 yılının ilk dokuz ayında toplam yatırımlarımızı görebilirsiniz. Grup’un kombine yatırımları, geçen senenin 0,6 milyar TL altında, 4,4 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Düşüş RUP projesine yapılan yatırımın tamamlanmasından kaynaklandı. Geçen sene olduğu gibi yatırımlar enerji ve otomotiv segmentinde yoğunlaştı. 4,4 milyar tutarındaki bu yatırım tutarı, yatırım kredilerinin aktifleştirilmiş borçlanma giderlerini de içermektedir.

(11)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 11 / 13

Şimdi de risk yönetimi konusuna geçelim. 20. Slayt’ta da gördüğünüz gibi, Holding şirketimizin net nakit durumu, 2015 Eylül sonu itibariyle 650 milyon dolar oldu. Net nakit pozisyonunda 2014 yılsonuna göre gerçekleşen düşüş, Koç Holding’in TL nakit durumunun dolar cinsinden raporlanmasından kaynaklandı. TL cinsinden net nakit durumu 2014 sene sonuna göre 350 milyon TL arttı (Dolar cinsinden 16 milyon dolar düştü. Holding düzeyindeki tek brüt toplam borç ise Koç Holding’in 750 milyon dolarlık Euro-tahvil ihracını kapsıyor.

2015 Eylül ayı sonunda finans sektörü dışındaki konsolide net borcumuz 4,4 milyar dolar seviyesinde bulunmaktadır.

21. Slayt’ta görebileceğiniz üzere, Holding seviyesinde 46 milyon dolar tutarında küçük bir uzun vadeli döviz pozisyonu taşıyoruz. Konsolide kısa vadeli döviz pozisyonumuz ise 2,8 milyar dolar ve bunun 1,0 milyar doları Tüpraş stoklarının döviz bağlantılı fiyatlandırmasından kaynaklanan doğal korumalı döviz pozisyonlarına (natural hedge) tâbi. Geri kalan 1,8 milyar dolar açık pozisyon ise Tüpraş’ın RUP yatırım kredisinden kaynaklanmaktadır. Bundan önce de belirttiğimiz gibi, bu yatırım kredisi için 1 Mart 2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere nakit akış riskinden korunma muhasebesi kullanıyoruz. Bu sayede dolar cinsinden kredimizi olası dolar cinsinden olan gelirimizle hedge ediyoruz. Böylece yatırım kredisinin kur farkı gelir/giderleri, olası dolar gelir gerçekleşene kadar gelir tablosuna yansıtılmadan sermaye altında muhasebeleştiriliyor ve gelir tablosuna doğrudan bir etkisi olmuyor.

Finansal sonuçlarla ilgili konuşmanın sonuna geldim.

Dinlediğiniz için teşekkür ederiz, şimdi Soru-Cevap bölümüne geçebiliriz.

Soru-Cevap Bölümü:

OPERATÖR: İlk sorumuz BNP Paribas’dan Alper Paksoy’dan geliyor. Lütfen Alper Bey, sorunuza geçebilirsiniz.

PAKSOY A: Merhaba Funda. İlk sorum, Tüpraş’ın ana hissedarı EYAŞ ile ilgili. Lütfen EYAŞ’taki borcun 660 milyon TL seviyesinde olduğunu doğrular mısınız? Bir de 2017 yılına kadar anapara ve faiz ödemesi olacak mı, paylaşır mısınız? İkinci sorum ise Yapı Kredi Bankası ile ilgili. Yapı Kredi sermaye yeterlilik oranında bir düşüş oldu. Sizce bu düşük oran Yapı Kredi’nin büyümesini engeller mi ve hissedarlar bu konuda bir tedbir almayı öngörüyorlar mı?

(12)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 12 / 13

GUNGOR AKPINAR F: Teşekkürler Alper. Öncelikle EYAŞ’taki borç seviyesi 644 milyon TL seviyesinde.

Ödeme iki eşit taksitte anapara ve faiz ödemeli olacak. Zannediyorum bu ilk sorunu cevaplamıştır. İkinci soruna gelirsek, Yapı Kredi’nin sermayeye yeterlilik oranı 2016 büyüme beklentilerimiz için bir engel teşkil etmemekte ve daha şimdiden bu oranda yukarı yönlü bir düzeltme oldu. Ancak bununla beraber sermaye artışı için bir ihtiyaç doğarsa, bu durum hissedarlar arasında tartışılır. Biz gerektiği zaman şirketlerimizi destekleme niyetimizi her zaman açıkça ifade ederiz.

PAKSOY A: Teşekkürler. EYAŞ’ın borcundan bahsedersek, iki taksitte 2017’de mi yoksa ilk taksit 2016, ikinci taksit 2017’de mi?

GUNGOR AKPINAR F: Yok, ilk taksit 2016, ikinci taksit 2017 yılında.

PAKSOY A: Bu arada 644 milyon TL borç tutarı faizi de içermekte mi?

GUNGOR AKPINAR F: Hayır bu sadece anapara. Bir de bunun faizi var. Faiz de iki eşit taksitte ödenecek.

PAKSOY A: Çok teşekkürler.

GUNGOR AKPINAR F: Teşekkürler.

OPERATOR: BNP Paribas Alper Paksoy’dan bir sorumuz daha var. Lütfen buyurun.

PAKSOY A: Merhaba. Kısa bir sorum daha olacak. Segmentel raporlamaya bakarsak, diğer segmentinden gelen kâr bu çeyrekte oldukça yüksek. Buna sebep olan herhangi spesifik bir neden veya şirket var mı?

DIZEMEN GOKHAN: Soru için teşekkürler. Bu çeyrekte bunu sağlayan özel bir şirket bulunmamakta. Diğer segmenti kârlılığına Koç Holding solo finansallarının girdiğini de yeniden belirtmek isterim. Bu açıdan faiz geliri de bu segmentde bulunmaktadır. Bu durum çeyreksel bazda karşılaştırınca dönemselliğe yol açabilir.

PAKSOY A: Tamam, teşekkürler.

OPERATOR: Bayanlar ve baylar, şu an için başka soru yok. Konuşmanızı sonlandırabilirsiniz.

GUNGOR AKPINAR F: Peki, çok teşekkürler. Konuşmamı bitirmeden önce tüm katılımcılara tekrar şükranlarımı sunmak isterim. Hatırlatmak gerekirse, sunumumuz ve webcastimizin tekrarı ile deşifre

(13)

Koç Holding Yatırımcı İlişkileri 13 / 13

metin web sitemizde olacaktır. Sizinle tekrar 2015 tüm yıl finansal sonuçlarımızı paylaşacağımız webcastte buluşmayı umuyoruz. İyi haftalar dileriz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu dönemde Ford Otosan, satış adetlerinde güçlü büyüme, avantajlı ürün karması, EUR/TL paritesinin azalması ile düşen ithalat maliyetleri ve artan kapasite

Örneğin Tüpraş’ın Fuel Oil Dönüşüm Projesi, Ford Otosan’ın 1 milyar doları aşkın yatırımı ve son zamanlarda Tofaş’ın yeni yatırım planı için aldığı

 2.3 milyar TL net kâr – net kârda özel bankalar arasında yıllık bazda artış kaydeden tek banka (%2) – Özel bankalar arasında en yüksek temel gelirlerdeki büyüme

Şir- ket’in vermiş olduğu hedefler, yeni yatırım planları ve analizlerimiz çerçeve- sinde Şirket için 2025 yılına kadar bir gelir tablosu projeksiyonu yapılmıştır ve

• Yenilenebilir enerji, madencilik, teknoloji- yazılım, kimya, çelik ürünleri üretimi, girişim sermayesi yatırımları, gıda ve sağlık olmak üzere 7 farklı sektörde

Enerji: Dağıtım & perakende iş kolunda DVT artışı ile daha yüksek finansal gelir ve daha düşük borçlanma oranları Finansal Hizmetler: Gerileyen finansal gelire

 2017 yılının ilk çeyreğinde 2.600 metre derinlikte, Denizli Hacıeyüplü’de gerçekleştirilen jeotermal kaynak arama kuyusu sondajı sonuçlarına göre, elektrik üretimi

Öte yandan net faiz marjı 4Ç20’ye göre çeyreksel bazda 59 baz puan azalarak Ocak ayında %3,5 seviyesinde gerçekleşti, kamu mevduat bankaları en zayıf