AKP'nin sağlık çalışanlarının özlük hakları ile atama mevzuatını değiştiren "Torba Yasa" sına sivil toplum örgütleri düzenledikleri "Beyaz Eylem" ile tepki gösterdi.
Yurt genelinden yoğun katılımın gerçekleştiği eylemde Türk Tabipleri Birliği Başkanı (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy , Sağlık Bakanlığı'nın Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı eleştirerek "Sağlık çalışanlarının özlük hakları ile yoksul halkımızın sağlık hakkı tekelci güç odakları tarafından gasp ediliyor. AKP iktidarı bu sömürüye taşeronluk ediyor" dedi.
Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, Türk Diş Hekimleri Birliği, KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Hasta Hakları Savunma Derneği, Tıp Öğrencileri Komisyonu, Türk Hemşireler Derneği, sağlık ocakları görevlileri ile çeşitli sivil toplum kuruluşu üyelerinin düzenlediği "Beyaz Eylem" binlerce yurttaşın katılımıyla gerçekleşti. Miting için kentin dışından 113 otobüsün Ankara'ya geldiği bildirildi. Yurttaşlar, ilk olarak sabahın erken saatlerinde Hipodrom'da toplandı. Buradan, Talatpaşa Bulvarı'ndan geçerek Sıhhiye Meydanı'na yürüyen yurttaşlar, ellerinde "Sağlık Haktır", "Sağlıkta Özelleştirmeye Hayır", "IMF'ye Değil, Sağlığa Bütçe'' ve "Kadrolaşma Sağlığa Zararlıdır'' yazılı pankart ve döviz taşıdılar. Yurttaşlar "Parasız Eğitim, Parasız Sağlık" , "Sağlıkta Yıkımı Durduralım" , "Sağlık Hakkı Satılamaz" , "Sağlık Ocakları Kapatılamaz" şeklinde sloganlar attılar. Yürüyüş boyunca yaklaşık 3 bin 500 polisin önlem alması ise dikkat çekti. Miting katılımcıları Sıhhiye Meydanı'na kontrol noktalarında üstleri aranarak geçirilirken, burada Prof. Dr. Gürsoy bir konuşma yaptı. Hükümetin sağlık alanında izlediği siyaseti eleştiren Gürsoy, "Neo-liberal dünya sisteminin direktifleri doğrultusunda sağlık hizmetleri acımasız piyasa kurallarına teslim ediliyor'' dedi. Türk halkının sağlığı üzerinden bilerek ya da bilmeyerek uluslararası ilaç ve teknoloji tekellerine kaynak aktarmayı içine sindirenlere karşı seslerini yükseltmek için toplandıklarını dile getiren Gürsoy, mücadelenin, sadece sağlık çalışanlarına yönelik hak arama çalışması olmadığını, sağlık çalışanlarının özlük hakları ile yoksul halkın sağlık hakkının aynı tekelci güç odakları tarafından gasp edildiğini söyledi. AB ile entegrasyona öncülük ettiğini vurgulayan AKP iktidarının, işyerlerinde yaptıkları oda faaliyetlerine bile tahammül gösteremediğini kaydeden Gürsoy, "Ankara'nın orta yerinde kadrolaşma ataklarıyla ideolojik bir üs haline getirilen
Atatürk Eğitim Hastanesi'nde tabip odası yöneticilerinin üstüne özel güvenlik görevlilerini saldırtıyorlar'' dedi. AKP'nin, Türkiye'nin sağlık sorunlarının hekim sayısının yetersizliğinden kaynaklandığını ileri sürdüğünü belirten Gürsoy, Türkiye'ye hekim ithal edilmeye kalkışıldığını kaydetti. Gürsoy, AB ülkeleri içinde hekim sayısı bakımından Türkiye'nin en alt sırada olduğunun savunulduğunu da kaydederek "Oysa o listede Türkiye'den sadece iki sıra yukarıda İngiltere var. Oradaki kimse hekim eksikliğinden söz etmiyor'' dedi. Gürsoy, eleştirdikleri sistemin uygulamaya
konulması durumunda ise en azından prim toplama tabanının yoksulluk sınırının üstüne ya da asgari ücretin iki misli düzeyine yükseltilmesi gerektiğini belirtti.
14 Mart'ta iş bırakma eylemi
Sorunlarına sahip çıktıklarını göstermek için 14 Mart'ta iş bırakacaklarını bildiren Gürsoy, bu tarihte sadece acil hastalar, reanimasyon ve kanser hastaları ile çocukların bakımını yapacaklarını söyledi. Prof. Dr. Gürsoy,
yurttaşlardan 14 Mart'ta hastanelere gelmemelerini isteyedi. Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Celal Korkut Yıldırım , SES Genel Başkanı Köksal Aydın ile DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Başkanı Doğan Halis 'in yaptığı konuşmaların ardından sanatçı Suavi bir konser verdi. Eylemin sonunda katılımcılar 14 Mart Tıp Bayramı'nda yapılacak olan "Sağlık hakkı, özlük hakkımız, iş güvencemiz, mesleki onurumuz için G(ö)revdeyiz" adlı eylemlerini duyurdular.