• Sonuç bulunamadı

Alzheimer’e Karşı Aşı ve İlaç

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Alzheimer’e Karşı Aşı ve İlaç"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14 Bilim ve Teknik

Beyin dokusunun tahribiyle ileri ölçüde bellek yitimi olarak tanımlana-bilecek Alzheimer hastalığı için gelişti-rilmiş bir aşının, fareler üzerinde yapı-lan deneylerde olumlu sonuçlar ver-meyi sürdürdüğü açıklandı. Washing-ton D.C.’de Temmuz ayında yapılan Dünya Alzheimer Kongresi 2000’e su-nulan bildiride aşının, hasta farelerin zihni yeteneklerini iyileştirdiği, ayrıca birçok hayvanda, bu arada büyük bir olasılıkla insanlarda da herhangi olum-suz bir tepkiye neden olmadığı belirtil-di.

Bununla birlikte ABD Ulusal Sağ-lık Enstitüleri’nde Alzheimer araştır-maları bölümünün eski yöneticisi olan ve halen ABD Alzheimer Derneği ile bazı başka kuruluşlara danışmanlık ya-pan Zaven Khachaturian, sevinmek için zamanın henüz erken oldu-ğunu vurgulayarak, farelerde olumlu sonuç veren tedavilerin bazen insanlarda yararsız oldu-ğunu hatırlatıyor.

Denenen aşı, βamiloid (Aβ) adlı küçük bir protein içeriyor. Bu protein, Alzheimer hastaları-nın beyinlerinde "plaka" denen tortular oluşturuyor. Birçok Alz-heimer araştırmacısı, nörotoksik olan Aβ’ninbeyin nöronlarını öl-dürerek bellek yitimine yol açtı-ğı düşüncesinde. Aβ aşısınınsa, bedenin bağışıklık sistemini ha-reketlendirerek plakaları temiz-lemesini ve yeni plaka oluşu-munu önlemesini sağlaması, bu yolla da zihinsel yeteneklerin yitimine en-gel olması bekleniyor.

Alzheimer’a karşı aşının işe yaraya-bileceğinin kanıtı ilk kez Güney San Fransisco’daki Elan Eczacılık Şirke-ti’nden Dale Schenk ve ekibinin çalış-malarıyla ortaya çıkmış. Aβ’nin Alzhe-imer’daki rolü bilindiğinden daha önce de birçok araştırma ekibi genetik mü-hendisliği yöntemleriyle farelerin ami-loid plakaları oluşturmalarını sağlamış bulunuyorlardı. Hatta bazı olgularda farelerin öğrenme ve hatırlama yete-neklerinin bozulduğu da bilinmektey-di. Elan ekibinin bu tür farelerle yaptı-ğı aşı denemeleri sonunda, aşılanan fa-relerin beyinlerinde, aşılanmayanlara göre çok daha yavaş tortu oluştuğu gözlenmiş. Daha yaşlı farelere aşı

ya-pıldığındaysa, daha önce oluşmuş pla-kaların yok olduğu da belirlenmiş. Aβ bedende bulunan bir protein olduğun-dan bununla geliştirilecek bir aşının, bağışıklık sisteminin kendi bedenine saldırmasına yol açacağı yolundaki kor-kular da gerçekleşmemiş. Schenk, aşı-lanmış kobay, tavşan, maymun ve öte-ki hayvanların hiçbirinde böyle bir "otoimmün" tepkisi ya da başka türden zehirlenme belirtileri ortaya çıkmadı-ğını söylüyor.

Araştırmacılar, amiloid aşısını sınır-lı bir biçimde insanlar üzerinde de de-neyip, "cesaret verici" sonuçlar almış-lar. Ancak klinik deneylerin bu ilk ev-resinde, hafif ve orta düzeyde 24 hasta-ya hasta-yalnızca bir doz aşı verilmiş. Ysa Pittsburgh Üniversitesi nörologların-dan Stephen DeKosky, etkili bir aşı

te-davisi için hastaya yeni aşıların da ya-pılması gerektiğini vurguluyorlar. Araş-tırmacılar, İngiltere’de yürütülen ve gönüllü hastaların bir yıl süreyle iki ay-da bir aşılandıkları bir deneyin sonucu-nu bekliyorlar.

Dünya Alzheimer Kongresi’nde Alzheimer hastalığıyla bedenin bağı-şıklık sistemi arasında olası bir ilişki üzerinde de duruldu. Indiana Üniver-sitesi Tıp Fakültesi’nden Yansheng Du, insanların doğal olarak Aβ’ye karşı antikor taşıdıklarını ve bunların beyin-omurilik sıvısında bulunduğunu, Alz-heimer’lı hastalarda bu antikorların, sağlıklı insanlara oranla %30 daha az görüldüğünü açıkladı. Du’ya göre Alz-heimer hastalarında, Aβ’nin birikmesi-ne yol açan bir bağışıklık sistemi bo-zukluğu olabilir. Ya da antikorlar

Alz-heimer’lı hastaların beyinlerindeki plakalara yapışarak beyin-omurilik sı-vısındaki stokun azalmasına yol açıyor olabilir.

Aşının nasıl etkili olduğu yolunda araştırmacılar arasında görüş birliği bu-lunmuyorsa da Schenk’e göre Aβ ile aşılanmış fareler, bu proteine karşı an-tikorlar geliştiriyorlar ve bunlar daha sonra beyne giriyorlar. Antikorlar bura-da mikroglia denen temizlik hücreleri-ni harekete geçiriyor ve bunlar-da oluşmuş plakaları yiyerek yok ediyor. Schenk, üzerinde tortu plakaları oluşmuş nöron-larla kültür içinde yapılan de-neylerin, kendi bulgularını doğruladığı görüşünü savunu-yor.

β-amiloid aşısıyla yürütülen ça-lışmalar Dünya Alzheimer Kongresi 2000’in başlıca ilgi odağı olduysa da, memantin ad-lı bir ilacın klinik deneylerinin de olumlu sonuçlar verdiği açıklandı. New York Üniversi-tesi Tıp FakülÜniversi-tesi’nden nörop-sikiyatrist Barry Reisberg, orta-ileri düzeydeki Alzheimer hastaların-da, ilacın hastalığın ilerleyişini önemli ölçüde yavaşlattığını belirtti. ABD’de şimdiye kadar Alzheimer’a karşı kulla-nımına izin verilen ilaçlar, hastaların beyinlerinde tahrip olarak zihinsel ye-teneklerin yitimine yol açan bir grup nöronun işlevlerini güçlendirmeye yö-nelik. Bu nöronlar, sinyallerini asetil-kolin adlı bir madde kullanarak ileti-yorlar. Memantine ise, glütamat adlı bir sinyal ileticisine duyarlı NMDA macının faaliyetini yavaşlatıyor. Bu al-macın aşırı faaliyeti Alzheimer hastalı-ğında sinirlerin hasara uğramasına yol açıyor. Araştırmacılar, Almanya’da on yıldır piyasada olan ilacın, klinik deneylerin sonunda ABD’de de kul-lanımına izin verileceğini umuyorlar.

Science, 21 Temmuz 2000

Referanslar

Benzer Belgeler

The GloFish is a patented brand of gene%cally modified (GM) fluorescent zebrafish with bright red, green, and orange fluorescent color.. The original zebrafish from which the

The extent and strength of LD may be different in diffe- rent populations. Furthermore, different risk genes, diffe- rent risk alleles in the same gene, and different environ-

Sonuç olarak, çal›flmam›zda antioksidan vitaminlerden vitamin A ve C’nin serum düzeylerinin hasta grubunda kontrol bireylere göre azald›¤›n›, vitamin E’nin

olarak ortaya ç›kan AH olgular› ile sporadik AH olgular› aras›nda hastal›k bafllang›ç yafl› ve seyri d›fl›nda patolojik bir fark görülmemesi, bu

Ayr›ca yüksek serum kotinin düzeyleri ile sigara duman›na maruz kald›klar› gösterilen çocuklar›n, serum kotinin düzeyleri düflük olanlara göre % 38 daha fazla

However, they are not so much in clash but in harmony with each other as they together imply the two-sidedness of the post(-)colonial state: the once-colonised people are in

Bu doğrultuda, hastalığın çevresel nedenleri üzerinde durulmuş, hastalı- ğın temelinde yatan biyokimyasal sü- reçler ayrıntılı olarak açıklanmıştır (Prof.

abartılmlŞ hali, yada bozulması. Hastalık tablosu yalnızca deliryum sırasında ortaya çıkan bozukluklardan ibaret değildir. sinden birisinin varlığı. Öykü, fizik