• Sonuç bulunamadı

İstanbulda mobilya imal eden bir kaç miitevazi atölyeden ve küçük şahsî te- şebbüslerden başka bir faaliyet yoktur

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbulda mobilya imal eden bir kaç miitevazi atölyeden ve küçük şahsî te- şebbüslerden başka bir faaliyet yoktur"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M O B İ L Y A M E S E L E S İ

Mimar Marcel Braeur. ; Mimar Ch. Eames Mimar Alvar Aalto Evlerimizde mobilya meselesini mühimsememiz

lâzımdır. Son yıllarda bizde mobilya hiç meşgul olunma- mış bir konu halinde durmaktadır. Son yirmi yıldan- beri yerli mobilyacılığımız, kayde değer bir inkişaf gösterememiştir. Mobilya işleri üzerinde bilgili bir ça- lışmaya şahit olamadığımız gibi bilhassa malzemesiz- lik yerli mobilyalarımızı bir kaç sene sonra kullanıl- maz bir hale getirmektedir. İstanbulda mobilya imal eden bir kaç miitevazi atölyeden ve küçük şahsî te- şebbüslerden başka bir faaliyet yoktur. Başka memle- ketlerde bir sanat değeri ve hususiyeti taşıyan mobilyaları imal ede natölyeler bulunduğu gibi, halk için seri mobilyalar yapan bir endüstri yaratılmıştır.

Son senelerde furunlanmış kerestenin ve kalıp- lanmış kont-plâkm mobilyanın geniş bir sanayi halin^

Kıvrılmış kontrplâkeden bir şezlong.

getirilmesine çok yardımı olmuştur. Mobilya endüstri- si artık agaçı, estetiğin ve tekniğin bütün icablarma ram ederek kullanmakta ve zamanımızın yaşayışma uygun mobilyalar vucüde getirilmesine imkân ver- mektedir. Evin iç mimarisini tamamlayıcı bir unsur olan mobilya, işlerile bir çok mimarların uğraştıkları görülmektedir.

(Contreplaque Moulee) denilen kalıplanmış kontr-plâk ile Finli meşhur mimar « A L V A R A A L T O » unun yapmış olduğu seri iskemle ve masa gibi harcı âlem mobilyaların hususiyet ve şöhreti dünyaya ya- yılmıştır. Bir çok Fransız, Amerikan ve İtalyan mi- marlarının pratik, ucuz mobilya problemile uğraş- makta olduklarına şahit olmaktayız.

(2)

Yanda : Açılıp parçalara ayrılan mobilyaların nakilde yüzde 75 daha az yer işgal ettikleri bir haki- kattir. New Yorkta bir mimar tarafından düşünül- müş olan bu masa ayakları kolaylıkla demonte edil- mektedir. Bu şekilde imal edilen mobilyalar seri ha- linde yapıldıkları takdirde montajları olmadığı için çok ucuza mal olmaktadır.

Altta: Küçük evlerde serbest sahaların kıymeti büyüktür. Asgarî ebada göre yapılan evlerde mobilya eğer katlanır bir usule göre yapılırsa yer işgal etmez- ler. Aşağıdaki resimde, salonun duvarına tesbit edil- miş katlanan bir masa görülmektedir.

(3)

Yanda : Aynı prensiplere göre seri halinde imal edilmiş bir orta masasınm işçiliği çok basitleştirilmiş- tir. Bu masayı kurmak birkaç dakikalık bir iştir.

Aşağıda : Mobilya işlerile uğraşan mimarlar pra- tik usullere müracaat ederlerken estetik araştırmalar- da yapmaktadırlar.

(4)

Müteharrik ve basit raflarla sökülüp takılabilen bir kitaplık.

Bilhassa, küçük evlerde kullanılacak mobilyalar mimarları meşgul etmişir. Bu gibi evler için fazla yer işgal etmiyen, aynı zamanda bir kaç işi gören mobilya parçaları üzerinde kreasyonlara ve denemelere tesa- düf edilmektedir. Katlanan ve toplanan şekilde yapı- lan masalar ve kitaplıklar, karyolalar bu meyandadır.

Bu demontabl mobilyalardaki hususiyetler, na-

kilde kolaylık, evin içinde fazla yer işgâl etmemek, montajın herkes tarafından yapılabilmesi, güzellik, ucuzluk prensiplerine dayanmaktadır.

Bu sahifalarda bazı mimarların mobilya hakkın- daki görünüş ve çalışışlarmdan bazı örnekler ver- mekteyiz.

Mimar Eugenio Gentili «Habitation»dan

(5)

Kapanan yemek masası.

Dört kişilik bir aile için hem oturma hem de ye- mek odası olarak kullanılan bir salonun duvarına yer- leştirilen bu katlanır masa açıldığı zaman duvarda etajerli bir dressoir teşkil etmektedir. Çok pratik bir şekilde düşünülerek yapılan bu mobilya yemek masası

Mimar Allodi Domus'den

kapandığı zaman duvarda sert ağaçtan bir dolap man- zarası göstermektedir. Mimar Allodi'nin eseri olan masa ve etajer basit .kullanışlı ve aynı zamanda za- riftir.

(172 nci sahifadan devam) cereyanı kesmek kabildir. Otomatik işaret siste- minin dakikliği hakkında muhtelif hikâyeler mevcut- tur. Bundan bir kaç yıl evvel yolculardan birine ait bir peruka adamın başından uçarak işaret sisteminin tellerine takılmış ve bu yüzden bütün trenler bir bu- çuk saat müddetle durmuştur.

Yapılan istatistiklere göre, yeraltı trenlerinde ka- za nisbeti 420.000 de birdir. Bu kazalar da umumiyet itibariyle istasyonda yürürken ayağı takılıp düşmek gibi tâli kazalardır.

Son 15-20 yıl zarfında istasyonlar da bol ışığa ka- vuşmuş, iç açıcı yerler haline gelmiştir. Şimdi büyük istasyonların hepsinde kitapçı ve gazeteci dükkânları, telefon kabineleri, bekleme odaları, çiçekçi, manifatu- racı dükkânları, tütüncüler, berber salonları, bir mü- racaat merkezi ve lâvabo bulunmaktadır. Yolcular bi-

letlerini otomatik makinelerden temin etmektedirler.

Hakikatte bu makineler bileti basmakta, kesmekte ve icabında paranın üstünü vermektedir.

Tünellerdeki gürültüyü izale için de bir çok ke- şifler tatbike konulmuştur. V e bugün eskisine nisbet- le gürültü %40 nisbetinde azalmıştır. Bekleme istas- yonlarında renk renk ve muhtelif müesseselere ait reklâmlar mevcut olup, trenlerin de parlak kırmızı rengi yolcunun hoşuna gitmektedir.

Vagonlar her gece temizlenip dezenfekte edilir ve vagonların dışı 3-4 günde bir özel makinelerle yıkatı- lır. 200.000 mil yapan bir vagon atölyeye gönderilir, tamamiyle sökülüp gözden geçirildikten sonra, tekrar servise konur. Yeraltı şebekesi günde 4 saat kapalı kalır ve bu müddet zarfında 800 kişilik bir tamir ve idame ekipi bütün rayları, tesisi ve sinyalleri kontrol eder.

Referanslar

Benzer Belgeler

bırakıp yüreğimizi bir kartalın yüreğine kükreyen bir maviyiz, uzun ve al iz bizim, yol bizim, umut bizim kuşların gittiği yerlerimiz var çiçek koşusudur bu sevda

Kanun taslağının hazırlanış sürecinde üretici örgütlerinin görüşlerinin alınmamasına tepki gösteren kurumlardan olan Çay-Sen, üreticileri koruyacak maddelerin kanunda

İtalya, İsviçre, Fransa, Almanya ve ABD'den gelen atıkların Livorno limanından kalkan bir gemiye yüklendiği, ancak geminin yük bölümü küçük gelince, 100 varilin

Ayrıca Yunuslar üzerinde Eroslar, geometrik çerçevelenmiş Meduza, bir genç kadın başı gibi mozaikler ve insan portrelerinin bulunduğu duvar resimleri de bulunuyor.

Fakat eski zamanlardaki günlük yaşam- da alan ve hacim birimlerini kare ve küp geometrik şekilleri ile bağlantılı olarak kullanmak daha kolay ol- duğundan bunlar

Memlekette yapılan inşaatın ekserisinde olduğu gibi hâlâ basma kalıp, üzerinde fikir yorulmamış, bizi tatmin edemiyen mobilyaları kullanıyoruz.. İhtiyaçlarımız

Matematik Doğal Sayılar..

onluk …… birlik.. Kaç tane