• Sonuç bulunamadı

Din Sosyolojisi I

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Din Sosyolojisi I"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Din

Sosyolojisi I

Doç. Dr. İhsan ÇAPCIOĞLU 8. Hafta: Dini-sosyal gerçekliğe

eleştirel yaklaşım

(2)

Dini-sosyal gerçekliğe eleştirel yaklaşım

Sosyologlar bütün sosyal fenomenlere

sorgulayıcı ve şüpheci bir tavırla yaklaşır.

Bu yaklaşım tarzı din incelemelerinde de geçerli olan bir durumdur.

(3)

Dini-sosyal gerçekliğe eleştirel yaklaşım

Başka bir ifadeyle din sosyologu için, aşkın temele dayanan insan sahası

incelendiğinde bile, yukarıda ifade edilen çerçevede, aşkın diye bir şey söz konusu değildir. Bizler cinsellik, ırkçılık, homofobi, sömürü, yolsuzluk ve benzeri pek çok

konuyu araştırmaktan çekinmeyiz.

(4)

Dini-sosyal gerçekliğe eleştirel yaklaşım

Başlangıçta araştırmamızda böyle şeyleri açığa çıkarmak ya da risk taşıyan

konularda hassasiyeti artırmak esas

gayemiz değildir; fakat bazı yanlışlıkları keşfetmişsek, kesinlikle bu yanlışlıkları hasıraltı etmemeli ve üzerine gitmekten kaçınmamalıyız.

(5)

Christel Manning’in God Give Us the Right adlı eseri

Christel Manning’in kadın ve din ile ilgili God Give Us the Right (Bize Haklarımızı Tanrı Verdi, 1999) adlı eseri, din

incelemelerine eleştirel yaklaşımın mükemmel örneklerinden biridir.

Mannning, muhafazakar veya köktenci dini geleneklere katılan kadınları anlamaya

çalışmaktadır.

(6)

Christel Manning’in God Give Us the Right adlı eseri

O, incelediği kadınları gerçekten

anlamasını sağlayacak ve onları açacak empatik bir metot çerçevesinde

araştırmasını gerçekleştirmiştir. Konusuna açıklık ve duygudaşlıkla yaklaşmasına

rağmen eleştirel analizler yapmayı, çeşitli zıtlıklar ve tutarsızlıkları, özellikle erkek egemen cinsiyet normlarıyla ilgili olanları açığa çıkarmayı başarmıştır. Manning’in (1999,150) tartıştığı gibi:

(7)

Christel Manning’in God Give Us the Right adlı eseri

[Kadınlar] feminizmi reddettiklerini savunurlar; fakat onlar bazı feminist

değerlere açıkça kucak açmaktadırlar. İş hayatında ve siyasette eşitlik ve otorite sahibi olmayı talep etmektedirler; fakat onlar kilise ve sinagogda da ayrımcılığa son verilmesini istemektedirler. Evanjelik kadınlar bir hanımın kocasını kabul etmesi gerektiğini; fakat neredeyse içlerinden

hiçbirinin bunu gerçekleştiremediğini ifade etmektedirler.

(8)

Christel Manning’in God Give Us the Right adlı eseri

Manning’in incelemesi dini inançlarla ilgili yanlış telakkileri yıkmak ya da araştırma konusunun tutarsızlığını veya

ikiyüzlülüğünü ifşa etmekle ilgili değildir.

Fakat onun sosyolojik yaklaşımının gayesi, kadınların cinsiyet ayrımı gibi meselelerde bazen başarılı bazen başarısız nasıl

mücadele ettiklerini entellektüel

sorgulama adına adil bir biçimde ortaya koymaktır.

(9)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Din incelendiğinde eleştirel sosyolojik

duruş problemli olabilmektedir. Anlamaya ve açıklamaya çalıştığımız pek çok

fenomen karşısında, esasen bizlerin meseleye dışarıdan bakan kimseler olduğumuz gerçeği kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır.

(10)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Sevdiğiniz müzik ya da eğlence tarzı

hakkında araştırma yaptığınızı ve o müzik ve eğlence biçimini anlamaya ve

açıklamaya çalıştığınızı hayal edin?

Onlarca sene hoşlanarak dinlediğiniz

müziğe kulaklarınızı kapatmanız ne kadar mümkündür?

(11)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Benzer bir soru dinsiz bir din sosyologu için de sorulabilir. Eğer sen kendi dininin

“ritmine” karşı “sağırsan”, dini, hakiki anlamda nasıl anlayabilirsin?

(12)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Önde gelen bazı din sosyologları, meseleyi, dinsiz kişilerin katiyen dini incelemelerde bulunamayacağını savunmaya kadar

götürmüşlerdir. Stark ve Finke (2000, 15) yalnızca “dindar kimselerin” din

incelemelerinde “gerçekten bilimsel”

olabileceklerini iddia etmişlerdir.

(13)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Sonuçta bu, sadece dinle meşgul olanların değil; neredeyse tüm sosyal bilimcilerin yüzleştiği bir sorundur. Emekçileri, futbol oyuncularını ya da dini bir grubu

araştıralım, sosyal bilimler, araştırmak istenilen fenomene bütünüyle dışarıdan bakmakla ilgilidir. Doğrusu dışarıdan bakanlar olarak “hakikatin” bütün

veçhelerini tümüyle anlayamayabiliriz.

(14)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Fakat bizler önemli ve ciddi bir iç görüş sağlayabiliriz. Zira toplumdaki ırkçılık meselesine vakıf olmak için siyah veya

ırkçı olmak gerekmez. Çevre meselelerine vakıf olmak için fanatik bir çevreci ya da çevreyi kirleten bir sanayici olmak

gerekmez. Ya da bizler küresel

kapitalizmin doğasını anlamak için

Endonezyalı bir emekçi veya kapitalist

aristokrasinin bir üyesi olmak zorunda da değiliz.

(15)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Stark ve Finke’nin (2000) dini, dindar kimselerin inceleme gücüne sahip

olduklarına dair düşüncelerine şiddetle karşı çıkıyorum. Aileler, aile meselelerini inceleme gücüne sahip tek yetkili olarak görülemez. Sadece doktorlar tıp

endüstrisini inceleme gücüne sahip müstesna kişiler değillerdir.

(16)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Sadece ırkçılar, ırkçılığı inceleyemezler.

Sanatı inceleme yetkisi sadece sanatçıların tekelinde değildir. Sadece fahişeler,

fahişeliği anlama gücüne sahip değillerdir.

Beatles’ı kavramak sadece Beatles

kulüpleriyle sınırlandırılamaz. Bu durum din için de geçerlidir (McCutcheon 1999, 2001).

(17)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

(18)

Din incelendiğinde eleştirel

sosyolojik duruş mümkün müdür?

Evet, dine dışarıdan biri olarak yaklaşmak, asla kolayca anlayamayacağımız bazı

önemli konular olduğu manasına gelir.

Ancak bu kural dine içeriden yaklaşanlar için de geçerlidir: Ne dışarıdan sosyolojik bakış açısı, ne de içeriden dini bakış açısı din konusunda hakikatin tek ölçüsü

değildir. Her iki bakış açısı da kendine özgü bir iç görüye sahiptir. Aslında her ikisi de temel ve önemlidir.

(19)

Sonuç

Bryan Wilson’un vurguladığı gibi:

Bizler, elbette, sosyologun dindar kadar dini anlayamayacağı gerçeğini bir ölçüde kabul edebiliriz… Bununla birlikte,

sosyolog, dışarıdan bakabilmenin getirdiği avantajla din konusuna sadece içeriden

bakandan çok daha keskin bir yaklaşım sergileyebilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Halkla ilişkilerin yönetim işlevi olduğunu savunan bakış açısına göre örgüt kuramcıları halkla ilişkileri “çevresel kaynakların kontrol edilme aracı” olarak

Toplumsal olayları yeni bir bağlam içerisinde görmek ve tahlil etmek..

• Phil Zuckerman, Din Sosyolojisine Giriş (3. Baskı), Birleşik Kitabevi Yayınları, Ankara 2012. • Inger Furseth & Pal Repstad, Din Sosyolojisine Giriş: Klasik ve

• Geçtiğimiz on sene boyunca din sosyolojisinde tartışılan en hararetli konu, belirli bir sosyal davranış örüntüsünün temel bir sorgulaması şeklinde cereyan

ortaya koyar: “Sosyolojik teoriler, dini grup veya toplum merkezli ve bireysel dindarlığı sosyal kaynaklarla ilişki içinde incelerken, psikolojik teoriler, dini, birey merkezli ve

• Son olarak Afrika kökenli Amerikalıların dindarlığı konusunda son bir örnek daha verelim: Çoğu Afrika kökenli Amerikalı, Yahudi, Budist, Sih, Müslüman, Hindu,

bölümde ifade edildiği gibi, Amerika’da Katolik doğanların %80’den fazlası Katolik, Protestan doğanların %90’dan fazlası Protestan, Yahudi doğanların %90’dan

haftada eşik öncesi hastalık gelişiminin olmaması (Zon II’de Evre III PR veya Zon I’de herhangi bir evre PR) veya PR’nin daha da kötüleşmesi (bu durumda