Din
Sosyolojisi I
Doç. Dr. İhsan ÇAPCIOĞLU 9. Hafta: Sosyal zaman ve din
Sosyal zaman ve din
•
Sosyoloji ve psikoloji insanları, anlamaya ve açıklamaya çalışır. Fakat bu iki bilim anlama ve açıklama görevlerini oldukça farklı biçimlerde yerine getirirler.Psikologlar genellikle, akıl, kişilik, beynin işlevleri, zihinsel süreçler, nörolojik
aktiviteler, kimyasal tepkimeler gibi
bedenin içinde var olan ya da meydana gelen fenomenler ve süreçlere
odaklanırlar.
Sosyal zaman ve din
•
Buna mukabil, sosyologlar genellikle, sosyal modeller, kültürel normlar,kurumlar ve bunların işlevleri, medyanın gücü vs. gibi bedenin dışında var olan ya da meydana gelen fenomen ve süreçlerle ilgilenirler. Bu odaklanma farkı, dinin
sosyolojik incelenmesiyle psikolojik
incelenmesi arasında oldukça önemli bir rol oynar.
Sosyal zaman ve din
•
Hamilton (1995, 21) meseleyi şu şekildeortaya koyar: “Sosyolojik teoriler, dini grup veya toplum merkezli ve bireysel dindarlığı sosyal kaynaklarla ilişki içinde incelerken, psikolojik teoriler, dini, birey merkezli ve bireysel kaynaklı bir mesele olarak ele alırlar.”
Sosyal zaman ve din
• Din psikologları, dini inanç ve aktivitenin insanda meydana getirdiği psiko-fizyolojik donanımların açıklamalarını bulmaya ve insanlara “içeriden”
bakarak dindarlığı anlamaya çalışırlar (Byrnes 1984).
Örneğin, Michael Persinger (1987), dindarlığı
açıklamak için geçici (temporal) lobların rollerini, hormonal süreçleri, hippocampus ve amygdala gibi beynin unsurlarını analiz ettiği Neuropsychological Bases of God Belief (Tanrı İnancının Nöro-psikolojik Temelleri) isimli bir eser kaleme almıştır.
Sosyal zaman ve din
• Michael Shermer (2000, 47), “doğamızın bir parçası olarak sinir hücrelerimizin ana çatısını bir inanç makinesinin inşa ettiğinden”
bahsetmektedir. Günümüzde, sinirsel döngünün ve beynin enerji aktivitelerinin dindarlık
konusunda merkezi konumda olduğu görüşü oldukça popüler hale gelmiştir. Mayıs 2001’de Newsweek dergisi, “Tanrı ve Beyin: Spiritüallik için nasıl bir elektrik donanımına sahibiz?”
başlığını atmıştı.
Sosyal zaman ve din
• Bu araştırma önemli ve ilgi çekici olmasına rağmen çeşitli sınırlılıklara sahiptir. Dine nöro- psikolojik yaklaşımlar, beyin dalgalarının önemi, ortaya çıkardığı değişiklikler ve bu esnada
yaşanan translarla ilgili bilgiler verdiği halde, özel olarak dini inançlar ve aktüel dini kimliklerle ilgili bilgiler vermemektedir. Burası tam da benim
sosyal etkileşimin, özellikle ailenin, arkadaşların, komşuların, ulusun veya çeşitli sosyo-kültürel ve tarihi süreçlerin etki ve önemine inandığım yerdir.
Sosyal zaman ve din
• Beyindeki geçici lobların aktivitelerini, genetik bozuklukları, hormonal farklılıkları veya nevron birleşmelerini açığa çıkarmak bazılarının niçin Quaker diğerlerinin sufi olduğunu
açıklayamamaktadır. Yine beynin bu tür işlevleri, bazı insanların Tanrı’nın bir oğul edindiğine ve bu oğlun insanları cehennemde sonsuza kadar yanmaktan kurtarmak için kovulduğuna ve acı çektiğine niçin inandıklarını anlamlı hale
getirememektedir.
Sosyal zaman ve din
•
Beyin kimyası, bazı insanların agnostikken diğerlerinin niçin agnostik olmadıklarını da açıklayamaz. Örneğin, İngiltere veHollanda’da geçtiğimiz yüzyıl boyunca hem inanç, hem de kiliseye katılım açısından
dindarlıkta önemli bir düşüş gözlenmektedir. Niçin?
Sosyal zaman ve din
•
Dindarlıktaki bu dramatik düşüşün,lobların aktivitelerindeki değişikliklerin ya da “inanç makinesindeki” yakıtın
tükenmesinin bir sonucu olarak ortaya
çıktığını düşünmüyorum. Bu değişiklikler, çeşitli iktisadi, siyasi, tarihi, milli ve sosyal gelişmeleri dikkate alarak çok daha iyi
açıklanabilir (Bruce 2001; Grotenhuis and Scheepers 2001; Verweij, Ester ve Natua 1997).
Sosyal zaman ve din
•
Öyleyse bir insanı Hindu, diğerini Sih yapan şey nedir? Niçin dünyanın birbölümü büyük oranda Müslüman, diğer bir bölümü Budist’tir? Niçin bazı insanlar ruh göçüne inanırken diğerleri cennet ve
cehenneme inanmaktadırlar? Bazı ülkelerde dindarlık oranları oldukça
yüksek olduğu halde, niçin diğerlerinde keskin bir düşüş görülmektedir?
Sosyal zaman ve din
•
Yeniden ifade etmek gerekirse, bütün bu soruların yanıtı, biyolojik kimyamızda, beynin fonksiyonlarında, kişilikaraştırmalarında ya da akıl ölçümlerinde değil; özel sosyo-kültürel çevremizde ve toplum içinde kendi kişisel tarihlerimizin kesişim noktalarında aranmalıdır.
Sosyal zaman ve din
•
Batson, Schoenrade ve Veintis’in (1993, 50) ifade ettiği gibi, “bizim dindar veya dine ilgisiz olmamızın özgür bir tercih ve kişisel bir konu olduğu düşünülmesine rağmen, pek çok sosyo-psikolojik teori ve araştırma bu konuya oldukça farklı yanıtlar vermektedir: Dini inanç ve tecrübelerimiz sosyal çevremiz tarafından tayinedilmektedir.”
Sosyal zaman ve din
•
Gerçekte nerede doğduğumuz ve kimlerin arasında yaşadığımız dini kimliğimizüzerinde paralel olmayan belirleme gücüne sahiptir (Bruce 1999a, 126–127). Önceki
bölümde ifade etmiştim: “İnsanlar
doğduklarında eğer belirli bir din varsa o zaman bir dinin üyesi olabilirler.
Sosyal zaman ve din
•
Ayrıca kişinin doğduğu ve varlığını devam ettirdiği coğrafya da çok önemlidir (Park 1994). Sri Lanka’da doğan bir bireyinHonduras’da doğan bireye göre, Budist olma olasılığının çok daha yüksek olduğu düşünülür. Honduras’da doğan birey ise, kuvvetle muhtemel Katolik olacaktır
(O’Brien and Parmer 1993).”
Sosyal zaman ve din
•
Bu düşünce üzerinde biraz daha ayrıntılı durmak istiyorum. Bu bölümde yukarıda altını çizdiğim ifadeye odaklanarakmeseleyi şu şekilde kavramlaştırabilirim:
Dini kimlik, büyük oranda zaman ve mekân faktörleri tarafından tayin edilir ve daima zaman ve mekân faktörlerine dayanır.
Sosyal zaman ve din
•
Bir kişi veya grubun nerede ve ne zaman yaşadığı parametrelerinin, o kişinin dini kimliğini büyük oranda belirlediği gerçeği, din sosyolojisinin başlangıçtaki temelilkelerinden birisidir (Kelly ve DeGraaf 1997). Örneğin, bu sabah Suudi
Arabistan’ın Sakakah kentinde dünyaya gelen bir çocuğun Müslüman olma
olasılığı, Episkopalyan ya da Aztec
Tonantzin olma olasılığından çok daha yüksektir.
Sosyal zaman ve din
•
Günümüzde ezici çoğunluluğu Müslüman veya diğer dinlerden birine bağlı olangruplar, beyin kimyaları, kendi kişisel
tercihleri ya da basit bir hayat olayı olduğu için kendi dinlerini seçmemişlerdir. Önemli istisnalar olmakla birlikte, Müslüman veya bir başka dine mensup olan çoğu kimse
böyle genetik ve hatta kişisel tercihlerle dini kimlik kazanmamışlardır.
Sosyal zaman ve din
•
Daha çok insanlık tarihi içinde belirli bir zamanda ve belirli bir mekânda doğmaları belirleyicidir. Doğulan şehir, devlet ya da bölge doğrudan bir zorunluluk arz etmese de, dini kimliği tayin etmede kaçınılmaz bir rol oynamaktadır.Değerlendirme
•
Özellikle İslam gibi bazı dinler hızlagelişmekte ve yayılmaktadır. İnsanlığın
yaşadığı boşluklar çeşitli birey ve grupların şimdi veya daha sonra dini bağlılığını
değiştirmektedir. Elbette kişisel tercih bu konuda çok önemli bir faktördür. Bununla birlikte, din değiştirme olgusunda tayin edici temel faktör, daima zaman ve
mekanın sınırlandırıcı özelliğidir:
Değerlendirme
•
Bir erkek, bir kadın, bir şehir ya da bir kabile, belirli bir zaman ve mekanda etkileşime girdikleri dinin misyonerlikfaaliyetlerinin etkisiyle bir din değiştirme süreciyle karşı karşıya kalmaktadırlar.