• Sonuç bulunamadı

Yıldız mı, Gezegen mi?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yıldız mı, Gezegen mi?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bilim ve Teknik

8

Hubble Uzay Teleskopu’nun Yakın Kızılötesi Kamera ve Çoğul Cisim Spekt-rometresi (NICMOS) aracılığıyla göka-damız Samanyolu’nun merkezindeki iki yıldız kümesinden elde ettiği görüntüler, bu karmaşık bölgenin dinamikleri konu-sunda geliştirilen kuramların doğruluğu için kanıt niteliği taşıyor. Görüntüler, var-lıkları bir süre önce belirlenen Arches (Yaylar) ve Quintuplets (Beşizler ) yıldız kümelerine ait. NICMOS’un hassaslığı, Hubble’ın atmosferin çok üzerindeki ko-numunun sağladığı avantajla birleşince ortaya çıkan görüntüler, Donald E. Figer başkanlığında bir gökbilimciler ekibine, bu kümelerin derinliklerine bakma ola-nağı sağlamış. Görüntülerde hemen dik-kat çeken bir özellik, büyük kütleli genç mavi yıldızların çokluğu. Oysa

Samanyo-lu gibi olgun sarmal gökadalarla ilgili mo-dellerde, yoğun merkezler genellikle kır-mızı, yaşlı yıldızlardan oluşmuş gösterilir. Mavi yıldızlarsa, moleküler hidrojen bu-lutlarının görece bol olduğu sarmal kol-larda toplanır.

Ama ilk bakışta şaşırtıcı gelen bu gö-rünüm, aslında gökadamızın merkeziyle ilgili olarak geliştirilen yeni modelleri doğruluyor. Bu modellerde, merkezin enerjik koşulları, büyük kütleli yıldızla-rın oluşmasını sağlıyor. Her iki küme de, gökadanın merkezinden yaklaşık 100 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Her ikisinde de Güneş kütlesinin 20 katı kütleye sahip dev mavi yıldızlar olağanüstü çoklukta. Yalnızca Arches kümesi, tüm Samanyo-lu’nda varolduğu hesaplanan en ağır yıldızların yüzde 10’unu barındırıyor.

Gö-kadanın bilinen en büyük yıldızı Pistol (Tabanca) Quintuplets kümesinde yer alıyor. Kütlesi, 100 Güneş kütlesinin üzerinde. Her iki küme de çok genç. Arc-hes 2 milyon, Quintuplets 4 milyon ya-şında. İçlerindeki yıldızlar, genç yaşlarına karşın büyük kütleleri nedeniyle yakıtla-rını yakında tüketip süpernova patlama-larıyla yok olacaklar.

Arches kümesi öylesine yoğun ki, içinde bulunan 100 000 yıldız, ancak Gü-neş’imizle en yakın komşusu olan Alpha Centauri yıldızı arasındaki 4.2 ışık yılı ya-rıçaplı bir bölgeye rahatlıkla sığabiliyor. Gökadamızdaki yıldızlardan yalnızca 10 milyonda biri Arches kümesindekiler ka-dar parlak. -,

Her iki gökadanın da moleküler hid-rojen ve tozdan oluşan iki dev bulutun çarpışmasıyla oluştuğu sanılıyor. Ancak merkezdeki sıcaklık ve dinamik koşulla-rın, bulutların daha küçük parçalar halin-de çökelerek küçük yıldızlar oluşturması-na izin vermediği düşünülüyor. Oysa baş-ka bazı kümelerde mavi yıldızların oluşu-mu, genellikle iki küçük kütleli yıldızın çarpışıp birleşmeleriyle açıklanıyor.

Sky & Telescope, Ekim 1999 NASA Press Release, 22 Eylül 1999

Samanyolu Merkezinde Dev Yıldız Bolluğu

Tenerife’deki la Laguna Gözleme-vi’ndeki gökbilimcilerin, California (Berkeley) Üniversitesi’ndeki meslek-taşlarıyla birlikte keşfettikleri bir cisim, yakın çevremizde çok sayıda karanlık gökcisminin habercisi olabilir. Kanarya Adaları’ndaki Astrofizik Enstitüsü araş-tırmacılarından Maria Zapatero Oso-rio’nın Amerikalı gökbilimcilerle birlik-te keşfettikleri cisim yaklaşık 10-20 Jü-piter büyüklüğünde. Parlaklığı, Gü-neş’in parlaklığının binde ikisi kadar. Yüzey sıcaklığıysa 1700 derece olarak hesaplanıyor. S Ori 47 adı verilen gök-cismi, en küçük yıldız türü olan Kahve-rengi Cüce’lerden çok daha küçük. Kahverengi cücelere

yıldız denmekle bir-likte bunlar aslında bil-diğimiz yıldız tanımına

uymuyorlar, Çünkü

yeterince büyük olma-dığından merkezlerin-de basınç ve sıcaklığın yol açtığı nükleer tep-kimeler başlayamıyor. Yani hidrojen

atomları-nı birleştirip helyuma dönüştüremiyor-lar. Bununla birlikte yaşamlarının bir döneminde kısa bir süre döteryum (ağır hidrojen) yakabiliyorlar. Jüpiter’in 13 katından daha az kütleli gaz küreleriyse, döteryum bile yakamadıklarından geze-gen olarak nitelendiriyorlar . Öte yan-dan, Güneş’in yüzde 1.5’i büyüklüğün-deki gaz küresi, alışılmış gezegen bo-yutlarının biraz üzerinde. Gerçi daha önce de başka yıldızların çevresinde dö-nen ve çoğu Jüpiter’den kat kat büyük gezegenler keşfedilmişti. Ama bunun sorunu, çevresinde döndüğü bir yıldızın bulunmayışı. Gene de gökbilimciler, bunun, yörüngesinden çıkarak uzayda kaybolmuş bir serseri gezegen olabileceğini göz ardı etmiyorlar. Böylesine gezegenler, yıldızların oluşma dö-nemlerindeki gaz ve toz diskinin dinamiği nedeniyle aşırı eliptik yörüngeler kazanabili-yorlar ve bir noktada yıldızlarından

kopabi-liyorlar. Ayrıca ikili yıldız sistemlerinin karmaşık kütleçekim profilleri nedeniy-le de yörüngeden çıkabiliyorlar.

Ancak daha önemli bir sorun, ister yıldız olsun, ister gezegen, bu garip ci-simden çok sayıda bulunması gerektiği. Çünkü S Ori 47, hala doğuşunda kazan-dığı sıcaklığı yayıyor. Gökbilimciler, kendisini Orion (Avcı) takım yıldızında, bizden 1100 ışık yılı uzaklıkta genç bir yıldız kümesini gözlerken keşfetmişler. Hepsi, S Ori 47 gibi dev bir gaz bulutu-nun çökmesi sonucu birkaç milyon yıl önce oluşmuş. Gökbilimciler aynı kü-mede S Ori 47 türünden daha pek çok gökcismi keşfetmişler. Eğer gözlenen yıldız kümesindeki durum, gökadamız Samanyolu'nun tümü için geçerliyse, bizim Güneş’imizden 30 ışık yılı çevre-sinde bunlardan onlarcasının bulunması gerek. Ama Harvard-Smithsonian Astro-fizik Merkezi gökbilimcilerinden Kevin Luhman, bu cisimlerden 300 milyar yıl-dızdan oluşan gökadamızda karanlık madde kütlesini oluşturacak sayıda bu-lunduğundan kuşkulu.

Science, 3 Eylül 1999

Yıldız mı, Gezegen mi?

Referanslar

Benzer Belgeler

Mezun olduktan sonra Fransa’ya gitmiş, önce iiç ay Academie Julian’da Marcel Bachet ve Royer'in hocalık ettiği atölyeye devam etmiştir.. Daha sonra

“Yolda yürüyordum, orta yaşlı bir karı - koca yanaştı, 'Siz osunuz’ diye.. Tebrik ettiler falan, derken adam ' Bu değerli düşüncelerinizi yaz­ malısınız’

Behçet Salih öncülüğünde verem hastalığı ile mücadeleye gönül veren bir ekip tarafından kurulan İzmir Verem Mücadele Cemiyeti cumhuriyet döneminin ilk verem

Emirgân Korusunun tanzimi de onun eseridir 327040 metre kare olan bu koru Belediyece almarak park haüne konulmuştur, içinde akar sulan, gölleri, köşkleri ile ve

Evvelki gün, tstinye doklarından acemi iki elektrikçi getirilmiş ve havu­ zun etrafındaki tesisatı yaptık­ tan sonra, bunlara içerde bir o- dada bozuk olan

Osmanlı devletine daha pek çok hizmetler görmüş olan bu babanın oğlu, Evliya Çelebi, babasının arkadaşları arasında yaptığı savaş sohbetlerini dinleye,

Yaratılan yeni mimari bütün içinde, vazgeçilmez birer öge olarak yer aldılar ve dönemin süsleme dağarını varlıklarıyla yönlendirdiler; çini sobalar

En güçlü İslam devleti olan Osmanlı İmparatorluğu’nda dinsel kurumlardaki bozulma­ nın önlenmesiyle Doğunun yı­ kılış tehlikesini atlatacağına inanan Akif,