• Sonuç bulunamadı

Adapazarı / 21 Ağustos Fotoğraf: Mustafa Atmaca ISSN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Adapazarı / 21 Ağustos Fotoğraf: Mustafa Atmaca ISSN"

Copied!
36
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Adapazarı / 21AğustosFotoğraf: Mustafa Atmaca

ISSN 1301-1219

(2)

bahçe ça tıla rla yaşamınızı değiştirin..

Bitki köklerine dayanıklı su yalıtım örtüsü

Bitki --- Bitki Toprağı - Filtre Elemanı Drenaj --- Filtre Elemanı BTM BOTANİK Polimerik Su Yalıtım örtüsü Astar

BA Betonu

BTM B O T A N İK

• 4mm. kalınlıkta

• APP katkılı, 200 g/m 2 spunbond polyester keçe taşıyıcılı,

• - 10 °C soğukta bükülme, + 145 °C sıcakta yumuşama,

• 900/700 N /5 cm çekme mukavemeti

• %40 kopma uzaması

değerlerine sahip su yalıtım örtüsüdür.

BİTÜMLÜ TECRİT MADDELERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

MERKEZ: Tel: (232) 877 04 02 ( 8 H a t) İSTANBUL: Tel: (212) 275 74 15 - 275 74 1 6 ANKARA: Tel: (312) 427 24 41 - 427 24 42 İZMİR : Tel: (232) 463 86 11 - 463 86 12 ADANA : Tel: (322) 352 02 81 - 359 44 09 ANTALYA : Tel: (242) 248 58 85 - 248 41 88 E-MAIL: btmpolpan@superonline.com

(3)

İSKELE ve U Z A Y KAFES SİSTEMLERİ

1 Koluman plaza inşaatı-Ankara PERDE KALIBI.

2 Hipodrom inşaatı-Ankara DÖŞEME KALIBI

3 İş merkezi inşaatı-Ankara MODÜLER KOLON KALIBI

7 A ltınpark olim pik yüzme havuzu-Ankara UZAY ÇATI

8 H elikopter hangarı inşaatı-Van UZAY ÇATI (açıklık 50 x 75 m) 9 Kızılay Derneği rant İnşaatı-Ankara

KALIP İSKELESİ ve PERDE KALIPLARI 4 Su arıtma tesisleri inşaatı (digester)-Ankara

PERDE KALIBI

5 Su arıtma tesisleri İnşaatı-Ankara GALERİ KALIBI

6 Toplu konut inşaatı-Ankara TÜNEL KALIP

imalat programı

• döşeme kalıpları

• perde ve kolon kalıpları

• tünel kalıp

• iş iskelesi

• çelik iksa sistemi

• uzay kafes sistemi

• çelik kostrüksiyon

N E R U İ N Ş A A T T İ C * V E S A N * L T D . Ş T İ *

Konya Yolu 26. Km. P.K. 44 Gölbaşı 06830 Ankara Tel: 0.312. 619 00 50 Pbx Fax: 0.312. 619 00 57

(4)

(ALIP ÜRETİMİNİN BAŞARISI TASARIMDAN BAŞLAR

E N D Ü S T R İY E L AH Ş AP K A LIP LA R

T Ü N E L K A LIP LA R P R EFA B R İK E E LEM A N

K A LIP LA R I

M O D Ü LE R P A N EL K A LIP LA R

T ELES K O P İK DİKM E VE İS K E LE LE R

S i Z

+ ** 1

* *

m m

İ M

KALIP VE İSKELE SİSTEMLERİ SANAYİ TİCARET A.Ş MERKEZ Akçeniz Caddesi No 19. Yucetepe C3580, Ankara

Tel (312) 232 2916 > F a v (312)222 6095

FABRİKA- Şekeı Mahallesi Serpme'erı No 15, Etimesgut Ankara Tel. (312) 244 0950 ♦ Fax (312) 244 0983

m «

% *

(5)

T M M O B İ N Ş A A T M Ü H E N D İ S L E R İ O D A S I

A N K A R A Ş U B E S İ

DEPREM

Depremin ardından...

4

DEPREMGölcük deprem inde olacaklar

İMO tarafından 28 yıl önce söylenmişti

Yönetim K urulu

2 2

DEPREM İMO deprem günlüğü

5

Mustafa Atmaca

2 9

Şantiyede Yapım Ders Programı Şantiyede Yönetim Ders Programı

Haberler

...

1 10

3 0

İş Arayan Mühendisler DEPREM

Tarihi anlamayan onu bir daha - yaşam ak zorundadır

11

Sevim Aydın

3 1

Bilgisayar Ders Programı DEPREM

Radikal değişiklikler kaçınılmaz hale geldi

N uray Aydınoğlu ve Ahm et Babahoğlu He söyleşi

12 3 2

İM İ Samanaltı

Sait M unzur DEPREM

Zemin etüdü olmadan j bina yapılmamalı Akın Ö nuip ite söyleşi

16

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin aylık Bültenidir. İMO Ankara Şubesi üyelerine ücretsiz gönderilir.

Eylül 1999 Sayı: 1999/9 ISSN 1301 - 1219

S A H İB İ

İM O A N K A R A Ş U B E S İ ad ın a D r. IŞ IK H A N G Ü L E R

Y A Z I İŞLERİ M Ü D Ü R Ü M E LİH U L U L A R

Y A Y IN K U R U L U

ALİ RIZA YÜ C E L M U S T A FA A T M A C A ŞEFİK G Ö R G EÇ G Ö N Ü L Y U R D A K U L H. SEVİM AY D IN G Ü LG Ü N TA K A K BERG ÜZAR Ö ZTU N ALI

Y A Y IN SORUM LUSU M E T İN K A Y A O Ğ L U

İL E T İŞ İM ADRESİ TMMOB

İMO Ankara Şubesi Selanik Cad.No: 19/9 06650 - Yenişehir/ANKARA Tel: (0312)419 38 81

(0312)418 92 79 Faks:(0312)417 42 85 http://www.imoankara.org.tr Email:ugura@imoankara.org.tr

D İZ G İ T A S A R IM A L İ İM R E N

Tel: (0312)418 14 40

BASKI K O Z A N O F S E T

Tel : (0312)341 14 27 Faks: (0312)341 28 60

REKLA M FİYA T LA R I

ARKA KAPAK...

ÖN İÇ KAPAK...

ÖN İÇ KAPAK KARŞISI ARKA İÇ KAPAK...

İKİNCİ KAPAKLAR...

İÇ SAYFALAR...

250.000. 000.-TL 190.000. 000.-TL 190.000. 000.-TL 190.000. 000.-TL 160.000. 000.-TL 135.000. 000.-TL

Fiyatlar 1999 Aralık sonuna kadar geçerlidir.

Y A Y IN Yazılar daktilo ile iki aralıklı ve iki kopya olarak gönderilmelidir. Yayın Kurulu gönderilen yazılarda dil, anlatım ve yazım tekniği yönünden gerekli KOŞULLARI düzeltme ve kısaltmaları yapabilir. Yayınlanan yapıtlardan doğabilecek her türlü sorumluluk sahibine aittir. Gönderilen yazılar geri verilmez.

(6)

y ö n e t i m d e n

IH bülten

Eylül '99

DE?REM

17 Ağustos 99

A

îkpfemin ardından...

Geçtiğimiz yıl mayıs v e haziran aylarında meydana gelen sel v e deprem felaketi erinin üze­

rinden henüz bir yıl ancak geçmişken yeni bir felaketle karşılaşmanın v e konuyla ilgili yazılı görüş belirtmenin ne denli moral bozucu v e zor olduğunu, felaketin boyutlannı düşün­

düğümüzde, zorluğun kat be kat arttığını bütün varlığımızla hissediyoruz.

Böyle demenin rahatsız edidliğinin far­

kındayız, ancak ne yazık ki, biz bu filmi daha önce görmüştük.

Mühendisler, mimarlar, şehir plancıları, yani bilimsel verilerin uygulanması gibi bir for­

masyona sahip, ama yetkisiz kesimler, yıllar ve yıllar boyu uyardılar, dikkat çektiler. Bütün uya­

rılara kulak tıkandı. İnsan aidinin doğal ve basit bir ürünü olarak algılanması gereken planlamaya akıldan yoksun gerekçelerle karşı çıkıldı. Başta siyasi iktidarlar olmak üzere, plansızlığı kat­

merleştiren imar aflan ile kaçak binalar can- gılının her yana yayılmasını teşvik eden v e ranta dayalı imar politikalarını sürdüren her kesim, bu felaketin büyüklüğüne ortak olmuştur.

Bu süreçte İnşaat Mühendisleri Odası olarak bizim sorumluluğumuzdan söz edilebilir mi?

Hukuken, ahlaken v e siyaseten hayır!

Bilindiği v e bizim de kabul ettiğimiz gibi, Meslek Odalannın görevleri arasında, men­

suplarının mesleki çalışmalarını, meslek içindeki ahlaki tavırlannı denetlemek v e mesleğin ilgili olduğu konularda diğer kuruluşlara yardımcı olmak da vardır. Meslek Odalarının bu görev­

lerini fiilen v e hukuken yerine getirme yetki ve imkanlannın varlığı bugün söz konusu bile edi­

lemez. (Hatırlanacağı üzere, '82 Anayasasıyla, kamu kuruiuşlannda çalışan meslek men­

suplarının odaya üyelikleri isteğe bağlanmıştır.) Meslektaşlarımızın faaliyetleri konusunda her­

hangi bir yetkimiz söz konusu değilken ve üste­

lik, meslektaşlarımız serbest piyasanın v e siyasal iktidar sahiplerinin insafına terk edilmişken, Meslek Odalan olarak bizlerin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği açık değil midir?

Yerel yönetimler (müteahhitlerin de katkısı ile) yapı denetimi sürecinin ilk aşaması olan proje- vize uygulamasına ilişkin, meslek odalanyla oluşturulmuş protokolleri iptal ederek denetim

mekanizmasına darbe vurmuştur. Bu darbelerin bedeli yıkılan binalar v e yiten canlardır.

Bu depremle, yıllardır dayatılan bir anlayışın, sivil toplum örgütlerini öcü gibi göstermenin yıkıldığına tanık olunmuştur. Örgütlenmesi zayıf olmasına rağmen sivil örgütlerin başarıları orta­

dadır v e bu kuruluşlar, devletin yapamadığını yapmışlardır. Her şeyi ile iyi örgütlenmiş olan ve siyasi senaryolar üreterek topluma çeteler kazandıran v e onları affeden, işi gereği röportaj yaptı diye gazetecileri, kitap yazdı diye öğretim üyelerini, 15-16 yaşında örgüt kurduğunu ileri sürdüğü gencecik çocuklarımızı v e daha nice­

lerini dört duvar arasına kapatan kutsal d e v ­ letimizin, bilimsel ölçütlere uygunluk bir yana, herhangi bir deprem senaryosu bile üretemediği de ortadadır.

* * *

Aşağıdaki satırlar Erzincan depreminden sonra İMO tarafından deprem bölgelerinde yapılacak yapılara ilişkin geliştirilmiş öne­

rilerden alınmıştır:

Bütün p rojeci ve uygulamacı mühendisler mes­

lek içi eğitimden geçirilm elidir. Mim ar, yapı tasa­

rım ını mutlaka mühendisle koordineli olarak yürütmelidir. İnşaat denetimlerinde yetkili mühen­

disler için kapsamlı form la r hazırlanmalı ve yapı kontrolü daha sistematik hale getirilm elid ir. 7. ve 2. deprem bölgelerinde en az B225 betonu kul­

lanılması mutlaka sağlanmalı; denetimsiz beton üretiminin önüne geçilm elidir. Deprem b öl­

gelerinde düz demir yerine nervürlü demir kul­

lanılması özendirilmelidir. İşçilik kusurlarını önlemek için sertifikalı form en bulundurma şartı aranmalıdır. Yapı denetimi sistemi geliştirilm eli ve mühendis odalarına bu konuda yetki ve görev­

ler verilm elidir. İnşaat sigortası sistemi etüd edil­

m eli ve hayata geçirilm elidir. Zeminin je o lo jik ve geoteknik özellikleri ayrıntılı olarak belirlenmeli ve p roje mühendislerine daha detaylı zemin b il­

gile ri sağlanmalıdır. Profesyonel mühendislik üzerinde çalışmalara artık başlanmalıdır.

Sizce bu öneriler hâlâ geçerli değil midir?

* * *

Toplumun her kesiminin, yönetim şekli de dahil olmak üzere sistemi sorgulama zamanı gelmiş hatta geçmektedir. O

İnşaat M ühendisleri O d a sı A n k ara Ş ubesi Yönetim Kurulu

(7)

£

Eylül '99

IH bü lte n

inşaat Mühendisleri Odası, bölgeye acilen müdahil güç sevketmeyi karar­

laştırdı. Bir kriz masası oluşturuldu.

Ankara Şubemizde, depremi izleyen ilk gün olan 18 Ağustos'tan itibaren iki hafta boyunca her gün kesintisiz, sabah 8 ’den gece 12’ye kadar 16 saat çalı­

şıldı. Haftasonu nöbetleri halen sürü­

yor. Çalışmalann Şubemizdeki yükünü esas olarak Alaattin Duran iie Ayşe­

gül Bildirici üstlendi.

18 Aûustos Çarşam ba____________

Tamamıyla haber, hazırlık v e örgüt­

lenmeye aynlan bir gün.

İMO Ankara Şubesi Başkanı Dr. Işık- han Güler, konuyla ilgili olarak CTV v e Kanal A ’da programlara katıldı ve görüşlerimizi kamuoyuna duyurdu.

Üyelere v e firmalara acil çağrı yapıldı. Bu arada, Ankara Valiliği Kriz Masasıyla irtibat kurularak bölgeye gidecek ekipler ign ' izin alındı. İzin talebinde, gidecek kişilerin adlan ve araç plakaları yer alıyordu.

Üyelere çağn, çalışma alanında yet­

kin kabul edilen 20 meslektaşımıza ile­

tildi. Ulaşılan bütün meslektaşlarımız, çağrımıza olumlu yanıt verdi.

Firmalara çağrı, çeşitli boyutlarda ilişkimiz bulunan 38 firmaya iletildi.

Firmaların çoğu, kendi inisiyatifleriyle bölgeye yardım ulaştırmış bulu­

nuyordu. Ancak, hiçbir firma yardımını esirgemedi.

19 Ağustos Perşembe__________

Ekipler bölgede. Yeni ekipler hazır­

lanıyor. Kurulan kriz masası, resmi kurumlar, bölge ve TMMOB birimleri arasında koordinasyon içinde.

İM O’nun üç ekibi ile TMMOB adına bir ekip deprem bölgesindeki çeşitli yerleşim birimlerine ulaştı. Ekiplerde toplam 28 teknik eleman yer alıyor.

1. Ekip: Gölcük’e giden bu ekip şu dişilerden oluşuyordu: Mustafa Çoba- loğlu, Sevim Aydın, Esra Botan, Dllaver Dumanoğlu, Tanju Şulan, dahmut Sever

2. Ekip: Adapazarı’na giden bu eki­

lin üyeleri: Mehmet Şenol, Yusuf

>emirel, Mustafa Çetin, İrfan Yalçın, Lhsen Erkut, Seyhan Çamlıgüney, lakkı Ünlü.

3. Ekip: Düzce’ye giden ekibimiz, lalim Karan, Kemal Türkaslan,

d e p r e m

17 Ağustos sabaha karşı, şiddetli bir dep­

rem Marmara Bölgesinin doğusunu sarstı.

Bültenimiz baskıya hazırlanırken resmi açık­

lamalara göre ölü sayısı 15 bini aşmıştı.

DEPREM

17 Ağustos '99 Binlerce yurttaşımızı canından eden, mil­

yonlarca yurttaşımızı doğrudan etkileyen, temel önemde toplumsal ve poli­

tik etkiler yaratacağı öngörülen deprem, toplumun bütün kesimleri yanında, olayla “özel” bir ilgi içinde olan inşaat mühendislerinin de, bölgeye akın etmesine yol açtı.

TMMOB ve bağlı odalar ile İMO Şubelerinin organize ettiği teknik elemanlar, yurdun dört bir yanından felaket bölgesine aktı.

Deprem çalışmalarımız dolayısıyla Bültenimiz okurlarımıza geç ulaşıyor.

İMO deprem günlüğü

Yalova / Fotoğraf: Murat Öztürk Kasım Küçükemre, Ünal Gökçen,

Tolay Ö zer’den oluşuyor.

4. Ekip: TMMOB adına bölgeye giden gözlem ekibi, Mustafa Atmaca, İsmet Kulaksız, Dilek Kılıç, Uğur Ayan’dan oluşuyor.

Çalışmalar, bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu.

Yardım v e kurtarma çalışmalannın finansmanı için oluşturulan fona, kişi ve firmalann yardımı bekleniyor. Oluş­

turduğumuz deprem fonuna Nevzat Ersan 100 milyon, Alaattin Duran 50 milyon, Nedim Özgen 30 milyon lira bağışladı.

A ygaz îç A nadolu B ö lg e Bayii, 3 adet kamp ocağı; Dolfen Şirketi (Yasemin Özgen) 1 demir makası, 1 çekiç, 1 murç, 1 uyku tulumu; Hayati Karatokuş, 4 demir makası-, Haşan Aydoğan 10 demir makası bağışladı.

T o ro s K am p Ltd. Ş irketi (Kaşif Aladağlı) 9 uyku tulumunu yan fiya­

tına verdi.

Bölgeye ulaşan ekiplerimiz kısa sürede kriz masalarıyla temas kurdu.

Ekipteki arkadaşlarımızın ilk ve çar­

pıcı gözlemleri, bölgede genel v e yay­

gın bir kaos v e düzensizliğin egemen olduğu yolunda. Karmaşa v e keş­

mekeş, yardım ve kurtarma çalış- malannı da engelliyor.'

Bu bilgi üzerine, İMO Ankara Şubesi Başkanı Işıkhan Güler, akşam 22.00 sulannda, içişleri Bakanı Sadettin Tantan’la telefon irtibatı kurdu ve bakana, bölgedeki acil sorunu aktardı.

İçişleri Bakanı, gerekli emirleri ver­

diklerini, ancak sorunun üstesinden gelemediklerini Şube Başkanına ifade etti.

Ahmet Hattat (Aym et Şirketi), Değirmendere'de İMO heyeti emrine bir traktör kepçe, inşaat araçları, tek­

nik ekip ve işçi verdi.

Nihat Okur, İzmit'teki şantiyesini

(8)

fHbülten

eviüi '99______________

d

e r ) r e r o ____________________________________

£

Düzce / Fotoğraflar: Kemal Günaydın ekiplerimizin kullanımına tahsis etti.

Lim ak İnşaat, Düzce'deki şan­

tiyesini ekiplerimizin kullanımına tahsis etti. Şantiye şefi Kemal Günaydın, bütün imkanlarını ekiplerimize sundu.

20 A öu stos Cum a_______________

Bölgeye yeni ekipler sevkedildi. Baş­

bakanlığa ve Başbakanlık Kriz M er­

kezine bölgedeki temel acil sorunla ilgili, önceki akşam İçişleri Bakanına iletilen görüşler bağlamında fakslar çekildi.

ilgili kurumlara çekilen faksın metni:

"Teknik ve kurtarma ekiplerimiz Per­

şembe gününden itibaren deprem böl­

gesinde.

Başta Adapazarı ve Gölcük olmak üzere, kurtarma ve yardım çalışmalarında yer alan arkadaşlarımızın Ankara'daki bağlantı mer­

kezimize ulaşan her mesajlarında, bölgede kurtarma çalışmalarını imkansızlaştıran bir karmaşanın yaşandığı mutlaka yer alıyor.

Bu bağlamda talebimiz, Kriz M er­

kezinizin bölgedeki birimlerinin net ve açık operasyonel yetkilerle donatılması ve baş­

larına ‘aklı başında' , ne istediğini bilen ve kesin kararlarla harekete geçebilen kim­

selerin ivedilikle getirilmesidir.

Çalışmalarda etkin bir şekilde görev alma iste­

ğimizi yineler, gereğinin yapılmasını dileriz.

Yeni üç ekip daha böl­

gede.

1. Ekip: İzmit’e giden ekip Necati Kılı- çarslan, Tuba * Kılı- çarslan, Orhan Özte- kin'den oluşuyor.

2. Ekip: Dursun Yıl­

dız' in başkanlığındaki üç kişilik ekip Ada- pazarı'na gitti v e önceki gün giden ekiple buluştu.

3. Ekip: A da­

pazarı’na giden üç kişi­

lik ekip Ettıem Akçelik başkanlığında kuruldu.

Bu ekip de daha önce bölgeye ulaşan ekiple buluştu.

Adapazarı’ndaki ekipler, kentte kurtarma v e yardım çalış­

malarının TMMOB Koordinasyon Kuru­

lunun inisiyatifinde yürü­

tüldüğünü bildirdi. TMMOB gözlem ekibi, İstanbul Avcılar’a geçti.

Düzce’y e giden ekibimiz akşam saatlerinde döndü. Bütün ekiplerimiz, kendi bölgelerinde inisiyatif sahibi oldu. Hastane, postane, büyük binalar, ve özel binalann deprem güvenliğine ilişirin ‘İMO Deprem Görevlileri’ imza­

sıyla raporlar verdiler. Birçok stratejik bina bu sayede kullanıma açılabildi.

İMO Ankara Şubesi Başkanı Dr. Işık- han Güler Flash TV'de bir programa konuk oldu v e gelişmelerle ilgili görüşlerimizi kamuoyuna aktardı.

21 A flu stos Cum artesi__________

Yeni iki ekibimiz bölgeye hareket etti.

1. Ekip: Derya Türk Türkan, Yunus Ankan, Mutlu Erdem, Ayşe­

gül Saral'dan kurulu dört kişilik ekip Adapazarı’na gitti.

2. Ekip: Tolay Özer ve Hakan Güvengiz’den kurulu ekip Düzce’ye ulaştı.

Adapazarı v e Gölcük’te bulunan ekiplerimiz ile TMM OB’un teknik heyeti akşam saatlerinde, aralarla Ankara’ya döndü.

2 2 A flu stos Pazar________________

Bölgeye yeni ekipler sevkıyatı sürü­

yor.

1. Ekip: Halim Karan, Mecit Şekercioğlu, Hazel Keskin’den olu­

şan ekibimiz, Düzce’de. Bu ekip, esa­

sen, mahalle mahalle tarama yaparak binaların deprem güvenliğini saptıyor v e resmi makamlarla vatandaşlara bil­

dirimde bulunuyor. Ekibimiz çağrı üzerine Adapazarı’na bir hastanenin deprem güvenliğine ilişirin görüş bil- Adapazarı / Fotoğraf: Mustafa Atmaca

(9)

Adapazarı / Fotoğraflar: Mustafa Atmaca

d e p r e m __________________ Eyim -99

Ktbülten

dirmek üzere gitti ve aynı gün Düzce’ye döndü.

2. Ekip: T. Özer ve H. Güven- g iz ’den kurulu ekip, bina taraması yaptı ve Ankara’ya döndü.

Çalışmalarımız anlamlı bir sonuç verdi ve Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gündüz, İMO’ya bir faks mesajı gönderdi:

"...Deprem afetinde can kaybına yol açan binalardaki taşıyıcı akşamlarda kolon ve kirişler üzerinde mahallinde inceleme yapı­

larak demir donanımı yönünde ve bunun durumu hakkında yapılacak teknik ince­

lemede, teknik ve ilmi görüşüne ihtiyaç duyu­

lan ve Düzce deprem bölgesinde de ince­

lemeler yaptığı Savcılığımızca haricen duyulan inşaat mühendislerinin de bulun­

duğu düşünülerek,

Bilirkişi olarak görevlendirilecek, konu­

sunda uzman İnşaat Mühendislerinin (Bina üst yapısı konusunda uzman) isimlerinin C.

Başsavcılığımıza bildirilmesi ve kendilerinin de C. Başsavcılığımızla irtibata geçmeleri yönünde bilgilendirilmesi acele ve önemle rica olunur. ”

Saat 18.00’de, bölgeye giden ekipler ve Yönetim Kurulu Üyelerimizin bulun­

duğu bir değerlendirme toplantısı

yapıldı. Ulaşılan sonuçlar, hazır­

lanacak bir rapora temel teşkil etmek v e hareket tarzımızı belirlemek üzere, TMMOB’a bildirildi.

Derya Türk Türkan v e arka- daşlanndan kurulu ekibimiz bölgeden döndü. Bu ekibin, birçok önemli öneri de içeren izlenimleri arasında, “dinci kuruluşlann etkili v e yaygın çalış­

maları” ifadesi dikkat çekiyor.

2 3 A flu stos Pazartesi___________

Kamu kurumlanyla kapsamlı irti­

batlar kurulması yolunda ilerleniyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, kendine bağlı okullann hasar tespitine ilişkin İM O’dan yardım istedi.

MEB’in istemi üzerine bir ön rapor taslağı hazır­

landı:

"Görsel etütlere dayalı olarak yapılmış inceleme, deprem sonrası acil kullanım amacına yöneliktir. Uzun vadeli güvenirlik için yapı­

ların daha ayrıntılı etüt, test, proje inceleme ve analizlerinin yapılması gereklidir. (...)

Yukarıdaki açıklama doğrultusunda heye­

timizce binada yapılan incelemede tespit edilen hususlar aşağıdadır:

Fiziki görünüm / Taşıyıcı sistem / Duvar­

lar / Zemin durumu / Görüş ..."

Bölgeye sevketmek üzere yeni ekip­

ler hazırlanıyor.

H. Karan ekibi, Düzce’de bölge taraması yaptı v e akşam saatlerinde Ankara’ya döndü.

Akşam saatlerinde, TMMOB teknik ekibi v e diğer mühendislerden oluşan bir grup, hazırlanacak teknik rapora

û Gölcük-Değirtnendere / Fotoğraflar: Murat Öztürk Değirmendere'den Tüpraş yangını O

(10)

fHbÜlten ısşş_________ deprem s.

temel teşkil edecek konulan görüş­

mek ve değerlendirmelerde bulunmak üzere toplantı yaptı.

Kazgan A.Ş., deprem çalışmala­

rında kullanılmak üzere, İMO Ankara Şubesine 250 milyon lira bağışladı.

Özaltın inşaat, 30 adet yağmurluk ve çizme bağışladı. Metis Mühen­

dislik, 50 tişörtün baskı parasını kar­

şıladı.

24 AOustos Salı_________________

İki ekip, sabahın erken saatlerinde (7.00) bölgeye sevkedildi.

1. Ekip: Ekibin amacı hasar tespit çalışmalarına yardımcı olmak. Meh­

met Şenol’un başkanlığında Sakar­

ya’ya giden ekip, şu mühendislerden oluşuyor: Serdar Sarman, Hüseyin Gül, Serdar Mesutgil, Ahmet Işık, Müge Açıkahn, Metin Duran, Erdo­

ğan Karaca, Atik Ahmet, Soner Baş, Amir Salem, Tunç Gündoğmuş, Mehmet Öner, Salim Yıldızak, Nurettin Uğurlu, Alhan Gedik.

2. Ekip: ODTÜ öğretim üyesi Erhan Karaesmen başkanlığında ve Coşkun Erkay, Cenk Aksoyiar,

26 AOustos P erş e m b e ___________

Çalışmalardaki “acil” hava yerini görece sakin bir tempoya bıraktı.

Yapılacak işlerin kamu kurumlarıyla

2 9 A ğu stos Pazar

Melih Ulular, Numan Bike ve Halim Onay'dan kurulu ekip Ada- pazarı'na gitti.

Düzce / Fotoğraflar: Kemal Günaydın

işbirliği içinde v e planlı olarak yürü­

tülmesinin en iyi v e etkin yolu üze­

rinde çalışılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığıyla öngörülen işbirliği çerçevesinde, okullardaki hasar tesbitinde görevlendirilecek 30 meslektaşımızın adı, İMO Genel Mer­

kezine bildirildi.

2 8 AOustos Cum artesi__________

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu görevlileri, İMO Kocaeli Şubesi yöne­

ticileri v e Ankara Şubesi deprem görevlileri arasında İzmit'te yapılan toplantıda şu hususlar karar altına alındı:

1) İM O Kocaeli Şubesi bünyesinde oluş­

turulan teknik heyetler güçlendirilerek hal­

kın teknik yardım taleplerinin kar­

şılanmasına devam edilecektir.

2) Bu konuda gerek bölgedeki ve gerekse Türkiye çapında yardımcı olabilecek mes­

lektaşlarımızın çalışmalara katılması TM M OB İM O başta olmak üzere basın ve medya aracılığıyla meslektaşlarımıza acil çağrı talebiyle duyurulacaktır.

3) Bu konuda görev talep eden mes­

lektaşlarımızın yer ve iaşe gereksiniminin karşılanması için İM O Kocaeli Şubesi kay­

naklarını belirleyerek organizasyon sağ­

layacaktır.

4) TM M OB bünyesinde merkezi olarak yapılması planlanan deprem sonrası envan­

ter çalışması ayrıntıları belirlendikten sonra merkezi olarak başlatılacaktır.

5) Durum tesbitinde görev alabilecek mühendislerin kullanabileceği merkezi bir yönerge ve standart planının TMM OB İM O Genel Merkezince oluşturularak acilen böl­

geye gönderilmesi talep edilecektir.

6) İM O Ankara Şubesince bölgeye gön­

derilen 20 adet çadırın İM O Kocaeli Şubesi kanalıyla dağıtımı yapılacaktır.

2 5 AOustos Ç arşam ba__________

Düzce'deki faaliyetler bu kentte yer­

leşik inşaat mühendisi Nebil Yılmaz'ın koordinatörlüğünde • yürütülüyor.

Düzce Belediyesi, oturulabilecek bina- lann tesbiti için yeni bir ekip talebinde bulundu. Belediye, binalann ona­

nırında resmi çalışmaların başlaması için Odanın girişimde bulunmasını isti­

yor.

Bölgede kamu kuruluşları "kendi yöntemleri”yle inisiyatiflerini güç­

lendiriyor.

Bölgeye giden ekiplerin birer üye­

siyle saat 19.00'da Ankara Şubemizde değerlendirme toplantısı yapıldı.

Mehmet Şenol v e arkadaşlarından kurulu ekip bölgeden döndü.

Ethem Akçelik v e arkadaşlanndan oluşan bir ekip Adapazan'na hareket etti.

Özgür Madenci, Alpe- ren Kıyak’tan oluşan ekip, teknik inceleme yapacak.

İMO Ankara Şubesi Başkanı Işıkhan Güler ile Mustafa Çobanoğlu ve Ali Rıza Yücel, Milli Eğitim Bakanlığı Müs­

teşar Yardımcısıyla görüştü. Görüşmede, İMO'nun ekipler kur­

masına v e bölgedeki okullarda gerçekleş­

tirilecek hasar tespit çalışmalannın programlanmasına karar verildi.

(11)

Q d e p r e m

Eylül '99

fflbülten

6 Evlûl Pazartesi_________________

İM O Genel Merkezi, Bayındırlık Bakanlığı A fet İşleri Genel Müdür- Iüğü'nün kesin hasar tespitinde görev alacak inşaat mühendisleri talep etmesi üzerine, Şubemize gönderdiği yazıda, görev almak isteyen üye­

lerimizin bildirilmesini istedi.

Adapazarı'na iki ekibimiz gitti.

1. Ekip: Osman Sözenoğlu, Cela- Iettin Öztürk, Tülin Sözenoğlu.

2. Ekip: İbrahim Ünlü, Ayhan Fazlıoğlu.

7 Evlûl Salı__________________

Adapazarı'ndaki TMMOB ekibinin koordinasyonunu üstlenen Halim Karan, nöbeti birkaç günlüğüne Ayşe­

gül Bildirici'ye devrediyor. A. Bildirici akşam saatlerinde bölgeye ulaştı.

8 Eylül Ç arşam ba________________

Yeni bir ekip Adapazarı'na hareket etti: Can Binzet, Aydın Pelin, Serdar Binzet, Yekta Işıkoğiu. O

Düzce / Fotoğraf: Kemal Günaydın Yalova / Fotoğraf: M urat Öztürk

51 AGustos Salı__________________

TMMOB Başkanı Yavuz Önen ile İMO Ankara Şubesi Başkanı Işıkhan Güler Star TV'de Erhan Uluoğlu'nun yönetiminde 24.00'de başlayan ve canlı olarak yayınlanan “Söz Hakkı”

programının konuğu. Program iki- buçuk saat sürdü. Makina Mühendisleri Odası Başkan Vekili Emin Koramaz'm ve emlak müşaviri Salim Taşcı'nın da telefonla katıldığı programda, dep­

rem, teknik elemanlar v e meslek oda­

ları gibi çeşitli konular tartışıldı.

5 Eylül Cum a

Adapazan'ndaki ekibimize Halim Karan da katıldı. Bölgeye gitmek üzere bir ekip daha hazırlanıyor.

Amaç, bölgedeki ekiplerimizin var­

lığını sürekli kılmak.

Adapazan'ndaki TMMOB ekip­

lerinin irtibatını Turgay Tuna sağlıyor.

TMMOB ekibi, Belediye binasını mer­

kez almak üzere faaliyet gösteriyor.

kanımız Dr. Işıkhan Güler'in da katıl­

dığı toplantıda, Bakanlık Müsteşarı, deprem bölgesiyle ilgili çalış­

malarında meslek odalanndan yardım isteyeceklerini söyledi.

Işıkhan Güler ve Melih Ulular Adapazan'na hareket etti.

Ekiplerimiz, bölgedeki etkinliğin güçlendirilmesini vurguluyor.

4 Evlûl Cumartesi______________

Erkin İslam, Ferhat Topçuoğlu, Ercan Usiuyürek, Ali Rıza Çitten olu­

şan ekibimiz sabah 7'de Şubemizden Adapazarı'na hareket etti.

Işıkhan Güler ve M elih Ulular Göl- cük'e geçti.

1 Evlûl Ç arşam ba_______________

TMMOB Ankara il Koordinasyon Kurulu, İMO Ankara Şubesine çeşitli görevler verdi. İKK toplantısında şu kararlar alındı:

• İ M O Ankara Şubesi'nin, Adapazarı Böl­

gesinde ön rapor anlamında çalışma yap­

masına ve yeterli sayıda inşaat mühendisinin sürekli olarak böİgede bulunmasını sağ­

lamasına,

• TM M OB Yönetim Kurulu'na, Anka-ra'da merkezi anlamda “Meslek Birlikleri Fede­

rasyonu" veya "Sivil İn isiy atif oluş­

turulmasına yönelik çalışma yapması ve g iri­

şimde bulunması konusunda öneri sapılmasına,

• Adapazarı'nda oluşmuş olan sivil ini­

siyatifin teknik komitesinin yapaçağı işlerde TMMOB adına sorumlu belirlenmesine ve buna ilişkin koordinasyonun İM O Ankara şubesi'nce yapılarak, belirlenen isimlerin TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kuruluna bildirilmesine, karar verilmiştir.

2 Evlûl P e rş e m b e _______________

Bayındırlık Bakanlığı yetkilileri, MMOB v e bağlı Odalann tem- ilcileriyle toplantı yaptı. Şube Baş-

(12)

iü b ü lte n a

'99

d e p r e m

r. 'Başka türlü bir şev benim istediğim"

SEVGİ D U V A R I Can Yücel, 12 Ağustos'ta, tedavi gördüğü İzmir'de öldü. “Sığındığı”

Datça'da gömüldü.

Bu toprakların özel insanlar çıkaran bir damanndandi; bu dünyanın bireye özellikler katan bir tarafmdandı.

Bir dünya görüşü vardı v e Can Yücel onun, diğer insanları yaka­

layabilmesine olanak veren "... zırt dediği y e r”indeydi. Bu yer onu, N ey­

zen Tevfik'e, Ö m er Hayyam'a bağlıyordu.

Hayatı, şu rezil dünyanın ortasında sanki hiç yüksünmeden yaşayan en d e ğ m e “yu pp ie”nin bile ömründe en azından bir kez içinden geçir­

diği, imrendiği gibi, doyasıya yaşadı... İplemeden... Toprağı bol olsun./

“ İşin ne? diye soruyorlar Eskiden serseriyim derdim, Ölüm diyorum şimdilerde Ölmek benim esas işim.

Fil miyim ormanlarda saklanacak Ecelim geldiğinde,

Şairim ben ölüyorum Gözünüzün önünde Haykıra haykıra.”

“ Kötü şair başbakan olam az İyi şair zaten başbakan olm az.”

Sen MİydİN o yAlNizlıcjiM Miydi yoksA Kör kARANlıkrA AÇARdık pAslı çözIerİmîzî D ilÎMİzdE AkşAMdAN 1<AİMA bİR küfÜR SaIoNİAR pİyASAİAR SANAT SEVİCİİERİ DERdİM qÜNÜM İNSAN ARASINA ÇlkARMAİCTI SENİ YaIcanöa bİR AMONyAk çiçEqi

YAİNIzliqiM bENİM sidikli koNTESİM Ne kAdAR REZİl oluRSAk O kAdAR iyi

KuMkApi MEytlANElERİNE ÖAÖANÖlk ÖNÜMÜzdE AblNbAŞ,

AİTIN ZİNCİR, fASulyE pikkisi ARdlMIzdA qÖREVİİlER, EkipİER,

Hızın PaşaIar SAbAkİARI AÇlklARdA bülURİARdl İEŞİMİ ÖylE sicaIcti ki çöpçülERİN eIIerİ ÇÖpÇÜİERİN EÜERİylE OİCŞARdlM SENİ YaInIzIi^IM bENİM SÜpÜRqE SAÇİIM Ne kAdAR kÖTü kokARSAk o İcaöar iyi

BaIctim qökrE bİR kiRMizı uçAk Bol çElik bol yıldız bol İnsanr qECE SEvqi Duvariniaştik Düştüğüm yER ö yk Açık SEçik ki BaŞUCUMÖA bi SEN VARSIN bi ÖE EVREN SAyMiyoRUM ölüp ölüp dİRİlrriklERİMİ YaInIzIiÖIM bENİM ÇOqul TÜRkülERİM Ne I<aöar yAlANsız yAŞARSAk o I<aöar iyi

Müşavir

Mühendislik Semineri

Türk Müşavir Mühendisler v e Mimarlar Birliği (TM M M B) ile İM O Ankara Şubesinin ortaklaşa düzen­

lediği teknik müşavirlik v e ilgili kuru­

luşların tanıtımını amaçlayan sem i­

ner 15 Ekim'de Ankara. Best O tel'de yapılacak.

Seminer konuları v e semineri vere­

cek olanlar şu şekilde belirlendi:

“Bağım sız teknik müşavirlik fel­

sefesi” (Raşit Ünüvar)

“Teknik müşavirlik v e mühendislik hizm etleri” (Şerafettin Doğan)

“TM M M B v e FID1C tanıtımı”

(Fatma Çölaşan)

“FIDIC yayınları tanıtımı”

(TM M M B üyeleri)

TM M M B ile Şubemiz arasında ortak çalışmalar yürütülmesine, Şube yöneticilerimizin 7 Tem m uz'da Bir­

liğe yaptığı ziyarette karar veril­

mişti.

Şubemize 70 Başvuru

€vim Dayanıklı mı?

Ankara'da da hissedilen yer sar­

sıntıları birçok sem tte halkın g e c e ­ lerini evlerinin dışında geçirm esine yol açtı. Depremin herhangi bir can v e mal kaybına neden olmadığı baş­

kentte, oturdukları binanın deprem güvenliğinden kuşku duyan yurt­

taşlar, çeşitli kamu kuruluşları yanında İM O Ankara Şubesine d e başvurular yapıyor.

Sayısı 70'e ulaşan başvuruların kar­

şılanması aktif v e yetkin bütün üye­

lerimizin deprem bölgesine yoğu n ­

laştırtmasından dolayı henüz müm­

kün olamadı. Şube Yönetimimiz konuyla ilgili işlemlerin Eylül başı iti­

barıyla, iki hafta içinde baş­

latılacağını bildirdi.

Deprem Çalışmasında Trafik Kazası

Deprem bölgesinde hasar tespit kadiroğlu v e Ali Gülcü ile sürücü çalışmaları yapan iki inşaat mühen- Muhittin Çınar'ın bulunduğu oto- disi v e bir görevli, Sakarya'nın Ferizli mobil, 2 Eylül'de Adapazarı'ndan ilçesinde meydana gelen trafik kaza- Karasu'ya giderken Sinanoğlu Bele- sında can verdi. _ diyesine ait otobüsle çarpıştı. Kaza

İnşaat mühendisleri İsmet Dul- sonucu otom obilde kurtulan olmadı.

(13)

11 DEPREM

17 Ağustos '99

Adapazarı / Fotoğraf:

Mustafa Atmaca

"Tarihi anlamayan onu bir daha yaşamak zorundadır"*

Sevim Aydın

İnşaat Mühendisi

Acılarına dayanmaya çalıştığım ız Marmara Depremi, öncelikle, ülkemizde dep rem e daya­

nıklı yapı üretme teknolojisinin bulunmasına rağmen uygulanmadığını yani proje v e yapı denetiminin yapılmadığını tekrar gösterdi.

Depremden hemen sonra İnşaat Mühendisleri Odasınca oluşturulan bir heyetle hem kurtarma çalışmalarına yardım etmek, hem d e hasar tes- biti çalışmalarına katılmak üzere Gölcük'e g it­

tik.

Gördüklerimiz v e yaşadıklarımız aslında, varo­

lan sistemin doğal sonucuydu. Bugün, 1985 yılında dönemin anlayışına uygun olarak çıka­

rılan, yapıların denetlenm em esine yarayan v e yapı denetimini belediyelerin çok sınırlı imkan­

larına bırakan 3194 sayılı İmar Kanunu yürür­

lüktedir. Varolan sistem denetim meka­

nizmalarını kendisinin önünde bir engel olarak gördüğünden; hızlı, ucuz v e kaliteşiz yapıya yönelinmiş; yapı denetimi yalnızca müte­

ahhidin vicdanına bırakılmıştır. Bütün müte­

ahhitlerin vicdanlı olmasını gerektirecek “aile fotoğrafları” ise.ne yazık ki bulunmamaktadır.

Sorgulanması gereken diğer konular için, yapı üretim sürecinin en başından, yani imar planı aşamasından başlanmalıdır: Bölge imar planı kararları hangi bilimsel verilere gö re hazır­

lanmış ve bölge hangi ölçütlere gö re sanayi bölgesi ilan edilmiştir? İmar planı yapılırken bölgenin makro ölçekte sondajlı jeolojik etüdü

yapılmış mıdır? Bölge, bu yoğunluktaki bir yer­

leşime uygun mudur? B ölge ulaşım planları neden karayolu ağırlıklıdır?

Tüm bu sorulardan sonra, hepimizin bildiği gibi, dep rem e dayanıklı yapı üretiminin, inşaat mühendisliği m esleği ile ilgili olarak iki önemli durağı vardır. Duraklardan birincisi afet yö n et­

m eliğine uygun tasarlanmış proje; İkincisi ise yapı denetimidir. Bu iki önemli konunun, m es­

lek odalarını kapsayacak şekilde yasal düzen­

lemeleri oluşturulmalı v e uygulamaya bu d o ğ ­ rultuda geçilmelidir.

Artık deprem tarihimizi anlamamız gerekiyor. □

*Goethe

Düzce! Fotoğraf: Kemal Günaydın

(14)

fHbülten

eviüi [99_______________

d e p r e m 12

Yayın Kurulu Üyemiz Mustafa Atmaca, 21 Ağustos'ta Sakarya deprem

sahasında Boğaziçi Üniversitesinde Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Nuray Aydınoğlu ve Projeci İnşaat Mühendisi

Ahmet Babalıoğlu ile söyleşi yaptı.

Fotoğrafta, Nuray Aydınoğlu (arkada solda) ve Ahmet -Babalıoğlu (önde solda) ile, deprem bölgesine giden

TMMOB ekibinden Dilek Kılıç (arkada sağda), İsmet Kulaksız (arkada ordada) ve Mustafa Atmaca görülüyor.

D E P R E M

17 Ağustos 99

İnşaat süreci, mühendislik sistemi,

yönetim sistemi

Radikal değişiklikler kaçınılmaz hale geldi

D Hocam, oldukça b üyük olan bu deprem in g e n e l b ir d eğ e rle n d irm e sin i y a p a r mısınız?

N u r a y A v d ın o ğ lu - Buradaki hasarı, iki balcımdan değerlendirm ek lazım. A da- pazarı’na özgü zem in problemleri başlıbaşına ayrı bir grup oluşturuyor.Bir d e zeminin d e etkisinin kısmen olacağı, am a daha ziyade üst­

yapı hasarı diyebileceğim iz, bizim Erzin­

can’dan bu yana son 7 yılda bu 4'üncü d ep ­ rem im izde hep gördüğüm üz klasik betonarme inşaat başarısızlıkları. Hem tasarımda, ama büyük ölçüde yapım da yapılan yanlışlıklar.

Fazla ayrıntıya girm eden, yarım günlük bir g ö zlem sonucu söyleyebilirim ki, kolon-kiriş birleşim noktaları, daha doğrusu kolonların kirişlere birleşimi diyeyim , buralarda müthiş zayıflığım ız var. Diğer deprem lerde olduğu gibi çok açık seçik görünüyor yeterli ankrajın olm adığı. Mafsal diyoruz, ama plastik mafsal değil, donatı resmen betondan sıyrılmış. Yani plastik mafsal olsa razı olacağım, o bir enerji yutacaktır.

Dolayısıyla mekanik olarak, mafsal deyince m om ent taşımayan, yük taşıyan bir eleman olduğunu düşünürseniz, demirler d e çıkınca hiçbir şey kalmıyor v e tabii çok büyük dön­

m elerle bina göçüyor.

İkincisi de, bütün büyük kentlerimizdeki zayıf kat problemi. 2Layıf kat diyorum, çünkü zayıfı m ukavemet anlamında, yumuşağı da rijitlik anlamında kullanıyorum. Biliyorsunuz, Deprem Yönetm eliğinde d e aynı terminoloji kul­

lanılıyor. N iye zayıf kat? Çünkü ticari alan meselesi, biz büyük kentlerimizde ticari hayatı konutların altındaki dükkanlarla g e r­

çekleştirdiğimiz için -bu bize özgü bir şey, dünyanın her yerinde mağazalar vardır, ama bizde çok büyük ölçekte var, yalnız ana cad­

delerde değil, her yerd e var- v e yine üst tarafta dolgu duvarların çalışması, altta çalışmaması dolayısıyla meydana gelen ani dayanım fark­

lılıkları v e binaya aktarılan deprem enerjisinin yukarıda tüketilmeyip sadece bir katta tüke­

tilmesinden doğan büyük defomnasyonlar.

Zaten betonarme elemanlar kötü olduğu için birleşimler d e kötüdür. A m a yalnız o değil tabii, kesme dayanımları da çok kötü v e 75 Yönetm eliğinde m evcut olmasına rağmen - yani sadece yeni yönetm elikte değil- sargı donatısı belki yeni yönetm elikte biraz daha iyi tanımlandı, biraz ağırlaştırıldı ama eski yö n et­

melikte d e pek az değildi. Şimdi biraz önce de gördük, fevkalade az etriyeler var. Etriyelerin az olması değil, biraz önce A h m et Babalıoğlu arkadaşım da beni uyardı, etriye kolları ara-

(15)

13

sında çiroz da yok. Yani etriye olsa bile kolo­

nun uzun kenanndan karşıya bağlanmamış, yahut mesnetlenmemiş etriye boyu çok uzun.

Tabii o zaman etriye sık olsa bile çalışmıyor.

Bunlar çok basit şeyler, ama m aalesef bu basit detay deşildikleri binaları yıkmaya, can almaya devam ediyor.

Beton kalitesinin kötülüğü burada görülüyor.

Son zamanlarda beton kalitesinde biraz da hazır betonun etkisiyle ülke çapında iyileşme var, ama binalar sanırım büyük ölçüde yakın dön em de yapılmadıkları için babadan kalma usullerle paldır küldür yerd e karılan betonlarla yapılmış.

Tasarım hatalarını değerlendirm ek tabii her zaman mümkün değil. Tasarım hatasından çmin olduğumuz hasar türüne pek rast- layamadık. Eminim vardır, göremem işizdir.

Sonuç olarak, üstyapı hasarı, betonarme hasarı deyince özetlersek, kolon-kiriş bir­

leşimlerindeki ankraj eksikliği, özellikle kolon demirlerinin ankraj eksikliğinden doğan hasar­

lar. Tabii hiç şüphesiz birleşim bölgesi içinde etriye zaten yok; bu büyük v e eski bir prob­

lem im iz bizim. A m a - kolonlarda da sargı donatısının, etriyelerin olmaması veya yeterli v e düzenli bir biçimde yapılmaması, beton kalitesizliği, birkaç yerd e kısa kolan gördük.

Genellikle hata bu.

İkinci konu, Adapazarı’na özgü. Zemin duru­

munun kötü olduğunu bilirdim, ama bu denli kötü olduğunu, sıvılaşmaya bu denli açık bir zemin olduğunu bilmiyordum. Gerçi uzman­

ların okuduğumuz yazılarından burada sıvı­

laşıma tehlikesinin olduğunu biliyordum, ama tabii ben zeminci değilim, benim söy­

lediklerim belki düzeltilm eye ihtiyaç duyu­

labilir zeminci arkadaşlarımız tarafından. Sanı­

rım hem sıvılaşıma var, hem d e onunla birlikte zem in göçm esi var. Zemin dinamikçi arka­

daşlar daha iyi değerlendireceklerdir, hem de ön ce yapılmış çalışmalarla, bundan sonra yapılacak çalışmaların korelasyonundan dolayı herhalde daha iyi anlayacağız.

Ancak, büyük deformasyonların olduğu v e büyük deformasyonlar dolayısıyla dönmelerin yanında bütün kütlenin yatay hareketini çok çeşitli durumlarda izledik. Bitişik nizamdaki binaların aralarında 25-30 cm ’y e varan açıl­

malar, her iki doğrultuda dönmeler, çok büyük zem in göçm eleri olduğunu, yani zeminin aktı­

ğını gösteriyor. Su seviyesi çok yüksek v e çok ince siltli m alzem e yukarı çıkarak her yerd e

Adapazarı / Fotoğraf: Mustafa Atmaca

________________________ d e p r e m _____________ Eyiaı '99 İH bülten

kendini gösteriyor v e şehrin büyük bir kıs­

mında bu tür hasann olduğunu en azından A hm et bey belki daha iyi söyleyebilir; çünkü A h m et Babalıoğlu arkadaşımız buralıdır; ama şehrin büyük bir kesiminde bu tür bir hasar var.

Düzce / Fotoğraf: Kemal Günaydın

Tabii burada paradoksal bir durumun da oldu­

ğunu söylem ek lazım. Bu tür zemin hasarı, yani dönm e, oturma v e oturma dolayısıyla kaldırımlarda zemin şişmeleri olmuş. Bunların olduğu binalara bakınca birkaç istisna dışında

(16)

fHbülten d e p r e m 14

üstyapı hasarı görülmüyor. Hatta bazı durum­

larda sıva çatlağının bile bulunmadığı binalar gözlem ledik. Bu da çok ilginç tabii. Bu hare­

ket dolayısıyla, deprem enerjisi, bir nevi temel izolasyonu yapılmış gibi, bu seviyede yutu­

luyor. Binalar dönerek, oynayarak hepsi rijit temelli olduğu için bu dönm eden de üst­

yapıda bir farklı oturma olmuyor. Rijit dönü­

yorlar, kutu gibi dönüyorlar, dolayısıyla bir

Adapazarı / Fotoğraflar: Mustafa Atmaca farklı m esnet çökmesi olmuyor. Rijit dönm e malum, yukarıda farklı bir etki m eydana getir­

m ediği için sorun yaratmıyor.

Hiç değilse bir teselli, bu tür binalarda g ö ç m e olm adığı için can kaybının olmamasıdır; ama bu tür hasarlar, korkarım tamiri d e mümkün olmayan hasarlar v e bu tür zemin hasarının bu denli yaygın olduğu bir deprem herhalde dünya çapında azdır. Bu nedenle dünya çapında zemin mekanikçilerinin, tem el mühendislerinin çok ilgi göstereceği bir d ep ­ rem olacağını sanıyorum.

Evet, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyelim. Geride kalanlar da inşallah çabuk iyileşirler. Tabii deprem lerden çok dersler çıkartacağız, ama bu deprem son 7 yıl içinde 4'üncü v e en ağın, hasar bakımından en yay­

gını. Öbür 3 deprem den d e bazı dersler çıkar­

dık, hiç çıkarmadık değil; ama bu deprem den sonra inşaat sistemimizde, inşaat sürecinde, yapım sisteminde, mühendislik sisteminde, yön etim sisteminde radikal değişiklikler y a p ­ m am ız artık kaçınılmaz hale geldi. Çünkü bu deprem , diğer deprem lere oranla ülkeyi maddi bakımdan çok büyük ölçüde sarsan bir deprem . Yani burada İzmit yöresinde sana­

yide, tarımda v e ticarette büyük hasarlara meydan verdiği için Türkiye’yi belki birkaç yıl geri götürecek bir deprem . Artık derslerimizi almamız lazım diye düşünüyorum.

İnşaat mühendisleri olarak, kesinlikle bu d ep ­ remden sonra artık durmamamız lazım; hiç durmaksızın deprem ülkesi Türkiye’nin ilkel inşaat düzenini değiştirecek radikal tedbirler almamız lazım. Bu tedbirlerin bir kısmını biz

(17)

d e p r e m _____________ Ev| aı fH bülten

Değirmendere Fotoğraflar:

zaten aldık, bir kısmının hazırlıklarını yaptık, Yetkin Mühendislik Yasa Tasarısını hazırladık, hatta ODTÜ’nün d e çalışmasıyla kanun tasa­

rıları gündem e geldi. ODTÜ’nün, İmar yasa­

sıyla ilgili Bayındırlık Bakanlığı Toplu Konut İdaresi adına yaptığı çalışmaları artık hayata geçirmenin zamanıdır. Şu depremin acısını, üstümüze verdiği yükleri attıktan sonra en kısa zamanda bunları hayata geçirebilm ek için m esleğim iz icabı bu topluma borcu olan bir sivil toplum kuruluşu olarak çok yoğun olarak çalışıp bunları hayata geçirm em iz lazımdır.

□ Sayın A h m e t Babalıoğlu, buralıymışsınız.

M e m le ke tin izin de burası olm ası nedeniyle, özellikle Sakarya d ep re m iyle ilg ili ilg in ç g ö z ­ le m le rin iz vardır. Bu dep re m le 1967 d ep re m i arasında b ir karşılaştırma y a p a b ilir m isiniz?

Gerçi büyüklük olarak, ş id d e t olarak bundan biraz daha küçük b ir deprem dir, buna rağmen o da Türkiye’nin ö n e m li d eprem leri arasında sayılır. Bir de p ro je c i old uğ un u z için, bu işin planlamasında olan, p ro g ra m la r yazan b ir kişi olarak g örüşle rinizi ve değerlendirm enizi alm ak istiyoruz.

A h m e t B a b a lıo ğ lu- O sözü edilen deprem de buradaydım. Depremi anında yaşadım. Dep­

remden sonra yaptığım ız incelem eler için 15- 20 gün A dapazan ’nda çalıştım. Askerdim, fahri olarak g ö re v aldım, hasarı tetkik ettik, raporlar verdik.

Gördüğüm üz iki tip yıkılma vardı: Eski ahşap binalarda yıkılma -ki, bugün artık mühendislik yönünden bunun değerlendirmesinin fazla kıy­

meti yoktur. Yoğunluk bugün betonarmedir v e o d ep rem de d e betonarme binalarda hasarlar vardı. Bütün Adapazarı içinde topu topu 8 taneydi.

N u r a y A v d m o ğ lu- Bunların çoğu da asmolen binaydı zaten.

A h m e t B a b a lıo ğ lu- Evet, hemen hepsi asm o­

len binaydı. 1-2 bina da birbirini zincirleme yıkmıştı v e kayıp bütün şehir içinde, vilayette 80 kişiydi. Şimdi burada bilanço korkunç, rakam şu anda kesin olarak verilem ez, ama onunla kıyas kabul etm eyecek seviyed e bir hasar var.

En önemli gördüğüm üz olay, bugün komple bir sem tte arıza var. Birkaç yıkılma var. Eski yıkılmaları biz çok kolay izah edebiliyorduk.

Bugün tecrübeli bir mühendis iken bile, izahta güçlük çekiyorum. Toptan zem in de bir şeyler olmuş.

N u r a y A v d m o ğ lu- Zemin mekaniği hasarı var.

A h m e t B a b a lıo ğ lu- Zem inde g ö ç m e olmuş, sıvılaşma olmuş, bir şeyler olmuş, toptan bir grup gitmiş; ama ben şunu idrak ediyorum ki, buna mani olması gereken insanlar ge n e inşaat mühendisleridir. İnşaat mühendisliğinin e ğ i­

timi, inşaat mühendisliğinin çalışması ki, Nuray Beyin dediği yetkin mühendislik yasası şarttır.

Onun ötesinde İmar Kanunundan başlayan bir­

çok çalışma var. M esela, bir çıkıyorsunuz Sığınak Şartnamesi şunu yapamazsın diyor.

Statiğinin aleyhine ise yap. Böyle şey olmaz;

yıkılan bir binanın sığınağını ne yapalım?

Hangi atom bombası Adapazarı’m böyle harap ederdi? A to m bombası düşmüş gibi sanki. A m a o binalar teker teker ayakta dura­

cak halde olsaydı, çok kişi kurtulurdu. O halde, inşaat mühendisliğinin yetişm e v e çalışma şartları muhakkak değişmelidir.

Bir başka konu da, Adapazarı için artık bir karar verilmelidir. Böyle gelm iş, ama böyle gitm em elidir. O

(18)

fflbültenitiâLss.

m

DEÎREM

17 Ağustos 99

d e p r e m ___________________________________

Yayın Kurulu Üyemiz Mustafa Atmaca'nın 21 Ağustos'ta Adapazarı'nda yaptığı söyleşi

Sakarya Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Akın

"Zemin etüdü olmadan bina yapılmamalı"

D

Hocam, deprem le ilg ili b ir değerlendirm e ya pa bilir m isiniz?

Aktn Ö n alp - 6.5 değerinin üzerinde bir dep­

rem Adapazarı bölgesindeki. Bu, fayın az çok yakınında v e kırığa yakın, çifte ayrıntılı, çatala yakın o ld u ğa için önemli. Tarih boyunca 10 yıl­

lık aralıklarla deprem olmuş. Dolayısıyla en son deprem 1967 yılında olmuş v e biz, 1980’den beri 6.5 ’un üzerindeki şiddette bir depremi bekliyorduk v e bu nedenle A m e ­ rika’da Luisianna Üniversitesinden bir arka-

Adapazarı / Fotoğraf: Mustafa Atmaca

daşımızla bugüne yönelik bir araştırma prog­

ramı yapalım dedik, başarılı olamadık o zaman. Deprem beklenilen bir şey, bek­

lenilmeyen, 45 saniye sürmesidir. Bu süre çok uzun; o bölgedeki depremlerin 45 saniye süreni yok, ne kadar yıkım olursa olsun... Bunu kayıt­

lardan da bulmak zaten mümkündür.

Bir de, kimseyi eleştirmek için değil de, olay­

ların nasıl geldiğini açıklamak açısından birkaç bilgi vermek istiyorum.

Birincisi, beni 3-4 yıllık aralıklarla Rotary gibi şehrin önemli kişilerinin de bulunduğu kulüpler çağırırlar; konu da tabii “Adapazarı’nda zemin v e deprem ” . Bu konuşmalarda 15 yıldır hep aynı şeyleri söyleriz. Adapazarı’ nın en kötü yeri Çark Caddesi. Adapazarı’nda bir deprem olduğu zaman yıkım yü zde 50-80 arasında olacak derdim. Buna karşı aldığım ız tepki sadece ekşi yüzlerdi. “Hocam, siz öyle söy­

lüyorsunuz, ama biz binamızda betonu bilmem ne yaptık, demirleri çok sıkı bağladık” derler ve kimse bunu bir gerçek olarak kabul etmek iste­

mezdi. Benim vurgulamak istediğim budur.

Tabii ki, hepimiz öleceğiz. Fakat siz eğer bir kişiye “zatürreden öleceksin, dikkat e t” der­

seniz, onun belirli bir önlem alması mümkün.

İnsanlar deprem tehlikesini hiçbir zaman bilmek istemediler. Bölge insanının davranışı bu; v e korkanın, bundan sonraki yerleşim de yine o b ö lged e ısrar edilecektir.

İkincisi, sanıyorum 1988 vey a 1987 yılında - tam emin değilim- Karayolları Birinci Bölge Müdürlüğüne gittim, yeni gelmiştim KTÜ’den, adının Haldun bey olduğunu hatırladığım Kara­

yolları Birinci Bölge Müdürü meslektaşımı ziya­

rete gittim v e kendisine Adapazarı-İzmit ara­

sındaki otoyol dolgularının 6 civarında bir

(19)

17

deprem le tamamen elden çıkacağını, ön ince­

lemelerimizin bu sonuçlan verdiğini, bu konuda bir önlem alınıp alınmadığını, alınmadıysa, Sakarya Üniversitesinin kendileriyle işbirliği yapması gerektiğini anlattım, daha doğrusu bir araştırma sonucunu verdim. Yine ekşi bir yüz...

Fakat tesadüf eseri o bölgede kontrol şefi olan meslektaşımız o anda Bölge Müdürlüğünde olduğu için odaya çağnldı. Kendisine ben aynen bugün olacaklan, olmuş olanları söy­

lediğim de yüzünde hafif müstehzi bir ifadeyle,

“Böyle bir şeyin mümkün olamayacağını” söy­

ledi ve benim o odadan, o Bölge Müdür­

lüğünden çıkışım eksantrik bir öğretim üyesinin çıkışı oldu.

Üçüncü anlatmak istediğim, geçen akşam tele­

vizyonda Adapazarı Belediye Başkanı Aziz Duran’ın beyanatıdır. Şu anda bizim anabilim dalımızda, Sakarya Üniversitesi Geoteknik Anabilim Dalında iki doktora tezi çalışması yapılıyor v e bunlardan biri Adapazarı v e zeminlerinin özellikleri, İkincisi de, kazıklı rad- yelerin deprem koşullarında performansı. Bunu biz, Adapazarı Belediyesine anlattığımızda çok ilgilendiler v e kendilerine depremin önemli olmadığını, çözümün bu kazıldı radyeler üze­

rinde oturan binalar olduğunu v e bu şekilde bizim ilk tahminlerimize göre yükseldiğin 6 katın üzerine çıkabileceğini söyledik. Çok memnun oldular, mali yardımda bulunuldu, je o ­ fizik ölçümleri yapıldı v e şu anda o doktora devam ediyor. Dün A ziz bey,a yine televizyona çıktı v e “Adapazarı’ nda 2 kattan yüksek bina yaptırmayacaklarını” söyledi.

Yani buradan şu sonuç çıkıyor: Türkiye Cum­

huriyetinin hamurunda bilimsellik var diye övü­

nüyoruz; bütün bunlardan sonra A ziz bey çıkıp

“2 kattan fazla bina yaptırmayacağız; çünkü yıkılır” diyor. Tabii inşaat mühendisi olarak bizi çok rahatsız edici bir sonuç gibi görünüyor.

A m a biz çalışmalarımıza devam ediyoruz, e d e ­ ceğiz.

Adapazan’na gelince... Adapazarı’nda zemin koşulları, Türkiye’d e hiçbir yerde olmayan özel­

likler taşıyor. DSİ tarafindan yapılan en derin sondaj 160 m derinlikte v e 160 m derinliğe kadar şehir merkezinde ana kayaç bulunmadığı gibi, 140 m ’d e çürük ağaç parçaları çıkmış.

Yani bu, Adapazarı çanağındaki zeminin yak­

laşık 160 m ’y e kadar alüvyal kökenli v e çok genç olduğunu gösteriyor.

Dolayısıyla Adapazarı, depremlerde, Tür­

kiye’nin başka hiçbir yerinde -Gediz deltası da dahil- görülm eyecek bir özelliktedir. Tabii ben geoteknikçi olarak konuşuyorum. Bunun sonucu, bizim “sıvılaşma" dediğim iz bir olay.

Düzce / Fotoğraf: Kemal Günaydın Böylesine bir deprem de ince kumlar v e alüvyal

çökeller titreşim gördüğünde bir tür rezonans olayı oluşuyor v e bütün dayanımını v e taşıma gücünü kaybediyor. Dolayısıyla şu anda Ada- pazarı’nda zeminden dolayı -ki bunlar yarıdan fazla- göçm üş binalarda en önemli etken, bu özel zemindeki sıvılaşma. Bunun sonucu evler üstyapı v e altyapıyla uyum içinde salındığında

PO R TR E

Akm Önalp

İstanbul'da doğdu. Mühendislik eği­

timini Robert K oleji ve O D TÜ 'de aldı. Yüksek lisans ve doktora çalış­

malarını İngiltere'de tamamladı. Por­

tekiz Ulusal İnşaat Mühendisliği Laboratuvarlannda iki yıl süreyle kaya mekaniği konusunda araştırma yaptı. Ayrıca A B D ve İngiliz üni­

versitelerinde konuk araştırmacı ola­

rak çalıştı. K TÜ 'de 20, şimdi görevli olduğu Sakarya Üniversitesinde 15 yıl görev yaptı. Ayrıca İstanbul Kü l­

tür, Kocaeli, İT Ü , Romanya Kara­

deniz, Berkeley'de Kaliforniya, İngil­

tere'de Newcastle Upon Tyne Üniversitesinde geoteknik alanında ders verdi. Dört kitabı, 6 Türk Stan­

dardı, 50'den fazla bilimsel makalesi vardır.

(20)

fflbülten

Eylül ’99 ___________ d e p r e m _________________________________________ 1 2

Düzce / Fotoğraflar: Kemal Günaydın bildiğiniz gibi yıkım tam oluyor. Onun yanında

yıkılmayan fakat zem ine yaklaşık 1,70 m kadar gömülen binalar var. Burada da yine sıvılaşıma sonucu bina çok rijit olduğu için taşıma gücü aşılıyor v e bina zemine gömülüyor.

Bu noktada şunu söylemek isterim: Bir “hırsız müteahhit” imajı yaratıldı. Bu görüşe ben tam olarak katılamayacağım. Çünkü müteahhit, sizin verilerinizi v e sizin direktiflerinizi yürüten bir kişi, özellikle resmi inşaatlarda. Dolayısıyla e ğ e r suçlu arayacaksak, hepimizi bu merceğin altına koymak gerekir diye düşünüyorum; üni­

versite de buna dahil.

Adapazarı’nda yıkım görm eyen binalar, pro­

jelendirilmesinde üniversitenin katkıda bulun­

duğu binalar: PTT Merkezi, bizim pro­

jelendirdiğim iz şehir merkezindeki asimetrik bir bina olan Kayı îş Merkezi. Zemine 4 m g ö m ­ düğümüz için, çakıl tabakası üzerine oturt­

tuğumuz için sıvılaşma görm edi v e hasar olmadı. Ziraat Bankası binasını zem ine 4,5 m gömdük, binada kılcal çatlak bile görülmüyor.

Neden? Bu, şunu gösteriyor: Adapazarı’ndaki deprem de zemin sıvılaşması, zeminin 3-5 m et­

resinde kısıtlı kaldı. Biz bunun 10 m olduğunu düşünüyorduk, ama özellikle Ziraat Bankası v e Kayı İş Merkezi hasar görm ediğine göre, tah­

minim bu sıvılaşma bölgesi, zeminin üst 3-5 metresinde belirmiş.

Son olarak söyleyeceğim şu: Bu konular, tama­

men inşaat mühendisinin v e geoteknikçinin konularıdır. Günlük basında, jeofizikçiden jeo ­ loji mühendisine, jeoloji mühendisinden şehir planlamacısına kadar herkes bu olaya katkıda bulunduğunu sanıyor. Sadece görüş mesafesini azalttıklarını düşünüyorum. Yani İnşaat Mühen­

disleri Odası, Türkiye’de geoteknik mühen­

disliğin konusuna sahip çıkmadığı sürece, mes­

lek odası olarak altımızdan çok büyük bir bölgenin kaymakta olduğunu v e kayacağını da son olarak söylem ek isterim.

Hocam, bir g eo tekn ikçi olarak yapı ile zem in arasındaki ilişkiyi de değerlendirir m isi­

niz?

A k m Ö n alp- Şimdi efendim, iki konuyu ayır­

mak gerekiyor bence. Birincisi, Kuzey Anadolu fayında Adapazarı’na doğru ciddi bir yırtılma oldu. İlk gözlem lerim e göre, otoyol kenarından şimdi Bosna Bulvarı dedikleri bulvardan geçen v e Kandıra yönüne doğru giden bir fay yır­

tılması oldu. Bu, şu anlama geliyor: Burada öylesine bir enerji boşalımı oldu ki, o bölgedeki binalar, belki zemin koşulları da dahil ne olursa olsun yıkılacaktı, bence bunu bir kere ayıklamak lazım.

İkincisi, ben deprem sırasında üniversite kam­

pusundaki otelde kalıyordum. Bu otel kum ve

Referanslar

Benzer Belgeler

Hızlı ve kolay yapılabilen gözde anıtsal yapılar: Ulaşımda katlı kavşakların belediye yönetimi tarafından tercih edilmesinin diğer bir önemli nedeni, bu kavşak

Almanya’da 1890’dan beri çıkmakta olan haftalık dergi BIZ (Berliner Illustrirte Zeitung), Fransa’da 1928’de çıkmaya başlayan VU dergisi ve daha sonra 1936

Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü merkez ku- ruluşunda başlangıçta asistan, sonra sı- rasıyla Kazı ve Yayın Şubesi Müdür Yar-

Kısa Kolonlu üst yapı modelinin (Model C), zemin kat yüksekliği h Z =3m ve normal kat yüksekliğinin h N =3m olduğu zemin+3 katlı yapı modelinin (C1 modeli) çatı katı ve

BabIali'de İstanbul Vilayet Binası'nın yanındaki (bugün Emniyet MOdürlüğO’nün bazı birimlerinin bulunduğu) Defter­ darlıkla, yangın üst katta saat

Previously, we presented the topic of “Amendment of contractual obligations in light of the Corona pandemic” and we saw that the effects of the theory of emergency

Tam Bilgi Eksikliği: Piyasada iletişim ve haberleşme çok iyi sağlanamaz, serbest piyasa kapitalizminde devlet bu duruma müdahil

Yeni yıl pazarının büyük ilgi gördüğünü vurgula- yan Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar’ın Özel Kalem Müdürü Sedat Kirt,.. “Yeni yıl pazarına beklen-