• Sonuç bulunamadı

EDİNSEL BAĞIŞIKLIK. Farmasötik Mikrobiyoloji AD Doç. Dr. Hüseyin Taşlı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "EDİNSEL BAĞIŞIKLIK. Farmasötik Mikrobiyoloji AD Doç. Dr. Hüseyin Taşlı"

Copied!
91
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EDİNSEL

BAĞIŞIKLIK

Farmasötik Mikrobiyoloji AD Doç. Dr. Hüseyin Taşlı

(2)

Doğal bağışıklık aşılırsa……

Doğal Engeller

Fagositoz

Edinsel bağışıklık

(3)

İmmün sistemin komponentleri

Doğal

Kompleman, sitokinler

makrofajlar, nötrofiller, NK hücreleri

Edinsel

Antikorlar T ve B lenfositler

(4)
(5)

Edinsel (özgül, adaptif) bağışıklık

Mikroorganizmalar veya bunların ürünlerine karşı özgül yanıt.

Etkene özgüldür

Bellek oluşumu

Başka organizmalara aktarılabilir

(6)

EDİNSEL BAĞIŞIKLIK

Aktif Bağışıklık Pasif Bağışıklık

Doğal Yapay Doğal Yapay

(7)

I. Aktif bağışıklık

Uzun sürede oluşur

Ömür boyu kalıcı olabilir

Hücresel bağışıklık ve Sıvısal (humoral) bağışıklık ile gerçekleşir

a) Doğal aktif bağışıklık

Hastalık etkenleri ile doğal yollarla temas sonucu belirtili veya belirtisiz infeksiyon geçirilerek kazanılır.

Ör. Kızamık, kabakulak ve su çiçeği

b) Yapay aktif bağışıklık

Canlı veya ölü mikroorganizmalar veya bunların ürünlerinin organizmaya yapay olarak verilmesi (immünizasyon,

aşılama) ile oluşan bağışıklıktır. “Aşılar”

(8)

II. Pasif bağışıklık

Antikor hazır verildiği için koruyucu etki hemen başlar

Etki kısa sürelidir (birkaç hafta)

Kullanıldığı yerler:

En çok difteri, tetanoz, gazlı gangren, botilusmus, kuduz

Doğuştan gamma globulin eksikliği olanlarda

Vücut direnci düşük hastalarda

a) Doğal pasif bağışıklık

Anneden bebeğe geçen antikorlar: 4-6 ay koruma sağlarlar

b) Yapay pasif bağışıklık

Bağışık serumun (antikor) başka bir canlıya transferi

Kan serumu veya serumdan elde edilmiş saf antikorlar kullanılır (gamma globulin)

(9)

Tanımlar

Antijen

İmmünojen

Antikor

Epitop (antijenik determinant)

Paratop

(10)

Antikor A

Antikor B Antijenik

determinantlar (epitoplar)

Antijenler

(11)

Çapraz reaksiyon

antijenik determinantlar yönünden benzerlik nedeniyle

Hapten

Hapten molekülleri

Taşıyıcı Protein molekül

Tam antijen

(12)

İyi bir antijen nasıl olmalıdır?

Antijeniteyi belirleyen faktörler:

Yabancılık

Moleküler ağırlık

Kimyasal yapı

Antijenin veriliş şekli ve miktarı

Çözünürlük ve metabolize olma

(13)

Adjuvant maddeler

Adjuvantlar, Kendileri antijenik olmayan, ancak birlikte bulundukları antijenlerin immünojenik

özelliğini arttıran maddelerdir. Aliminyum

sülfat, aliminyum hidroksit, kalsiyum fosfat, madeni yağlar, lanolin, parafin, ölü

tüberküloz basili, diğer bakteriyel ürünler v.s.

Bir yada birkaç fonksiyonu vardır:

Antijenin hacmini arttırmak

Antijenin vücutta kalma süresini arttırmak

Makrofaj ve/veya lenfositlerin birikimini arttırmak

(14)

Antijen çeşitleri

1. Kimyasal yapılarına göre antijenler:

Proteinler: En iyi antijenlerdir

Polisakkaritler: Yapılarına göre farklı antijenik özellik gösterirler.

Ör. Mono ve disakkaritler hapten özelliğindedir.

Yağlar: Küçük molekül olduklarından iyi antijen

değildirler, serum proteinlerine bağlı olduklarında iyi antijenite gösterirler.

Nükleik asitler: Saf halde iyi antijen olmazken, proteinler ile birlikte antikor yanıtı oluştururlar

(15)

Antijen çeşitleri

2. Kalıtsal yakınlığa göre antijenler:

Heteroantijenler: Genetik yakınlığı olmayan canlıların farklı yapıdaki antijenleridir.

Ör. Tavuk proteini tavşan için, at proteini insan için heteroantijendir.

Alloantijen (izoantijen): Aynı türdeki canlılarda farklı yapıdaki antijenler

Ör. İnsan kan grubu ve doku uygunluk antijenleri

Otoantijenler: Bazı patolojik durumlarda veya dış kaynaklı haptenlerle birleşme sonucu organizma kendi antijenlerine karşı antikor oluşturabilir.

Heterofil antijenler: genetik olarak tamamen farklı canlılarda bulunan benzer antijenik yapılardır. Bunlara karşı oluşan

antikorlara da heterofi antikorlar denir.

Ör. Beta hemolitik A grubu streptokok ile memeli kalp miyofibrilleri arasında benzer antijenik yapılar vardır.

(16)

Antijen çeşitleri

3. Mikrobiyal antijenler: Mikroorganizmaların tanımlanması ve sınıflandırılması, ayrıca hastalıkların tanısında önemli yer tutarlar.

a) Virüs Antijenleri:

Nükleik asitler (zayıf antijen)

kapsid antijenleri (en antijenik yapı)

Zarf antijenleri

Hemaglütininler

b) Bakteri antijenleri:

Kapsül antijenleri

Hücre duvarı (somatik, O) antijenleri

Kirpik (H) antijenleri

Fimbria antijenleri

Hücre dışı bakteri antijenleri: Bakterilerin hücre dışı salgıları, Ör. Ekzotoksinler ve enzimler.

Spor antijenleri: Gram (+) sporlu bakterilerde spor üzerindeki protein yapısındaki antijenler.

(17)
(18)

Antijenlerin vücuda girişi

Doğal yolla

Yapay yolla

Deri içi, deri altı, kas içi, damar içi ve periton içi enjeksiyon

(19)

Antijenlerin dağılımı

Kan ve lenf yolu ile çeşitli lenfoid organ ve dokulara yayılırlar:

Deri içi, deri altı ve doku içine enjeksiyonla

verilenler lenf yolu ile bölgesel lenf düğümlerine,

Damar içi yolu ile girenler ise ilk olarak dalağa ve karaciğere giderler (15 dakika içinde), sonra lenf düğümlerine taşınırlar

(20)

Antijen moleküllerini üç son beklemektedir:

1. Hücre dışında sindirim ve metabolize edilme,

2. Fagositik hücrelerce enzimatik yıkıma uğratılması

3. Antijen sunucu hücreler tarafından alınıp işlendikten sonra, lenfositlere sunulması

(21)
(22)

Edinsel bağışıklığın hücresel bileşenleri

Lenfositler

T lenfositler

B lenfositler

Aksesuar hücreler (antijen sunucu

hücreler)

Makrofajlar

Dendritik hücreler

(23)
(24)

Edinsel bağışıklığın doku ve organ bileşenleri

Primer lenfoid organlar

Lenfositlerin yapıldığı ve olgunlaştıkları organlar

Kemik iliği ve timus

Sekonder lenfoid organlar

Lenfositlerin antijenleri tanıyıp, uyarıldıkları ve efektör işlev kazandıkları organlar

Dalak, lenf düğümleri

Kutanöz ve Mukozal bağışıklık sistemleri

(25)

Lenfositler

Özellik T-lenfosit B-lenfosit

İşlev Hücresel bağışıklık Sıvısal bağışıklık

Yapım Yeri Kemik iliği Kemik iliği

Olgunlaşma Timus Kemik iliği

Antijen tanıyan yapı THR BHR (mIg)

Antijen sunumu Gerekli Gerekli değil

Tanıdığı antijenler Peptit Her tür

(26)
(27)

T Lenfositler

Yardımcı T lenfositler (Th) Sitotoksik T lenfositler (Tc)

Antijenleri T hücre

reseptörleri (THR) ile tanırlar

Sadece işlenmiş ve antijen sunucu hücreler tarafından sunulan antijeni tanırlar

İşlevleri:

B lenfositlerine antikor yapımında yardımcı olmak

Virüsle infekte hücreleri öldürmek

Bağışık yanıtların düzenlenmesi

Diğer immün effektör

hücrelerin (ör. NK, makrofaj) mikrobisidal aktivitelerini arttırmak

B Lenfositler

Antijeni yüzey immünglobülin (mIg) ile tanırlar (IgM ve/veya IgD)

Her türlü antijeni doğal formunda tanıyabilirler (antijenin işlenmesi ve sunulmasına gerek duymazlar)

Uyarım sonucu antikor sentezleyen plazma hücrelerine farklılaşırlar

İşlev:

Antikor yapımından sorumlu hücrelerdir

(28)

Th1 ve Th2

Th1

Makrofajlar tarafından sunulan Ag’leri tanır.

Th1 tipi sitokinler

Tc’leri uyararak CTL’e (sitotoksik T-lenfosit) dönüştürür.

Th2

B-lenfositler

tarafından sunulan Ag’leri tanır.

Th2 tipi sitokinler

B-lenfositleri uyararak plazma hücrelerine dönüşümünü sağlar.

(29)

Antijen Sunucu Hücreler (ASH)

Antijenin işlenmesi ve sunumu işlevini görürler

Antijenin işlenmesi, antijenin bir lenfosit tarafından tanınabileceği şekilde değiştirilmesidir.

İşlenmenin sonunda antijen lenfositlere sunulur.

Bu işlemleri yapan hücrelere Antijen Sunucu Hücre (ASH) denir.

Ör:

Dendritik hücreler

Makrofajlar

B lenfositler

Dendritik hücreler deri, bağ dokusu ve lenfoid dokularda bulunurken,

makrofajlar ve B lenfositler çeşitli dokularda bulunabilirler.

(30)

Hücresel bağışıklık

Hücre içi mikroorganizmalar (viruslar, tüberküloz basili, vb)

Tümörler

Transplantasyon (nakledilen organ veya dokular)

Hücresel bağışıklığın hedefleridir

(31)

HÜCRESEL BAĞIŞIKLIK

Görev alan hücreler

Makrofajlar ve diğer antijen sunucu hücreler

Yardımcı T lenfositleri

Sitotoksik T lenfositleri

(32)

Antijenin T lenfositlerince Tanınması:

T lenfositleri, serbest antijenlerle ilişki kurup, uyarılamaz

Antijen sunucu hücre (ASH)

gerekli

(33)

Antijen sunumu

(34)

MHC

(Major histocompatibility complex

=Büyük doku uygunluk kompleksi)

İnsanlarda HLA olarak adlandırılır

T-lenfositler antijenleri ancak MHC molekülleri ile sunulduğunda tanır

MHC I tüm çekirdekli hücrelerde

MHC II yalnızca ASH’lerde bulunur.

(35)
(36)

MHC moleküllerinin önemi

T hücre reseptörü; antijenik peptid + MHC moleküllerine bağlanır.

Antijenin sınıf I veya II molekülleri ile sunumu

uyarılan T lenfosit grubunu ve dolayısıyla bağışık yanıtı belirler:

Ekzojen protein

Endojen protein

peptidler

peptidler

Sınıf II MHC Sınıf I MHC

CD4+ Th

CD8+ Tc

(37)
(38)

Antijen sunumu/ genel kurallar

• MHC I ile sunulan antijeni CD8+ T lenfosit (Tc) tanır.

Hücre: MHC I tüm çekirdekli hücrelerde bulunur.

Sonuç: Antijeni sergileyen hücre, Tc tarafından öldürülür.

Örnekler: Virus ile infekte hücre, kanser hücresi

• MHC II ile sunulan antijeni CD4+ T lenfosit(Th) tanır.

Hücre: Dendritik hücre, monosit/makrofaj, B lenfosit Sonuç: CD4+ T lenfosit uyarılır ve farklılaşır: TH1 ve

TH2;

Uygun sitokinler salınır. Hücresel ve salgısal bağışık yanıt gelişir.

Örnekler: Hücre dışı bakteriler

(39)
(40)

HÜCRESEL İMMÜNİTE

Antijen sunumu

• Makrofajlar tarafından antijenin işlemlenmesi

• Antijen-MHC kompleks oluşumu TH hücre aktivasyonu

• TH hücrelerin antijen-MHC complekse bağlanması

• Makrofajdan sitokinlerin salınımı

• TH hücre aktivasyonu –sitokin salınımı TC hücre aktivasyonu

• Sitokinler yardımıyla TChücre aktivasyonu

• TC hücrelerin çoğalması ve farklılaşması Selüler yıkım

• TC hücrelerin infekte hücrelere bağlanması

• Perforinlerin salınımıyla infekte hücrenin eritilmesi

(41)

Sitokinler

Düşük molekül ağırlıklı (8-25 kD),

genellikle tek zincirli glikoproteinlerdir.

Görevleri:

Hematopoiezis

Hücre çoğalması, aktivasyonu, farklılaşması

Yangı

Bağışık yanıt

Doku iyileşmesi ve fibrozis

(42)

Sitokin salgılayan hücreler

Uyarılmış T lenfositler

Monosit/makrofaj serisi hücreler

Dendritik hücreler

NK lenfositler

B lenfositler

Fibroblastlar

Epitelyal hücreler

Endotel hücreleri

(43)

Sitokinlerin etkisi

1. Otokrin etki

2. Parakrin etki

3. Endokrin etki

(44)

Sitokin örnekleri

İnterlökinler (IL-1, IL-2, …..., IL-17)

İnterferonlar (IFN ,,)

Hematopoietik sitokinler (koloni stimüle eden faktör; CSF)

Tümör nekroz faktör (TNF ,)

Kemokinler

(45)

IFN-

Lökosit interferonu olarak bilinir.

Antiviral etkisi vardır.

MHC-1 antijeni indüksiyonu

yaparak hücresel bağışıklığı arttırır.

Anti tümör etki

(46)

IFN-

Fibroblastlardan sagılanır.

Antiviral etkisi vardır.

NK hücrelerini aktive ederek

doğal bağışıklığı arttırır.

(47)

IFN-

Th1, Tc ve NK hücreleri tarafından salgılanır.

İmmun yanıtı regüle edici etkisi vardır.

Makrofajların, NK hücrelerinin,

nötrofillerin ve diğer mononükleer

fagositlerin en potent aktivatörüdür.

(48)

IFN-

Antiviral ve antiproliferatif etkisi azdır.

MHC sınıf-I ve MHC sınıf-II antijen sentezini arttırır.

B hücre çoğalmasını önler.

Th2 üzerine inhibisyon etkisi

vardır.

(49)

TNF- ve 

Aktive olmuş mononükleer

fogositler, T ve NK hücresi ve mast hücreleri TNF- salgılarlar.

Th1 ve langerhans hücreleri TNF-salgılar.

DIC ve şok oluşumunda rolu var

Lökosit adezyonuna ve lökositlerin iltihap sahasına toplanmasına neden olur.

IFN-  ile birlikte sinerjik olarak MHC-class I indüksiyonu yapar

(50)

TNF- ve 

Diğer hücrelere ekti ederek IL-1, IL-6 ve kendi salgısını arttırır.

T ve B hücre aktivasyonu yapar.

TNF, IL-1 ile birlikte ateş yükselmesine neden olur.

TNF hepatositlere etki ederek serum proteinlerinde artışa neden olur.

TNF, IL-1, IL-6 ile birlikte iltihabi olaylarda akut faz proteinlerinin sentezine sebep olur.

(51)

IL-1

Başta makrofajlar olmak üzere

mononükleer fagositer hücreler ve B lenfositlerden ayrıca endotel hücreleri ve fibroblastlardan da salınırlar.

T ve B lenfositler, nötrofiller, endotelial hücreler ve makrofajlarda IL-1

reseptörü bulunur ve bu hücreler üzerine etkilidir.

(52)

IL-1

Th lenfositlere etkileyerek IL-2, IL-4, IL- 5, IL-6, INF-ve CSF salgılanmasına yol açar.

T hücrelerinde çoğalma ve B hücre farklılaşmasında rol oynar.

IL-6 ve IL-8 salgılanmasıyla beraber kendinin salgılanmasına da yol açar.

(53)

IL-1

Ateş oluşumuna yol açar.

Akut faz protein sentezine yol açar.

Lökositlerin endotelial hücrelere adezyonunu arttırır.

Fibroblastlardan prostoglandin salgılanmasına yol açar.

(54)

IL-2

Esas olarak Th1 hücrelerinden ve NK hücrelerden salınır.

T, B ve NK hücrelerinin gelişmesinde etkilidir.

Otokrin ve parakrin etkilidir.

NK hücrelerinin sitolitik aktivitesini arttırır.

IL-4 ile birlikte sinerjik etki yapıp B hücre çoğalmasını stimule eder.

-IFN salgılanmısını arttırır.

T hücrelerinin tümünde en güçlü gelişme faktörü

(55)

Hücresel yanıtın kısa özeti:

Antijen makrofajlar ve benzeri hücreler tarafından fagosite edilir ve işlenerek kısa peptidlere ayrılır.

Bu peptidler uygun T lenfositlerine sunulur.

Ayrıca makrofajlar T hücrelerini aktive eden sitokin salgılarlar

Kendine sunulan antijenik peptidi tanıyan yardımcı T lenfositler aktive olur ve ortama çeşitli sitokinler salınır (interlökinler, tümör nekroz faktör, interferon gamma gibi).

T hücre aktivasyonu sonucu:

Salgılanan sitokinler ile B lenfositlerinin antikor yapımı uyarılır.

Sitokinler yardımıyla Makrofaj aktivasyonu – fagositik kapasitenin arttırılması ve hücresel bağışık yanıtın arttırılması.

Kendine sunulan antijenik peptidi tanıyan sitotoksik T

lenfositler, yardımcı T hücrelerinden gelen sitokinlerin de

etkisiyle kendisine antijen sunan infekte hücreyi yok edecek bir çok madde salgılar.

(56)

HUMORAL İMMÜNİTE

Antijen sunumu

• Makrofajlar tarafından antijenin işlemlenmesi

• Antijen-MHC kompleks oluşumu

B Hücre aktivasyonu

• Sitokinler yardımıyla B hücre aktivasyonu

• B hücrelerin çoğalması ve farklılaşması

Antikor yapımı

• Plazma hücrelerinden antikor salınımı TH hücre aktivasyonu

• TH hücrelerin antijen-MHC complekse bağlanması

• Makrofajdan sitokinlerin salınımı

• TH hücre aktivasyonu –sitokin salınımı

(57)

SIVISAL BAĞIŞIKLIK (HUMORAL İMMÜNİTE)

Sıvısal bağışıklık B lenfositleri ve bu

hücreler tarafından sentezlenen antikorlar ile oluşturulur.

B lenfositleri hücre yüzeyinde bulunan

immünglobulin (Ig) molekülleri ile antijeni tanır. Bu immünglobuline membran Ig

(mIg) denir.

(58)

Antikorlar:

Antijenik uyarım sonucu oluşan ve

kendisini meydana getiren antijenlerle özgül olarak birleşebilen

immünglobülinlerdir.

İmmünglobulin sözcüğü bu moleküllerin gamma globulin denen plazma

proteinlerinden olduğunu ifade etmektedir.

(59)

İmmünglobulinlerin yapısı

Ig’ler 2 hafif ve 2 ağır

polipeptid zincirden oluşur.

Hem hafif hem de ağır zincirler değişken ve sabit kısımlardan oluşur. Fab (fragment antigen bindig) kısmı antijen bağlama bölgesidir.

Fc (fragment crystalize) kısım kompleman bağlama ve hücrelerdeki Fc

reseptörlerine bağlanma gibi efektör işlevleri yerine getirir.

Ağır ve hafif zincirlerin

değişken bölgelerinde çok değişken (hypervariable) bölgeler bulunur. Asıl antijen tanıyan yapılardır.

(60)
(61)

İmmünglobulin tipleri

Ağır zincirdeki amino asit dizilimine göre 5 izotipe ayrılır

IgG (, gamma)

IgA (, alfa)

IgM (, mü)

IgD (, delta)

IgE (, epsilon)

Hafif zincirdeki

amino asit dizilimine göre 2 izotipe ayrılır

Kappa ()

Lambda ()

(62)

IgG

Serumda monomerik formda

Serum antikorlarının % 80’ini oluşturur

Komplemanı fikse eder

Plasentayı geçen tek antikordur (fetus ve yeni doğana koruma sağlar)

Opsonizasyon yapar, fagositozu arttırır.

Toksin ve virüsleri nötralize eder

Sekonder yanıtta predominant olan Ig’dir

(63)

IgM

Serumda pentamerik yapıda

Serum antikorlarının %5- 10

Primer yanıtta ilk artan Ig

Komplemanı fikse eder

Aglütinasyonu en etkin yapan Ig

B hücre yüzeyinde antijen reseptörü olarak bulunur (mIgM)

(64)

IgA

Dimerik yapıda

Serum antikorlarının %10-15’i

Vücut salgılarında (süt, gözyaşı, tükrük, solunum, genital ve intestilal salgılar) bulunan tek Ig

Bu formuna sekretuvar IgA denir

Epitel hücrelerinden mukozaya geçmesini sağlayan sekretuvar komponent içerir.

Mukozal koruma sağlar

(65)

IgD

Monomerik yapıda

Serum antikorlarının

%0.2’si

B hücre yüzeyinde membran formu vardır, antijen reseptörü işlevi göröür

(66)

IgE

Monomerik yapıda

Serum antikorlarının

%0,002’si

Alerjik olaylardan sorumludur

Alerjik olaylarda serum konsantrasyonu çok artar

Bazofil ve mast

hücrelerde bulunan Fc

reseptörlerine bağlanarak bu hücrelerden histamin ve diğer mediyatörlerin salınımına yol açar

(67)

Antikorlar nasıl oluşur?

İnsanlarda yaklaşık 1011 değişik antijeni tanıyan B hücresi vardır

Bu hücrelerin her birinde farklı bir antijen reseptörü (mIgM) vardır

Bu B hücreleri kendilerine özgü antijeni tanıdıklarında aktive olurlar

Çoğalırlar (klonal profilerasyon) ve Ig sentezlemeye başlarlar.

(antikor sentezleyen B lenfositlere plazma hücresi denir)

(68)

Sıvısal bağışık yanıt tipleri

1. Primer (birincil) antikor yanıtı

Antijenle ilk karşılaşmada 7-10 gün içinde o

antijene özgü antikorlar artmaya başlar. İlk olarak IgM antikorları oluşur.

Bunu IgG yada IgA izler.

2. Sekonder (ikincil) antikor yanıtı

Aynı antijenle ikinci kez karşılaşıldığında çok kısa sürede (3-5 gün içinde) antikor yanıtı görülür.

İkincil yanıtta IgM miktarı genelde aynı kalırken IgG miktarı çok fazla artar.

(69)
(70)

Antikorların fonksiyonları

1. Nötralizasyon 2. Opsonizasyon

3. Kompleman aktivasyonu 4. Aglütinasyon

5. ADCC (Antibody-dependent cellular cytotoxicity)

6. İnflamasyon

(71)
(72)

IMMUNOGLOBULINS IN

ACTION

(73)

AŞILAR VE SERUMLAR

Organizmaya giren mikroorganizmalara karşı bağışıklama ile direnç yaratmak için kulanılırlar

Aşılar:

Organizmaya verildiklerinde aktif bağışık yanıta yol açarak infeksiyon

hastalıklarından korunmayı sağlayan ürünlerdir.

(74)

Aşı türleri

1. Canlı atenüe aşılar: Hastalık yapma yetenekleri ortadan kaldırılmış

mikroorganizmalardan elde edilirler Bakteri  BCG

Virus  Polio (Sabin), Kızamık, kızamıkcık, kabakulak, suçiçeği, adenovirus, sarı humma

(75)

Aşı türleri

2. Ölü aşılar: Formalin, eter, vb. kimyasal madde ve fiziksel yöntemlerle elde

edilirler.

Bakteri boğmaca, tifo, paratifo, kolera, epidemik tifüs, veba

Virus polio (salk), kuduz

(76)

Aşı türleri

3. Toksoid aşılar: Bakteri

ekzotoksinlerinden ısı ve formal işlemleriyle elde edilir.

-Difteri -Tetanoz

(77)

Aşı türleri

4. Bakterilerin belirli kısımlarından hazırlanan aşılar:

kapsül polisakkarit aşıları -H. İnfluenzae tip B

-Pnömokok

-Menengokok

(78)

Aşı türleri

5. Genetik yöntemlerle hazırlanan aşılar

a) Rekombinant aşılar: Üretilemeyen Virüsün antijenini

kodlayan genin prokaryot veya ökaryot hücrelere aktarılması sonucunda gerekli proteinlerin bol miktarda sentez ettirilmesi (Hepatit B aşısı)

b) Hibrid aşılar: Antijenin güvenli bir virusa kodlanması (kuduz, EBV ve RSV antijen kodlayan genlerin adeno, herpes, vaccinia viruslarına rekombine edilmesi)

c) Sentetik aşılar: DNA dizisi bilinen antijen geninin kodladığı proteinin laboratuarda sentez edilmesi

(streptokok M proteini, Kolera toksini)

d) Mutant aşılar: Mikroorganizmanın patojenitesini veren genin yok edilmesi (S. typhi)

e) DNA aşısı: Antijen taşıyan plazmid DNA’sının kas veya deriye verilmesi ile genin organizmada eksprese olması sağlanır.

(79)

Aşı türleri

6. Karma aşılar:

Ölü aşı karışımı tifo + paratifo A + paratifo B

Toksoid aşılar + ölü aşılar boğmaca + difteri + tetanoz (BDT)

(80)

Aşılamada dikkat edilmesi gerekenler

1. Yeterli dozda, uygun zaman aralığıda, yeterli sayıda yapılmalı.

2. Aşı alerjisi gösterenlerde doz azaltılır veya aşı kesilir.

3. Bağışıklığı azaltıcı ilaç veya tedavi alanlarda aşı yapılmaz.

4. Gebelerde ve bağışık yanıt yetmezliği olanlarda canlı aşı yapılmaz.

5. Canlı virüs aşılarıyla antiserum aynı anda yapılmamalıdır (arada 3 ay olmalı), ölü aşı ve antiserum beraber yapılabilir.

6. Yumurta alerjisi olanlarda yumurtadan hazırlanan aşılar yapılmamalı (influenza, sarı humma, kızamık, kabakulak) 7. Canlı polio aşısı insandan insana yayılabilir.

8. Ölü aşılar ve canlı bakteri aşıları +2, +8 oC’de saklanır, canlı virus aşıları -15 ila -20 oC’de saklanmalıdır. Dondurucudan çıktıktan sonra tekrar dondurulmaz. BCG gün ışığında öldüğü için karanlıkta saklanmalıdır.

(81)

Aşıların olası yan etkileri

1. 1-2 günde geçen kızarıklık ödem gibi yerel reaksiyonlar.

2. 2-4 gün sürebilen halsizlik, ateş, bulantı, kusma gibi genel reaksiyonlar.

3. Anaflaksi tipinde aşı şoku, nadir görülür.

(82)

SAĞLIK BAKANLIĞI COCUKLUK ÇAĞI AŞI TAKVİMİ (2015)

(83)

Aşı Tekrarı

Tekrarlanan aşılarda aradaki süre 1 aydan kısa olursa yeterli antikor cevabı

alınmayabilir

Aşı aralıklarının uzaması halinde ise daha önce yapılan aşının etkinliği azalmaz,

kalan yerden devam edilir.

(84)

Birden Fazla Aşının Birlikte Yapılması

Aynı anda birden fazla aşı birlikte yapılabilir

İnaktif aşılar aynı zamanda farklı yerlerden uygulanabilir

Canlı virüs aşılarının ise en az 30 gün ara ile yapılması önerilir.

(85)

Ateşli Hastalıklar ve Aşı

Genel durumu bozuk çocuklar ve yüksek ateşli (> 39 C) durumlarda aşılama bir süre

ertelenebilir

Hafif ateşlenmeler ve basit enfeksiyonlarda aşı yapılabilir

Kronik hastalıklarda aşılama yapılmalıdır

Gastroenteritler polio aşısının etkisini

azaltabileceğinden ağır ishaller sırasında uygulanmamalı ya da aşı tekrarlanmalıdır

Hafif ishallerde uygulanabilir.

(86)

Gebelik ve Aşılar

Tetanoz, difteri toksoidleri hamilelikte önerilir

Son 2 yılda aşılanmayan gebeler: 24.haftadan sonra 1 ay ara ile 2 kez

Son 2 yılda aşılanmışsa: 1 kez aşılanmalıdır

Hepatit B, pnömokok, influenza, polio enfeksiyon ve komplikasyon riski taşıyan gebelere

uygulanabilir

KKK aşıları kontrendikedir

(87)

Emzirme ve Aşılama

Canlı ve ölü aşıların anne sütü üzerine etkisi yoktur.

Anne sütü ile beslenen çocuklar rutin önerilen aşı şemaları doğrultusunda aşılanmalıdır.

(88)

Prematürite ve Aşılar

Doğum ağırlığı ne olursa olsun, zamanında doğmuş bebeklerle aynı kronolojik yaş ve protokol içinde aşılanmalıdır.

HBs antijeni pozitif anneden doğan

prematürelerde hepatit B aşısı ve HBIG yapılmalıdır

(89)

İmmün Yetersizlik ve Aşılar

Canlı aşılar yapılmamalıdır

OPV ağır immün supresyonu olan kişilerin ev içi temaslılarına da yapılmamalıdır

Bu kişilere ve ev içi temaslılarına IPV uygulanmalıdır.

Ölü aşılar immün supresyonlu tüm bireylere yapılabilir

(90)

Antiserumlar (bağışık serumlar)

Bağışıklanmış insan ve hayvanlara ait yüksek titrede antikor içeren serumlardır.

Hastalık etkeni vücuda girdiğinde hızlı pasif bağışıklık oluşturmak amacıyla kullanılırlar (hazır antikor verilmesi)

Etki kısa sürelidir, bağışıklığın sürdürülmesi için aktif bağışıklığa gaeçilmelidir

Heterolog Ig’ler immünojendir, ilk kullanımda serum hastalığı, ikinci kullanımda anaflaksi

riskleri vardır.

(91)

Antiserumlar (bağışık serumlar)

Temel amaçlar

Aktif bağışıklama için zaman yoksa (difteri, tetanoz gibi)

Bağışık yanıt eksikliği olanları hastalıklardan korumak

Bağışık serum uygulaması

Difteri, tetanoz

Antiviral: Kuduz

Antibakteriyel: Şarbon

Hayvansal zehirlere karşı antitoksik serumlar: Akrep, yılan

Gammaglobulin uygulaması

Hepatit A, kızamık, kızamıkcık, suçiçeği

Özgül (spesifik) Ig uygulaması

Tetanoz

Hepatit B

Botulizm

Referanslar

Benzer Belgeler

Problem 1 ) Şekildeki gibi homojen plakalardan oluşturulmuş cismin kütle merkezinin koordinatlarını bulunuz.. O daki tepki kuvveti ile AB ve AC iplerindeki kuvvetleri

TÜRKİYE’DE OKUL YÖNETİCİSİ YETİŞTİRMENİN TARİHİ SÜRECİ İlk defa istenen koşullara sahip tüm öğretmenlerin eşit olarak katılabildikleri sınav sistemi, MEB’e Bağlı

• Helicobacter pylori’nin konak mide mukozasına girdiği andan, mide epitel hücrelerinde enfeksiyon oluşturuncaya kadar geçen bir yaşam stratejisi bulunmakta olup gastrit,

Öğrenci No Adı Soyadı Grup No Uygulama Okulu Uygulama Okul Koordinatörü Uygulama Öğretim Elemanı Uygulama Öğretmeni 1 20140952026 MUSTAFA

HAFTA 27 Nisan 2020 Pazartesi 28 Nisan 2020 Salı 29 Nisan 2020 Çarşamba 30 Nisan 2020 Perşembe 1 Mayıs 2020 Cuma. 09.00 Adrenerjik

“Soruşturma” olarak dört grupta toplanmıştır Cumhuriyet Döneminde Denetim.. TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDE DENETİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ. 1967 yılında yayımlanan

a)Açık ihale usulü veya belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması. b)İhalenin, araştırma ve geliştirme sürecine ihtiyaç gösteren

Okullarda fiziksel anlamda güvenli bir ortamın sağlanması için, gözden geçirilmesi gereken önemli bazı çevresel özellikler şöyle özetlenebilir:. • Okullarımızın