• Sonuç bulunamadı

L'A RCHIT ECT E :

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "L'A RCHIT ECT E : "

Copied!
78
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r

1 inci Türk Yapı Kongresinden beklediklerimiz. Y. Mimar Zeki Sayâı- — Açık Hava Tiyatrosu. Y. Mimar Nihat Yücel ve Nihat Uysal — Ankara Tasarruf Evleri. Y. Mimar Abkiin Moıtaş —- Istanbulun Küçük Limanları. Y. Mimar Naci Mel- tem — Milâno Adalet Sarayı. Y. Mimar Lütfü Topçubaşı — Roman Mimarisi ve Katedralleri. Y. Mimar Halûk Togay — Memleketimizde Yapı ve İmar İşleri: Y. Mimar Abidin Mor- taş — Yol Yapım İşleri ile Yolların Kullanılışına ait bugün- kü Görüşler. — Victor Adaman. Y. Mimar Şevki Balmumcu

— Dünya Mimarlarının Lozan Kongresi —

^ ^ Haberler — Bibliografya. J

X V I I inci Y ı l . 1 9 4 8 İ s t a n b u l . F l a t ı 2 5 0 k u r u »

(2)

L'A RCHIT ECT E :

REVUE M E N S U E L L E D'A RC H I T EC TU R E D' U R B A N I S M E et d© D E C O R A T I O N

PubU»e par: Abidin Mortaş et Zeki Sayâr, Architectes S O M M A I R E

No. 1-2 — 1948

— Le but du 1 er CongrSs de Construction

Arch. Zeki Say;\r

— Le Theatre en plein air 5 Arch. Nihat Yücel, Nihat Uysal

— Les Maisons de la şöciste cooperative «tasarruf» . . . 10 Arch. Abidin Mortaş

— La Fabrique des wagons â Adapazar 16 Bureau Technique de l'administıation des

voies ferres d'etat.

— Les anciens ports d'JCstanbul

Arch. Naci Meltem

— Le palais de justice â Milan .

Arch. M. Piacentini Traduit par Liitfi Topçubavı

— LArehitecture Romaine et ses cath^drales 33 Traduit par Arch. Halûk Togay

— Les travaux de construction en Turquie 39 Arch. Abidin Mortaş

— L'entretient des routes (Confârence) 42 Hilts. ıngenicur vicc- president

cUpartement des roııtcs U.S.A.

— â l a memoire de l'archltccte «Vi'ctor Adaman» 46 Arch. Şevki Balmumcu

— Bibliographie. Nouvelles 4S

THE ARCHİTECT:

MONTHLY PUBIICATION ON ARCHITECTURE, C I T Y P L A N N I N G A N D D E C O R A T I O N

Publiıhed by Abidin Mortaı and Zeki S a y i ^ Ar»k_

C O N T E N T S No. 1-2 — 1!>48

— The a im and goal of first Building congr.ess 3 By. Zeki Savar, arch

— Open air Theatre i 5 •i

Nihat yücel Nahit: Uysal arch.

— Ankara «Tasarruf Homes» 10 By Abidin Mortaş arch.

— Raihvod car factory at «-Adapazar» ^ 15

— Small Ports of old İstanbul • 17 Naci Meltem, arch.

— -Justice palace of «Milano» „-i ~~

M. Piaccntini, arch.

Traııs. Lütfi Topçuoğlu

— Roman arehiteeture and Cathedrals v 33.

Trans. Halûk Togay. arch.

— Constructional and Building work in Turckey 3&

Abidin Mortaş. arch.

— Trends in Pood Building and maintenance 42:

By Hilts vicc President of U.S.A.

Highway depar t men t

— Memoirs of «Victor Adaman» 46' Şevki Balmumcu, arch.

— Bibliography. Nt\vs 48.

EN İYİ KAHVE, KAKAO ve SALEP

KURUKAHVECİ MEHMET EFENDİ MAHDUMLAR!

İ S T A N B U L

V

/

(3)

Rakiplerine üstünlüğü dünyanın her tarafında ve bilhassa memleketimizde çok iyi tanınmış ve takdir ediliş olan

(Eb'ad : 150 m m ve yukarı)

markalı meşhur ÇEK Karo-fayanslarını İsrarla arayınız.

f zan bir çalışma senunda HOB Fabrikasının hususî çarklara tavsiye ettiği dört kenar ölçüle- rinde milimetrenin ondanbiri kadar bile hata bulunmıyan "KALİBRE,, evsafta fayansları, bilhassa

meraklı inşaat sahipleri ile Mimar ve Mühendislerimizin dikkatine ehemmiyetle arzederiz.

BİNDİRME ve FUGALl TARZ İÇİN İDEALDİR

Duvar ve döşeme kap- lamalarınızın garantisi

için

H. O. B.

ımrkalı en yüksek ka ite çinileri kullanınız.

H . O . B . Karo seramikleri

H - O . 1 3 . Ateş tuğlası j » Z ^ H . O . B . Ateş toprağı

)

»yrı terkipler.

O}

CEMENT

\WATERPROOFIHG

"İMPERMO" tecrit tozu patenti, yüksek ne- KAR renkli "Snowcrete" markalı ingiliz be- tıceli ve ekonomik evsafına binaen İngiliz; y a z çi m entosu, tedrici surette, donmakta olup, Birleşik Çimento Fabrikaları tarafından sa- . .

7 v , . . >,„„,,. mozaik cephe ve sıva islerinde tercih ertil- tın alınmış olup. uluslarası piyasalara hazır

| bir vaziyette satılan " W A T E R - PROOFİNG mektedir. Her renkte ve açık tonlarda sıva | CEMENT"e katılmaktadırlar. yapmağa imkân verir. Buna ilâveten muka- BİR ÇUVAL ÇİMENTOYA YALNIZ BİR :jvemeti çok yüksek olup sjpersiman ayarında- KİLO "İMPERMO" KATMAK KÂFİDİR. d l r-

<iÖH/Tf"

S M O W C R E T E

" S K W " sıhhi levazimatı, lavabo, v.s., "VİVEHROM" (Ripolin ayarında) vernik ve boyaları, her nevi izolasyon için malzeme, bitümlü karton ve kanaviçeli muşambaları, asfalt, bitüm, soğuk tutkallar, ksilolit işleri için malzeme, her nevi somaki ve renkli Yunan ve İtalyan mermerleri, meşe parkeleri ve fırınlanmış meşe keresteleri, İSTOR - JALUZİ ve bilûmum yapılar için lâzım olan her türlü

malzeme.

RESMİ TAHLİL RAPORLARIMIZ, REFERANS ve FİYATLARIMIZI İSTEYİNİZ.

1 * 4 . Z A L O N I S

GALATA Aslan han No. 4-7 - Telf. 49331 - T e l e g r a f : Z A L O N i S - G a l a t a

(4)

ANKARA

S İ G O R T A Ş İ R K E T İ

Sermaye, ve ihtiyatı : 1.240.500 T. L.

Mallarınızı her türlü afetlere karşı en yeni kombinezonlar ve en ehven şartlarla koruyacak millî bir müessesedir.

YANGIN : İNFİLAK, YILDIRIM, ZELZELE ve sair âfetleri NAKLİYE : EMTİA, TEKNE, âdî ve iıarp vesair sigortları, H A Y A T : HER TÜRLÜ KOMBlNEZONIAR

KAZA : OTOMOBİL, IŞ KAZALARI, M A L I MES'ULlYET vesaire.

istanbul, Yeni Postahane karşısı Erzurum Han.

Telefon r

{

Servisler : 2 0 5 4 1 Müdüriyet : 2 3 8 8 3

CHARMILLES

A T E L I E R S D E S C H A R M I L L E S S.A. G E N E V E

İ S V İ Ç R E ' d e - G E N E V E ' d e

ATELİERS DES CHARMÎLLES Fabrikalarının muhtelif tiplerdeki

SU TÜRBİNLERİ

Uzun senelerin tatbikatına dayanan Tecrübe, İhtisas ve Mükemmeliyeti sayesinde DÜNYA ÇAPINDA ŞÖHRET KAZANMIŞTIR.

Her türlü izahat, proje ve teklifler için

Türkiye Mümessili:

H İLMİ NAİLİ BARLO İ S T A N B U L Sirkeci Nur Han 3 3 - 3 5

Telefon: 21234 Telgr. Adr: NAİLİ

(5)

' n ^ U f t U f e LLIUMCT

Soğuğa, Sıcağa ve Sese Karşı

Tecrid Levhaları

S E R A T T A R

I t h a l â t - i h r a c a t T ü r k A n o n i m Ş i r k e t i T e l e f o n : 2 1 7 1 9

T e l g r a f A d r e. i S E R E T T A R - İ s t a n b u l M e r k e z i : Sirkeci Kayseri Han, 5 - 6 - 7

İ S T A N B U L

A M E H I ( A H n i C K E L D I D [ 0 .

^İÖÎÛÎÎBfe

l • ı ı ı

Nikel, Krom V. s. kaplamal

Levha ve Çemberlikler

İnşaatta ve Sanayide Kullanılan Her Nevi Demir ve Saç

Koyun, Kuzu, Keti, Oğlak v. s. Deri İhracatı

Satış M a ğ a z a s ı : Galata. Mamhane Caddesi No. 100

Telefon: 42699

MOKTGOMERY U N & [o.

Buz Dolabları Radyolar

Elektrik Süpürgeleri Elektrik Ütüleri Çamaşır Makinaları Dikiş Makinaları v. s.

K O Ç

TİCARET TÜRK ANONİM ŞTI.

SIHHİ TESİSAT VE KALORİFER TESİSATI MALZEMELERİ VE HER NEVİ İNŞAAT MALZEMELERİ

TİCARETHANESİ

A N K A R A : Ulus M e y d a n ı

T e l g r a f : K O Ç - A N K A R A T e l e f o n : 3450

P. K. : 41 İ S T A N B U L : Fermeneciler 90

T e l g r a f : K O Ç O R T A K - İ S T A N B U L T e l e f o n : 447o2

E S K İ Ş E H İ R : P. K . : 41

T e l g r a f : K O Ç - E S K İ Ş E H İ R Telefon : 370

(6)

Sermayesi Tamamen ödenmiş

1.000.000 TL.

İ h t i y a t l a r ı 3 6 6 . 7 5 6 T L .

T E L E F O N ADRESİ : İ m a r İ s t a n b u l

İnşaat işleri ve Banka muamelâtı

Küçük mevduat faizleri : %3,5 Ticari mevduat faizleri : %3

İstanbul - Yeni Postane arkası Aşirefendl caddesi No. 35-37 İmar han. T e l e f o n : 24527-24628

(7)

K O N T R A L I T

DUVAR TAHTASI

D o ğ r a m a c ı , M a r a n g o z , i n ş a a t ç ı l a r a v e d e k o r a t ö r l e r e h a r a r e t l e t a v s i y e o l u n u r .

Kontr plakdan dayanıklı suya, rutubete mukavim

j Lokanta salonlarında kolaylıkla işlenir, boya, cila tutar.

ı Ebatları:

I

!Kalınlık, 4, 5, n/m, i Eni: !22 cm.

! Boyu : 244, 275. 305, 366

Çifliklede Satış yeri :

EKSİYAN MÜESSESEMİ 22 Kalafat yeri 2', G A L A T A

Telefon 42243 Telgraf: TOMRUK-Galata Beton işlerinde düzgün satıhlar sağlar

Y E N I SISTEM AĞıRLıKSıZ, IPSIZ OLARAK

kullanılan

P E N C E R E M A K A R A L A R I

AVRUPA MAMULÂTI K A P I ve P E N C E R E TAKIMLARI GELMİŞTİR

K. MALHAS

HIRDAVAT MAĞAZASI

TERSANE CADDESI No. 19 Telefon : 41404

AYDINLIK ELEKTRİK EVİ

HALİL İBRAHİM ERK

Elektrik Tesisat Müteahhidi

HER NEVİ ELEKTRİK, ELEKTRİK PROJE ve MALZEMESİ HESABATI TANZİMİ

Beyazıt Üniversite Caıd. No. 15.

İstanbul.

Telgr: Aydınlık - İstanbul Telef: 21125

(8)

KULLANIŞLI

EKONOMİK

SAĞLAM

5 TONLUK

K A M Y O N L A R I

M a ç k a d a N u r i S o y e r G a r a j ı n d a g ö r ü l e b i l i r .

SATIŞ ve İZAHAT İÇİN:

T İ C A R E T O F İ S İ

İSTANBUL - VALİDE H A N I Telefon : 2 4 2 3 6 Telgraf adr. : T A R F O

İ k i y e d e k lâstiğiyle b i r l i k t e

Y a l n ı z : 9 . 5 0 0 I ra

V..

y

(9)

IVERIHElfll

A I A M O R L E R İ

Türkiye Genel Vekili:

BURKHARD GANTENBEİN VE Ş-SI

İSTANBUL, GALATA.

Büyük Tünel Han, P. K. 1176, Telefon: 44671/44672.

(10)

r ' — — r "" \

ANADOLU

S İ G O R T A Ş İ R K E T İ

TÜRKİYE CUMHURİYEli ZİRAAT VE TÜRKİYE İŞ BANKALARININ KURUMUDUR

Sermaye ve ihtiyatları: 5.832.000 Liradır

Tesis tarihî olan

1925

senesirden beri yaptığı sigortalar:

Yangın - kiracı, şagil, mal sahibi ve komşu mes'uliyeti - kira za- rarları - yıldırım - zelzele - infilâk - havagazi iştiali - makina ka- zası ve motör iştiali - kara nakliyatı harp sigortaları.

Bütün deniz tehlikelerine karşı deniz nakliyatı - gemi ve motör tekneleri - mayın - torpil - alelûmum deniz harr sigortaları.

Tayyare sigortaları - tayyare seferlerinde pilot ve yolcuların si- gortaları.

insanın maruz kalabileceği her türlü kaza - iş kazaları - otomo bil - kazaları - mail mes'uliyet - makine kırılması sigortaları K A R A D A

D E N İ Z D E

H A V A D A

K A Z A D *

Temettülü veya temettüsüz olarak ölüm tehlikesiyle beraber:

Tasarruf için: «M u h t e 1 i t» ve «T » m m u h t e 1 i t» - aile istik- balini temin için: I r a t l ı a i l e » - kızlar için: « C i h a z » - çocuk- lar için: «T a h s i 1 v e t e r b i y e» - ihtiyarlık için: « î r a t » - hastalık veya kaza neticesinde malûl kalmaya karşı: « M a l û 1»

sigortaları

i ş S A H A S I N D A : Atölyeler, fabrikalar, maden ocakları gibi iş yerlerinde ve tica- rethane, bankalarda ve meslekî teşekküllerle birliklerde çalışan- ların hayat, ölüm ve kazalarını temin eden grup sigortaları.

istanbul, Yenipostahane karşısı. Büyük Kmacıyan Han. Telefon: 24204. Hayat Kısmı: 20641.

(11)

ARKITEKT

AYLIK MİMARLIK, ŞEHİRCİLİK ve SÜSLEME SANATLARI DERGİSİ

Yayınlayanlar:

Y. M. ABİDİN MORTAŞ ve ZEKİ SAYÂR

S E R. t : I V c i L T : 1 7

ı 9 4 8

Cumhuriyet Matbaası ' İ S T A N B U L

(12)

ARKİTEKT'in Kolieksionları

KOLLEKSİYON Fi ATLARI

1 NCİ SERİ 1931 )

1932

1933 J Beher cildi 20 T. L 1934

1935 )

1 NCİ SERİ 1936 \

1937

1938 > Beller cildi 18 T L 1939

1940 )

3 NCÜ SERİ

4 NCÜ SERİ } Beher cildi 16 T. L.

Abone şartları:

Çift sayısı: 250 Kuruş Altı aylığı: 650 » Yıllığı: 1200 »

SATILDIĞI YERLER: İSTANBULDA; İKBAL ve İNKILÂP, BEYOĞLUNDA; SERĞİYADES ve KİTAPSARAY KİTAPHANELERİ, ANKARADA AKBA KİTÂBEVİ

(13)

r

: ^

 U K Î Î E K Î m İ m a r l i k ' ş e h i r c i l İ k v e s ü s l e m e s a n a t l a r i d e r g İ s |

İMTİYAZ SAHİBİ ; ZEKİ SAYÂR U. NEŞRİYAT MÜDÜRÜ. ABİDİN MORTAŞ A D R E S : A N A D O L U H A N N O : 33 E M İ N Ö N Ü İ S T A N B U L T E L : 2 1 3 0 7

S A Y I : 1 9 3 - 1 9 4 « S E R İ : IV. • Y I L : 1948 /

M e s l e k P o l i t i k a s ı :

1 i n c i T Ü R K Y A P I K O N G R E S İ N D E N B E K L E D İ K L E R İ M İ Z !

Y<azan: Zeki Sayâr

Önümüzdeki Mayıs'da, nihayet 1 inci Türk Yapı Kongresi toplanıyor. Bir kaç yıldanberi hazırlanan bu kongreden, memleketin imarı için iyi sonuçlar ve karar- lar beklemekteyiz.

Takriben 3 yıl önce, ihzarı komisyonlar, bir çok raporlar hazırlamış bulunmaktadırlar. Bazı temlerin kongre gündeminde yer aldıklarını, gelen matbu prog- ramlardan ve evraktan öğreniyoruz.

Geçen yıl, kongre için yazdığımız bir yazıda, görü- şülecek dâvaların çok dağınık ve şumullü olduklarına dikkati çekmiş ve hepsinin, bir kaç günlük bir çalışma içinde karara bağlanamıyacağını açıklamıştık. Bu defa, gelen kongre esaslarında, teknik, mimarlık ve şehircilik bazı tâli komisyonlarının, çalışamadıkları için gündemden çıkarıldıklarını görmekte, kendi hesabımıza memnun olmaktayız.

İmar ve yapı işlerimizde, karşılaştığımız noksanlar ve aksaklıklara, bu güne kadar hiç el sürülmediği için çekilen bütün zorlukların, duyulan ihtiyaçların, bu kon- gre münasebetile hep birden ortaya atılmak istenmesi pek tabiîdir. Bu reaksiyonu tamamile idrak ediyoruz.

Yapı işlerimizdeki zorluklara çare olacak yeni esas ve nizamlara duyduğumuz iştiyakı kongre kararlarile elde edebileceğimizi ummaktayız.

Ancak, program vs gündeme baktığımız zaman, bu kongreden ne beklediğimizi ve neler aradığımızı sarih o- larak bulamamaktayız!

Bize göre, kongre, dâvanın kökünü ve esasını hal et- meden, teferruata geçmemelidir. Kongre, daha esaslı ana dâvalar için toplanmalıdır.

Dâvanın kökünü, devlet teşkilâtı ile meslek adamla- rının münasebetlerinde aramalıdır. Memleketin imar iş- leri 25 yıldanberi, tamamen devlet teşkilâtının elile idare ediliyor. Serbest mühendis ve mimarlarımıza, şimdiye

kadar bu yolda her hangi bir rol verilmemiştir. Bayın- dırlık Bakanlığı senelerce önce kabul edilen teşkilât ka- nunu ile, bütün devlet yapılarının idaresini eline almış- tır. Maalesef bu işde başarı elde edemediği için, sonra- dan çıkan ayrı ve ek kanunlarla, bakanlıklar ve diğer müesseseler işlerini ayırmak mecburiyetinde kalarak fen heyetleri kurdular.

Bayındırlık Bakanlığında, devletin yapı politikası- nı gütmek gayesile kurulan yüksek fen heyeti, yıllarca bu sahada hiç bir iş yapamadı.

Bakanlığın, kurmayı mesabesinde olan yüksek fen kurulu, maalesef yirmi senedir, devletin yapı politikası- nı plânlayamadığı gibi, meslekî dâvalara, ön görüşle her hangi bir müdahalede bile bulunamamıştır.

Mühendislik sahasındaki çetin dâvalar bertaraf, en basit işlerde bile hiç bir hareket yapamamıştır. Mimarî dâvalara gelince, biz esasen bu heyette, kanunen bir yük- sek mimarın bulunması icap ettiği halde, hiç bir zaman temsil edilmedik. Mimarî dâvaları bu güne kadar, bu heyetteki eski tabirile: «Turku muabir» mühendisleri halle çalıştılar!...

Mimarlık meselelerinde bu heyetin yetkisizliğine.

Yapı ve Yollar Kanununun 4585 sayılı kanunla değişti- rilen 18 inci maddesi hakkında iki yıldanberi yeni bir ta- limatname hazırlayamaması, şaheser bir misaldir.

Bayındırlık Bakanlığı, bu günkü halile memleketin bayındırlık işlerini başarmakta büyük bir kifayetsizlik içindedir. Bakanlık kendisine tevdi edilen işleri lâyıkile göremediği halde, diğer bakanlıkların ve resmî kurulla- rın inşaat bürolarını dağıtmak, bu suretle bütün devlet inşaatını, idare etmek gibi büyük iddialar peşindedir. Ha- yatı ucuzlatmak için kurulan bakanlıklar arası koordi- nasyon heyetine, ııafia teşkilâtı dışındaki fen heyetleri, adeta lüzumsuz ve lüks birer kurul gibi gösterilmiştir.

(14)

Güya tasarruf temini için bunların lağvedilmeleri hakkında kanun tasarıları hazırlanmaya başlamıştır. Tek- nik Öğretim Müsteşarlığı, Tekel, Deniz Yolları, Sümer- bank, Millî Savunma Bakanlığı gibi, bir çok bakanlıklar ve müesseselerinin fen heyetleri meşgul oldukları konu- lar itibarile, her biri ayrı birer ihtisas inşaatile meşgul olduklarından, bunların proje, tasarı ve tatbika- tını Bayındırlık Bakanlığı teşkilâtını genişletse bile başarmasına imkân yoktur.

Bu mütenevvi inşaatı bakanlık, ancak bu müessese- lerin teknik kadrolarını aynen devir almakla başarabilir ki, bu sureti hal bu günkü durumdan daha kötü neticeler verir. Her bakanlık işlerini doğrudan doğruya, kendi teknik bürosuna yaptırırken, bu defa Bayındırlık Ba- kanlığına müracaat mecburiyetinde kalacağından geniş bir bürokrasiye yol açmaktan başka bir işe yaramaz.

Esasen Bayındırlık Bakanlığı halen 50 bin liradan daha büyük inşaatın, projelerini tasdik etmeden, hiç bir devlet kurulu inşaat yapamamaktadır. Bugün bakanlık- lar arası, koordinasyon heyeti, lüks devlet inşaatına, müs- takil fen heyetlerinin sebep olduğunu zan ediyorsa, bü- yük bir hataya düşmüş olmaktadır. Lüks inşaat diye va- sıflandırdığımız binaları, başta B.M.Meclisi ve maliye bi- naları olmak üzere doğrudan doğruya Bayındırlık Ba- kanlığı idare etmekte, diğerlerinin proje ve keşifleri ise yine aynı bakanlık tarafından onaylanmaktadır. Bu su- retle, lüks inşaatı Bayındırlık Bakanlığı kendisi yarat- mıştır.

Devlet inşaatını bir elden tedvir etmekten ziyade, muhtelif bakanlıkların bünye ve maksat itibarile ayrı birer ihtisas işi olan inşaatını, devlet inşaatı için kabul edilecek umumî bir prensiple kendi teknik büroları ted- vir etmeli; Bayındırlık Bakanlığı, ancak bu prensiplerin tatbikatında nâzım bir rol oynamalıdır.

Bayındırlık Bakanlığı resmî inşaatı koordi- ne edemezken bir de, belediyelere tamimler gön- dererek, hususî halk inşaatının projelerini de kontrol gibi, merkeziyetçi bir zihniyete düşmektedir. Maliyeti yüksek hususî yapılarla, amme hizmetlerine ait bina projelerinin, Bayındırlık Bakanlığı tarafından tetkik ve tasdik mecburiyeti konulmaktadır. Bu merkeziyetçi ru- hun, günümüzün zihniyetine hiç uymıyacağı aşikârdır!..

Bayındırlık Bakanlığı, teknik bürolarının ilmî du- rumu büyük belediyelerimizin teknik bürolarından üs- tün olduğu iddia edilemez.

Bu müdahaleci hareketler acaba geçen yıl Avrupa ve Amerika'da tetkik gezisi yapan bakanlık erkânının, bazı memleketlerden aldıkları ilham ve intihaların neti- cesi midir, bilmiyoruz!.

Bu hususda, uzun bir faşist idaresi geçiren İtalya- dan örnek almak doğru olmasa gerektir.

Yukarıda verdiğimiz bir kaç misal memleketimizin yapı ve imar işlerinin durumunu açıklamağa kâfidir.

Şehircilik işlerimiz, diğerlerinden daha parlak bir

vaziyette değildir. Bu sahada mimarlarımızın ve mühen- dislerimizin hangi şartlar altında çalıştıkları malûmdur.

Tamamile bir ehliyet ve kabiliyet işi olan şehir imar plân- ları, el'an münakaşa yolu ile yapılmaktadır. Elde edilen projeler, muasır memleketlerdeki emsalile kıyas edilemi- yecek kadar dûn bir seviyede meydana gelmektedir.

Yine bakanlığın tedvir ettiği müteaddit branşlar- dan, su işlerinin son acıklı hâdiseleri, devlet yollarına icap eden ehemmiyetin verilmeyişi, nihayet bakanlığın büyük bir meslekî kifayetsizlik içinde bulunduğunu gös- termeğe kâfidir. Durum böyle iken, kongrede meselâ, «te- mel ve zemin işleri» «proje tatbikatı» ve «harita işleri»

gibi tâli meselelerden ziyade, umumî dâvaları teşrih e- den, onlara çare ve tedbir arayan büyük konular olması arzu edilirdi.

Bakanlığın memleket imar politikasında bugün yüklendiği işlerden başka meşguliyetler alması hiç. bir suretle doğru değildir, imkân nisbetinde, teşkilât geniş- letilse bile, mütehassıs eleman temini imkânsızdır. Ba- kanlığın «Barem» çerçevesi içinde mesleğinde yetişkin, kuvvetli elemanlar temin etmesi çok güçtür.

Bize göre. bu işin çıkar yolu, bakanlık teknik erkâ- nının şimdiye kadar daima kaçınmış oldukları bir çareye baş vurmakla kâbildir. Bu çare; dışarıdaki meslek adam- larından geniş bir surette faydalanmaktır. Bakanlık, Tek^

nik üniversite, G. S. Akademisi gibi. ilim müesseselerin- den memlekette teessüs etmiş özel teknik büroları idare e- den mühendis ve mimarlardan faydalanabileceği gibi, meslekî teşekküllere de imar dâvasında yer ve rol ver- melidir. Bu hem bakanlığın, hem de memleketin men- faatine bir hareket olacaktır. Bu hususta başka memle- ketlere bir göz atmak kâfidir.

İlmî araştırmalarda ve istişarî işlerde üniversiteler, yüksek okulların yardımı çok geniş ve büyüktür. Mesle- kî teşekküllere gelince, bakanlık daima birliklerimizi is- tihfaf etmiş, meslekî işlerde, birliklerin ne mühim birer kuvvet olduğunu henüz idrak etmemiştir. Bu teşkilât bi- zim sahada Bayındırlık Bakanlığına büyük yardımlar sağlayabilir.

«Mimar Odaları» ve «Mühendis Odaları» namı al- tında kurulacak teşkilâtı, bakanlık bir yardımcı kuvvet olarak telâkki etmelidir. Teşekküllerimize, mesleklerimi- zin her branşında mütehassis kayıtlı yüzlerce üye vardır.

1 inci Yapı Kongresinde Bayındırlık Bakanlığı ile bu odaların teşriki mesaisini, odalara verilecek yetkileri tayin gibi meselelerin görüşülmesini temenni etmekteyiz.

Mimar ve mühendis odalarına verilecek yetkiler sa- yesinde, imar dâvasında bakanlığın işi daha kolaylaşacak, bu suretle kadrosunda hiç bir zaman bulunduramıyacağı meslek otoritelerile iş birliği temin etmiş olacaktır.

1 inci Yapı Kongresinin, ayni zamanda «Odalar Ka- nunu» nuıı çıkmasına bir vesile teşkil etmesini temenni ediyoruz.

(15)

Umumî görünüş

A Ç I K H A V A T İ Y A T R O S U

Proje ve Kontrol: Y. Mimar Nihat YÜCEL ve Nah il UYSAL

Harbiyede 2 No. ı park içinde inşa edilen Açık Hava Tiyatrosu, geçen yaz Ağustos ayında Şehir Tiyatro- sunun verdiği bir temsille açıldı.

İnşaat ve tesisat bakımından, şimdilik bazı noksan- ları bulunan tiyatronun tatbik edilen bu şekli, proje müsabakası sonunda birinci gelen tekliflerden farklıdır.

Ankara Devlet Konservatuarı eski Rejisörü Cari Ebert tarafından sahne tekniği bakımından lüzumlu görülerek yaptırılan değişikliklerle bu günkü şeklini alan tiyatro- da gerekli tesisat tamamlanınca her türlü modern temsil- ler yapılabilecektir. Modern temsiller tâbiri, muhte- telif dekorlarla yapılabilen temsiller kastedilmektedir.

Yunan tipi klâsik tiyatro esaslarına uyularak tertip edilen ilk teklifde sahne önüne dairevî orkestra yerleş- tirilmişti, bunu yarım daire şeklinde seyirci yerleri çe- viriyordu. Sahne, genişlik ve derinlik bakımından iyi ise de seyircilerin bakış istikametinden geride kalıyordu. Sah-

ne müştemilâtı ise artist, figüran odaları v.s. geride bir fon teşkil edecek olan bina içinde tertiplenmişti. Bu şek- le ait plânlar Arkitekt'in 1946 yıl 5 - 6 ncı sayısında çık- mıştı..

Projelerde yapılan esaslı değişiklikler şunlardır:

1 — Sahne ile seyirci mahalleri tamamile ayrılmış, seyirci bakış istikametleri tamamile sahneye tevcih edil- miştir. Araya, kısmen sahne altında kalmak üzere 80 ki- şilik bir orkestrayı alacak büyüklükte yer bırakılmıştır.

Bununla seyirci anfisinin arasında bırakılan çimen saha tiyatronun aren'idir ve icabında sahne ile birleştiri- lebilir.

2 — Sahne gerisinde daima bir hail olmaması için sahne binaları, iki ayrı blok olarak tertiplenmiş ve arala- rına büyük dekor kapıları yerleştirilmiştir. Bunlar açıldı- ğı zaman sahnede büyük bir derinlik kazanılacak, aksi halde kapatılarak dekorla istenilen bina. kale v.s. şekli verilebilecektir.

(16)
(17)

3 — Solist artistler, figüranlar ve diğer yardımcı elemanlar için ayrılan odalar kalabalık temsiller için gay- rı kâfi bulunduğundan, bunlara daha fazla sayıda odalar tahsis edilmiştir. Sahne binalarının iki ayrı blok halinde

tertibi bunların kadın, erkek, artist ve figüranlara ayrı ayrı tahsis edilebilmesini temin etmiştir.

Tiyatro bu günkü şekli ile 4000 kişilik yere malik- tir. Bu seyirci mahallini üst tarafta bir galeri çevirmek-

1 — Sahnede Şehir Tiyat- rosu artistleri tarafından klâsik

bir eserin oynanışı.

2 — Tiyatronun projesine ait bir menazır.

(18)
(19)

tedir. Galeri, hem gece ve gündüz hariçten güzel bir gö- rünüş temin edecek hem de, tiyatroyu hariçten ayıracak- tır. Perde aralarında seyircilerin gezinme ihtiyacını da sağlıyacağı gibi, iki nihayetinde büfeler, giriş kısmının yanında da gişeler, memur odaları ve telefon odaları var- dır.

Bu krsmm inşası henüz tamamlanmamıştır. Bu sene yapılacak ve perspektivde görülen şekli alacaktır.

Seyirci yerleri (Graden) ortasına sinema gösteril- mesine imkân veren bir projeksiyon mahalli yerleştiril- miş, bu mahal önünde şeref locası düşünülmüştür.

Sahne 200-300 figüranın serbestçe hareket edebile- ceği kadar geniştir. Sahne binalarının muhtelif geçit ve kapıları bir anda sahneyi doldurup boşaltabilme imkânı- nı verir. Sahne altında her iki binayı birleştiren bir geçit

vardır. Bu kısım ayın zamanda bir dinlenme yeri olabil- mesi için geniş tutulmuştur. Artistlerin büfesi de bura- dadır. Sahne binaları ikişer katlı olup solist artistler, figüranlar, makyaj, terzi, kondüit, orkestra şefi odaları ile gardroplar ve elbise depolarını ihtiva etmektedir.

İnşaatta, cephe kaplamaları için Küfeki ve Uzun- köprü taşı karıştırılmak suretile bir renk nüansı temin edilmiştir. Döşemeler Uuzunköprü taşıdır.

Tiyatrodaki tesisat malzemesinin yabancı memle- ketlerden temini bu gün için kabil olmadığından işletme- ye açılabilmesi için şimdilik normal 'tenvirat yapılmıştır.

inşaat tamamlandıktan ve bilhassa sahne için icap eden elektrik tesisatı yapıldıktan sonra tiyatroda heı türlü eserler, opera, bale ve konserler verilebilecektir.

(20)

Tip III.

A N K A R A T A S A R R U F E V L E R İ

Proje vı Tatbik: Y. Mimar Abidin MORTAŞ

U m u m i n o t :

Aııkarada Tasarruf Evleri Kooperatifinin 1948 yı- lında 150 ev yaptırmak üzere giriştiği teşebbüs, 1944 yı- lında 62 evin ikmâl edilebilmesi ile neticelenmiştir. Harp yıllarının en güç şartları altında büyük mahrumiyet ve zorluklarla meydana gelen bu evler idare heyetinin fe- ragat, hüsnüniyet ve birbirine inanışlarının muvaffak bir eseridir.

Bizde kooperatif mefhumu yanlış anlaşılan, iyi tat- bik edilemiyen ve nâdiren iyi netice veren bir teşebbüs şeklidir. Hâlen câri olan devlet ve banka mevzuatımız de- ğişmedikçe bizde kooperatifçilik muvaffak olamaz. Hal- buki yapı kooperatifçiliği mesken dâvamızı en iyi hal edebilecek âmillerden biri ve belki de birincisidir.

Yapı kooperatifleri bir taraftan ciddî bir murakabe- ye tâbi tutulmak şartile, diğer taraftan hususî hükümle-

re ve esaslı bir müzaherete lâyık görülmelidir. Meskeıı buhranı memleketin her tarafında ciddî bir iztirap yaşa- tırken kooperatif inşaatının gümrük, muamele vergisi v.s. gibi bazı mükellefiyetlerden muaf tutulması, banka- ların hakikî ihtiyaç sahiplerine en çok % 3 ile para ikraz etmeleri devlete büyük bir fedakârlık tahmil etmez. Etse bile bu fedakârlığı er geç yapmak icab eder. Netekim devletin kendi yaptırdığı Saraçoğlu Mahallesinde giriş- tiği fedakârlık ölçüsüzdür ve hesapsızdır. Bu mahalleye sarf edilen para yapı kooperatiflerine yardım şek- linde tecelli etse idi, Ankara bugiin adetçe birkaç misli fazla eve sahip olurdu. Üstelik sarfedilen para zamanla ödenirdi.

Şehirlerimizin bir çoğunda yekûnu yüzleri aşan te- şekkül etmiş yapı kooperatifleri vardır. Bunlardan bir kısmı henüz teşebbüslerinin başlangıcında olmakla beıa-j j c

(21)

Tip III.

ber bir çoğu arsa temin etmiş, parselasyonunu yaptırmış, ev tipleri hazırlatmış, bekler vaziyettedir.

Bütün bu teşebbüsler faaliyete geçmekten haklı ola- rak korkmaktadırlar. Çimento kifayetsizliği herkesi dü- şündürmektedir. İthâl malı çimentonun da fiyatı yüksek olacağı bellidir. Kereste işinde orman işletmelerinin ma- liyeti 30 lirayı geçmemesi icabeden tomrukları 140 lira üzerinden artırmaya çıkarmaları akıllara durgunluk ver- mektedir. Ankarada bir ocakta 40 liraya satılan tuğlanın Istanbulda 70 - 80 liraya satıldığı bir vakıadır.

Bu kadar başıboş, murakabesiz ve sahipsiz bir yapı sahasında hangi kooperatif işe başlamaya cesaret edebilir, hangisi başlarsa muvaffak olabilir?.

i f F - ? — ' ' . - —

1943 - 1944 yıllarında vaziyet pek farklı değildi.

Tasarruf Evleri Kooperatifi de bütün kooperatiflere mukadder olan merhalelerden geçerek evlerini inşa et- tirdi.

V a z i y e t p l â n ı :

Tasarruf Evleri Kooperatifi arsayı tarla halinde satın aldı. Mahallenin parselasyonunu Prof. Oelsner ve Y.Mimar Muhittin Güreli hazırladı. Umumî vaziyet plâ- nı estetik ve artistik hususiyetler bakımından bazı ten- kitlere uğramış olmakla beraber kooperatif ve ortaklar cephesinden tamamen iktisadî ve matlûba muvafık ola- rak tertiplenmiştir. Mahallenin umumî görünüşü ilk ya-

Tip III. Tip III.

(22)

»

Tip L

Tip I.

pıldığı zaman kuru ve çıplak gibi mütalâa edildiği halde bugün ağaçlanıp bakımlı bir hale geldiğinden tabiî ve zengin bir manzara arzetmektedir.

Tasarruf evleri 7 tip üzerinden şekillendirilmiştir:

Tip I: 5 odalıdır. 2 katlıdır, ayrıca kısmî bir bod- rumu vardır.

Tip II ve II a: iki katlı ve 6 odalıdır.

Tip III : de iki katlı ve 7 odalıdır.

Tip IV, V ve VI : tek katlı yapılmıştır, 5 ve 6 oda- lıdır.

Ev tiplerinde kullanışa ve plân tertibine bilhassa e- hemmiyet verilmiştir. Yer kaybına ve lüzumsuz plân zenginliğine meydan vermeyen iktisadî bir tertip gözö- niind'e tutulmuştur.

Tip I.

Tip I,.

(23)

Tir> II. 2.

D ı ş g ö r ii 11 ü ş :

Evlerin mimarîsinin iddiasız, samimî ve sıcak tesir- li olmasına itina edilmiştir. Her biri ayn renkte olan ve mermer antrelerinden başka zengin malzemesi bulunma- yan Tasarruf Evleri teker teker sevimli bir tesir yapmak- ta ve gerek dışarıdan görenleri, gerek içinde oturanları tatmin etmektedir.

İ n ş a a t :

Evlerin inşa sistemi, bodrum kat taş, diğer katlar tuğla ve döşemeler betonarme olarak tatbik edilmiştir.

Doğramalar ve çatı, kiremit örtülü ahşaptır. İnşaa- tın tuğlası kooperatif tarafından yaktırılmış ve büyük

Tip II. a.

Tip II. a.

(24)

Tip II.

külfetlere rağmen ucuza temin edilmiştir. Kerestesi de Dursunbey ormanlarından tomruk alınıp şantiyede kuru- lan kataraktta biçilerek yine ucuza mal edilmiştir.

Döşemeler alt katta mozaik, üst katta ksilolit yapıl- mıştır. Elektrik, zil, telefon ve anten tesisatı İbrahim Erk.

sıhhî tesisat da A. Çubukçu firmaları tarafından yapıl- mıştır.

Mahalleye muntazam bir kanalizasyon şebekesi ya- pılarak Harbiye kanalına bağlanmıştır. Su, elektrik ve havagazı şebekesi, yarı bedeli kooperatifçe ödenmek su- retiyle temin edilmiştir.

M a l i y e t :

62 ev için 1.500.000.— lira sarf edilmiştir. Bu suret- le her bir ev ortalama 23.500.— liraya mal olmuştur.

Evlerin beher m2 sinin maliyet fiyatı 105. — liradır.

Tip II.

Tip II.

(25)

Tip VI.

Tip VI.

Tip VI

Rıı bedel s de kanalizasyon ve diğer tesisat şebekeleri için sarf olunan para dahildir.

Sarf edilen paranın takriben 500 küsur bin lirasını ortaklar ödemiş, 1 milyona yakın kısmını Emlâk Kredi Bankası %8.5 faizle temin etmiştir.

Ortakların, birkaçı müstesna, kısmen evlerini başkasına satarak, kısmen de kendileri temin ederek ban- ka borçlarını ödemiş vaziyettedirler.

Kooperatifin, inşaat yapılmayan bakiye arsaları or- taklara maliyet bedeli üzerinden tevzi edilmiştir. Bu su- retle bi^ıa maliyetleri 1 5 - 2 5 bin lira civarında bir bede- le inmiştir.

(26)

ADAPAZARI VAGON FABRİKASI

Fabrika ve amele sitesinin umumî plânı

Adapazarı Vagon Fabrikası için 536.725,5 m.

2

lik bir saha kamulaştırılmıştır. Esas atelye kısmı 29300 m.

2

lik bir yer tutmaktadır. Fabrika- nın müştemilâtını teşkil eden malzeme parkı, de- polar, hangarlar ve hizmet binalarının mecmuu sahası ise 14836 m.

2

dir.

Fabrika normal şartlar içinde senede takri-

ben 1000 yeni vagon yapabilecek ve 2000 vagonu da tamir edebilecektir.

Fabrika ve sair binalar için lüzumlu su, ya- kından geçen Çark suyundan alınacaktır.

Fabrika muharrik kuvveti: 2 X 1000 Kw. ta- katinde Türbo Generatörlerle temin edilecek ve yakıt olarak linyit kömürü kullanılacaktır.

(27)

İ S T A N B U L Ü N K Ü Ç Ü K L İ M A N L A R I

Yazan: Y. Mimar Naci Meltem

1 — Marmara sahilindeki mersalar.

2 — Malûmatı tarihiye.

a — Laııga limanı (Elefteryos ve yahut Teodos- yos limanı)

b — Yenikapı limanı (Kalsarius limanı) c — Kumkapı limanı (Kondaskaiyon limanı) d — Kadırga limanı (Yuliyanos veya Sofyanos li- manı),

e — Hürmüz limanı.

f — Arslan ve Öküz limanı (Boucoleon limanı).

İstanbul şehrinin coğrafi mevkii itibarı ile lodos rüzgârı esdiği zaman sahil civarında deniz vasıtalarının seyrüseferi müşkil ve bazen de imkânsız oluyordu.

Bu mahzuru bertaraf etmek üzere şehrin güney sa- hili boyunca ekserisi dahilde surların iç tarafında az çok vüs'ıath müteaddit limanlar hafir ve inşasına lüzum hasıl olmuş \<e dördüncü asırdan itibaren iki kulenin arasında bir kısım suru yıkmak suretile bu limanları bir methal mahııeç temini yoluna gidilmiş idi. Gemiler fırtınalı ha- valarda bu limanlara barınırlar ve o tarihlerde, bütün denizlerde ve İstanbul cidarında daima gözüken korsan- lardan kendilerini korurlar idi. Yelken devrinde, müsait ve muvafık rüzgâra intizar eden ve yahut limana girmek üzere vaktin hululünü bekliyen gemiler, nadiren açıkta demirler, gecenin hulûlünde müemmen olan mevkie he- men girerler idi. Ası,! liman olan halicde demirli olan donanmadan bir kısım şehrin müdafaası için ikinci dere- cedeki limanlarda da durur ve denizden tecavüz eden düş mana karşı durknak için asıl donanma ile birlikte hare- ket etmek üzere nagehanî bir surette buradan huruç eder idi. Tüccar gemilerine gelince, bu limanlar tüccarî mua- mele noktai nazarındlan pek az ehemmiyeti haiz oldu- ğundan burada yalnız demir atar dururlar idi.

a — Elefteryos veya Teodosyos limanı:

(halen Langa bostanlarının bulunduğu mahal) Sarayburnundan Yedikuleye kadar İstanbul sahi- linin teşkil ettiği büyük kavsin vasatında kâin bu lima- nın havzasını içeriye doğru büyük bir münhani teşkil e- d'erek şehrin s uy lan ihata eder idi.

Bu liman büyük Kostantiıı'in zamanı hükümetine kadar çıkar ( 3 0 3 - 3 3 7 ) . Mersannı bu nam ile tesmiyesi burasının Elefthere isminde biri tarafından yap- tırılmış olmasından naşi idi. Bu limanın doğu ci- heti nihayetinde, Bizanslılar zamanında Vlanga Kapısı o-

-BuRç.LARDAN BİRİ Sahil buçlarından biri

larak tanınmış olup demir yolunun yapıldığı sırada yık- tırılmış olduğu anlaşılan ve sonraları Yenikapı namı ile anılmış olan bir kapının mevcut olduğu anlaşılıyor.

Bu limanın deniz tarafı vaktile aralarına d'emir par- maklık geçirilmiş iki kule ile muhafaza edilir idi. Bu kulelerden birine «Contoscolium» denilirdi. Limanın muhafazasına ve nezaretine mahsus idi. İstanbulun fethi sırasında hariçten Bizansın imdadına koşan gemilerin girdiği liman tahmine göre burasıdır.

b — Kaisarius veya Heptasoale limanı:

Bu liman diğer Bizans limanları gibi etrafına yük- sek dıvarlar inşa edilmeksizin içeriye doğru kazılmış bir liman gibi görünür. 1819 senesinde meydana çıkarılan enkazı ve bu kayanın yüksekliği bir rıhtımın alel'ade yük- sekliğine müsavi olduğu cihetle bunların limanın dıvarı- nın rıhtım pervazından başka bir şey olmaması muhte- meldir.

(28)

HAKMARA / A H I L I U H A N I A M

î r " — y

I £ltFrtr\yaj Limuhi ir Knıjan.ûs

ur /c c/v oaj/ı H LfarJ ı^- t DOLMUJ JaHfl I¥ J ULY/tHO-J

HU K. MÜ 1

^ CtOUCOLt OA/

ct JinyB,U KılKUUSl MtJI NO/İKİ Z/Ht/a.

d nrut'buı iıe ünLfirn . .. .. ..

c — Condoscalyon limanı:

Bu ikinci limandan sonra gelen liman tarihî topog- rafya mütehassıslarının «Condoscal» olmak üzere tâyin ve irae ettikleri mersadır. Bu mersa dahi surların iç ta- rafında kazılmış ve etı'afı yüksek dıvarlarla inşa edilmiş idi ki bidayette «Condoscal» tâbiri rıhtım üzerinde sahili bir kapıya verilmiş idi ve bunun inşası «Galinos» ismin- de birine atfediliyolrdu. Bir kavis şeklinde sahile atılmış cesim taşlardan müteşekkil dalga kıran hem havzanın methalini ve hem de Kumkapı mersasını boydan boya muhafaza eder idi.

Bu dalgakıranın «Michel Paleologue» (1261- 1288) in eseri olması muhtemeldir. Havzanın methalini müdafaa ettiği anlaşılan kulelerden biri üzerinde «Filo- zof Leon» un zamanı hükümetine ait ( 8 8 6 - 9 1 1 ) bir iba- re ile bir dıvarda Andronikos II nin ( 1 2 8 2 - 1 3 2 8 ) ar- masının kırk sene evveline kadar durmakta olduğu anla- şılmaktadır.

Bu liman da sonraları terk ve ihmal edilerek yeri doldurulmuş ve bilâhare üzerinde mahalleler teşekkül etmiştir.

d — Julien veya Sofiyanos limanı:

Kumkapı ile Çatladrkapı arasında vaktile bir liman olduğu anlaşılıyor. Halbuki bu gün o'eski limandan eser yoktur. Fakat her halde bu mejrsa on altıncı asırda mevcut idi. 0 tarihde yarı d'olmuş havzasının içinde met- ruk bir halde büyük gemiler bulunduğu sabit omuştur.

Bunların mevcudiyeti bu limanın (Kadırga limanı) ismi- le anılmasını tevlit etmiştir.

Bu limanın keyfiyeti tesis ve inşasını «Julien» e (361 - 363) atfederler. İki asra yakm bir zaman bu isim ile anılmış olan bu limanın sarayın meşhur limanı olma- sı muhtemeldir. Burası Kayserlerin deniz kuvvetlerine mahsus bir liman olup iki asır kadar sonra ayni yer birin- ci Justin ( 5 1 8 - 5 2 8 ) in zevcesi Sophie'ye izafeten Sof- yanus limanı tesmiye edilmiştir. Bu limanda imparator ile zevcesinin heykellerinin bulunduğu anlaşılıyor. Jus- tin'in heykelinin alt tarafında o zaman vali olan Theodos şu ibareyi htak ettirmişi idi:

Huzur ve mes'udiyeti limana isal için ben Vali The- odos bu güzel heykeli İmparator Justin namına sahili ba- hirde inşa eyledim.

« s p.

p-

Impapratoriçe namına merkûz olan heykelin alt ta- rafına diğer bir vali manzum bir kitabe yazdırmış idi.

Tercümesi şudur: «Vali Julyanos hikmetle meşhur olan Romalıların imparatoriçesine hikmeti mal etti.»

İkinci Justin (565 - 578) in zamanında mezkûr li- man tâmir ve Sanayii Nefise noktai nazarından kıymeti haiz mebani ile tezyin ettirilmiş idi.

Beşinci sülâleden Kayser Theofilos ( 8 2 4 - 8 4 2 ) za- manında Bigas namında biri mezkûr limana ait olup yan- mış olan binaları tekrar yaptırmıştır. Ve limanın kapısı- nın üstüne şu ibareyi yazdırmıştır:

«Tarihî hilkatin 634-2 nci ve Milâdi İsadan 834 se- ne sonra Mihailin oğlu Teofilosun zamanı hükümetinde mert ve âdil ve zahit Bigas ahaliye suhulet olmak için bu vasî limanı yaptırdı.»

Bu limanın civarmda tacirlerin toplanarak umur ve tüccarî muamelelerine dair görüşmek üzere Julien ta- rafından inşa ettirlmiş nısıf daire şeklinde sigma diye şöhret bulmuş güzel bir revakın da bulunmuş olduğu an- laşılıyor. Limanın civarındaki meydanda at meydanının gürültülü ve velveleli halkı buraya dökülüırdü. İstanbu- un fethinden bir asır sonra havzasında, ev bulunduğu söylenir. 1550 senelerinden sonra İstanbula gelen [Gil- lius] un ifadesine bakılırsa kadınlar buraya gelir çama- şır yıkarlarmış. Bugün bu mersanın bulunduğu vasî ara- zide binalar mevcuttu,r.

Evliya Çelebi Seyyahatnamesinde bu limanda bulu- nan bir tılısımdan şöyle bahsetmektedir: [Kadırga lima- nında bakırdan bir gemi vardı. Kaçanki yılda bir kerre zemheri geceleri olurdu. İslambulun sahire avratları ol bakır gemi ile sabahadek ruy deryada şenaverlik edîip Akdenizi hıfz ve herast ederlerdi. Hatta Ebulfethin zema- m fethinde ol bakır gemi iğtinam olurdu derler.].

e — Hürmüz limanı:

Acem Şahı Hürmüzü saninin oğlu olup büyük Kos- taııtin'in zamanında İstanbula gelmiş olan Hürmüz, sa- ray ileri gelenleri tarafından bir suikaste kurban olan babasının vefatı üzerine eğemenlik haklarından mahrum bırakılarak hapis edilmiş idi. Kendisinin hakikî varisi olduğu taht, sonradan doğan ve ikinci Şapur namile şöh- ret alan çocuğa tahsis edilmiştir. Hürmüz bir çok sene mahpus kaldıktan sonra. zevcesinin muavenetile

(29)

Irandan firar ederek İstanbula iltica etmiş ve imparator tarafından iyi karşılanmıştı. Burada hristiyan- Iığı kabul ederek kendisine himaye gösteren memlekete hizmetler ifa etmişti. Şehzade Hürmüz Julien'in zama- nında Iran üzerine vuku bulan sefere iştirak etmiş, im- parator onun ikametine kendi sarayı yakınında bir saray tahsis etmiş idi. Hürmüz sarayı küçük Ayasofya civarın- da mevcut olmuş bulunduğuna göre o isim ile anılan mersanın Çatladıkapı mevkiinin önüne doğru imtidat e- den koyda bulunmuşı olduğuna şüphe yoktur. Müverrih

«Codin» ne nazaran «Sophiya» limanı inşa edilmeden evvel gemilerin demirlediği küçük limanın ismi Ormız- das == Hürmüz imiş.

Evliya Çelebi külliyatının birinci cildinde deryaya müteallik tılısımlı acibe bahsinde diyor ki: «Evvelâ Çatladıkapıda gün görmez sarayı (Hürmüz sarayı ola- cak) canibinde bir tılısım vardır. Çarköşe bir dev suratı idi ki kaçanki Akdeniz tarafından düşman gemileri zahir olsa mezkûr tunç dev suratından bir ateş zuhur edüp keş- tiler ihrakı binnar olurlar' idi.».

f — Boucoleon limanı:

Bu limanın mevkii hakkında müellifler arasında fi- kir birliği hasıl olamamıştır. Eski eserler topoğrafya il- mi mütehassısı olan Konstantinos'a nazaran, Çatladıka- pı surlarının iç tarafında birinci büyük Teodos'un (379 - 3 9 5 ) Kartal saılayı mevcut idi. Bu sarayın dış tarafın- daki, yanma taşlarla inşa edilmiş olan liman evvelâ Bo- nisinin ismi olan Julien limanı bilâhare sarayın limanı, hükümdarlar iskelesi ve nihayet Boucoleon tesmiye edil- miştir.

Bondelmonte'nın İstanbul plânında bu liman hi- podromun hâkim olduğu sahilin bir kısmında dalgakı- ran denize doğru çıkmış sun'î bir havuz gibi gösteriliyor.

Bir çok müverrihlere nazaran bu liman büyük sara- yın surları dahilinde idi. Bu limana bu isim verilmesinin sebebi burada yekpare bir mermer üzerinde bir aıslan ve öküz heykelinin konmuş bulunmasından ileri geliyordu Bu arslan sol pençesile öküzün boynuzundan yakalıyarak

boynuzu çevirir vaz'iyette imiş. Bu limana- saraya men- sup olmıyan gemiler giremezler idi.

Gözetleme vazifesini yapmak üzere buralarda de- mirli olan gemilerin bu limandan başka mersaları olduğu şüphesizdir. İsorya sülâlesi devrinde Teofil ( 8 2 9 - 8 4 2 ) zamanında Hürmüz limanı ie Boucoleon limanını yekdi- ğerinden ayıran rıhtım hazfedilerek iki liman birleşti- rilmiş ve dalgakıran daha açıklara doğru temdit edile- rek bu suretle daha vâsi bir liman haline gelmiştir. Bu imparator o zaman harabeye yüz tutmuş olan Marmara denizi tarafındaki surların büyük bir kısmını yeniden inşa ettirmiş idi. Binaenaleyh bu sırada iki mersanın tamiri ihmal edilemez idi. Hürmüz limanı ile ilk Boucol'eon'un birleşmesinden hasıl olan yeni mersa fevkalâde tezyin edilmiş idi. Limanın önüne mermerden bir rıhtım inşa ve üzerine müteaddit güzel esefler konmuş idi.

Teofilin halefleri alelhusus yedinci Konstantin (912 - 959) bu yerin süslenmesine bir kat daha ihtimam ede-

>rek rıhtımın üzerine hayvan heykelleri koydurmuş ve bir de canlı balık muhafazası için havuz inşa ettirmiş idi.

Istanbulun tâli limanlarının şu kısa tahlilinden an- laşıldığına göre dördüncü asırdan on beşinci asra kadar Şarkî Roma İmparatorluğunun devam ettiği onbir asır zarfında İstanbulun limanları zamanın zaruret ve o za- manki ihtiyaçların tevlit ettiği sebeplerden dolayı surla- rın çevrelerinden ayrılamamıştır.

Bibliyographie: İstanbul ve Boğaziçi. Mehmet Ziya 1336. Bizans İmparatorluğu Tarihi Charles Diclıl.

(30)

İ N G İ L T E R E D E M E S K E N İ N Ş A A T I

Yalnız içinde bulunduğumuz sene zarfında İ'ngilterede 107.000 ev inşa edildi. Birinci dünya harbinden sonra sene- ler geçtiği 'halde bu rakama erişilememişti. Harp içinde hasara uğramış evlerden bazıları da tamir yoluyla kullanılabilir bir hale sokulunca, durum ferah verici bir manzara arzetmeye başlamıştır. Aşağı yukarı 117.000 aile için mesken inşa edilmiş- tir. 31 Ekim tarihinde İngilterede inşaat halinde 268.000 ev bulunmaktaydı. Ayni zamanda, o tarihte 108.000 yeni in- şaata daha başlanmak üzereydi. Kasım ayında inşaat işçisi

adedinde bir azaltma yapılmış olduğu dikkat nazara alı- nacak olursa, az amele ile çok iş çıkarılmakta olduğu mey- dana çıkar, ingiliz hükümeti, inşa halinde olan ve inşa mü- saadeleri hazır bulunan evlerin bir an evvel bitirilmesine, yeni bir inşaat programına bir an evvel başlanmasına karar vermiş bulunmaktadır. Durum önümüzdeki yaz mevsiminde yeniden incelenecektir.Tahmin edildiğine gölre, başlangıçta 750.000 olarak tayin edilen hedefe 1949 senesinin başlarında erişilecektir.

«Prefalerike» usul ile kurulmuş evler

(31)

f

Şekil 1 : Esas cephede giriş kapısı

M İ L A N O A D A Çeviren: Y. Mimar

—«Architettura» dergisinin

L E T S A R A Y I Lütfi TOPÇUBAŞI

1942 yılı 1_2 nci sayısından —

Avrupanın en büyük Adalet Saraylarından birine malik olan Milano, Roma, Venedik ve Floransa gibi muazzam ve tarihî kıymeti haiz binalara sahip olmakla meşhur değilse de, yeni mimarisiyle övünebilir, Milâno garı, vesaire gibi...

Bu şehrin sayılacak ikinci binası da Adalet sarayıdır.

Bu binaya I'talyada büyüklükleriyle tanınmış Vatikan, Reggio di Caserta, Valentino ve l'Escuriale gibi binalar sığa- bilir. Romadaki Adalet sarayından bir buçuk misli büyüktür.

Bu binanın projesini tanzim eden, İtalya Akademisinden ve «Mimarlar Millî Sendikası» nın neşrettiği Architettura mecmuasının müdürü, Mimar Marcello Piacentini'dir.

Piacentini, projelerinde daima, binanın yalnız göreceği vazifeyi değil ayni zamanda inşaatın ideal mükemmeliyetini göz önünde tutmuştur.

Son senelerde Piacentinin muhtelif eserleri arasında şun- ları sayabiliriz: Bergamo ve Bescia meydanlarının tanzimi, Cenova Zafer Anıtı vesaire...

Piacentini Sarayın plânını ve cephelerini çizerken bina- nın hizmet edeceği ideal vazifeyi düşünerek ona bir muva_

zenet ve adalete lâyik bir ciddiyet vermek istemiştir. Piacen- tini mesaisinde muvaffak olmuş ve bu adalet binasına aranılan vasıfları vermiştir; odaların taksimatı ve hacımlarmın mii-

tenasipliği, iyi ışık tertibatı, akustik mükemmeliyeti, ekono-

mik ye kolay irtibatı., gibi. Şekil 2 : Milâııo şehrinin merkezinde mevzii imar plânı

(32)

Bir adalet binası üç kısma ayrılır: Halk, avukatlar ve ad- liye mensupları (yargıç, savcı v.s.) Piacentini de bu üç bölü- mü ideal bir şekilde plânda görüldüğü gibi ayırmıştır.

Milâno Adalet Sarayının dekorasyonunu İtalyada tanın- mış ressam ve heykeltraşlar yapmış ve 140 kıymetli tablo ve rölief meydana getirmişlerdir. Bu cihetten bina o kadar zengindir ki, Modern Sanatlar Müzesi olarak da kullanılabilir.

italyan Adalet teşkilâtı memleketimizdekine uymamakla beraber, Piacentini'nin tanzim ettiği plân, iç tertibat ve tak- simat itibariyle, (bizim için de ıbir nümune olabilir. Çünkü bizde henüz bu önemde bir adalet sarayı yapılmamıştır.

L. T.

MİLANO ADALET SARAYI HAKKINDA İNŞÂAT VE TEKNİK BİLGİLER

Mesele, Milanonun mühim bir Adalet merkezi olması ha_

Sekil 3 : Şeref avlusu. Kaldırım, ve kenarları porfir, sokl , kesme ta?, cephe duvarları "Botticino" mermerinden. Ortada: Artilio Selva'nın

"Adalet heykeli"

sebiyle bütün teşkilâtı bir çatı altında toplamaktı. Çünkü bu tarihe kadar, bu büyük teşkilât, birbirine yakın yedi binaya taksim edilmiş olarak çalışıyordu. Bu yedi binadan adaleti temsil etmeğe lâyık yegâne bina, istinaf mahkemesinin işgal ettiği Clerici sarayı idi. Bir kısmı San Antonio Caddesi, diğeri de Signora Caddesinde bulunan Sulh hâkimliği, Um- berto Visconto Madrone caddesinde bulunan Uzlaşma Hâ- kimliği, Piazza Beccaria cadesinde bulunan Asliye Mahkeme salonlariyle, Francesco Sforza caddesinde bulunan Cinayet Mahkemesi ve Missori meydanında bulunan Savcı ve sorgu hâkimliği binaları maksada uymayan, gayri müsait, ışıksız salon ve odaları havi eski ve harap binalardan ibaretti.

Adliyeyi bu vaziyetten kurtarmak için muhtelif hal ça- releri aranmıştır. İlkin 1925 senesinde Adliye topluluğunu Adliye Cezaevi yambaşmdaki eski mezbaha sahasına yerleş, tirmek oldu. 1927 de S. Ambrogio meydanındaki 7 nci ve 8 inci piyade alayı kışlasının sahası tercih edildi ve nihayet 1929 senesinde Milano Belediye Başkanı avukat Marki Guiseppe De Capitani D'Arzago ve başkan muavini mühendis Guiseppe Gorla (1941 senesinde bina bittiği zaman Bayındırlık Bakan- lığını ifa etmekte idi) Baggio caddesinde inşa edilen yeni ve modern binaya nakledilmesine karar verilen Adliye Sarayı- nın o zaman Porta Vittorio bulvarmaki Prencipe Eugenio di Savoia topçu briliğinin işgal ettiği kışlanın arsasında inşa edilmesine karar vermişlerdir.

1929 nisanında Adliye Sarayı resmî bir ilânla müsabaka- ya konulmuştur. Bu ilânda «Bu bina «ciddî, sade ve hizmet edeceği adaletin yüksek vazifesine ve Milâno şehrine lâyik olacağı» şartı koşulmuştu. İştirak eden 11 projeden 3 tane_

nesi birinciliğe lâyık görüldüğü halde bunlardan hiç biri tat- bik edilemiyeceği anlaşıldığından müsabaka neticesiz kalmıştı.

Sonradan tekrar bir müsabaka tertip ve ilân edilmiş, neticede İtalya Akademisinden, mimar Marcello Piacentiniye tevcih edilmiştir.

1931 senesi sonlarında topçu alayı yeni binasına nakledilip

(33)

DO • • • • • • • DOC

• • • • DOİ

• • • • 00]

• • • • GDi

• • • • cn

«Milano» Adalet Sarayı cephe elevasyonları ve kesitleri

(34)

Şekil 4 : Esas giriş holü. Ceza istinaf mahkemesi holünün plânı (yukardan aşağı doğru): Esas giriş holü, Ceza istinaf mahk. holü

geçit, Mahkeme salonu, Avukatlar odası

Şekil 5 : Şeref merdiveninden bir görünüş.

Şekil 6 : Hukuk istinaf mahkemesi holünün görünüşü: Döşeme şark kırmızı, duvar kaplaması " Paonezza" mor mermer, kapı süveleri Panteon kırmızısından porfir, tavan mermer sıva, kapı ve tavan ışık menfezlerinin kara ve karkasları bronz ve termolüks camından Elektrik lâmba ve meşaleleri bronz ve kristalden, kenar oturma yer-

leri yeşil mermerden yapılmıştır. Duvar röliefleri beyaz olup heykeltraş Arturo Danzi tarafından yapılmıştır.

Çekil 7 : Hukuk istinaf alık. holünün plânı: (Yukardan aşağı doğru) Mahkeme salonları (her iki yanda), geçit (merdivenlerin yanı)

hol (ortada), mahkeme salonları (her iki tarafta geçidin alt ve üst kısımlarında) mahkeme salonları ve geçit (şağlı sollu)

telefon hücreleri, avukat odaları ve dolapları.

Şerej salonunun görünüşü:

Şekil S: Bir mankeme salonunun görünüşü: Döşeme, sellüloit izole edildikten sonra linoleum kaplanmıştır. Duvarlar oniks taşile kap-

lanmıştır. Tavan cilâlı mermer sıva. Pencer çerçeveleri bronz ve camlar termolüks'dendir. Elektrik lâmbaları bronz ve buzlu cam tabaklardan yapılmıştır. Sanık höcreleri ahşap ve cilâlı

demirdendir.

[

j P BL

Şekil S: Mahkeme salonunun, plân, enine ve boyuna kesitleri: (Soldan sağa) hol, dinleyici parmaklığı, sanık hücresi, jandarma, karar odası

(35)

Şekil 10 : Toplantı ve merasim salonu (Aula Magna)nun görünüşü : Döşeme kaplaması duman siyahı, duvarlar beyaz, tavan parlak

beyaz, pencereler bronz ve kristal, duvar röliefleri oniks, elektrik lâmbaları bronz ve kristal, büstler yeşil bronz ve kaideleri porfirden

'Şekil 11 : Toıılantı ve merasim salonunun plânı.

Şekil 12 : Bir hukuk istinâf mahkemesi salonunun görünüşü, irtibatı gösterir plân: (Aşağıdan yukarıya doğru) Hol. salona giriş.

(36)
(37)

C J

İME

Birinci kat boşluğu Ceza istinaf mahkemesi Hukuk istinaf mahkemesi

Asliye hukuk mahkmesi Asliye ceza mahkemesi Sulh hukuk mahkemesi Adliye evrakı

Muhtelif servisler

1 inci kat şeması

eski kışlanın yıkma ameliyesi başlamıştır, 5 şubat 1932 de bu ameliye bitirilmiş, Belediye başkanı, muavini ve mimar Pi- acentini Devlet Başkanına kat'î prcoeyi takdim ederek ka- bul ettirmişlerdir. Fakat bu yeni binayı kıymetlendirecek ve meydana çıkarılması için mevziî bir imar plânı tatbiık et.

mek mecburiyeti hasıl oldu. İlk plân 25 şubat 1932 de tanzim edilip 12 mayıs 1939 da son şekli olan Milano merkezi mevziî plânı (şekil 2) kabul edilmiştir. Bu arada 1938 de Milâno Be- lediyesine bir cemile olarak, Adliye Sarayının inşaat ve kon- trolü Devletten Milano komününe devredilmiştir.

1932 de kabul olunan plân 120 m. esas cephe, Porta Vit- toria Bulvarı üzerinde, ikinci derecede 188 m. lik cephe ile, S. Barnaba caddesi üzerinde, 204 m. cephe ile 8 m. den 20 m.

genişliğine çıkarılan Luciana Manara caddesi üzerinde vs 20 m.

enindeki Freguglia caddesi üzerinde açılmasiyle .bu binanın dört tarafı sokak olan müstakil bir trapez şeklinde bir ada teşkil etmektedir.

Bu binanın işgal ettiği 39.000 m2 in, 25.000 m3 si. eski kışla, 4.200 m2 si Luciano Manara'daki evlerle Sörler Manas- tırının, 9.800 m2 si de 14 evin istimlâk edilmesiyle elde edil- miştir.

Esas cephe sokak hizasından bir miktar içeriye alınarak ufak bir meydan elde edilmiştir. Yine bu caddede sarayın sağ ve solunda yapılacak yeni binaların projeleri sarayla bir mi- marî birlik ve ahenk meydana getirmesi için, Piacentini tara- fından hazırlanmıştır. S. Barnaba caddesi binaları tezyinatı ise, bu cadde ile Freguglia caddesi köşesindeki inşaatı bitmek üzere olan Malûller Evi stiliyle ahenktir.

Denilebilir ki, bu Adalet Sarayının inşaatı, bulunduğu mmtaka içinde bir mimarî kalkınma hareketine sebep olmuş, tur.

Adalet Sarayı 1941 senesinde hizmete girmiş ve inşaatı iki sene zarfında tamamen bitmiştir.

, Adalet Sarayı plânı hazırlanırken estetiğe, cephelerde görüldüğü gibi pek ehemmiyet verilmeyip, binanın kullanış- lı olmasına dikkat edilmiştir.

' 1 Teras Genel savcı Devlet avukatı Ceza - hukuk mah.

Asliye-hukuk mah.

As. ceza - hukuk

^ ^ Arşive liüiiil Jandarma E—I Muhtelif servisler Son kat şeması

İtalyada, Adalet teşkilâtı «Corte d'Apelle» (İstinaf Mah- kemesi), «Tribunale», (Asliye Mahkemesi) ve «Pretura» (Sulh Mahkemesi) diye üç kısma ayrılır. Bu üç bölümünde «Penal»

(Ceza) ve «Sivile» (Hukuk) kollarına ayrılmaktadır.

Bina içinde bu üç esaslı bölüm de, şu şekilde yerleştiril- miştir. Her kat evvelâ ufkî olarak yukarıdaki üç bölüme ay- rılmıştır. Yani istinaf mahkemesi, asliye mahkemesi, ve sulh mahkemesi, diğer iki kat ayni surette üçe ayrılmıştır; o su- retle ki, zemin kattan itibaren dikey olarak yukarıya doğru zemin kattaki istinaf mahkemesinin üstünde istinaf hukuk, onun üstünde istinaf ceza olduğu gibi zemin kattaki ikinci bölüm olan asliye mahkemesinin dikey olara'k üstündeki bi- rinci katta asliye hukuk mahkemesi, onun üstünde 2 nci kat- ta asliye ceza mahkemesi bulunmaktadır; keza zemin katta, ki üçüncü bölüm olan, sulh mahkemesinin dikey olarak üs- tünde 1 inci katta sulh. hukuk, onun üstündeki 2 nci katta sulh ceza mahkemeleri vardır. Şu halde bina dikey olarak üç tür- lü mahkemenin hukuk ve ceza kısmlarım ihtiva etmektedir.

Ayni zamanda her katta kısımlar arasında ufkî irtibat olduğu gibi her kısmın da şakulî irtibatları vardır. Bundan başka, şakulî her bölümünde ayrıca sokakla müstakil olarak irtibatı bulunmaktadır.

Binanın katları şunlardır:

1) Sokak kaldırımının seviyesinden 4.00 m. aşağı bir bodrum katı,

2) Sokak kaldırımının seviyesinden 0.50 m. yüksekliğinde bir zemin kat,

3) Sokak kaldırımının seviyesinden 5.50 m. yüksekliğin- de bir birinci kat,

4) Birinci katın bir kısmını işgal eden birinci asma kat 5) Sokak kaldırımının 14.50 m. yüksekliğinde ikinci kat, 6) İkinci katın bir kısmını işgal eden ikinci asma kat, 7) Son kat,

8) Yarım kat (esas cephe kalkan duvarının arkası) Neticede, bütün bina sahasını kaplıyan dört kat, bir bod.

Tum sahanın bir kısmını işgal eden iki asma katla bir yarım kattan ibarettir.

1 - Asliye mahkemesi, hüviyet, sicil arşivi. 2 halk için W, C. 3 - kapıcı 4 - vesaiti nakliye geçidi. 5 - istinaf mahk. azası. 6 - isti- naf mahk. birinci başkanı otomobil garajı. 7 - dahili idarecisi. 8 - kasa. 9 - adalet memurin bisiklet garajı. 10 -asliye hukuk ve ceza mahk. azası odaları. 11 - halka mahsus lokal 12 - sağ yan cephe girişi 13 - jandarma mah. 14 - bekçi. 15 - dahili idare şef muavini.

16 - dahili idare şefi. 17 - vesika tetkiki. 18 - arşiv. 19 - arşiv 20 - müfettiş 21 - -ceza kanunu odası 22 - avukatlar 23 - evrak kâtibi.

24 - genel kayıt. 25 - ceza baş yargıcı. 26 - ceza sorgu ve tahkikat odası. 27 - yargıç odaları. 28 - beraat, tahliye ve sevkiyat fişleri.

29 - şahadet odası. 30 - i j mahkemesi salonu. 31 - cinayet masası 32 - gişeli halk salonu. 33 - kopyacı. 34 - baş zabıt kâtibi. 35 - uz- laşma mahkemesi. 36 - meclis odası. 37 - hademe. 38 - çıkış. 39 - tebligat dairesi. 40 - ve 41 - sol yan cephe girişi. 42 - evrak kâtibi.

43 - tetkike hazır evrak arşivi. 44 - saray idare büroları. 45 - Krallık genel savcı garaji. 46 - büro şefi. 47 - mahkeme salonu. 48- uzlaşma mahkemesi rolü. 49 - sanıklar. 50 - cürüm tutanağı. 51 - heyet miizukere odası. 52 - geçit. 53 - sulh hukuk ve ceza mahkeme arşivi. 57 - sulh hukuk mah. arşivi. 58 - sulh hukuk ve ceza makamı 59 - telefon santralı. 60 - ticari defter tastiki. 61 - ticari defter dejlosu.

(38)

Şekil 19 : Birinci kat plânı.

Referanslar

Benzer Belgeler

2’ye Bölünebilme Şartları: Sayının son rakamı 0 (Sıfır) veya çift olmalıdır.. 3’e Bölünebilme Şartları: Sayının mutlak değerleri toplamı

C) Grup kararları alınırken kendi görüşlerini ifade eder... Sevgi, okullarının İzcilik Öğrenci Kulübünde görevlidir. Aşağıdakilerden hangisi Sevgi’nin bu grupta

Ergin de geniş zaman ekleri ile şimdiki zaman eklerinin bazen gelecek zaman anlamı bildirdiğini, geniş zaman eklerinin bildirdiği gelecek zamanın ihtimali bir gelecek

siplere göre 4000-10000 yatak kapasiteli merkezler inşa edilmiştir Mevcut eski yerleşmelerin dışında yapılan bu tip te- sisleri bazıları tenkit etmişler, turistlerin

Çocukların birincil sosyalleşme yeri olan aile içindeki bilişsel gelişimi ve motivasyon, ikincil sosyalleşme yeri olan okul ile uyum içinde ise, çocuğun başarılı bir

Wassily Leontief bir ülke veya bölge ekonomisinin farkl¬sektörlerini göz önüne alarak, üretim sürecinde her bir sektörün birim de¼ ger üretimi için di¼ ger

dışına da seyrisferle kolayca irtibatlı olarak Adli- ye ve Belediye binaları oturtulur. Okul ve kilise binaları ise çok daha sakin mıntıkalara konulur. İhtiyaçlara göre

Atelye muallimle- rinin nezaretleri altında hazırlanan bu projeler sayesinde talebeler, nazariyatla öğrendikleri malûmatı, tatbika muvaffak olmaktadırlar.. Atelye,