• Sonuç bulunamadı

Trkmenistan'dan Gl Senber Hikayesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trkmenistan'dan Gl Senber Hikayesi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MiLLi

FOLKLOR

ü,

Aylık

Türk.

Dünyası

Folklor Dergisi

içiNpEKiLER

2 24 76 85 86 74 31 40 16 20 ... 25 . 81

Türkiye'de FolklorAraştırmalarınınGelişmeDevreleri ...

Prof Dr. Dursun YILDIRIM

AşıkAli Ralımanı'nin Ardından .. İsmetÇETİN

FolklorunBabası"Stith Thompson" (1885-1976) .

Richard M. DORSON/ Çev. Nebi6ZDEMİR

Bize Gelen Dergiler .

Milli Folklor

AzerbaycanAşık EdebiyatındaTür veŞekil .

Yrd. Doç. Dr. M. 6cal OGUZ

Bize Gelen Kitaplar .

Milli Falklor

Kerkük'te Evlenme Adetleri 32

Ümit TOKALI

Türkler'inKullandığıArmalar .

Yrd. Doç. Dr.İlhami DURMUŞ

Kazakistan'da Folklor Faaliyetleri 45

Ali Abbas ÇINAR

Türkmenistan'dan Gül Senüber Hikayesi 52

Dr. Nerin K6sE

Türk HalkŞiirindeOIüm SonrasıDilekler... 57

Yrd. Doç. Dr.DoğanKAYA

Memo-Zin Hikayesinde ''Yer'' Motifi 64

AhmetTURAN

Dede KorkutKitabındaDini-Tasavvufi Unsurlar 67

Dr. Nevzat 6ZKAN

MilletlerarasıKukla ve GölgeOyunlarıBirliği

(Unima) Türkiye Milli Merkezi .

Mevlüt 6ZHAN

Kazak Türkleri'ninDüğünTürküsüBetaşar ..

AynurKARATAŞ

UluŞehriyar'ınOlümYıldönümüMünasebetiyle... 78

Gulam HüseynBEGDELİ/ Aktaran: Gülin6ğütEKER

Altay Bilmecelerinden Örnekler .

Dr. ÜlküçELıK

"Gözellik Suyu/TürkEdebiyatındanSeçmeler" ..

Dr. Ali DUYMAZ

Folklora Hizmet Eden AkademikKuruluşlar/H.Ü.Edebiyat Fakültesi

(2)

Anlatı geleneğimizinen güzel örnek-lerinden olan ve sözlü ürünlerimizin he-menh~sinibünyesindebarındıranhalk hikayelerimiz. Türk dünyasının çeşitli topluluklarında, değişik şekillerde bu-. gün deyaşamaktadır. Ortak birgeçmişe

sahip oluşumuzunyol açtığı bu duru-mundeğişik şekillerdedekarşımıza çık­ tığı olmaktadır. Nitekim Anadolu

saha-sındave pek çok Türk topluluklannda rastlanmayanbazıhikayeler, sadece bir grupta tesbit edilebilmektedir. Elimizde-ki Türkmence Gül Senüber hikayesi gi-bi. 1943'te kurulan Özbekistan - Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri ilimler Akade-misi ile Dil ve Edebiyat Enstitüsü'nun birlikte topladıkları"Prens Sanavbar"

adlı 1hikayeden söz ediliyorsa da elimiz-de olmadığıiçin, söz konusu hikayey-le

aynıolupolmadığımbilmiyoruz.

"Gül Senüber" hikayesi Türkmenşa­

irlerinden Şeydayı-nıntasnifettiğibir

anlatıolupbaşkaiki hikaye ile birlikte "Dessanlar"adıylaTürkmenistanneşri­ yatıolarakAşkabat'tabasılmıştır.

Anla-tı, söz konusu kitabın77-137 sayfalan

arasındabulunmaktadır''.

Gül Senüber, klasik halk hikayeleri-mizin şekil özelliğinigöstermekte olup

nazımne sirkanşıktır. OlaylarınÇin ile

Şehr-i Şebistan arasındaki olağanüstü vasıflı varlıkların ülkelerinde geçtiği

hikaye ';'Emma raviya-i alıbar ve nakilan-ıasar ve muhaddisan-ı destan-ı bustan-ıkühen ve Huma çınanı-harma­

m- suhan hirki suhan ra ba suhan ze-man, künid..."şeklinde uzayıp giden ve kitaplardan sözlügeleneğe geçtiğikabul edilen birgiriş klişesiylej başlar. Asıl

hikayekısmında ailesi ve kendisi tanıtıl­

dıktansonrasıra, kahramanın

macera-sının anlatılmasınagelir. Sonuç bölü-münde ise Senüber'le sevgilisininkavuş­

malan ve evlenmeleri konu edilir.Anlatı

"İlahihemme mu'minleri muradına

et-gürsin" (3, s:137) şeklinde bir bitiş for-meli (dua) ile sona erer''. Hikayenin ne-sirkısımlarındabir yerden, bir olaydan, bir kişiden diğerine geçerken -halk hikayelerimizdeki gibi- "Gül Perizat hem naz,kirişmibirlen cugap birdi" (3, s:78), "bir söz diydi" (3, s:92) veya "bu

gazalım okıdı (3, s:1l3)şeklindeki geçiş

formelleri peksıkgözeçarpmaktadır. Nazım kısımlannagelince... Hikaye-de toplam 63 tane şiir vardır. Bunların

en kısası l'er dörtlük halinde olup,

bir-leştirilince -söylendiğianda ve konuda-bir türkünün haneleridir (3, s:88-89), en uzunu ise Senüber'in Gül'e olan aşkım

ve bu yüzden o ana kadarbaşından ge-çenleri hikayeettiği44 dörtlükten mey-dana gelen ve ll'li hece ile söylenmiş

(3)

Anlatıdaki şiirlerin he ce ölçüleri ve

mısra sayıları, sabit bir karekter arzet-memektedir. Nitekim ekseriyeti 11'li ol-mak üzere 8'li, 14'lü, 15'li hece ile

söy-lenmiştürkülerin sadece 4 tanesi 5mıs­ ralıdır (3, s:106-107, 98,94-95, 92-93).

Diğerleri dörder mısralıkbentler halin-dedir. (Tablo.L). Ancak bütün türküler

koşmadüzeniylesöylenmiştir. Tablo:!

4Mısrab Olanıir 5MısrabOlanlar

8'1i ll'li 14'lü ısıı 8li ım 141ü ısu

hece hece hece hece hece hece hece hece

17 36 4 2 1 3

Gül Senüber'in konusu kısaca şöyle­

dir: Çin padişahı Hurşit Şah'ınSenüber

adında,çok güzel biroğlu vardır. Gün-lerden bir gün şahzade, rüyasında

gör-düğü Şehr-i Şebistan Kralı Ferruh

Şah'ın kızıGül'eaşıkolur. Oğlunun ye-meden içye-meden kesildiğini, gülmeyi

unuttuğunugörenbabasısebebiniöğre­

nince, memleketin bütün güzelkızlannı alıp getirmelerini ister. Ancak Senü-ber'in gözü, hiçbirini görmez vebabasın­

dan "sevgilisini bulmak üzere yola çık­

mak için izin ister. Coralannı yanına al-madan 5 gemi ve 500 askerle yolaçıkar. Yanına aldığı veziroğluZiver yolda

has-talınırve ölür. Çeşitli ülkeleri geçtikten ve birçoksıkıntılan atlattıktansonra ni-hayet Şehr-i Şebistan'agelir. Melike Gü1'ekavuşan Senüber, onunla birlikte

geçirdiğigüzel günlerden sonraCadılar

Ülkesi'ne gelirler. Senüber, Mahrengiz'i

hatırlarve onu da alarak Çin Macin'e

doğru yollanıdar. Yolda aklına, memle-ketindebıraktığı coralarıve ailesi gelir. .Babasınabir mektup yazar. Bunun üze-rinebabasıyola çıkarve Umman Denizi

mevkiindeoğluna kavuşur. Hızır'ın

yar-dımıyladenize gömülen gemilerini,

-ha-layıklarınıve Ziver'i de bulur. Bunun üzerine hep birlikte Çin Maçin'e döner-ler; Gül ile Senüber, Ziver ile Mahrengiz evlenirler.

Gül Senüber fantastik bir aşk hika-yesi olmanın yanısıra çeşitli kültür dö-nemlerimizden birçok motifleri ihtiva et-mektedir. "

Türk tarihinin en eski dönemlerin-den biri devam edip gelensavaştan dön-me, evlendön-me,doğum, atayıanma v.b. se-beplere bağlı olarak düzenlenen "toy"

geleneğine'' Gül Senüber'derastlıyoruz.

Nitekim sevgilisi Gül'ü aramak için

Şehr-i Şebistan'agitmek üzere memle-ketini ve ailesini terkeden Senüber'in

babası Hurşit Şah önce ondan aldığı

mektup üzerine yola çıkıpUmman Deni-zi yakınlarında oğluna kavuşur ve bir toyverirrS, s:129).

Bilindiği gibi Türk destanlarında

"kırkmotifi, oldukçayaygındır.Özellikle

göçebe boylarının hayatını anlatan bu

anlatılarda "alp"ların yanında "kırk

yi-ğit", hatun ile kızlarının yanındaise

"kırkince bellikız" vardır.Mesela yeni bir sefere çıkmadanönce hatunu Kanı­

key'in sarayındakendisi ve kırk yiğidi

için verilen ziyafetle Manas'a eşinin "kırkince belli kız"ı, hizmet ederler7 .

Beyrek'ledüğünükurulanBanıÇiçek'te gözü olan BayburtHisarı'nınbeyi yedi-yüz kafir ile gelin odasınahucum

etti-ğinde kırk yiğidindenbiri olan Naib'i,

onları kurtarma bahasına -şehit01ur8.

Bu özelliğibu hikayede de tesbit ediyo-ruz. Nitekim Senüber memleketine dön-dükten sonra Hurşit Şah, oğlununGül ile evlenmesi sırasında40 gün 40 gece

(4)

eğlencedüzenletir ve fakirlere hayır ih-san yapar (3, s:135).

İncelediğimiz hikaye din ve tasavufi unsarlarbakımındanoldukça zengindir. Mesala Senüber sadececadıların

bulun-duğu bağdankurtulmak için yerden

al-dığıbir avuç toprağı karşısına çıkan

ca-dınınüstüne atarken "ism-i azamduası" nıokur (3, s:96), Babasına kavuşan Se-nüber memlekete dönmek ister. Ancak yola çıkarkenberaberinde 5 gemi ile as-keri ıanındayoktur. Yardımistemek üzere adınıanar anmazHızırortayaçı­

kar. Onunla birlikte yönlerini kıbleye

dönerek iki rekat namazkılarlar. Senü-ber Allah'a "Elemin yaratgan kadın

Al-lahım" sözleriyle yalvarırken Hızır

"amin" demektedir (3, s:131).

Kahramanlarınistediklerine kavuş­ tuklarındada Allah'a dua ettikleri

ol-maktadır.Nitekim SenüberHızır'ın

yar-dımıylagemilerine vekaybettiği asker-lerinekavuştuğundaAllah'a

Şükür Hakk'ındergehine, Gör niçile german eyledi

sözleriyle dua eder (3, s:134, 1 no.lu dipnot).

Hikayenin sonundaki dua bölümün-de bölümün-de islami özellikler söz konusudur.

... "Dostlar şat boldı, düşmanlar

mat,İlahıcümleyi -Immatı

Muhamme-tinmırat maksadınaetirgil, hususan ha-nende, şenebendeve nebişendeyi..." (3, s:136) satırları, bunu gayet güzel ifade etmektedir.

Dikkatimizi çeken bir başkanokta da, Hızır'ın gerçekleştirdiği olağanüstü işlerdeHz. Ali'ye hasolduğuna inanılan hususlarınizleri oldu. Nitekim kendini

yardıma çağıran HızırUmman Denizi'ne

beş pençesini vurunca o çılgın deniz

54

dalgalanır ve Senüber de sevdiklerine

kavuşur(3, s:134). BuradaHızır,Hz. Ali

gibi değerlendirilmiştir. Zira Alevi

Bek-taşı Edebiyatında Miraç'ta, Hz. Ali'nin Muhammed'e bir aslan suretinde

görün-düğüne inanılmaktadır(9, s:368),

Bilindiğigibi Alevi-Bektaşi

Edebiya-tı'nınen büyük özelliklerinden biri ne-feslerinin kendi inançlarıylaörülmesi, kutsaltanıdıkları kişilerin menkıbeleri­

ni aksettirmesidir. Oniki İmam'ıöven, hatta tenasuhinancınınmanevi seyrini, bu konudaki tecellileri anlatan devriye-ler de bu gruba girerdevriye-ler. Adem'le yer içer; Nuh ile Tufan'a uğrar;ibrahim'le Kabe yapar, İsaile göğe, Musa ile Tur

Dağı'na çıkar. Nesimi ile yüzülür (9, s:364-365). Aynı özelliğiGül Senüber'de de görüyoruz. Nitekim Senüber Cadılar

ülkesi'nden ayrıldıktansonra gene yola

çıkarve bir mezarlıkta uyuyakalır.

Rü-yasında bir ses "ileride birçarbağ

oldu-ğunu, oraya gitmesini", söyler. Senüber

uyanırve giderek bir havuzkenarına ge-lir. Orada 40kişi şarapiçmektedir. Ona

"göğe bakmasını, gördüğünü söylemesi-ni" isterler. Senüber denileni yapar ve 4 kattaİsa'yı;6 katta MescidiAksa'yı bü-tün peygamberleri, Cebrail'i; Musa'nın

Tur'unu; Yusufunsatıldığını;Yakup'un zindan'aatıldığını;Nesimi'nin derisinin

yüzüldüğünü;ibraham'i, Halil'i, Ali ile

11 oğlunu gördüğünü söyler (3, s:100-102).

Gül Senüber'de mitolojik motiflere de

rastlıyoruz. İslamkozmolojisine göre

ar-zın etrafını çepeçevre kuşatan, yeşil

zümrütten KafDağı'ndaZümrüdü anka

oturmaktadır.Birçeşitakbaba olup nice hükümdarlara akıl verdiğikabul edilen veadınaSimurg da denilen bukuş l0

(5)

an-latı geleneğinde; cinlerin, devlerin

otur-duğu; yani insanların ulaşamayacağı

bölgelerekahramanın ulaşmasını sağla­

yan, kanatlarıçok parlak bir varlık-!

olarakkarşımıza çıkar.Nitekimkuşlar

bahçesinegeldiği sırada ağaçtaki meyve-leri yemek üzere omzuna çıkanancak;

ayaklarıylakendisini öldürmek isteyen adamlardan-yaptığıbir salla- kaçarken kaza geçirip denizedüşenSenüber'in

ya-nına gelir ve onu kurtararak (3, s:110)

c

Şehr-i Şebistan'agötürür (3, s:111-113).

Bilindiği gibi Yaralı Mahmut hikayelerinin birvaryantındaAli

Bezir-ganın oğlu Mehmet'in memleketini ve

anasım bırakarak İstanbul'dan ayrılma­ sına sebepOsmanlı padişahının,Gence

padişahınınhazinesinde bulunan, gece-leri bütün Acem padişahının hazinesin-de bulunan, geceleri bütün Acem ülkesi-neaydınlatanbir çift"Çamçırah Taşı"nı

elde etmek istemesidir (12, s:110). İşte

bu "ışık veren taşmotifi", incelediğimiz

hikayedeaynıözeHikte ancak, "denizden

çıkanöküzün ağzındakibir mücevher" (3, s:91-92) olarakkarşımıza çıkmakta­ dır.

"Denizdençıkanöküz" (3, s:91) unsu-ru, İran kozmolojisi ile ilgili olmalıdır.

Zira şarkmitolojisine göre arz karanlık

bir su ile çevrili, birinamşagöre melek-lerin omuzu üstünde, bir inanca göre de bir öküzünsırtındaduran;KafDağı adlı

yakut (veya zümrüt)kayanınbu öküze (ya da öküzün kayaya) destekolduğubir yerdir (10, s:50-60). Muhtemelen halk muhayyilesi bu "zümrüt renkli, parlak

taştan kaya'yıdestek bulduğuöküz'Te

birleştirip,öküzünyanındaKafDağı'mn küçüklüğünüde belirterek ifade etmiş olmalıdır."Öküzünçıkıpgeldim, denizin

de, arzıçevreleyen"karanlıksu" olarak

değerlendirildiğinisaniyoruz.

Gül Senüber'in en önemli yanı, Sey-fülmülük hikayesinin adeta birvaryantı şeklinde olmasıdır. Kahramanların isim-leriylebazıülkeler hariç, özellikle

anla-tının"macera" ve sonuç" bölümleri, bü-yük bir benzerlik göstermektedir. Şöyle

ki',

1. Gerek Slnüber (3, s:83), gerekse Seyfülmülük 513, s:16) sevgililerini ara-maya giderlerkenyanlarındasaray vezi-rinin oğluve en iyi arkadaşı olan genç

vardır. Ancak bu gençlerin adlarının farklı olduklarınıhemen kaydedelim.

2. Sağ olarak karaya çıkmayı başa­ rırlar.

3. Her iki hikayenin kahramanları

da sevgililerini ararken "Zengiler ülkesi" ya da "Berzenni Padişahlığı"denilen,

yamyamların bulunduğuadaya gelirler ve o ülkeninpadişahımn kızı anlatının asıl kahramanlarınaaşıkolur (14, s:601-602; 3, s:103).

4. Senüber ve Seyfülmülük'ün gur-bette iken uğradıklarımemleketlerden biri de "Kayış Baldır Mahlüklar Ülke-si"dir. Onların sırtlarınabindikleri

kah-ramanları boğmaya çalışmalarını (3, s:106; 14,s:601) her iki hikayede de gö-rüyoruz.

5. Seyfülmülük de, Senüber de hikayenin başında çıkan fırtınada kay-bettikleri arkadaşlarına anlatının so-nunda kavuşmaktadırlar(3, s:134;13, s:606).

6. Bu konuda söylenecek sonşey, her iki hikayenin sonuçlarındakibenzerlik üzerinedir. Nitekim Senüber'le Seyfül-mülük'ündüğünleriberaber kurulur (3, s:136-137; 14, s:610). Üstelik vezir

(6)

oğul-larının eşleri anlatının kahramanıolan

şah(14, s:610) veya hükümdar (3, s:136)

tarafından tayin edilen, hikaye

kahra-manınınsevgilisini ararkentanıdığıbir

kızdır.

Anlaşılacağıüzere halk hikayeleri tasnif edilirken daha önce bilinen

konu-larınyeni teşekkülleriçinde bazan mo-tifler, bazan epizotlar, bazan da yer ve

şahıs adlarında değişiklik yapıp, adap-tasyonlar şeklinde işlendiğiGül ile Se-nüber'de çokaçıkbir şekilde görülmek-tedir.~zellikleSeyfülmülük hikayesi ile olan büyük benzerliği,bunu daha iyi izah etmektedir.

Mitik, epik ve mistik unsurlarınbir sentezi olarak düşündüğümüz bu hikayenin teşekkül tarihi herhalde XVII. yy.'dan daha sonraki bir döneme ait olmamalıdır. Bugünkü özellikleri hala muhafaza etmesiyle açıklanabilir.

Tabi ki, bu görüşlerimizin kesinleşebil­

mesi için, aynı çevreden daha. çok hikayenin incelenmesi gerekmektedir.

NOTLAR

1. "TürkDünyası Edebiyatı"Haz: HalilAçık­

göz, Türk Dünyası Araştırma Vakfı, İs­ tanbul 1991.

2. TÜRKMEN ANSİKLOPEDİSİ, "Şeydayı'' Maddesi,(hazırlanmaktadır)

3. MAGRUPI, ŞEYDAYI, ŞABENDE

"Des-sarılar"TürkmenistanNeşriyatı, Aşkabat

1982.

4. BORATAV, Petev Naili, Hikayeleri ve Halk Hikayeciliği",Adam Yayınları, İstanbul 1988, s:44.

5. TÜRKMEN, Fikrek "AşıkGarip Hikayesi üzerinde Mukayeseli Bir araştırma", Bay-lanMatbaası,Ankara 1974, s:VIII(Giriş

Bölümü).

6. ÖGEL, Bahattin "Türk KültürününGeliş­ me Çağları",TürkDünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul1988, s:776-788.

7. !NAN, !\bdülkadir "ManasDestanı", Kül-tür ve TurizmBakanlığı Yayınları,1000 Temel Eser Dizisi, Ankara 1985, s:75. 8. ERG!N, Muharrem "Dede KorkutKitabı",

Boğaziçi Basın ve Yayınevi, İstanbul 1986, s:72.

9. TÜRK HALKEDEBİYATIÖZEL sxvısı, Türk Dili Dergisi, Cilt:XIX,Sayı:207, An-kara 1968.

ıo. İSLAM ANSİKLOPEDİSİ,Cilt:6, s:58-61, "KafDağı"maddesi.

11. BORATAV, Pertev Naili"Az Gittik, Uz Gittik", BilgiYayınevi,Ankara 1969, s:82-85.

12. MAKAS, Zeynelabidin"YaralıMahmut ile Mehbüb HanımHikayesi" Atatürk Üni-versitesi Edebiyat Fakültesi Erzurum 1979 (Doktora önçalışması).

13. B.N. "Seyfülmülük"Sıralar Matbaası, İs­ tanbul 1968.

14. AKKOYUNLU, Ziyat Abdulmecit "Binbir GeceMasallarınınTürk Masallanna Tesi-ri" Hacettepe üniversitesi Türk Dili ve Ed. Bölümü, Ankara 1982 (Basılmamış

doktora tezi):

Referanslar

Benzer Belgeler

Yrd. İbrahim Çetin DERDİYOK Bu bildiride XVI. yüzyıl şairlerinden Nev'i'nin Gül-i Sad-berg adlı eserini incelemeye ve tanıtmaya çalışacağız. Gerçi kaynaklarda

Çocukların pen- cerelerden bakarak dikkatlerinin dağıl- maması için sınıfların sokaktan ve tenef- füs sahasından uzak olması ve onun ye- rine bu sahanın yeşil olarak

Bu elemanlar; malûm olan hafif betondan mamul olup; blok- ların harçla işlenmesi yerine, çivilenmek veya yapıştırılmak sure- tiyle, aynı mukavemette duvarlar elde edilmektedir..

Benito eserinde, resim san'atmm kısa bir ta- rihini yaptıktan sonra, ;bu san'atı yükselten res- samların çalışma tarzları ile resim yapma zanaa- tının nasıl kayıp olduğunu,

A n c a k Liman idaresi o gün için maçunayı veremediği ve bizim de beklemeğe vaktimiz müsait olmadığı için kesonun mesnet kazıklarını birbirlerine kablo bağlayarak ve

Betonarme binalar, kiriş ve sütunların birbirle- rine tedahülü kısmen veya tamamen dahili hesap edildiğine göre, bilhassa ufkî zelezle tesirlerine az veya çok mukavemet

Tartışma (en fazla 600 sözcük) ve viii Kaynaklar (en fazla 20 adet) kısımlarını içerecek şekilde düzenlenmelidir. Metnin tamamı toplam 1700

Bu nedenle, uyku bozukluğu olan hastalara melatonin desteği yapılmasının iyi bir çözüm olacağı açık, ancak klinik çalışmalar melatoninin kaşıntı, baş ağrısı, kalp