• Sonuç bulunamadı

HASTALIKLARIN NEDENLERİ BİR HASTALIĞIN DOĞAL SEYRİ AİLE SAĞLIĞI AÇISINDAN BAZI HASTALIK ÖRNEKLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "HASTALIKLARIN NEDENLERİ BİR HASTALIĞIN DOĞAL SEYRİ AİLE SAĞLIĞI AÇISINDAN BAZI HASTALIK ÖRNEKLERİ"

Copied!
50
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HASTALIKLARIN NEDENLERİ BİR HASTALIĞIN DOĞAL SEYRİ

AİLE SAĞLIĞI AÇISINDAN BAZI HASTALIK ÖRNEKLERİ

(3)

(BES 213. AİLE SAĞLIĞI VE PLANLAMASI DERSİ)

Prof. Dr. Ömer R. ÖNDER Ankara Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Fakültesi 2017-2018 Güz

1

(2)

SAĞLIK VE HASTALIK TANIMI

Sağlık; “Yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik durumudur”

(Dünya Sağlık Örgütü).

Hastalık;

Sistem, organ, doku ve hücrelerde yapısal ve fonksiyonel ve normal olmayan değişikliklerin yarattığı durumdur (Biyolojik).

“Bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olmamak” (Biyolojik, Psikolojik, Sosyokültürel).

Hastalık; Bireyin (konakçı), etken ve çevre ile etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Birey(konakçı), Etken, Çevre,

Sosyal Hastalık Kriterleri;

Sosyal ilişkilerle kolayca bulaşma,

Çoğunlukla uzun sürme(Kronik),

Toplum bireylerinde uzaklaşma, dışlama, ayrımcılık eğilimi,

Sık ve yaygın görülme, ölüm, sakatlık ve komplikasyonlara neden olma, ekonomik kayıp,

Sosyal Hastalıklar;

Trahom, Sıtma, Lepra(Cüzzam), Frengi(Sifiliz), Verem(TB),

2

(3)

HASTALIĞIN DOĞAL GELİŞİMİ

Hastalık: Birey (konakçı), etken ve çevresel etmenler arasındaki karşılıklı etkileşim,

Bir Hastalığın Doğal Süreci;

I. Prepatojen Dönem; Etkenle karşılaşılmış, ancak hücre, doku, organ, ve sistemlerde henüz bir değişmenin ve bozulmanın olmadığı dönem,

II.Patojen Dönem;

Pre semptomatik /Klinik öncesi dönem: Bu dönemde organik bazı değişiklikler başlamış ancak fonksiyonlarda bozulma başlamamış, hastalık belirti ve bulguların henüz ortaya çıkmadığı dönemdir. Bu dönemde bazen

hastalık belirtileri ortaya çıkmadan organizmada dengeleşme–iyileşme olabilir.

Ya da klinik döneme geçebilir.

Semptomatik /Klinik dönem: Hastalık bulgularının giderek belirginleşip geliştiği dönem.

Hastalığın Sonucu:

1. Tam iyileşme,

2. Salah ile iyileşme,

3. Süreğenleşme (kronikleşme),

4. Başka hastalıklara yol açma/dönüşme(doğurgu=komplikasyon), sakat kalma,

5. Ölüm(Ex),

3

(4)

HASTALIK KLİNİK FORMLARI

Akut Hastalık;

Ani başlayan ya da kısa sürede gelişen, Şiddetli hastalık bulgu ve belirtileri ile seyreden tablo,

Akut apandisit,

Akut hepatit,

Akut gastrit, vb.,

Kronik Hastalık;

1.Akut başlayıp zamanla kronik tabloya dönüşüm;

Kronik apandisit,

Kronik hepatit,

Kronik gastrit, vb.,

2.Uzun zaman içerisinde sinsi gelişen, kronik olarak ortaya çıkan, zaman zaman akut ataklar da yapabilen tablolar;

Kalp yetmezliği,

Diyabet,

Hipertansiyon, vb.,

4

(5)

AKUT BATIN

3.Akut başlayıp, akut seyreden, genelde

kronikleşmeyen, müdahale edilmediğinde ölümle sonuçlanabilen tablolar(Akut Batın):

Akut Batın Bulgu ve Belirtileri;

Şiddetli karın ağrısı(Bıçak saplanır gibi),

İki büklüm yürüme,

Tahta gibi sert karın,

Bulantı, kusma,

Soğuk soğuk terleme,

Hızlı, zayıf nabız,

Tansiyonda düşme,

Akut Batına Neden Olan Akut Tablolar;

Mide perforasyonu(Delinmesi),

Bağırsak perforasyonu(Delinmesi),

Apandisit perforasyonu(Delinmesi),

Karaciğer yırtılması,

Dalak yırtılması,

Mesane perforasyonu/yırtılması,

İleus(Bağırsak düğümlenmesi/tıkanması),

Dış gebelik, vb.,

Komplikasyonlar;

Peritonit,

Bağırsakta nekroz,

Kangren,

Tedavi Yaklaşımı;

Hasta en kısa zamanda hastaneye götürülmeli (ACİL),

En kısa zamanda tanı konmalı,

En kısa zamanda ameliyat edilmeli,

NOT: Zaman çok önemlidir, tedavi edilmeyen vakalarda ölüm kaçınılmazdır.

5

(6)

HASTALIK NEDENLERİ

A. BEDENSEL(İÇSEL) NEDENLER

1. Kromozom ve Gen bozuklukları;

Down sendromu,

Hemofili,

Akdeniz

anemisi(Talassemi),

2. Hormon bozuklukları;

Hipotiroidi,

Guatr (Quatr),

Diyabet (Diyabetus mellitus: Tip I, Tip II ),

3. Metabolizma bozuklukları;

Fenilketonüri,

Laktoz intoleransı,

Obezite,

Serbest radikaller (Mitokondriyal DNA,

çekirdek DNA mutasyonları),

4.Otoimmün Hastalıklar;

Romatoit artrit,

Diyabet,

Haşimato tiroiditi,

6

(7)

HASTALIK NEDENLERİ

B. ÇEVRESEL(DIŞSAL) NEDENLER

1. Biyolojik nedenler;

Mikroorganizmalar, parazitler, mantarlar vs.

(Enfeksiyon/ Bulaşıcı hastalıklar),

2. Fiziksel nedenler;

Isı(sıcak, soğuk vb.),

Yanık, Donma

Işınlar(ultraviyole, radyasyon vb.),

Travmalar, (vurma, darbe, çarpma, kesik, ezik, vb.)

Yaralanma, Kırık, Çıkık,

3. Kimyasal nedenler;

Zehirli maddeler;

Kimyasal madde zehirlenmeleri; asit, baz, deterjan, vb.

Gıda zehirlenmeleri; ekşimiş, bozulmuş yemek, botilismus ve mantar zehirlenmeleri vb.

Kanserojen maddeler;

Aflotoksin(küflü gıdalar),

Sigara, alkol vb. 7

(8)

HASTALIK NEDENLERİ B. ÇEVRESEL NEDENLER

4. Esansiyel madde eksikliği;

Vitaminler(A vit.=körlük; C vit.=skorbüt; B1 vit.=Beri beri; D vit.=raşitizm vb.),

Esansiyel amino asitler(Fenilalanin=fenilketonüri),

Yağ asitleri,

Mineraller(İyot yetmezliği=kuvatr; Demir=Kansızlık vb.),

5. Psikolojik nedenler;

Stres, heyecansal durumlar(Psikosomatik hastalıklar; ülser, esansiyel hipertansiyon, kalp krizi vb.),

6. Sosyal, kültürel ve ekonomik nedenler;

Yoksulluk,

Öğrenim/Eğitim yetersizliği,

Sağlık alışkanlıkları,

Çocuk evlilikleri, vb.

8

(9)

KİMİ HASTALIKLAR VE YAŞLANMA İLE

SERBEST RADİKALLER VE DNA MUTASYONLARI İLİŞKİSİ

Serbest Radikaller(SR) veHücre Zarı, Çekirdek, Mitokondriyal DNA Mutasyonları ve Hasarı;

Mitokondriya’da Glikoz+O2=Isı+Serbest Radikaller(SR),

Hidrojen peroksit(H2O2), Hidroksil radikali(OHO), Azot dioksit, Ozon, Lipit peroksit, Hipoklorik asit, Kloramin),

Üretim ve atılım arasındaki dengesizlik, SR birikimine ve yeniden hücre içine girmeye, bu da mutasyon ve hasara yol açar,

Mutasyon ve hasar 30 yaşlarında başlar, 50’den sonra hızla artar,

Kalp, damar, böbrek, beyin gibi organlarda daha hızlı gelişir,

9

(10)

KİMİ HASTALIKLAR VE YAŞLANMA İLE

TELOMER KISALMASI VE TELOMERAZ ENZİMİ İLİŞKİSİ

Telomer(DNA Zinciri) Kısalması ve Telomeraz Enzimi;

Kromozomların ucundaki DNA zinciri uzunluğuna Telomer denir, her hücre

çoğalmasında telomer bir miktar kısalır, zamanla hücre çoğalamaz olur (Yaşlanma),

Telomer kısalmasını, Telomeraz Enzimi bir miktar önler,

Telomer kısalması olmadığı için çoğalması devam eden hücreler: Sperm/Ovum, Kök Hücre ve Kanser Hücresidir,

Kopyalama vücut hücresinden yapılmakta, bu hücrenin de daha önce telomer kısalması nedeniyle ömrü kısaldığından, kopyalanan canlının (Dolly Koyun) ömrü kısadır ve etik değildir,

Telomeraz enzimi sentezlenip, genç kalmak ve ömrü uzatmak için vücuda

verilebilmekte ise de, vücut hücrelerinde yaptığı gibi kanser hücrelerinin çoğalmasını da artırdığından, pratik ve etik değildir,

10

(11)

GENETİK ÇALIŞMALAR,

TEDAVİ, ÖTELEME VE ERTELEME

Genetik Materyaller;

Kromozom,

Gen,

DNA,

RNA,

DNA’lardaki bozulma ya da mutasyon eğilimi, hastalıkların ortaya çıkışında önemli,

DNA’lardaki bazı doğal mutasyonlar, bir hastalığa yol açacak protein sentezine neden olur,

Bireyin DNA’sında bulunan bir protein 40 yıl içinde oluşacak doğal mutasyonlar genetik materyalle kuşaktan kuşağa

aktarılmaktadır,

11

(12)

HÜCRE, KROMOZOM, GEN, DNA(GENETİK)

12

(13)

GENETİK ÇALIŞMALAR,

HASTALIKLARDAN KORUNMA, TEDAVİ, ERTELEME VE ÖTELEME TEORİSİ

Teori ve Çalışmalar;

DNA’larda, organların yapısal özellikleri ve fizyolojisi ile ilgili genetik materyaller(GM) var, bunlar kuşaktan kuşağa aktarılıyor,

Bu GM’ler, özel protein üretimini yönetiyor, bu proteinler o organın düzenli çalışmasını sağlıyor,

Bir organın çalışmasına ilişkin GM doğuşta bozuksa, ileride zararlı protein üretilecek, organın çalışması bozulacak, buna ilişkin hastalık ortaya çıkacak(Ancak bu teori pratik ve yaygın uygulanabilir

değildir.)

Örneğin: Hipertansiyon;

DNA’da normal tansiyonu düzenleyen genetik materyal(GM) var,

Bu GM, tansiyonun düzenlenmesi için protein üretimini yönetiyor,

Bu GM, doğuşta bozuksa, ya da zaman içinde bozulacak potansiyele sahipse, zararlı protein üretimi ileride hipertansiyona yol açıyor,

Birey doğduğunda, ileride zararlı protein üretimi olacağı, 40-50 yaşlarında hipertansiyon ortaya çıkacağı, genetik materyalde belli,

13

(14)

GENETİK ÇALIŞMALAR,

HASTALIKLARDAN KORUNMA, TEDAVİ, ERTELEME VE ÖTELEME TEORİSİ

Genetik Girişim;

Hastadan kan alınıp,

DNA’daki bozuk genetik materyal(GM) belirlenebiliyor, bozuk olanlar temizlenebiliyor,

Temiz DNA materyallerinden yenileri laboratuvarda da üretilebiliyor,

Temizlenmiş kan yeniden hastaya veriliyor,

Temiz sağlıklı GM’ler sağlıklı protein üretimini yönetiyor,

Hastanın genetik hastalığı önleniyor,

Kişi hastalığa yakalanmışsa hasta tedavi ediliyor,

50 yaşında çıkacak hastalık, sonraki yıllara öteleniyor,

Gelecekte Diyabet, Ateroskleroz, Alzheimer, Parkinson, Hipertansiyon, Kanser gibi hastalıklara yol açan GM’ler genetik çalışmalarla temizlenerek, bunların önlenmesi, ötelenmesi ya da tümüyle ortadan kaldırılması sağlanabilecek,

Çalışmalar, halen pratik ve yaygın hizmet verilebilecek durumda değil, gelecekte yaygın uygulanabilir hizmet olabileceği ümit edilmekte,

14

(15)

GLİSEMİK İNDEKS(Gİ) VE HASTALIKLARA ETKİSİ

Glisemik İndeks;

Karbonhidratların kandaki glikoz düzeylerine olan etkisini ölçme sistemi,

Çeşitli besinlerdeki karbonhidrat yapıları kan şekerini farklı yükseltmekte,

Gİ düşük besinler daha uzun süre tok kalmayı sağlamakta,

Gİ yüksek besinler kandaki insülin miktarını hızla yükseltmekte, sonuçta kan şekerini hızla düşürmekte ve hızla acıktırmakta, Bu durum;

Bir yandan ani yükselen kan şekerinin yağa dönüşmesine, depolanmasına ve şişmanlamaya yol açar,

Pankreasın aşırı ve dengesiz insülin salınımına, kan şekeri düzeyindeki ani değişikliklere ve genetik yatkınlığı olanlarda,

Diyabete,

Damar sertliğine(Kalp krizi, İnme),

Hipertansiyona,

Kandaki yüksek insülin karaciğeri etkileyerek trigliserit ve kolestrol

düzeyinin artmasına, yol açar, 15

(16)

GLİSEMİK İNDEKS YÖNÜNDEN BESİNLER

Sınıflandırma Gİ Düzeyi Besinler

Düşük Gİ 55 ve daha az Kuru Baklagiller(Fasulye, Nohut, Mercimek,vb.) Tahıllar(Kepekli ve Tam Buğday:Ekmek,Bulgur

vb.)

Kuruyemiş(Ceviz, Fındık, Badem vb.)

Sebzeler, Elma ve Portakal gibi meyveler, Orta Gİ 56-69 arası Esmer Pirinç(Uzakdoğu/Çin-Japonya),

Yüksek Gİ 70 ve üzeri Beyaz un ve mamülleri(Beyaz Ekmek, Börek,Poça vb.),

Beyaz Pirinç,

Beyaz Şeker,Tatlılar(Bal, Reçel, Baklava, Kadayıf vb.),

Bazı Meyveler(Muz, Üzüm, Karpuz, Kavun vb.), İşlenmiş Meyve Suları, Cips, Mısır Gevreği vb.

16

(17)

GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK VE YÜKSEK KARBONHİDRATLARIN

KAN ŞEKERİ DÜZEYİNE ETKİSİ

17

(18)

GLİSEMİK İNDEKS

Glisemik İndeks Değerleri;

Besinlerin olgunluğuna, saklama süresine, pişirme biçimine göre değişebilir,

Bireyin kan şekeri düzeyine, insülin direncine bağlı olarak kişiden kişiye, günden güne değişebilir,

Öğünlerde beslenmenin karışık olup olmamasına göre değişebilir(Örneğin; Yağ ve proteinlerle alınan

karbonhidrat midede daha uzun süre kalır, Gİ düşer,

18

(19)

KÖK HÜCRE ÇALIŞMALARI, HASTALIKLARDAN KORUNMA VE TEDAVİ İLİŞKİSİ

Kök Hücre; Vücutta bütün dokuları ve organları oluşturan ana hücrelerdir.

Henüz farklılaşmamış olan bu hücreler sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme, organ ve dokulara dönüşebilme yeteneğine sahiptir.

Tarihçe;

1980 Öncesi;

Vücuttaki kanda kök hücrelerin tedavi amacıyla kullanılabileceği görüşü ortaya atılmış,

Bunun için önce hastaya bir tür hormon verilerek kemik iliğindeki kök hücrelerin hızla çoğalıp kana geçmesi sağlanmış,

Sonra filtre yardımıyla kandan elde edilen hücreler tedavi amacıyla kullanılmış,

Ancak bu yolla elde edilen kök hücre sayısı, ilikten elde edilene kıyasla çok azdır,

1980’li Yılların Başında;

Yenidoğan bebeklerin kordon kanında bol miktarda kök hücre bulunduğu, bunların tedavide kullanılabileceği fikri ortaya atılmış,

İlk olarak Dr. David HARRIS, 1992’de oğlunun kordon kanını kendi laboratuvarında dondurarak saklamıştır,

1998’de Thomson ve arkadaşları tarafndan embriyonik kök hücre üretilmiş ve tıpta bir çığır açılmıştır,

Günümüzde;

İn-vitro fertilizasyon(tüp bebek) kliniklerinde artan ve bağışlanan embriyolar üzerindeki çalışmalar yürütülmektedir,

Embriyo canlı bir insan olduğundan, bu hücrelerin araştırma ya da tedavi amacıyla kullanılabilmesi önemli etik sorundur,

19

(20)

KÖK HÜCRE VE ÖZELLİKLERİ

Kök Hücre; Vücutta bütün dokuları ve organları oluşturan ana hücrelerdir.

Henüz farklılaşmamış olan bu hücreler sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme, organ ve dokulara dönüşebilme yeteneğine sahiptir.

Özellikleri;

Bütün doku ve organları oluşturan ana hücreler,

Henüz farklılaşmamış hücreler,

Sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme, organ ve dokulara dönüşebilme yeteneği olan hücrelerdir, hangi tip hücre ve dokuya gereksinim varsa ona dönüşürler;

Kalp krizi geçirende kalbe,

Karaciğer harabiyeti olanda karaciğere,

Kırılan kemikte kırılan yere,

Harabiyet olan pankreasa,

Kanserli dokuya, giderek gerekli onarımı yapar,

Normal koşullarda, yaşla ilişkili olmakla birlikte herkesin vucudunda kök hücre vardır, yıpranan doku ve organların onarımında etkilidir,

Vücutta en fazla olduğu dönem anne karnındaki bebeklik çağıdır, daha sonra yaş ilerledikçe sayısı azalır, yaşlanmayla beraber doku ve organ

iyileşmelerinin daha yavaş ve güç olmasında bunun etkisi bulunmaktadır, 20

(21)

KÖK HÜCRE TÜRLERİ

Kök Hücre Türleri; Kök hücreler, vücutta bulunan ve her türlü vücut hücresine dönüşebilen ana hücrelerdir, nerede bir zedelenme ya da onarım gereksinimi varsa, oraya giderek gereken hücre tipine dönüşerek hasarı onarır,

1.Totipotent:

Embriyonun en erken evresindeki(marula) hücreler,

Bütün vücudun tüm doku ve organlarına dönüşebilirler,

İlkokul öğrencileri nasıl, gelecekte her türlü mesleğe yönelebilirlerse, totipotent kök hücreleri her türlü doku ve organa dönüşebilirler,

2.Pluripotent:

Embriyonun 2.evresinden(blastula/blastokist) itibaren ve fetüsde bulunabilen hücrelerdir,

Totipotent hücreler gibi vücüdun bütün hücrelerine dönüşemezler, ancak bir çok hücre tipine(yaklaşık 200) dönüşebilecek yetenektedir, bu dönüşüm sınırlıdır,

Üniversite öğrencileri gibidir, hangi bölümde ise o mesleği yapmak üzere

hazırlanır, ancak farklı alanlarda çalışabilirler (ASM, Özel ya da Kamu Hastaneleri vb.,),

3.Multipotent:

Fetüs gelişiminin daha ileri evresine ait hücreler olup,

özelleşmiş hücre tiplerine farklılaşabilirler, Örneğin; multipotent bir kan hücresi diğer özelleşmiş kan hücrelerine dönüşebilme özelliğine sahiptir,

Kordon kanı ve yetişkin kök hücreleri vb.,

Üniversiteden mezun olduktan sonra bir meslek grubunda farklı uzmanlık dallarına ayrılması gibi, Örneğin; Psikiyatri, KBB, Göz, Çocuk vb.,

21

(22)

KÖK HÜCRE

22

(23)

KÖK HÜCRE

23

(24)

KÖK HÜCRE

24

(25)

KÖK HÜCRE

25

(26)

KÖK HÜCRELERİN BULUNDUĞU YERLER

Kök Hücrelerin Bulunduğu Yerler;

Tüm vücut doku, organ ve kan dolaşımı,

Yoğun bulunduğu yerler,

Fetüs: Kasıtlı düşük yapıp, kök hücrelerini kullanmak etik değildir, ancak kendiliğinden düşük yapmış kişiler bunu bağışlaması halinde tedavi amacıyla kullanılabilir,

Göbek kordonu,

Kemik iliği: Yetişkin bir insanda her gün 200 milyon kırmızı kan hücresi kök hücrelerinden farklılaşarak kana verilir, ayrıca kemik iliği hücrelerinin karaciğer, sinir, kas ve böbrek hücrelerine, hatta pluropotent hücrelere dönüşebildiği ileri sürülmektedir,

Kan dokusu,

Yağ dokusu,

Burun mukozası: Burun boşluğunu örten mukoza dokusu,

26

(27)

KORDON KANINDAN

KÖK HÜCRE ELDE ETMENİN ÜSTÜNLÜKLERİ

Kordon Kanından Kök Hücre Elde Etmenin, Yetişkin Kanından Kök Hücre Elde Etmeye Kıyasla Üstünlüğü;

Cerrahi işlem gerektirmez, basit, kolaydır, saklaması dışında fazla masrafı yoktur, henüz hastalık ve gereksinim olmadan yapılan bir işlemdir,

Henüz kimyasallar, enfeksiyon ve radyasyon gibi çevresel etkenlerden fazla zarar görmemiştir,

Diğerine kıyasla çoğaltılması olanağı vardır, daha fazla sayıda elde edilebilirler,

Bebek için gereksinim olmasa da, aileden biri için(Anne, baba, kardeş vb.) kullanılabilir, doku uyumsuzluğu olasılığı daha azdır,

Genç hücrelerdir,

Yaşayabilme yetenekleri daha yüksektir,

27

(28)

TEDAVİ İÇİN KÖK HÜCRE ELDE EDİLMESİ

Bugün kök hücre tedavisinde en önemli sorun, farklılaşmanın istenildiği gibi yönetilememesidir,

Kordon Kanından Kök Hücre Elde Edilmesi(Kordon Kanının Alınması ve Saklanması);

Doğum sırasında kordon kanı banka görevlisi bulunmalı,

Bebek doğduktan hemen sonra göbek kordonunun ortasına klemp/mandal takılır, kordon kesilir,

Plasenta atılmadan kordondaki kan özel torbaya alınır,torba plasentadan daha aşağı tutulur,

Alınan kan, 24-36 saat içinde laboratuara oda ısısında ulaştırılmalı, derin dondurucuya konmamalı,

Bankaya ulaşan kordon kanı, bir dizi işlemden geçirilir, miktar, kök hücre sayısı ve mikrobik inceleme (kültür) yapılır, kırmızı kan hücreleri ayıklanır,

Değişik dondurma tekniklerinden biri kullanılarak kök hücreler dondurulur ve sıvı azot tanklarına yerleştirilerek -195 C decede saklanır, saklama süresi konusunda belirlenmiş bir zaman

bulunmamaktadır

Kemik İliği ve Kandan Kök Hücre Elde Edilmesi;

Hastaya hormon verilerek kemik iliğindeki kök hücrelerin hızla çoğalıp kana geçmesi sağlanır,

Daha sonra filtre ile hücreler ayrılır, kanın diğer kısmı geri verilir,

Alınan kök hücreler bazı işlemlerden sonra tedavi için hastaya verilir,

Kemik İliğinden Doğrudan Kök Hücre Elde Edilmesi;

Doku uyum testi yapılır,

Ameliyatla vericinin büyük kemiğine(kalça,leğen kemiği) trokarla girilerek kemik iliği alınır,

Gerekli işlemlerden sonra alıcının damarından enjekte edilir,

28

(29)

KÖK HÜCRE TEDAVİSİ ÇALIŞMALARI

Kordon Kanının Kullanım Amacı;

Bebeğin ilerde kök hücre tedavisi gerektirecek organ doku hasarı ya da hatalıklarında doku uyumu olan verici aramaya gerek kalmadan bebekliğine ait kök hücreleri ile tedavi olabilmesi,

Kordon kanı sahibinin kardeş, anne ve baba gibi yakınları da bu kanı kullanabilmektedir,

Habis kan hastalıkları ve bazı kanser türlerinin tedavisinde uyumlu kemik iliğinden ayıklanmış kök hücre yeterince temin edilememekte, oysa kordon kanından edinilen kök hücrede uyum sorunu yoktur,

Günümüzde Yaklaşık 50 Hastalığın Tedavisinde Kullanılmakta;

Kanser hastalıkları(Lösemi, lenfoma, nöroblastoma, retinoblastoma vb.,),

Kemik iliği hastalıkları(Aplastik anemi, Fankoni anamisi, miyelofibrozis vb.,),

Kalıtsal kan hastalıkları(Orak hücreli anami, talasemi vb.,),

Doğuştan matabolik hastalıklar(Diyabet, lökosit adezyon yetmezliği, langerhans hücre lökodistrofisi vb,,),

Bağışıklık yetersizlikleri(Kronik granülomatoz hastalık, X’e bağlı lemfoproliferatif hastalık vb.,),

İşitme kayıpları(İşitme hücreleri kendini yenileyemez, kök hücreleri işitme hücreleribne dönüşebilir),

Romatizmal hastalıklar,

Organ Yenileme;

Kalp hastalıkları ve kalp krizi sonucu hasar gören kalp dokusunun yenilenmesi,

Sinir sistemi hastalıkları, sinir kesisi ya da harabiyetine bağlı felçler, alzheimer, parkinson vb.,

Böbrek, karaciğer, pankreas, kemikhastalıkları ve kırılması vb.,),

Organ Yapımı;

Böbrek, karaciğer, akciğer-kalp ve kornea nakilleri vb.,

Laboratuvar ortamında kök hücrelerden üretilebilecek organlar işlevini yitiren organların yerine nakledilebileceği düşünülmekte ve çalışmalar sürmektedir,

29

(30)

KÖK HÜCRE VE TÜMÖR AŞISI ÇALIŞMALARI

Tümör (kanser) Aşıları; Kanser gelişimini engellemek ya da kanseri tedavi etmek amacıyla geliştirilen aşılardır,

Tümör Aşıları;

Vücudun bağışıklık sistemini tümöre karşı duyarlı hale getirmekte,

Bağışıklık sistemi ve vücudun diğer hücrelerine zarar

vermeksizin kanser hücrelerini öldürmesini kolaylaştırmakta,

Tümör Aşısı Türleri;

Koruyucu aşılar,

Tedavi edici aşılar,

30

(31)

KÖK HÜCRE VE TÜMÖR AŞISI ÇALIŞMALARI

Aşı Geliştirilmesinde Tümör Hücresi ve Bağışıklık Sistemi İlişkisi;

Normal bir organizmada kanser hücresine dönüşme eğiliminde olan ya da

kanser hücresi özelliği kazanan hücreler vücut bağışıklık sistemi tarafından yok edilir,

Bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda, kendi organizmasına ait hücrelerinden kaynaklandığı için tümörleri zararlı ve yabancı olarak göremeyebilir,

Aynı zamanda tümör hücreleri bağışıklık sisteminden kurtulabilmek, onları

etkisiz hale getirmek için çeşitli yöntemler geliştirir ve bağışıklık sitemi gelişen tümöre karşı kuvvetli bir yanıt verememektedir,

Vücuda yabancı bir mikroorganizma girdiğinde vücudun bağışıklık sistemi bunu yüzeyindeki değişik yapılardan dolayı tanır,

Yüzeylerinde değişik yapılar bulunduran kanser hücreleri de aynı mekanizma ile tanınır ve ortadan kaldırılır.

Erken dönemde bağışıklık sistemi tarafından tanınıp yok edilemese, kanser hücreleri üremeye devam eder ve sonuçta tümör oluşur,

Tümör aşıları kanser hücrelerinin yüzeylerindeki yapıların bağışıklık sistemine tanıtılması ve bağışıklık siteminin uyarılması esasına dayanır,

Kansere özgü yüzey yapılarını tanıtan bir aşı vücuda verildiğinde, diğer vücut hücrelerine zarar vermeden bağışıklık siteminin kanser hücrelerine karşı bir saldırıda bulunacağı düşünülmektedir,

31

(32)

KÖK HÜCRE VE TÜMÖR AŞISI ÇALIŞMALARI

Kanser Hücrelerinin Yüzeylerindeki Yapıların Bağışıklık Sitemine Tanıtılması Yöntemleri;

Bu yapılar bağışıklık siteminin yanıt vermesine neden olabilecek bir başka proteine eklenebilir.

Hastanın kendisinden veya başka hastalardan elde edilen hücrelerden "tam hücre aşıları" hazırlanıp hastaya verilebilir,

Hastadan alınan kandaki kök hücreler, laboratuarda

"dendritik hücre" denilen özelleşmiş hücrelere dönüştürülür.

Bu hücreler kanser hücrelerinin yüzey yapılarına karşı duyarlı hale getirilip tekrar hastaya verilebilir.

Bazı kanser hücrelerinin kendisi tarafından üretilen proteinler

(B hücreli lenfomalarda idiotip antikorlar) yüzey yapıları gibi

bağışıklık sitemini uyarmak için kullanılabilir.

32

(33)

KLONLAMA VE KÖK HÜCRE

Kolonlama(Kopyalama/ikiz oluşturma); Embriyo ya da bir organizmanın benzeşik ikizinin oluşturulması,

Embriyo klonlama,

DNA Klonlama,

Bir organizmadan alınan bir hücre ile o canlının klonlanması(Dolly Koyun):

İskoçya Roslin Enstitüsü, Dr. Ian WILLMUT ve ark., 1996,

Yetişkin bir hücrenin embriyo gibi davranabileceği düşünüldü,

Yumurta içerisinde bulunan bazı moleküller, bir vücut

hücresinin üremeyle ilgili genlerini uyarabilmekte ve embriyo gibi davranabilmektedir,

Koyunun meme başından alınan bir hücre, boşaltılmış bir

yumurta içine yerleştirilerek, taşıyıcı anneye konmuş,

Ancak kopyalanan(anne) canlının telomer(DNA zinciri)

uzunluğu geçmiş yılların etkisiyle kısaldığı için, anne ölünce

yeni oluşturulan kopya canlı da ölmektedir,

33

(34)

KLONLAMA VE KÖK HÜCRE

Telomer(DNA Zinciri) Kısalması ve Telomeraz Enzimi;

Kromozomların ucundaki DNA zinciri uzunluğuna Telomer denir, her hücre çoğalmasında telomer bir miktar kısalır, zamanla hücre

çoğalamaz olur (Yaşlanma),

Telomer kısalmasını, Telomeraz Enzimi bir miktar önler,

Telomer kısalması olmadığı için çoğalması devam eden hücreler:

Sperm/Ovum, Kök Hücre ve Kanser Hücresidir,

Kopyalama vücut hücresinden yapılmakta, bu hücrenin de daha önce telomer kısalması nedeniyle ömrü kısaldığından, kopyalanan canlının (Dolly Koyun) ömrü kısadır ve etik değildir,

Telomeraz enzimi sentezlenip, genç kalmak ve ömrü uzatmak için vücuda verilebilmekte ise de, vücut hücrelerinde yaptığı gibi kanser hücrelerinin çoğalmasını da artırdığından, pratik ve etik değildir,

34

(35)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

YANIKLAR; Dokuların yüksek ısıya maruz kalması,

1.Derece Yanık; Deride şiddetli kızarıklık, ağrı,

2.Derece Yanık; Deride büller(içi su dolu kabarıklar),

3.Derece Yanık; Deride ve daha alt dokularda nekrozlaşma ve kömürleşme,

DONMALAR; Dokuların düşük ısıya maruz kalması,

1.Derece Donma; Deride şiddetli morarma, his kaybı,

2.Derece Donma; Deride büller,

3.Derece Donma; Deri ve dokularda nekrozlaşma ,

35

(36)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

DOWN SENDROMU(Trizomi 21=Mongolizm);

21. kromozomda defekt (kırılma, bölünme, 21.kromozom 3 tane), 47 kromozom,

Anne yaşının 35’den yukarı olması önemli etken,

Gebelikte Erken Tanı;

11-14 Gebelik Haftasında Ultrasonografi;

Ense pilisi kalınlığı,

36

(37)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

HEMOFİLİ;

Kanın pıhtılaşma sorunu vardır, kanama durdurulamaz,

Hemofili A, (Faktör 8 eksik; vakaların % 80’i),

Hemofili B, (Faktör 9 eksik),

Hastalık erkek çocuklarında görülür,

Kadınlar taşıyıcıdır,

Sünnete dikkat etmeli,

37

(38)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

AKDENİZ ANEMİSİ(Talassemi);

Alyuvarlardaki hemoglobin yapımında doğuştan sorun var,

Dokulara oksijen yeterince taşınamaz,

Kemik iliği aşırı uyarılır ve kemiklerde şekil bozukluğu olur, alın öne çıkık,

kafa tasında oluklaşma, büyüme geriliği, konuşamama, dalak ve karaciğerde büyüme, kalp yetmezliği (oksijensizliğe bağlı olarak),

Evleneceklerin genetik test yaptırması önemli,

38

(39)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

PROTEİN-ENERJİ MALNÜTRÜSYONU;

Marasmus; Hem protein, hem karbonhidrat yetmezliği var,

Çok aşırı derecede zayıf(bi deri bi kemik),

Gelişme geriliği var,

Kuvaşiorkor; Daha çok protein yetmezliği var, karbonhidrat yetmezliği yok,

Çocuk tombul,ancak bu daha çok ödemden,

Saçlarda kolay çıkma, renk değişikliği,

RAŞİTİZM;

D.vitamini yetmezliği sonucu,

kemiklerde gelişme bozukluğu,

)( ve ( ) bacaklar, kraniotabes(kafa tasında pin pon topu çıtırtı sesi, göğüs kafesinde tesbih tanesi şişlikler, bıngıldak lar büyük ve kapanmamış( genelde18 ayda kapanır),

El röntgen grafisinde eklemlerde çıkıntı,

Çocukta sık sık ASYE ve zatürre,

39

(40)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

FENİLKETONÜRİ;

1/4500 doğumda görülür.Türkiye’de yılda 400-600 bebek,

Akraba evlilikleri önemli etken(Türkiye’de %22),

Kalıtsal taşıyıcılık %4; Taşıyıcıların bebeklerinde %25 görülür,

Gebelikte ilaç,röntgen,enfeksiyonlar (TORCHS) dan kaçınmak,

Fenilalanin amino asitini metabolize eden enzimin(fenilalanin hidroksilaz) doğuştan yetersiz ya da az olması,

Fenilalanin, elzem amino asittir, vücutta sentezlenemez, dışarıdan gıdalarla alınması zorunludur,

Fenilalanin, vücut ve beyin gelişimi için gerekli, ancak fazlası beyin hücrelerini tahrip eder,

Enzim yetersizliği nedeniyle fenilalanin, parçalanıp dışarı atılamayınca, kanda miktarı artar ve beyni tahrip eder, çocuklar zeka gerisi olur,

Erken tanı ve tedavi ile zeka geriliği önlenebilir,

Bulgular;

Doğduktan bir ay sonra bebekte kusma, havale ve

İdrarda fare ölüsü kokusu bulgusu,

Doğduktan sonra, topuktan alınan kanla Guthrie Testi ile erken tanı konabilir,

Tedavi, için fenilalanin miktarı dengeli mamalar verilir. 40

(41)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

KONJENİTAL HİPOTİROİDİ;

1/2736 doğumda görülür.Türkiye’de yılda 300-500 bebek,

Doğuştan Tiroid Hormonu(Tiroksin) yetersizdir,

Tiroksin , vücut ve beyin gelişimi için gereklidir, yetersizliğinde çocukta zeka geriliği ve cücelik(kretinizm) gelişir,

Akraba evlilikleri önemli etken,

Gebelikte iyotlu ilaç alımı önemli neden,

Erken tanılanır, tedavi edilirse, zeka etkilenmez;

Bulgular;

Doğduktan sonra, topuktan alınan kanla TSH, T3, T4 testleri,

Doğduktan sonra ilk 24-48 saat içinde kabızlık,

Burun kökü basıklığı,

Hareketsiz bebek, ağlamama, tombul bebek,

Göbek fıtığı,

Tedavi için ilk günden ilaca başlanmalıdır(Levotron),

41

(42)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

KUVATR (QUATR);

Çocuklukta, gıdalarda ve beslenmede iyot yetmezliği esastır,

Tiroid bezinde büyüme vardır, büyüyen bez ilaç tedavisiyle küçülmez, ameliyat gerekir,

Günlük beslenmede iyot miktarı artırılmalı (İyotlu tuz),

İyotlu tuz bezin büyümesini durdurur, küçültmez, gerilemez,

42

(43)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

DİYABET;

İnsülin hormonu yetmezliği sonucu, kanda glukoz(şeker) yükselir, yükselen glukoz damar ve iç organlarda tahrip yapar,

a. Çocukluk/Gençlik Diyabeti (Tip I Diyabet);

Pankreastan yeterli insülin salgılanamaz, kanda insülin düzeyi düşük, glükoz düzeyi yüksektir,

Diyet düzenlenmesi ve dışarıdan iğne ile insülin gerekir,

b. Yetişkin Diyabeti (Tip II Diyabet);

Pankreastan yeterli insülin salgılanır, kanda insülin düzeyi normal, çoğu kez yüksektir, ancak hücrelerin insüline duyarlılığı azalmıştır,

Tedavi ve kontrol altına alınmazsa damarlarda bozukluk, buna bağlı olarak;kalp, böbrek ve göz vb. organlarda hastalık gelişir,

Diyet düzenlemesi ve antidiyabetik(hücre duyarlılığını artıran) ilaç gerekir,

43

(44)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

LAKTOZ İNTOLERANSI;

Laktoz sütte bulunan bir tür şekerdir,

Bağırsaklarda laktaz enzimiyle sindirilir,

Laktaz enzimi yetersizdir

,

1.Konjenital(Doğumsal) Laktoz İntoleransı;

Laktaz enzim yetersizliği doğuştandır,

2.Akkiz(Sonradan Gelişen) Laktoz İntoleransı:

Çoğu kez süt içmekten uzaklaşanlarda sonra dan enzim yetersizleşebilir,

Böyle kişilerde süt içince karında şişlik, ağrı, hazımsızlık, ishal görülür,

Süt içmeye azar azar başlamak, sütü ısıtarak

içmek, laktaz salımını düzeltebilir,

44

(45)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

OTOİMMÜN HASTALIKLAR;

Vücut kendi dokularını antijen olarak nitelendirip, antikor üretir,

Bu antikorlar vücut dokularını eritmeye başlar,

Yitime uğrayan doku ve organlara ilişkin işlev bozukluğu ve hastalıklar ortaya çıkar,

1.ROMATOİT ARTRİT; Önce küçük eklemlerde(par mak) ağrılı ve şişlik, zamanla şekil bozukluğu,

zamanla büyük eklemlerde ve perikardit(kalbin dış zarında iltihap) gelişir,

2.DİYABET;

45

(46)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

OBEZİTE;

Tüketilen enerjiden daha fazlasının alınması, yağa dönüşüp kilo artımının ortaya çıkması durumudur,

BKİ=Ağırlık(Kg) / Boy (metrenin karesi)= 20-25 normal kilo,

26-30 tombul kilolu, 30-40 obez, 41 ve üzeri aşırı obez,

ObeziteninYatkınlığı Artırdığı Hastalıklar

:

Kalp ve damar hastalıkları,

Hipertansiyon,

Kanser,

Diyabet,

Osteoporoz, vb.,

Koruma Önlemleri:

Uygun beslenme ve diyet, (günde 3 ana

öğün, 3 ara öğün; sebze-meyve, süt ve sütlü gıdalara yer verilmesi),

Hareketli yaşam (günde 30-45 dak),

46

(47)

HASTALIK ÖRNEKLERİ

BOTİLİSMUS ZEHİRLENMESİ;

Konserve, salam, sosis ve sucuk gibi havasız ortamlarda Clostrodium botilinum bakterisi toksin (zehir) üretir,

Bu toksin, sinir sistemini etkiler, yenmesi halinde felçle seyreden

zehirlenme ortaya çıkar,

Korunmak için ürün üzerindeki son kullanma tarihine dikkat etmeli ve mutlaka gıda 5-10 dak.pişirilmelidir,

AFLOTOKSİN;

Küflü gıdalarda üreyen bir maddedir, yenmesi halinde kısa sürede zehirlenme yapmaz,

Karaciğer büyümesi, siroz ve kansere yol açar,

Küflü gıdalar yenmemeli; süt, et ve yumurtaya da geçeceğinden hayvanlara da verilmemeli, imha edilmeli,

47

(48)

DEĞERLENDİRME SORULARI

1.

Sağlığın tanımını yapınız.

2.

Hastalığın tanımını yapınız. Birbiriyle etkileşerek, bir hastalığın oluşmasında önemli payı bulunan 3 ögenin adını belirtiniz.

3.

Bedensel hastalık nedenleri, ana başlıklarını belirtiniz, 2’şer hastalık örneği veriniz.

4.

Kromozom ve gen bozukluğu sonucu görülen hastalıkların adını yazınız.

5.

Hastalıkların oluşumunda önemli payı bulunan sosyal, kültürel ve ekonomik nedenleri kısaca açıklayınız.

6.

Down sendromunu kısaca açıklayınız.

7.

Fenilketonürinin oluş mekanizmasını açıklayınız, yol açtığı en önemli komplikasyonunu belirtiniz.

8.

Tip I ve Tip II diyabeti kısaca tanımlayınız ve aralarındaki önemli farkları belirtiniz.

9.

Ortaya çıkmasında obezitenin etkisi bulunan hastalıkların adını yazınız,

10.

Botilismus zehirlenmesinden korunmak için 2 önlem belirtiniz.

11.

Aflotoksine yol açan etmen nedir? Aflotoksinin yol açtığı

hastalıkları yazınız.

48

(49)

KAYNAKLAR

Güler, Ç., Akın, L(Ed.)., (2006). “Halk Sağlığı Temel Bilgiler”. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi.

Önder, Ö. R., (2004). “Halk Sağlığı”.KPSS-SB Kamu Personeli Seçme Sınavı Sağlık Bilimleri. 2.bs. Ankara:

Selim Kitabevi.

Dirican, R., (1990). “Toplum Hekimliği (Halk Sağlığı) Dersleri”. Ankara: Hatiboğlu Yayınları. No: 57.

Fişek, N., H., (1983). “Halk Sağlığına Giriş”. H.Ü. DSÖ Hizmet Araştırma ve Araştırıcı Yetiştirme Merkezi Yayını No: 2. Ankara: Çağ Matbaası.

Eren, M., Öztek, Z., (1997). “Halk Sağlığının Gelişmesi” Halk Sağlığı Temel Bilgiler (Editör: Münevver Bertan, Çağatay Güler). Ankara: Güneş Kitabevi.

Akdur,R., Piyal,B.,Çlışkan,D.,Ocaktan,E.,(2011). Halk Sağlığı, (Ed: Birgül Piyal). 1.bs. Ankara : Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Yayınları, Yayın No:92.

Piyal, B.,(2011). “Sağlığı Koruma ve Geliştirme İlkeleri”, Halk Sağlığı, (Ed: Birgül Piyal). 1.bs. Ankara : Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Yayınları, Yayın No:92.

Neyzi, O., Ertuğrul, T., Koç, L., (1984). Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları. İstanbul:Nobel Tıp Kitabevi.

Hathaway, W. E., Groothuis, J. R., Hay, W. W.,Paısley, J. W(Edit)Wolfe, R. R.,Wiggins, J. W., (1993). Çocuk Hastalıkları Tanı ve Tedavi. (Çev.Edit:Faik Sarıalioğlu, Murat Yurdakök, M. Tezer Kutluk, A. Süha

Çalıkoğlu).1.Cilt, 1.bs. Ankara: Barış Kitabevi.

Hull, D., Johnston, D. I.,(1993). “Essential Paediatrics”. London: Churchill Livingstone, Longman Group Limited.

Berkow, R., Fletcher, A. J(Ed).,(1987). “The Merck Manual of Diagnosis and Therapy, Cardiovascular Disorders”. Rahway: Merck & Co., Inc. USA

.

http://www.google.com 21.08.2012.

http://www.saglik.tr 21.08.2012.

http://www.genbilim.com 21.08.2012.

http://www.sağlık.net/raşitizm.html 21.08.2012.

http://www.kokhucre.com 21.12.2012 49

(50)

TEŞEKKÜRLER

50

Referanslar

Benzer Belgeler

Böylelik- le, art›k her yetili olduklar› anlafl›lan kök hücreler, kültür çanaklar› içinde yaln›zca yumurtaya dönüflmekle kal- mam›fllar, çevrelerindeki kök

Bazal katmanda hem kök hücreler hem de geçici amplifiye olan hücreler bulunur.. Geçici amplifiye

Yan› s›ra, fetal kök hücreler (fetal dönem süresince elde edilirler), embriyonik olmayan kaynaklardan elde edilen kök hücreler (embriyonik olmayan kök hüc- reler; dokuya

Kademe ka- deme farklılaşmalar geçiren pluripotent hücreler, hematopoetik kök hücreler, mezenkimal kök hüc- reler ya da organlardaki kök hücreler gibi, daha

Ancak kordon kanında bulu- nan veya buradan elde edilen kök hücrelerin, embri- yonik kök hücrelere çok benzer olmasına karşın ak- tarıldıkları canlılarda embriyonik

Daha sonra öteki araş- tırmacılarla birlikte bunları, ya tek tek, ya da kök hücrelerin kültürde oluştur- dukları ve "neurosphere" diye adlandı- rılan sinir kök

Farklılaşma – yaşam boyunca ölmüş veya hasarlı hücrelerin yerini alırlar. 1

Kök hücre tipleri arasında fark nedir?. • Neden Kök hücre