• Sonuç bulunamadı

Rozasede Goz Bulgular1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rozasede Goz Bulgular1 "

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Rozasede Goz Bulgular1

Ahmet Erg in(*), Emel Erkek (**)

OZET

Amac;: Bu s;ah§mada rozaseli hastalarda goz ya§I fonksiyonlan ile okiiler yakmma ve bul- gulann ara§tmnasi amas;lanmi§tlr.

Hastalar ve Yontem: Rozaseli 38 hastamn 76 gozti his;bir sistemik, oktiler ve dermatolojik bulgusu olmayan 34 hastanm 68 gozti ile kar§Ila§tlnldl. Klinik ve histopatolojik olarak rozase tams1 konmu§ her hastaya ve kontrol grubuna rutin oftalmolojik muayene yaplld1ktan sonra goz ya§I kmlma zamam ve Schirmer testi yaplld1. Rozaseli hastalarda okiiler bulgu ve yakmmalann niteligi ve s1khg1 ara§tmldl.

Bulgular: En s1k okiiler yakmmalar yanma, kum gibi batma, agn ve klzankhk idi. Okiiler bulgulann ba§mda blefarit, konjanktival hiperemi ve meibomian bez disfonksiyonu gelmektey- di. Goz ya§I kmlma zamam ve Schirmer testi kontrol grubu ile klyasland1gmda anlamh derece- de dti§tiktti.

Sonuc;: Rozaseli hastalann ttimtinde okiiler yakmma ve bulgulardan en az biri bulunmakta idi. Schirmer testi ve goz ya§I kmlma zamam sonus;lar1m1z bu hastalarda kuru goztin s1khkla or- taya <;:1kt1gm1 gostermektedir. Bu nedenle dermatolog ve oftalmologlar rozaseli hastalan kuru goz a<;:lSlndan dikkatli takip etmelidirler.

Anahtar Kelimeler: Rozasea, kuru goz, oktiler tutulum, goz ya§I fonksiyonlar1

SUMMARY

Rosacea and Ocular Involvement

Purpose: The aim of this study was to investigate the tear functions, ocular symptoms and signs in patients with rosacea.

Patients and Methods: Seventy-six eyes of 38 patients with rosacea were compared with 68 eyes of 34 patients without any systemic, ocular and dermatological findings. After a routine ophthalmologic examination each patient, diagnosed as rosacea both clinically and histopatho- logically, and those in the control group were tested for tear break-up time and Schirmer test. In patients with rosacea the frequency of ocular signs and symptoms were evaluated.

Results: The most frequent ocular complaints were burning, feeling sand-like foreign body in the eye, pain and redness respectively. The main ocular signs were blepharitis, conjunctival hyperemia and meibomian gland dysfunction. The results of tear break-up time and Schirmer test were significantly lower than that of control group.

(*) Kmkkale Univ: Tip Faktiltesi, Goz Hastalrklan Anabilim Dalr, Yrd. Doc;. Dr.

(**) Kmkkale Univ. Tip Faktiltesi, Dermatoloji Anabilim Dalr, Yrd. Doc;. Dr.

Mecmuaya Geli~ Tarihi: 01.06.2000 Duzeltmeden Geli~ Tarihi.· 20.06.2000 Kabul Tarihi: 04.07.2000

(2)

Conclusion:

All of the patients with rosacea were suffering at least from one of the above mentioned ocular complaints. The results of Schirmer test and tear break-up time show that the dry eye symptom is usually associated with rosacea. Therefore, dermatologists and ophthalmo- logists should be meticulous with respect to dry eye when they handle a patient with rosacea.

Key Words:

Rosacea, dry eye, ocular involvement, tear functions

GiRi~

Rozase daha c;:ok ac;:1k tenli ve kolay klzaran orta ya§h ki§ileri etkileyen, yiizde kahc1 eritem, Odem, telen- jiektazi, papiil, piistiil ve nodiillerle karakterize, etyoloji- si bilinmeyen inflamatuvar hastahktlr. ilerlemi§ olgular- da sebase bez, bag dokusu ve vaskiiler doku hipertrofisi ve kahc1lenfodem goriilebilir (1,2).

Hastalarm %3-:58 ~inde okiiler komplikasyonlar sap- tanabilir (1,2). Borrie yapml§ oldugu bir c;:ah§mada %20 o1guda once goziin etkilendigini, %25 olguda goz ve de- ri lezyonlannm e§ zamanda goriildiigiinii, %53 olguda ise deri lezyonlannm goz tutulumundan once Ortaya c;:Ik- tlgml bildirmi§tir (3). Okiiler rozaseanm en s1k rastlanan komplikasyonlan nonspesifiktir ve yabanc1 cisim hissi, kuruluk, kum gibi batma, yanma, ya§arma gibi belirtiler- le karakterizedir (6,7). Okiiler bulgular ise rekiirren yada kronik blefarit, meibomianit, §alazyon, papiller konjok- tivit, episklerit, siiperfisyel punktat keratopati ve §iddetli olgularda infiltratif ve iilseratif keratit gibi geni§ bir has- tahk spektrumunu ir;:ermektedir. Baz1 olgularda iilserlere bagh korneal perforasyon olu§abilmektedir (4). Bir c;:a- h§mada rekiiren §alazyon olgulannda rozasenin yiiksek prevalansma dikkat c;:ekilmi§tir (5).

Bu c;:ah§mada, klinik ve histopatolojik olarak rozase tams1 almi§ hastalarda goz yakmma ve bulgularmm nite- lik ve s1khgmm ar§tmlmasi ve kuru goz varhgmm test edilmesi amac;:lanmi§tlr.

HASTALARveYONTEM

May1s 1998-Mart 2000 tarihleri arasmda fakiiltemiz Dermatoloji Anabilim Dah poliklinigine ba§vuran, kinik ve histopatolojik olarak rozase yeni tanlSl alan 38 hasta ile cinsiyet ve ya§lari uygun, sistemik, dermatolojik ve okiiler hastahg1 olmayan ve ilac;: kullanmayan 34 saghkh birey c;:ah§maya ahnd1. Tiim hastalarm ya§ ve cinsiyetle- ri kaydedilerek aym hekim tarafmdan rutin oftalmolojik muayene yaplld1.

Schirmer I testi: Schirmer test kag1d1 alt kapak konjunktival kesenin orta ve temporal 1/3 liik kisimlan- mn birle§me yerine korneaya dokunmamaya dikkat ede- rek, yerle§tirildi. Test kag1d1 yerle§tirilmeden 3 dakika once topikal anestezik madde (oxybuprokain) damlatll- di. Test kag1d1 yerle§tirildikten 5 dakika sonra c;:1karlla-

rak kapak kenanndan itibaren lSlanma miktan olc;:iildii ve boylece bazal gozya§I sekresyonu tesbit edildi. 10 mm altmdaki degerler patolojik olarak kabul edildi.

Goz ya~l kmlma zamam: Alt fornikse floresan stri- pi konarak hastaya goziinii birkac;: kez klrpmasl soylendi.

Kobalt mavi filtre ile kornea aydmlatllarak floreseinin diizenli olarak kornea iizerine daglld1g1 goriildiikten son- ra strip c;:Ikartlldi. Daha sonra hastamn goz klrpmadan kar§Iya direk olarak bakmas1 istendi. Hastamn gozka- paklanna dokunulmad1. Kronometre ile son klrpmadan sonra kuru noktanm ilk goriildiigii ana kadar gec;:en siire tesbit edildi. Her goz ir;:in ard arda 3 kez olc;:iim yap1larak ortalamas1 ahnd1 ve goz ya§I kmlma zamam saptand1.

10 sn altmdaki degerler patolojik olarak kabul edildi. Bu i§lem ir;:in topikal anestezik kullmlmad1.

istatistiksel analiz SPSS for Windows 8.0 paket program1 kullamlarak yaplld1. istatistiksel verilerin ana- lizinde student T testi uyguland1.

BULGULAR

Rozaseli 38 hastanm 30'u kadm 8'i erkekti. Hasta grubunun ya§ arahg1 19-69 du (ortalama 42). Kontrol grubu olarak alman saghkh 34 bireyin 27'si kadm 7'si erkekti. Bu grubun ya§ arahg1 40-54 tii (ortalama 45).

iki grup arasmda ya§ ve cinsiyet ac;:lSlndan istatistiksel olarak anlamh fark saptanmad1 (p>0.05).

<;ah§mamizda Schirmer testinde kuru goz lehine 10 mm altmdaki degerler almd1. Akne rozaseah 38 hastanm 76 gozii bu ac;:1dan incelendiginde toplam 28 gozde (%36.84) patolojik degerlerde test sonuc;:lan bulundu.

Kuk sekiz gozde ( %63 .15) ise 10 mm ve iizerinde Schirmer testi sonuc;:lan elde edildi. Kontrol grubunda 10 mm altmda test sonucu 11 (%16.17) gozde saptand1.

Rozaseli gozlerde Schirmer test olc;:iimleri ortalamas1 12.82 ± 7.44 mm, kontrol grubunda ise 17.13 ± 8.59 mm olarak bulundu. iki grup arasmdaki fark istatistiksel olarak anlamh idi (p<0.05).

Hasta grubunda saptanan okiiler bulgular ir;:inde en s1k olam 26 hastada goriilen blefaritti (%68.41). Daha sonra s1ras1yla en s1k rastlanan bulgular 17 hastada kon- joktival hiperemi (%44.73), 9 hastada meibomian diz- fonksiyonu (%23.68) ve 6 hastada telenjiektazi (%15.78) idi (Tablo 1). Tiim okiiler bulgulann esas ola-

(3)

Tablo 1. Rozaseall hastalann goz bulgularz

Okiiler bulgu Say1 %

Blefarit 26 68.4

Telenjiektazi 6 15.78

Meibomian bez disfonksiyonu 9 23.68

Konjoktival hiperemi 17 44.73

Periferal neovaski.ilarizasyonlu 1 2.63 stromal keratit

Siiperfisyal punktat keratit 5 13.15

~alazyon 2 5.26

Episklerit 1 2.63

Hordeolum 2 5.26

Pinguekula 3 7.89

rak kapak konjoktiva ve korneada topland1g1 izlendi.

Blefarit olgulan i<;:inde sadece ikisinde tilseratif form saptamrken konjoktival hiperemilerin daha <;:ok bulber konjoktiva ile s1mrh oldugu gozlendi.

Okiiler yakmma yoniinden degerlendirildiginde ise 28 (%73.68) hasta ile gozde yanma en s1k yaklmlan problemdi. Daha sonra Sira ile 23 hastada kum gibi bat- rna (%60.52), 19 hastada agn (%50), 18 hastada klzank- hk (%47.36) en s1k rastlamlan subjektif belirtilerdi (Tablo 2).

Tablo 2. Rozasealz hastalarzn goz yakmmalarz

Gtiz yakmmas1 Say1 %

Yanma 28 73.68

Kum gibi batma 23 60.52

Agn 19 50.00

Ktzankhk 18 47.36

Sulanma 14 36.84

Ka§mti !3 34.21

Kuruluk 9 23.68

Fotofobi 2 5.26

Bulamk gorme 2 5.26

Goz ya§I kmlma zamam rozaseah hastalarda 29 gozde (%38.15) kuru goz e§igi olarak ahnan patolojik stmrlarda saptand1. Kontrol grubunda ise aym sonu<;:lar 8 gozde (%11.76) patolojik sm1rlarda bulundu. Goz ya§I kmlma zamam ortalamas1 rozaseah hastalarda 11.80 ± 4.54 sn, kontrol grubunda ise 15.63 ± 4.35 sn olarak ol-

<;:tildii. iki grup arasmdaki fark istatistiksel olarak anlam- h idi (p<0.05) (Tablo 3).

Tablo 3. Rozaseall hastalar ve kontrol grubunda test sonw;;larz

Testier Rozaseah Kontrol P*

Schinner testi (mm) 12.82±7.44 17.13±8.59 p<0.05 Giiz ya~I km1ma z.(sn) 11.80±4.54 15.63±4.35 p<0.05

TARTISMA

Rozaseanm etyopatogenezi heniiz tam olarak a<;:Ikla- namami§tlr. Rufli ve Buchner, deri lezyonlarmm Demo- dex follicularum (DF) akanna kar§I olu§an h'iicresel im- mtin reaksiyon sonucu olu§tuklanm ileri siirmektedirler (8). Buna kamt olarak DF bulunan foliktillerin etrafmda ozellikle yardiffiCI T hticrelerinin bulunmasi gosteril- mektedir. Brown ve Shahinian §iddetli oktiler rozaseas1 olan hastalarda epitel ve bazal membran i<;:inde immung- lobulin ve kompleman 3 birikimi gostermi§lerdir (9).

Hoang-Xuan ve arkada§lan oktiler rozaseah hastalann konjoktival biopsi orneklerini histolojik ve immunopato- lojik olarak incelemi§ ve konjoktival enflamasyonun tip IV hipersensitivite reaksiyonunu <;:agn§tirdigmt ileri siir- mti§lerdir (10).

Okiiler rozase i<;:in en s1k rastlamlan ya§ smm (51- 60) kutanoz rozaseadan (40-50) daha yiiksektir (11).

Okiiler rozase kadm ve erkekleri yakla§Ik olarak qit oranda tutmasma ragmen kutanoz rozasea kadmlan er- keklere oranla iki kat daha fazla etkilemektedir. Borrie yapmt§ oldugu bir <;:ah§mada %20 olguda once goziin et- kilendigini, %25 olguda goz ve deri lezyonlannm simul- tane gori.Hdiigiinii, %53 olguda ise deri lezyonlanmn goz tutulumundan once ortaya <;:Iktigmi bildirmi§tir (3). An- cak bu olgulan heniiz giivenli bir bi<;:imde te§his etmeye ve onlan okiiler enflamasyonun diger nedenlerinden ay1rt etmeye yarayacak bir test yoktur (11). Rozasenin deri ve goz bulgulanmn bagimSIZ yada korele bir gidi§

izleyip izlemedigi de kesin degildir. Bununla birlikte okiiler tutulumun goriilmesiyle s1cak basmas1 arasmda kuvvetli bir korelasyon bulunmaktad1r (12). Keratitin varhg1 kotii prognoz belirtisi olarak kabul edilmekte ve daha kahc1 kutanoz hastahg1 gosterdigi dti§tintilmektedir (13).

Rozasedeki kuru goz, di§ lipid tabakas1, orta akoz tabaka ve i<;:teki mukoz tabaka gibi normal preoktiler goz ya§I filminin olu§turulmasi ve temin edilmesinde yer alan komponentlerden birindeki bozukluga bagh olabilir (14-16). Rozase s1khkla primer meibomianit ile ili§kilidir. Primer meibomianitte, meibomian bezlerinin

(4)

ag1zlan yogun bir sekresyonla t1kahd1r ve karakteristik olarak, bulber enjeksiyon, tarsal papiller hipertrofi ve siiperfisyal punktat epitelyopati yamSlfa h1zh bir goz ya-

§1 kmlma zamanh unstabil bir gozya§l filmi vard1r (17).

Meibomian bez sekresyonlanndan saglanan goz ya§l fil- minin d1§ lipid tabakas1, rozasede anormal ise goz ya§l filmi, sonrasmda okiiler yiizeydeki kurulukla sonu~lanan

daha h1zh bir kmlma zamam ve buharla§ma ile unstabil bir hal kazanabilir (6).

Genel populasyondaki kuru goz s1khg1 kesin olarak bilinmemekle birlikte normal kontrol hastalannda %4.1- 7.5 oldugu tahmin edilmektedir (4,18) Kuru goz s1khg1 ya§m artmas1yla yiikselir ve menapozal ve postmenapo- zal kadmlarda daha s1k goriiliir (14). Lemp ve arkada§la- nnm yapml§ oldugu ~ah§mada okiiler rozaseah hastalar- da kuru goz prevalansmm onemli derecede yiiksek oldu- gu gosterilmi§tir (4,18). Gudmundsen ve arkada§lanmn

~ah§ma sonu~lan da Lemp'in sonu~lanm desteklemekte hatta daha yiiksek oranda (%18.75) bir prevalans izlen- mektedir. Bunun nedenleri belli degildir sadece Lemp'in, testleri hastalann gozleri kapah olarak yapma- sma kar§m Gudmundsen a~1k olarak yapml§tlr.

Okiiler rozasea s1kt1r ancak tams1 genellikle atlamr ( 19). <;iinkii dermatolog s1khkla okiiler semptomlan ara§tlrmay1 ve goz kapaklanna bakmay1, oftajmolog ise tam i~in yiizdeki rozasea belirtilerini gozlemeyi ihmal eder. Oysa yapllan ~ah§malarda goz yakmmalannn~ ih- mal edilemeyecek diizeylerde oldugu gosterilmi§tir.

Berg (20) ~ah§masmda rozaseah hastalarda goze ait semptomlann %36 oramnda oldugunu, Ramelet %45 oranmda (21), Quarterman ve arkada§lar1 (22) hastalann

%85'inde ~anh ve arkada§lan (23) ise okiiler rozasea

a~1smdan degerlendirilen hastalann tiimiinde rozasea ile ili§kili olabilecek goze ait en az bir okiiler yakmma veya bulgunun izlendigini gozlemlemi§tir. <;ah§mam1zda yanma (%73), kum gibi batma (%60), agn (%50), klza- nkhk (%47) en s1k rastlamlan okiiler yakmmalard1. Qu- arterman'm ~ah§masmda da kum gibi batma %36, klza- nkhk %30, kuruluk %52 oranmda, Jenkins ve ark.nm (19) ~ah§masmda kum gibi batma agn ve yanmanm 49 hastanm 40'mda, ~anh ve arkada§lannm (23) ~ah§ma­

smda ka§mtl, yanma ve fotofobinin hastalann %50'sin- den fazlasmda goriildiigii rapor edilmi§tir.

Okiiler bulgular yoniinden baklld1gmda, literatiirler- de en s1k blefarit, konjoktivit ve keratit goriilebilecegi bildirilmektedir (4,22). Bizim olgulanm1zda da en s1k olarak goriilen okiiler bulgu blefarit (%68) ve daha son- ra smis1 ile konjoktival hiperemi (%44) ve meibomian bez disfonksiyonu (%23) idi. En s1k olarak blefarit sap- tanan serilerden ~anh ve arkada§lan (23) %84.4, Baha- dlr ve arkada§lan (24) %33.3, Akpek ve arkada§lar1 (25)

%65, Giirbiiz ve ark. (26) %81 oranmda blefarit goriil- diigiinii bildirmi§tir. ~anh ve ark. %75 oranmda meibo- mit, Giirbiiz ve ark. %66 oramnda meibomit, Quarter- man ve ark. %76 meibomian bez disfonksiyonu, Akpek ve ark. %78 meibomian bez disfonksiyonu, HaCiyaku- pogullan ve ark. (27) ise 12 olgulannm hepsinde meibo- mian bezi disfonksiyonu saptam1§lard1r.

Preokiiler goz ya§l filmi, lakrimal bezlerden salglla- nan orta akoz tabaka, meibomian bezlerinden salgllanan dl§ lipid tabaka ve konjoktival goblet hiicrelerinden sal- gllanan i~ mukus tabakadan olu§ur. Lipid tabaka h1zh buharla§mayl onleyerek goz ya§l filminin korunmasmda onemli rol oynar. Goz ya§l filmi retina iizerinde net bir optik goriintii ve de buna bagh olarak iyi bir gorme kes- kinligi olu§umu a~lSlndan hayati onem ta§lr. Aynca bes- lenmeyi saglayarak ve at1klan ortadan kald1rarak korne- amn saghg1 a~lSlndan da onemli bir rol oynar. Diger yandan korneay1 mikrobiyal invazyondan korur.

Goz ya§l filmi dinamik bir yap1ya sahiptir. Normal goz ya§l filmi kuru spotlar olu§turarak zaman i~inde bo- zulur. Goz ya§l kmlma zamam (GKZ), filmin stabilitesi- nin incelendigi bir gozya§l fonksiyon testi olarak kabul edilir. Dii§iik GKZ korneal epitelyal kurumaya neden olabilir ki bu da konjoktival hiperemi, puntal epitelyal erozyonlar yada korneal infeksiyonla sonu~lanabilir.

McCulley ve Sciallis, dokuzunda miiteakiben kuta- noz rozase oldugu gozlenen blefaritli 26 hastada dii§iik GKZ degerleri bulmu§tur (28). Daha sonra meibomian bezlerinin manuel olarak bo§alt1lmasm1 takiben GKZ'nm normale dondiigiinii gozlemlemi§lerdir. Quar- terman ve ark. rozaseah hastalarda GKZ'mn biiyiik oran- da azald1gm1 (%94'iinde 10 sn altmda) ve doxycycline tedavisinden sonra h!Zla iyile§tigini saptam1§lard1r. Okii- ler bulgulann §iddeti GKZ ile ters orant1h idi. Aym §e- kilde meibomian bez disfonksiyonu da GKZ ile ters orant1h idi. Daha once belirtildigi gibi GKZ testinin baz1 sakmcalan olmasma ragmen okiiler rozasea i~in son de- rece duyarh oldugu kaydedilmi§tir (22). ~anh ve ark ~a­

h§masmda goz ya§l kmlma zamam patolojik s1mrlarda idi ve bu deger kontrol grubundan anlamh derecede dii-

§iiktii. Giirbiiz ve ark. da aym yonde sonu~ bildirmi§ler- dir. Biz de ~ah§mam1zda rozaseah hastalarda 29 gozde (%38.15) kuru goz e§igi olarak alman patolojik Slmrlar- da bir sonu~ gozlemledik. Goz ya§l kmlma zamam orta- lamasl rozaseah hastalarda 11.80±4.54 sn idi ve kontrol grubu ile istatistiksel olarak anlamh bir fark izleniyordu.

Schirmer testi sonu~lan Quarterman ve arkada§lan- mn ~ah§masmda rozaseli hastalarda normal s1mrlarda bulunmasma ragmen tedavi sonrasmda anlamh bir art!§

gostermi§tir. Daha onceki ~ah§malarda rozaseah hasta- larda dii§iik Schirmer degerleri ve artml§ keratokonjokti-

(5)

vitis sicca insidans1 bildirilmi§tir (4,6). Lemp (4), 60 hastahk <;:ah§masmda 20 hastada (%36.6) kuru goz i<;:in s1mr deger olarak ald1g1 5mm ve altmda sonu<;:lar elde etmi§ ve kontrollere gore anlamh derecede dii§iik Schir- mer test sonu<;:lan bulmu§tur. Gudmundsen (6) ise kont- rol grubu olarak psoriazisli hastalan almi§, sm1r deger olarak 8 mm'yi ald1gmda rozaseah hastalann %56.3'iin- de patolojik sonu<;:lar elde etmi§ ve kontrol grubu ile is- tatistiksel olarak anlamh bir fark bulmu§, sm1r deger olarak 5mm'yi ald1gmda rozaseah grupta %40.6 oranm- da patolojik sonu<;: elde etmesine ragmen kontrol grubu ile anlamh fark bulamami§tlr. Ancak bu iki <;:ah§ma da anestezisiz yap1lm1§ ve hem bazal hem refleks sekresyon ol<;:iilmii§tiir. Quarterman'm yapt1g1 testlerde ise anestezi uygulanarak sadece bazal sekresyon ol<;:iilmii§ ve bazal sekresyonun goz ya§I filmi akoz tabakasmm en iyi yan- Simasi olduguna i§aret etmi§tir.

<;ah§mamizda Schirmer testinde kuru goz lehine lOmm altmdaki degerler almd1. Akne rozaseah 38 hasta- mn 76 gozii bu a<;:Idan incelendiginde toplam 28 gozde (%36.84) patolojik degerlerde test sonu<;:lan bulundu.

K1rksekiz gozde (%63.15) ise 10mm ve iizerinde Schir- mer test sonu<;:lan elde edildi. Kontrol grubunda 10 mm altmda test sonucu 11 (% 16.17) gozde saptand1. Rozase- ah hastalarda normal sm1r olarak kabul edilen degerlere yakm (12.82±7.44mm) bir ortalama sonu<;: elde ettik.

Ancak bu sonu<;:lar kontrol grubuna gore (17 .13±8.59mm) daha dii§iik Schirmer test sonu<;:lari idi ve iki grup arasmda istatistiksel olarak anlamh bir fark izleniyordu (p<0.05). Toplam 28 (%36.84) gozde sonu<;:- lar patolojik s1mrlarda idi.

~anh ve ark.nm 32 ki§ilik hasta grubunda %40.6 oramnda patolojik sonu<;: saptanmi§ ve kontrol grubuna gore anlamh derecede dii§iik Schirmer test sonu<;:lanm i<;:eriyordu. Giirbiiz ve ark. e§ik deger olarak ald1klan 5mm ve altmda rozaseah hastalardan 80 goziin

%18.8'inde kuru goz lehine sonu<;: bulmu§lar, kontrol grubu ile kar§Ila§tirdiklannda ise aym §ekilde iki grup arasmda anlamh fark bulmu§lardir. Akpek (25) ve ark.

131 hastamn 34'iinde kontrollere gore azalmi§ Schirmer degerleri saptami§lar ve tedavi sonrasmda bu degerlerin yiikseldigini gozlemlemi§lerdir. Browning (29) de anes- tezi ile yapt1g1 test sonucunda istatistiksel olarak anlamh derecede dii§tik Schirmer test sonu<;:lan buldugunu bil- dirmi§tir.

Sonu<;: olarak rozaseah hastalarda gerek GKZ gerek- se Schirmer test sonu<;:lari saghkh bireylere gore anlamh derecede dii§iiktiir ve anormal smrrlardadrr. Diger yan- dan, yanma, kum gibi batma, agn ve klzankhk gibi semptomlar s1khkla kar§Ila§Ilan sorunlar olarak kar§Imi- za 91kabilmektedir. Blefarit, konjoktival hiperemi ve meibomian bez disfonksiyonu ise <;:ok s1k bi<;:imde goz

konsultasyonu gerektirecek okiiler bulgulard1r. Buradan yola 91karak 'once zarar verme' ilkesi dogrultusunda bu ttir yakmmalan olan hastalann, dermatolog, oftalmolog ve pratisyen hekimler tarafmdan daha ilk muayenede

<;:ok iyi sorgulanmalarmm h1zh tam ve tedaviden yarar saglama a<;:Ismdan en dogru yol olacag1 kanatindeyiz.

KAYNAKLAR

I. Webster GF: Acne and rosacea. Med Clin N Am 1998;

82: 1145-54

2. Thibout DM: Acne rosacea. Am Fam Physician 1994; 50:

1691-7

3. Barrie P: Rosacea with special reference to its ocular ma- nifestations. Br J Derrnatol1953; 65: 458-63

4. Lemp MA, Mahmood MA, Weiler HH: Association of rosacea and keratoconjunctivitis sicca. Arch Ophthalmol 1984; 102: 556-57

5. Lempert SL, Jenkins MS, Brown SI: Chalazia and rosa- cea. Arch Ophthalmol1979; 97: 1652-53

6. Gudmundsen KJ, MBBS, O'Donnell BF, MRCPI, Powell FC FRCPI: Schirmer testing for dry eyes in patients with rosacea. JAm Acad Dermatol1992; 26: 211-14

7. Rolando M, Baldi F, Calabria G: Tear mucus crystalliza- tion in chidren with cystic fibrosis·. Ophthalmologica 1988; 197: 202-206.

8. Rufli T, Bi.ichner SA: T-cell subsets in acne rosacea lesi- ons and the possible role of Demodex folliculorum. Der- matologica 1984; 169: 1-5

9. Brown SI, Shahinian L Jr: Diagnosis and treatment of ocular rosacea. Ophthalmology 1978; 85: 779-86 10. Hoang-Xuan T, Rodriguez A, Zaltas MM: Ocular rosa-

cea. A histologic and immunopathologic study. Ophthal- mology 1990; 97: 1468-75

11. Browning DJ, Proia AD: Ocular rosacea. Surv Ophthal- mol1986; 31: 145-58

12. Star PAJ, Macdonald A: Oculocutaneous aspects of rosa- cea. Proc R Soc Med 1969; 62: 9-11

13. Irvine C, Marks R: Prognosis and prognostic factors in rosacea. In: Marks R, Plewing J, eds. Acne and related di- sorders. Procedings of an international symposium, Car- diff, Wales, 1988. London: Martin Dunitz, 1989; 331-33.

14. Lemp MA: Diagnosis and treatment of tear deficiensis.

In: Duane TD, Jaege EA, eds. Clinical ophthalmology;

vol4. New York: Harper and Row, 1982.

15. Dahlman CH: Dry eyes-aspects of pathophysiology.

Forschr Ophthalmol1987; 84: 443-45

16. Holly FJ, Lemp MA: Tear physiology and dry eyes. Surv Ophthalmol1977; 22: 69-87

17. Me Culey JP, Dougherty JM, Deneau DG: Classification of chronic blepharitis. Ophthalmology 1982; 89: 1173-80 18. Mackie IA, Seal DV: Diagnostic implication of tear pro-

tein profiles. Br J Ophthalmol1984; 68: 321-4

19. Jenkins MS, Brown SI, Lempert SL, Weinberg RJ: Ocu- lar rosacea. Am J Ophthalmol 1979; 88: 618-22

(6)

20. Berg M, Liden S: An epidemiologic study of rosacea. Ac- 25. Akpek EK, Merchant A, Pmar V, FosterS: Ocular rosa- ta Denn Venereal (Stockh) 1989; 69: 419-23 cea. Patient characteristics and follow-up. Ophthalmology 21. Ramelet AA: Rosacea: a reaction pattern associated with 1997; 104: 1863-67

ocular lesions and migraine? Arch Dermatol 1994; 130: 26. Giirbiiz b, Kutluk S, Giiltan E, Kural G: Rozaseah hasta-

1448 larda kuru goz goriilme srkhg1. MN Oftalmoloji 1998;

22. Quarterman MJ, Johnson DW, Abele DC, Lesher JL, Hull 5(1): 39-41

DS, Davis LS: Ocular Rosacea arch Dennatol1997; 133: 27. HaC!yakupoglu G, Ersoz TR, Yagmur M, Slem G: Akne

49-54 rozaseada okiiler tutulum. XIII. Ulusal Dermatoloji

23. ~anl! B, Aktan ~. Yrldmm C, bzyurt C: Rozaseli hasta- Kongresi (2-5 Ekim 1990) Adana. Ed: H.Memi§oglu ve larda derive okiiler bulgular arasmdaki ili§kiler. TURK- ark. 1990; 199-203

DERM 1999; 33: 86-89 28. McCulley JP, Sciallis GF: Meibomian keratoconjunctivi- 24. Bahadrr S, Kaprcroglu Z, Alpay K, Ferahba§ A, <;ah§kan tis. Am J Ophthalmol1977; 84: 788-93

K, Biilbiil MZ: Rozaseli olgularda okiiler tutulum. 29. Browning DJ: Tear studies in ocular rosacea. Am J Oph-

TURKDERM 1996; 30: 86-89 thalmol1985; 99: 530-33

Referanslar

Benzer Belgeler

G6z kapag1 cilt dokusunun ince ve s1mrh olmast, k6tti huylu ttim6rlerin orbita ve beyin metastaz1 yapabil- mesi, baz1 kotU huylu ttimorlerin histopatolojik inceleme

Biz de bu ~ah §mada afak ve parsiyel iris defektli bir olguda yapay pupillah goz i~i lens (Ophtec Aniridia Lens II) ile skleral fiksasyon uygulamamiZI sunm akta-

Lipid analizinde, digliserit ve doymaml§ yag asitleri tedavi edilmeyen grupta, tedavi edilen ve kontrol grubuna oranla belirgin olarak yiiksek; trigliserit ve kolesterol

Ol~i.ilen GiB degerleri arasmdaki fark- lann ila~ gruplanna gore degi§medigi veya ila~ gruplan arasmda GiB degerleri bakmundan gozlenen farkm ol-.. ~timtin once veya

Gere~ ve Yiintem: Afakik ve psOdofakik btilloz keratopatili toplam 55 olguda penetran keratoplasti s1rasmda skleral fiksasyonlu arka kamara lens implantasyonu yap!ld1..

Oftalmolojik muayenede sagda gorme tam, on ve arka segment normal, sol gozde kapak odemi nedeniyle gorme ol&lt;;iilemedi, on ve arka segment degerlendirile- medi..

Tarti§ma: Penetran goz travmalannda, primer onanm ve uygun §artlar sagland1ktan sonra erken donemde ekstrakapstiler katarakt ekstraksiyonu ve arka kamara GiL yerle§tirilmesi,

&lt;;ali§mamizm amac1; standart (W /W) ve mavi-san (B/Y) gorme alanlan normal olan, ancak op- tik sinir ba§I C/D oram: 0,6'nm iizerinde bulunan gozlerde optik sinir ba§I (OSB)