İŞ HUKUKU
• İŞ HUKUKU; Çalışanlar ile çalıştıranlar arasındaki ilişkiyi düzenleyen KAMU HUKUKU dalıdır.
– Bireysel (Ferdi) iş hukuku; Tek bir çalışanın çalışma koşulları ve haklarını düzenler.
– Kollektif (toplu) iş hukuku;Çalışanların grup halindeki faaliyetlerini düzenler
• İş Kanunu bölümleri
– Genel hükümler
– İş sözleşmesi türleri ve feshi – Ücret
– İşin düzenlenmesi
– İş Sağlığı ve Güvenliği (4857 sayılı iş kanunundan
çıkarılarak 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu ile temel kanun haline getirilmiştir.)
– İş ve işçi bulma
– Çalışma hayatının denetimi ve teftişi – İdari ceza hükümleri
– Çeşitli, geçici, son hükümler
Asıl İşveren Alt İşveren ilişkisi
• Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin YARDıMCı IŞLERINDE veya ASıL IŞIN BIR BÖLÜMÜNDE işletmenin ve işin gereği ile
teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş
aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt
işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan
yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
MADDE 4 – (1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;
• a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi
dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik
tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
• b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların
giderilmesini sağlar.
• c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
• 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
• İşverenin genel yükümlülüğü
• ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
• d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların
hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.
• (2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
• (3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki
yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez.
• (4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.
İŞİN DURDURULMASI
İşin durdurulması
• MADDE 25 – (1) İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş
ekipmanlarındaçalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulur. Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulur.
• (2) İş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili üç iş müfettişinden oluşan heyet, iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili iş müfettişinin tespiti üzerine gerekli incelemeleri yaparak, tespit tarihinden itibaren iki gün içerisinde işin durdurulmasına karar verebilir. Ancak tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi hâlinde; tespiti yapan iş müfettişi, heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçerli olmak kaydıyla işi durdurur.
• (3) İşin durdurulması kararı, ilgili mülki idare amirine ve işyeri dosyasının bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir. İşin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından yirmidört saat içinde yerine getirilir. Ancak, tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi nedeniyle verilen işin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından aynı gün yerine getirilir.
• (4) İşveren, yerine getirildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde, yetkili iş mahkemesinde işin durdurulması kararına itiraz edebilir. İtiraz, işin durdurulması kararının uygulanmasını etkilemez. Mahkeme itirazı
öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Mahkeme kararı kesindir.
• (5) İşverenin işin durdurulmasını gerektiren hususların giderildiğini Bakanlığa yazılı olarak bildirmesi hâlinde, en geç yedi gün içinde işyerinde inceleme yapılarak işverenin talebi sonuçlandırılır.
• (6) İşveren, işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermekle yükümlüdür.
yönetmelikler
• İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler
• MADDE 30 – (1) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir:
• a) İlgili bakanlıkların görüşü alınarak, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, sürdürülmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi amacıyla; işyeri bina ve eklentileri, iş ekipmanı, işin her safhasında kullanılan ve ortaya çıkan maddeler, çalışma ortam ve şartları, özel risk taşıyan iş ekipmanı ve işler ile işyerleri, özel politika gerektiren grupların çalıştırılması, işin özelliğine göre gece çalışmaları ve postalar hâlinde çalışmalar, sağlık kuralları
bakımından daha az çalışılması gereken işler, gebe ve emziren kadınların çalışma şartları, emzirme odaları ve çocuk bakım yurtlarının kurulması veya dışarıdan hizmet alınması ve benzeri özel düzenleme gerektirebilecek konular ve bunlara bağlı bildirim ve izinler ile bu Kanunun uygulanmasına yönelik diğer hususlar.
• b) İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili olarak;
• 1) Çalışan sayısı ve tehlike sınıfı göz önünde bulundurularak hangi işyerlerinde işyeri sağlık ve güvenlik biriminin kurulacağı, bu birimlerin fiziki şartları ile birimlerde
bulundurulacak donanım.
• 2) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi ile ortak sağlık ve güvenlik biriminde görev alacak işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin nitelikleri, işe alınmaları,
görevlendirilmeleri, görev, yetki ve sorumlulukları, görevlerini nasıl yürütecekleri, işyerinde çalışan sayısı ve işyerinin yer aldığı tehlike sınıfı göz önünde bulundurularak asgari çalışma süreleri, işyerlerindeki tehlikeli hususları nasıl bildirecekleri, sahip
oldukları belgelere göre hangi işyerlerinde görev alabilecekleri.
• 3) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunacak kişi, kurum ve kuruluşların; görev, yetki ve
yükümlülükleri, belgelendirilmeleri ve
yetkilendirilmeleri ile sunulacak hizmetler
kapsamında yer alan sağlık gözetimi ve sağlık raporları, kuruluşların fiziki şartları ile
kuruluşlarda bulundurulacak personel ve donanım.
• 4) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan kişi,
kurum ve kuruluşlardan işyeri tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre; hangi şartlarda hizmet alınacağı, görevlendirilecek veya istihdam edilecek kişilerin sayısı, işyerinde verilecek hizmet süresi ve belirlenen görevleri hangi hallerde işverenin kendisinin üstlenebileceği.
• 5) İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin eğitimleri ve
belgelendirilmeleri, unvanlarına göre kimlerin hangi sınıf belge alabilecekleri, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli
eğitimi verecek kurumların
belgelendirilmeleri, yetkilendirilmeleri ile eğitim programlarının ve bu programlarda görev alacak eğiticilerin niteliklerinin
belirlenmesi ve belgelendirilmeleri, eğitimlerin sonunda yapılacak sınavlar ve düzenlenecek
belgeler.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri
• İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri
• MADDE 6 – (1) Mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işveren;
• a) Çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirir. Çalışanları arasında
belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik
birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir. Ancak belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine
getirilmesini kendisi üstlenebilir.
• b) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve
kuruluşların görevlerini yerine getirmeleri amacıyla araç, gereç, mekân ve zaman gibi gerekli bütün ihtiyaçlarını karşılar.
• c) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetlerini yürütenler arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlar.
• ç) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve
kuruluşlar tarafından iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuata uygun olan ve yazılı olarak bildirilen tedbirleri yerine getirir.
• d) Çalışanların sağlık ve güvenliğini etkilediği bilinen veya
etkilemesi muhtemel konular hakkında; görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşları, başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanları ve bunların işverenlerini bilgilendirir.
• (2) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşları; iş sağlığı ve
güvenliği hizmetlerini, Sağlık Bakanlığına ait döner sermayeli kuruluşlardan doğrudan alabileceği gibi 4734 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde de alabilir.
• (3) Tam süreli işyeri hekimi görevlendirilen işyerlerinde, diğer sağlık personeli görevlendirilmesi zorunlu değildir.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi
• MADDE 7 – (1) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için, Bakanlıkça aşağıdaki şartlarla destek sağlanabilir:
• a) Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan az çalışanı bulunanlardan, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri faydalanabilir. Ancak,
Bakanlar Kurulu, ondan az çalışanı bulunanlardan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin de
faydalanmasına karar verebilir
• b) Giderler, iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak aktarılmak
suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse edilir.
• c) Uygulamada, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınır.
• .
• ç) Bu Kanun ve diğer mevzuat gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde; istihdam ettiği kişilerin sigortalılık bildiriminde
bulunmadığı tespit edilen işverenlerden, tespit tarihine kadar yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumunca tahsil edilir ve bu durumdaki işverenler, sağlanan
destekten üç yıl süreyle faydalanamaz.
• d) Uygulamaya ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye, uygulamayı
yönlendirmeye ve doğabilecek sorunları çözmeye Bakanlık yetkilidir.
• (2) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının uygun görüşü
alınarak Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir:
• a) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için sağlanacak desteğin uygulanması.
• b) Destek sağlanacak ondan az çalışanı bulunan işyerlerinin özellikleri göz önünde bulundurularak; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından
ödenecek iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedellerinin tespiti, destek olunacak kısmı ve ödenme şekli.
• c) Destekten faydalanabilecek işyerlerinin taşıması gereken şartlar.
• ç) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti verecek kuruluşların özellikleri.
• (3) Etkinlik ve sürekliliğin sağlanması amacıyla; Bakanlık tarafından Sağlık Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ilgili meslek kuruluşlarıyla iş birliği yapılabilir
• MADDE 19 – (1) Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve
hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen
diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.
• (2) Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri
şunlardır:
Çalışanların yükümlülükleri
• a) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde
kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak
çıkarmamak ve değiştirmemek.
• b) Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak.
• .
• c) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek.
• ç) Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi
konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak.
• d) Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin
sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak
İŞ KAZASI
CEZA HUKUKU
Taksirle Ölüme Neden olma
Taksirle Yaralanmaya
Neden olma
İŞ
HUKUKU
SİGORTA HUKUKU
SSK 11-26 mad.
Maddi Tazminat
Manevi Tazminat
Destekten Yoksun
Kalma
İş
Göremezlik
CEZAİ SORUMLULUK
KUSURLU DAVRANIŞIN SONUCUDUR
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK
Kusurlu davranış ise;
TAKSİR KASIT
Suçun
BİLEREK ve sonucu İSTENEREK işlenmesidir.
TAKSİR, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında
belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
BİLİNÇLİ TAKSİR:Kişinin öngördüğü neticeyi
istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK
5237 Türk Ceza Kanununun 83. ve 85. maddeleri
Dikkatsizlik,
nedeniyle meydana gelen ölüm ve yaralanma fiillerini cezalandırmaktadır.
Tedbirsizlik,
Nizamlara, emirlere ve talimatlara riayetsizlik Meslek ve sanatta acemilik veya
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK
Türk Ceza Kanununun ilgili maddesine göre bir iş kazasında kusurlu olunabilmesi için
Failin;
unsurlarının mevcut bulunması gerekmektedir.
İcrai veya ihmali bir eylemin varlığı,
Meslek ve sanatta acemilik yapması, Tedbirsiz veya dikkatsiz davranması,
Emir ve talimatlara uymamasının söz konusu olması ,
İşçi-işveren-kaza olayı arasındaki "illiyet bağı"
CEZA HUKUKU AÇISINDA SORUMLULUK
İşyerinde iş kazası sonucu yaralanma veya ölüm olayı
meydana geldiğinde,
Cumhuriyet Savcısı kim veya
kimlerin olumsuz davranışlarının bu kazaya neden olduğunu
araştıracaktır .
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK
Kazanın sorumlusu;
işveren veya işveren vekili,
işyerinde çalışan herhangi bir mühendis, ustabaşı veya işçi olabilir,
oluşan iş kazası bu kişilerden birkaçının olumsuz davranışlarının birleşmesi sonucu da meydana
gelebilir.
Kaza hizmet kusuru sonucu oluşabilir Veya olayda KAÇINILMAZLIK olabilir.
CEZA DAVASI:
• Cezanın MAKSADI; Kişileri daha tedbirli, dikkatli, özenli olmaya,
• kanun nizam ve talimatlara uymaya, bilmediği işi yapmamaya sevk etmek
• Dolayısıyla Kamu düzeninin bozulmasını önlemektir.
İş kazalarında cezalar
(5237 sayılı Türk Ceza Yasası)
• TAKSİRLE YARALAMA-ÖLDÜRME
• Taksirle bir kişinin ölümüne sebep olan kişi, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
• Birden fazla insanın ölümü veya bir ölüme
ilave olarak yaralanma olursa 2 yıldan 15 yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(AĞIR CEZA)
• Taksirle yaralayan kişi, 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
• Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına
neden olması halinde, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Taksirle öldürme
• 5237 say. Türk Ceza Kanumu Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
• (2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2)
İş kazalarında cezalar
(5237 sayılı Türk Ceza Yasası)
• Taksir
• Madde 22- (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.
• (2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık
dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
• (3) Kişinin ÖNGÖRDÜĞÜ NETİCEYİ istememesine karşın,
neticenin meydana gelmesi halinde BİLİNÇLİ TAKSİR VARDIR; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar
artırılır.
• (6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice,
münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede
mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
İş kazalarında cezalar
(5237 sayılı Türk Ceza Yasası)
• Bilinçli taksir hali hariç olmak üzere, bu maddenin kapsamına giren suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
• Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası adlî para cezasına çevrilebilir.
Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.
• iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası (tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması durumunda) ertelenebilir.
• Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.
• Şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
• Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri
gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk
mahkemesinde de dava açamaz.
• Mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hakim
tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir.
• Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer
koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir.
Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.
İş kazalarında cezalar
Taksirle yaralama
• Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, 3 aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (Sulh Ceza)
Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
• a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
• b) Vücudunda kemik kırılmasına,
• c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
• d) Yüzünde sabit ize,
• e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
• f) Gebe bir kadının çocuğunu vaktinden önce doğurmasına, Sebep olmuş ise ceza yarısı oranında artırılır.
• Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
• a)İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
• b)Duyularından veya organlarından birinin işlevini yitirmesine,
• c)Konuşma yada çocuk yapma yeteneğinin kaybolmasına,
• d)Yüzünün sürekli değişmesine,
• e)Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,
sebep olmuş ise birinci fıkraya göre belirlenen ceza bir kat artırılır.
• (4)Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olması halinde, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Asliye Ceza)
• (5)Bilinçli taksir hali hariç olmak üzere, bu maddenin kapsamına giren suçların soruşturulması ve kovuşturulması ŞİKAYETE bağlıdır.
İŞ HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK
İşçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatının tek amacı çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunmasıdır.
İŞ HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK
Alınan tüm önlemlere rağmen iş kazası meydana gelmiş ise ne olacaktır
HUKUKİ SORUMLULUK
Bu sorunun cevabını işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı vermez.
Sorunun cevabı hukuki yönden Borçlar Yasasında, cezai yönden ise Türk Ceza Yasasındadır.
İş kazasının tanımı
• (İLO’nun tarifi)
• Önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına
alınamamış olan etrafa zarar verebilecek nitelikteki olaydır.
• (Dünya Sağlık Örgütünün tarifi)
• Önceden planlanmamış kişisel yaralanmalara, maddi zarara ve üretimin durmasına sebep olan olaydır
5510 sayılı SSK 13. Maddesine göre İŞ KAZASI
• İş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
• MADDE 13- İş kazası;
• a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
• b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri
dışında,
• c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere
gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
• d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
• e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya
sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.
5510 sayılı SSK 13. Maddesine göre İŞ KAZASI
• işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
• Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve
kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir.
• İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MESLEK HASTALIĞI
tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
SGK 14. madde;
• Tanımı: Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.
• Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına
tutulduğunun; (Tıbbi ve teknik yönden gerekli inceleme yapıldıktan sonra) Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
• İhtilaf durumunda Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
TAZMİNAT DAVALARI:
• Tazminat davaları, kişilerin veya Kuruluşların uğradığı zararın tazmin edilmesini hedefler.
• Genel manada, meydana gelmiş olan zararlar; işçi işveren ve üçüncü şahıslar tarafından, kusurları oranında tazmin ettirilir.
• Ancak bir istisnai durum söz konusudur. Eğer Kaza,
KAÇINILMAZLIK sebebiyle meydana gelmiş ise, kaza ile ilgili herhangi bir kişinin veya Kuruluşun kusuru bulunmuyor ise, bu zararın belli oranlarda işçi ve işveren tarafından çekilmesi
gerekmektedir. İşverenin bu yükümlülüğüne kusursuz sorumluluk denmektedir.
• İş Kazalarından dolayı tazminat davası, olayın meydana
gelmesinden veya olayın fark edilmesinden itibaren 10 yıl içinde açılması gereklidir. Aksi halde zaman aşımına uğramış olur.
Maddi Tazminat:
• İş göremezlik tazminatı : Bu tazminat, kişinin uğramış olduğu gelir kaybı ve yıpranma sebebiyle ödenmesi gereken bir tazminattır.
• İş göremezlik tazminat hakkı, Borçlar Kanununun 46.
Maddesi gereğince doğmaktadır. İş Göremezlik
tazminatını almak için ancak Kazaya uğrayan dava açabilir.
Yakınları veya bir başkası dava açamaz.
• İş göremezlik tazminatının hesabında, kazazedenin yaşı, aldığı ücret ve maluliyet oranı etkilidir. Kazazedenin yaşına, aldığı ücrete ve maluliyet oranına göre alacağı tazminat hesap edilir.
Maddi Tazminat:
• Destekten yoksun kalma tazminatı : İş kazası veya meslek hastalığı sonucunda kişinin ölmesi durumunda, bu kişi hayattayken destek verdiği kişilerin, bu desteklerini yitirmiş olmaları dolaysıyla, bunun tazmin edilmesi için açılan davalardır.
Bu dava, Borçlar kanununun 45. Maddesinde son fıkrasında belirtilen
“ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından
mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını de tazmin etmek lazım gelir” şeklinde ifade edilmiş olan hak dolaysıyla, kişinin yakınları
tarafından açılır. Tespit edilecek tazminat miktarı peşin ve toptan olarak hak sahibine ödenir.
P. M. F. yaşam tablosu
(Populatiyon Mesculineet Feminine)
YAŞ BakiyeOrtalama Ömür
0 56,64
1 60,60
2 60,58
…. ….
10 54,03
20 45,90
30 37,50
40 29,73
44 26.40
52 20,42
YAŞ BakiyeOrtalama Ömür
60 14,89
70 9,50
80 4,85
90 2,71
100 2
105 1
BİR İŞ KAZASINDAKİ MADDİ KAYIP İŞÇİNİN
1-YAŞINA 2-MAAŞINA
3-MALULİYET ORANINA BAĞLIDIR.
1000 TL. MAAŞI OLAN 30 YAŞINDAKİ BİR İŞÇİNİN
ÖLÜMÜ HALİNDE OLUŞAN MADDİ KAYIP
Yıllık kayıp=1000x12=12 000 YTL.
P.F.M. tablosuna göre
37,50 sene daha çalışacağı kabul edilir 12 000 x37,50 =450.000. YTL.
Manevi Tazminat:
• Manevi tazminat; Duyulan elem ve acı, ruhsal dengenin bozulması, yaşama sevincinin azalması sebebiyle Borçlar Kanununun 47 maddesi gereğince verilen tazminattır.
• Borçlar kanunu 47. Maddesinde “Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara duçar olan kimseye, yahut adam öldüğü taktirde ölünün ailesine, manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir” şeklinde manevi tazminat hakkını ifade etmektedir.
• Dava bu maddede belirtilen hak dolaysıyla, kazazede veya ölümü durumunda ölünün yakınları tarafından (veya manevi zararını ispat edebilecek diğer kişiler tarafından) açılabilir.
Manevi Tazminat:
• Tazminat; Kazazede veya zararı ispat eden kişiye ödenir
• Manevi tazminatın bölünmezliği sebebiyle bütünü için dava açılması gerekir, fazlaya ait hakkı saklı
kalmak şartıyla dava açılamaz. Ancak bilahare zarar büyümüş ise bu kısım için yeniden dava açılabilir.
Manevi Tazminatın belirleme kriterleri
Manevi tazminat miktarı:
• Zararın büyülüğüne,
• Mağdurun ekonomik durumuna ve
• İşverenin ekonomik durumuna göre Hakim tarafından takdir edilir.
Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma,
hesaplanması, başlangıcı ve birden çok iş kazası ve meslek hastalığı hali (Madde 19)
• Meslek kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu belirtilen ve Kurum Sağlık Kurulunca bu durumu onaylanan sigortalı,
sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.
• Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının
mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır.
• Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya, 17 nci maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır.
• Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya
bağlanacak gelir, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı kendisine ödenir.
• Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına
muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanır.
SSK tarafından açılan Rucu davası:
• Bir iş kazası veya meslek hastalığı
sonucunda, meydana gelen maddi kayıplar, SSK tarafından karşılanır.
• SGK, yaptığı masrafları, Sosyal Sigortalar Kanununun 21. Maddesi ve 23. maddesi gereğince (peşin sermaye değerinin yarısı) olaydaki kusurları oranında İşverene ve/veya Üçüncü Şahıslara rucu edebilir.
• Ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının
kusur derecesi esas alınarak iş göremezlik ödeneği üçte birine kadarı Kurumca eksiltilir
• Kasdî bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya
Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı
tutarında ödenir.
• Bu sebeple, SSK, olayda kusurlu olan kişilerden tazmin etmek için rucuan alacak davası açar.
SSK tarafından açılan Rucu davası:
• İş kazasının, belirtilen sürede işveren
tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için
sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.
• Sigortalının bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.
SSK tarafından açılan Rucu davası:
• İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin
vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez.
• Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana
gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.
SSK tarafından açılan Rucu davası:
• Madde 22-a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar hariç,
sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının
artmasına, malûl kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
• Madde 22-b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına
uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
SSK tarafından açılan Rucu davası:
• Madde 22-c) Kasdî bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan
veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında ödenir.
• d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge
almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz
yapılan ödeme tarihinden itibaren 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
• 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilenler tarafından iş kazasının anılan bentte belirtilen süre içinde Kuruma bildirilmemesi durumunda, sigortalıya
yapılacak iş göremezlik ödenekleri bildirim tarihinden itibaren ödenir.
SSK tarafından açılan Rucu davası:
• Süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk
• MADDE 23- Sigortalı çalıştırmaya başlandığının
süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan
verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir.
• Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu
gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.