• Sonuç bulunamadı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BAZI KIŞLIK FİĞ TÜRLERİNDE BİÇİM ZAMANININ OT VERİMİNE ETKİSİ Ziya MUTLU TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BAZI KIŞLIK FİĞ TÜRLERİNDE BİÇİM ZAMANININ OT VERİMİNE ETKİSİ Ziya MUTLU TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır"

Copied!
71
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

BAZI KIŞLIK FİĞ TÜRLERİNDE BİÇİM ZAMANININ OT VERİMİNE ETKİSİ

Ziya MUTLU

TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

ANKARA 2012

Her hakkı saklıdır

(2)

i ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

BAZI KIŞLIK FİĞ TÜRLERİNDE BİÇİM ZAMANININ OT VERİMİNE ETKİSİ

Ziya MUTLU

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Hayrettin EKİZ

Bu araştırma, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Haymana lokasyonunda 2010-11 yetiştirme sezonunda, tesadüf blokları deneme deseninde dört tekerrürlü olarak yürütülmüştür.

Denemede materyal olarak Macar fiği Tarm Beyazı-98 (Vicia pannonica Crantz.) ile Tüylü Meyveli Fiğ Seğmen-2002 (Vicia villosa Roth ssp. dasycarpa (Ten.) Cavi.) çeşitleri kullanılmıştır. Araştırmada 4 farklı gelişme döneminde (çiçeklenme başlangıcı, % 50 çiçeklenme dönemi, tam çiçeklenme dönemi ve alt baklalarda tanelerin tam şeklini aldığı dönem) hasat edilen otun verim ve kalitesine bağlı olarak en uygun hasat zamanının belirlenmesi amaçlanmıştır.

Araştırmada hasat gün sayısı, yatma durumu, doğal bitki boyu, ana sap uzunluğu, ana sap sayısı, ana sap kalınlığı, yeşil ve kuru ot verimi, ham protein oranı, ham protein verimi, ADF ve NDF oranı gibi özellikler incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek yeşil ot verimi Seğmen-2002 çeşidinde tam çiçeklenme döneminde ve Tarm Beyazı-98 çeşidinde % 50 çiçeklenme döneminde, sırayla 5232.9 kg/da ve 3686.3 kg/da olarak tespit edilmiştir. En yüksek kuru ot verimi Seğmen-2002 ve Tarm Beyazı-98 çeşitlerinde sırasıyla 843.1 kg/da ve 669.4 kg/da olarak tam çiçeklenme döneminde saptanmıştır. Tam çiçeklenme döneminde, en yüksek ortalama yeşil (4437.5 kg/da) ve kuru (756.3 kg/da) ot verimi değerleri elde edilmiştir.

En yüksek ham protein oranları Seğmen-2002 ve Tarm Beyazı-98çeşitlerinde sırasıyla % 20.5 ve % 19.9 ile çiçeklenme başlangıcı döneminde belirlenmiştir. En yüksek ham protein verimi Seğmen-2002 çeşidinde ise tam çiçeklenme döneminde, Tarm Beyazı-98 çeşidinde % 50 çiçeklenme döneminde sırayla 153.5 kg/da ve 108.3 kg/da olarak bulunmuştur. Tam çiçeklenme döneminde, en yüksek ortalama ham protein verimi (130.2 kg/da) elde edilmiştir.

En yüksek ADF ve NDF oranı Tarm Beyazı-98 çeşidinde alt bakla oluşum döneminde, Seğmen-2002 çeşidinde tam çiçeklenme döneminde sırayla % 44.8 ve %62.9; % 46.0 ve % 64.3 olarak saptanmıştır.

Araştırma sonucuna göre yağışlı yıl ve bölgelerde, gelişme dönemine göre en uygun biçim zamanı olarak, Tarm Beyazı-98 çeşidinde % 50 ve tam çiçeklenme dönemleri; Seğmen-2002 çeşidinde ise tam çiçeklenme dönemi tavsiye edilebilir.

Ekim 2012,60 sayfa

Anahtar Kelimeler: Macar Fiği (Vicia pannonica Crantz.), Tüylü meyveli fiğ(Vicia villosa Roth ssp. dasycarpa (Ten.) Cavi.) ot verimi, ham protein, ADF, NDF

(3)

ii ABSTRACT

Master Thesis

THE EFECT OF VARİOUS HARVESTİNG IN SOME WINTER VETCH SPECIES ON HERBAGE YIELD

Ziya MUTLU

Ankara Üniversity

Graduate School of Natural and Applied Sciences Deparment of Field Crops

Supervisor: Prof. Dr. Hayrettin EKİZ

This research was conducted in randomized block design with four replication in Haymana location of the Central Research Institute for the Field Crops in the 2010- 2011 growing seasons. Hungarian vetch Tarm Beyazı-98 (Vicia pannonica Crantz.) and woolypod vetch Seğmen-2002 (Vicia villosa Roth ssp. dasycarpa (Ten.) Cavi.) varieties were used in this trial.

The determination of the most suitable harvest time was aimed at based on yield and quality of hay at the four various growth stages (onset of flowering, 50% flowering, full flowering period and exact shape formation period of grains in the bottom pods) in this experiment.

Days to harvesting, habitat, natural plant height, main stem height, main stem number, main stem thickness, green herbage and hay yield, crude protein content, crude protein yield, ADF, and NDF were observed as characters. According to the averages of this research result, the highest green herbage yields were obtained as 5232.9 kg/da and 3686.3 kg/da in the varieties of Seğmen-2002 at full flowering stage and Tarm Beyazı-98 at 50% flowering stage, respectively.

The highest hay yields were 843.1 kg/da and 669.4 kg/da in the varieties of Seğmen-2002 and Tarm Beyazı-98 at full flowering stage, respectively. The highest green herbage (4437.5 kg/da) and hay (756.3 kg/da) yields had at full flowering stage. The highest crude protein content were measured as 20.5 % and 19.9 % in the varieties of Seğmen-2002 and Tarm Beyazı-98 at the onset of flowering, respectively. The highest crude protein yields were 153.5 kg/da and 108.3 kg/da in the varieties of at Seğmen-2002 50 % flowering stage and Tarm Beyazı-98 at full flowering stage, respectively. The highest crude protein average yield had as 130.2 kg/da at full flowering stage. The highest ADF and NDF content was obtained as 44.8 % and 62.9%; 46.0

% and 64.3 % in the varieties of Tarm Beyazı-98 at the stage of exact shape formation of grains in the bottom pods and Seğmen-2002 at full flowering stage, respectively.

This research results indicated that the best suitable harvesting times were recommended two stages as 50 % and full flowering for Tarm Beyazı-98 variety, and only one stage as full flowering for Seğmen-2002 variety in rainy years and regions.

October 2012, 60 pages

Key Words: Hungarian vetch (Vicia Pannonica Crantz.), Woolypod vetch(Vicia villosa Roth ssp. dasycarpa (Ten.) Cavi.), herbage yield, crude protein, ADF, NDF

(4)

iii TEŞEKKÜR

Tez konusunun belirlenmesinde, araştırmanın sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılmasında yönlendirici olan, her konuda iyi niyet ve katkılarını esirgemeyen saygıdeğer danışman hocam sayın Prof. Dr. Hayrettin EKİZ’e, tezin sonuçlarının değerlendirilmesinde yaptığı değerli katkılarından dolayı Prof. Dr. H. Hüseyin GEÇİT’e çok teşekkür ederim.

Denemenin kurulmasında, gözlemlerin alınmasında, sonuçlarının değerlendirilmesinde yaptığı önemli katkılarından dolayı mesai arkadaşım sayın Dr. Sebahaddin ÜNAL’a, değerli katkıları ve yaptığı istatistik programıyla sonuçların istatistiki analizinde büyük kolaylık sağlayan Yetiştirme Tekniği Bölüm Başkanı Dr. Muzaffer AVCI’ya, Yüksek Ziraat Mühendisi Sinan AYDOĞAN’a, kuru otların kalite analizinde yardımlarını esirgemeyen Kalite ve Teknoloji Bölüm Başkanı Turgay ŞANAL’a ve Dr. Oğuz ACAR’a, yüksek lisans süresince yaptığı manevi destek ve fedakarlıkla beni her zaman destekleyen değerli eşime en derin duygularla teşekkür ederim.

Bu tez çalışması Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü tarafından desteklenmişir.

Ziya MUTLU Ankara, Eylül 2012

(5)

iv

İÇİNDEKİLER

ÖZET ... i

ABSTRACT ... ii

TEŞEKKÜR ... iii

SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ ... vi

ŞEKİLLER DİZİNİ ... vii

ÇİZELGELER DİZİNİ ... ix

1. GİRİŞ ... 1

2. KAYNAK ÖZETLERİ ... 4

3. MATERYAL VE YÖNTEM.. ... 13

3.1 Materyal ... 13

3.2 Deneme Alanı ... 13

3.2.1 Deneme alanı iklim özellikleri ... 13

3.2.2 Deneme alanı toprak özellikleri ... 15

3.3 Yöntem. ... 15

3.4 Yapılan Gözlem ve Ölçümler ... 16

3.4.1 Hasat gün sayısı ... 16

3.4.2 Yatma durumu ... 16

3.4.3 Doğal bitki boyu ... 16

3.4.4 Ana sap uzunluğu ... 16

3.4.5 Ana sap kalınlığı ... 17

3.4.6 Ana sap (dal) sayısı ... 17

3.4.7 Yeşil ot verimi ... 17

3.4.8 Kuru ot verimi ... 17

3.4.9 Ham protein oranı ... 18

3.4.10 Ham protein verimi ... 18

3.4.11 ADF ve NDF analizi ... 18

4. BULGULAR VE TARTIŞMA ... 22

4.1 Hasat Gün Sayısı ... 22

4.2 Yatma Durumu ... 24

4.3 Doğal Bitki Boyu ... 26

(6)

v

4.4 Ana Sap Uzunluğu ... 28

4.5 Ana Sap Kalınlığı ... 30

4.6 Ana Sap Sayısı ... 33

4.7 Yeşil Ot Verimi ... 35

4.8 Kuru Ot Verimi ... 38

4.9 Ham Protein Oranı ... 40

4.10 Ham Protein Verimi ... 43

4.11 ADF Oranı ... 45

4.12 NDF Oranı ... 48

5. SONUÇ ... 51

KAYNAKLAR ... 55

ÖZGEÇMİŞ ... 59

(7)

vi

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

da Dekar

ha Hektar

VK Varyasyon Katsayısı ºC Santigrat Derece

m Metre

cm Santimetre

mm Milimetre

gr Gram

kg Kilogram

AÖF Asgeri Önemli Farklılık

HP Ham Protein

HPV Ham Protein Verimi ADF Asid Deterjan Lif NDF Nötral Deterjan Lif

NIR Yakın İnfrared Yansıma

nm Nanometre

CP Crude Protein

CPY Crude Protein Yield

(8)

vii

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 3.1 Deneme alanı 2010-11 tarım yılı ve uzun yıllar yağış verileri ... 14

Şekil 3.2 Deneme alanı 2010-11 tarım yılı ve uzun yıllar sıcaklık verileri ... 14

Şekil 3.3 Deneme alanı genel görünüşü ... 19

Şekil 3.4 Deneme alanı genel görünüşü ... 19

Şekil 3.5 Tam çiçeklenme devresinde ki parseller ... 20

Şekil 3.6 Seğmen-2002 ve Tarm Beyazı-98 çeşitleri ... 20

Şekil 3.7 Parsellerin alt ve üst kısımlarına ip çekilerek hasat alanı belirlenmiştir .... 21

Şekil 3.8 Yeşil ot için hasat motorlu testere ile yapılmıştır ... 21

Şekil 4.1 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için hasat gün sayısı ... 23

Şekil 4.2 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için yatma durumu ... 25

Şekil 4.3 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için doğal bitki boyu ... 27

Şekil 4.4 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap uzunlukları ... 30

Şekil 4.5 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap kalınlığı ... 32

Şekil 4.6 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap sayısı ... 35

Şekil 4.7 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için yeşil ot verimi ... 37

Şekil 4.8 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için kuru ot verimi ... 40

Şekil 4.9 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ham protein oranı ... 42

Şekil 4.10 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ham protein verimi... 44

(9)

viii

Şekil 4.11 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemindeki ADF oranları ... 47 Şekil 4.12 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme

dönemindeki NDF oranları ... 49

(10)

ix

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 3.1Deneme alanı 2010-11 tarım yılı ve uzun yıllar yağış verileri ... 13 Çizelge 3.2 Deneme alanı 2010-11 tarım yılı ve uzun yıllar sıcaklık verileri ... 13 Çizelge 3.3 Deneme alanı toprak analiz sonuçları ... 15

Çizelge 4.1 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için hasat gün sayıları ... 22

Çizelge 4.2 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için 1-5 skalasına göre yatma durumu ... 24

Çizelge 4.3 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için doğal bitki boyuna ait varyans analiz sonuçları ... 26 Çizelge-4.4 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme

dönemine ait doğal bitki boyu verileri ... 27 Çizelge 4.5 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme

dönemi için ana sap uzunluğu verilerinin varyans analiz

sonuçları ... 29 Çizelge 4.6 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı

gelişme dönemi için ana sap uzunluğu... 29 Çizelge 4.7 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap kalınlığı verilerinin varyans analiz sonuçları ... 31 Çizelge 4.8 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı

gelişme dönemi için ana sap kalınlığı ... 31 Çizelge 4.9 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap kalınlığı değerleri ... 32 Çizelge 4.10 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap sayısı verilerinin varyans analiz

sonuçları ... 33 Çizelge 4.11 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı

gelişme dönemi için ana sap sayısı ... 34 Çizelge 4.12 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı

gelişme dönemi için yeşil ot verimi verilerinin varyans analiz sonuçları ... 36

(11)

x

Çizelge 4.13 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için yeşil ot verimi ... 37 Çizelge 4.14 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme

önemi için kuru ot verimi verilerinin varyans analiz

sonuçları ... 38 Çizelge 4.15 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için kuru ot verimi ... 39 Çizelge 4.16 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ham protein oranı verilerinin varyans analiz

sonuçları ... 41 Çizelge 4.17 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ham protein oranları ... 42 Çizelge 4.18 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme

dönemi için ham protein verimi verilerinin varyans

analiz sonuçları... 43 Çizelge 4.19 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı

gelişme dönemi için ham protein verimi ... 44 Çizelge 4.20 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme

dönemi için ADF oranı (%) verilerinin varyans analiz

sonuçları ... 46 Çizelge 4.21 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemindeki ADF oranları ... 46 Çizelge 4.22 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme

dönemi için ADF oranı (%) verilerinin varyans analiz sonuçları ... 48 Çizelge 4.23 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için NDF oranları ... 49

(12)

1 1. GİRİŞ

Ülkemizde hayvancılık daha çok meraya dayalı olarak yapılmaktadır. Çayır ve meraların büyük bölümü sürülerek tarla arazisine dönüştürülmesi sonucu 1950 yılında 39.7 milyon ha olan çayır ve mera alanı 14.6 milyon ha’a gerilemiştir(Anonim 2010).

Mevcut hayvan varlığı için zaten yetersiz olan bu çayır mera alanı, aşırı otlatma baskısı ve yanlış kullanım sonucunda iyice verimsizleşmiştir. Meralar, üzerindeki otlatma baskısı devam ederken ıslah edilerek daha verimli hale getirilmesi mümkün değildir. Bu durumda meraya dayalı hayvancılık sürdürülebilir olmaktan oldukça uzaklaşmış olacaktır. Çayır meraların yetersiz olması sonucu ortaya çıkan kaba yem açığı tahıl samanı gibi kalitesiz kaba yemlerle karşılanmaya çalışılmaktadır. Hayvancılığımızın geliştirilmesi ise kalitesiz kaba yemlerle mümkün değildir. Ülke hayvancılığının geliştirilmesi, daha verimli hale getirilmesi ve meralar üzerindeki otlatma baskısının azaltılması öncelikli olarak kaliteli kaba yem üretiminin artırılmasıyla olur. Bu da yem bitkileri yetiştiriciliğinin geliştirilmesiyle mümkündür.

Yem bitkileri içerisinde baklagil yem bitkileri ve özellikle de fiğ türleri, kaliteli kaba yem kaynağı olarak hayvanların dengeli ve iyi beslenmesi için önemli bir yer tutmaktadır. Yem bitkileri içerisinde fiğ türlerinin tarımı geniş bir alana sahiptir ve çiftçilerimiz tarafından uzun yıllardır yaygın olarak ekilmektedir. Geniş bir adaptasyon kabiliyetine sahip oldukları için yarı-kurak alanlardan serin ve nemli bölgelere kadar geniş bir alanda yetişebilmektedir. Bu bakımdan, mevcut ekim alanını daha da artırmak mümkündür.

Baklagiller, bünyelerinde yüksek oranda nitrojen bulundurmaları nedeniyle, toprakta bıraktığı artıklar kısa sürede parçalanarak toprağı, organik madde yönünden zenginleştirirler. Toprakta ayrışmaları daha çabuk ve kolay olması nedeniyle yeşil gübre olarak kullanılmaktadır. Özyazıcı ve Manga (2000), Çarşamba ovasında yaptıkları yeşil gübreleme uygulamasının, ana ürünlerde sağladığı verim artışının, 10-20 kg/da azota eşdeğer olduğunu tespit etmişlerdir.

(13)

2

Baklagil yem bitkileri içerisinde fiğ türlerinin yeşil ve kuru otları kaliteli, lezzetli ve besleyici olması nedeniyle hayvanlar tarafından sevilerek tüketilirler. Fiğlerin kuru otunda biçim zamanına ve fiğ türüne göre değişmekle birlikte % 14-14.9 arasında ham protein bulunmaktadır. Tane üretiminden sonra kalan fiğ samanı da yaklaşık % 2-3.5 civarında hazmolabilir ham protein içermektedir. Tanelerinde % 20.2-27.7 gibi yüksek oranda ham protein bulunması nedeniyle hayvan beslemesi için değerli bir hayvan yemidir(Anonim 2012). Tahıllarla karışım halinde ekilerek hem yeşil ve kuru ot olarak, hem de silaj olarak değerlendirilebilirler.

Macar fiği(Vicia pannonica Crantz.) ve tüylü fiğ (Vica villosa Roth.) kışa en iyi dayanan fiğ türleridir. Her iki bitki türü de, Orta Anadolu gibi kışı sert geçen, kurak ve yarı kurak iklime sahip bölgelerde kışlık olarak rahatlıkla ekilebilir. Ot üretmek amacıyla yalın olarak yetiştirilebileceği gibi, tahıllarla karışık olarak silaj ve ot amacıyla yetiştirilebilir.

Ot için yetiştirilen fiğler, tane için yetiştirilen fiğlere göre daha az su ve besin maddesi tüketirler, bu nedenle nemli ve besleyici bir toprak yapısı bırakırlar. Yılın serin ve yağışlı döneminde yetişip kurak yaz dönemi başlamadan toprağı terk ettikleri için, kendisinden sonra gelen tahılların veriminde düşmeye yol açmazlar. Bu nedenle, tahıl nadas sisteminin yaygın olarak uygulandığı kurak ve yarı kurak bölgelerde, nadas yılının ot üretimi amacıyla değerlendirilmesinde, fiğ türleri önemli bir potansiyele sahiptir. Özellikle kışlık olarak ekilen tüylü fiğ ve Macar fiği bu açıdan daha avantajlıdır. İç Anadolu Bölgesinin 2.884.105 ha nadas alanı ile bölgeler içinde ilk sırada yer aldığı düşünülürse, bunun önemi daha iyi anlaşılacaktır. Karagöz vd. (1991), nadas - tahıl sisteminin uygulandığı alanlarda buğday üretimini sınırlandırmadan nadas alanlarının değerlendirilmesinde fiğ türlerinin büyük önem taşıdığını belirtmektedir.

Nadas uygulamasında esas amaç, yağışların yetersiz olduğu bölgelerde, bir yıl toprağı boş bırakarak sonra ekilecek ürün için belli ölçüde toprakta nem birikiminin sağlanmasıdır. Ancak, nadas yoluyla toprakta nem birikimi sağlamak, her toprakta ve her iklim koşulunda mümkün olmamaktadır. Nadas yoluyla toprakta yeterli nem

(14)

3

birikimi sağlanması için, öncelikle toprağın su tutma kapasitesi yüksek olmalı, bunun yanında toprak profilinin de derin olması gereklidir. Çünkü, buharlaşmayla nem kaybı daha çok toprağın yüzey tabakasında meydana gelmekte, nadas yoluyla biriktirilen nemin çoğu, toprağın alt tabakalarında muhafaza edilmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi gibi sıcak bölgelerde, sıcak yaz aylarında buharlaşma yoğun olduğu için, nadas uygulamasıyla derin topraklarda bile toprakta yeterli nem birikimi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, nadas yılını fiğ türleri ile ot üretme amacıyla değerlendirmek daha doğrudur. Yeşilsoy (1984), 0-90 cm derinlikte ki buharlaşmayla kaybolan toprak nemini buharlaştırmak yerine, kökleri fazla derine gitmeyen baklagiller ya da başka bir yüzeysel kök yapısına sahip bitkilerle değerlendirmenin daha akıllıca olacağını, bunun için de kışlık türleri tercih etmek gerektiğini belirtmektedir.

Fiğler, özellikle nemli bölgelerde köklerinde bulunan rizobiyum bakterileri ile toprağa azot fikse ederek gübre maliyetinin düşürülmesinde önemli katkı sağlarlar. Elçi (2007), fiğlerin köklerindeki nodoziteler sayesinde toprağa 10-20 kg/da azot kazandırdıklarını bildirmektedir.

Nadas yılında ekilen fiğler sağladıkları kaliteli kaba ot ve toprağın yapısını iyileştirmeleri yanı sıra toprağı erozyona karşı da korurlar. Nadas uygulamasıyla topraktaki nemi muhafaza etmek için yapılan toprak işlemeleri ile toprak gevşetildiği için erozyona açık bir hale gelmektedir. Özellikle meyilli arazilerde ve meyil yönünde yapılan toprak işlemelerinde yüzey akışlarıyla toprak kaybı yüksek olmaktadır. Su ve rüzgar erozyonunu azaltmak için, nadas yılında toprağı çıplak bırakmak yerine bitkiyle kaplı tutmak gerekir. Bunun için fiğ türleri en uygun bitkilerdir

Ot üretimi amacıyla ekilen ve nadas alanlarının değerlendirilerek kaliteli kaba yem üretilmesinde önemli bir potansiyele sahip olan fiğ türlerinden Macar fiği ve tüylü meyveli fiğ çeşitlerinin kullanıldığı bu araştırmada, kalite ve verim açısından en uygun biçim zamanı belirlenmeye çalışılacaktır.

(15)

4 2. KAYNAK ÖZETLERİ

Çelik (1980), adi fiğ ile Erzurum koşullarında yaptığı çalışmada en yüksek kuru madde ve ham protein veriminin tam çiçeklenme ile alt baklaların oluştuğu devre arasında, en yüksek protein oranının ise % 50 çiçeklenme döneminde bulunduğunu bildirmektedir.

Gençkan (1983), fiğlerin yaş ot için tam çiçeklenme dönemi ile alt bakla oluşumunun tamamlandığı dönemde; kuru ot için ise alt baklaların sarardığı dönemde biçilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Tan (1984), Ankara kıraç koşullarında nadas yılında Macar fiği ve tüylü fiğin yalın veya tahıllarla karışık yetiştirildiğinde ortalama 250-500 kg/da kuru ot alındığını kaydetmektedir.

Çakmakçı ve Açıkgöz (1987), fiğde en yüksek kuru ot ve ham protein veriminin alttan ilk baklaların oluştuğu ve baklaların tam olarak dolduğu dönemde biçildiğinde alındığını, ham protein oranının çiçeklenme başlangıcında en yüksek olduğunu açıklamaktadırlar.

Abd El Moneim vd. (1990), Suriye'de yalancı tüylü fiğ, adi fiğ, koca fiğ ve mürdümük ile yaptıkları araştırmada, yalancı tüylü fığin (Vicia villosa ssp.dasycarpa (Ten) Cav.) en yüksek kuru madde verimi, bitkilerin % 20-25 meyveli olduğu dönemde elde etmişler, en yüksek ham protein oranına ise % 50-100 meyveli olduğu dönemde ulaştığını saptamışlardır.

Eraç ve Ekiz (1990), tüylü fiğin kışa ve kurağa dayanımının çok iyi olduğunu, ülkemizin bir çok yerinde yabani formlarının bulunduğunu, her toprakta yetişebileceğini, kolayca yatması nedeniyle tahıllarla karışık yetiştirilmesi gerektiğini belirtmektedirler. Macar fiğinin kurağa ve soğuğa dayanımının iyi olduğunu, kötü

(16)

5

toprak şartlarında diğer fiğ türlerine göre daha iyi geliştiğini, fazla yatmadığı için yalın olarak yetiştirilebileceğini bildirmektedirler.

Minson (1990), baklagil yem bitkilerinde biçim zamanındaki gecikmeyle, kuru ottaki protein miktarındaki azalmanın, 1 kg kuru madde için günlük ortalama 1 g olacağını ifade etmektedir.

Balabanlı (1992), Macar fiği ile yaptığı araştırmada en yüksek kuru ot verimini kışlık olarak 17.5x1 cm sıklıkta ekilen parselde 348.8 kg/da olarak bulmuştur.

Doğrucu ve Soya (1995), İzmir’de yürüttükleri bir araştırmada materyal olarak seçtikleri adi fiğ (Kubilay-82) ve tüylü fiği (Efes-79) 5 farklı vejetasyon devresinde biçmişlerdir. Araştırma sonucuna göre, ham protein oranı ilk biçimden itibaren düşmesine rağmen, en yüksek protein verimine son biçim döneminde ulaşmışlardır.

Tomurcuklanma devresinde 372.8 kg/da olan ortalama kuru ot veriminin, alt baklaların sarardığı dönemde 969.5 kg/da’a çıktığını tespit etmişlerdir.

Aydın vd. (1996)’e göre, yem bitkilerinde biçim zamanı, otun kalitesini belirleyen en önemli kültürel uygulamalardan birisidir. Bitkilerde, vejetatif devrenin ilerleyen dönemlerinde ham protein oranı ve sindirilebilirlilik azalırken, ADF, NDF, selüloz ve lignin oranı ise artmaktadır. Fiğ türlerinde yüksek ot kalitesi için çiçeklenme döneminde hasad edilmesini önermektedirler.

Hadjipanayiotou vd. (1996), çiçeklenme, bakla oluşumu ve erken olgunluk dönemi olmak üzere üç farklı dönemde hasat edilen adi fiğin kuru madde ve ham protein sindirilebilirliliğini belirlemek amacıyla Damascus keçileriyle Kıbrıs’ta yaptıkları in vivo sindirim araştırmasında, ham protein sindirilebilirliliğinin hasat döneminin ilerlemesi ile birlikte azaldığını, ham protein ve kuru madde sindirilebilirliliği arasında yüksek bir korelasyon olduğunu saptamışlardır.

Sevimay ve Kendir (1996), Ankara koşullarında 1994 ve 1995 yıllarında iki yıl yürüttükleri araştırmada; erken meyve bağlama döneminde hasat ettikleri Macar fiği ve

(17)

6

tüylü fiğin ortalama yeşil ot verimini sırasıyla 1609.26 kg/da, 1431.45 kg/da kg/da; kuru ot verimi sırasıyla 466.61 kg/da, 400.01 kg/da olarak bulurken; ham protein oranı, ham protein verimi ve biçime geliş gün sayılarını sırasıyla % 16.24 ve % 19.50; 69.43 kg/da ve 71.67 kg/da 208.5 ve 218.5 gün olarak belirlemişlerdir.

Yılmaz vd. (1996), Amik Ovası ekolojik koşullarında 1994-1995 yetiştirme sezonunda Ege Beyazı Macar fiği çeşidi ile yürüttükleri çalışmada, % 50 çiçeklenme gün sayısı, doğal bitki boyu, ana sap uzunluğu, yeşil ot verimi ve kuru ot verimini sırasıyla 141 gün, 44,31 cm, 101,2 cm, 2985 kg/da ve 405.3 kg/da olarak kaydetmişlerdir.

Sarıçiçek vd. (1998), farklı dönemlerde hasat edilen tüylü fiğin kuru madde, organik madde ve ham protein parçalanabilirliğini belirlemek amacıyla, yemleri 48 saat süreyle rumende inkübasyona tabi tuttukları denemede, tüylü fiğin çiçeklenme döneminde ki kuru madde, organik madde ve ham protein parçalanabilirliliğini sırasıyla %67.58,

%69.99, %84.37 bulurken; meyve bağlama döneminde ise aynı sırayla; %64.22,

%63.18 ve %79.18 olarak bulmuşlardır.

Francis vd. (1999), tüylü fiğin yeşil ve kuru ot için yetiştirilen fiğler içinde dünyada ikinci sırada yer aldığını, hastalık ve zararlılara dayanıklı olduğunu, kumlu ve asitli topraklarda yetişebildiğini; Macar fiğinin Doğu Avrupa ve Kafkasya’da doğal olarak yetiştiğini, şiddetli soğuklara iyi uyum sağladığını, ağır topraklarda diğer fiğlere göre daha iyi yetiştiğini ifade etmektedirler.

Kendir (1999), Ankara koşullarında bazı kışlık fiğ türlerinin verim komponentlerini belirlemek için 1996-98 yıllarında araştırma yapmıştır. Tam çiçeklenme devresinde elde ettiği ortalama sonuçlara göre, Macar fiği ve tüylü fiğin, sırasıyla ana sap uzunluğu 118.67 cm, 140.85 cm; bitkide dal sayısı 3.45 adet, 3.76 adet; çiçeklenme gün sayısını 146 gün, 152 gün olarak tespit etmiştir.

Soya vd. (1999), tüylü fiğ ve adi fiğ çeşitleriyle İzmir-Menemen koşullarında yaptıkları araştırmada, beş farklı biçim zamanının (1-%10 tomurcuklanma, 2-çiçeklenme başı, 3-

(18)

7

%25 çiçeklenme, 4-çiçeklenme sonu, 5-alt bakla oluşumu) verim ve kalite özellikleri üzerine etkisini araştırmışlardır. Araştırma sonucuna göre, en yüksek ortalama yeşil ot verimini çiçeklenme sonunda yapılan 4. biçimden alırken; bunu sırasıyla 3. 2. 1. ve 5.

biçimler izlemiştir. En yüksek ham protein oranı % 10 tomurcuklanma döneminde yapılan 1. biçimden elde ederlerken, bunu sırasıyla 2, 3, 4 ve 5. biçimler izlemiştir. En yüksek ham protein verimi alt baklaların oluştuğu 5. biçimden alırlarken, bunu sırasıyla 4, 3, 2 ve 1. biçimler izlemiştir. Ham protein oranı ilk hasattan son hasat zamanına kadar % 25’ten % 17.8’e düşerken, ham protein veriminin kuru madde verimine bağlı olarak 88 kg/da’dan 161 kg/da’a kadar yükselmiştir.

Altınok ve Hakyemez (2000), Ankara’da yürüttükleri bir araştırmada, 15 yalancı tüylü meyveli fiğ (Vicia villosa ssp.dasycarpa (Ten) Cav.) hattını ele almışlardır. İki yıl yürüttükleri araştırma sonucunda, tam çiçeklenme döneminde ki gözlem sonuçlarına göre, en yüksek ortalama bitki boyu, yeşil ot verimi, kuru madde verimi ve ham protein verimini sırasıyla 82 cm, 2352 kg/da 510 kg/da ve 87 kg/da olarak saptamışlardır.

Açıkgöz (2001), Macar fiğinde ot için en uygun hasat zamanının alt meyvelerin şekillenmeye başladığı devre olduğunu bildirmektedir.

Temel ve Tan (2002), 2000 ve 2001 yıllarında Erzurum koşullarında adi fiğ ile yaptıkları araştırmada, yeşil ot için hasadı, baklaların oluşum başlangıcı, alt baklaların dolduğu devre ve bitkideki bütün baklaların dolduğu devrede olmak üzere üç farklı dönemde yapmışlardır. İki yıllık sonuçlara göre, ortalama ham protein oranları sırasıyla

% 21.93, %21.15 ve %18.68; ham protein verimleri sırasıyla 62.3kg/da, 70.9 kg/da ve 67.7 kg/da; kuru ot verimleri sırasıyla 285.6 kg/da, 337.7 kg/da ve 366.1 kg/da olarak bulmuşlardır.

Orak ve Nizam (2003), Tekirdağ ve Uzunköprü ekolojik koşullarında bazı Macar fiği hatlarıyla yürüttükleri çalışmada, ortalama bitki boyu, ana sap sayısı, yeşil ot verimi ve

(19)

8

kuru ot verimini sırasıyla 63.8–79.5 cm, 2.6–3.1 adet, 1594.3-1644.0 kg/da, 456.1-510.9 kg/da olarak tespit etmişlerdir.

Orak vd. (2004), 1997-98 yılında Tekirdağ koşullarında, Macar fiğinin çıkıştan olgunlaşma döneminin sonuna kadar geçen sürede haftalık olarak gelişme dönemindeki besin içeriklerini incelemişlerdir. Araştırmada, başlangıçtan itibaren ham protein oranı

%24,1’den %14,8’e düşerken, ham selüloz oranı %4,12’den %21’e yükselmiştir. İlk haftadaki bitki boyu 4.6 cm’den 90.6 cm’ye çıkarken, yan dal sayısı ise 2.5’dan 6.0’ya yükselmiştir.

Rebole vd. (2004), tipik Akdeniz iklim koşullarının hüküm sürdüğü İspanya’nın Kastilya Ovasında 1996-97, 1997-98 yetiştirme sezonlarında yürüttükleri araştırmada, adi fiği % 50 çiçeklenme ve iki bakla dolma devresi (bitkide kuru maddenin % 28 ve % 38 olduğu devreler) olmak üzere üç farklı gelişme döneminde hasat etmişlerdir.

Araştırma sonuçlarına göre, 1996-97 sezonunda kuru madde verimi, ham protein, NDF ve ADF oranlarını hasat dönemine göre sırasıyla 545 kg/da, 604 kg/da, 569 kg/da;

%22.1, % 20.1; %18.9; %34.4 ve %35.8, %36.3; %26.4, %26.0, %25.7 olarak belirlerken, 1997-98 sezonunda aynı sırayla 785 kg/da; 935 kg/da, 829 kg/da; %19.8,

%17.3, %16.9; %34.6, %33.8, %32.4; %25.0, %23.6, %22.2 olarak bulmuşlardır.

Uzun vd. (2004) tarafından 2000-2001 ve 2001-2002 yetiştirme dönemlerinde Bursa’da 4 farklı Macar fiği genotipi ile (L46, L79, L457 ve Yerli), farklı ekim oranında (20, 40, 80 ve 160 kg ha-1) yapılan denemede, ortalama olarak kuru madde verimini 425.4 kg/da, bitki boyunu 79.4 cm olarak saptamışlardır.

Hakyemez vd. (2005) tarafından 2002-2004 yıllarında Çanakkale’de iki yıl süreyle tüylü fiğle yürüttükleri araştırmada; çiçeklenme başlangıcı, tam çiçeklenme ve alt baklalar kahverengileştiği dönemde olmak üzere üç farklı devrede biçim yapmışlardır.

Araştırma sonuçlarına göre ortalama yeşil ot verimleri biçim sırasına göre, ilk yıl 2157 kg/da, 2160 kg/da, 1448 kg/da olurken, ikinci yıl 2310 kg/da, 2002 kg/da, 1467 kg/da olarak bulmuşlardır. Kuru ot verimlerini ise biçim sırasına göre ilk yıl 461.9

(20)

9

kg/da, 510 kg/da, 583 kg/da; ikinci yıl ise 526.5 kg/da, 554.7 kg/da, 549.4 kg/da olmuştur. Biçim zamanlarına göre ham protein verimleri ise sırasıyla birinci yıl 75.8 kg/da, 67.8 kg/da, 48.4 kg/da; ikinci yıl ise 88.7 kg/da 79.4 kg/da, 55.8 kg/da olarak tespit etmişlerdir.

Orak vd. (2005), Trakya Bölgesi şartlarında üç lokasyonda, 2002-2004 yılları arasında, 5 macar fiği hattı, 1 populasyon ve 1 çeşit (Ege Beyazı) ile adaptasyon çalışması yapmışlardır. İki yıllık sonuçlara göre hat ve çeşitlerin ortalama bitki uzunluğu 61.9- 83.3 cm, bitkide dal sayısı 2.2-4.1 adet, yeşil ot verimi 888.1-1685.9 kg/da, kuru ot verimi 203.3-405.8 kg/da arasında değişmiştir.

Süzer ve Demirhan (2005), Trakya koşullarına uygun bazı kışlık fiğ türleri ile fiğ+tahıl karışımlarını belirlemek için, Edirne koşullarında 2000-2003 yıllarında iki yıl süreyle Efes-79 (tüylü meyveli fiğ), Menemen-79 (tüylü fiğ), Karaelçi (adi fiğ), koca fiğ, Tarm Beyazı-98 (Macar fiği), Ege Beyazı-79 (Macar fiğ) tür ve çeşitleriyle araştırma yürütmüşlerdir. Deneme sonuçlarına göre yalın ekimlerde yeşil ot verimlerini sırasıyla 2954 kg/da, 2913 kg/da, 3212 kg/da, 3115 kg/da, 3115 kg/da, 2293 kg/da; kuru ot verimlerini sırasıyla 620 kg/da, 644 kg/da, 689 kg/da, 683 kg/da, 608 kg/da, 404 kg/da;

ortalama bitki boyunu 65cm, 68 cm, 64 cm, 74 cm, 71 cm, 53 cm olarak bulmuşlardır.

Özkan (2006), farklı dönemlerde hasat edilen bazı yem bitkilerinin sindirilebilirliliklerini belirlemek için yaptığı araştırmada, adi fiği vejatatif gelişme devresi, çiçeklenme devresi ve tohum bağlama devresi olmak üzere üç farklı dönemde biçmiştir. Kuru otta yaptığı analiz sonuçlarına göre, ham protein oranını sırasıyla % 20.71, %15.21, % 15.89, NDF oranını %38.82, %50.88, %61.9 ve ADF oranını %30.54,

%37.35, %44.05 olduğunu bildirmektedir.

Turgut vd. (2006) tarafından yapılan araştırmada, değişik dönemlerde hasat edilen fiğ türlerinin ortalama besin maddeleri içeriklerini incelemişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre, çiçeklenme başlangıcında ham protein ve NDF oranı Macar fiğinde %24.1, %37.0, adi fiğde %23.2, %35.9; bakla oluşum başlangıcında tüylü fiğde % 20.2, %43.9, adi

(21)

10

fiğde %19.1, % 40.3; alt baklaların olduğu dönemde adi fiğde % 19.6, % 44.3, Macar fiğinde % 17.9, %42.7 tüylü fiğde % 16.0, %54.0 olarak belirlemişlerdir.

Şahar (2006), Van ekolojik koşullarında bölgeye uygun fiğ çeşitlerinin belirlemek için 2003 yılında yürüttüğü denemede, Macar fiğ çeşidi olarak Ege Beyazı-79’u ve tüylü fiğ çeşidi olarak da Efes-79 çeşidini kullanmıştır. El ettiği sonuçlara göre bitki boyu, yeşil ot verimi, kuru madde verimi, ham protein oranı ve ham protein verimini Macar fiğinde sırasıyla 43.5 cm, 734 kg/da, 216.8 kg/da, % 17.4, 37.9 kg/da; tüylü fiğde ise sırasıyla 89.3 cm, 2341 kg/da, 606.8 kg/da, % 16.2, 98.6 kg/da olarak saptamıştır.

Özyiğit ve Bilgen (2006), Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi deneme tarlalarında 2001-2002 yetiştirme sezonunda yürüttükleri araştırmada, adi fiğ, tüylü fiğ, mürdümük ve yem bezelyesini, çiçeklenme başlangıcı, % 50 çiçeklenme ve çiçeklenme sonu olmak üzere üç farklı gelişme döneminde biçmişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre ilk biçimdeki ham selüloz oranları sırasıyla %19.0, 17.3, 13.3. 11.7; ikinci biçimde %23.7, 25.3, 14.3, 12.3; üçüncü biçimde %19.0, 27.7, 21.0, 18.7 olarak bulmuşlardır. Biçim dönemlerindeki yaprak/sap oranları ise, ilk biçimde sırasıyla 1.3, 1.8, 2.1, 2.4; ikinci biçimde 1.0,1.3, 1.6, 2.2; üçüncü biçimde 0.7, 0.7, 0.9, 1.4 olmuştur.

Mihailoviç vd. (2007a), bazı tek yıllık baklagil yem bitkileri ile ilgili Sırbistan’da yapılan araştırmalarda, tam çiçeklenme ile ilk baklaların şekillendiği devrede biçildiklerinde elde edilen bazı verim ve kalite özelliklerini incelemişlerdir. Yaptıkları inceleme sonucunda adi fiğ, tüylü fiğ ve Macar fiğinde ortalama yeşil ot veriminin sırasıyla 3180 kg/da, 3120 kg/da ve 2420 kg/da; kuru madde veriminin 700 kg/da, 570 kg/da, 530 kg/da olduğunu bildirmektedirler. Kuru maddedeki ortalama protein miktarının aynı sırayla 203 g/kg 215 g/kg, 218 g/kg olduğunu belirtirken; dekara protein verimlerini ise 142.1 kg, 122.5 kg ve 115.5 kg olarak belirtmektedirler.

Mihalioviç vd. (2007b), 2002-2005 yıllarında üç yıl süreyle Sırbistan’da yürüttükleri araştırmada, adi fiğ (Vicia sativa L.), tüylü fiğ (Vicia villosa Roth), Macar fiği (Vicia pannonica Crantz) ve burçak (Vicia ervilia (L.) Willd) türlerinin bazı özellikleri

(22)

11

incelemişlerdir. Elde edilen sonuçlara göre, ortalama bitki boyunu sırasıyla 88 cm., 98 cm, 79 cm, 65 cm; ana dal sayısını 4.8, 3.6, 4.5, 5.7 adet olarak kaydetmişlerdir.

Taş vd. (2007), 1996-1999 yıllarında Pasinler-Erzurum kıraç şartlarında iki yıl süreyle yürüttükleri araştırmada Macar fiği (populasyon), tüylü fiğ (Menemen-79) ile ekmeklik buğday (Kırık) farklı karışım oranları ve biçim zamanında bakımından incelemişlerdir.

Yalın olarak ekilen fiğleri alt baklaların olgunlaştığı devrede biçmişlerdir. Bu çalışma sonuçlarına göre yalın ekilen Macar fiği ve tüylü fiğde ham protein oranı sırasıyla

%18.5, % 18.9; ham protein verimi 50 kg/da, 50 kg/da; ham selüloz oranı % 22.5 % 29.7; ham kül oranı %18.0 %14.9 olarak belirlemişlerdir.

Ünal vd. (2011), Haymana ve Ankara lokasyonlarında 2006-2007, 2007-2008 yıllarında 4 macar fiği hattı ve bir çeşitle yürüttükleri denemede, bazı fenolojik ve morfolojik karakterleri incelemişlerdir. İki yıllık ortalama sonuçlara göre, çeşit ve hatların Haymana lokasyonunda çiçeklenme gün sayısı 232-233 gün, ana sap uzunluğu 37.4- 43.9 cm, ana sap kalınlığı 1.83-2.05 mm, doğal bitki boyu 32.28-37.20 cm, bitkide dal sayısı 2.53-3.86 adet arasında değişmiştir. Haymana ve Yenimahalle lokasyonunda iki yıllık ortalamalara göre, çeşit ve hatların en düşük ve en yüksek yeşil ot verimini sırasıyla 723.1-896.3 kg/da, 474.0-525.6 kg/da, ve kuru ot verimini 210.2-272.1 kg/da, 106.3-117.5 kg/da olarak bulmuşlardır. Haymana lokasyonunda 2007-08 yıllarında alt baklaların şeklini aldığı dönemde yapılan yapılan kalite analizi sonuçlarına göre ham protein oranı %21.5-23.2; ve ham protein verimi 16.9-22.8 kg/da arasında değişmiştir.

Sayar (2011), Güneydoğu Anadolu Bölgesinin beş farklı lokasyonunda, 2008-2009, 2009-2010 yetiştirme sezonunda yürüttüğü araştırmada 12 Macar fiğ çeşit ve hattının bazı özelliklerini incelemiştir. İki yıllık ortalama sonuçlara göre, çeşit ve hatların %50 çiçeklenme gün sayısı, doğal bitki boyu, ana sağ uzunluğu, ana sap sayısı, ana sap kalınlığı, yeşil ot verimi ve kuru ot veriminin, 165.7-177.0 gün, 56.5-60.9 cm, 71.0-79.1 cm, 2.9-3.2 adet, 1.7-2.1 mm., 2462-3133 kg/da, 531.5-699.8 kg/da arasında değiştiğini tespit etmiştir.

(23)

12 3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1 Materyal

Araştırma materyali olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü (TARM) tarafından kışlık olarak tescil ettirilen Macar fiği Tarm Beyazı-98 (Vicia pannonica Crantz.) ile Tüylü Meyveli Fiğ Seğmen-2002 (Vicia villosa Roth ssp.

dasycarpa (Ten.) Cavi.) çeşitleri kullanılmıştır.

3.2 Deneme Alanı

Bu araştırma, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Haymana/İkizce Araştırma ve Uygulama Çiftliği deneme tarlalarında yürütülmüştür(Şekil 3.3). Çiftlik Ankara’ ya 45 km uzaklıkta olup, deniz seviyesinden yüksekliği 1055 m’dir.

3.2.1 Deneme alanı iklim özellikleri

Araştırmanın yürütüldüğü yerin 2010-11 yılı tarım yılı ve uzun yıllar yağış verileri çizelge 3.1 ve şekil 3.1’de, sıcaklık verileri çizelge 3.2 ve şekil 3.2’de verilmiştir. Uzun yıllar iklim verilerine göre araştırma alanında, kış mevsiminin soğuk ve yağışlı, yaz mevsiminin ise sıcak ve kurak, ilkbahar mevsiminin ise serin ve yağışlı geçtiği görülmektedir. 22 yıllık verilere göre yıllık toplam yağış 346.6 mm, ortalama sıcaklık 10.1 oC’dir. Yağışların çoğu Ekim-Haziran ayları arasında düşmekte, diğer aylar ise nispeten kurak geçmektedir.

Araştırmanın yürütüldüğü yılın iklim verileri ile uzun yıllar ortalamaları karşılaştırıldığında, Ekim ayı yağışı ortalama yağıştan 2.5 kat fazla olurken, kış mevsiminde düşen yağışın ortalama yağışın altında kaldığı, Mayıs ayı yağışının da ortalamanın oldukça üzerinde olduğu görülmektedir. Araştırma yılının toplam yağışı ise 343.6 mm ile ortalama yıllık yağış seviyelerinde olmuştur.

(24)

13

Çizelge 3.1 Deneme alanı 2010-11 tarım yılı ve uzun yıllar yağış verileri (mm)

Aylar Aylık Yağış 1989-2012

Ortalama Yağış Nisbi nem (%)

Eylül 0.0 17.7 44.3

Ekim 81.6 26.8 67.8

Kasım 10.0 31.8 56.3

Aralık 13.2 46.9 85.3

Ocak 28.0 30.7 73.9

Şubat 5.0 29.7 66.5

Mart 42.0 41.0 59.2

Nisan 40.4 48.7 78.5

Mayıs 86.6 45.3 76.9

Haziran 36.8 28.0 68.9

Toplam 343.6 346.6 -

Ortalama - - 67.8

*Anonim 2012b

Çizelge 3.2 Deneme alanı 2010-11 tarım yılı ve uzun yıllar sıcaklık verileri (oC)

Aylar Ortalama

Sıcaklık

En Yüksek Sıcaklık

En Düşük Sıcaklık

1989-2012 Ort.

Sıcaklık

Eylül 17.1 31.4 7.7 16.9

Ekim 12.3 23.3 -0.8 12.2

Kasım 11.8 21.7 0.9 5.5

Aralık 4.3 19.6 -8.4 0.5

Ocak 0.2 3.2 -2.5 -1.6

Şubat -0.6 4.2 -4.7 -0.6

Mart 2.6 6.7 -1.0 3.9

Nisan 7.6 13.2 2.5 9.1

Mayıs 12.4 18.9 7.2 13.9

Haziran 16.8 23.9 10.1 18.2

Ortalama 10.7 19.6 2.6 10.1

*Anonim 2012b

(25)

14

Şekil 3.1 Deneme alanı yağış verileri

Şekil 3.2 Deneme alanı sıcaklık verileri (oC)

(26)

15 3.2.2 Deneme alanı toprak özellikleri

Deneme alanından alınan toprak örneğinde yapılan analiz sonuçları Çizelge 3.3’de verilmiştir. Çizelge 3.3’de ki toprak analiz sonuçlarına göre, deneme alanı topraklarının killi-tınlı tekstürde, organik maddece fakir, çok kireçli, bitkiye yarayışlı fosfor seviyesi orta düzeyde, potasyum bakımından zengin, pH’sı ise hafif alkali olan bir toprak yapısına sahip olduğu görülmektedir.

Çizelge 3.3 Deneme alanı toprak analiz sonuçları

3.3 Yöntem

Deneme, tesadüf blokları deneme deseninde 4 tekerrürlü olarak kurulmuştur. (Şekil 3.4) Ekimde dekara 10 kg olacak şekilde Diamonyumfosfat (DAP) gübresi kullanılmıştır.

Denemede sıra arası mesafe 26 cm olup her bir parsel 6 sıradan oluşmuştur. Parsel boyutu 6x0.26x5 m olup parsel alanı 7.8 m2’dir. Çeşitlerin bin tane ağırlıkları hesap edilerek, parsellerde metrekareye 250 adet tohum gelecek şekilde, tohum kullanılmıştır (Munzur vd. 1995).

Araştırma konusu iki faktörden oluşmaktadır. Bu faktörlerin birisini biçim zamanı, diğerini ise çeşit oluşturmaktadır. İlk faktör olan biçim zamanı; çiçeklenme başlangıcı,

% 50 çiçeklenme dönemi, tam çiçeklenme dönemi ve alt baklalarda tanelerin tam şeklini aldığı dönem olmak üzere dört farklı dönem olarak belirlenmiştir. (Şekil 3.5) İkinci faktör olan çeşidi ise Tarm Beyazı-98 (Vicia pannonica Crantz) ve Seğmen-2002 (Vicia villosa Roth ssp. dasycarpa (Ten.) Cavi.) çeşitleri oluşturmuştur. (Şekil 3.6)

Deneme

alanı Toplam Tuz (%)

Organik Madde

(%)

Kireç CaCo3

(%)

Fosfor

P2O5 (kg/da

Potasyum K2O (kg/da)

pH Toprak Tekstürü İkizce 0,023 0,92 25,36 6,28 178,98 7,91 Killi-tınlı

(27)

16

Araştırma sonuçlarının istatistiki analizi, SAS istatistik programında yapılmıştır. Tüm ortalamalar, asgari önemli farklılık testine göre gruplandırılmıştır.

3.4 Yapılan Gözlem ve Ölçümler

3.4.1 Hasat gün sayısı (gün)

Her parselde, ekim tarihinden ot için hasat tarihine kadar geçen süre, hasat gün sayısı olarak hesaplanmıştır.

3.4.2 Yatma durumu

Her parseldeki bitkiler hasat öncesi(1-5) ıskalasına göre 1=dik, 2=yarı dik, 3=orta, 4=yarı yatık, 5=yatık şeklinde gözle değerlendirilerek verilen değer yatma durumu olarak alınmıştır (Anonim 2001).

3.4.3 Doğal bitki boyu (cm)

Her parselde hasat öncesi rasgele seçilen 5 bitki hiç kaldırılmadan toprak seviyesi ile ana sap ucu arası mesafe mm bölmeli cetvelle ölçülerek elde edilen değer, doğal bitki boyu olarak alınmıştır (Ekiz 1984, Balabanlı 1992).

3.4.4 Ana sap uzunluğu (cm)

Her parselde hasat öncesi rasgele seçilen 5 bitki köklü olarak sökülerek, kök boğazı ile ana sap ucu arası mesafe cm bölmeli cetvelle ölçülerek elde edilen değer, ana sap uzunluğu olarak alınmıştır (Fırıncıoğlu vd. 2009, Bedir 2010).

(28)

17 3.4.5 Ana sap kalınlığı (mm)

Her parselde hasat öncesi rasgele seçilen 5 bitki köklü olarak sökülerek, ana sapın 2. ve 3. boğum arasının kalınlığı 0.1 mm bölmeli kumpasla ölçülerek elde edilen değer ana sap kalınlığı olarak alınmıştır (Ünal 2011, Sayar 2011).

3.4.6 Ana sap (dal) sayısı (adet)

Her parselde hasat öncesi rasgele seçilen 5 bitki köklü olarak sökülerek, her bitkide ana sap sayısı adet olarak sayılarak elde edilen değer ana sap sayısı olarak belirlenmiştir (Ünal 2011, Sayar 2011).

3.4.7 Yeşil ot verimi (kg/da)

Yeşil ot verimi için hasat, parselin alt ve üst kısmında 0.5 m (Şekil 3.7), yanlardan ise birer sıra kenar tesiri olarak bırakıldıktan sonra, geriye kalan alan motorlu biçme makinası (Şekil 3.8) ile biçilerek elde edilen yeşil ot 0.05 gr hassasiyetli elektronik terazide tartılarak her parselin yeşil ot verimi gr olarak belirlenmiştir (Altınok ve Hakyemez 2000). Elde edilen parsel verimlerinden dekara yeşil verimleri kg/da olarak hesap edilmiştir.

3.4.8 Kuru ot verimi (kg/da)

Her parselden hasat edilen yeşil otlar tartıldıktan sonra, içerisinden rasgele alınan 0.5 kg’lık yeşil ot örnekleri kese kağıtlarına konularak, kurutma dolabında 48 saat 70 oC ‘de kurutulmuştur( Ünal 2011). Kurutma dolabından çıkarılan örnekler 24 saat oda sıcaklığında bekletildikten sonra kuru ot ağırlığını belirlemek amacıyla 0.05 gr hassasiyetli elektronik terazide tartılmıştır. Elde edilen kuru ot değerlerinden dekara kuru ot verimleri kg/da olarak hesap edilmiştir.

(29)

18 3.4.9 Ham protein oranı (%)

Elde edilen kuru ot örnekleri 0,5 mm partikül boyutunda öğütüldükten sonra DUMAS’a göre ham protein analizi yapılarak protein oranı belirlenmiştir. “DUMAS protein analizi, numunelerin 1200°C sıcaklıktaki bir fırın içerisinde oksijen gazı altında yakılması prensibi dayanmaktadır. Bağlı azot moleküller ya da Azot Oksitlere dönüştürülür ve taşıyıcı gaz ile oksitleyici katalitik fırına taşınır. Yanma gazlarının temizlenmesinin ve kurutulmasının ardından, indirgenme reaksiyonu için tungsten ya da bakır bileşiklerinden geçirilerek, tüm azot bileşikleri N2 formuna dönüştürülür.

Dedeksiyon, Termal İletkenlik Dedektöründe (TCD) gerçekleşir. Kontrol ve değerlendirme bilgisayarı, dedektörden gelen sinyalleri, numune ağırlığını ve kalibrasyon değerlerini dikkate alarak, protein değerini hesaplar (Tekkanat ve Soylu 2005).”

3.4.10 Ham protein verimi (kg/da)

Kuru ot örneklerinde her parsel için ham protein oranı tespit edildikten sonra, parsel başına ham protein verimi hesaplanmıştır. Daha sonra kg/da olarak dekara protein verimi belirlenmiştir(Bedir 2010).

3.4.11 ADF ve NDF analizi (%)

Öğütülen kuru ot örneklerinde NIR (Yakın İnfrared Yansıma) cihazı ile ADF (Asit deterjan Lif) ve NDF (Nötral Deterjan Lif) oranları tespit edilmiştir. NDF hücre duvarının lifli karbonhidratlarını (selüloz ve hemi-selüloz), lignin ve ligninleşmiş proteinleri içermektedir. ADF ise NDF içerisinden hemi-selülozun çıkartılmasıyla elde edilmektedir (Kutlu 2008).

NIRcihazının çalışma prensibi 780-2500 nm dalga boyu aralığındaki kısa dalga boylu infrared ışınlarının, analiz yapılması istenen ürünlerin yapısında bulunan O-H, C-H, C-O

(30)

19

ve N-H gibi moleküler bağları titreştirmesi ile oluşturdukları absorbsiyon bantlarının analizine dayanmaktadır. Bu bantların analizi, daha önce hem klasik hem de NIR cihazıyla referans ürünlerin analizi sonucunda elde edilen kalibrasyona göre yapılmaktadır (Ertugay ve Başlar 2011). Analiz sonucunda ürünün ADF ve NDF oranları belirlenmektedir.

Şekil 3.3 Deneme alanı genel görünüşü

Şekil 3.4 Deneme alanı görünüşü

(31)

20 Şekil 3.5 Tam çiçeklenme devresindeki parseller

Şekil 3.6 Seğmen-2002 ve Tarm Beyazı-98 çeşitleri

(32)

21

Şekil 3.7 Parsellerin alt ve üst kısımlarına ip çekilerek hasat alanı belirlenmiştir

Şekil 3.8 Yeşil ot için hasat motorlu testere ile yapılmıştır

(33)

22 4. BULGULAR VE TARTIŞMA

4.1 Hasat Gün Sayısı

Ankara Haymana lokasyonunda yapılan araştırmada Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinin 4 farklı gelişme devresinde, yeşil ot için hasat yapılmıştır. Bu hasat dönemleri için ortalama hasat gün sayıları çizelge 4.1 ve şekil 4.1‘de verilmiştir.

Çizelge 4.1 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için hasat gün sayıları (gün)

Çizelge 4.1’de görüldüğü gibi, Tarm Beyazı-98 çeşidi için hasat gün sayısı ortalama 224.0 gün olurken, Seğmen-2002 çeşidinde 220.5 gün olmuştur. İlk biçimin yapıldığı çiçeklenme başlangıcı döneminde, Seğmen-2002 çeşidi, Tarm Beyazı-98 çeşidinden 6 gün daha erken hasat edilmiştir. Çiçeklenme başlangıcı, % 50 çiçeklenme, tam çiçeklenme ve alt baklaların oluştuğu dönem olmak üzere dört gelişme dönemi için hasat gün sayıları, Tarm Beyazı-98 çeşidinde sırasıyla 210.0, 218.0, 223.0 ve 245.0 gün olurken; Seğmen-2002 çeşidinde sırasıyla 204.0, 212.0, 220.0 ve 246.0 gün olarak belirlenmiştir. Alt baklaların oluştuğu dönemde yapılan hasat için hasat gün sayısı Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 çeşidi için sırasıyla 245.0 ve 246.0 gün olarak birbirine benzer bulunmuştur. Bu sonuca göre, Seğmen-2002 çeşidi daha erken çiçeklenmeye başlarken, çiçeklenme dönemi daha uzun sürmüştür. Genel olarak Seğmen-2002 çeşidi,

Gelişme Dönemi Tarm Beyazı-98 Seğmen-2002

Çiçeklenme Başlangıcı 210.0 204.0

%50 Çiçeklenme 218.0 212.0

Tam Çiçeklenme 223.0 220.0

Alt Bakla Oluşumu 245.0 246.0

(34)

23

0 50 100 150 200 250

Hasat Gün Sayısı (gün)

Çiçek Başı

% 50 Çiçek

Tam Çiçek

Alt Bakla Ol.

Gelişme Dönemi

Tarm Beyazı-98 Seğmen-2002

Şekil.4.1 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için hasat gün sayısı (gün)

Tarm Beyazı-98 çeşidine göre10 gün kadar erkenci bir çeşit olmasına rağmen, yürütülen araştırmanın son hasat döneminde, iki çeşidin hasat gün sayıları benzerlik göstermiştir.

Bu durum, uzun yıllar ortalamalarına göre daha yağışlı ve serin geçen mevsimin, Seğmen-2002 çeşidi için daha uygun bir gelişme ortamı sağlamasıyla açıklanabilir.

Sevimay ve Kendir (1996), erken meyve bağlama dönemi için hasat gün sayısını Macar fiği için 208.5 gün, tüylü fiğ için 218.5 gün buldukları denemeden ve Kendir (1999)’in Macar fiği ve tüylü fiğ için belirlediği 146 gün, 152 gün çiçeklenme gün sayısından oldukça fazla olması; Ünal vd. (2011)’in Macar fiği için saptadığı 232-233 gün çiçeklenme gün sayısından düşük olması yılın iklim şartlarının farklı olmasından kaynaklanmış olabilir. Sevimay ve Kendir (1996) ile Kendir (1999)’in yürüttüğü araştırmalarda, tüylü fiğin çiçeklenme ve hasat gün sayıları Macar fiğinden yüksek çıkarken, araştırmamızda kullanılan tüylü meyveli fiğ çeşidinin hasat gün sayısının Macar fiğinden düşük çıkması, tüylü fiğin(Vicia villosa Roth), tüylü meyveli fiğden (Vicia villosa Roth ssp. dasycarpa (Ten.) Cavi.) daha geççi bir fiğ türü olmasından kaynaklanabilir. Yılmaz vd.(1996)’nin, Amik Ovasında, Sayar (2011)’ın Güneydoğu

(35)

24

Anadolu Bölgesi şartlarında % 50 çiçeklenmede biçtikleri Macar fiği için belirlediği 141.0 ve 165.7-177.0 hasat gün sayılarının bulgularımızdan çok düşük olması, Amik Ovası ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi şartlarının bölgemiz şartlarına göre oldukça sıcak olmasıyla açıklanabilir.

4.2 Yatma Durumu

Araştırma sonucunda Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinin 4 farklı gelişme devresinde, yeşil ot için hasat yapılmadan önce yatma durumu ile ilgili gözlem alınmıştır. Bu hasat dönemleri için gözlemlenen yatma durumu verileri çizelge 4.2 ve şekil 4.2‘de verilmiştir.

Çizelge 4.2 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için 1-5 skalasına göre yatma durumu (1=Dik, 2= Yarı

dik, 3=Orta, 4=Yarı yatık, 5=Yatık)

Çizelge 4.2’de görüldüğü gibi, ilk biçimin yapıldığı çiçeklenme başlangıcı döneminde, Tarm Beyazı-98 çeşidi dik gelişme gösterirken, Seğmen-2002 çeşidi yarı yatık gelişme göstermiştir. Çiçeklenme başlangıcı, % 50 çiçeklenme, tam çiçeklenme ve alt baklaların oluştuğu dönem olmak üzere dört gelişme dönemi için yatma durumu verileri,

Gelişme Dönemi Tarm Beyazı-98 Seğmen-2002

Çiçeklenme Başlangıcı 1.0 4.0

%50 Çiçeklenme 4.0 5.0

Tam Çiçeklenme 4.8 5.0

Alt Bakla Oluşumu 5.0 5.0

(36)

25

0 1 2 3 4 5

Yatma Durumu (1-5).

Ç i çe k Başı % 50 Ç i çe k Tam Ç i çe k Al t Bakl a O l .

Gelişme Dönemi

Tarm Beyazı-98 Seğmen-2002

Şekil.4.2 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için yatma durumu (gün)

Tarm Beyazı-98 çeşidinde sırasıyla 1.0, 4.0, 4.8 ve 5.0 olarak belirlenirken; Seğmen- 2002 çeşidinde sırasıyla 4.0, 5.0, 5.0 ve 5.0 olarak belirlenmiştir. Alt baklaların oluştuğu dönemde yapılan hasat döneminde her iki çeşit de 5 değeri alarak bu dönemde yatık gelişme göstermişlerdir.

Tarm Beyazı-98 çeşidi çiçeklenme başlangıcında dik gelişme göstererek 1 değeri alırken, daha sonra ki gelişme devrelerinde boyunun uzamasına paralel olarak % 50 çiçeklenme döneminde 4, diğer dönemlerde ise 5 değeri alarak yarı yatık gelişme göstermiştir. Bu sonuç Macar fiğinin yarı dik gelişme gösterdiğini belirten Açıkgöz (2001) ile farklılık göstermektedir. Bu durum araştırmanın yürütüldüğü yılın iklim verilerinin fiğler için uygun bir gelişme ortamı sağlaması sonucu bitkilerin normallerden çok daha fazla uzaması ile açıklanabilir. Seğmen-2002 çeşidi ise çiçeklenme başlangıcında 4, diğer gelişme dönemlerinde 5 değeri alarak yatık gelişme göstermiştir. Bu sonuç tüylü fiğin yatık gelişme gösterdiğini belirten Açıkgöz (2001) ile benzerlik göstermektedir.

(37)

26 4.3 Doğal Bitki Boyu

Araştırma sonucunda elde edilen doğal bitki boyuna ait varyans analiz sonuçları çizelge 4.3 de verilmiştir. Çizelge 4.3’de görüldüğü gibi çeşit, gelişme dönemi ve çeşit x gelişme dönemi interaksiyonuna ait değerler % 1 düzeyinde önemli bulunmuştur.

Çizelge 4.3 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için doğal bitki boyuna ait varyans analiz sonuçları

V.K. % 4.78 **% 1 düzeyinde önemli

Çeşitler ve gelişme dönemleri için doğal bitki boyları çizelge 4.4 ve şekil 4.3’de görülmektedir. En yüksek doğal bitki boyu Tarm Beyazı-98 çeşidinde çiçeklenme başlangıcında tespit edilirken, Seğmen-2002 çeşidinde alt bakla oluşumunda elde edilmiştir. En düşük doğal bitki boyu değerlerine her iki çeşitte de % 50 çiçeklenme periyodunda ulaşılmıştır. Doğal bitki boyları gelişme dönemlerine göre Tarm Beyazı-98 çeşidinde 65.1, 51.3, 53.9 ve 51.7 cm olarak tespit edilirken; Seğmen-2002 çeşidinde 58.3, 56.9, 59.1 ve 61.2 cm bulunmuştur. Tarm Beyazı-98 çeşidinin çiçeklenme başlangıcında ki en yüksek doğal bitki boyu değeri ile Seğmen-2002 çeşidinin alt bakla oluşum dönemindeki en yüksek doğal bitki boyu değeri aynı grupta yer almıştır.

Tarm Beyazı-98 çeşidinden çiçeklenme başlangıcında, Seğmen-2002 çeşidinde ise alt bakla oluşum döneminde en yüksek doğal bitki boyu değerleri elde edilmesi, Macar

Varyasyon Kaynağı Kareler Toplamı

Serbestlik Derecesi

Kareler

Ortalaması F Değerleri

Genel 817.37 31 - -

Tekerrür 23.10 3 7.7 1.0

Çeşit 90.45 1 90.5 12.1 **

Gelişme Dönemi 248.17 3 82.7 11.0 **

Çeşit x Gelişme Dönemi 298.29 3 99.4 13.3 **

Hata 157.35 21 7.5 -

(38)

27

Çizelge-4.4 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemine ait doğal bitki boyu verileri (cm)

Çeşit ve Gelişme Dönemi Doğal Bitki Boyu

Tarm Beyazı-Çiçeklenme Başı 65.1 A

Seğmen-Alt Bakla Oluşumu 61.2 AB

Seğmen-Tam Çiçeklenme 59.1 BC

Seğmen-Çiçeklenme Başı 58.3 BC

Seğmen-% 50 Çiçeklenme 56.9 BCD

Tarm Beyazı-Tam Çiçeklenme 53.9 CDE Tarm Beyazı - Alt Bakla Oluşumu 51.7 DE Tarm Beyazı -% 50 Çiçeklenme 51.3 E

AÖF (% 1) 5.5

% 1 düzeyindeki farklılık büyük harflerle gruplandırılmıştır.

Şekil 4.3 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için doğal bitki boyu (cm)

0 10 20 30 40 50 60 70

Doğal Bitki Boyu (cm).

Çiçek Başı % 50 Çiçek Tam Çiçek Alt Bakla Ol.

Gelişme Dönemi

Tarm Beyazı-98 Seğmen-2002

(39)

28

fiğinin yarı dik (Açıkgöz 2001, Balabanlı 2009), tüylü meyveli fiğin yatık (Çakmakçı ve Aydınoğlu 2009) gelişmesinin bir sonucu olabilir. Bu nedenle, yarı dik gelişen Tarm Beyazı-98 çeşidi hemen yatmadığı için çiçeklenme başlangıcında doğal bitki boyu yüksek çıkarken, Seğmen-2002 çeşidi ise gelişmesinin başından itibaren yatık geliştiği için, bu dönemde doğal bitki boylarının düşük çıktığı kanaatine varılmıştır.

Macar fiği için elde edilen doğal bitki boyu değerleri, Yılmaz vd.(1996)’ın ve Ünal vd.

(2011)’ın bulduğu değerlerden yüksek olurken; Sayar (2011)’ın değerleriyle benzer bulunmuştur. Ünal vd. (2011)’ın bulduğu değerlerden yüksek olması yılın iklim şartlarının farklı olmasından; Yılmaz vd.(1996)’ın sonuçlarından yüksek olması ise bölgenin ve yılın iklim farklılığından kaynaklandığı düşünülebilir. Sayar (2011)’ın bulduğu ana sap uzunluğu değerlerinin bizim bulduğumuz değerlerden çok düşük olmasına rağmen, doğal bitki boyu değerlerinin benzer olması, ana sapın kısa olması nedeniyle, yatma problemi görülmemesinden kaynaklanmış olabilir.

4.4 Ana Sap Uzunluğu

Araştırma sonucunda dört farklı gelişme dönemi için tespit edilen ana sap uzunluğuna (cm), ait varyans analiz sonuçları çizelge 4.5’de verilmiştir. Çizelge 4.5‘de görüldüğü gibi, çeşit ve gelişme dönemine ait değerler istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli bulunurken; çeşit x gelişme dönemi interaksiyonuna ait değerler önemsiz bulunmuştur.

Çeşitlerin biçim dönemleri için ana sap uzunlukları (cm), çizelge 4.6 ve şekil 4.4’de verilmiştir. En yüksek ana sap uzunluğuna her iki çeşidin alt bakla oluşum döneminde yapılan biçiminde ulaşılmıştır. Seğmen-2002 çeşidi, ortalama 202.9 cm ana sap uzunluğu ile ilk sırada yer alırken, onu Tarm Beyazı-98 çeşidi 165.3 cm ile izlemiştir.

Ana sap uzunlukları gelişme dönemlerine göre Seğmen-2002 çeşidinde 88.0, 121.6, 145.4 ve 202.9 cm olarak ölçülürken; Tarm Beyazı-98 çeşidinde 72.3, 95.1, 117.7 ve 165.3 cm olarak tespit edilmiştir. Her iki çeşidin alt bakla oluşum dönemindeki ana sap uzunlukları ortalaması (184.1 cm) aynı grupta yer almıştır. Ana sap uzunluğu açısından çeşitler arasında ki farklılık % 1 düzeyinde önemli bulunmuştur.

(40)

29

Çizelge 4.5 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap uzunluğu verilerinin varyans analiz sonuçları

Varyasyon Kaynağı Kareler Toplamı

Serbestlik Derecesi

Kareler

Ortalaması F Değerleri

Genel 56134.1 31 - -

Tekerrür 180.9 3 60.3 0.4

Çeşitler 5783.5 1 5783.5 38.5 **

Gelişme Dönemi 46538.0 3 15512.7 103.3 **

Çeşit x Gelişme Dönemi 479.5 3 159.8 1.1

Hata 3152.2 21 150.1 -

V.K. % 9.72 **% 1 düzeyinde önemli

Çizelge-4.6 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap uzunluğu (cm)

Gelişme Dönemleri Tarm Beyzı-98 Seğmen-2002 Ortalama

Çiçeklenme Başı 72.3 88.0 80.1 D

% 50 Çiçeklenme 95.1 121.6 108.3 C

Tam Çiçeklenme 117.7 145.4 131.5 B

Alt Bakla Oluşumu 165.3 202.9 184.1 A

AÖF (%1) 17.3

• % 1 düzeyindeki farklılık büyük harflerle gruplandırılmıştır.

Macar fiği için elde ettiğimiz ana sap uzunluğu değerleri, Kendir (1999)’un bulguları ile benzer; Yılmaz vd.(1996)’in de elde ettiği değerlerden bir miktar yüksek bulunurken;

Orak ve Nizam (2003) ‘ın ve Uzun vd. (2004), Orak vd.(2005), Süzer vd.(2005) Mihalioviç vd.(2007)b, Şahar (2006), Ünal vd.(2011) Sayar (2011)’ın bulduğu değerlerden oldukça yüksek bulunmuştur. Tüylü meyveli fiğ için tespit ettiğimiz ana sap uzunluğu bulgularımız, Kendir (1999)’in elde ettiği sonuçlarla benzer bulunurken, Altınok ve Hakyemez (2000) ve Şahar(2006)’ın bulduğu değerlerden oldukça yüksek bulunmuştur. Elde ettiğimiz bulgularımızın diğer araştırma sonuçlarından genel olarak

(41)

30 0

50 100 150 200 250

A n a S a p U z u n lu ğ u ( c m ).

Çiçek Başı % 50 Çiçek Tam Çiçek Alt Bakla Ol.

Gelişme Dönemi

Tarm Beyazı-98 Seğmen-2002

Şekil 4.4 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap uzunlukları (cm)

yüksek olması, araştırmanın yürütüldüğü yılın iklim şartlarının yağış, sıcaklık ve nem açısından fiğler için uygun bir gelişme ortamı sağlamasıyla açıklanabilir.

4.5 Ana Sap Kalınlığı

Araştırma sonucunda dört farklı gelişme dönemi için belirlenen ana sap kalınlığına (mm), ait varyans analiz sonuçları çizelge 4.7’de verilmiştir. Çizelge 4.7‘de görüldüğü gibi çeşit ve çeşit x gelişme dönemi interaksiyonuna ait değerler istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli bulunurken, gelişme dönemine ait değerler % 5 düzeyinde önemli bulunmuştur.

(42)

31

Çizelge 4.7 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap kalınlığı verilerinin varyans analiz sonuçları

Varyasyon Kaynağı Kareler Toplamı

Serbestlik Derecesi

Kareler Ortalaması

F Değerleri

Toplam 3.46 31

Tekerrür 0.05 3 0.016 0.5

Çeşitler 1.62 1 1.62 49.5 **

Gelişme Dönemi 0.36 3 0.129 3.6 *

Çeşit x Gelişme Dönemi 0.75 3 0.251 7.7 **

Hata 0.69 21 0.033

V.K. % 9.13 * %5 düzeyinde önemli, **% 1 düzeyinde önemli

Çeşitlerin gelişme dönemleri için ana sap kalınlığı değerleri (mm), çizelge 4.8, çizelge 4.9 ve şekil 4.5’de verilmiştir. En yüksek ana sap kalınlığı değeri Tarm Beyazı- 98 çeşidinin çiçeklenme başlangıcında elde edilirken, Seğmen-2002 çeşidinde ise tam çiçeklenme döneminde elde edilmiştir. En düşük sap kalınlığı değerine Seğmen-2002 çeşidinde çiçeklenme başlangıcında; Tarm Beyazı-98 çeşidinde ise tam çiçeklenme döneminde tespit edilmiştir. Ana sap kalınlıkları gelişme dönemi sırasına göre Seğmen-

Çizelge 4.8 Tarm Beyazı-98 ve Seğmen-2002 fiğ çeşitlerinde dört farklı gelişme dönemi için ana sap kalınlığı (mm)

Çeşit ve Gelişme Dönemi Ana Sap Kalınlığı

Tarm Beyazı-Çiçeklenme Başı 2.26 A Tarm Beyazı - Alt Bakla Oluşumu 2.26 A Tarm Beyazı -% 50 Çiçeklenme 2.24 A Tarm Beyazı-Tam Çiçeklenme 2.07 AB Seğmen-Tam Çiçeklenme 1.99 AB Seğmen-Alt Bakla Oluşumu 1.86 B Seğmen-% 50 Çiçeklenme 1.84 B Seğmen-Çiçeklenme Başı 1.34 C

AÖF (%1) 0.36

• % 1 düzeyindeki farklılık büyük harflerle gruplandırılmıştır.

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Buna göre kalınlığa bağlı olarak doyum eşik şiddetindeki değişikliği görmek için farklı kalınlardaki (50, 58, 65 ve 75 nm) GaSe x S 1-x amorf ince filmlerinin

Yaptığı çalışmada Anderson-Darling ve Shapiro-Wilk testlerinin güçlü olduklarını ve bu iki test arasında güç bakımından çok küçük farklılıklar olduğunu

Test edilen sistem çok büyük olasılıkla böyle bir görüntüleme amacıyla kullanılacak olmamasına karşın, optik sistemin kaçak ışın performansının

İkinci yöntemde ayrı ayrı oluşturulan YSA’lar bilinen saldırıyı veya normal trafiği yakalamalarına rağmen, bilinmeyen saldırıların bulunması deneylerinde farklı saldırı

Yulaf lifinin insan sağlığı üzerine olumlu etkilerinden dolayı et ürünlerinde diyet lif bileşeni olarak kullanılıp kullanılamayacağı araştırılmak istenmiş ve yapılan bir

BATGEN-1 Gen havuzunun Sonbahar ve İlkbahar Dönemlerine Ait UPOV Kriterlerine Göre Morfolojik Karakterizasyonu

The aim of this study is to design activated carbon based supercapacitors using electrolytes having high and low temperature resistance and to study their

Araştırma sonuçlarına göre tüketicilerin sadece keçi, inek+ keçi karışık ve inek+ koyun+ keçi karşık sütü tüketme oranlarının sırasıyla; %1,2, %1,8,