• Sonuç bulunamadı

MÜHJEO 2015: Ulusal Mühendislik Jeolojisi Sempozyumu, 3-5 Eylül 2015, KTÜ, Trabzon

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MÜHJEO 2015: Ulusal Mühendislik Jeolojisi Sempozyumu, 3-5 Eylül 2015, KTÜ, Trabzon"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

420

Vezirköprü Barajında (Samsun) Su Kaçağının Tespiti ve ĠyileĢtirme ÇalıĢmaları

Determination of Water Leakages and Improvement Works at Vezirköprü Dam (Samsun)

M. ÇalıĢkan1, A. Koçbay2,*, Y. ġentürk2, O. Karadağ1

1DSİ 7.Bölge Müdürlüğü, Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Şube Müdürlüğü-Samsun

2DSİ Genel Müdürlüğü, Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanlığı-Ankara (*akocbay@dsi.gov.tr)

ÖZ: Samsun ili Vezirköprü ilçesi sınırları içerisinde yer alan Vezirköprü Barajı, kil çekirdekli kaya dolgu tipinde olup sulama amaçlıdır. 1993 yılında yapımına başlanmış, 2005 yılında tamamlanarak barajda su tutulmuştur. Baraj gölünde 28 m yüksekliğinde bir su kütlesinin depolanmasından sonra, baraj gövdesinin mansabında sol sahilde, yamaçtan su gelişi olmuştur. Daha sonra baraj gövdesi mansap topuk bölgesinden de su gelişinin olduğu görülmüştür. Su kaçağının meydana geliş şekli ve yerinin araştırılması baraj emniyeti ve kaçağın önlenmesi açısından önemli olduğundan baraj yerindeki kaya birimlerinin konumları ve yapısal özellikleri temel sondajlarla, jeofizik yöntemlerle araştırılmıştır. Yapılan jeoteknik çalışmalar ve izleme deneyleri sonucunda, sol sahildeki volkanik kayaçlarda yeraltısuyu taşıyan-ileten akım rejimi ile dolaşımı birbirinden farklı olan iki ayrı sistemin varlığı ortaya konmuştur. Bunun üzerine su kaçaklarının önlenmesi için enjeksiyon perdesi oluşturulması yöntemi seçilmiş, enjeksiyon perdesinin boyutlandırılması için baraj ekseni boyunca, sol sahilde araştırma sondajları açılmıştır. Açılan 250 m uzunluğundaki galeriden 40-85 m arasında değişen derinlikte toplam 25.359 m ilave enjeksiyon sondajı yapılmıştır. Bu çalışma kapsamında 11.893 ton katı madde kullanılmış ve mansaptan çıkan suların kesilmesi sağlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Enjeksiyon Perdesi, İzleme Deneyi, Barajlarda Su Kaçakları, Vezirköprü Barajı

ABSTRACT: Vezirköprü Dam is within the vicinity of Vezirköprü district of Samsun and the type is rock fill with center clay core aiming irrigation. Its construction began in 1993 and completedin 2005 followed by impoundment. After reaching to a level of 28 m in the reservoir, water leakage occurred on the left bankat the downstream of dam. Later it was observed that there existed another leakage on downstream toe section. Investigation of the place and the way of occurrence of water leakage is important for the security of dam and preventing it. Whereupon the positions and structural characteristics of rock units on dam site is searched thoroughly with basic borings and geophysical methods is introduced. As a result of geotechnical studies and dye tracing experiments it is stated that there are two different systems consisting of carrying-transmitting flow regime and circulation regime on volcanic rocks on the left bank upon this for preventing water leakage it is decided to form a grout curtain and in order to make sure of the dimension investigation holes are drilled along the dam axis.

Drilled a total depth varying from40-85m from the gallery at250 m25 359mdrilladditional injections were made.In this study,11893tonnes of solid material used to prevent water leakage.

Keywords: Grout Curtain, Dye Tracing Experiment, Water Leakages at Dams, Vezirköprü Dam 1. GĠRĠġ

Vezirköprü Barajı Samsun ili Vezirköprü ilçesi sınırları içerisinde, İstavroz çayı üzerindedir. Kil çekirdekli kaya dolgu tipinde inşa edilen baraj 11.000 hektarlık bir tarım alanını sulayacaktır (Çizelge1). Barajın yapımına 1993 yılında başlanmış ve 2005 yılında tamamlanmıştır. 22.09.2005 tarihinde su tutma işlemi gerçekleştirilmiştir. Barajda su depolanmaya başlamasından sonra, 26.11.2005 tarihinde göl su kotu 537,00 m’ye ulaştığında baraj gövde mansap bölümü sol sahilde, 530,00 m kotlarında ve gövdeye 80 m mesafede, ana kayadan 130 l/s’lik debide bir su kaçağının oluştuğu görülmüştür. Baraj göl su kotunun yükselişine bağlı olarak sol sahil yamaçtaki kaçan su miktarında artış olmuş, göl su kotu 548,50 m kotuna ulaştığında baraj gövde mansap

(2)

421

topuğundan, mansap topuk duvarı boyunca ek su gelişlerinin olduğu gözlenmiştir. Baraj göl su seviyesi 554,30 m kotuna geldiğinde toplam kaçan su miktarı 942 l/s’ye ulaşmıştır. Vezirköprü Barajında meydana gelen su kaçaklarının oluşum şeklini, yerini, hızını ve yönünü belirlemek amacıyla etüt çalışmalarına başlanılmış ve elde edilen sonuçlardan sonra su kaçağının önlenmesine yönelik çalışmalara başlanılmıştır. Sunulan çalışmada, Vezirköprü Barajında meydana gelen su kaçağının önlenmesine yönelik yapılan araştırma ve iyileştirme çalışmaları anlatılmıştır.

Çizelge1. Proje Özellikleri

Yeri Vezirköprü ilçesi, İstavroz çayı üzerinde Amacı Sulama

Tipi Kil çekirdekli kaya dolgu

Kret kotu 582,00 m

Kret uzunluğu 321 m

Yüksekliği (talvegden) 73 m (temelden) 75 m Toplam dolgu hacmi 2,050 hm3

Derivasyon tüneli 2,90 m iç çapında at nalı kesitli Derivasyon tüneli uzunluğu ve yeri 572,67 m uzunluğunda ve sol sahilde Derivasyon kapasitesi 64 m3/s

Dolusavak tipi ve yeri K arşıdan alışlı-serbest ve sağ sahilde Dolusavak kapasitesi 888 m3/s

Yıllık ortalama su 79,10 hm3 Maksimum su seviyesi 580,15 m Toplam göl hacmi 59,58 hm3 2. MÜHENDĠSLĠK JEOLOJĠSĠ

2.1. Baraj Yeri Jeolojisi

Baraj yerinde sol sahilde Eosen yaşlı andezit-lav yer almaktadır. Sağ yaka yamaçta Eosen yaşlı kumlu kireçtaşları ve onların üzerinde Neojen yaşlı tüf-tüf breşi, çakıllı kil, kil, siltli kumlu çakıl–blok görülmektedir. Andezitler, gri-kahverengi, 5-10 cm aralı eklemli, yüzeyde ayrışmalıdır. İstavroz Çayı yatağında 1,5 m kalınlığında alüvyon, sağ yaka düzlüğünde çakıllı kil özelliğinde yamaç molozu ve onun altında eski dere yatağında 9 m kalınlığında alüvyon bulunmaktadır (Balkaya, 1992). Barajın hemen mansabında yapı yerlerinin dışında Üst Jura – Alt Kretase yaşlı kireçtaşları yer almaktadır.Sağ yaka yamaçta üstte görülen Neojen tüf-tüf breşi, çakıllı kil-kil, siltli kumlu çakıl-blok birimleri, sarı- kırmızımsı-beyazımsı renkte, gevşek ve ayrışmalıdır. Bu birimin altında yer alan Eosen yaşlı kumlu kireçtaşları sarımsı-kırmızımsı renkte, 5-15 cm kalınlıkta tabakalı, yer yer erime boşluklu, sert ve kırılgandır. KB-GD doğrultu ve ortalama 300KDeğimlidirler. Kireçtaşlarının taban kısmında 2-10 m arasında kalınlık gösteren kendi taban konglomerası bulunmaktadır. Bunun altında ise Üst Kretase yaşlı kiltaşı-kumtaşları yer alır. Taban konglomerası, alttaki seri üzerinde hareket geçirmiş olması dolayısıyla breşik, kayma izli ve killeşmelidir. Kiltaşı ve kumtaşları geçirimsizdir (Şekil 1).

(3)

422

Şekil 1. Baraj aksı jeoloji kesiti 2.2. Göl Alanı Jeolojisi

Baraj gölalanı tamamında Neojen tüf-tüf breşi, çakıllı kil-kil, marn, killi silt, siltli kumlu çakıl- blok birimleri yer almaktadır. Baraj ekseni yakınında, sağ yaka akış yukarısında yüzeyde Eosen yaşlı kumlu kireçtaşları görülmektedir. Bu kısımda yapılan temel sondaj kuyuları, jeofizik (rezistivite) çalışmaları sonuçlarına göre kumlu kireçtaşlarının, Neojen örtü altında da doğuya ve mansapla bağlantılı olarak devam ettiği anlaşılmıştır. İstavroz Çayı boyunca alüvyon az siltli bloklu kum-çakıl özelliğindedir.

2.3. Yapısal Jeoloji ve Deprem Durumu

Bölge her üç zamanda orojenik hareketlerden etkilenmiştir. Bölgede Alpin Orojenezi etkisini sürdürmüştür. Özellikle Pirene Safhası şiddetli geçmiştir. Kuzey Anadolu Fayının Kargı – Kamil – Havza hattı boyunca uzanan bölümü baraj aksından 3.5 km güneyde baraj gölünden geçmektedir.

Fayın doğrultu atımlı, sağ yönlü ve sismik olarak aktif olduğu bilinmektedir(Balkaya, 1992).

Vezirköprü güneyi ile Havza arasında fay zonunun genişliği 10 km veya daha fazladır. Fayın doğu devamında Havza ilçesinde sıcak su çıkışları vardır. Kuzey Anadolu Fay hattı boyunca bu güne kadar olmuş depremlerin en şiddetlileri, 1939 Erzincan(M=7.9), 1942 Erbaa(M=7.3), 1943 Ladik(M=7.6) ve 1992 Erzincan(M=6.8) depremleridir. Bu depremler Havza civarında çok yoğun hissedilmiştir. Proje alanı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Türkiye deprem bölgeleri haritasına göre 1. Derece Deprem Bölgesi içerisindedir.

2.4. Baraj Yerinde Yapılan Enjeksiyonlar

Baraj Gövde Enjeksiyonları: 2 sıra kapak, 1 sıra perde enjeksiyonu olarak projelendirilen gövde enjeksiyonlarında toplam 30.700 m’lik sondaj açılmış ve 14.419 m3’lük enjeksiyon malzemesi enjekte edilmiştir. Perde kuyu aralığı 2 m ve kuyu derinliği genel olarak 40-70 m arasında değişmektedir. Sol sahildeki perde enjeksiyon kuyularının delinmesi sırasında yer yer devridaim suyunun kaçtığı ve enjeksiyon sırasında bazı kademelerde 50 tona ulaşan yüksek enjeksiyon miktarlarına ulaşıldığı görülmüştür. Bunun üzerine ana perdeyi takviye etmek amacıyla, sol sahilde perde sırasının memba ve mansabında ilave iki sıra daha perde enjeksiyonları yapılmıştır. Ayrıca sol yamaca doğru, perdenin bitiminden itibaren yelpaze şeklinde ilave perde enjeksiyon delikleri açılarak enjekte edilmiştir.

Barajın sağ sahilinde yer alan kumlu kireçtaşlarının karstik özellikte olması nedeniyle, baraj yapımı sırasında kil blanketle kaplanmıştır (Foto 1). Bu amaçla baraj yerinde 528,50 m kotu ile 580,15 m kotu arasında 104.000 m2’lik alanda kalınlığı 4,00-1,50 m arasında değişen bir kil blanket oluşturulmuştur.

Kil blanketin yüzeyi aşınmalara karşı korumak amacıyla filtre ve kaya malzeme ile kaplanmıştır.

(4)

423

Derivasyon Tüneli Enjeksiyonları: Tünelde beton kaplama işleri tamamlandıktan sonra ilkönce beton kaplama içerisine yerleştirilen 3, 3 m aralıklı şaşırtmalı ve her kesitte 4 adet olan borulardan ana kayada 15 cm’lik delik açılarak kontak enjeksiyonları yapılmıştır. 1336 ton katı madde kullanılmıştır.

Alış 3 m3/m tul’dür.

Foto 1. Vezirköprü barajı genel görünüşü

3. BARAJDA SU KAÇAĞININ OLUġUMU

Barajda su tutma işleminin yapıldığı tarihten iki ay kadar sonra, 26.11.2005 ‘de göl su seviyesi 537,00 m kotunda iken diğer bir deyişle göl alanında 28 m yüksekliğinde bir su kütlesi oluştuğunda, mansap sol sahil yamacında,anakayadan su gelişi olmuştur. İlk su kaçağının debisi 133 l/s olarak ölçülmüştür.

Baraj göl su kotu 548,32 m seviyelerine ulaştığında; baraj gövdesi mansap topuğundan da su gelişinin olduğu gözlenmiştir. Yamaçtan ve topuktan gelen suların debileri, haftada üçkez olmak üzere ölçülmüştür. Göldeki su kotunun artışına bağlı olarak kaçak su miktarı da artış göstermiştir (Foto 2).

Foto 2. Yamaç ve mansap kaya dolgusu topuğundaki su gelişi

4. SU KAÇAĞININ TESPĠTĠ ĠÇĠN YAPILAN ÇALIġMALAR

Su kaçağının tespitine yönelik olarak temel araştırma sondaj kuyularının açılması, boya izleme deneyi, su kimyası ve jeofizik çalışması yapılmasına karar verilmiş olup yapılan çalışmalar aşağıda verilmiştir.

Sağ sahil kil blanket

(5)

424 4.1. Temel Sondajların Açılması

Su kaçağının tespitine yönelik olarak temel araştırma sondaj kuyularının açılması; yamaçtan kaçan ve topuktan gelen su ile birlikte toplam debi olarak iki noktada ve haftada üç defa ölçüm yapılması ve su örnekleri alınarak laboratuvarda analizlerinin yapılması kararlaştırılmıştır. Hazırlanan ilave temel sondaj talimatı doğrultusunda 18.03.2006 tarihinde sol sahilde sondaj çalışmalarına başlanmış 12 adet temel araştırma sondaj kuyusu açılmıştır (Şekil 2.

Şekil 2. Temel sondaj kuyu yerleri

4.2. Jeofizik ÇalıĢmalar

Jeofizik (Düşey Elektrik Sondajı) Çalışmaları: Bölge Jeoteknik Hizmetler ve YAS Şube Müdürlüğü elemanlarınca, sol sahilde jeofizik çalışmaları yapılmış, aşırı kırıklı andezit biriminin konumu araştırılmıştır.Yapılan jeofizik etüt çalışması ile;

1- İnceleme alanında Neojen yaşlı seriler, Eosen yaşlı volkanikler ile Jura Kretase yaşlı kireçtaşlarının yer aldığı,

2- Eosen yaşlı volkaniklerin üst seviyeleri çok fazla kırıklı çatlaklı ve ayrışmalı andezit, tarakiandezit seviyelerinden, daha alt kısımları ise masif ve az kırıklı çatlaklı bazalt seviyelerinden oluştuğu, Jura Kretase yaşlı kireçtaşlarının Eosen volkanikler içinde yer aldığı,

3- Rezistivite değerlerinin olması gerekenden ortalama 15-20 kat daha düşük olmasının nedeninin çok kırıklı andezit birimi içerisinde akış halinde olan sudan kaynaklandığı tahmin edilmiştir.

Jeofizik Tomografi Çalışması: Bu çalışma ile 6 hat boyunca 40, 80, 120 m derinliklere inilecek şekilde toplam 4116 noktada elektriki özdirenç ölçüsü alınarak, jeolojik yapının düşey ve yatay yöndeki değişimleri aydınlatılmaya çalışılmıştır (Aksu, 2006). Kesitlerin incelenmesi sonucunda Neojenin, volkaniklerin ve gömülü kireçtaşlarının düşey değişimleri ve kontakları ortaya konularak, gövdede kil çekirdek ve kontağından su kaçağının olmadığı, volkanikler içerisindeki düşük rezistivitelerin su geçen yerleri, yüksek rezistivitelerin ise kırık çatlaklı andezit ve bazaltları işaret ettiği anlaşılmıştır.

(6)

425 4.3.Boya Ġzleme Deneyi ÇalıĢmaları

Göl Alanında Boya Deneyi: 08.05.2006 tarihinde, gölün gövdeye yakın, orta bölümünden belirli derinliklerde kademeler halinde, 12,5 kg boya (Fluoroscein) sulandırılarak göl suyuna pompa ile basılmıştır (Foto 3). Boya verme işlemi tamamlandıktan 2 saat sonra su kaçağı olan yerlerden ve sol sahilde açılmış temel sondaj kuyularından su numuneleri alınarak boya izi araştırılmıştır. Bu örnek alma işlemi ve test işlemi belirli periyotlar halinde devam ettirilmiştir. Ancak alınan numunelerde su kaçaklarına ışık tutacak bir bilgi elde edilememiştir. Zira ilk defa böyle büyük bir hacimde boya deneyinin yapılmış olması ve gölde yeterli boya konsantrasyonunun sağlanamamış olması gibi etkenler istenen sonucu alınamamasında etkili olmuştur. Bu nedenle temel sondajlarından boya deneyi yapılmasına karar verilmiştir.

Foto 3. Göl alanına boya verilişi

Temel Sondaj Kuyularında Boya Deneyi: Temel sondaj kuyularında boya deneyi çalışmalarına 14.11.2006 tarihinde başlanılmış ve SK 30, SK-31, SK-32 ile SK-37 nolu kuyulardan Fluoroscein verilmiştir. Daha sonra kuyulardan, ve yüzeyden su çıkan bölgelerden örneklemeler yapılarak suyun hareket yönünün sol sahilden gövde dışından olduğu anlaşılmıştır (Akdeniz vd., 2007).

4.4. Su Kimyası ÇalıĢması

Baraj göl suyu, yamaçtan ve topuktan gelen kaçak suları ile açılan temel sondaj kuyu sularının kalitelerinin belirlenmesi amacıyla, su noktalarından periyodik olarak su numuneleri alınmış ve kimyasal analizleri yapılmıştır. Su noktalarında anyon katyon, askıda katı madde ve çözünmüş katı madde analizleri yapılmıştır. SK-28, SK-29, SK-35, PZ-1, PZ-2 ve PZ-3 numaralı kuyu sularının baraj göl suyu ile diğer temel sondaj kuyularındaki sulardan farklı özellik gösterdiği tespit edilmiştir.

Yukarda isimleri verilen temel sondaj ve piyezometre kuyularından alınan su numunelerinin EC değerleri ile Ca, Mg, SO4 iyon değerlerinin yüksek, pH değerlerinin ise düşük olduğu görülmüştür.

Yapılan tüm çalışmalar sonrasında suyun iki farklı yol izlediği (Şekil 3) belirlenerek iyileştirme çalışmalarına geçilmesine karar verilmiştir.

Şekil 3. Su kaçaklarının izlediği yol

Yoğun boya çıkıĢı görüldü

(7)

426

5. SU KAÇAĞINININ ÖNLENMESĠNE YÖNELĠK ÇALIġMALAR

Vezirköprü Barajında ki su kaçağının sol sahilde yer alan andezit biriminin içerisinden olduğunun anlaşılması üzerine, su kaçağının önlenmesinde enjeksiyon yöntemi benimsenmiş ve mevcut enjeksiyon perdesinin sol sahilde devam ettirilerek tüf-tüf breşi, çakıllı kil-kil, marndan oluşan geçirimsiz-az geçirimli Neojen yaşlı birimlere bağlanması öngörülmüştür. Enjeksiyon güzergahının belirlenebilmesi ve boyutlandırılabilmesi için sol sahilde baraj ekseni doğrultusunda 5 adet sondaj kuyusu açılarak her birinde basınçlı su tecrübesi yapılmış kuyu logları hazırlanmış ve jeolojik kesiti çıkarılmıştır.Su kaçaklarının önlenmesine yönelik yapılan çalışmalar kapsamında sol sahilin jeolojik haritası hazırlanmış, açılan sondajlarda yapılan basınçlı su deneylerinden yararlanarak sol sahilin geçirimlilik kesiti çıkarılmıştır. Kırıklı çatlaklı andezit biriminin, geçirimsiz Neojen birimleriyle olan sınırı belirlenmiştir. Bütün bu veriler doğrultusunda sol sahilde uygulanacak ilave perde enjeksiyonunun proje ve talimatı hazırlanarak 2008 yılı içerisinde ihale edilmiş ve geçen süre içerisinde enjeksiyonun yapılacağı galeri açılarak, enjeksiyon çalışmalarına hazır hale getirilmiştir.

20.10.2009 tarihinde enjeksiyon delgi çalışmalarına başlanmıştır. Aşağıda, proje ve yapılan çalışmalar hakkında özet bilgiler verilmiştir.

5.1. Enjeksiyon Galerisi

300 m uzunluğunda, modifiye at nalı şeklinde açılmıştır (Foto 4). Kazı sonrası iksa, tel kafesi ve püskürtme betonu ile desteklenmiştir. Kazı tamamlandıktan sonra beton kaplama yapılmıştır. Tünel çapı 3,5 m’dir. 582 m kotunda galeri ekseni ile baraj ekseni arasında membaa ya doğru 10 derecelik açı olacak şekilde inşa edilmiştir.

Foto 4. Açılan enjeksiyon galerisi giriş ve tünel aynasından görünümler

5.2. Ġlave Perde Enjeksiyonu

Yapılan araştırma sondajlarından elde edilen bilgiler ışığında sol sahilde açılan enjeksiyon galerisi içerisinde, girişten itibaren ilk 200 m’lik bölümde 85 m derinliğinde, 3m aralıklı 24 m’lik anolar şeklinde aşağıdan yukarı doğru 5 m’lik kademeler halinde enjeksiyon yapılması planlanmıştır.

Km:0+200 ile Km:0+250 arasında ise geçirimlilik değeri 3-5 Lugeon arasında olup delik derinliği 40 m olarak belirlenmiştir. Projeye göre 3 m aralıklı, derinlikleri 85 ve 40 m olarak planlanan toplam 7051 m’lik enjeksiyon delgisi tamamlanmış, toplam 7.756.721 kg katı madde sarfiyatı olmuş ve ortalama alış 1.100 kg/m olarak gerçekleşmiştir. Ancak çok alış yapan kuyuların arasına ara kuyuları verilmiş ve bu kuyuların delgi ve enjeksiyonları bitirilmiştir. Toplam 53 adet 1.5 m aralıklı ilave kuyular verilmiştir. Bu kuyuların toplam delgi miktarı 3591 m olup toplam katı madde alış miktarı da 970.356 kg olmuştur. Ortalama alış 270 kg/m mertebesindedir.

(8)

427

Bazı ilave kuyulardaki alışların yüksek olması nedeniyle 75 cm aralıklı kuyuların açtırılması kararlaştırılmıştır. Bu aşamada da 2.545 m delgi açılmış ve toplam 726.739 kg katı madde enjekte edilmiştir. 52 adet olan bu kuyulardaki ortalama alış miktarı da 286 kg/m olmuştur. Daha sonra anolardaki geçirimsizliğin testi için karotlu ve karotsuz 26 adet kontrol kuyusu açtırılmıştır. Bu kuyularda basınçlı su tecrübesi deneyleri yaptırılmış ve geçirimlilik değerleri incelenmiştir. Buna göre Lugeon değerlerinin genel olarak 1’den düşük çıktığı bazı bölümlerde ise 1-3 Lugeon arasında yer aldığı tespit edilmiştir. Kontrol kuyuları içinde toplam 1857 m delgi açılmış ve 294.374 kg katı madde sarf edilmiştir. Ortalama alış 159 kg/m’dir. Enjeksiyon çalışmalarının bu aşamada yeterli olabileceği düşünülerek çalışmalara ara verilmiştir. Barajda tekrar su tutulmaya başlanmıştır.

5.3. ĠyileĢtirme Sonrası Göl Su Seviyesi ve Su Kaçağı Miktarları

Göl su kotu 537 m seviyelerinde olduğunda, kaynaktan gelen su miktarı 2 l/s mertebesinde iken göl su kotu 549,30 m kotuna çıktığında kaynaktan gelen su miktarı 11 l/s’ye yükselmiştir. Topuk duvarı üzerinden taşan su görülmemektedir ancak topuk mansabında yüzeyde ki sular toplanarak bir boruya alınmıştır. Debisinin de 2 l/s olduğu görülmüştür. Göl su seviyesi 17.09.2010 tarihinde 545,32 m seviyesine düştüğünde kaynaktan gelen su 4,2 l/s olarak ölçülmüştür. Tekrar göl su seviyesi arttığında kaynaktan gelen ve topuk çevresinde görülen suların arttığı görülmüştür. 20.12.2010 tarihinde göl su seviyesi 556 m kotuna yükselmiş ve kaynaktan gelen suyun debisi de 18 l/s olmuştur. Göldeki su seviyesinin artmasına bağlı olarak kaçak su miktarında artış olması; enjeksiyon alışlarının yüksek olduğu ilk 5 anoda ilave eğimli kuyularla bir iyileştirme yapılmasının uygun olacağı kararının verilmesinde etken olmuştur. 04.03. 2011 tarihinde göl su seviyesi 570,50 m seviyesine ulaşmıştır.

Kaynaktan gelen su miktarı da 52 l/s’dir.

6. SONUÇLAR VE DEĞERLENDĠRMELER

- Sol sahil ilave perde enjeksiyonu çalışmalarında toplam 25359 m delgi açılmış ve 11893 ton katı madde sarf edilmiş, ortalama alış 469 kg/m olmuştur.

- Yapılan enjeksiyon çalışmaları sonucunda göl su kotu maksimumda iken kaynaktan 12 l/s ve topuk çevresinden 70 l/s civarında su gelişi olduğu görülmüştür. Yapılan gözlemlerde bu debilerin sabitlendiği ve enjeksiyon çalışmalarında istenilen başarıya ulaşıldığı tespit edilmiştir.

- Tüm yapılarda jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik çalışmaların ne kadar önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak özellikle su yapılarında, bu durum çok daha büyük önem kazanmaktadır. Gerek etüt ve proje, gerekse uygulama aşamalarında yapılan jeoteknik çalışmaların eksik veya yanlış yapılması, telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabilmektedir. Bu nedenle, projenin yapılabilirliğini doğrudan etkileyen bu çalışmaların, son derece özenli, yeterli zaman aralığında, bilimsel verilere dayalı olarak ve titizlikle yürütülmesi gerekmektedir.

7. KAYNAKLAR

Akdeniz, U., Süral, U., 2007.Vezirköprü Barajı izleme deneyi raporu, DSİ, Ankara.

Aksu, T. F., 2006. DSİ VII Bölge Müdürlüğü Vezirköprü Barajı özdirenç tomografi etüt raporu, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Ankara.

Balkaya, M., 1992.Samsun Vezirköprü projesi, Vezirköprü Barajı ve Sulaması Mühendislik Jeolojisi Planlama Raporu, DSİ, Samsun.

Referanslar

Benzer Belgeler

Böyle bir durumda taşkın sonucu dalganın etki etmediği kısımlarda su altında kalacaktır (Şekil 5a, b, c,) Yapılan hesaplamalar sonucunda heyelan

Halkla İlişkilerin Tanımı ve Halkla İlişkiler Karması; Halkla İlişkilerin Tarihsel Gelişimi; Halkla İlişkilerde Meslekleşme ve Temel İlkeler; Halkla

Selçuk Ecza için değerlememizi yukarı çeken ana etkenler arasında ilaç pazarında daha yüksek büyüme beklentimiz, buna paralel olarak şirketin kar marjlarına yönelik

Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarlarının en önemli sorumluluklarından biri olan “Yorumlu ve Kısıtlı Antibiyogram” konusunda yapılacak olan kurs,

Heyelan sahası içerisinde, ana kanalların ve bu kanallara bağlanacak toplama kanallarının inşa edilmesi ve sahada bulunan heyelan göllerinin bu drenaj kanallarına

İç içe geçmiş küre modeli kullanılarak çıkarılmış olan büzülmenin zamana göre değişimini veren (4) numaralı eşitlik yardımı ile birinci safha sinterleme

e-Bültenimizin bu sayısında, yeni uluslararası öğrencilerimizle ilgili bilgileri, Mevlana Değişim Programı ders verme hareketliliği kapsamında Kazakistan ve

31.1. Tekliflerin değerlendirilmesinde, öncelikle belgeleri eksik olduğu veya teklif mektubu ile geçici teminatı usulüne uygun olmadığı ilk oturumda tespit