• Sonuç bulunamadı

Kentsel Park Ve Yeşil Alanlara Yönelik Kent Halkının Algısı Ve Tutumu: İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli Örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kentsel Park Ve Yeşil Alanlara Yönelik Kent Halkının Algısı Ve Tutumu: İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli Örneği"

Copied!
62
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

ÖNSÖZ

Son yıllarda, hızla artan nüfus artışı ve buna bağlı olarak oluşan kentleşme baskısı toplumların rekreasyonel taleplerini önemli ölçüde artırmaktadır. Bu taleplere yönelik olarak, kent sakinleri için, başta sosyal ve psikolojik yönden olmak üzere bir çok işlev üstlenmiş olan kentsel parkların, açık ve yeşil alanların önemi her geçen gün daha da anlaşılmaktadır.

Kentsel açık ve yeşil alanların kullanımı ülkeden ülkeye olduğu kadar kentler arasında da değişiklik göstermektedir. Ancak Türkiye’de açık ve yeşil alan kullanımında bu farklılıklar dikkate alınmamakta, ilgili kentin yapısı, kültürü ve toplumsal alışkanlıklar ile bağdaşmayan standart tasarımlar uygulanmaya konulmaktadır.

Bu çalışma, kentsel park ve yeşil alanlara yönelik kent halkının algı ve tutumunun İstanbul, Tekirdağ ve Kırklareli örneklerinde araştırılmasına yöneliktir.

Bu çalışmanın gerçekleşmesinde katkı sağlayan Namık Kemal Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı’na teşekkürü borç biliyorum.

Nisan 2015

Prof. Dr. Aslı KORKUT Proje Yürütücüsü

(2)

2

ÖNSÖZ ... 1

İÇİNDEKİLER ... 2

ŞEKİL DİZİNİ ... 3

TABLO DİZİNİ ... 5

ÖZET ... 6

ABSTRACT ... 7

1.GİRİŞ ... 8

2.KURAMSAL TEMELLER ... 10

2.1. Açık ve Yeşil Alanlar ... 10

2.1.1. Açık ve yeşil alanların tanımı ... 10

2.1.2. Açık ve yeşil alanların sınıflandırılması ... 11

2.1.3. Açık ve yeşil alanların işlevleri ... 15

2.1.3.1. Sosyal ... 16

2.1.3.2. Rekreasyonel ... 18

2.1.3.3. Ekolojik ... 18

2.1.3.4. Havanın serinletilmesi ... 19

2.1.3.5. Temiz hava temini ... 20

2.1.3.6. Havanın filtrelenmesi ... 20

2.1.3.7. Gürültünün absorbsiyonu ... 21

2.1.3.8. Oksijen üretimi ... 22

2.1.3.9. Sera etkisinin azaltılması ... 22

2.1.3.10. Enerji tasarrufu ... 23

3.KAYNAK ÖZETLERİ ... 24

4.MATERYAL VE YÖNTEM ... 27

4.1. Materyal ... 27

4.2. Yöntem ... 27

5.ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA ... 29

5.1. İstanbul İli Anket Sonuçları ... 29

5.2. Tekirdağ İli Anket Sonuçları ... 38

5.3 Kırklareli İli Anket Sonuçları ... 46

6. SONUÇ ... 55

KAYNAKLAR ... 57

(3)

3

ŞEKİL DİZİNİ

Şekil 5.1.1. Ankete katılanların yaşam alanları ... 22

Şekil 5.1.2. Kentsel park ve yeşil alanlar deyince anlaşılan kavramlar ... 23

Şekil 5.1.3. Kentsel park ve yeşil alanların kente sağladığı katkılar ... 23

Şekil 5.1.4. Kentsel park ve yeşil alanlara gitme nedenleri ... 24

Şekil 5.1.5. Kentsel park ve yeşil alanların kullanım sıklığı ... 25

Şekil 5.1.6. Tercih edilen park ve yeşil alanların uzaklığı ... 25

Şekil 5.1.7. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken tercih edilen zaman ... 26

Şekil 5.1.8. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken kullanılan vasıta ... 26

Şekil 5.1.9. Bahçeleri olan kullanıcıların bu bahçelerinin ne amaçla kullandıkları 27 Şekil 5.1.10. Kentsel park ve yeşil alanlarda mutlaka olmasını istediğiniz özellik . 28 Şekil 5.1.11. Kentsel park ve yeşil alanlarda hoşunuza gitmeyen özellik ... 28

Şekil 5.1.12. Kentsel park ve yeşil alanda hissedilenler ... 29

Şekil 5.1.13. Kentsel park ve yeşil alanalrı güvenli bulma nedenleri ... 30

Şekil 5.1.14. Kentsel park ve yeşil alanları güvenli bulmama nedenleri ... 30

Şekil 5.2.1. Ankete katılanların yaşam alanları ... 31

Şekil 5.2.2. Kentsel park ve yeşil alanlar deyince anlaşılan kavramlar ... 32

Şekil 5.2.3. Kentsel park ve yeşil alanların kente sağladığı katkılar ... 32

Şekil 5.2.4. Kentsel park ve yeşil alanlara gitme nedenleri ... 33

Şekil 5.2.5. Kentsel park ve yeşil alanların kullanım sıklığı ... 34

Şekil 5.2.6. Tercih edilen park ve yeşil alanların uzaklığı ... 34

Şekil 5.2.7. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken tercih edilen zaman ... 35

Şekil 5.2.8. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken kullanılan vasıta ... 35

Şekil 5.2.9. Bahçeleri olan kullanıcıların bu bahçelerinin ne amaçla kullandıkları 36 Şekil 5.2.10. Kentsel park ve yeşil alanlarda mutlaka olmasını istediğiniz özellik . 36 Şekil 5.2.11. Kentsel park ve yeşil alanlarda hoşunuza gitmeyen özellik ... 37

Şekil 5.2.12. Kentsel park ve yeşil alanda hissedilenler ... 37

Şekil 5.2.13. Kentsel park ve yeşil alanalrı güvenli bulma nedenleri ... 38

Şekil 5.2.14. Kentsel park ve yeşil alanları güvenli bulmama nedenleri ... 39

Şekil 5.3.1. Ankete katılanların yaşam alanları ... 39

Şekil 5.3.2. Kentsel park ve yeşil alanlar deyince anlaşılan kavramlar ... 40

Şekil 5.3.3. Kentsel park ve yeşil alanların kente sağladığı katkılar ... 41

Şekil 5.3.4. Kentsel park ve yeşil alanlara gitme nedenleri ... 41

(4)

4

Şekil 5.3.5. Kentsel park ve yeşil alanların kullanım sıklığı ... 42

Şekil 5.3.6. Tercih edilen park ve yeşil alanların uzaklığı ... 42

Şekil 5.3.7. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken tercih edilen zaman ... 43

Şekil 5.3.8. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken kullanılan vasıta ... 43

Şekil 5.3.9. Bahçeleri olan kullanıcıların bu bahçelerinin ne amaçla kullandıkları 44 Şekil 5.3.10. Kentsel park ve yeşil alanlarda mutlaka olmasını istediğiniz özellik . 44 Şekil 5.3.11. Kentsel park ve yeşil alanlarda hoşunuza gitmeyen özellik ... 45

Şekil 5.3.12. Kentsel park ve yeşil alanda hissedilenler ... 46

Şekil 5.3.13. Kentsel park ve yeşil alanalrı güvenli bulma nedenleri ... 46

Şekil 5.3.14. Kentsel park ve yeşil alanları güvenli bulmama nedenleri ... 47

(5)

5

TABLO DİZİNİ

Tablo 1.1. Yerleşim yerleri ve yapılan anket sayıları ... 21

(6)

6

ÖZET

Ülkemizde, kentsel açık ve yeşil alanların yeterliliği, kent içindeki dağılımları, ihtiva ettiği donatı elemanları, kullanıcı talepleri vb. konularında çok sayıda araştırma yapılmış, kullanıcı talepleri doğrultusunda alınması gereken önlemler belirlenmiştir.

Ancak kentsel yeşil alan kavramının kentlilerce nasıl algılandığını, ne anlam ifade ettiğini ve buna bağlı olarak halkın tutumunu ve kullanım biçimini ortaya koyan yeterli sayıda araştırma yapılmamıştır.

Bu çalışmada, kültürel çeşitliliği nedeniyle Türkiye’nin mozaik yapısını yansıtan İstanbul metropolü ile Tekirdağ ve Kırklareli örneklerinde, kent halkının kentsel yeşil alan algısı ve bu parkların kullanımına yönelik tutumunu ve rekreasyonel eğilimlerini belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma bulguları, üç farklı yapıdaki kent örneğinden yola çıkılarak, toplumsal yeşil alan kültürümüzün belirlenmesine de katkı sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Yeşil alan, kentsel yeşil alan kültürü, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli.

(7)

7

ABSTRACT

In our country it was made a lot of research as to adequacy of urban open and green spaces, its distributions in the city, equipment elements that they contain, use of public demands etc and it was determined some precautions to be considered in accordance with user demand. But, there are not adequate research related to perception of the urban green space concept and that what you mean, consequently revealed thatthe attitude of the people and demands the use of public.

In this study it was aimed to determine the urban green area perception of the city people, their attitude towards the use of them and recreational trends in the case of İstanbul metropolis reflected the mosaic structure of Turkey due to cultural diversity with Tekirdağ and Kırklareli. The research findings it contributes also to determine of our culture community green space starting examples of three different structures of the city.

Key words: green space, culture of urban green space, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli

(8)

8

1.GİRİŞ

Kentler, kırsal alanlardan farklı olarak sürekli değişim içerisinde yer alan ve kendine özgü ekolojik yapıya sahip birimlerdir. Bu ekolojik yapıların oluşmasında ve devam etmesindeki en önemli birimler kentsel açık ve yeşil alanlardır. Ancak kentlerin bu ekolojik yapıları, 19. yüzyılda gerçekleştirilen, sosyal, ekonomik ve teknik bakımdan bir dönüm noktası sayılan endüstri devrimi ile birlikte kırsal alanlardan kentlere göçlerin başlaması ile bozulmaya başlamıştır.

Endüstrileşmenin ve kentleşmenin uzantısı olarak oluşturulan kentsel çevrede, aşırı nüfus artışına bağlı olarak yaşanan hava kirliliği, gürültü ve yorgunluk insanlarda psiko fizyolojik dengesizliklere yol açmaktadır. Bu nedenle, yoğun kent yaşamı içerisinde bunalan kent insanı kent içi ve dışındaki açık hava rekreasyonel kaynaklarına yönelmektedir.Farklı işlev ve özelliklere sahip bu alanların, kentsel konforu yanı sıra biyoiklimsel vb. gibi birçok ekolojik işlevi vardır. Özellikle bu yapıların içerisinde yer alan rekreasyon alanları özellikle kentsel konforun oluşmasında ve enerji etkin peyzaj çalışmalarında önemli etkilere sahiptir.

Kent içi ve yakın çevresinde yer alan rekreasyon alanlarının toplumun her bireyine eğitimsel, psikolojik, sosyal ve fiziksel açıdan önemli katkıları olduğu bilinmektedir.

Ayrıca bu alanlar, kent içi yeşil alan oluşturma özelliği ile yapılı çevre ile açık-yeşil alan arasında dengeli arazi kullanımının sağlanması açısından toplumsal rolü yüksek ortak kullanım mekanlarıdır. Ayrıca bu alanlar, farklı kültür ve yapıdaki insanların karşılaşması, tanışması, konuşması ve sosyo-kültürel süreklilik ve gelişmenin sağlanması açısından, toplumsal iletişimin gerçekleştiği kültürel odak noktaları olarak da nitelendirilmektedir. Özellikle açık ve yeşil alanlar, kentlerin sağlıklı gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadırlar. Bu alanlar kentler için rekreasyon işlevi yanında, ekoloji ve arazi organizasyonuna yönelik pek çok farklı fonksiyona sahiptir.

Rekreasyon fonksiyonu ile aktif ve pasif rekreasyon imkanı sağlayarak kent içinde ve dışında sportif donatımların tesisine ve eğlence ile ilgili donatımlara da olanak verirler. Özellikle son yıllarda, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin giderek artmasıyla bu değişikliğin etkileri özellikle kentlerde olumsuz şekilde kendini göstermektedir. Kentlerdeki yeşilin yerini alan beton yapı ve yüzeyler kentsel ısı adalarının oluşumunu tetiklemekte, bu da kent iklimini olumsuz etkilemektedir. Oysa

(9)

9

yeşil alanlar ekolojik fonksiyonu ile kent içerisinde hava akımlarına imkan tanımakta, suyun toprakla buluşmasını sağlayarak su döngüsünü düzenlemektedir. Kentin içinde ve çevresinde artmakta olan endüstriyel tesisler, konutlar ile motorlu taşıtlardan çıkan gazlardan kirlenen kentin havası içinde bulunan toz ve zararlı gazları temizleyerek, kente ışık ve hava sağlamaktadır.

Kent içinde yaşayan farklı kültüre sahip kent halkının çevreye bakışları ve değer yargıları yeşil alanların kullanımı büyük ölçüde etkilemektedir. Özellikle çağdaş toplumlarda, kentsel kültürde yaşanan değişimler ve kentlerin yeniden şekillenmesi, açık-yeşil alanların algılanma ve kullanım biçimlerini etkilemektedir. Örneğin, soğuk iklim bölgelerinde yer alan ülkelerde güneşten yararlanabilmek için ayrılan geniş gölgesiz çim alanlar, sıcak iklime sahip bölgelerde yerini geniş gölge alanlara bırakmaktadır Bu tip iklimsel, doğal ve kültürel çeşitlilik açık ve yeşil alanların kullanımlarını ve bu mekanlara kentlinin bakış açısını değiştirmektedir.

Bu çalışma, İstanbul, Tekirdağ ve Kırklareli illerinde yaşayan kent halkının, genel olarak yeşil alanlara bakış açısını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda, bu illerde yaşayan kent halkı ile birebir anket çalışması yapılmış, sonuçlar karşılaştırmalı olarak değerlendirilerek, farklı yaşam ortamlarındaki halkın yeşil alan algısı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu çalışma ile, aynı zamanda, toplumsal yeşil alan kültürümüzün belirlenmesine katkı sağlamaktadır.

(10)

10

2. KURAMSAL TEMELLER

2.1. Açık ve Yeşil Alanlar

Bir kentin genel karakterini, mimari yapılar, açık-yeşil alanlar ve bunlarınbirbirleriyle olan ilişkileri ve bütünlüğü tayin eder. Açık-yeşil alanlar, insan iledoğa arasında bozulan ilişkiyi dengelemede ve kentsel yaşam koşullarının iyileştirilmesindeönemli bir konuma sahiptir. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde açık-yeşilalanların nitelik ve nicelikleri, medeniyetin ve yaşam kalitesinin bir göstergesiolarak kabul edilmektedir.

Bu kapsamda pek çok gelişmiş ülke, insanların zihinselve fiziksel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak insan yaşamı için uygun kent mekanı veya ekolojisini planlama ve oluşturma çabasına yönelmektedir(Gül ve Küçük, 2001).

Kentsel yeşil alanlar, kente çok yönlü katkı sağlayan önemli mekanlardır. Kentsel yeşil alanlar, tesis edildiği andan itibaren değişen/gelişen, bu değişim/gelişime paralel olarak da ekolojik, rekreasyonel ve estetik etkileri ile farklılaşan alanlardır.

Kentlerin düzenli ve sağlıklı bir çevreye kavuşabilmesi, açık-yeşil alanların kent içindeki dağılımları, büyüklükleri, işlevsel ve estetik niteliklerinin sistemli bir planlama ve kentsel tasarım anlayışı içinde ele alınması ile mümkün olmaktadır (Yavuz ve Eminagaoglu 2007).

2.1.1. Açık ve yeşil alanların tanımı

Açık ve yeşil alan kavramı, temelde yapı kitlelerinin dışında kalan, kısmen ya da tamamen insan kullanımına açık rekreasyonel potansiyeli bulunan alanlar olarak ele alınmasına karşın, açık ve yeşil alan kavramları farklı yapısal ve işlevsel özelliklere sahiptir.

Açık alan teriminin çok geniş bir anlamı vardır. Bununla beraber, genel olarak, doğal yapısı ve doğal formu ile korunan, yerleşme gereksinimi olmayan bölgeler açık alan olarak adlandırılır. Açık alan kavramı, aynı zamanda, parklar, oyun alanları gibi yerleşim alanları içinde yer alan ya dahalkın kullanabildiği işlenmemiş boş alanları ifade etmektedir (Öztan, 1968).

(11)

11

Açık ve yeşil alan tanımları değişik anlam ve tiplere, hatta işlevlerine göre çeşitlilik göstermesine karşın, genelde açık alanlar arasında meydanlar, kavşaklar, çocuk bahçeleri, oyun ve spor alanları, parklar, botanik ve hayvanat bahçeleri, eğlence merkezleri yer almaktadır (Uzun, 1990).

Açık alan kavramı, Öztan (1968), Akdogan (1987) ve Özbilen (1991)’e göre, kent dokusunun önemli temel elemanlarından birisi olup, mimari yapı ve ulaşım alanları dışında kalan açıklıklar veya boş alanlar olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle, dış mekan üzerinde herhangi bir amaca göre yapılaşmanın olmadığı ve herhangi bir rekreasyonel kullanım için uygun potansiyel alanlar olarak algılanmaktadır. Örneğin su yüzeyleri, üzerinde bitkisel eleman bulunmayan veya çok sınırlı sayıda bulunan meydanlar ve ulaşım alanları açık alan olarak tanımlanmaktadır (Gül ve Küçük 2001).

Yeşil alan kavramı ise, Akdogan (1987) tarafından, mevcut açıkalanların bitkisel elemanlar (odunsu ve otsu bitkiler) ile kaplı veya kombine edilmiş, yüzey alanları olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre her yeşil alan bir açık alan niteliğindedir.

Ancak her açık alan yeşil alan olmayabilmektedir (Gül ve Küçük 2001).

2.1.2. Açık ve yeşil alanların sınıflandırılması

Kent içi ve çevresinde yer alan açık alanlar genel olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır (Bayraktar,1973):

A.İşlenmiş açık alanlar

A.1. Kentin fiziksel yapısında mutlak bir fonksiyon gereği ayrılmış açık alanlar:

Yollar, otoparklar, mezarlıklar, hava alanları, tarım alanları

A.2.Estetik ve rekreasyonelamaçlar için yer verilen yeşil alanlar (Sosyal ve Özel yeşil alanlar)

A.2.1.Sosyal yeşil alanlar (Topluma açık ve yarı açık alanlar) A.2.1.1.Topluma açık alanlar (Pasif ve Aktif alanlar)

-Pasif Alanlar: parklar, bakış noktaları, vizüel yeşiller (meydanlar, refüjler, bulvarlar, dekoratif yeşillikler)

-Aktif Alanlar: Spor sahaları, yüzme tesisleri, oyun sahaları, çocuk bahçeleri

(12)

12

A.2.1.2.Topluma yarı açık alanlar: Resmi daireler, iş yerleri ve çevreleri, tarihi binalar, mabetler ve çevreleri, hastaneler, kür yerleri, okul bahçeleri, özel spor kulüplerine ait sahalar

A.2.2.Özel yeşil alanlar(Ev bahçeleri, Golf sahaları vb.)

B.İşlenmemiş açık alanlar: Doğal yeşiller, tabiatı koruma alanları , arazi, su vejetasyon, şehir ormanları.

Türel (1988)’e göre kent içi ve bölge yeşil alanları şu şekilde sınıflandırılabilir;

 Konut yakın çevresi; cep parkları, mini parklar, çocuk bahçeleri

 Komşuluk ünitesi parkları

 Kent metropoliten parkları

 Özel aktivite alanları

 Yol kenarı parkları

 Yeşil bantlar

 Görsel yeşil alanlar

 Botanik bahçeleri

 Kent içi yollar, refüjler, yaya bölgeleri

Richter [1982]’e göre, kent açık ve yeşil mekanları;

 Trafik ve ulaşım için düşünülen alanlar [örneğin yaya zonları, otopark yerleri, bağlantı yerleri vb.],

 Atık su ve çöpler için ayrılmış olan alanlar,

 Kamusal ve özel yeşil alanlar [örneğin ev bahçeleri, çatı bahçeleri, toplu konut bahçeleri parklar, küçük hobi bahçeleri, su yüzeyleri, spor ve yüzme tesisleri, botanik ve hayvanat bahçeleri, oyun yerleri, çadır ve kamp alanları, meydanlar, gezinti ve yürüyüş yerleri, mezarlıklar,

 Tarım ve ormancılık için uygun alanlar,

 Mekansal olarak belli bir ortak kullanım için düşünülmüş alanlar [örneğin çocuk oyun yerleri, spor alanları, kamp alanları, botanik ve hayvan bahçesi vb.]

(13)

13

 Peyzajın korunması, bakımı ve gelişmesi için öngörülen alanlar [doğa koruma alanları]

 Emisyonlara karşı korunma amacıyla yapılaşmanın müsaade edilmediği koruma alanları,

 Ormanlık alanlar ya da ağaçlandırma ve bitkilendirme amacıyla ayrılmış alanlar olarak ayrılmaktadır [Ayaşlıgil, 1996].

Yeşil alan tipleri, etki alanlarına, işlevlerine göre, bina düzeyinde, ilköğretim ünitesi düzeyinde, mahalle ünitesi düzeyinde, kent ünitesi düzeyinde ve bölge düzeyinde olmak üzere beş grupta incelenmektedir (Demir 2004).

Bina Düzeyinde Yeşil: Yeşil alanların temel birimi bina düzeyinde ele alınmaktadır.Bina düzeyinde yeşil, binanın ön, arka ve yan bahçelerindeki yeşil alanlar olarak tanımlanmaktadır. Bina düzeyinde yeşil, binaya çevresi ile birlikte bir bütünlük kazandırmaktadır.

İlköğretim Ünitesi Düzeyinde Yeşil: İlköğretim ünitesinin alansal büyüklüğü minimum15 hektar, yoğunluğu ise maksimum 350 kişi/ha’dır.Bu alanların 700-1000 konutu ve bir ilköğretim binası bulunur. Alan hesabında, planlamaya esas olan projeksiyon nüfusu dikkate alınır.

Çocuk Oyun Alanları: Çocuk oyun alanları, çocukların yaş gruplarına göre belirlenen oyun oynama isteklerine ve yeteneklerine cevap verebilecek nitelikte oyun elemanlarıyla donatılmış, motorlu taşıt trafiğinden tamamen arındırılmış bir bölgede, güvenli bir şekilde oyun oynayabilmeleri için tasarlanmış ve düzenlenmiş alanlardır.

Mahalle Ünitesi Düzeyinde Yeşil: Mahalle ünitesinin nüfusu genel anlamı ile minimum 15 000 kişi, alanı 45 hektar, yoğunluğu ise maksimum 350 kişi/ha olarak kabul edilmektedir. Mahalle ünitesi düzeyinde donatı elemanlarının çeşitliliği olarak 2 m2oyun ve spor alanı; 2 m2ise mahalle parkı önerilmektedir.

Mahalle Parkları: Halka açık kentsel açık alanların en küçük elemanlarından birisi olan mahalle parkları, daha çok bir geçiş yeri olarak düzenlenen yeşil alanlardır.

(14)

14

Minimum 8 dekar olması gereken mahalle parklarının etki alanı 800 m’yi geçmemektedir.

Spor Alanları: Spor alanları insan sağlığı, zihinsel ve bedensel gelişme ve bireyin boş zamanını değerlendirmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Spor alanları, halka açık spor alanları ve spor tesis alanları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Halka açık spor alanları belediyelerin sorumluluğundadır. Hiçbir kayıt ve koşula bağlı olmaksızın, tüm toplumun istediği zaman yararlanabileceği alanlardır. Bu alanlar voleybol, basketbol, tenis, masa tenisi, mini satranç, mini futbol ve futbolgibi yaygın ama fazla malzeme gerektirmeyen spor türlerinden oluşmaktadır.

Kent Ünitesi Düzeyinde Yeşil: Yerleşmeler nüfusça büyüdükçe ve yapı yoğunluğu arttıkça, yeşil alan gereksinimi de artmaya başlamaktadır. Kent düzeyindeki yeşil alanlar, etki alanı itibariyle bütün bir kent halkına hizmet edecek büyüklük ve işlevlere sahiptir. Kent düzeyindeki yeşil alanlarıkent parkları, hayvanat bahçeleri, botanik bahçeleri, refüjler, ağaçlandırılmış yaya yolları ve mezarlıklar oluşturmaktadır.

Kent Parkları: Mahalle parklarından daha büyük bir çerçevede, kent halkına fiziksel, psikolojik ve sağlık yönünden önemli olan, bazı grup elemanlarıyla donatılmış büyük yeşil alanlardır. Kent parkları görsel olarak kentin bir parçası olan ve bölge parkına göre daha küçük ölçülü alanlardır. Kent halkının günlük kullanımı için rahatlıkla ulaşabilecekleri yerlerde planlanan ve yürüyüş, koşu, dış mekanda oturma, piknik yapma, oyun,vb. gibi bireysel ya da grup eylemlerine olanak sağlayan alanlardır.

Kent İçi Yollar ve Refüjler: Nüfusun çoğunluğunun kentlerde yaşadığı ülkemizde, kentlerin kolayca doğaya ulaşabildikleri ekolojik, rekreasyonel, kültürel ve tarihi kullanımlar için planlanarak, bu amaçlar doğrultusunda korunan ve yönetilen şebekeleşmiş çizgisel açık alanlar bütünlüğüdür. Kent içerisinde yer alan bazı yeşilalanlar birbirlerine yaya yolları ya da yürüyüş bantları ile bağlanarak yeşil zinciri oluşturmaktadır. Rekreasyon ve doğa korumanın birlikteliğiyle, açık ve yeşil alan sisteminin bütünlüğü açısından önemlidir. Yeşil zincir, konut ya da diğer yapı alanları arasından geçerek, yeşillendirme çalışmaları ile yayalar ve araçlar için erişimi ve

(15)

15

çevresel kaliteyi geliştirmektedir. Yeşil zincir, yeşil koridorla aynı anlam taşımamaktadır. Kent bütününde planlanan yürüyüş alanları ile bir ağ oluşturularak, açık alanlarla kırsal alanların birbirine bağlandığı, kent halkına kırsal alanları kullanma olanaklarının sunulabileceği, işe, okula, alışverişe, otobüs duraklarına, vb.

noktalara yürüyüş gibi yeni olanaklar sunulabilmektedir. Böylelikle araçla ulaşım, yerini yaya ulaşımına bırakacak ve kent içerisindeki araç trafiği yoğunluğu azalacaktır.

Mezarlıklar: Kent halkının ortak kullanım alanlarından olan mezarlıklar kentlerde meydana gelen değişikliklerden en az etkilenen açık ve yeşil alanlardandır. Bu nedenle uzun yıllar halkın kullanımına açık olacak mezarlıkların planlanmasında sadece ölülerin defnedildiği bir yer değil aynı zamanda üzerinde rekreatif faaliyetlerin gerçekleştirildiği park özelliğine sahip alanlar olarak düşünülmelidir.

Bölge Parkları: Kent içerisinde birkaç yüz hektar park kurmak oldukça zordur. Bu durumda kentin periferisinde yer alan geniş kırsal alanlarda ve ormanlarda, koruma amacı ağır basmakla birlikte değişik eğlence alanları, oyun alanları, spor alanları, sergi bahçeleri, doğal bitki köşeleri, vb. fonksiyonları da içeren parklar tesis etmek mümkündür. Bölge parklarının tesis edildiği alan kendine özgü olan doğal karakterini korumalı, kent halkının hafta sonları ve tatillerde tam gün ya da yarım günlük ziyaretleri için planlanmalıdır. Kullanıcılar parka özel otomobil, toplu taşıma araçları, bisiklet ya da yaya olarak ulaşabilmeli, ortalama ulaşım süresi ise 30 dakika ile 1 saat arasında olmalıdır. Park, kent parkındaki fonksiyonların yanında kitlesel giriş, geçiş, otopark, doğa yürüyüşü, kamping, su sporları, piknik, vb. gibi taleplere yanıt verebilecek şekilde planlanmalıdır. Milli parklar ve tabiat parkları da bölgesel düzeydeki yeşil alanlar içerisinde değerlendirilmektedir. Bölge ölçeğinde yer alan bölge parkları, genellikle hafta sonları veya tatillerde tam gün ya da yarım gün için ve genellikle kent dışında planlanmaktadır.

2.1.3. Açık ve Yeşil Alanların İşlevleri

Açık ve yeşil alanlar kentsel mekanlarda farklı işlevleri doğrultusunda farklı büyüklükte ve standartlarda tesis edilmektedir.

(16)

16

Yeşil alanlar, kentlinin ruhsal ve fiziksel gereksinimlerinin karşılanması, doğal zenginliklerin korunması, turizmin geliştirilmesi, konut alanlarıyla ticaret ve sanayi alanları arasında tampon bölgelerin oluşturması, yaya ve taşıt dolaşımının kolaylaştırması gibi birçok fiziksel işlevlere sahiptir (Demir 2004). Yeşil alanlar özellikle kentleşmiş alanlarda solunum organı görevi yapmakta, rekreatif ve sportif etkinliklerin yapılması yoluyla kişilerin bedensel ve psikolojik olarak sağlıklı gelişmelerine olanak vermektedirler. Ayrıca insanların bir araya gelerek birlikte eğlenmesine ve dinlenmesine olanak sağlayarak sosyal ilişkilerin kurulmasına, sürdürülmesine ve toplumsal dayanışmanın gelişmesine katkı sağlamaktadır (Aksoylu vd. 2005). Yeşil alanlar başlıca ekolojik ve rekreasyonel işlevlere sahiptir.

Bu işlevlerin sürekli ve etkin bir şekilde yerine getirmeleri için, onlara doğru ve uygun bir yer saptanması gerekmektedir (Demir 2004).

Şahin ve Barış (1998), yeşil alanların işlevlerini rekreasyon, ekolojik ve arazi organizasyonu olmak üzere üç başlık altında toplamıştır.

Pauleit ve Duhme (2000), yeşil alanların işlevlerini; rekreasyonel, estetik, çevresel koruma ve doğa koruma olarak ele almıştır.

Barış (1995) ve Barış vd. (2004) çalışmalarında yeşil alanların işlevlerini; Havanın serinletilmesi, Bağıl hava neminin artısı, temiz hava temini, havanın filtrelenmesi, gürültünün absorbsiyonu, oksijen üretimi, sera etkisinin azaltılması ve enerji tasarrufu olarak belirtmişlerdir.Levent and Nijkamp (2005) yeşil alanların işlevlerini ekolojik, ekonomik, sosyal ve planlama olarak 4 grupta toplamıştır.

Açık ve yeşil alanların işlevleri çeşitli araştırıcılardan derlenerek aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir:

2.1.3.1 Sosyal

Yeşil alanlar, kent ormanları ve ağaçlık alanlar kent sakinlerinin psikolojik sağlığının gelişmesine katkıda bulunmakta ve sosyal ihtiyaçları için önemli ortamlar sağlamaktadırlar (Sanisaet al. 2006). Bu alanlar kentlerin neden olduğu nüfus yoğunluğu ve stres gibi birçok sorununu azaltmada önemli etkilere sahiptir. Özellikle

(17)

17

kent içi ve çevresinde doğru alan kullanım planları ile yerleştirilmiş yeşil alanlar kentlerin nüfus yoğunluğunu azaltma ve toplumsal sosyal faaliyetler için önemli imkanlar sağlamaktadır. Yeşil alanlar kent içinde bulunan farklı sosyal sınıflara sahip insanların beraber rekreasyonel aktivitelerde bulunduğu alanlardır. Bu alanlar farklı sosyal sınıfların bir arada bulunması ve etkileşimlerinin kurulmasını sağlamaktadır.

Kentlerin vertikal yapısı ile insanların çevresini algılamasını engelleyen yapılar ile ölçü bakımından denge kuran yeşil alanlar, bu kitlelerle sağlıklı bir psikolojik yapı kurulmasını sağlarlar.

Park alanları, “kent içi yeşil alan oluşturma niteliği ile yeşil alan ve yapılı çevre arasında dengeli arazi kullanımının sağlanması açısından kentsel bir öneme sahip olmasının yanı sıra aynı zamanda toplumsal rolü yüksek olan ortak kullanım mekanlarıdır. Farklı insanların karşılaşması, tanışması, konuşması, kentsel yaşamı paylaşması gibi sosyal ihtiyaçların karşılanması ve sosyo-kültürel süreklilik ve gelişmenin sağlanması açısından, toplumsal iletişimin gerçekleştiği kültürel odak noktaları olarak da nitelendirilebilirler. Toplumsal boyuttaki bu ilişkiler, konut dokusu içerisinde etkin ortak kullanım mekanları oluşturulması, kentsel mekanın sosyal ve mekansal boyutlarda daha etkili kullanılması ve mekanı oluşturan işlevlerin olabildiğince canlı tutulması amacında; anlam ve aktivite çeşitliliği açısından ayrıcalıklı bir öneme sahiptir ve konut alanlarında da aynı etkinliği göstermektedir.

Park alanları, kentte canlı bir çevre yaratılmasında, yoğun kent merkezinde insan/çevre ilişkisinin kurulmasında ve kentsel dolaşım ve aktivite alanlarının oluşturulmasında etkin bir öğe” olarak açık ve yeşil alan varlığı anlamında kentsel yaşam kalitesinin sosyal açıdan da mekana indirgenmesi sebebiyle, önemli bileşenlerinden biri olarak nitelendirilebilir (Onsekiz, 2003).

Kentsel parklar, insanları bir araya getiren yerler ve simgeler olmaları nedeniyle birey ile toplum arasında iletişimin sağlanmasına yardımcı olurlar. Birden fazla insanın aynı mekanda bir araya gelmesi her an bir sosyal aktivite oluşturmaktadır. Bu kapsamda, insanların kentsel açık mekanda geçirdikleri süre ne kadar çok olursa, diğer kentlilerle karşılaşma olasılığı o kadar artacaktır. Bu karşılaşmalar, kutlamalar, eylemler, konserler, gösteriler ve pasif iletişim olarak niteleyebileceğimiz hareketlerle gerçekleşebilmektedir. Diğer insanlarla bir arada bulunmak, onları izlemek ve

(18)

18

onlardan etkilenmek yalnız kalmaya oranla daha olumlu etkiler ve deneyimler sağlamakta ve arzu edilen kentli kimliğinin oluşmasına neden olabilmektedir. Bu açıdan parklar, salt yeşilin bulunduğu alanlar olmanın ötesinde sosyal yaşamın güçlenmesine ve yüz yüze iletişimin gerçekleşmesine olanak tanır(Özdemir, 2007).

2.1.3.2. Rekreasyonel

Açık ve yeşil alanlar, genellikle toplum fertlerinin boş zamanlarını değerlendirmeleri için oluşturulan rekreasyonel alanlardır. Açık ve yeşil alanlar rekreasyon gereksinimlere hizmet verecek mekanları oluşturarak, toplumun her yaş statüsündeki bireyleri için eğlence, dinlenme, oyun, spor faaliyetlerine olanak vermektedir. Ayrıca insanları araya getirerek onların doğayla ilişki kurmalarına aracı olmaktadır. Açık ve yeşil alanlar sadece rekreasyon etkinlikleri için mekan sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda donatı elemanlarının (banklar, bilgilendirme panoları, otobüs durakları, sokak aydınlatmaları, flamalar, fıskiyeler ve heykeller)kullanımı ile rekreasyonel kullanımı daha güçlü hale getirmektedirler (Demir 2004).

Yeşil alanlar birçok rekreasyonel aktivite için olanak sağlayan sosyal cazibe alanlarıdır. Kentsel yeşil alanların rekreasyonel değeri, yer verilen etkinlikler ve doğrudan kullanım değerinden oluşmaktadır. Kullanım açısından yeşil alanların ulaşılabilirliği,kullanılabilirliği ve çok fonksiyonlu oluşu önemlidir. Bu bağlamda yeşil alanların rekreasyonel değerinin belirlenmesinde sosyal istekler göz önüne alınmaktadır (Levent and Nijkamp 2005).

2.1.3.3 Ekolojik

Ekoloji, çevre sorunlarının ortaya çıkışı ile birlikte son 40-50 yıl içinde, üzerinde çok durulan bir konu haline gelmiştir. Bunun başlıca nedeni, son yüzyıldaki teknolojik ve sosyal gelişmelere paralel olarak oluşan yaşam konforunun değişimi ve bozulmasıdır. Bu olayların başlıcaları; sera gazlarına neden olan endüstri kirliğinin ve buna bağlı olarak CO2 gazının değişimi ve artışıdır. Bu değişim canlıların yaşam dengesini bozarak, kentsel ve kırsal yaşam alanlarını olumsuz yönde etkilemektedir.

Ayrıca dünya nüfusu ve insanların gereksiniminin artması, doğanın baskı altında kalmasına sebep olarak, yaşam dengesini insanlar lehine bozmaktadır.

(19)

19

Yeşil alanlar, kentsel mekanda doğal habitatlar yaratmaları ve sağlıklı çevreler oluşturmaları açısından kent makroformu ve yaşamı için önemli alanlardır. Ayrıca bu alanlar, çevre kalitesini hem ekolojik hem de ekonomik anlamda artırmaktadır (Özdemir, 2007).

Parklar; oyun mekanları ve spor alanlarını da bünyesinde barındırması, kentte daha geniş alan kaplaması ve yapay ve/veya doğal bitki örtüsüyle kent içerisinde ekolojik çeşitliliği desteklemesi nedeniyle kentsel açık alan planlamasının temel öğelerinden biri olarak tanımlamaktadır (Thompson 2002).

Başlangıçta insan müdahalesiyle kısmen değiştirilmiş ve içerisinde doğal koşulların bulunduğu yeni çevreye kent ekosistemi denilmektedir (Alptekin 1992). Kent ekosistemini, tek bir ekosistem olarak veya park ve göl gibi birkaç ekosistemin birleşimi olarak tanımlamak mümkündür (Bolund et al. 1999).

Kent dokusu içerisinde yer alan açık ve yeşil alanlar kent ekolojisi açısından büyük öneme sahiptir. Açık ve yeşil alanlar kentin mikroklimasını etkileyerek kentin ekolojik yönden olumlu etkisini arttırmaktadır. Bununla beraber, iklimsel konforu bozan, toz, gürültü ve zararlı gazları absorbe ederek etkisini azaltmak, kontrolsüz büyümeyi engelleyici tampon etki yaratmaktadır (Korkut ve ark. 2010).

2.1.3.4 Havanın serinletilmesi

Ağaçların ve yeşil alanların havayı serinletme etkisinin varlığı yapılan çalışmalarla çok net ortaya konmuştur. Bu, ağaçların gölgeleme etkilerinin bir sonucu olmaktan çok bitkilerin evaporasyon ve diğer fizyolojik işlemler için enerji tüketimlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bitki örtüsü, ısıyı kısa süre içinde bitkiyle kaplı alanların sıcaklık derecesinin yükselmesine neden olacak biçimde küçük hücrelerinin içerisinde depolamamaktadır. Güneş enerjisinin ortalama olarak % 60-75'i fizyolojik işlemler için kullanmaktadır. Vejetasyon örtüsüne sahip olmayan kentlerde bunun tersine güneşten alınan enerji havanın ve bina kütlelerinin ısıtılmasında kullanılmaktadır (Barış vd.2004).

(20)

20

2.1.3.5 Temiz hava temini

Bernatzky (1982), kentlerde temiz hava sağlamada iki farklı yöntemin olduğunu bildirmiştir:

• Kent merkezlerinde oluşan meteorolojik depresyon alanları nedeniyle ortaya çıkan rüzgarlar,

• Alçak alanlara doğru hareket eden serin hava,

Bu etkiler sürekli olarak artan bir ivme göstermekte, kente merkezinde depresyon alanları sonucundan hareket eden hava yeşil alanlar içerisinden geçerse hava filtrelenerek serinlemektedir. Bunun sonucunda da hava temizlenmiş ve aynı zamanda da serinlemiş olacaktır.

Bu işlemde her bir ağaçayrı bir soğutucu gibi hareket etmektedir. Çünkü toplam yaprak alanı miktarı, taç kısmının kapladığı alandan 10 kat daha fazladır ve dolayısıyla serinletme etkisi çim yüzeylerle karşılaştırıldığında daha etkindir. Yeşil alanların serinletme, filtreleme etkileri boyutlarından çok yaprak miktarlarına bağlıdır.

Bu nedenle konifer dediğimiz yaprak dökmeyen herdem yeşil türler, yaprak alanlarının fazlalığından dolayı yaprak döken ağaçlara göre havayı daha fazla temizleme kapasitesine sahiptirler. Buna karşın koniferler hava kirliliğine daha duyarlıdır ancak yaprak döken türler gazları absorbe etmede daha iyi sonuç vermektedir. Sonuç olarak bu tip alanlarda karışık türler kullanmak daha etkin sonuçlar vermektedir.

2.1.3.6 Havanın filtrelenmesi

Yeşil alanların en önemli etkilerinden birisi çevre zararlılarını azaltmasıdır. Bu sebeple özellikle hava kirliliğini azaltmada önemli rol oynarlar. Bu işlemi havadaki partikül maddeleri absorbe ederek gerçekleştirir. Yaprak yüzeyindeki mum tabakası ve yaprak tüyleri havadaki tozları absorbe etmektedir (Sahin 1989).

(21)

21

Yapılan çalışmalar, ağaçların ve yeşil alanların havayı filtrelemede önemli rol oynadığı, yeşil alanların olduğu bölgelerde polen dışında toz oluşumlarının görülmediği belirlenmiştir.

Ağaçlar öncelikle partikül maddelerin depolanmasını sağlayacak biçimde havanın taşıma kapasitesini arttırır. Parklardaki ağaçlar partikül maddelerin %85’ini, caddedeki ağaçlar ise yaklaşık %70 ‘ini bir rüzgar perdesi ya da bitkisel duvar oluşturarak filtrelemektedir. Bitkilerin yapraksız olduğu kış aylarında bile ağaçlar % 60 oranında etkinliklerini devam ettirmektedirler (Şahin 1989, Barışvd.2004). Bu kirletici partiküllerin bir kısmı bitkinin yapraklarında absorbe edilirken, bir kısmı da yaprak yüzeyinde tutulmaktadır. Bu nedenle bitkilerdeki bozunumları engellemek için bu partiküllere dayanıklı bitki türlerinin seçilmesi önem arz etmektedir.

Yabancı partiküllerin filtrelenmesinde en önemli kriter yaprak alanlardır. Bu nedenle ağaçlarda filtreleme etkisi çalı ve çim alanlara göre daha fazladır.

Partikül maddelerin çoğunluğu ağaçların değişik organları tarafından tutulurken bir kısmı da emilmektedir. Tutulan partiküller maddeler genellikle yağmurla yıkanarak veya yaprakların sonbaharda dökülmesi sonucunda yeniden toprağa karışmaktadır.

Sonuç olarak, vejetasyon birçok kirletici maddenin sadece geçici olarak uzaklaştırılmasına yardımcı olmaktadır (Barıs vd. 2004).

2.1.3.7 Gürültünün absorbsiyonu

Kentsel alanlarda insanların yaşam konforunu olumsuz olarak etkileyen önemli etmenlerden birisi de gürültüdür. Aşırı gürültü, insan vücudunda fizyolojik ve psikolojik olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Gürültü yoğunluğunun artışı ve sürekliliği önemli ve kalıcı rahatsızlıklara neden olabilmektedir.

Gürültü önlemede yapay malzemeler daha etkin olmasına rağmen, estetik ve maliyetlerin yüksek olması nedeniyle bitkisel malzemeler tercih edilmektedir.

Bitkiler gürültüyü yaklaşık 7 dB kadar azaltmaktadır. Ayrıca bitkiler yaprakları ve dalları ile beyaz gürültü sağlarken, insan kaynaklı gürültüyü de azaltmaktadır.

(22)

22

Özellikle şehirler arası yolların yerleşim alanlarına yakın geçtiği yerlerde bitkilerle gürültü perdeleri tesisi günümüzde önem kazanmaktadır. Ancak yeşil alanların gürültü önlemede belirgin bir şekilde etkili olabilmeleri için en az 10 m. genişliğinde olmaları gerekmektedir (Şahin 1989).

2.1.3.8 Oksijen üretimi

Ağaçların bir yıl boyunca ürettikleri net oksijenin miktarı, ağaç biokütlesinin karbonu tutmasına ve bitkinin fotosentez aktivitesine bağlıdır (Nowaket al. 2007).

Oksijen üretimine yönelik bütün ifadeler çok değişik hesaplamalara dayanmakta ve ortaya çıkan sonuçlar birbirinden oldukça farklı olmaktadır. Oksijen esas olarak bitki metabolizmasının ve az miktarda atmosferik su buharının ayrışmasının bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Atmosferik oksijen 1.18 x 1015 t olarak hesaplanmaktadır.

Dünyadaki tüm bitkilerin yıllık net oksijen üretimi 70 x 109 t’dir ve her 17000 yılda atmosferik oksijen yenilenmektedir. Üretim miktarı çok az olmakla birlikte, biyolojik işlemlerde kullanılan ve atmosfere verilen oksijen miktarı hemen hemen aynı kalmaktadır. Bununla birlikte fosil yakıtların yanması ve bitki örtüsünün yok edilmesi sonucu çok büyük oranda potansiyel oksijen yok olmaktadır (Bernatzky 1982, Barış vd. 2004).

2.1.3.9 Sera etkisinin azaltılması

Sera etkisi, güneşten gelen ışınların atmosfere girdikten sonra hava kirletici gazlar tarafından tekrar uzaya yansıtılmasının engellenmesi sonucu oluşmaktadır. Bu kirletici gazlar özellikle insan yaşamının sürdüğü kentsel alanlara oldukça fazladır.

İnsan aktiviteleri sonucu atmosfere gönderilen ve ısıyı emme özelliğine sahip yaklaşık 40 farklı gaz türünün bulunduğu yapılan çalışmalarla saptanmıştır. Sera etkisinin yarısına yakınını CO2 gazları oluşturmaktadır. Ağaçlar bu CO2 gazı içerisindeki karbonu alarak odun dokularında selüloz olarak depolarlar ve oksijeni tekrar atmosfere bırakmaktadır.

Sağlıklı bir ağaç yılda yaklaşık 6 kg ya da l acre (4047 m2) alanda 2.6 ton karbon depolayabilmektedir. Ağaçlar, gölgeleme etkileri nedeniyle de sera etkisini azaltmaktadır. Bu etkisiyle serinlemeye yönelik gereksinimleri %30 oranında

(23)

23

azaltmakta ve dolayısıyla bu işlemler için gerekli olan elektrik enerjisinin üretiminde daha az fosil yakıtların kullanılmasını sağlamaktadır. CO2’in atmosferden uzaklaştırılması, odun dokularında karbonu depolaması ve serinletme etkileri nedeniyle ağaçlar sera etkisine karsı mücadelede etkin bir araçtır (Barış vd. 2004).

2.1.3.10 Enerji tasarrufu

Ağaçlar yaz aylarında serinletme etkileri, kıs aylarında rüzgarı perdeleme etkileri ile binalarda kullanılan enerji miktarını azaltmaktadır (Dwyer et al. 1992). Ağaçların dikimi sırasında hatalı yer seçimi kıs aylarında binalar üzerinde gölge oluşturmaları, yaz aylarında da esintilerin önünü kesmeleri nedeniyle kullanılan enerji miktarının artısı yönünde de etkili olabilmektedir. Bu nedenle özellikle binaların yakın çevrelerinde bitkilerin uygun biçimde konumlandırılmaları maksimum enerji tasarrufun sağlanabilmesi açısından önem taşımaktadır. Binalarda kullanılan enerji miktarındaki düşüş enerji santrallerinde enerji üretimi sonucu atmosfere verilen kirletici maddelerin miktarındaki azalmayı da beraberinde getirmektedir (Barış vd.

2004).

(24)

24

3. KAYNAK ÖZETLERİ

Barış ve ark.’nın (2004)“Açık Yeşil Alanların Ankara Kentinde Kent İklimi ve Hava Kalitesi Üzerine Etkileri” başlıklı çalışmalarında; yeşil alanların kent iklimine katkısını

“iklimsel parametrelere” dayalı olarak saptanması ve iklim duyarlı kentsel yeşil alan planlaması için, optimum yeşil alan hesaplamalarında kullanılabilecek bilimsel bir yöntemin ortaya konulması amaçlanmıştır. Böylece kentlerde kişi yeşil alan standartlarının saptanmasında kullanılan geleneksel yönteme karşıt ekolojik bir yaklaşım önerilmektedir.

Bu amaçla, üç farklı tipte yeşil alan seçilmiş ve bu alanlar ile yakın çevresindeki yapısal alanlarda gün içinde belirli bir zaman aralığında (eş zamanlı olamayan) Ağustos-Eylül aylarında sıcaklık ve nem ölçümleri yapılmıştır. Araştırma, otomatik iklim istasyonlarından “eş zamanlı” alınan “altı” iklim verisinin dört mevsim ölçümüne dayandırılmıştır. Araştırma sonucunda küçük ölçekte de olsa yerleşim alanlarının arasında yer alan yeşil alanların kent iklimini değiştirdiği ve mikroklimalar yarattığı vurgulamıştır.

Wong ve Yu ’nun (2004) “Tropik şehirde yeşil alan ve ısı adası araştırması (Study of green areas and urban heat island in a tropical city)” başlıklı çalışmalarında, Singapur’ da kentsel ısı adalarının yoğun etkisi ve yeşil alanların makro seviyedeki soğutucu katkıları mobil ölçüm aletleri ile araştırılmıştır. Ada genişliğinin sıcaklık dağılımı mobil ölçüm istasyonlarından alınan verilere göre haritalanmıştır. Bu çalışma ile, geniş yeşil alanların varlığı ile sıcaklığın azalışı arasında önemli bir korelasyonun olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Emür ve Onsekiz (2007)’in yapmış olduğu “Kentsel Yaşam Kalitesi Bileşenleri Arasında Açık ve Yeşil Alanların Önemi – Kayseri/Kocasinan İlçesi Park Alanları Analizi” isimli çalışmada kentsel çevre kalitesi bileşenlerinden açık ve yeşil alanlar sınıfında giren parkların alan değerlerinden öte, donatı, fonksiyon ve ekolojik değerleri ile değerlendirilmesi ve kentsel yaşam kalitesinin yükseltilmesine olan etkisinin ortaya konulmasına yönelik olarak gerçekleştirilmiştir.

(25)

25

Bilgili (2009)“Ankara Kenti Yeşil Alanlarının Kent Ekosistemine Olan Etkilerinin Bazi Ekolojik Göstergeler Çerçevesinde Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma” isimli doktora çalışmasında yeşil alanların çevrelerinde meydana getirdiği serinletici etkinin bitki materyaline bağlı olarak değiştiğini belirlemiştir.Yeşil alanların serinletici etkisinin kentsel ısı adası oluşumunu engelleyici bir faktör olduğunu vurgulamıştır.

Özdemir (2009), yapmış olduğu “Katılımcı Kentli Kimliğinin Oluşumunda Kamusal Yeşil Alanların Rolü: Ankara Kent Parkları Örneği” isimli çalışmada, kentleşme sürecinde ve katılımcı kentli kimliği oluşumunda kamusal yeşil alanların işlevi ve önemine değmiştir. Bu çerçevede, kamusal alanlar olarak kent parklarının bireyler tarafından nasıl algılandığı ve bu alanların kentleşme ve kentli olma süreçlerine katkıları ele alınmıştır. Makalede kentsel yeşil alanların tarihi süreçte gelişimlerinden ve ülkemiz kent parklarının durumu üzerine politik düşüncelerden yola çıkarak cinsiyete dayalı dış mekan kullanımları örneklenmiştir.

Talay ve ark. (2010)’un yapmış olduğu “Sosyo-Ekonomik Yapının Rekreasyonel Eğilim ve Talepler Üzerine Etkisi” isimli çalışmada halkın sosyo-ekonomik özelliklerinin rekreasyonel eğilim ve taleplerine etkisi araştırılmış, kentsel rekreasyon alanlarının kalitesinin artırılması ve kent halkının rekreasyonel eğilim ve taleplerinin belirlenerek, taleplerinin karşılanmasına yönelik önerilerin sunulması amaçlanmıştır.

Talay, Kaya ve Belkayalı (2010) tarafından yapılmış olan “Sosyo-Ekonomik Yapının Rekreasyonel Eğilim ve Talepler Üzerine Etkisi: Bartın Kenti Örneği” başlıklı çalışma;

halkın sosyo-ekonomik özelliklerin rekreasyonel eğilim ve taleplerine etkisinin araştırılması, kentsel rekreasyon alanlarının kalitesinin artırılması ve kent halkının rekreasyonel eğilim ve taleplerinin belirlenerek, taleplerinin karşılanmasına yönelik önerilerin sunulması amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla,kent halkına yönelik anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Anket bulguları, gözlemler ve istatistiki analizler ile kent halkının rekreasyonel aktivitelere katılımı, rekreasyon türü ve alan tercihi, bu alanlarla ilişkileri, alanlardan memnuniyet durumları ve talepleri ortaya konmuş, halkın sosyo-ekonomik yapısı, rekreasyon alanlarının özellikleri ilerekreasyonel eğilim ve talepler arasındaki ilişki örneklenmiştir.

(26)

26

Aksoy ve Akpınar(2011)’ın yapmış olduğu “Yeşil Alan Kullanımı ve Yeşil Alan Gereksinimi Üzerine Bir Araştırma İstanbul İli Fatih İlçesi Örneği” isimli çalışmada İstanbul İli Fatih İlçesi’nde halkın yeşil alan kullanımı ve ve yeşil alan gereksinimi üzerine bir anket çalışması yapılmış, kullanıcı ihtiyaçlarına göre mevcut yeşil alanların durumu değerlendirilmiştir. Araştırmada aktif yeşil alanlar çocuk oyun alanları, park alanları ve spor alanları olarak ele alınmış ve donatı elemanlarının yeterliliği, bakım ve kalitesi sübjektif gözlemler sonucu iyi, orta ve kötü kalite olarak belirlenmiştir.

Polat ve ark. (2012)’nın yapmış olduğu “Konya Kenti Yakın Çevresindeki Kentsel Rekreasyon Alanlarının Görsel Kalitesi ile Kullanıcıların Demografik Özellikleri Arasındaki İlişkiler” isimli çalışmasında “Görsel Kalite Değerlendirme” yöntemi ile foto-anket çalışması yapılmıştır. Anket görsel kaliteyi ölçmek için Likert ölçeği temelinde kullanıcılara uygulanmıştır.

Özgüner (2011), “Cultural Differences in Attitudes Towards Urban Parks and Green Spaces” başlıklı çalışmasında, kültürel farklılıkların kentsel park ve yeşil alanlara yönelik tutumunu İsparta’da iki popüler kent parkı örneğinde 300 kullancıya yönelik anket yöntemiyle saptamıştır. Araştırma sonucunda, batı kültürü ile kıyaslandığında kentsel parklara yönelik davranışlarda bazı ayırt edici farklılıklar olmasına karşın bazı evrensel benzerlikler de ortaya çıkmıştır. Türkiye’deki insanlar kentsel parkları genellikle yürüyüş, köpek gezdirme, sportif aktivite ve egzersiz yapma amaçlı kullanan Batı ülkelerine karşılık, çoğunlukla piknik, dinlenme, rahatlama gibi pasif rekreasyonel aktiviteler için kullanırlar. Kentsel parklarda kişisel güvenlikle ilgili endişelere karşılık bu çalışma Türk halkı arasında pozitif bir güvenlik algısı belirlemiştir. Doğal özellikler, deneyimli faydalar, rekreasyonel imkanlar için ihtiyaçlar ve genel temizlik ve bakım endişelerinin değerlendirilmesi kentsel parklarda benzer tutumlar olarak bulunmuştur .

(27)

27

4. MATERYAL VE YÖNTEM 4.1. Materyal

Çalışmanın ana materyalini Tekirdağ, Kırklareli ve İstanbul’un bazı ilçelerinde yaşayan halk oluşturmaktadır. Bu kapsamda Tekirdağ Merkez ve Çorlu İlçesi, Kırklareli Merkez ve İstanbul’un Bahçelievler, Avcılar, Bayrampaşa, Küçükçekme, Beylikdüzü, Maltepe, Üsküdar, Pendik İlçelerinde oturan halk ile anket yapılmıştır.

Ayrıca çalışma kapsamında yardımcı materyal olarak bu çalışma ile ilgili olarak yapılan tez, araştırma çalışmaları vb. dokümanlar kullanılmıştır.

4.2. Yöntem

Çalışmada yöntem olarak kullanıcılara anket yapılmıştır. Çalışma kapsamında yapılan anket sayılarını belirlenmesinde aşağıdaki yöntem uygulanmıştır;

Görüşülecek denek sayısının belirlenmesinde, oransal örnek hacmi formülü kullanılmıştır (Miran 2002).

Yukarıdaki formülde; n= Örnek hacmi; N= Araştırma kapsamına giren bölgedeki nüfus sayısı

2pˆx= Varyans; araştırmada maksimum örnek hacmine ulaşılmak istenmesinden dolayı örnek büyüklüğünün mümkün olduğu kadar büyük olmasını sağlayan, p(1-p) çarpımında en büyük değeri verecek olan p=0.50 değeri kabul edilmiştir.

TUİK verilerine göre nüfus sırasıyla; Tekirdağ 874.000, Kırklareli 340.000, İstanbul’un ilçelerinden Avcılar 407.240, Bahçelievler 602.931, Bayrampaşa 269.677, Beylikdüzü 244.760, Küçükçekmece 740.090, Maltepe 471.059, Üsküdar 534.566, Pendik 646.375’dür. N değeri için, her ilçedeki nufus ele alınıp, %90 güven aralığı, %5 hata payı için örnek hacmi her bir il ve ilçe için 68 olarak bulunmuştur. Bu bağlamda, yerleşim yerleri ve yapılan anket sayıları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

) 1 ( )

1 (

) 1 (

2

ˆ

p p

N

p n Np

px

 

 

(28)

28

Tablo 1. Yerleşim yerleri ve yapılan anket sayıları Yerleşim yeri Nüfus Anket Sayısı

Tekirdağ 874.000 68

Kırklareli 340.000 68

İstanbul (Avcılar) 407.240 68 İstanbul (Bahçelievler) 602.931 68 İstanbul (Bayrampaşa) 269.677 68 İstanbul (Beylikdüzü) 244.760 68 İstanbul (Küçükçekmece) 740.090 68 İstanbul (Maltepe) 471.059 68 İstanbul (Üsküdar) 534.566 68 İstanbul (Pendik) 646.375 68

Bu hesaplama sonucunda, kullanıcılar ile toplam 680 adet anket yapılmıştır.

Anketlerin değerlendirmesinde yüzde değerlendirmesi yapılmıştır.Bu amaçla öncelikli olarak İstanbul’un ilçelerindeki kullanıcıların birbirleri ile olan ilişkileri ortaya konmuştur. Daha sonra Tekirdağ, Kırklareli ve İstanbul’daki tüm kullanıcı talepleri birbirleri ile karşılaştırılmıştır.

(29)

29

5. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

5.1. İstanbul İli Anket Sonuçları

İstanbul İli ve ilçeleri toplamında 544 anket yapılmıştır. Ankete katılanların demografik profili şu şekilde özetlenebilir: 275’i erkek 269’u kadındır. Ayrıca büyük çoğunluğu lise ve/veya üniversite mezunudur. Yaş durumları ise çoğunluğu 20-39 yaşları arasında değişmektedir. Gelir durumları ise çoğunluk olarak 1.000-3.000 TL.

arasında değişmektedir. Yapılan anket çalışmalarının bazı grafiksel anlatımları aşağıda verilmiştir.

İstanbul’da ankete katılanların çoğunluğunun kentsel alanda yaşadığı Şekil 5.1.1.’de görülmektedir.

Şekil 5.1.1.Ankete katılanların yaşam alanları

İstanbul’da ankete katılanlarca, kentsel park ve yeşil alan denildiğinde öncelikle park ve bahçeler, daha sonra piknik alanları vb. anlaşılmaktadır. “Hepsi”

seçeneğinin İstanbullu kullanıcılar için 4. sırada yer alması, kentsel park ve yeşil alan bilincinin Tekirdağlı kullanıcılara göre daha fazla yerleşmiş olduğunu göstermektedir (Şekil 5.1.2).

(30)

30

Şekil 5.1.2. Kentsel park ve yeşil alanlar deyince anlaşılan kavramlar

Kentsel park ve yeşil alanların kente sağladığı katkılar bakımından, İstanbullu kullanıcılar “temiz hava, ışık girişi” seçeneği ile “hepsi” seçeneğine 1. sırada yer vermişlerdir. Bu da, İstanbul ve Kırklarelili kullanıcıların yeşil alanların kente sağladığı katkılar açısından Tekirdağlılara göre daha fazla bilince sahip olduğunu göstermektedir (Şekil 5.1.3).

Şekil 5.1.3. Kentsel park ve yeşil alanların kente sağladığı katkılar

(31)

31

Kullanıcıların İstanbul’da kentsel park ve yeşil alanlara öncelikle gitme nedenleri Tekirdağ ve Kırklarelili kullanıcılarla paralellik göstermiştir: En çok tercih edilenlerin ilk ikisi sırasıyla; dinlenme, rahatlama vb. ve yürüyüş seçenekleri olmuştur. Piknik seçeneği Kırklareli’nde 2. sırada yürüyüş ile birlikte yer alırken, İstanbul’da 3., Tekirdağ’da 4. sırada yer almıştır (Şekil 5.1.4).

Şekil 5.1.4. Kentsel park ve yeşil alanlara gitme nedenleri

İstanbul’da ankete katılanların, kentsel park ve yeşil alanları kullanım sıklığı bakımından ilk üç seçenek, Tekirdağlı kullanıcılarla aynı olmuştur. Bu da sırasıyla;

haftada 1-2 kere, ayda 1-2 kere ve serbest zamandır. Kırklareli’nde ise ilk seçenek diğerleriyle aynı iken, 2. seçenek serbest zaman olmuştur (Şekil 5.1.5).

(32)

32

Şekil 5.1.5. Kentsel park ve yeşil alanların kullanım sıklığı

Tercih edilen park ve yeşil alanların uzaklığı bakımından, İstanbullu kullanıcılar en çok yürüme mesafesini tercih etmişlerdir. Diğer seçeneklerin oranı mesafeyle doğru orantılı olarak düşme göstermiştir (Şekil 5.1.6). Tekirdağ ve Kırklareli’ndeki kullanıcıların ise,15-45 dakika mesafeleri öncelikle tercih etmeleri, her iki ilde de kent içinde, yürüme mesafesi içinde yeterli düzeyde park ve yeşil alanların bulunmadığını düşündürmektedir.

Şekil 5.1.6. Tercih edilen park ve yeşil alanların uzaklığı

Kentsel park ve yeşil alanlara giderken tercih edilen zaman bakımından, İstanbullu ve Kırklarelili kullanıcıların öncelikli tercihleri aynı olmuştur. Bunlar da sırasıyla;

(33)

33

hafta sonu ve boş zaman’dır. Tekirdağ’da hafta sonu ve boş zamanöncelikle aynı oranda tercih edilmiştir (Şekil 5.1.7).

Şekil 5.1.7. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken tercih edilen zaman

Şekil 5.1.8’de görüldüğü gibi; İstanbul’dan ankete katılanlar, Tekirdağ ve Kırklarelili kullanıcılar gibi, parklara öncelikle yürüyerek, daha sonra arabayla gitmeyi tercih etmektedirler. Üçüncü tercih olarak Tekirdağ’da olduğu gibi otobüs gelmektedir.

Bisiklet, sadece Kırklareli kullanıcılar tarafından 3. sırada yer almıştır.

Şekil 5.1.8. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken kullanılan vasıta

İstanbul’da ankete katılanlardan bahçeleri olanlar, Tekirdağ ve Kırklareli’nde olduğu gibi, bahçeleri öncelikle ağaç, çiçek vb. yetiştirmek, ve de oturma ve

(34)

34

dinlenme amacıyla kullanmaktadır. Kırklareli’nde 3. tercih olarak “görsel zevk” yer alırken, İstanbul’da, “otopark” tercihinin yer alması, burada otopark sorununun boyutlarını ortaya koyması açısından önemlidir (Şekil 5.1.9).

Şekil 5.1.9. Bahçeleri olan kullanıcıların bu bahçelerini ne amaçla kullandıkları

İstanbullu kullanıcılar, Şekil 5.1.10’a göre; kentsel park ve yeşil alanlarda, mutlaka olmasını istedikleri özellik olarak, Tekirdağ ve Kırklareli’nde olduğu gibi, öncelikle doğallık, temiz hava, su ve dinlenme oturma alanlarını tercih etmişlerdir. “Sessizlik”

seçeneği, Tekirdağ ve Kırklareli’nde 4. sırada iken, burada 3. sırada yer alması, İstanbulluların eğlence, sosyal tesis, çocuk oyun alanı ve piknik alanından önce sessizliğe daha fazla ihtiyaç duyduklarını açıklamaktadır.

(35)

35

Şekil 5.1.10. Tercih ettiğiniz kentsel park ve yeşil alanlarda mutlaka olmasını istediğiniz özellik

Şekil 5.1.11, İstanbul’da kullanıcıların kentsel park ve yeşil alanlarda hoşuna gitmeyen özelliklerin başında Tekirdağ ve Kırklareli kullanıcıları gibi genel temizlik ve düzen sorunu olduğunu göstermektedir. İkinci sırada, “kullanıcı yoğunluğu” ve üçüncü sırada Kırklareli gibi “tuvalet” sorunu gelmektedir. Bu sorun Tekirdağ için ikinci sıradadır.

Şekil 5.1.11. Kentsel park ve yeşil alanda hoşunuza gitmeyen özellikler

(36)

36

İstanbul’dan ankete katılanların, kentsel park ve yeşil alanlarda, diğer iki kentimizde olduğu gibi öncelikle “rahatlama” ile “sakinlik ve huzur” hissettikleri Şekil 5.1.12’de görülmektedir. “Sosyal çevreyle iletişim kurma” seçeneğinin bu kentimizde de diğer kentlerimiz gibi son sıralarda yer aldığı görülmektedir.

Şekil 5.1.12. Kentsel park ve yeşil alanda hissedilenler

İstanbul’da ankete katılanlar, kentsel park ve yeşil alanları, birbirine yakın oranlarda “aile ile gidilebilirlik” ve “herkes tarafından tercih edilmesi” nedeniyle güvenli bulmaktadır (Şekil 5.1.13). Bununla birlikte “güvenlik olması” ve “trafik olmadığı için “ seçenekleri üçüncü sırada, aynı oranda yer almıştır. “Güvenlik olması”, anketin yapıldığı diğer kentlerde de, park ve yeşil alanın güvenli bulunması nedenleri arasında son sırada yer almaktadır. Kullanıcılar, kentlerimizde sosyal çevreyle iletişim kurmasa da herkes tarafından tercih edilen park ve yeşil alanları güvenli bulmaktadır.

(37)

37

Şekil 5.1.13. Kentsel park ve yeşil alanları güvenli bulma nedenleri

İstanbul’da kullanıcılar, aynı Tekirdağlı kullanıcılar gibi büyük oranda “sokak hayvanları ve bazı insanlar” daha sonra “güvenlik görevlisi olmaması”, ve üçüncü olarak da “aile için uygun olmaması” nedenleriyle kentsel park ve yeşil alanları güvenli bulmamaktadır (Şekil 5.1.14). Kırklareli’nde, güvenli bulmama nedenleri olarak ilk iki seçenek aynı olmakla birlikte üçüncü seçenek “uzaklık” olarak belirtilmiştir.

Şekil 5.1.14. Kentsel park ve yeşil alanları güvenli bulmama nedenleri

(38)

38

5.2. Tekirdağ İli Anket Sonuçları

Tekirdağ İl Merkezi ve Çorlu İlçesi toplamında 68 anket yapılmıştır. Ankete katılanların demografik profili şu şekilde özetlenebilir: 35’i erkek 33’ü kadındır. Ayrıca büyük çoğunluğu lise ve/veya üniversite mezunudur. Yaş durumları ise çoğunluğu 20-39 yaşları arasında değişmektedir. Gelir durumları ise çoğunlukla 1.000-3.000 Tl.

arasında değişmektedir. Yapılan anket çalışmalarının bazı grafiksel anlatımları aşağıda verilmiştir.

Şekil 5.2.1’e göre; ankete katılanların büyük çoğunluğunun yaşamlarının önemli kısmını kentsel alanda geçirdikleri görülmektedir.

Şekil 5.2.1.Ankete katılanların yaşam alanları

Şekil 5.2.2’de, Tekirdağ İlinde yapılan anketlerde, kent ve yeşil alan anlayışının değişiklik gösterdiği görülmektedir. Birden çok seçimli cevaplarda, genellikle halkın park ve yeşil alan deyince park, bahçe, piknik alanları, kent ormanları, mesire yerleri, spor ve çocuk oyun alanlarını algıladığı görülmektedir. Tekirdağ’ın deniz kıyısında yer almasından dolayı yine bu kavramdan kıyı şeridi anlaşıldığı da görülmektedir.

Seçeneklerin içinde “hepsi” diyen kullanıcıların % 8 olduğu, mezarlıklar seçeneğinin ise % 3 olduğu görülmektedir. Bu durum, “yeşil alan” kavramının hangi alanları kapsadığı konusunda Tekirdağ halkının yeterli bilgiye sahip olmadığını göstermektedir.

(39)

39

Şekil 5.2.2. Kentsel park ve yeşil alanlar deyince anlaşılan kavramlar

Anket sonuçlarında kentsel park ve yeşil alanların kente sağladığı katkılar, özellikle temiz hava, ışık girişi olarak göze çarpmaktadır. Ancak yeşil alanların mikroklimatik etki yapma özelliklerinin pek fazla bilinmediği görülmektedir (Şekil 5.2.3).

Şekil 5.2.3. Kentsel park ve yeşil alanların kente sağladığı katkılar

(40)

40

Şekil 5.2.4, ankete katılan halkın büyük bir çoğunluğunun kentsel park ve yeşil alanları dinleme, rahatlama, temiz hava ve yürüyüş için tercih ettiklerini göstermektedir. Hayvan gezdirmenin pek geçerli olmadığı anlaşılmaktadır.

Şekil 5.2.4. Kentsel park ve yeşil alanlara gitme nedenleri

Ankete katılanlardan park ve yeşil alanları her gün kullananların yüzdesinin haftada birkaç kez kullananlara göre daha düşük olduğu görülmektedir (Şekil 5.2.5). Bu da Tekirdağ’ın konumu nedeniyle, kullanıcıların park ve yeşil alan kullanım ihtiyacının düşük olduğunu düşündürmektedir.

(41)

41

Şekil 5.2.5. Kentsel park ve yeşil alanların kullanım sıklığı

Şekil 5.2.6’da, ankete katılanların çoğunluğunun 15-45 dakika ile yürüme mesafesinde olan park ve yeşil alanları daha uzak olanlara tercih ettikleri görülmektedir.

Şekil 5.2.6. Tercih edilen park ve yeşil alanların uzaklığı

Park ve bahçelerin, çoğunlukla hafta sonu ve boş zamanlarda tercih edildiği Şekil 5.2.7’de görülmektedir. Bu sonuç, kullanım sıklığı ile az çok paralel bir durum göstermektedir.

(42)

42

Şekil 5.2.7. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken tercih edilen zaman

Şekil 5.2.8’de, vasıta olarak birinci sırada yürüyerek, ikinci sırada araba tercih edilmesi yeşil alan uzaklığı sorusuna verilen yanıtla az çok paralellik göstermektedir.

Şekil 5.2.8. Kentsel park ve yeşil alanlara giderken kullanılan vasıta

Bahçeleri olan kullanıcıların bahçelerini daha çok ağaç, çiçek vb. daha sonra sebze, meyve yetiştirmek ve dinlenme amacıyla kullandıkları görülmektedir. Hayvan seçeneğindeki en düşük yüzde, park ve yeşil alanların hayvan gezdirme amacıyla pek kullanılmadığını gösteren sonuç ile paralellik göstermektedir (Şekil 5.2.9).

(43)

43

Şekil 5.2.9. Bahçeleri olan kullanıcıların bu bahçelerini ne amaçla kullandıkları

Şekil 5.2.10’a göre; kullanıcılar, kentsel park ve yeşil alanlarda, özellikle doğallık, temiz hava ve su ile dinlenme ve oturma mekanları olmasını tercih etmektedirler. Bu durum, Tekirdağ halkının, kentsel park ve yeşil alanları, kullanım işlevi doğrultusunda tercih ettiklerini göstermektedir. Dini tesis alanının bulunup bulunmasının bir tercih nedeni olmadığı görülmektedir.

Şekil 5.2.10. Kentsel park ve yeşil alanlarda mutlaka olmasını istediğiniz özellik

(44)

44

Kullanıcıların park ve yeşil alanlarda, genel olarak temizlik, düzen, tuvalet, oturma ve donatı elemanlarından şikayetçi olduğu görülmektedir (Şekil 5.2.11). Bu durum, Tekirdağ belediye hizmetlerinin yeşil alanlarda yeterli olmadığını göstermektedir.

Şekil 5.2.11. Kentsel park ve yeşil alanlara hoşunuza gitmeyen özellikler

Şekil 5.2.12’ye göre, ankete katılanların, park ve yeşil alanlarda en çok rahatlama, sakinlik ve huzur hissettikleri görülmektedir. Bu durum, Şekil 5.2.10’da verilen yeşil alanlarda tercih ettikleri özellikler ile paralellik göstermektedir. Ancak yeşil alanların önemli işlevlerinden bir diğeri olan sosyal çevreyle iletişim kurma oranının düşük olması, Tekirdağ halkının sosyalleşmeye fazla vakit ayıramadığını düşündürmektedir.

Şekil 5.2.12. Kentsel park ve yeşil alanda hissedilenler

(45)

45

Kullanıcıların, park ve yeşil alanları daha çok herkes tarafından tercih edilen mekanlar olması nedeniyle tercih ettikleri anlaşılmaktadır (Şekil 5.2.13). Ancak buna karşın, Tekirdağlı kullanıcılar, herkesin tercih ettiği mekanları kullanırken, Şekil 5.2.12’ye göre, sosyal çevreyle iletişim kurma ihtiyacı duymamaktadır. Bu durum, ankete katılanların oldukça genç bir yaş grubunu (20-39) temsil etmeleri nedeniyle, parklar yerine sanal ortamda sosyal çevreyle iletişim kurduklarını düşündürmektedir.

Şekil 5.2.13. Kentsel park ve yeşil alanları güvenli bulma nedenleri

Şekil 5.2.14’de kullanıcılar, büyük oranda park ve yeşil alanları sokak hayvanları ve bazı insanlar nedeniyle güvenli bulmadıklarını belirtmişlerdir. Güvenlik görevlisi olmaması da ikinci sırada yer almıştır. Ancak bu sonuç, paralel bir soru olan, Şekil 5.2.12’de verilen, kullanıcıların park ve yeşil alanları güvenli bulma nedenleri arasında en düşük yüzdeyi gösteren “güvenlik elemanı olması” seçeneği ile çelişki yaratmaktadır. Bu da, insanların, güvenlik elemanı olmasa da herkesin tercih ettiği, ancak sokak hayvanlarının olmadığı alanları güvenli bulduğunu göstermektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmanın amacı, yeşil alan ve dış aydınlatma tasarımı ilkeleri doğrultusunda Gülhane Parkındaki dış aydınlatma öğelerinin kullanıcı isteklerine

Nohut protein izolatının Alcalase enzimi ile hidrolize edilmesi sonucu elde edilen ürünlerin yağ tutma kapasitesi belirli bir hidrolizasyon derecesine kadar

As a result, certolizumab treatment in a model of necrotizing pancreatitis reduced damage in pancre- atic tissue, and serum levels of indicators were sig- nificantly improved.. To

Melike Ataman, Ayşe Banu Baban, Selim Pınar, Selma Öziilker, Leylâ, Sevda, Halim Neyzi’nin sevgili anneanneleri, Vedat ve Canan Ataman’ın büyükanne­ leri,

Araştırma alanı içerisinde yer alan aktif ve pasif yeşil alanlara ilişkin 1/1000 Uygulama İmar Planı'nın da öngörülerine göre 2016 mahalle nüfus bilgileri

Tarihçi Sinou*, Kahire doğumlu ol­ masına rağmen, Fransız bakış açısına, hele Kavalalı-Fransa ilişkilerini işlediği bölümlerde modern bir Oryantalistin kalemine sahip

Yet, it is not easy to diagnose Munchausen by Proxy Syndrome immediately since the caregiver is mostly the mother of the victim child and she is naturally considered

Biometric screenings take a step further in this classification by detecting nonconventional hazards such as health indicators and diseases, which not only can affect the