• Sonuç bulunamadı

i. B Ingiltere'ye, 1925 ye 1930'da ttalya'ya, 1930 ye 1933'de Amerika'ya gidip, Polinezya

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "i. B Ingiltere'ye, 1925 ye 1930'da ttalya'ya, 1930 ye 1933'de Amerika'ya gidip, Polinezya"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TURKcE-RUScA CEARi

20.yUzyihn en etkili ressamlarindan biri olan Henri Matisse 31 Aralik 1869 tarihinde Fransa'nrn kuzeyindeki Cateau-Cambresis'de dUnyaya geldi. Hukuk ögrenimi gördU. 20 yaindayken apandisit ameliyati oldu ye iyileme dönemini resim yaparak gecirdi. Yeni hobisini o kadar sevmiti ki, avukatliktan vazgecip ressam olmaya karar verdi.

1891 'de resimogrenimigormekicinPans' egitti. 1896 ye 1897' de ilk eserlerinisergiledi. Bunlar, ilk ürkekdenemelerdi. Sonraki on yih yoksullukla gecti. Yillarca çabaladiktan sonra 1905'te ilk sergisini Paris'te açti. Bazi e1etirmenlerin stilini 'tiksindirici' bulmasina ragmen kisa sürede Une kavutu.

1917 yilinda Matisse Guney Fransa'ya yer1eti. 0 dönemde seyahat hevesine kapildi: 1920'de Ingiltere'ye, 1925 ye 1930'da ttalya'ya, 1930 ye 1933'de Amerika'ya gidip, Polinezya adalarindan da gecti. Daha sonra ise bir dunya turuna çikti. tlerleyen yillarda sagligini kaybetmesine ragmen 1953 yilinda hayatini kaybedene kadar çahmayi birakmadi.

Zarif uslubu, iik oyunlari, saf ye canli renkleri Matisse'nin en bUyük özellikleridir. Matisse sanat anlayirni muhteem ye ozlU bir biçimde sunabi1mi, gokyUzUnlin maviligini, tabiatta yetien cicek ye meyvelerin §effaf renklerini en iyi §ekilde deger1endirmi, gtinein saçtigi demet demet iin1ari dahiyane bir ustalikia can1andirabi1mitir.

CE YAP (TURKcE-RusçA)

AHpM MaTHCC, CTaBUThH't O.LHHM 143 Brn4sITeJmHelilnHx Xy.1OMCH14KOBXX BeKa, porncsi 31 .LleKa6psL 1869 roa B KaTo-KaM6pe314 Ha ceBepe cDpaHw!H. OH rIOJ1y.H4JI Iop11wiecKoe o6pa3oBaHHe. Korja ey 6BIno 20 .rie'r, OH rrepeHëc orIeparHIo no yaJ1eHHIo anneHAHjAHTa I nocjieonepauHOHHbIr4 nepHo.r flpOBë.rI, 3H4M5ICb )KHBfIOHMCMO. MaTMcca TK 3axBaTHJTo HOB0e yBJleMeHFIe, 'ro OH peurn.ri oTKa3amc31 OT IOHCflpy.fleHUHH H CTTh Xy.flO)KllHKoM.

B 1891 ro.zy Al-ipH oTrIpaBHJICsI B flapIVK .11)151 rIOJIytIeHH5i xy.LoKecTBeHHorO o6pa3oBaFIH3I. B 1896 H 1897 roax OH npecTaBMJI ny6.rIHKe CBOH nepie npO143Be,lJeHM5r. 3-ro 6brn14 nepBi1e po6KHe IIOflbITKI1. fIOCJ1egyiowMe AeC3ITb .JIeT rIpOUIJIH B 6e.LHocm. Hocsie Aoimix .rIeT YI1OHOFO TPYJW B 1905 ro.ixy XY.11OKHHK OTKbIJ1 CBOIO nepyio BbicTaBKY B flapiDKe. HecMoTp51 i-ia TO, r1To MHOPHe KPMTHKH oLLeHHJut ero CTHJTh KaK <<OTBpaT11TeJIbHLib>, MaTHCC BCKOPC cTaji 3HaMeHHmIM.

B 1917 roy MaTMcc nepe6panc31 Ha br cIpaHuHr.i. B TO BM51 ero oxBamJla CTpaCTI, K rIyTeUIeCTBMSIM: B 1920 rO.Liy OH fl061,IBaJI B AHI-'JrnH, B 1925 14 1930 ro.zax B HTaJmH, B 1930 11 1933 ro.iiax 6b151 B AMep1tice, a aicce Ha Oe'rpOBax flornrne3Hn. flo3Ke OH OTJB14JIC51 B KpyrocBe-rHoe rlyTeulecrBHe. HecMoTpsi Ha TO, TO B rrocJIeJJyIou.1i-ie FObI 3AOPOBbe Ma'rHcca YXYJWII1J1OCb, OH npO)OJ1McaJI pa60TaTb BHJIOTb AO caMoi CMTHB 1953 roy.

YToHqeHHbIIi CTHJTh, HfM CO CBeTOM, qHCThIe H 31PKHe QBeTa BMJiCJ1JI1OT MaTHcca cpeAt4,apyrmx MacTepoB. OH cmor nepeam cBOe IIOHHMaHHe HCKCCTB npe.2WJmH0 KTKO H 5IpKO, 110 JIOCTOMHCTBy O4CHHJ1 ro.rly6143Hy i-ie6a, np03pa'-iie L1BeTa LBCTOB H 4pyKTOB B HpHpOe Il C

CHHJ1bHbIM MaCTepcTB0M CMOF BOCCO3llaTJ, BceO&beMJuoLuHcj COJIHet1H!,Iit CBeT,

(2)

RuscA-TURKcE çEViRI

13epë3a RB.HqeTCq O.LHHM H3 CMBJX pacripocTpaHdHHbix .L1epeBbeB B PoccHM. OHa pacTT O6bIHO B cMe[UaHHOM iiecy. [IOCKOJIBKy Kopa 6ep3bI 6eJra5i, BTKH TOHKHe, a KpOHa np03pau-ia51, coJmJeqHbIH CBT nero npoHI4KaeT, H B 6epe3OBbIX pomaX BCer)a CBeTJIO.

C .IWBHHX BMH 6epe3a CBq3aHa c 6bIT0M pyccoro qejioBeKa. LUHpOKO HCflOJth30BJICb Kopa 6epe3bl - 6epecTa. 143 Hee H3r'OTOBJ15LTIH nocyy, KO3I4HKH .u)151 rpH60B H 3iroA. B Jpeiei PycH 6epecTa McrloJm3oBasIacb H KK MaTepHa.n wrsi nrcMa. Bo BPM5I apxeoJ1OrHeCKHX pacicoriOK B BeJIHKOM HoBropoe 6NJIM HLIHbI ,LpeBHeHIuHe [IM51THMKH pyiaCKOr4 rn4cBMeHHocm- epecTsIHbIe rpaMoThi- cesraHHiie Ha 6epecTe H oTHocsIuwec5! K XI BeKy. Bepe30BB1 COK, .I1HCTMi H rIOKHO ClIX riop I4CnOJTh3ylOTC5I B HapOHOH Me.LI$UHHe. Bepe30BbIi COK xopoino

TOJ1$T KaJJy H I1M51TH Ha BKyC.

Koria BecHo I B 6epe3e HHHTC51 nBlI)lceHHe coKa, KOTOPbIrl H)CT OT KOPHerl BBX [10 CTBOJ1Y H KarIeJmKaMM npocaiMBaeTc51 qepe3 Kopy, roBop5IT, 11TO <6epe3a rIJIa'leT>>.

13epe3a 5IBJI5IeTc5I CHMBOflOM PocciiH. B PYCCKOM 4oJThKJIope 6epe3a OJI1WeTBOp5IeT )KeHauIHy.

OHa cHMB0.rrn3HpyeT KpacoTy, qHCTOTY 11 cTpoiHoCTb .zLeByuIKH. BilpaiceHne (<CTp0IHa51 KK 6epe3Ka>> BOCHHHHMTC51 KK KOMnJII4MeHT.UBemI 6epe3BI, Hfl0MHH1OUJ14 [JO 4opMe

KCHCKHC cepbrli, Ha3bIBaIoT JlacicaTeJlbHo-yMeHBLUWreJIBHMM CJIOBOM ((Cepe)KKI4>).

EWHCTBeHHOe HeramBHoe Bblpa)KeHHe, CB313aHHOe C 6epe3OI, - BTO <(KOMMTh 6epe3oBoi Ka1uei>>, TO ecm nO6HTh 6epe3OBbiMH P03rami4 (TOHKHMH BeTKaMH).

CEVAP (RUScA-TURKçE)

Ak agaç

(hu§

agaci) Rusya'da en yaygin agaçlardan biridir. Genelde karma ormanlarda yetimektedir. Ak agacin kabugu beyaz, dallari ince, yaprak örtusU seyrek oldugu için gUne kolayca geçer ye ak agaç ormanlari her zaman aydinliktir.

Eski zamandan beri ak agaç Ruslarin hayatinda vardir. Ak agac kabugu olan beresta yaygin olarak kullanilirdi. Berestadan yemek kaplan, mantar ye meyve sepetleri yapilirdi. Eski Rusya'da beresta yazi malzemesi olarak da kullamlirdi. Buyuk Novgorod'da yapilan arkeolojik kazilarda berestada yazilan ye ll.y. ait olan, ismi "beresta yazilari"olarak geçen Rus yazinin en eski örnekleri bu1unmutur. Ak agac suyu, yaprakiani ye tomurcukJani halk arasinda hâlâ tedavi amaç!i kullanilmaktadir. Ak agac suyu susuziugu giderir, ho tadi vardir.

tibaharda ak agacin govdesinde köklerinden yukariya dogru suyun do1aimi ba1ayinca kabugun Uzerinde damlalar görUnur. Damlalar gorundugunde "ak agaç agliyor" derler.

Ak agac Rusya'nin sembolüdur. Rus halk edebiyatinda ak agac kadin He bagdatirilmaktadir.

Kizin guzelligi, temizligi ye zarifligini simgelemektedir. "Ak agaç gibi zarif deyimi iltifat olarak kullanilmaktadir. Kadin kUpelerine benzeyen ak agaclarin tomurcukiarina da "küpecikler"

denir.

Ak agac He ilgili olumsuz olan tek deyim "ak agaç yemegini yedirmek", "ak agaç dallaniyla dövmek" anlamina gelmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yüzde 10 baraj ı'nın çok sesli bir demokrasi anlayışının önünü tıkadığını söyleyen yeşil adaylar, Türkiye'de yargı kararları ile çevre

Türkiye Yeşilleri'nden Ümit Şahin, destekledikleri bağımsız &#34;yeşil&#34; adaylar 22 Temmuz seçimlerinde Meclise giremese de seçim sürecinde binlerce insan ula

Toplantının yapılacağı düğün salonu önünde saatler öncesinden toplanan Yeşilovacık halkı ve Mersin Nükleer Karşıtı Platform üyeleri bölgede nükleer santral ile

Mersin'in Yeşilovacık beldesinde Tabiat Enerji tarafından yapılması planlanan ÇED toplantısı, termik santrale karşı olan Belediye’nin binas ında yapılmak istendi..

Açık sistem (Open System), İstemci/Sunucu Mimarisi (Client/Server Architecture), yüksek performanslı işletim sistemleri, hızlı uygulama geliştirme araçları

A) Fiyatlar genel seviyesinin yükseldiği dönemlerde devlet borçlarının yükü değişmez, fiyatlar genel seviyesinin düştüğü dönemlerde ise devlet borç- larının yükü

A) Maliye politikası aracı olarak borçlanma sadece gelir sağlama veya borç yükünü düşürme ama- cıyla yapılmaz. B) Devlet enflasyon dönemlerinde borçlanarak eko-

Bu çalışmada 20.yüzyıl resminin usta isimlerinden olan Fovist ressam Henri Matisse’in, heykel sanatı açısından ortaya koyduğu eserler, bir ressamın perspektifinden