• Sonuç bulunamadı

Et te, süt te kıtlık kapıda! "Çiğ süt fiyatı 4.70 TL olarak açıklandı, ama bir çiftçinin eline ortalama 4.41 kuruş geçiyor"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Et te, süt te kıtlık kapıda! "Çiğ süt fiyatı 4.70 TL olarak açıklandı, ama bir çiftçinin eline ortalama 4.41 kuruş geçiyor""

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA

www.burduryenigun.com 20 Ocak 2022 Perşembe Sayı: 20514 68. YIL

Fiyatı:75 kuruş

www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun Burdur Yeni Gün Gazetesi

SALI Pazarı’nı

‘KAR’ vurdu!

“Et’te, süt’te

kıtlık

kapıda!”

Burdur’da sağlık alanında bir ilk

‘KAR’ MESAİSİ

‘Yaşlı dostu hastane konsepti’

Pazar’da fiyatlar cep yakıyor

Burdur’da her hafta Salı Günleri Uzay Çatı altına kurulan Halk Pazarı’nda bu hafta kar etkisini gösterdi. Burdur’da etkili olan kar yağışı ve havanın soğukluğu Salı Pazarı’nı etkiledi.

Burdur Salı Pazarı, pandemi, fiyat pahalılığı derken bu hafta da kar yağışından etkilendi. Kar yağışıyla birlikte havanın da soğuk olmasından dolayı Salı Pazarı’nda insan hareketliliği oldukça düşük oldu. Pazarcı esnafları soğuk havadan dolayı tezgahlarının yanına soba kurarak ısınma- ya çalıştı.

15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi Kütüphanesi’ne yoğun kitap bağışı

Tüm hastanelerinde yaşlılara yönelik önemli bir projenin başlatıldığı Burdur, bu alanda bir il’ki başararak tüm ikinci basamak sağlık tesislerinde

‘Yaşlı Dostu Hasta- ne’ konseptine sahip hizmet vermeye başlayan ‘’İlk ve tek İl” oldu.

Gazeteci Ferhat Aydoğan’dan Vali Arslantaş’a ziyaret

6’DA

5’TE

6’DA 6’DA

6’DA 5’TE

Önümüzdeki aylarda et ve süt gibi ürünlerin fiyatlarında ciddi oranda artış olacağını ifade eden TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğ- lu, "Nisan ayı gibi et ve süt açığı ortaya çıkacak. Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Kıtlık böyle olacak. Fiyatlar en az yüzde 30, en kötü senaryoda yüzde 40 fiyatı artabilir. Dolar yük- selirse fiyat daha da çok artar." ifadelerini kullandı.

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, Cumhuriyet Gazete- si'ne yaptığı açıklamalarda vatandaşa önemli uyarılarda bulundu.

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, raftaki pastörize sütün litresini şu anda 8-9 lira, nisanda 15-16 liraya çıkabilece- ğini söyledi.

Solakoğlu, "Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alama- yacak. Evet, rafta ürün var ama fiyatlar bazı insanlar için altın değerinde. Bu onlar için kıtlık.

Türkiye’de bir kıtlık var ve bunun artarak devam edeceğini düşünüyoruz" dedi.

"Türkiye’de hayvancılık sektörü geriye gidiyor"

Sencer Solakoğlu; “Ocak 2021’de 65.5 lira olan 1 çuval gübrenin, şu anda

340 liraya, Ekim 2021’de 145 lira olan 1 çuval yemin şimdi 231 liraya çıktı.” 4’DE

"Çiğ süt fiyatı 4.70 TL olarak açıklandı,

ama bir çiftçinin eline ortalama 4.41 kuruş geçiyor"

Kar’la mücadele

sürüyor

Sencer Solakoğlu

ŞEHİTLER, UNUTULMADI

5’TE

(2)

20 Ocak 2022 Perşembe

Yıl: 68

20 Ocak 2022 Perşembe - Sayı: 20514

Sahibi: Kürşat TUNCEL Kurucular:

Osman ŞAN - Muharrem TUNCEL

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:

Şadiye ÜNAL

İDARE YERİ

Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 - BURDUR Tel & Fax: 233 38 93

e-posta: yenigungazete@ttmail.com Dizgi-Baskı: Yeni Gün Tesisleri Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 BURDUR Dağıtım: Burdur Turkuvaz Başbayii Fiyatı: 75 Kr.

Gazetemiz, Basın ve Ahlâk İlkelerine uymaya söz vermiştir.

Pazar hariç süreli yerel yayın Kuruluş Tarihi: 1.09.1954

Dünyanın bazı bölgelerinde seller seli götürür- ken, aralarında Ülkemizin de bulunduğu bazı bölge- lerde ise kuraklık hüküm sürüyor! Bazı bölgelerinde de orman yangınları nedeniyle ormanlarımız, dolayısıyla da ciğerlerimiz yandı-yanıyor ve muhtemelen (muha- fazanAllah) bundan sonra da yanacaktır! Ve bu meteo- rolojik dengesizlik veya küresel ısınma ya da soğuma, yani iklim kaymaları ve değişiklikleri de dünyayı bir su ve gıda kriziyle tehdit ediyor! O nedenle emperyalist ve Siyonist ülkeler yıllardır petrol gibi bir tabii kaynak için savaştılar ve dünyanın petrol zengini ama ‘yöneti- cileri’ fikir fakiri, düşünce, inanç-îman yoksunu ülkeleri soydular soğana çevirdiler ve bir litre petrol için litre- lerce Müslüman ve çoluk çocuk ya da masum insan kanı akıttılar maalesef! Ancak Petrol rezervlerinin tü- kenmekte olduğunu gördüler ve petrol ülkelerini ye- değe alarak, çıkasıca gözlerini aralarında Ülkemizin de bulunduğu tarım, doğalgaz ve bor mâdeni gibi tüm yer altı ve yerüstü kaynaklarına diktiler! Yani 50 yıldır petrol için savaşan ve petrol ülkelerini sömüren se- miren, kemiren Siyonist ve Emperyalistler; petrol ku- yularında sıfırın tükenmeye başlamasıyla birlikte kanlı namlularını su ve gıda rezervleri bol olan ülkelere çe- virdiler…

ŞİMDİYE KADAR BİN TON SUYA BİR CEP TELEFONU… ALINABİLİRKEN, ŞİMDİDEN SONRA BİR TON SUYA BİR CEP TELEFONU VEYA BENZER BİR CİHAZ ALINABİLECEK ve BUNDAN SONRAKİ BÜTÜN SAVAŞLAR TOPRAK, SU ve GIDA SAVAŞLARI OLACAK O NEDENLE, TOPRAĞIMIZA ve SUYUMUZA

GÖZ KOYANLARIN GÖZLERİNİ OYALIM(!!) Sadede geliyor ve sözü gıda üretimine getirmek istiyorum:

Şöyle ki; Ege Yaş Meyve ve Sebze İhracatçılar Birliği’nin verilere göre dış ülkelere ve 2020 yılında 83 milyon Dolarlık kuru domates ihraç ederken, bu rakam 2021 yılında 100 milyon Dolara yükselmiş ve makarna ile pizza da kullanılan kuru domates tam 106 ülkeye olmuş. Konu hakkında bir açıklama yapan Ege Yaş Seb- ze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, kuru domates Türkiye’nin dünyadaki önemli üreticiler ara- sında yer aldığını hatırlatmış ve sadece Ege Bölgesi’n- de ülkenin kuru domates üretim ve ihracatının yüzde 95’ini karşıladığını söylemiş,

HUBUBAT ve BAKLİYAT’TA UMUT VERİCİ ADIMLAR ATILMIŞ ve PLANLAR YAPILMIŞ Kuru domateste olduğu gibi hububat ve bakliyat- ta geçtiğimiz yılı 9 milyar 156 milyon dolarlık dış satım- la kapatan sektör, bu yıl da 11 milyar dolarlık ihracat hedeflemiş.

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB)’in verilerine göre Türkiye hububat, bakliyat, yağlı tohum- lar ve mâmulleri sektörü, geçen yıl 214 ülke ve serbest bölgeye gönderdiği 10 milyon 736 bin ton üründen 9 milyar 156 milyon 452 dolar gelir sağlamış. Yani sektö- rün geçen yılki ihracatı, bir önceki yıla göre miktarda yüzde 14,6; değerde ise yüzde 25,57 oranında yüksel- miş.

BU YARIŞTA BURDUR’DA VAR!

Gölhisar İlçemiz de ve 2010 yılında deneme maksatlı örtü altı yayla seracılığı da büyük ilgi görmüş ve ciddi bir istikbal vâdetmiş. Konu hakkında İHA Muhabirine bir açıklama yapan Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş; örtü altı tarımının bölgeye ekonomik anlamda büyük refah kattığını belirtmiş.

Gölhisar’ın Türkiye’de örtü altı tarımında ilk 5’te oldu- ğunu da hatırlatan Başkan Sertbaş “Hedefimiz Tem- muz ayından Ekim ayına kadar Türkiye 1.’si olmak is- tiyoruz…” demiş.

Bendeniz de küçük bir il olan Burdur’umuzun yine küçük bir ilçesi Türkiye de örtü altı tarımında ilk 5’te yer alabiliyor ve Gölhisar İlçemiz bu yıl Türkiye 1’incisi olmayı planlıyorsa ki, öyle o zaman Dünyanın kuraklık ve kıtlıkla savaştığı bir zaman diliminde Ülkemizin tarım ve gıda üretimi hususunda neden bölgenin tahıl ambarı, süt pınarı ve şah damarı olma- sın ki’ diyor, her- kese saygılar sunuyorum.

Tâceddin Dergâhı

Taceddin AKBAŞ

taceddinakbas@gmail.com

2021’de 100 MİLYON DOLARLIK KURU DOMATES İHRAÇ ETMİŞİZ

TOPRAĞIN VERDİĞİNİ HİÇBİR ŞEY VERMEZ!

Atasözü TOPRAĞA MERHAMET HAYIRDIR, İNAN, LÜTFETSEN

GÜL VERİR, ZULMETSEN DİKEN!

Nizâmi TOPRAĞA SAYGI GÖSTERMEDEN, SAĞLIKLI VE SAĞLAM BİR TOPLUMA SAHİP OLMAK İMKÂNSIZDIR!

Peter Maurin ÇİFTÇİLER YERYÜZÜNÜN

EN DEĞERLİ YURTTAŞLARIDIR!

Thomas Jefferson

Bucak Belediyesi, Akdeniz Belediyeler Birliği işbirliği ile Belediye personeli ve kamu kurumları personelle- rine yönelik protokol ve etik kuralları semineri düzenli- yor. 21 ocak 2022 Cuma günü saat 14:00’te Müftülük konferans salonunda düzen- lenecek olan seminerin eğitmeni Devlet Protokolü ve Kurumsal Nezaket Uzmanı İhsan Ataöv olacak.

Belediye Başkanı Emrul- lah Ünal konuyla ilgili olarak;

“Akdeniz Belediyeler Birliğimi- zin katkılarıyla protokol ve etik kuralları semineri düzen- liyoruz. Artık kaliteli kamu hizmet sunumu yanında;

kamu görevlilerinin davranış-

ları da sorgulanmaktadır.

Kamusal hizmetler ‘kural odaklı’ bir yönetim anlayışın- dan ‘değerler’ rehberliğinde

‘insan odaklı’ bir yönetim anlayışına doğru dönüşmekte- dir. Bu bakımdan kamu yöneticilerinin ve çalışanları- nın etik değerlere bağlılığı ve davranışları büyük önem taşımaktadır. Özellikle kamu- nun çıkarlarını kendi çıkarları- nın önünde tutma, tarafsızlık, hesap verebilirlik ve şeffaflık gibi ilkeler evrensel nitelik kazanmıştır. Bugünde İhsan Atöv hocamız tarafından güzel bir eğitim semineri verilecek.

Protokol ve etik konusu günümüzün en önemli konularından biri. Protokol, resmi olan her işte karşımıza

DEMİRLİ KÖYÜ’nün İSMİ DEĞİŞTİ

Kökleri Kayı boyuna dayanan Demirli köyünün ismi “Kayı” olarak değişti- rildi. Köy halkına müjdeli haberi AK Parti Milletvekili Yasin Uğur verdi.

AK Parti Burdur Millet- vekili Yasin Uğur yapmış olduğu açıklamada şunları kaydetti;

“Tarihimizdeki kökleri Oğuz’ların en güçlü ve

kudretli boylarından olan Kayı boyuna dayanan Demirli Köyümüzün isminin

“KAYI” olarak değiştirilmesi için İçişleri Bakanlığımız ve İller İdaresi Genel Müdürlü- ğümüz ile yaptığımız görüşmeler sonucunda Demirli Köyünün adı “KAYI”

olarak değiştirilmiştir. Kayı Köyümüze hayırlı olsun.”

HABER MERKEZİ

Burdur’un Karamanlı ilçesin- de bir evin çatı katında çıkan yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü.

Hürriyet Mahallesi’nde yaşayan Oğuzhan Saygın’a ait evin çatı katında dün sabah saatlerinde yangın çıktı.

Elektrik panosundan

çıktığını tahmin edilen yangını fark edenler durumu İtfaiye’ye bildirdi.

İhbar üzerine bölgeye gelen Karamanlı ve Tefenni Belediye- lerinin itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu yangın söndürüldü.

Yangın nedeniyle evde hasar oluştu.

Ev’de maddi

hasar oluştu

çıkan, resmi hayattaki iletişim kuralları olarak ifade edilen işin adıdır. Protokol, devletin içinde olduğu her anda temsil gücü düşük olan astlar ile temsil gücü yüksek olan üstler arasındaki itibar ilişkileridir.

Seminerimize tüm belediye personellerimiz katılacak, ayrıca tüm kamu kurum ve

kuruluşlarının ilgili personel- lerini davet ediyorum.

Seminerin düzenlenmesinde katkılarından ve desteklerin- den dolayı Değerli meslekta- şım, Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı Kepez Belediye Başkanı Sayın Hakan Tütüncü Başkanıma teşekkür ediyo- rum.”dedi.HABER MERKEZİ

Karamanlı’da ev yangını!

AA

farkıyla

takip edin...

Gündemdeki haberleri

İLÇE

(3)

Sayfa / 3 GÜNDEM 20 Ocak 2022 Perşembe

İlk ve orta dereceli okullar ile üniversi- telerin ara tatile girecek olması pandemi açısından endişe yaratıyor.

Tatil nedeniyle yaşanacak hareketlilik ile omicron varyantının Anadolu şehirlerine taşınması ve 10 gün sonra buralarda vakaların artacağı hesap ediliyor. Türkiye'nin şubat ayının ilk bölümünde günlük vakada 100 binli rakamları geçmesi ve pik noktaya ulaşacağı düşünülüyor.

Omicron varyantı İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde baskın olmaya başlayınca vaka sayıları da hızla tırmanıp 70 binleri aştı. İlk ve orta dereceli okullar Cuma gününden itibaren iki haftalık tatile girecek. Bir çok üniver- sitede finallerini tamamlayıp tatile girmeye başladı.

Bu da büyük bir hareketlilik anlamı- na geliyor. Üniversite öğrencilerinin evlerine dönmesi ve tatil nedeniyle memleketlere ziyaretler omicron varyan- tının Anadolu'ya yayılmasına neden

olacak. 10 gün içinde de Anadolu şehirlerinde hızla bir vaka artışı yaşan- ması bekleniyor.

ŞUBAT AYINDA 100 BİNLER VE PİK Sabah gazetesinden Zübeyde Yalçın'ın haberine göre, yapılan hesapla- malar Şubat ayının ilk iki haftasında günlük vaka sayılarının 100 bini geçece- ğini gösteriyor. Şubat ayı sonunda ise pik yapıp plato çizecek. Ne zaman düşüşe geçeceğini ise üçüncü doz aşıların oranı belirleyecek. Üçüncü doz aşılarını hızla tamamlayan ülkelerde vaka sayıları da hızla düşmeye başladı.

YÜZDE 10 AŞI KARŞITI

Sağlık sisteminin çalışır olması için üçüncü doz oranının yükselmesi gereki- yor. Bunun için de aşılamanın arttırılması için çaba harcanacak. Türkiye'de aşı karşıtlarının oranı yüzde 10. Yüzde 90'ı aşı tereddütü olanlar. Bunların ikna edilmesi ve aşılarını yaptırmalarına çalışılacak.

Burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik gibi belirtileriyle daha çok soğuk algınlığı ve mevsimsel grip gibi geçirilen Omicron varyantı, buna karşın özellikle aşısızlar, eksik aşılılar, bağışıklığı düşük ve kronik hastalıkları olan risk grubundaki kişilerde ağır seyrederek ciddi sonuçlara yol açabiliyor.

Acıbadem Maslak Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Atar, Omicron varyantının diğer varyantlardaki kadar koku ve tat kaybına yol açmadığını, bununla birlikte eski varyantların halen etkili olduklarını belirterek, hastalarda koku ve tat kaybının diğer bulgular düzelse bile devam edebildiğini, bazı hasta- ların altı aydan fazla süredir koku ve tat kaybı yaşadığını ve bu durumu çaresizlik içinde kabullenen hastalara bir takım çözüm önerileri sunduklarını söylüyor. KBB Uzmanı Doç. Dr.

Yavuz Atar, Omicron ile birlikte son günlerde sık görülen enfeksiyonları anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Son iki yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 enfeksiyonuna neden olan SARS-CoV-2 virüsü bugüne dek birçok kez mutasyona uğradı. Bu varyantlar içinde en hızlı bulaş riskine sahip olan varyantın Omicron olduğunu belirten Acıbadem Maslak Hastanesi KBB Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Atar, Omicron’un belirtileri itibariyle nezle ve mevsimsel grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarını çağrıştırabildiğini bu nedenle toplumda hafife alınma yanılgı- sına yol açabildiğini söylüyor.

Covid-19’un genel olarak;

yüksek ateş, nefes alma güçlüğü, halsizlik, kas ve eklem ağrısı, baş ağrısı, burun tıkanıklığı, bulantı ve kusma, ishal ve tat ve koku kaybına yol açabildiğini kaydeden Doç. Dr. Yavuz Atar

“Ancak Omicron varyantında diğer varyantlardan farklı olarak; klasik bulguların daha hafif görüldüğünü, boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırık, ses kısıklığı ve gece terlemesi bulguları olduğunu görmekteyiz.

Covid-19 enfeksiyonlarında tüm bu bulgular ilk üç günde artış göstererek yaklaşık 2-3 hafta içinde azalarak bitme eğilimde-

dir. Ancak kronik rahatsızlığı olan, bağışıklığı düşük, aşısız, eksik aşılı ya da yaşlı kişilerde ise virüs akciğer dokusuna yerleşir ve alt solunum yollarına bağlı hastalık belirtileri göstere- rek, hastanın klinik tablosu ağır seyredebilmektedir” diyor.

Omicron koku ve tat kaybına yol açmayabiliyor!

Omicron varyantının tüm dünyada çok hızlı bir şekilde yayıldığını, eski varyantlardan farklı olarak koku ve tat kayıpla- rının yeni varyantta daha az sıklıkta görüldüğünü belirten Doç. Dr. Yavuz Atar şöyle konuşuyor: “Omicron varyantı- nın diğer varyantlara göre ne ölçüde koku ve tat kaybı yaptığı- nı değerlendirmek için henüz erken bir dönemdeyiz. Günümü- ze değin yapılan araştırmalarda delta varyantı ya da daha eski varyantlar ile enfekte olan olgularda koku ve/veya tat kaybı yaşanması önemli ölçüde beklenebilen bir hastalık bulgu- su idi. Hatta bazı araştırmalar koku kaybı bulgusu ile Covid-19 enfeksiyonu teşhisinde yararla- nabileceğini bildirecek kadar bu bulguyu değerli görmekte idi.

Hastalar koku yetilerinin bir anda azaldığını ya da tamamen kaybettiklerini ifade etmekteydi- ler. Güncel poliklinik vakaları üzerinden elde ettiğimiz tecrü- beye bakarak koku ve tat kaybı şikayetlerinin Covid-19 enfeksi- yonunun ilk görüldüğü dönem- lere göre azaldığı söylenebilir.”

Eski varyantların etkisi sürüyor!

Her ne kadar gözler Omicron’a çevrilmiş olsa da, eski varyantların etkisi de sürüyor. Covid-19 geçirmiş hastaların önemli bir kısmında hastalık akut dönemi geçtikten sonra birkaç haftada koku ve tat duyusu yerine gelse de bir kısım hastada altı ay ve üzeri bir sürede bu şikayet-

ler ile gelen hastalar olabildiğini belirten KBB Uzmanı Doç. Dr.

Yavuz Atar “Bu tür şikayetleri olan hastalarda öncelikli olarak koku kaybının derecesi belirlen- meli ve altta yatan hastalığın ne olduğu ortaya konulmalıdır.

Genelde hastalarda tam bir koku ve tat kaybı yerine koku keskinliği azalmaktadır. Koku ve tat kaybının yaşam kalitesini önemli derecede etkilediği bilinmektedir bu nedenle bir takım tedavi yöntemleri gelişti- rilmeye çalışılmıştır. Koku kayıplarında koku stimülasyon terapisi; hastaların koku hafıza- larını uyararak koku duyusunu geriye getirmeyi hedefleyen pratik bir yöntemdir.

Ağızdan ya da burundan kortizon uygulamaları, burun temizleyici solüsyonlar diğer tedavi yaklaşımları arasında sayılabilir. Tedavi yaklaşımları için mutlaka bu konuda dene- yimli bir KBB Uzmanı’na başvu- rulmalıdır. Tedaviye hemen yanıt alınamayabileceğinden tedavi- nin yarıda kesilmemesi ve doktor takibinde kalınması önemlidir. Bununla birlikte tam koku kaybına uğrayan ve şikayeti uzun süredir geçmeyen hastalarda diğer nedenler ve koku nöronlarında bir hasar olup olmadığı araştırılmalıdır.

Tat duyusunun kaybı ile ilgili mekanizmalara ait ise ne yazık ki yeterli sayıda araştırma yoktur” diyor.

UZAMIŞ KOKU ve TAT

KAYIPLARI GÖRÜLEBİLİR!

SAĞLIK

Omicron, mevsimsel grip ve domuz gribinin ayrı ayrı ya da ardışık görülebildiği gibi, son günlerde bu enfeksiyonların bir arada da görülür hale geldiğini kaydeden Doç. Dr. Yavuz Atar, bu nedenle belirtilerden yola çıkarak hastanın kendi başına etken tayini yapmaya çalışmasının doğru olmadığını, hastaların mutlaka ayırıcı tanı için hekime danışması ve hekimin gerekli görmesi durumunda gerekli testleri yaptırması gerektiğini söylüyor. Evde yapılan hızlı tanı kitlerinin çoğalması ile birlikte evlerde kişilerin kendi başlarına etken virüsü saptamaya çalıştıklarını belirten Doç.

Dr. Yavuz atar “Ancak bu kitlerin hem doğruluk oranlarının labora- tuvar testlerine göre görece az olduğu hem de farklı standartlar taşıyan ürünler olduğunun bilinmesi gereklidir. Hastaların ayırıcı tanı için hekimlerine danışmasını ve hekimin gerekli görmesi halinde kesin tanı için tanı araçlarından (PCR vb.) faydalanılması- nı önermekteyiz. Aksi taktirde sonuç negatif çıkmasına rağmen aslında pozitif de olabilirler ve hem kendi sağlıklarını hem de bulundukları ortamlarda yüksek bulaş riski nedeniyle pek çok kişinin sağlığını tehlikeye atabilirler” diyor.

KBB Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Atar “Hiç grip aşısı / Covid-19 aşısı olmadıysanız, kronik bir hastalığınız ya da

bağışıklık sistemini bozan bir hastalığınız var ise, risk grubunda iseniz ya da ağır hastalık belirtileri (solunum

güçlüğü, göğüs ağrısı vb.) taşıyorsanız, risk grubu bireyler ile aynı ortamı paylaşıyor iseniz öncelikle

birinci basamak hekiminize başvurmanız, gerek görülmesi halinde ya da birinci basamak hekimi-

ne ulaşamadığınız durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız doğru olacaktır” diyor.

Yarıyıl tatili endişe yaratıyor!

xxxxxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxxxxx

xxxxxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxxxxx

Bu enfeksiyonlar

bir arada görülebiliyor!

Ne zaman

hastaneye gitmeli?

(4)

20 Ocak 2022 Perşembe

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu: Nisan ayı gibi et ve süt açığı ortaya çıkacak. Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak.

Kıtlık böyle olacak. Fiyatlar en az yüzde 30, en kötü senaryoda ise yüzde 40 artabilir. Dolar yükselirse fiyat daha da çok artar.

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, raftaki pastörize sütün litresini şu anda 8-9 lira, nisanda 15-16 liraya çıkabileceğini söyledi.

Solakoğlu, “Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Evet, rafta ürün var ama fiyatlar bazı insanlar için altın değerinde. Bu onlar için kıtlık. Türkiye’de bir kıtlık var ve bunun artarak devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.

Ocak 2021’de 65.5 lira olan 1 çuval gübre- nin, şu anda 340 liraya, Ekim 2021’de 145 lira olan 1 çuval yemin şimdi 231 liraya çıktığını vurgulayan Sencer Solakoğlu ile tarım ve hayvancılık sektörünü konuşuldu.

- Ne oldu da Türkiye tarım ve hayvancılıkta kendine yetmez noktaya geldi?

Türkiye’de hayvancılık sektörü son 20 yıldır sürekli geriye gidiyor. Bunu ana nedeni verimsiz- lik. Türkiye’de bir çiftçi bir dekar alandan 250-270 kilo buğday alıyor. Bu Amerika ve Avrupa’da 500 kilolarda. Bir hayvandan 200-250 kilo karkas et alırken Amerika’da 360 kilo mertebesinde. Çiftçiyi bilinçlendirip verim artışına sevk etmek yerine, popülist desteklerle verimsizlikte ısrar ediliyor. Tarımda öngörülü olmak, dünyayı takip etmek şart. Hangi üründe rekolte ne kadar olacak diye bakılmalı ki rekoltesi düşen ürün burada ekilmeli. Hububat bizim için çok önemli. 2000 yılı başında 75 milyon dekara buğday ekilirken şimdi 55 milyon dekara inmiş.

Bu çok vahim.

HATALARIN DORUK NOKTASI - Verimli tarım yapılacak diye bir umut görüyor musunuz?

Mevcut yönetim anlayışında tarım için hiçbir politika yok. Yapılan hataların doruk noktasına geldik. Öngörüden yoksun olunduğu için gözü kapalı yolda yürüyorsunuz. Sürekli bir yerlere çarpıyorsunuz ve sürekli bir yerlerinizi bantlıyorsunuz. Öncelikle gözü açmak lazım.

TMO dünya fiyatlarının dışında bir fiyatla yurtiçine hububat satışı yapmasın. TMO yurtdışı- na 4 bin 500 lira olan mısırı 2 bin 500 liradan piyasaya sürmemeli. TMO kanalıyla buğday, arpa, mısır satarak bu ürünlerin fiyatını uzun süreli aşağıda tutma şansınız yok. Suni hamleler tarımda başarılı olmuyor.

- Etçi ve sütçü tarafında durum ne?

Burada da büyük hatalar yapıldı. Et ve sütte fiyatları frenlemek isteniyor. Buna karşın maliyet- ler dolar bazında artıyor. Yemin yarısı ithal geliyor, burada üretilen diğer yarısı da dolarla fiyatı artan gübre ve elektriğe endeksli. Buna rağmen et fiyatları Et ve Süt Kurumu, süt fiyatları

da Ulus Süt Konseyi vasıtasıyla artmayacak dendi. Çifti yapmayın batıyoruz dedi. Birçok anaç damızlık hayvanın kesimine neden oldular. Bu kesimler de devam ediyor. Şu anda alım gücü çok düşen halkın süte ve ete ilgisi azalmış olmasına karşın yine de fiyatlar maliyet artışından kaynaklı yükseliyor. Sütte Ulusal Süt Konseyi ne diyorsa o fiyat uygulanıyor. En son çiğ süt fiyatını 4.70 TL olarak açıkladı, ama bir çiftçinin eline ortalama 4.41 kuruş geçiyor.

KİMSE KAZANMIYOR, HEPİMİZ BATIYORUZ - Hem üretici hem tüketici mağdur, peki kim kazanıyor?

Kimse kazanmıyor. Hepimiz iflas ediyoruz, batıyoruz. Gıda fiyatları tüm dünyada dolara endeksli hareket eder. Bizim gelirimiz çok düştüğü için bize çok pahalı geliyor. Çiftçinin tüm giderleri dolar bazında arttığı için bu artış karşısında hepimiz eziliyoruz. Öngörülebilir tarım politikası olmak zorunda. 100 çiftçiden 1’i kazanıyor 99’u kaybediyor. Çiftçiye öngörülebilir piyasa koşulları sunmazsanız o zaman bu çiftçi batar. Döviz kurunun arttığı yerde, yem ilaç maliyetleri artıyor. Devlet zamlarından hiç taviz vermiyor. Biz sütü, eti soğutmak için müthiş derecede elektrik kullanıyoruz. Bunlarda indirim yok. Hatta sürekli zam yapılıyor, ama bizden fiyatımızı düşük tutmamız isteniyor. Çiftçi yerlerde sürünüyor. Zarar ettiğiniz için sermaye- den yiyorsunuz.

- Kaldı mı çiftçide sermaye?

Çizmeyi ayağından çıkaran çiftçiye bir daha o çizmeyi giydirmeniz mümkün değil. Tarımda geminin dümenini bir kere kırdınız mı onu tekrar rotaya oturtmanız çok zor. Türkiye her geçen yıl üretimden kaybetti. Dünyada kuraklık var ve Çin bazı ürünlerde bir yıllık stokçuluk yapıyor. Bu dünya fiyatlarında bir çalkantıya neden oluyor.

Türkiye’nin de belli ürünlerde stok yapması şart.

Bugün Rusya ve Ukrayna buğday ihraç etmiyo- rum dediği zaman, ithalat yapabilece- ğimiz ülke ABD olur, o zaman ekmeği 5 liradan aşağıya yiyemeyiz.

YURTTAŞ NE YİYECEK NE İÇECEK?

- Maliyetler tam olarak ne kadar arttı,

mesela bir torba yem ve gübre kaç liraya çıktı?

1 çuval gübre Ocak 2021’de 65.5 liraydı, şu anda 340 lira. Bunu yem

bitkisi üretmek için kullanıyorum. Ne kadar acı bir durumla karşı karşıya olduğumuzu anlata- mam. Bir çuval yemin fiyatı Ekim 2021’de 145 liraydı, şimdi 231 lira. Fiyatlar daha da artarsa bu halk ne yiyecek, ne içecek. O zaman bu çiftçi ne yapacak!

Önümüzdeki ilk tehdit mart ayında başlıyor.

Dolar arttığı için 44 bin tonluk bir gemi yemi yurtdışından 200 milyon liraya getiriyorlar. Bu eskiden 80 milyon TL civarındaydı. Tüm kredi

hatları kapandı. Faizler yüzde 40’a dayandı. Tüm bu maliyetleri üretici yüklenmek zorunda. Bu olursa bu iş yapılmaz hale gelecek, üretici kredi bulamadığı için tefecinin eline düşecek. Zaten Türkiye’de yem fabrikalarının satışları yüzde 30 düştü. Çiftçi kötü bir döngüye girdi.

500 BİN HAYVAN KESİLDİ

- Maliyetler yükseldiği için, hayvan kesimi çok arttı mı?

Tarım Bakanlığı’ndan bir yetkili ile görüştü- ğümde dedim ki bu senaryoyu 2008-2010 arasında izledik. O zaman 1 milyon damızlık hayvan kesildiği söyleniyordu. Şimdi de o kadar kesilmiştir dedim. Yok 500 binlerde falan hesaplıyoruz dedi. 500 bin anaç hayvanın kesilmesi telafisi çok zor bir olaydır. 2008’de yapılan hatanın Türkiye’ye maliyeti 9.2 milyar dolar olmuş. Şu andaki kesimlerin Türkiye’ye maliyeti 5-6 milyar dolar seviyesine gelmiştir.

- Türkiye bu eksikliği ne zaman hissedecek?

Ne zaman ki turistler gelmeye başlayacak o zaman ete ve süte talep artacak. Nisan ayı gibi et ve süt açığı ortaya çıkacak. Tüm üreticiler müthiş talep var deyip fiyat artırmaya başlayacaklar.

Nisan mayısta fiyat artışının önü alınmayacağı için bu sefer aynı maliyetler raflara da yansıya- cak.

YÜZDE 40 ZAM GELECEK - Ne kadarlık zam gelecek?

Raftaki pastörize sütün litresini şu anda 8-9 lira, nisanda 1 Avro yani 15-16 lira civarında olacak. En az yüzde 30 en kötü senaryoda yüzde 40 fiyatı artabilir. Dolar daha da artarsa fiyat daha da yükselir. Karkas ette 60 TL olan fiyat 80 liraya çıkabilir, kıyma da 120 lira olur.

2010’da şu vardı: Türkiye’de karkas etin kilosu 18 liraydı, Polonya’da 8 liraydı. Bugün Türkiye’de karkas et 60 TL. Yurtdışında yaklaşık 5 Avro. Yani 75 lira. Zaten yüzde 20-25’lik bir fiyat artışını buradan koyacaksınız.

Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Evet, rafta ürün var ama fiyatlar bazı insanlar için altın değerinde. Bu onlar için kıtlık.

Türkiye’de bir kıtlık var ve bunun artarak devam edeceğini düşünüyoruz.

- Bu maliyetler böyle devam ederse, adım da atılmazsa çiftçi kalacak mı?

Küçük aile işletmeleri çok hızlı yok olmaya başlayacak. Büyük işletmeler de bu dönemde dişini sıkacaktır. Bu Türkiye için hayırlı değil.

TÜKETİMDE BÜYÜK DÜŞÜŞ

- Vatandaşın fiyat artışı kaynaklı tüketimi ne kadar düştü?

Kendi firmamızdan gördüğümüz eskiden 5 litre alan müşterilerim şimdi 3 litre süt alıyorlar.

Haftada iki kere alan bir kere almaya başladı.

Şarküterilerde sucuk, salam satışında yüzde

30’dan fazla düşüş var. Genel anlamda tüketimde büyük düşüş var. Zengin lüks mekândan düşük ucuz mekânlara kayış var.

- Maliyetleri kurtarmak için et ve süt fiyatı kaç lira olmalı?

Üreticinin 1 litre süt ile 1 kilo yem alabilme- si gerekiyor. Şu anda 1 kilo yem en ucuzu 6 lira 62 kuruş. En pahalısı 4 lira 80 kuruş. Sütün litresi 6 lira 99 kuruşa satılması gerekiyor ki sadece yem maliyetini çıkarabilsin.

- Sektör nereye gidiyor bir öngörünüz var mı?

Tarımda Türkiye uçurumdan aşağıya hızla düşüyor. Maliyet baskısı 2022’de devam edecek.

Çiftçinin enflasyonun sebebi olmadığını, enflas- yonun kurtarıcısı da olamayacağını insanların anlaması lazım. Devlet hiç hatayı kendinde aramıyor. Eskiden tarımda kullanılan elektrik ucuzdu. Şimdi evde kullanılanla aynı rakama geldi. Eğer siz tarımda gıdada enflasyon istemi- yorsanız bir kere devletin elektrik mazot fiyatları- nı minimuma çekmesi lazım.

Çiftçi şu anda kredi çekerken yüzde 40 faiz ödemek zorunda kalıyor. Çiftçi zaten Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi’nden gırtlağı- na kadar borca batmış. Traktörünü, ineğini her şeyini verdi. Bundan sonra tefecinin eline düşer.

“Et’te, süt’te kıtlık kapıda!”

Önümüzdeki aylarda et ve süt gibi ürünlerin fiyatlarında ciddi oranda artış olacağını ifade eden TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, "Nisan ayı gibi et ve süt açığı ortaya çıkacak. Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Kıtlık böyle olacak. Fiyatlar en az yüzde 30, en kötü senaryo- da yüzde 40 fiyatı artabilir. Dolar yükselirse fiyat daha da çok artar." ifadelerini kullandı.

TARIM HAYVANCILIK

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu'ndan kıtlık uyarısı

(5)

20 Ocak 2022 Perşembe

Sayfa / 5 GÜNCEL

Tüm hastanelerinde yaşlılara yönelik önemli bir proje- nin başlatıldığı Burdur, bu alanda bir il’ki başararak tüm ikinci basamak sağlık tesislerinde ‘Yaşlı Dostu Hastane’

konseptine sahip hizmet vermeye başlayan ‘’İlk ve tek İl” oldu.

İlk olarak Bucak Devlet Hastanesi’nde hayata geçirilen proje yaygınlaştırılarak sırasıyla Gölhisar Devlet Hastanesi, Burdur Devlet Hastanesi, Yeşilova Devlet Hastanesi ve Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde de hayata geçirildi. Mevcut haliyle Burdur ili, tüm ikinci basamak sağlık tesisleri ‘Yaşlı Dostu Hastane ’konseptine sahip ‘’İlk ve tek İl’ olmayı başardı.

Vali Ali Arslantaş konuyla ilgili yaptığı değerlendirme- de; İl Sağlık Müdürü Sırrı Şenbayram’ın şahsında projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen tüm sağlık ve ilgili hastane yöneticilerini, personelleri tebrik ederek, başarılı çalışmalarının devamını diledi.

Bu önemli hizmetten faydalanacak 65 yaş üstü yaşlıları- mızın, proje kapsamında Hastanelerimizde yapılan fiziki ve idari düzenlemelerden en iyi şekilde faydalanmalarını isteyen Vali Arslantaş, bütün vatandaşlarımıza sağlık içerisinde mutlu yarınlar diledi.

Burdur Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “TÜİK verilerine göre İlimizde 65 yaş üstü nüfusun genel nüfusa oranı %15,81 olup, bu rakam %9,5 olan Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Bu durum bu yaş grubuna yönelik özel sağlık politikaları oluşturmayı zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda Valiliğimizce yaşlılara sunulan sağlık hizmetlerinde politikamız;

“Yaşlılarımızın biyopsikososyal açıdan iyilik haline yönelik sunulan sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştır- mak; aynı zamanda hizmet sunumuna yer alan tüm perso- nelin fiziksel ve psikososyal ihtiyaçlarına yönelik, bilgi ve becerilerini sürekli geliştirerek hasta memnuniyetini arttır- mak.”dır.

Bu kapsamda İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda İlimizde faaliyet gösteren tüm hastanelerde 65 yaş üstü, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza özel hizmet sunum alanları, yönlendirme ve danışmanlık hizmetlerinin oluşturulduğu ‘’

Yaşlı Dostu Hastane’ konseptine yönelik çalışmalar tamam- landı. Bu çalışmayla sadece tedavi edici hizmetlere yönelik düzenlemeler değil aynı zamanda bireylerin sosyal sağlığını destekleyici hizmetler sunulması ve ekonomik sosyal ve psikolojik sorunlara ilişkin rehberlik çalışmaları verilmesi de planlandı.

Yaşlı Dostu Hastane Konseptine uygun olarak; sağlık tesislerimizde aşağıdaki fiziki ve idari düzenlemeler yapıldı;

• Genel yoğun bakım ünitesi, palyatif bakım ünitesi, evde sağlık hizmetleri birimi olan hastanelerimizde bu hizmetler “Yaşlı Dostu Hastane” konseptine uygun hale getirildi.

• Evde Sağlık Hizmetleri birimi olan hastanelerimizi İlimizde bulunan yaşlı hasta ve bakıma ihtiyacı olan hastala- rımızın koordinasyonunu sağlamak için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğünden destek alındı.

• Yaşlı bireylerimizin hastane içerisindeki işlemlerini kolaylaştırmak için Yaşlı Destek Birimleri oluşturuldu.

• Hastanelerimiz acil servisler içerisinde 65 yaş ve üzeri hastaların muayene ve tedavileri için Yaşlı Muayene Polikli- niği ve Yaşlı Bekleme Alanları oluşturuldu.

• Yaşlı Destek Birimleri, yaşlı bekleme alanları, acil muayene polikliniğini ve kliniklerde yaşlılar için ayrılmış odalarımızın kapıları kolay ayırt edilebilecek şekilde yeşil renkte giydirildi.

• Kliniklerde ihtiyacı olan yaşlı hastalarımızın hasta odalarını hemşire bankolarına yakın yerlerde düzenlendi.

• Ulaşılabilir noktalara çağrı butonları konuldu.

• Hastane giriş kapılarındaki tekerlekli sandalye ve walker sayıları arttırıldı.

• Ayakta durma güçlüğü çeken yaşlı bireylerimiz için belirlediğimiz asansörlerimize oturma aparatları yerleştirildi.

Yaşlı bireylerin sosyal sağlığını destekleyici hizmetler sunulması ve ekonomik sosyal ve psikolojik sorunlara ilişkin rehberlik çalışmaları kapsamında ise;

Hastanelerimide ve Sağlıklı Hayat Merkezlerimizde ayrıca Sağlıklı Çınarlar ve DemCARE projelerimizinde amaçları doğrultusunda;

• Yaşlı bireylerin yaşadığı ortamın fiziksel koşulları ve gerekli güvenlik önlemleri hakkında yönlendirme yapılması, ev kazalarını önlemeye yönelik bilgilendirme çalışmaları

• Yaşlı bireylerin mental sağlığının desteklenmesi için bilişsel becerilerini geliştirecek oyunlar oynanması,

• Beslenme ve diyet danışmanlığı kapsamında sağlıklı beslenme eğitimleri, yaşlıların ihtiyacına yönelik beslenme tabağı oluşturma aktivitesi,

• Kronik hastalıklarda beslenme eğitimleri,

• Fizyoterapi danışmanlığı verilerek ; başvuran bireyle- rin fiziksel hareket kabiliyetlerinin geliştirilmesi,

• Sağlıklı yaşlanmayı amaçlayan postür ve duruş bozukluklarının, düşme riskinin önlenmesine yönelik denge koordinasyonu için egzersiz programlarının verilmesi ve eğitimlerinin yapılması,

• Çoklu ilaç kullanımına yönelik Akılcı İlaç Kullanımı konusunda rehberlik ve danışmanlık hizmetleri sağlanacak- tır. Eğitim faaliyetleri ise hem yaşlı ve yakınlarını, hem diğer kurumları bilgilendirecek farkındalık eğitimleri ve personelimizin eğitimleri şeklinde planlanmaktadır.

Vatandaşlar bu hizmetlerden nasıl yararlanabilir?

Tesislerimize başvuran ve desteğe ihtiyacı olan 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın girişte yer alan Yaşlı Destek Birimle- rine müracaat etmeleri yeterli. Ayrıca İl Sağlık Müdürlüğü Ek Binasında yer alan Merkez Sağlıklı Hayat Merkezimize ve Bucak Mehmet Cadıl Sağlıklı Hayat Merkezine başvura- rak başta sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite olmak üzere Sağlık Müdürlüğümüzce düzenlenen sağlıklı yaşam prog- ramlarına katılmak mümkün.”

Burdur’da etkili olan kar yağışıyla birlikte İl Özel İdaresi ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler kar nede- niyle kapanan yolları açmak için büyük gayret gösterdi.

İl Genel Meclisi Başkanı Murat Akbıyık, çalışma ilgili bilgi paylaşımında; “Karla mücadele çalışmalarımız aralık- sız devam ediyor. İl Özel İdaresi ekiplerimiz gece mesaisi kapsa- mında yollarda kar küreme ve tuzlama çalışmalarına devam

ediyor. Vatandaşlarımızın güvenli bir şekilde ulaşım sağlayabilmesi için gece-gündüz sahadayız.” dedi.

AK Parti Burdur Milletvekil- leri Bayram Özçelik ve Yasin Uğur’da İl Özel İdaresi ekipleri- nin karla mücadelesi ile ilgili açıklama yaptı.

Milletvekili Özçelik şunları söyledi; “İl Özel İdaremiz ilimizde dün geceden itibaren etkisini sürdüren kar yağışıyla birlikte kesintisiz ulaşım sağla- mak için 7/24 çalışmaya devam

ediyor. Merkez; Düğer, Kayış, Kurna, Halıcılar, Kartalpınar, Ulupınar, Başmakçı, Büğdüz, Aziziye Grup Yolu Yeşilova;

Salda, Dereköy, Orhanlı, Altın- yayla; Ballık, Gölhisar; Yeşildere, Elmalıyurt, Ağlasun; Mamak, Bucak; Pamucak, Çamlık köy yollarımızda vatandaşlarımızın güvenliği için ekiplerimiz tuzlama ve yol açma çalışmaları- na aralıksız devam ediyor.

Olumsuz hava koşullarına karşı dikkatli ve tedbirli olalım.”

Burdur Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler, kar yağışı nedeniyle vatandaşların mağduriyet yaşamaması için önceki gün gece yoğun olarak kullanılan alanlarda, ana arterler ve kaldırımlarda buz solüsyonu uygulaması yaptı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “Tüm ekiplerimizle sahada-

yız. Kar küreme tuzlama ve kaldırım temizliği çalışmalarımız gün boyu devam etti. Temizlik İşleri Müdürlü- ğümüze bağlı ekiplerimiz Kar yağışı- nın devam etme ve hava sıcaklığının sıfırın altına düşme ihtimaline karşı kaldırımlarda öncelikli olmak üzere farklı alanlarda buzlanmaya karşı solüsyon uygulaması başladı. Tüm çalışanlarımıza göstermiş oldukları çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.

İl Özel İdaresi ekiplerinin kar’la mücadelesi sürüyor

HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

‘KAR’ MESAİSİ

HABER MERKEZİ

(6)

HABER MERKEZİ

20 Ocak 2022 Perşembe

1954 yılından bu yana;

Göller Bölgesi ve Teke Yöresi’nin merkezi Burdur’un

hizmetindeyiz... BURDUR’DA 6 8. YIL

e-posta : yenigungazete@ttmail.com internet adresi: www.burduryenigun.com

ARKA KAPAK Sayfa / 6

Burdur’da her hafta Salı Günleri Uzay Çatı altına kurulan Halk Pazarı’nda bu hafta kar etkisini gösterdi. Burdur’da etkili olan kar yağışı ve havanın soğukluğu Salı Pazarı’nı etkiledi.

Burdur Salı Pazarı, pandemi, fiyat pahalılığı derken bu hafta da kar yağışın- dan etkilendi. Kar yağışıyla birlikte havanın da soğuk olmasından dolayı Salı Pazarı’nda insan hareketliliği oldukça düşük oldu. Pazarcı esnafları soğuk

havadan dolayı tezgahlarının yanına soba kurarak ısınmaya çalıştı.

“Ürünler yerinde altın, pazarda teneke”

İnsan hareketliliğin az olmasından dolayı etkilendiklerini belirten pazarcı esnafları, “İnsan hareketliliği sadece bu haftaya, kar yağışına özgü değil. Yağan rahmet, asıl mesele ekonomi. Vatandaşın alım gücü düşük. Ürünler yerinde altın,

pazarda teneke. Bittik bitiyoruz, yardım bekliyoruz.” dedi.

Gıda enflasyonu, artan fiyatların ardından kar yağışı ile birlikte olumsuz hava şartlarının vurduğu Burdur Salı Pazarı’nda bazı ürünlerin fiyatları şu şekildeydi: “Salatalık 10 TL., domates 10 TL., karnıbahar 8 TL., ıspanak 8 TL., maydanoz 3 TL., marul 8 TL., biber 20 TL., portakal 5 TL., elma 5 TL., muz 8 TL.,

Burdur 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi Müdürlüğü, okul kütüphanesini öğrenci, veli ve öğretmenlerine yaptığı bağış çağrısıyla zenginleştiriyor.

Okul Müdürü Hüseyin Işık,

“Dijital ortamda birçok kitaba ve

kaynağa ulaşabiliyoruz ama bizler kitaba dokunarak, kokusunu duyarak okuma yapmayı daha çok seviyoruz.

Eminim sizler de bu duyguları hissediyorsunuzdur. Bence bu duyguyu kaybetmemek gerekiyor”

diyerek okumanın ve basılı eserlerin önemine dikkat çekti.

Pazarı’nı SALI

‘KAR’

vurdu!

M. Fatih BAŞCI

15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi Kütüphanesi’ne yoğun kitap bağışı

Işık, “Okulumuzun kütüphanesini daha güncel ve daha etkin kullanabilmek için öğrencilerimiz, velileri- miz ve öğretmenlerimiz- le katkıda bulunmak istedik.

Bir haftada 218 kitaba ulaştık. Evlerde okunup rafta bekleyen kitaplar bugün tüm öğrencilerimizle buluştu.

Çok mutluyuz. Bu tür

kampanyalar sayesinde kütüphane koleksiyonu- muz genişlemeye devam edecek. İnşallah kütüp- hanemiz kısa zamanda daha güçlü ve zengin bir kütüphane haline gelecek” dedi.

Işık, kampanyaya destekleri dolayısıyla okul öğrencilerine, velilere ve öğretmenleri- ne teşekkür etti.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Çavdır Meslek Yüksekokulu Tarih, Bilim ve Ekonomi Topluluğu öğrencileri tarafından “Büyük Çınar Bir Tohumdan Oluşur, Çınarın Gölgesine de Bir Yiğit Yakışır” temalı şehitlerimizi anma etkinliği gerçekleştirildi.

Anma etkinliğine Çavdır Kaymakamı Mustafa Nevzat Mercan, Çavdır İlçe

Jandarma Komutanı Oktay Aypek, Çavdır İlçe Emniyet Amiri Yunus Öztürk, Çavdır Belediye Başkanı Süleyman Kayacan, Topluluk Akademik Danışmanlarından Öğr. Gör. Uğur Tozkoparan ve Öğr. Gör.

İlker Akdağ, öğrenciler ve ilçe halkı katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, 27 Şubat 2020’de Suriye’nin İdlib kentinde vatani

görevini icra ederken şehit olan Piyade Uzman Çavuş Osman Ak’ın kuzeni, Çavdır Meslek Yüksekokulu Sosyal Hizmet Bölümü öğrencisi Zeynep Ak’ın yaptığı konuşma ile devam etti. Program sonra- sında şehitlerimizin fotoğrafları ile künyelerinin bulunduğu tohumlu kalem- ler, Çavdır’da bulunan ortaokul ile Gölhi- sar Adnan Menderes İlkokulu 2/A sınıfı öğrencilerine dağıtıldı.

ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMADI

HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

A Haber Ajansı’nın Genel Yayın Yönetmeni aynı zamanda Dünya Basın Federasyonu Üyesi olan Gazeteci Ferhat Aydoğan Vali Ali Arslantaş’ı makamında ziyaret etti.

Gazeteci Aydoğan Burdur iline gelerek ziyaret ettiği Vali Ali Arslantaş’a ise hizmet anısına bir de onur plaketi takdimi yaptı.

Aydoğan ziyaret hakkında yaptığı açıklam- da; “Burdur ili gerçekten şirin ve doğası ile de harika bir konumdadır. Yazı ayrı bir güzel kışı ayrı bir güzel. Bu anlamda bir konuda yerel yönetimlerinde Burdur üzerindeki hassasiyetli çalışmalarını görüyorum. En önemlisi de değerli Burdur Valisi sayın Ali Arslantaş’ın görevini aralıksız gece gündüz demeden yaz kış demeden hizmet ettiği Burdur ilinde daha modern ve daha yaşanılır bir kent haline gelmesi için çabalarını görüyor ve başarılar diliyorum.” dedi.

Gazeteci Ferhat

Aydoğan’dan Vali Arslantaş’a

ziyaret

Referanslar

Benzer Belgeler

Oksijen olmadığı için bu parçalanma sonucunda ortaya çıkan basit organik bileşikler hücrenin kullanabileceği nihai elektron alıcısı ve hidrojen alıcıları olurlar..

10. Kenar uzunluğu 4br olan düzgün altıgenin kenarları üzerine eş yarım daireler çizilmiştir. Bir kare içine karenin kenarlarına teğet olacak biçimde 16br

Sağım öncesi meme başlarından alınanan ilk süt mikroorganizma bakımından zengin olduğu için asıl süte karıştırılmamalıdır...

Sağım öncesi meme başlarından alınanan ilk süt mikroorganizma bakımından zengin olduğu için asıl süte karıştırılmamalıdır... Sağım

1990 yılı verilerine göre kültür ırkı inekler sığır popülasyonunun %8ını oluştururken, süt üretimi bakımından toplam inek sütünün yaklaşık %20’sini

Bilindiği gibi; basit filtrasyondan geçmiş ana faz (süt) içindeki, filtrelerin ayıramadığı katı, yarı katı veya yarı sıvı fazların santrifüj kuvveti ile

(5p) kısa kenarı 12 ve uzun kenarı 20 olan paralelkenarın uzun kenara ait yüksekliği 12 ise kısa kenara ait yüksekliği kaça

Bundan sonra yedi ğiniz yoğurt, içtiğiniz süt, çocuğunuza aldığınız kurabiye ve hatta çikolatada bizim ürettiğimiz çiğ süt de ğil, Çin’den veya AB’ den ithal