• Sonuç bulunamadı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI"

Copied!
66
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

FARKLI TUZ DÜZEYLERİ VE SODYUM ABSORBSİYON ORANININ KAMIŞSI YUMAK (Festuca arundinacea Schreb.) BİTKİSİNDE OT VERİMİ VE KALİTESİNE

ETKİSİ

Hazırlayan Mustafa BAŞER

Danışman

Doç. Dr. Mahmut KAPLAN

Yüksek Lisans Tezi

Ağustos 2015

KAYSERİ

(2)

T.C.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

FARKLI TUZ DÜZEYLERİ VE SODYUM ABSORBSİYON ORANININ KAMIŞSI YUMAK (Festuca arundinacea Schreb.) BİTKİSİNDE OT VERİMİ VE KALİTESİNE

ETKİSİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Hazırlayan Mustafa BAŞER

Danışman

Doç. Dr. Mahmut KAPLAN

Bu çalışma; Erciyes Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından FYL-2013-4790 kodlu proje ile desteklenmiştir.

Ağustos 2015

KAYSERİ

(3)

BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK

Bu çalışmadaki tüm bilgilerin, akademik ve etik kurallara uygun bir şekilde elde edildiğini beyan ederim. Aynı zamanda bu kural ve davranışların gerektirdiği gibi, bu çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve referans gösterdiğimi belirtirim.

Mustafa BAŞER İmza :

(4)

YÖNERGEYE UYGUNLUK

“Farklı Tuz Düzeyleri ve Sodyum Absorbsiyon Oranının Kamışsı Yumak (Festuca arundinacea Schreb

.

) Bitkisinde Ot Verimi ve Kalitesine Etkisi” adlı Yüksek Lisans tezi, Erciyes Üniversitesi Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak hazırlanmıştır.

Tezi Hazırlayan Danışman

Mustafa BAŞER Doç. Dr. Mahmut KAPLAN

Tarla Bitkileri ABD Başkanı Doç. Dr. Sancar BULUT

(5)

KABUL ONAY

Doç. Dr. Mahmut KAPLAN danışmanlığında Mustafa BAŞER tarafından hazırlanan

“Farklı Tuz Düzeyleri ve Sodyum Absorbsiyon Oranının Kamışsı Yumak (Festuca arundinacea Schreb

.

) Bitkisinde Ot Verimi ve Kalitesine Etkisi” adlı bu çalışma, jürimiz tarafından Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

.

……….. /…… / ………..

(Tez savunma sınav tarihi yazılacaktır.)

JÜRİ:

Danışman : Doç. Dr. Mahmut KAPLAN ……….

Üye : Doç. Dr. Ali ÜNLÜKARA ……….

Üye : Yrd. Doç. Dr. Alpaslan KUŞVURAN ……….

ONAY :

Bu tezin kabulü Enstitü Yönetim Kurulunun ………....… tarih ve

…………..……sayılı kararı ile onaylanmıştır.

………. /……../ ………

Prof. Dr. Kâzım KEŞLİOĞLU Enstitü Müdürü

(6)

ÖNSÖZ / TEŞEKKÜR

Çalışmalarım boyunca farklı bakış açıları ve bilimsel katkılarıyla beni aydınlatan, yakın ilgi ve yardımlarını esirgemeyen ve bu günlere gelmemde en büyük katkı sahibi sayın hocam Doç. Dr. Mahmut KAPLAN’a teşekkürü bir borç bilirim.

Deneysel çalışmalarım sırasında karşılaştığım zorlukları aşmamda yardımlarından dolayı Doç. Dr. Ali ÜNLÜKARA’ya, Arş. Gör. Hasan Ali İRİK’e, aynı laboratuvarı paylaştığımız çalışma arkadaşlarım Hasan KALE ve Mustafa ARSLAN’a, teşekkür ederim.

Ayrıca; çalışmalarım süresince sabır göstererek beni daima destekleyen aileme en içten teşekkürlerimi sunarım.

Mustafa BAŞER

Kayseri, Ağustos 2015

(7)

FARKLI TUZ DÜZEYLERİ VE SODYUM ABSORBSİYON ORANININ KAMIŞSI YUMAK (Festuca arundinacea Schreb.) BİTKİSİNDE OT VERİMİ VE

KALİTESİNE ETKİSİ Mustafa BAŞER

Erciyes Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ağustos 2015 Danışman: Doç. Dr. Mahmut KAPLAN

ÖZET

Bu projede; iki farklı (5 ve 20) sodyum absorbsiyon oranına (SAR) ve 4 farklı düzeyde tuzluluk (0, 3, 5 ve 8 dS/m) değerine sahip sulama sularının Kamışsı yumak (Festuca arundinacea schreb) bitkisinde bitkisel özellikler ile ot verimi ve kalitesi üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma Erciyes Üniversitesi ERUTAM uygulama arazisinde bölünmüş parseller deneme desenine göre üç tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Bitkilere uygulanacak su miktarı nötronmetre ile toprak nem ölçümlerinden hesaplanmıştır. Farklı tuz düzeyleri ve SAR oranlarına sahip sulama suları CaCl2, NaCl ve MgSO4 kullanılarak hazırlanmıştır. Sulamalar damla sulama sistemiyle gerçekleştirilmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre; yeşil ot verimi 3294-4530 kg/da, kuru ot verimi 748-1080 kg/da, ham protein verimi 60.2-81.2 kg/da, bitki boyu 69.1-97.3 cm, ham protein oranı

% 6.02-8.11, asitte çözünmeyen lif (ADF) oranı %35.85-39.94, nötrde çözünmeyen lif (NDF) oranı %62.48-65.80, ham kül oranı ise %11.74-12.66 arasında değişmiştir. Tuz oranının artışı ile ot verimleri, ADF ve NDF de azalmalar tespit edilirken, ham protein ve ham kül oranlarında artışlar belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kamışsı yumak, tuz, SAR, kaba yem, ot kalitesi

(8)

THE EFFECT OF DIFFERENT SALT LEVELS AND SODIUM ABSORBTION RATE ON GRASS YIELD AND QUALITY OF TALL FESCUE PLANT

(Festuca arundinacea schreb) Mustafa BAŞER

Erciyes University, Graduate School of Natural and Applied Sciences M.Sc. Thesis, Agust 2015

Supervisor: Asocation Prof. Mahmut KAPLAN

ABSTRACT

In the current study, it was aimed to investigate the effects of irrigation water with two different sodium absorption rates (SAR) and four different salt values (0, 3, 5 ve 8 dS m-1) on plant characteristics, grass yield and quality of tall fescue plant (Festuca arundinacea Schreb.). The experiments were conducted as three replicates according to split plot design in ERUTAM practice lands at Erciyes University. The amount of water applied to crops is calculated using neutrometer from measurements of soil moisture.

Irrigation waters with different salt levels and SAR rates were prepared by using CaCl2, NaCl and MgSO4. Irrigation was carried out with drip irrigation systems.

According to research results; the values of forage yield, hay yield, crude protein yield, plant height, crude protein rate, acid detergent fiber (ADF), neutral detergent fiber (NDF), and crude ash rates were respectively ranged between 3294-4530 kg da-1, 748- 1080 kg da-1, 60.2-81.2 kg da-1, 69.1-97.3 cm, 6.02-8.11%, 35.85-39.94%, 62.48- 65.80%, 11.74-12.66%. It was seen that with the increase in salt rates grass yields, ADF, and NDF indicated a decrease, but crude protein and crude ash rates indicated a considerably increase.

Keywords: Tall fescue, salt, SAR, forage, grass quality.

(9)

İÇİNDEKİLER

FARKLI TUZ DÜZEYLERİ VE SODYUM ABSORBSİYON ORANININ KAMIŞSI YUMAK (Festuca arundınacea Schreb.) BİTKİSİNDE OT VERİMİ VE

KALİTESİNE ETKİSİ

BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK ... i

YÖNERGEYE UYGUNLUK ... ii

KABUL ONAY ... iii

ÖNSÖZ / TEŞEKKÜR ... iv

ÖZET... v

ABSTRACT ... vi

İÇİNDEKİLER ... vii

TABLOLAR LİSTESİ ... x

KISALTMALAR VE SİMGELER ... xii

GİRİŞ ... 1

1. BÖLÜM ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ... 5

2. BÖLÜM METERYAL VE METOD 2.1. Deneme Materyali ... 11

2.2. Deneme Yeri ve Yılı ... 11

2.3. Deneme Yerinin İklim Özellikleri... 11

2.4. Deneme Yerinin Toprak Özellikleri ... 12

2.5. Yöntem ... 13

2.5.1. Araştırmada İncelenen Özellikler ... 16

2.6. Sonuçların İstatistiksel Değerlendirilmesi ... 17

(10)

3. BÖLÜM BULGULAR

3.1. Yeşil ot verimi ... 18

3.1.1. Birinci Biçim Yeşil Ot Verimi ... 18

3.1.2. İkinci Biçim Yeşil Ot Verimi ... 19

3.1.3. Biçimler Birleşik Toplam Yeşil Ot Verimi ... 20

3.2. Kuru Ot Verimi ... 20

3.2.1. Birinci Biçim Kuru Ot Verimi ... 20

3.2.2. İkinci Biçim Kuru Ot Verimi ... 21

3.2.3. Biçimler Birleşik Toplam Kuru Ot Verimi ... 22

3.3. Bitki Boyu... 23

3.3.1. Birinci Biçim Bitki Boyu ... 23

3.3.2. İkinci Biçim Bitki Boyu ... 24

3.3.3. Biçimler Birleşik Ortalama Bitki Boyu ... 25

3.3. Asit Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı (ADF) ... 25

3.3.1. Birinci Biçim Asit Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı ... 25

3.3.2. İkinci Biçim Asit Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı (ADF) ... 26

3.3.3. Biçimler Birleşik Ortalama Asit Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı (ADF) ... 27

3.4. Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı (NDF) ... 28

3.4.1. Birinci Biçim Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı ... 28

3.4.2. İkinci Biçim Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı ... 28

3.4.3. Biçimler Birleşik Ortalama Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı ... 29

3.5. Ham Protein Oranı ... 30

3.5.1. Birinci Biçim Ham Protein Oranı ... 30

3.5.2. İkinci Biçim Ham Protein Oranı ... 31

3.5.3. Biçimler Birleşik Ortalama Ham Protein Oranı ... 31

3.6. Ham Kül Oranı (%) ... 32

(11)

3.6.1. Birinci Biçim Ortalama Ham Kül Oranı ... 32

3.6.2. İkinci Biçim Ham Kül Oranı ... 33

3.6.3. Biçimler Birleşik Ortalama Ham Kül Oranı ... 34

3.7. Protein Verimi ... 35

3.7.1. Birinci Biçim Ortalama Protein Verimi ... 35

3.7.2. İkinci Biçim Protein Verimi ... 36

3.7.3. Biçimler Toplamı Ortalama Protein Verimi ... 36

4. BÖLÜM TARTIŞMA-SONUÇ VE ÖNERİLER 4.1. Tartışma ... 38

4.1.1. Yeşil Ot Verimi ... 38

4.1.2. Kuru Ot Verimi ... 39

4.1.3. Bitki Boyu ... 40

4.1.4. Asit Deterjanda Çözülmeyen Lif (ADF) ... 41

4.1.5. Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı (NDF) ... 41

4.1.6. Ham Protein Oranı ... 42

4.1.7. Ham Kül Oranı ... 43

4.1.8. Protein Verimi ... 44

4.2. Sonuç ve Öneriler ... 45

KAYNAKLAR ... 46

ÖZGEÇMİŞ ... 52

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 2.1. Kayseri İli 2013 Yılı kamışsı yumak bitkisinin sulandığı döneme ve

uzun yıllar ortalamasına ait bazı iklimsel değerler ... 12 Tablo 2.2. Deneme alanı toprağına ait bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri ... 12 Tablo 2.3. Deneme Konuları, Sodyum Absorpsiyon Oranı (SAR) ve Tuzluluk

(ECi) Düzeyleri ... 14 Tablo 3.1. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci

Biçimde Yeşil Ot Verimine Ait Ortalama Değerler (kg/da) ... 18 Tablo 3.2. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Yeşil Ot Verimine Ait Ortalama Değerler (kg/da) ... 19 Tablo 3.3. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde

Yeşil Ot Verimine Ait Toplam Değerler (kg/da) ... 20 Tablo 3.4. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci

Biçimde Kuru Ot verimine Ait Ortalama Değerler (kg/da) ... 21 Tablo 3.5. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Kuru Ot Verimine Ait Ortalama Değerler (kg/da) ... 22 Tablo 3.6. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde

Kuru Ot Verimine Ait Toplam Değerler (kg/da) ... 22 Tablo 3.7. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci

Biçimde Bitki Boyuna Ait Ortalama Değerler (cm) ... 23 Tablo 3.8. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Bitki Boyuna Ait Ortalama Değerler (cm) ... 24 Tablo 3.9. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde

Bitki Boyuna Ait Ortalama Değerler (cm) ... 25 Tablo 3.10. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci

Biçimde ADF’ye Ait Ortalama Değerler (%) ... 26 Tablo 3.11. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Asit Deterjanda Çözülmeyen Lif Oranına Ait Ortalama Değerler (%) ... 26

(13)

Tablo 3.12. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki

Biçimde ADF'ye Ait Ortalama Değerler (%) ... 27 Tablo 3.13. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci

Biçimde Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranına Ait Ortalama

Değerler ... 28 Tablo 3.14. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranına Ait Ortalama Değerler ... 29 Tablo 3.15. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde

Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranına Ait Ortalama Değerler ... 29 Tablo 3.16. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci

Biçimde Ham Protein Oranına Ait Ortalama Değerler ... 30 Tablo 3.17. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Ham Protein Oranına Ait Ortalama Değerler ... 31 Tablo 3.18. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde

Ham Protein Oranına Ait Ortalama Değerler ... 32 Tablo 3.19. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci

Biçimde Ham Kül Oranına Ait Ortalama Değerler ... 33 Tablo 3.20. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Ham Kül Oranına Ait Ortalama Değerler ... 33 Tablo 3.21. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde

Ham Kül Oranına Ait Ortalama Değerler ... 34 Tablo 3.22. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci

Biçimde Protein Verimine Ait Ortalama Değerler ... 35 Tablo 3.23. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Protein Verimine Ait Ortalama Değerler ... 36 Tablo 3.24. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Protein Verimine Ait Ortalama Değerler ... 37

(14)

KISALTMALAR VE SİMGELER

ADF : Asitte çözünmeyen lif NDF : Nötrde çözünmeyen lif SAR Sodyum Absorbsiyon Oranı cm : Santimetre

°C : Santigrad derece da : Dekar

g : Gram

kg : Kilogram m : Metre m2 : Metrekare mm : Milimetre N : Azot P : Fosfor

EC : Elektriksel İletkenlik

% : Yüzde

P2O5 : Yarayışlı Fosfor K2O : Yarayışlı Potasyum

(15)

GİRİŞ

Dünyada ve Türkiye’de kurak ve yarı kurak alanlarda tuzluluk önemli bir problemdir.

İyi kalitede sulama sularının kullanılması durumunda bile yeteri kadar yıkama gerçekleşmez ise topraklarda tuz birikimi meydana gelmekte ve topraklar tuzlanmaktadır. Bunun yanında sulamada tuzlu suların kullanılması ile birlikte tarım alanlarındaki tuzluluk problemi daha da artmaktadır. Ülkemizdeki yenilenebilir su kaynaklarının tamamının kullanılması bile tarım alanlarımızın hepsini sulamaya yetmemektedir. İlave alanların sulamaya açılması için drenaj sularının, atık suların ve düşük kaliteli tuzlu suların kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır.

Ülkemizde bulunan tuzlu alanlarda bitki yetiştirilebilmesi, aşırı sulama ve yetersiz drenaj nedeniyle giderek artan tuzlu alanların değerlendirilmesi ve ıslahında tuzluluğa dayanıklı bitkilerin kullanımı önem arz etmektedir.

Tarımsal sulamada yapılan yanlışlıklar, özellikle drenaj koşullarının kötü olduğu kurak ve yarı kurak yerlerde tuzluluk sorununun oluşumuna sebep olabilmektedir. Sulamada kullanılan yerüstü ve yeraltı sularının bünyesinde tuzlar erimiş olarak bulunurlar.

Topraktaki su, bitkinin kullanımı ve buharlaşma ile tüketildiğinde suyun içerisinde mevcut bulunan tuz toprakta birikir. Toprakta biriken tuzlar, toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerini olumsuz yönde etkilemekte ve bitki gelişimini sınırlandırmaktadır. Bitkinin veriminde görülecek kayıplar üzerine toprakta biriken tuzun miktarı kadar, bitkinin tuza dayanıklılığı da etkilidir [1].

Toprak ve su tuzluluğu, toprak suyunun bitkilere yarayışlılığını azaltır, çimlenme, gelişme ve verimde düşüşe neden olur [2]. Bitki kök bölgesinde verim kaybına neden olacak düzeylerde tuz birikimi oluşmuşsa, söz konusu alanda bir tuzluluk probleminin varlığı söz konusudur. Sulanan alanlarda bu tuzlar, genelde toprak yüzeyine yakın tuz konsantrasyonu yüksek taban suyundan veya sulama amacıyla kullanılan sudaki tuzlardan kaynaklanmaktadır. Zamanla topraktaki tuz birikimi bitkilerin tuzlu toprak

(16)

çözeltisinden su alımını azaltarak bitkilerde kuraklık stresinin oluşumuna sebep olurlar.

Su stresi ile birlikte bitkilerde verim kayıpları meydana gelir [3] Sodyumun diğer tuzlara göre oranının daha yüksek olduğu sodyumlu topraklarda toprak infiltrasyonu ve geçirgenliği problemi ortaya çıkmaktadır. Bu topraklarda su uzun süre toprak yüzeyinde göllenmekte ve bitki köklerini havasız bırakarak verim kayıplarına yol açmaktadır.

Dünyada toplam 400 milyon ha, Türkiye’de ise 1.5 milyon ha tuzlu alan bulunmaktadır.

Bu alanlar yanlış sulama uygulamalarından dolayı her geçen gün artmaktadır. Bu sorunlu alanlarda birçok kültür bitkisinin tarımı yapılamamakta ya da çok düşük verim elde edilmektedir. Nüfus artışına paralel olarak artan gıda artışı da bu alanların daha etkili kullanımını zorunlu hale getirmektedir. Son yıllarda artan tuz problemi için ya tuza dayanıklı bitkiler ıslah edilmekte ya da bitkilerin tuza dayanıklılığını arttıracak uygulamak yapılmaktadır. Sorunlu tarım alanlarının iyileştirilmesinde yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan türlerle başarıya ulaşmak zordur [4]. Bu amaçla stres şartlarında iyi verim verebilen bitki türlerinin tercih edilmesi ilk akla gelen çaredir [5]. En yaygın sorunlu topraklar olan çorak topraklar, yaygın yetiştirilen kültür bitkilerinin gelişmesini engelleyebilecek düzeyde çözünebilir tuz veya değişebilir sodyum ya da her ikisini birlikte içerirler [6]. Özellikle yüksek taban suyu seviyesi ve drenaj problemine sahip olan alanlarda çoraklaşma görülür. Bu tuzlu alanların değerlendirilmesinde buğdaygil yem bitkilerinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Buğdaygil yem bitkileri dünyada hayvan besleme açısından önemli bir yere sahip olmasının yanında erozyon ve yeşil alan tesisi için de yaygın bir şekilde kullanılmaktadır [7]. Kamışsı yumak, alkali ve tuzlu topraklarda diğer çim türlerine göre daha iyi gelişim gösterir. Su göllenmesine ve zayıf drenajlı topraklara karşı oldukça dayanıklıdır [8]. Kamışsı yumak, yeterli nem koşullarında çok farklı tekstüre sahip topraklara da uyum sağlamıştır [9]. Her ne kadar 4.5 pH genellikle düşük gelişim limiti olarak düşünülse de, kamışsı yumak 3.6 gibi düşük pH’dan 7.7 gibi yüksek pH aralığında gelişir [10]. En iyi gelişim 6.2 pH’da elde edilir [11]. Sıcağa ve kurağa diğer çim türlerinden daha iyi dayanan kamışsı yumak, kurak dönemlerde diğer türlere göre yeşil rengini uzun süre muhafaza eder [8]. Kamışsı yumak, hem kuru hem de nispeten daha sıcak bölgelerde sıkça kullanılan bir yumak türüdür. Daha az besine ihtiyaç duyar ve sıcağa dayanıklılığı iyidir. En kurak şartlarda dahi, yeşil rengini ve yaprak dokusunu muhafaza eder. Yaprakları geniş ve uzun boylu yapıya sahip bir bitki türüdür [12].

(17)

Festuca türünden olan Festuca elatior, bitkisinin 3.9 dS/m eşik toprak tuzluluk değerinden sonra birim tuzluluk artışı için %5.3 verim kaybettiği ve tuzluluğa karşı orta derecede toleranslı olduğu bildirilmiştir [13]. Kamışsı yumak bitkisi 40 mol/m3 eşik Cl düzeyine kadar verim kaybetmezken bu eşik değerinden sonra her mol Cl artışı ile %0.5 verim kaybetmektedir [14].

İnsanların beslenmesinde çok önemli olan hayvansal gıdaların tedarik edilmesini sağlayan hayvancılık sektöründe, en önemli sorunlardan birisi girdi maliyetleridir.

Yapılan araştırmalara göre bu maliyetlerin %70’ini yem maliyetleri oluşturmakta [15]

ve maliyetler hayvansal ürün fiyatlarını doğrudan etkilemektir. Hayvansal ürün fiyatlarının düşmesi için ucuz ve kaliteli yem tedarik edilmesi şarttır. Ülkemizde üretilen yem bitkileri içerisinde en önemli yeri fiğ, yonca ve korunga kaplamaktadır.

Bununla birlikte silajlık mısır, hayvan pancarı, sorgum ve sorgum-sudan otu melezleri de hayvan beslenmesinde yem bitkisi olarak yer almaktadır. Bitkisel üretim artıkları (sap, kes vb.) ile tarıma bağlı sanayi artıkları (konserve, salça, malt vb. ) da hayvanların rasyonlarına eklenmektedir. Ülkemizdeki çayır ve meraların veriminin oldukça düşük olması, tarla tarımı içerisinde yetiştirilen yem bitkilerinin hayvansal üretim için yetersiz olması ülkemizdeki yem açığını kapatacak alternatif kaynakların araştırılmasını gerekli kılmaktadır [16]. Bu amaçla da sorunlu alanların başında gelen çorak alanların değerlendirilmesi hem tarımsal üretim maliyetlerini hem de gıda üretim maliyetlerini azaltmış olacaktır. Bu alanların değerlendirilmesinde tuza dayanıklı olan kamışsı yumak bitkisi önemli rol oynayabilecektir.

Tuza orta derecede dayanıklı olan [17,18] kamışsı yumak bitkisindeki tuz çalışmalarında, araştırmacılar daha çok çimlenme [19,20], iyon alımı [21,22], tuzun kamışsı yumaktaki fizyolojik özeliklere etkisi [23,24,25] ve besin maddesi alımı [26]

konularına yoğunlaşmış olup ot kalitesi üzerine etkisi konusunda ise herhangi bir araştırmaya rastlanmamıştır [27,28]. Oysaki bitkinin yetiştirildiği çevre şartları otun kalitesini etkilemektedir. Vejetasyon süresince yaşanan biotik (böcek, mantar, fungus vb.) ve abiotik (iklim ve toprak koşulları) stres koşulları otun kalitesini azaltmaktadır [5]. “Tüketilen otun hayvansal ürüne dönüşebilme oranı” [29] olarak ifade edilen ot kalitesi; birçok farklı kritere göre değerlendirilebilmektedir. Otun ham protein içeriği, ham yağ içeri, karbonhidrat oranı ve sindirilebilirliği önemli kalite kriterleri olarak

(18)

incelenmektedir. Bu nedenle yapılan çalışmalarda verime ilaveten bu özelliklerin de incelenmesi hayvansal üretim açısından yararlı olacaktır.

Bu çalışmanın amacı; tarla tarımı içerisinde en önemli sorunlar arasında yer alan tuzlu alanların değerlendirilebilmesi için kullanılabilecek kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.) bitkisine değişik sodyum absorbsiyon oranı (SAR) ve tuz düzeyleri uygulamasının ot verimi ve kalitesi üzerine etkilerinin belirlenmesidir.

(19)

1. BÖLÜM

ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

2001 yılında yapılan bir çalışmada Panda, Seyhan-95, Bal Atilla, Marmara – 86 ekmeklik buğday çeşitleri kullanmıştır. Çalışmada çeşitlere ait olgunlaşmamış embriyoların in vitro kültürde, steril ortamda ( MS + 2 mg 2,4 – D/I ) kültüre alınarak, kallus oluşum oranları ve kallus ağırlık artışlarını belirlemiştir. Elde edilen kalluslar, stres faktörü olarak, farklı oranlarda (0, 1.5, 3, 4.5, 5.5, 7 g/I) NaCI içeren, sıvı MS ( MS + 2 mg 2,4 – D/I) ortamında, daha sonra da stres faktörü içermeyen sıvı MS ortamında kültüre almıştır. Buradan elde ettiği kallusları, aynı oranlarda NaCI içeren katı MS ortamında, bir kez daha stres faktörüne maruz bırakmış ve bütün ortamlarda kalluslardaki ağırlık artışı ile stres faktörüne bağlı olarak kallus ağırlığında meydana gelen azalma miktarları tespit etmiştir. Katı stres ortamından aldığı kallusları MS ortamında 1 mg/I BAP + 1 mg/I Kinetin ilavesiyle hazırladığı rejenerasyon ortamına aktarmış ve kallusların bu ortamdaki gelişmleri incelemiştir. Denemeye alınan çeşitlerin hiçbirinin tuzluluğa (NaCI) toleransta önemli bir farklılık göstermediğini tespit etmiştir.

Yalnız 1.5 g NaCI/I içeren stres ortamında Seyhan 95 çeşidinin, 3 g NaCI/I içeren ortamda ise panda çeşidinin kallus ağırlığık artışındaki azalmanın daha az olduğunu belirlemiştir. NaCI dozlarının 4.5, 5.5 ve 7 g/I yapılmasıyla kallus ağırlık artışında meydana gelen azalmaların bütün çeşitlerde %75’in üzerinde olduğunu gözlemlemiştir.

Araştırma sonucunda; kallus oluşum oranı bakımından çeşitler arasında önemli farklılıklar olduğu belirlemiştir. Stres faktörünün arttıkça, çeşitlere ve dozlara göre kallus ağırlık artışının da önemli ölçüde azaldığını belirlemiştir. Çeşitlerin NaCI stres faktörüne tepkilerininin kallus kültürleri aracılığıyla değerlendirmenin mümkün olabileceğini tespit etmiştir [30].

(20)

2005 yılında yapılan bir çalışmada sulama suyu tuzluluk düzeylerinin silajlık sorgumun verimi, kalite ve toprak tuzluluğuna etkisi incelenmiştir. Çalışmayı sera ortamında 35 ve 65 cm PVC kolanlarda yapmışlardır. Beş farklı tuzluluk düzeyinde sulama suyu kullandıkları çalışmada (0.29, 3, 6, 9 ve 12 dS/m) iki farklı sorgum çeşidi kullanmışlardır.

Tuzluluğun artmasıyla beraber bitki boyunun kısaldığını, yeşil ve kuru ot veriminin azaldığını ve ham protein oranında düşüş meydana geldiğini tespit etmişlerdir. Ayrıca sulama suyundaki tuzluluk miktarı arttıkça da toprak tuzluluğunda da artış meydan geldiğini belirlemişlerdir [31].

2008 yılında 10 adet ekmeklik buğday, 10 adet makarnalık buğday ve 10 adet yabani buğday genotiplerinin tuza tepkilerini inceledikleri çalışmasında, genotipleri petri kutuları içerisinde kontrol ve 3 farklı NaCI solüsyonunda (50, 100, 150 mM) çimlendirerek genotipleri tuza dayanıklı, orta dayanıklı ve hassas olarak belirlemiştir.

Ekmeklik buğdaylarda tuzluluğun artması ile kök uzunluğu, çimlenme hızı ve çimlenme gücü değerlerinde istatiksel olarak azalma olduğunu belirlemiştir. Çim kını uzunluğunun kontrole kıyasla arttığını, fide boyu, fide yaş ağırlığı, kök yaş ağırlığı, fide kuru ağırlığı ve kök kuru ağırlığında ise istatistiksel olarak önemli bir fark oluşmadığını tespit etmiştir.

Makarnalık buğdaylarda tuz artışına bağlı olarak fide boyu, kök uzunluğu, fide yaş ağırlığı, fide kuru ağırlığı, çimlenme hızı ve çimlenme gücü değerlerinin istatistiki olarak düştüğünü tespit etmiştir. Çim kını uzunluğu, kök yaş ağırlığı ve kök kuru ağırlığı özelliklerinde ise istatistiki olarak önemli bir fark bulunmadığını belirtmiştir.

Yabani buğdaylarda kontrole kıyasla 150 mM tuz uygulamasında incelenen tüm özelliklerde istatistiki olarak azalma olduğunu tespit etmiştir.

Yabani buğday türleri yüksek tuz konsantrasyonlarından ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerine göre daha çok etkilendiğini saptamış ve makarnalık buğdayların ise ekmeklik buğdaylara göre tuza daha hassas olduğunu tespit etmiştir [32].

2008 yılında yapılan bir çalışmada Birdsfoottrefoil (Lotus corniculatus L.) ve Tall fescue (Festuca arundinacea Schreb.) bitkisini 35, 78, 121 ve 148 gün süreyle ve 1, 4, 8 ve 16

(21)

dS/m oranlarında tuz uygulamasına maruz bırakarak bitkilerin kuru ağırlığını, nitrat, sodyum, amino asit, klorid ve prolin oranlarındaki değişimleri gözlemlemişlerdir.

Lotus corniculatus L. bitkisine 1 dS/m tuz uygulamasında bitki kuru ağırlığında 148 günlük deneme süreci boyunca düzenli bir artış gözlemlemişlerdir. 4 dS/m tuz uygulamasında ise bitki kuru ağırlığında 121. güne kadar düzenli bir artış gözlemlemişlerdir bu süreden sonra ise bitki kuru ağırlığının biraz daha ivme kazanarak arttığını tespit etmişlerdir. 8 dS/m tuz uygulamasında bitki kuru ağırlığında düzenli bir artış olduğunu tespit etmişlerdir. 8 dS/m tuz uygulamasında ise 121. günden sonra bitki kuru ağırlığında düşüş olduğunu belirlemişlerdir.

Festuca arundinacea Schreb. bitkisine uygulanan tuz miktarlarında ise bitki kuru ağırlığında en yüksek verim sırasıyla 4 dS/m, 1 dS/m, 8 dS/m ve 16 dS/m tuz uygulamalarından alındığını belirlemişlerdir. 8 dS/m ve 16 dS/m tuz uygulamalarında ise 121. günden sonra bitki kuru ağırlığında azalma olduğunu belirlemişlerdir.

Bitki kuru ağırlık verimi kıyaslandığında Festuca arundinacea Schreb. bitkisinin Lotus corniculatus L. bitkisine göre tuza daha dayanıklı olduğu sonucuna varmışlardır [27].

2010 yılında yapılan bir çalışmada tuzluluğun bitkilerin büyüme, gelişme ve ürün veriminde düşüş göstermesine neden olduğunu belirtmektedir. Çalışmada, arpa bitkisinin (Hordeum vulgare L.) Bülbül-89, Tarm-92 ve Tokak-157/37 çeşitlerine ait olgun embriyolarında kallus ağırlığı, kallus oluşumu ve rejenerasyon kapasitesi üzerine tuzluluk stresinin etkisini belirlemiştir.

Kontrol grubu olarak 0 g/l tuz dozu kullanmıştır, elde edilen varyans analizi sonuçlarına göre, farklı tuz dozlarını içeren besin ortamlarında kallus oluşumu sağlanan olgun embriyoların kallus ağırlığının tuz dozlarının artmasıyla birlikte azaldığını tespit etmiştir. Bülbül-89 ve Tokak-157/37 çeşitlerinde, tuz stresinin rejenerasyon kapasitesi üzerindeki olumsuz etkisinin 8 g/l tuz dozundan sonra görüldüğünü tespit ederken, Tarm-92 çeşidinde ise 4 g/l tuz dozundan sonra görüldüğünü belirlemiştir. Diğer aşamada ise tuz içermeyen besin ortamlarında kallus oluşumu gerçekleştirilen olgun arpa embriyolarında kallus ağırlığı bakımından sadece çeşitler arasında farklılık bulunduğunu belirlemiştir. Olgun embriyoları farklı tuz dozlarını içeren besin

(22)

ortamlarında rejenere etmiştir. Bülbül-89 ve Tarm-92 çeşitlerinde, kontrol grubu ile kıyaslandığında, tuz stresinin rejenerasyon kapasitesi üzerindeki olumsuz etkisi 12 g/l tuz dozundan sonra oluştuğunu belirlemiş; ancak 32 g/l tuz dozuna kadar önemli bir düşüş olmadığını tespit edilmiştir. Tokak-157/37 çeşidinde ise kontrol grubu ile kıyasladığında, tuz stresinin rejenerasyon kapasitesi üzerindeki olumsuz etkisinin 8 g/l tuz dozundan sonra oluştuğunu tespit etmiş ve yine 32 g/l tuz dozuna kadar önemli bir düşüş olmadığını belirtmiştir. Farklı tuz dozlarını (0, 4, 8, 12, 16 ve 20 g/l) içeren besin ortamlarında kallus oluşumunun sağlandığı aşamadan elde ettiği sonuçlara göre, kallus kültürü tekniği kullanılarak Bülbül-89 ve Tokak-157/37 çeşitlerinin tuza orta derecede dayanıklı olduğu ve Tarm-92 çeşidinin ise diğer iki çeşide göre tuza daha hassas olduğunu tespit etmiştir. Üç arpa çeşidinde, tuzluluğa toleransta genotipin önemli bir etkisinin olduğunu belirlemiştir [33].

2011 yılında farklı kalitedeki sulama sularının değişik miktarlarda kullanılmasının yonca bitkisine, toprak profilindeki tuz değişimine ve drenaj suyu kalitesine etkilerini incelemek amacıyla araştırma yürütmüş ve elde edilen sonuçları değerlendirmiştir.

Yapılan araştırmada yonca bitkisine ilişkin sonuçlar incelediğinde; farklı sulama suyu miktarının yoncada vegetatif gelişme üzerinde etkili olduğunu, tuzluluk seviyesinin artmasıyla beraber gelişmenin yavaşladığını ve yonca bitkisinin hasat işlemi sonrasında alınan yaş ve kuru ağırlık değerlerinin azaldığını belirlemiştir. Ancak yıkama ile birlikte hem tuzluluk seviyesinin hem de bitki yaş ve kuru ağırlık değerlerinin artış gösterdiğini tespit etmiştir.

Toprak tuzluluğuna ilişkin sonuçlar incelediğinde, başlangıç toprağı profilindeki tuzluluk değeri, tuz konsantrasyonu yüksek sularla sulama yapılan konularda, toprak tuzluluk değerinde önemli bir artışın olduğunu tespit etmiştir. Başlangıç toprağında tuzluluk değeri 0.19 dS/m olarak ölçerken, konular içerisinde en yüksek tuzluluk değeri 2.35 dS/m olarak T3 konulu sulama suyu ile sulanan toprakta olduğunu belirlemiştir.

Ayrıca yüksek tuzluluk seviyesi ile sulanan sularda yıkama oranı arttıkça toprak tuzluluk değerinin düşme eğilimi gösterdiğini tespit etmiştir.

Yonca yetiştiriciliği açısından verim ve biokütlenin yüksek olması nedeniyle sulama suyu kalitesi 1.5 dS/m’den yüksek olan suların kullanılmaması gerektiği sonucuna

(23)

varmıştır. Daha tuzlu suların kullanılması durumunda da verim ve biokütle azalmasını göz önüne alarak sulama suyuna ayrıca yıkama suyu eklenmesi gerektiğini belirtmiştir [34].

2012 yılında farklı su ve tuz stresinin mürdümük (Lathyrus sativus L.) bitkisinin büyüme, gelişme, verim, su tüketimi ve toprak tuzluluğuna olan etkilerini araştırmak için, serada oluşturdukları lizimetrelerde yürüttükleri çalışmada; 5 farklı sulama suyu tuzluluğu (To= 0,65 dS m¹, T1= 2 dS m¹, T2 = 4 dS m¹, T3 = 6 dS m¹, T4 = 8 dS m¹) ve 4 farklı sulama rejimi (S= %125, S1= %100, S2= %75 ve S3= %50) konuları tesadüf parsellerinde faktöriyel düzende dört tekerrür olacak biçimde incelemişlerdir.

Bulunan sonuçlar incelendiğinde; sulama suyu miktarı azaltıldığı zaman verimde düşüş olduğu, su tüketimindeki düşüşe karşılık verimdeki kaybın daha az olduğu, bu nedenle de mürdümük bitkisinin, kuru ot verimi bakımından su eksikliğine karşı dayanıklı bir bitki türü olduğu sonucuna varmışlardır.

Sulama suyundaki tuzluluğun artması ile birlikte topraktaki tuzluluğun arttığını, buna bağlı olarak toprak ozmotik potansiyeli yükselmiş ve bitkilerin su alımının azaldığı sonucuna varmışlardır. Sonuç olarak bitki su tüketim değerinin düştüğünü gözlemlemişlerdir [35].

Çukurova Bölgesinde bazı kamışsı yumak çeşit ve popülasyonlarının verim ve kalitesini belirlemek için 2009-2011 yılları arasında tesadüf blokları deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülen bu çalışmada; kamışsı yumağa ait üç çeşit ve iki popülasyonun kuru madde verimi, ham protein oranı, sindirilebilir kuru madde oranı, ADF, NDF ve NYD değerlerini incelemiştir. Kullanılan çeşit ve popülasyonlar Eta, Hykor, Fuego, P1 ve P2 olarak belirtilmiştir.

Yürütülen çalışmada elde edilen sonuçlara göre; en yüksek sindirilebilir kuru madde oranı, ham protein oranı ve kuru madde veriminin Eta çeşidinde olduğunu tespit etmiştir. En yüksek NYD Hykor çeşidinde, en yüksek ADF oranı P2 popülasyonunda, en yüksek NDF oranının ise Fuego çeşidinde olduğunu belirlemiştir [36].

2013 yılında yapılan bir çalışmada 4 farklı bitki üzerinde (Lolium perenne, Festuca arundinacea, Dactylis glomerata, Chloris gayana) 2 farklı tuz düzeyinde 4000 ve 8000

(24)

ppm NaCl tuzu uygulamışlardır. Birinci biçimde Festuca arundinacea bitkisinde en yüksek kuru ot verimini kontrol parselinden elde etmişlerdir. 4000 ppm tuz uygulamasında kuru ot veriminin %35-40 civarında düştüğünü, 8000 ppm tuz uygulamasında ise kontrol parseline kıyasla kuru ot veriminin %55 civarında düşüş gösterdiğini belirlemişlerdir. NaCl tuzunun Festuca arundinacea bitkisinin kuru ot veriminde sınırlayıcı bir etken olduğunu tespit etmişlerdir [37].

(25)

2. BÖLÜM

METERYAL VE METOD

2.1. Deneme Materyali

Denemede materyal olarak Festuca arundinacea Olympus çeşidi kullanılmıştır. Çeşit özellikleri aşağıdaki gibi sıralanmıştır.

Sıcağa ve kuraklığa karşı çok dayanıklıdır.

Sıcak ve nemli geçiş iklimlerinde performansı mükemmeldir.

Festuca arundinacea varyeteleri arasında ince dokusu ile ön plana çıkar.

Koyu yeşil renklidir.

Hastalıklara karşı dayanıklıdır.

Baharda erken yeşerir.

Yaz aylarının sert koşullarında dahi gösterdiği doku sıklığı performansı mükemmeldir.

Basılmaya ve yıpranmaya karşı çok dayanıklıdır [38].

2.2. Deneme Yeri ve Yılı

Deneme Erciyes Üniversitesi merkez kampüsü deneme alanında 2014 yılında 1 yıl süre ile yürütülmüştür. Bitkiler 2013 yılı Mayıs ayı sonunda ekilmiş, denemeye 2014 yılında başlanmıştır.

2.3. Deneme Yerinin İklim Özellikleri

Ülkemizin İç Anadolu bölgesinde, 38° 56’ Kuzey enlem ve 34° 24’ Doğu boylam dereceleri arasında yer alan Kayseri ili 1054 m rakıma sahiptir. Kayseri ilinde, yazları kurak ve sıcak, kışları yağışlı ve soğuk tipik bir karasal iklim hakimdir. Ancak İl’in

(26)

topoğrafik yapısından dolayı iklim özellikleri çukurda kalan bölgelerde daha yumuşakken, yaylalardan dağlık kesimlere doğru gidildikçe sertleşir. Araştırmanın yapıldığı yetiştirme dönemindeki aylara ait bazı iklim veriler uzun yıllar ortalaması ile birlikte Tablo 2.1’de verilmiştir.

Tablo 2.1. Kayseri İli 2013 Yılı kamışsı yumak bitkisinin sulandığı döneme ve uzun yıllar ortalamasına ait bazı iklimsel değerler

Aylar

Ortalama Sıcaklık (°C) Toplam Yağış(mm) Ortalama Nispi Nem (%)

2013 2014 UY* 2013 2014 UY* 2013 2014 UY*

Nisan 12.1 14.1 10.7 43.6 2.9 54.8 56.2 44.3 62.6

Mayıs 18.1 16.7 15.1 31.3 39.7 52.0 44.7 50.4 60.8

Haziran 21.1 19.7 19.1 12.6 52.9 39.1 38.7 46.8 55.3

Temmuz 22.5 25.2 22.6 3.4 0.0 10.3 36.9 33.7 49.5

Ağustos 22.5 25.1 22.0 0.8 47.4 5.3 36.0 37.4 49.8

Eylül 17.0 18.8 17.1 10.3 85.4 13.3 44.1 54.2 54.4

Ekim 9.2 11.7 11.5 52.5 54.4 30.5 58.9 68.1 64.0

Ortalama 17.5 18.7 16.8 - - - 45.0 47.8 56.6

Toplam - - - 154.5 282.7 205.3 - - -

UY: Uzun yıllar (1975-2012 yılları arası)

Denemenin yürütüldüğü 2014 yılına ait sıcaklık verileri ile uzun yıllara ait sıcaklık verileri çok benzer olmuştur. Fakat deneme yılına ait ortalama nispi nem ve yağış miktarları uzun yıllar verilerine göre oldukça düşük olmuştur.

2.4. Deneme Yerinin Toprak Özellikleri

Araştırmanın gerçekleştiği arazide yapılan analizler sonucunda toprağın tekstürü “tınlı”

olup, hafif alkali reaksiyonda ve tuzsuz sınıfına girmektedir. Toprağın elverişli fosfor miktarı “az” olup organik madde miktarı ise “orta” sınıfındadır. Elverişli potasyum miktarı “yüksek” ve az kireçli olduğu görülmektedir (Tablo 2.2).

Tablo 2.2. Deneme alanı toprağına ait bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri

Yıl Derinlik (cm)

Toprak Sınıfı

Kil (%)

Silt (%)

Kum (%)

EC

Mmhos.cmˉ¹ pH Organik madde (%)

Kireç (%)

P2O5

(kg/da) K2O (kg/da) 2013 0-30 Tınlı 13.07 30.42 56.51 0.12 7.55 2.85 0.27 2.143 120.18

*Deneme alanına ait toprak numunelerinin analizleri Seyrani Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü laboratuarlarında yapılmıştır.

(27)

2.5. Yöntem

Bitkiler 2013 yılı Mayıs ayı sonunda ekilmiş ve bitkilerin çim kapağı oluşturulması sağlanmıştır. Denemede tuz uygulamaları 2013 yılında başlatılmıştır. Tohumlar dekara 1.5 kg üzerinden hesaplanarak, 30 cm sıra aralığı olacak şekilde ekilmiştir. Deneme bölünmüş parseller deneme desenine uygun olarak 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur.

Parsel boyutları 1.8x5 m olup, her parselde 6 sıra bulunmaktadır. Denemede tuz uygulamalarının birbirini etkilememesi için parsel aralarında 2 m boşluk bırakılmıştır.

Toprak analizlerine göre 8 kg/da N ve 5 kg/da P2O5 olacak şekilde mayıs ayında gübre uygulaması yapılmıştır. Bitkiler çiçeklenme döneminde hasat edilmiştir. Biçilerek alınan bitki örnekleri kurutulup öğütülerek kimyasal analizleri yapılmıştır.

Uygulanan tuzlu sulama sularında %5 ve 20 olmak üzere iki farklı Sodyum Absorbsiyon Oranına (SAR) sahiptir. Ayrıca her SAR oranı için 3 dS/m, 5 dS/m ve 8 dS/m olmak üzere 3 farklı tuzlu su bulunmaktadır. Araştırma alanında kullanılan yeraltı suyu ile kontrol parsellerinin sulamaları gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla bitkiler 4 farklı düzeyde tuzluluğa ve 2 farklı düzeyde SAR oranına maruz bırakılmıştır. Sulama sularında Sodyum Absorbsiyon Oranı’nın hesaplanmasında aşağıdaki eşitlik kullanılmıştır [11].

Eşitlikte SAR, Na sudaki sodyum miktarı (mmol/l), sudaki kalsiyum miktarı (mmol/l) ve sudaki magnezyum miktarı (mmol/l)’dir.

Kontrol konusu, tuzluluk düzeyleri ve SAR oranları dikkate alındığı zaman denemede 7 farklı konu bulunmaktadır (Tablo 2.3). Her bir konusu 3 kez, kontrol konusu ise 6 kez tekrarlanmıştır. Deneme toplam 24 parsel üzerine kurulmuştur.

(28)

Tablo 2.3. Deneme Konuları, Sodyum Absorpsiyon Oranı (SAR) ve Tuzluluk (ECi) Düzeyleri

Konu no Konu adı SAR ECi

1 Kontrol -* -*

2 Düşük SAR düşük Tuz 5 3

3 Düşük SAR orta Tuz 5 5

4 Düşük SAR yüksek Tuz 5 8

5 Yüksek SAR düşük Tuz 20 3

6 Yüksek SAR orta Tuz 20 5

7 Yüksek SAR yüksek Tuz 20 8

*Araştırma alanı suyunun analizinden sonra belirlenecektir

Tuzlu suların hazırlanmasında NaCl, CaCl2 ve MgSO4 tuzları kullanılmıştır. Farklı SAR oranlarına sahip her bir tuzlu su için katılması gereken NaCl, CaCl2 ve MgSO4

tuzlarından gereken miktarları hesaplandıktan sonra laboratuvarda hazırlanan suların tuzluluk düzeyleri ölçülerek kontrol edilmiştir. Gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra her bir tuzlu su düzeyi için karışıma girecek tuz miktarları belirlenmiştir. Arazide toprak nemi takip edilmiş ve tarla kapasitesi düzeyine göre tüketilmiş olan suya LF= 0.15 oranında yıkama suyu eklenerek uygulanacak sulama suyu miktarı hesaplanmıştır. Bu sulama suyu miktarı plastik bir bidona alındıktan sonra içerisine gerekli tuzlar ilave edilmiştir. Tuzların erimesinden sonra her bir parsele tuzlu sular damla sulama sistemi yardımı ile uygulanmıştır. Parsele uygulanacak sulama suyu miktarının belirlenmesinde aşağıdaki eşitlik kullanılmıştır [11]:

Eşitlikte PvTK: Tarla kapasitesi hacimsel nem yüzdesi, Pv: Sulama öncesi hacimsel nem yüzdesidir.

Eşitlikte; I sulama suyu miktarı (litre), D tarla kapasitesine göre tüketilen su miktarı (mm), R etkili yağış (mm), LF yıkama oranı (0.15) ve A parsel alanı (m2). Tuzlu su uygulamalarında toprakta aşırı tuz birikiminin engellenmesi ve daha homojen bir tuz dağılımının sağlanarak konular arasında tuzluluğun farklı elde edilebilmesi için tuzlu su

(29)

uygulanan parsellerde yıkama suyu ilavesi yapılırken zaten düşük tuzluluk düzeyine sahip kontrol konularına ilave yıkama suyu eklenmemiştir. Sulamalar 60 cm kök derinliği dikkate alınarak yapılmıştır.

Deneme alanında toprağın tarla kapasitesi arazide yapılan testler sonucunda elde edilmiştir. Bunun için yaklaşık 1 m2 büyüklüğünde 3 küçük parsel su ile doyurulmuş ve buharlaşmanın engellenmesi için plastik bir örtü ile kapatılmıştır. Toprakta fazla suyun uzaklaşması için 3 gün beklenmiş ve bu parsellerden farklı toprak katmanlarından alınacak bozulmamış toprak örnekleri vasıtasıyla toprak nemi ve toprak hacim ağırlığı belirlenmiştir. Söz konusu toprak nemi hacim esasına göre toprağın tarla kapasitesi değeri kabul edilmiştir. Her bir katmandan alınan bozulmuş toprak örnekleri ile de basınçlı membran yöntemi kullanılarak solma noktası belirlenmiştir. Sulama uygulamaları tarla kapasitesi ile solma noktası arasında bulunan toplam kullanılabilir nemin %50’si tüketilmeden önce gerçekleştirilmiştir.

Toprak neminin izlenmesinde nötron metre kullanılmıştır. Toprakta 60 cm derinliğe kadar inen ve her parselde parsel ortasında 1 adet bulunan PVC akses tüpleri içerisinde 20, 40 ve 60 cm derinliklerde nötron metre ile toprağın hacimsel nem içeriği ölçülmüştür. Nötronmetre okumalarının toprak hacimsel nem içeriğine dönüştürülmesinde önerilen yöntemler kullanılarak aşağıdaki kalibrasyon eşitliği belirlenmiştir [39].

Pv=19.13×SO+8.62

Eşitlikte Pv : Toprağın hacimsel nem yüzdesi ve SO ise nötronmetre ile ölçülen sayım oranıdır. Deneme alanının tarla kapasitesinde hacimsel nem içeriği %32, 0-30 ve 30-60 cm toprak katmanlarının birim hacim ağırlığı sırasıyla 1.34 ve 1.29 g/cm³ olarak belirlenmiştir.

Yüzeyde kalan 10 cm toprak katmanı nemi ise gravimetrik olarak belirlenmiştir.

Deneme alanına düşen yağış miktarı alana kurulacak bir plüvyograf yardımı ile ölçülmüştür. Ekim ve çıkış sonrasında yapılacak sulamalarda kök derinliği 30 cm kabul edilmiştir. İlk biçime kadar kök derinliği her sulamada aşamalı olarak artırılarak 60 cm kadar çıkartılmıştır. Nötron metre ile yapılan ölçümler sonucunda 60 cm ve daha derin

(30)

katmanlarda önemli nem azalmaları söz konusu olduğunda bitki kök derinliği buna uygun şekilde artırılmıştır.

Toprak infiltrasyon hızında farklı tuzluluk düzeyleri, SAR oranları ve Festuca arundinacea bitkisinin etkilerinin ortaya konulabilmesi için çift silindir infiltrometreler ile yapılan ölçümler dikkate alınmıştır. Bu amaçla deneme alanında en az 6 yerde infiltrasyon ölçümleri yapılarak deneme sonunda da her bir parselde infiltrasyon ölçümleri yapılmıştır.

Deneme başında ve sonunda 1.5 m toprak derinliğine kadar her 30 cm katmandan alınarak toprak örnekleri ile toprak tuzluluğu saturasyon çamuru ekstraksiyon yöntemine göre belirlenmiştir. Deneme ortasında etkili kök derinliğine kadar alınan toprak örneklerinde de 1 kez toprak tuzluluğu tayin edilmiştir.

Dönem sonunda her bir parselden elde edilen toprak tuzluluğu ve kuru ot verimi dikkate alınarak Festuca arundinacea bitkisinin tuzluluk modeli aşağıdaki eşitliğe göre elde edilmiştir [40]:

100 ) b EC

EC ( Y 1

Y

threshold e e m

a    

Eşitlikte; Ya, Ym sırasıyla tuzlu konulardan alınan verim ve kontrol konusu verimini (kg), ECe deneme parselleri toprak tuzluluğunu (dS/m), ECethreshold eşik toprak tuzluluğunu ve b ise eşik tuzluluktan sonra verim kaybı eğimini göstermektedir.

2.5.1. Araştırmada İncelenen Özellikler

Yeşil ot verimi (kg/da): Parsellerden kenar tesiri (kenar iki sıra ve parsel başlarından 50 cm’lik kısım) atıldıktan sonra geriye kalan kısım biçilerek tartılmış ve dekara çevrilerek hesaplanmıştır.

Kuru ot verimi (kg/da): Yeşil ot verimi için alınan 1 kg ot örneği 70 oC’de sabit ağırlığa ulaşıncaya kadar kurutulduktan sonra tartılarak hesaplanmış ve dekara çevrilmiştir.

Bitki Boyu (cm): Her parselden rastgele seçilen 10 bitki toprak yüzeyinden en üst noktasına kadar olan kısmı cm cinsinden ölçülerek ve ortalaması alınarak hesaplanmıştır.

(31)

Ham protein oranı (%):1 mm elek çapına sahip değirmende öğütülen kurutulmuş numunelerden 0.2 g’lık örnekler alınmış, Kjeldahl yöntemi ile azot oranları belirlenmiştir. Bulunan azot değerleri 6.25 katsayısı ile çarpılarak numunelerdeki ham protein oranları belirlenmiştir [41].

Asit Deterjanda Çözülmeyen Lif Oranı (%ADF): ADF analizi için asitte çözünmeyen lif solüsyonu hazırlanmış ve filtre torbaları boşken tartılmıştır. Daha sonra 1 mm elek çapına sahip değirmende öğütülmüş numuneden yaklaşık 0.5 g torbalara koyulduktan sonra tartılarak ağzı kapatılmıştır. Tartılan numuneler cihaza (ANKOM 200 Fiber Analyzer) yerleştirilip hazırlanan solüsyon eklenerek çalıştırılmıştır. 100

ºC’de, 60 dakika kaynatıldıktan sonra, iki defa sıcak su ile bir defa soğuk su ile 5’er dk durulanmış ve 3 dakika asetonda bekletilmiştir. Asetonu uçurulduktan sonra etüvde 105

ºC‘de 4 saat bekletilip desikatörde oda sıcaklığına geldiğinde tartılıp formülle hesaplanmıştır [42].

Nötr Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı (%NDF): NDF analizi için nötrde çözünmeyen lif solüsyonu hazırlanmış ve filtre torbaları boşken tartılmıştır. Daha sonra 1 mm elek çapına sahip değirmende öğütülmüş numuneden yaklaşık 0.5 g torbalara koyulduktan sonra tartılarak ağzı kapatılmıştır. Tartılan numuneler cihaza (ANKOM 200 Fiber Analyzer) yerleştirilip hazırlanan solüsyon eklenerek çalıştırılmıştır. 100

ºC’de, 60 dakika kaynatıldıktan sonra, iki defa sıcak su ile bir defa soğuk su ile 5’er dk durulanıp ve 3 dakika asetonda bekletilmiştir. Asetonu uçurulduktan sonra etüvde 105

ºC‘de 4 saat bekletilip desikatörde oda sıcaklığına geldiğinde tartılıp formülle hesaplanmıştır [43].

Ham Kül Oranı (%): 1 g kuru ot örnekleri porselen kroze içerinde 550 oC’de 8 saat süre ile yakılarak hesaplanmıştır.

2.6. Sonuçların İstatistiksel Değerlendirilmesi

İncelenen karakterlere ait verilerin istatistiksel analizleri, bölünmüş parseller deneme desenine uygun olarak SAS istatistik paket programı kullanılarak yapılmıştır. Ortalama değerler arasındaki karşılaştırmalarda Duncan testi kullanılmıştır [44].

(32)

3. BÖLÜM BULGULAR

3.1. Yeşil ot verimi

3.1.1. Birinci Biçim Yeşil Ot Verimi

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde yeşil ot veriminin birinci biçimine ait ortalama değerleri Tablo 3.1’de verilmiştir. SAR ve tuzun yumak bitkisi verim ve kalite özelliklerine etkisinin incelendiği bu çalışmada SAR ve SAR×TUZ intereaksiyonunun yeşil ot verimi üzerine etkisi önemsizken, tuzun etkisi istatistiksel olarak çok önemli çıkmıştır (**p≤0.01).

Tablo 3.1. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci Biçimde Yeşil Ot Verimine Ait Ortalama Değerler (kg/da)

SAR Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 1988 1860 1805 1611 1815.7

20 2150 1943 1730 1646 1867.0

Ortalama 2068a 1901 ab 1762bc 1628c

*p≤0.05; **p≤0.01

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 1816 kg/da yeşil ot alınırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 1867 kg/da yeşil ot verimi elde edilmiştir.

Yeşil ot veriminde en düşük değer 8 dS/m tuz uygulamasından ortalama 1628 kg/da ile elde edilirken, en yüksek ortalama değer ise 2068 kg/da ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

(33)

SAR×TUZ intereaksiyonununda en düşük yeşil ot verimi 1611 kg/da ile 5SAR×8ds/m Tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En yüksek yeşil ot verim değeri ise 20SAR×Kontrol intereaksiyonundan 2150 kg/da olarak elde edilmiştir.

3.1.2. İkinci Biçim Yeşil Ot Verimi

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda yumak bitkisinde yeşil ot veriminin ikinci biçimine ait ortalama değerleri Tablo 3.2’de verilmiştir. Sar ve Tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerini incelendiğimiz ikinci biçim değerlerinde SAR×TUZ intereaksiyonu yeşil ot verimi üzerine etkisi önemsiz çıkarken, SAR ve tuzun etkisi istatistiksel olarak çok önemli çıkmıştır (**p≤0.01).

Tablo 3.2. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Yeşil Ot Verimine Ait Ortalama Değerler (kg/da)

SAR Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 2334 1963 1812 1683 1948

20 2380 2267 2084 1746 2122

Ortalama 2357a 2115b 1953b 1715c

*p≤0.05; **p≤0.01

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 1948 kg/da yeşil ot alınırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 2122 kg/da yeşil ot verimi elde edilmiştir.

Yeşil ot veriminde en düşük değer 8 dS/m tuz uygulamasından ortalama 1715 kg/da olarak elde edilirken, en yüksek ortalama değer ise 2357 kg/da ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

SAR×TUZ intereaksiyonununda en düşük yeşil ot verimi 1683 kg/da ile 5SAR×8ds/m Tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En yüksek yeşil ot verim değeri ise 20SAR×Kontrol intereaksiyonundan 2380 kg/da olarak elde edilmiştir.

(34)

3.1.3. Biçimler Birleşik Toplam Yeşil Ot Verimi

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde yeşil ot veriminin biçimler toplamı değerleri Tablo 3.3’de verilmiştir. SAR ve tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerini incelendiğimiz biçimler toplamı değerlerinde SAR×TUZ intereaksiyonu yeşil ot verimi üzerine önemsiz çıkarken, SAR ve tuzun etkisi istatistiksel olarak çok önemli çıkmıştır (**p≤0.01).

Tablo 3.3. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde Yeşil Ot Verimine Ait Toplam Değerler (kg/da)

SAR Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 4322 3823 3616 3294 3764

20 4530 4209 3824 3391 3989

Ortalama 4426a 4016b 3720b 3343c

*p≤0.05; **p≤0.01

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 3764 kg/da yeşil ot alınırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 3989 kg/da yeşil ot verimi elde edilmiştir.

Yeşil ot veriminde en düşük değer 8 dS/m tuz uygulamasından ortalama 3343 kg/da olarak elde edilirken, en yüksek ortalama değer ise 4426 kg/da ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

SAR×TUZ intereaksiyonunun en düşük yeşil ot verimi 3294 kg/da ile 5SAR×8 dS/m Tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En yüksek yeşil ot verim değeri ise 20SAR×Kontrol intereaksiyonundan 4530 kg/da olarak elde edilmiştir.

3.2. Kuru Ot Verimi

3.2.1. Birinci Biçim Kuru Ot Verimi

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde kuru ot veriminin birinci biçimine ait ortalama değerleri Tablo 3.4’de verilmiştir. SAR ve tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerin incelendiği bu

(35)

çalışmada SAR ve SAR×TUZ intereaksiyonu kuru ot verimi üzerine etkisi önemsiz çıkarken, tuzun etkisi istatistiksel olarak çok önemli çıkmıştır (**p≤0.01).

Tablo 3.4. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci Biçimde Kuru Ot verimine Ait Ortalama Değerler (kg/da)

SAR Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 568 531 502 368 492

20 621 584 526 411 535

Ortalama 594a 557a 514a 390b

*p≤0.05; **p≤0.01

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 492 kg/da kuru ot alınırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 535 kg/da kuru ot verimi elde edilmiştir.

Kuru ot veriminde en düşük değer 8 dS/m tuz uygulamasından ortalama 390 kg/da olarak elde edilirken, en yüksek ortalama değer ise 594 kg/da ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

SAR×TUZ intereaksiyonununda en düşük kuru ot verimi 368 kg/da ile 5SAR×8dS/m tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En yüksek kuru ot verim değeri ise 20SAR×Kontrol intereaksiyonundan 621 kg/da olarak elde edilmiştir.

3.2.2. İkinci Biçim Kuru Ot Verimi

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde kuru ot veriminin ikinci biçimine ait ortalama değerleri Tablo 3.5’de verilmiştir.

Sar ve tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerin incelendiğimizde SAR×TUZ intereaksiyonunun kuru ot verimi üzerine etkisi önemsiz çıkarken, SAR ve tuzun etkisi istatistiksel olarak çok önemli çıkmıştır (**p≤0.01).

(36)

Tablo 3.5. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Kuru Ot Verimine Ait Ortalama Değerler (kg/da)

SAR Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 454 420 398 380 413

20 459 446 437 403 439

Ortalama 456a 433ab 416 391

*p≤0.05; **p≤0.01

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 4123 kg/da kuru ot alınırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 436 kg/da kuru ot verimi elde edilmiştir.

Kuru ot veriminde en düşük değer 8 dS/m tuz uygulaması ortalama 391 kg/da olarak elde edilirken, en yüksek ortalama değer ise 456 kg/da ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

SAR×TUZ intereaksiyonunundan düşük kuru ot verimi 380 kg/da ile 5SAR×8dS/m Tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En yüksek kuru ot verim değeri ise 20SAR×Kontrol intereaksiyonundan 459 kg/da olarak elde edilmiştir.

3.2.3. Biçimler Birleşik Toplam Kuru Ot Verimi

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde kuru ot veriminin biçimler toplamı değerleri Tablo 3.6’da verilmiştir. Sar ve tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerin incelendiğimizde SAR×TUZ intereaksiyonunun kuru ot verimi üzerine etkisi önemsiz çıkarken, SAR’ın etkisi önemli, tuzun etkisi ise istatistiksel olarak çok önemli çıkmıştır (**p≤0.01).

Tablo 3.6. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde Kuru Ot Verimine Ait Toplam Değerler (kg/da)

SAR Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 1021 950 900 748 905

20 1080 1029 963 814 971

Ortalama 1051 990ab 932 781c

*p≤0.05; **p≤0.01

(37)

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 905 kg/da kuru ot alınırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 971 kg/da kuru ot verimi elde edilmiştir.

Kuru ot veriminde en düşük değer 8 dS/m tuz uygulaması ortalama 781 kg/da olarak elde edilirken, en yüksek ortalama değer ise 1051 kg/da ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

SAR×TUZ intereaksiyonununda en düşük kuru ot verimi 748 kg/da ile 5SAR×8dS/m tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En yüksek kuru ot verim değeri ise 20SAR×Kontrol intereaksiyonundan 1080 kg/da olarak elde edilmiştir.

3.3. Bitki Boyu

3.3.1. Birinci Biçim Bitki Boyu

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde bitki boyuna ait birinci biçim ortalama değerleri Tablo 3.7’de verilmiştir. Sar ve tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerin incelendiği bu çalışmada SAR’ın bitki boyunun uzamasına etkisi önemli düzeyde çıkarken, tuzun bitki boyunun uzamasına etkisi çok önemli düzeyde çıkmıştır (**p≤0.01). SAR×TUZ intereaksiyonunun bitki boyu üzerine etkisi önemsiz çıkmıştır.

Tablo 3.7. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde Birinci Biçimde Bitki Boyuna Ait Ortalama Değerler (cm)

SAR(%) Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 99.0 84.3 79.9 65.7 82.2

20 96.5 72.7 69.9 66.5 76.4

Ortalama 97.6a 78.5b 74.9bc 66.1c

*p≤0.05; **p≤0.01

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 82.2 cm boya ulaşırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 76.4 cm boya ulaştığı gözlemlenmiştir.

Bitki boy uzamasında en düşük değer, 8 dS/m tuz uygulaması ortalama 66.1 cm olurken, en yüksek ortalama değer ise 97.6 cm ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

(38)

SAR×TUZ intereaksiyonununda en düşük boy uzaması 65.7 cm ile 5SAR×8dS/m tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En fazla boy uzaması ise 5SAR×Kontrol intereaksiyonundan 99 cm olarak elde edilmiştir.

3.3.2. İkinci Biçim Bitki Boyu

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde bitki boyuna ait ikinci biçim ortalama değerleri Tablo 3.8’de verilmiştir. SAR ve Tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerin incelendiği bu çalışmada SAR’ın bitki boyunun uzamasına etkisi önemsiz düzeyde çıkarken, tuz ve SAR×TUZ intereaksiyonunun bitki boyunun uzamasına etkisi çok önemli düzeyde çıkmıştır (**p≤0.01).

Tablo 3.8. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İkinci Biçimde Bitki Boyuna Ait Ortalama Değerler (cm)

SAR Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 85.3 82.4 79.1 77.9 81.2

20 98.1 82.5 80.2 71.7 83.1

Ortalama 91.7a 82.5b 79.6b 74.8c

*p≤0.05; **p≤0.01

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 81.2 cm boya ulaşırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 83.1 cm boya ulaştığı gözlemlenmiştir.

Bitki boy uzamasında en düşük değer, 8 dS/m tuz uygulaması ortalama 74.8 cm olurken, en yüksek ortalama değer ise 91.7 cm ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

SAR×TUZ intereaksiyonunun da en düşük boy uzaması 71.7 cm ile 20SAR×8dS/m Tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En fazla boy uzaması ise 20SAR×Kontrol intereaksiyonundan 98.1 cm olarak elde edilmiştir.

(39)

3.3.3. Biçimler Birleşik Ortalama Bitki Boyu

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde bitki boyuna ait birleşik biçimlere ait ortalama değerleri Tablo 3.9’da verilmiştir.

Sar ve tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerin incelendiği bu çalışmada SAR’ın bitki boyunun uzamasına etkisi önemsiz çıkarken, SAR×TUZ intereaksiyonunun etkisi önemli ve tuzun bitki boyunun uzamasına etkisi çok önemli düzeyde çıkmıştır (**p≤0.01).

Tablo 3.9. Farklı SAR Oranları ve Tuz Düzeylerinin Yumak Bitkisinde İki Biçimde Bitki Boyuna Ait Ortalama Değerler (cm)

SAR Tuz Oranları (dS/m)

0 3 5 8 Ortalama

5 92.1 83.3 79.5 71.8 81.7

20 97.3 77.6 75 69.1 79.7

Ortalama 94.7a 80.5b 77.3b 70.5c

*p≤0.05; **p≤0.01

Yumak bitkisine SAR oranı 5 olan suların uygulanması sonucu ortalama 81.7 cm boya ulaşırken, SAR oranı 20 olan suların uygulaması sonucunda ortalama 79.7 cm boya ulaştığı gözlemlenmiştir.

Bitki boy uzamasında en düşük değer, 8 dS/m tuz uygulaması ortalama 70.5 cm olurken, en yüksek ortalama değer ise 94.7 cm ile kontrol parselinden elde edilmiştir.

SAR×TUZ intereaksiyonunun da en düşük boy uzaması 69.1 cm ile 20SAR×8ds/m tuz intereaksiyonundan elde edilmiştir. En fazla boy uzaması ise 20SAR×Kontrol intereaksiyonundan 97.3 cm olarak elde edilmiştir.

3.3. Asit Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı (ADF)

3.3.1. Birinci Biçim Asit Deterjanda Çözünmeyen Lif Oranı

Farklı oranlarda SAR ve farklı düzeylerde tuz uygulaması sonucunda kamışsı yumak bitkisinde birinci biçimde ADF’ye ait ortalama değerleri Tablo 3.10’da verilmiştir. SAR ve tuzun yumak bitkisinin verim ve kalite özelliklerin incelendiği bu çalışmada SAR’ın, tuzun ve SAR×TUZ intereaksiyonunun ADF’ye etkisi önemsiz çıkmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

ET'nin ı ünlüsü Sarı Uygurcada kendini çoğunlukla korurken kimi örneklerde de türlü yönlerde değişiklikler gösterir: ET altı "altı" > SUyg7. ET'nin o

Görüldüğü gibi üç efsane de 1522 yılında Osmanlı kuvvetlerine kumanda eden Kanuni Sultan Süleyman'ın Marmaris'e gelip bir gece konakladıktan sonra Rodos'u kuşatmasına

a) Çok güzel bir kız ve babası birlikte yaşarlarmış. b) Köyün delikanlıları kızla evlenmek isterler, ancak kızın babası kabul etmez. c) Köylüler kıza iftira ederler.

Onlara göre, Eski Uygurcanın temeli üzerine kurulmuş olan Sarı Uygur ve Yeni Uygurca, daha sonra Sarı Uygurların yüzyıllarca diğer Türk boylarıyla ilişkilerinin

Ben, eski osmanlıeada gelecek zaman anlamlı sıfat-fiiller teşkil eden -usı ekinin böyle türemiş olduğunu sanmıyorum?. Şivemizdeki birçok kelime ve şekillerin

Gemi teşhisi, gemi tanıma, gemi takibi ve gemi tipinin belirlenmesi için ise geminin dış sınırının hassas olarak bulunması amacıyla yapılan gemi bölütleme kritik

"Eski metİnlerde Şart Kİpİ teşkil eden -ser eki Osmanlıcada Nİ gerundinm ekiyle birleşerek -İ-ser tarzında yeni bir Gelecek Zaman Kipi yaratmada amU

(a) Faz hatasız durumda geleneksel yolla oluşturulan görüntü (b) Faz hatasız durumda karesel olmayan düzenlileştirmeye dayalı teknikle oluşturulan görüntü (c)