• Sonuç bulunamadı

KAMU POLİTİKASINDA ROL OYNAYAN SİVİL AKTÖRLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KAMU POLİTİKASINDA ROL OYNAYAN SİVİL AKTÖRLER"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET: “Kamu politikalarının oluşturulması bir

süre-ce bağlıdır. Sorunun belirlenmesi, politikaların saptanması,

uygulanması ve değerlendirilmesi olmak üzere birbirini tâkip

eden aşamalardan oluşmaktadır. Ancak kamu politikalarının

oluşturulmasında önemli olan bir boyut, bu sürece dâhil olan

aktörlerle ilgilidir. Bu süreçte öncelikli olarak resmî ve sivil

aktörler karşımıza çıkmaktadır. Resmî aktörler arasında

par-lamento, hükümet yer alırken gayri resmî aktörler arasında

diğer paydaşlar vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları ve

med-ya yer almaktadır.”

ANAHTAR KELİMELER: Kamu politikası, medya,

hükümet, parlamento.

ABSTRACT: “The creation of public policies depends

on a process. The determination of the problem consists of

phases that are mutually dependent, including the

identifica-tion, implementation and evaluation of policies. But an

im-portant dimension in the creation of public policies concerns

the actors involved in this process. In this process, primarily

the official and civil actors are opposed. While official actors

include parliament, government, informal actors include

ot-her stakeholders, citizens, non-governmental organizations

and the media. “

KEYWORDS: Public policy, media, government,

par-liament.

(2)

GİRİŞ

Kamu Politika oluşturma süreci-ne katılan katılımcıların, gerek resmi ge-rek gayrı resmi olsun kuşkusuz hepsi tüm politika ve karar alma aşamalarında yer almamakta; her birinin karar alma süreç-lerine etkisi farklı düzeylerde olmaktadır. Kamu politikası sürecinde rol oynayan ak-törlerle birlikte, politika aktörlerin içinde bulunduğu tarihsel koşulların da analize katılması önem taşımaktadır. Kamu Politi-ka oluşturma sürecinin içinde geliştiği or-tam çeşitli açılardan değerlendirilmelidir; çünkü kamu politikası incelemesi çevre-den bağımsız olarak yapılamaz. Kamu po-litikası sürecinin kapsadığı iki alan vardır: Birincisi politikalarla ilgili olarak bir kısım baskı gruplarının devleti etkile-mek ve pazarlık yapma amaçlı çabaları; ikincisi hem seçilmiş hem de atanmış po-litikacı, bürokrat ve diğerleri tarafından devlet içinde gerçekleştirilen faaliyetler1.

Demokratik ülkede bir tarafta toplum içinde seçmenler, baskı grupları ve medya kamu politikası sürecinde rol oynarken; diğer tarafta seçilmiş ve atan-mış bürokrasi ile birlikte siyasal partiler, hükümet, parlamento ve yargı rol oyna-maktadır2. Demokratik ülkelerde kamu

politikası oluşturma süreci anayasa ve 1 Hıll, M. (1997) The Policy Process İn The Modern State, London, Prentice Hall, s.110. 2 Kraft, M. E. and S. R. Furlong (2007) Public Policy, Washington DC, CQ Press, Munger, M. C.

kanunlarda tanımlanmıştır. Bir ülkelerde politika oluşturma sürecinin karar alma aşamasında yer alanlar halk tarafından seçilmiş kişilerdir. Bu anlamıyla, yasama ve yürütme organları politika oluşturma sürecinde yer alan birincil aktörlerdir.

Diğer taraftan, atanmış kamu gö-revlilerinden oluşan ve yönetimin uygula-yıcı uzvunu teşkil eden bürokrasi de po-litika oluşturma sürecinde önemli bir rol üstlenir. Genelde kamu politikası oluştur-ma sürecinde; bir tarafta seçmenler, sivil toplum kuruluşları ve medya pozitif veya negatif rol oynarken, diğer taraftan seçil-miş-atanmış bürokrasi ile siyasi partiler, hükümet ve parlamento yer almaktadır3.

Kamu yönetimi; kamu politikası sürecinde hem şekillendirme aşamasında hem de uygulama aşamasında asli fonk-siyonları yerine getirmektedir. Modern toplumdaki bürokratik örgütlenme, poli-tika kararlarının alınması noktasında yasal mevzuatın hazırlanmasında teknik destek sağlamaktadır. Aynı zaman da kamu poli-tikalarının hemen hemen tamamı bürok-rasi tarafından yürütülmektedir4.

Kamu politikalarının ortaya çıkış sürecine bakıldığında özellikle toplumsal sorunların gündeme gelme noktasında toplum kadar siyasilerin ve kamu görev-lilerinin de önemli katkısı bulunmaktadır. Demokratik ülkelerde idari bürokrasinin, siyasi bürokrasiye bağlı çalışması ve em-rinde olması en doğal durumdur. Türkiye gibi ülkelerde atanmış bürokrasi, ülke yö-netiminde ve kamu politikaları sürecinde bazen siyasilerin de üstünde önemli rol oynamaktadırlar5.

1. Kamu Politikası Aktörleri

Kamu politikası üretim süreci, devletin dışında “örgütlerarası” bir etkile-şimin söz konusu olduğu bir kavramdır. Hanf’a göre; politika üretim süreci, top-lum ve devletin farklı boyut ve alanların-dan bir çok sayıda ve çeşitte kamusal ve özel aktörü içerir.”6. Kamu politikası

toplu-mun beklentilerine göre ya da yukarıdan aşağıya doğru bir şekilde oluşturulmakta-3 H. Hüseyin Çevik,Kamu Politikası, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2003, s. 145.

4 Çevik, age., 2003, s.146.

5 Lipsky, M. (2005). Street-Level Bureaucrats as Policy Makers. Shafritz, J.M., Layne, K.S., ve Borick, C.P (Ed)

Classics of Public Policy. New York, Pearson/ Logman, s. 51-61.

6 Driessen P.P.J, Glasbergen, P. ve Verdaas, C.., 2001: s. 323

dırlar. Bu süreçlerde kamu politikalarının oluşturulmasında sivil ve resmî aktörler (vatandaşlar, baskı grupları, hükümet, siyasî partiler, medya, düşünce üretim ku-ruluşları ve uluslararası aktörler ) belirleyi-ci bir rol oynamaktadırlar7.

Kamu politikası için siyaset bilimi ve kamu yönetimi ile ilgilenenler değişik tanımlar getirmişlerdir. Bunlardan bazıları çok genel ve kapsamlı tanımlardır: “Kamu politikası, bir kamu kuruluşunun çevresiy-le ilişkisidir.” veya “Kamu politikası, kamu yönetiminin yapmayı ya da yapmamayı seçtikleri her şeydir8 gibi genel

tanım-lar buntanım-lara örnektir. Bu tanımtanım-larla kamu kuruluşlarının yapmayı veya yapmamayı tercih ettikleri her türlü işlem ve faaliyeti kamu politikası kapsamına alınmaktadır. Daha teknik bir yaklaşımla Rose, kamu politikası ile ilgili olarak “Az veya çok bir-birine bağlantılı uzun bir faaliyetler serisi ve ilgili taraflar için bu bağlantılı faaliyet-lerin ortaya çıkardığı sonuçlar olarak dü-şünülmelidir.” demektedir9.

Kamu politikaları bir süreçtir ve anlaşılır bazı özelliklere sahiptirler. Poli-tika sorunları, karar alma, kararların uy-gulanması, kamu politikasını belirleyen aktörler ve benzeri özellikler kamu politi-kasını diğer idari faaliyetlerden ayırmak-tadır10. Kamu politikası sürecinde ,

amaç-lar kadar davranışamaç-ları da kapsamaktadır. Politika, olumlu bir hareketi içerdiği gibi hareketsiz sessiz durmayı da içerir. Kamu politikaları önceden tahmin edilen veya edilemeyen sonuçlara sahiptir. Kamu po-litikası amaçlı hareketler bütünü olarak tanımlanmıştı. Ancak bazen amaçlar ön-ceden açıklanmayıp sonraya bırakılabilir. Politika bir süreç içinde işler ve ortaya çı-kar. Kamu politikası kamu kuruluşları için önemli roller içerir11.

Kamu politikası sürecinin kapsa-dığı iki alan vardır: Birincisi politikalarla il-gili olarak bir kısım baskı gruplarının dev-leti etkilemek ve pazarlık yapma amaçlı çabaları; ikincisi hem seçilmiş hem de atanmış politikacı, bürokrat ve diğerleri tarafından devlet içinde gerçekleştirilen faaliyetler12. Bu alanları resmî aktörler ve

7 Çevik, age., Ankara, 2003, s. 145. 8 Dye, T.R. Understanding Public Policy, 2002, s.3

9 Rose, R. Policy Making İn Great Britain , London, Macmillan, 1969

10 Jenkıns, W. Policy Analysis; 1978, s.34 11 Hogwood, B.W. And L. A. Gunn , s.19-24. 12 Hıll, M. The Policy Process İn The Modern

(3)

gayriresmî aktörler olarak adlandıranlar vardır.

Ayrıca kamu politikasında rol oy-nayan devlet içindeki grupları (kurumlar) politika ağları (policy networks) ve lum içindeki sosyal grupları politika top-lulukları (policy communities) olarak ayı-ranlar da vardır13. Demokratik bir ülkede

bir tarafta toplum içinde seçmenler, baskı grupları ve medya kamu politikası süre-cinde rol oynarken; diğer tarafta seçilmiş ve atanmış bürokrasi ile birlikte siyasal partiler, hükümet, parlamento ve yargı rol oynamaktadır. Özellikle küreselleşme-nin evrensel bir olgu hâline geldiği günü-müzde rol oynayan aktörlere uluslararası aktörleri de ekleyerek bunların da önemli roller oynadığını söylemek mümkündür. Burada resmî ve sivil (gayriresmî) aktörler ile uluslararası aktörler ayrı ayrı ele alına-caktır14.

Kamu politikası sürecinde politi-ka oluşturmada, uygulamada ve değer-lendirmede yukarıda anlatılan devlete ait resmî kişi ve kurumlar kadar toplumda bulunan ve sivil aktörler şeklinde ifade edilen devletle herhangi bir bağı olma-yan kişi ve kurumlar da rol oynamakta-dırlar. Modern toplumda örgütlenme çok gelişmiş ve bireyler bir araya gelerek hem birey olarak hem de amaç birliği oluşturmuş gruplar olarak kendilerini il-gilendiren kamu politikalarında en geniş anlamda devletle ya da hükûmetle veya ilgili kamu kurumuyla temasa geçerler15.

Kamu politikası sürecinde rol oynayan gayri resmi aktörlerin başlıcaları siyasal partiler, bireyler(vatandaşlar), baskı grup-ları ve medyadır.

1.1. Siyasi Partiler

Kamu politikası oluşturma sü-recinde siyasal partilerin rolü önemlidir. İktidardaki parti ya da koalisyon olması halinde iktidardaki partiler kamu politi-kalarının belirlenmesinde başlıca rolü oy-State, London, 1997,s.110.

13 Smith, G. and D. May; 1997, ss. 163-174. 14 Analyzing Public Policy, Washington, DC., CQ Press, Kingdon, J.W. 2001, New York 15 Gupta and Kingdon; 2001, 2003

16 Nuray Keskin, Türk Kamu Yönetimi, Türk Kamu Yönetimi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İİBF,Samsun, 2014,s. 2

17 Sakal, M.,” Siyasal Karar Alma Sürecinde Yeralan Aktörler ve Rolleri”, İ.İ.B.F. Dergisi, 13(1):1993, ss.211-230.

18 Anderson, J.E. Public Policy Making. London, Thomas Nelson And Sons Ltd. 2003,s. 44

narken, parlamento içi veya dışı muhale-fet partileri de bu süreçte iktidar partisine etki yapmaya çalışır16.

Kamu politikasının aktörlerinden diğeri olan muhalefet partileri, kamu po-litikasının üretim süreçlerine en pratik şekilde etki etme imkânına sahip olan gruplardır. Muhalefet partileri; varoluş amaçlarının bir gereği olarak, iktidar par-tisi ve dolaylı olarak devletin öncülüğünü yaptığı kamu politikasına karşı olumsuz bir tutum takınırlar.

Hükümet ile vatandaş arasında bir bağ görevi gören siyasi partiler, çeşitli propa-ganda ve örgütleriyle seçmenlerin parti programları hakkında bilgi sahibi olma-larını sağlarlar17.

Siyasal partilerin devletin içinde mi, yoksa toplumun içinde mi konuşlan-dığı hususu tartışma konusu olabilir. An-cak siyasal partiler, aynı siyasal görüşte olan insanları bir araya getirerek siyaset yapma imkânı sağlayan demokratik ku-rumlardır. Diğer yandan siyasal partiler devleti yönetmeye talip olan kurumlardır. İktidara geldikleri zaman siyasal iktidarın kullanıcısı ve yöneticisi olarak devleti yö-netmeye başlarlar. Bu yönüyle toplumdan kaynaklanmalarına rağmen parlamento-da (yasama organınparlamento-da) veya yürütmede (devletin içinde) yaşamlarını sürdürür-ler. İktidardaki parti kamu politikalarının

belirlenmesinde başlıca rolü oynarken parlamento içi veya dışı muhalefet par-tileri de bu süreçte iktidar partisine etki yapmaya çalışırlar. Bunu yaparken her iki tarafta toplum adına yaptıklarını düşün-mektedirler. Ayrıca iktidara gelen siyasal parti aynı zamanda kamu personelinin de yönetiminde sorumlu hâle gelmektedir18.

Demokratik toplumlarda siyasete atıl-mış kişiler, toplumun çeşitli kesimlerini ülke yönetiminde temsil etmenin öte-sinde son kertede kendi çıkarlarını top-lumsal çıkarların üzerinde tutan rasyonel bireylerdir. Ancak, siyasi partilerde karar alıcı konumunda, üst düzey yöneticiler olarak görev yapan ve bu makalede “siyasi elitler” olarak adlandırılan bu zümre, parti yönetimini ele geçirdikten sonra partinin tabanına ve daha geniş anlamda topluma karşı üstün bir konuma yerleşmektedirler. Bu yönüyle kamu politikaları analiz edilir-ken ülkedeki siyasal kültürün en önemli aktörlerinden olan siyasal partilerin yapısı (güç dengeleri) ve parti politikalarının ele alınması yararlı olacaktır19.

1.2. Bireyler (vatandaşlar)

Her bir vatandaşın tek başına kamu politikaları üzerinde etkili olacağını dü-19 Birçok partide alt sınır %20 iken, iktidara gelmeden önce parti içi demokrasiyi kendisine şiar edinen

(4)

şünmek gerçekçi bir yaklaşım olmayabilir. Buradaki en büyük sorun temsili demok-rasinin krizidir. Temsili demokrasilerde vatandaşların siyasal iktidar üzerindeki denetim ve yönlendirme imkanları sınır-lıdır. Dört veya beş yıllığına seçilmiş bir hükümetin değiştirilmesi veya uyarılması için bir sonraki seçimin beklenmesi ge-rekmektedir. Öte yandan toplum genel olarak kamu politikası süreci hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Demokratik toplumlarda bu sorunlara çözüm birey-lerin örgütlenerek baskı gruplarını oluş-turmaları şeklinde bulunmuştur. Böylece bireyler kamu politikası sürecine örgütlü oldukları toplumsal yapılar aracılığıyla etki edebilmektedirler20.

Kamu politikası aktörlerinin en önem-lilerinden biri de siyasi partiler içerisinde seçmen nitelikleriyle değinilen “vatan-daş”lardır. Vatandaşların kamu politikası üretim sürecine etkide bulunmasının en önemli aracı ise “demokrasi”dir. Demok-raside, tek başlarına politika üretim sü-recinde etkili olamayan vatandaşlar, se-çimlerde oy kullanarak iktidarı ve meclise girecek diğer partileri belirlerler. Totaliter rejimlerde bireylerin bu sürece etkide bulunması beklenemez bir durumdur. Doğrudan demokrasinin uygulamadaki zorluklarından dolayı bugünkü modern toplumlarda temsili demokrasi uygulan-maktadır. Temsili demokrasilerde seçim-lerin dört veya beş yılda bir yapılması, vatandaşların bu kamu politikası üretim sürecine katılmasını zorlaştırmaktadır. Hükümetin değiştirilmesi ya da bir konu-da hükümete gözkonu-dağı verilmesi için diğer seçimler beklenmek zorundadır. Vatan-daşlar, kamu politikasının diğer aktörleri-ni de oluştururlar. Çeşitli alanlarda, çeşitli amaçlarla kurulan STK’lar da aynı amaçla bir araya gelen vatandaşlardan oluşmak-tadır21.

1.3. Baskı Grupları/ Sivil Toplum Örgüt-leri

Çeşitli toplumsal kesimlerin (iş-çiler, memurlar, öğretmenler, sağlık çalı-şanları, mimarlar-mühendisler, avukatlar, iş adamları, esnaf ve tüccarlar, vb.) ta-lepleri, ihtiyaçları ve sorunlarının devle-20 Nuray Keskin , Türk Kamu Yönetimi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İİBF, Samsun, 2015,s.2

21 Eryılmaz, B. “Kamu Politikası”, iç. Çevik, H. H.ve Sözen, S. (ed) Kamu Yönetimi,2013, s.133

te aktarılmasında sivil toplum örgütleri öncülük yaparlar. Sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve meslek örgüt-lerinin kamu politikası sürecine etkileri ülkelerin demokrasi kültürüyle yakından ilgilidir. Batılı demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin çok etkili oldukları ve siyasal iktidarlar üzerinde ciddi baskı uygulaya-rak kamu politikası sürecinde önemli rol oynadıkları görülmektedir22.

Batılı demokrasilerde baskı grup-larının çok etkin oldukları ve yönetim-ler üzerinde ciddi baskılar uygulayarak kamu politikalarının şekillendirilmesinde önemli roller oynadıkları bilinmektedir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri gibi çoğulcu demokratik yönetime sahip bir ülkede işçileri temsil eden sendikalar, işa-damlarını temsil eden işveren birlikleri ve tarımsal birlikler gibi baskı grupları kamu yönetiminden talepleriyle karar vericile-rin verecekleri kararlarda ve kamu poli-tikası oluşturmalarında oldukça etkilidir-ler23.

Demokratik bir ülkede hükûmet ve kamu yönetimi bu kesimlerle temas hâlinde ve uzlaşma yoluyla ilgili düzenle-meyi parlamentoya sunar. Yukarıda denil-diği gibi bu tür etkileşimin niteliği ülkenin siyasal ve yönetim kültürü tarafından şe-killendirilir. Örneğin ülkede güçlü bir dev-let anlayışı varsa devdev-let halkı göz önüne alır, ancak kendi düşüncesine göre politi-kasını oluşturur. Zayıf devlet özelliği varsa halkın isteklerine göre politikanın belir-lenmesi mümkündür24.

Türkiye’de, özel birliklerin ve baskı gruplarının örnekleri, dernekleri, konut ve bazı bağımsız tarım kooperatif-lerini kapsar. Bu birlikler genelde resmî bir izne gerek duymadan halk tarafından doğrudan kurulurlar. Ancak yine de ku-rulduktan sonra ilgili bakanlıklara kayıt-larını yaptırmak zorundadırlar. Bunların faaliyetleri kendi kuruluş tüzüklerine sıkı sıkıya bağlı olmak zorundadırlar. Diğer bir deyişle, kurulduklarında kabul ettikleri tüzükleri dışında faaliyet gösteremezler. Baskı gruplarının temsilinde korporatist kanallara sahip kamusal birlikler özel ka-nunlarla kurulurlar. Bu birliklerin himaye-ci birer bakanlıkları vardır. Bu birliklerin 22 Anderson, James. Public Policymaking: An Introduction, Houghton Mifflin, 1994

23 Anderson, age., 2003,44

24 Heper, M. ‘State, Democracy, And Bu-reaucracy İn Turkey’ İn The State And Public Bureaucracies: 1987

kuruluşunu sağlayan ilgili kanunlar, üye-lik, faaliyetler ve diğer konularda bütün detayları belirlerler25.

1.4. Medya

Günümüzde Medya gündeminin oluşumunda en önemli unsur haberdir. Medya gündemi; en açık şekilde “belirli bir zaman dilimi içinde medyada yer alan olaylar ve sorunlar listesi” olarak tanım-lanmaktadır. Medya; yasama, yargı ve yü-rütmeden sonra dördüncü kuvvet olarak kabul edilmektedir. Bunun başlıca nedeni görsel ve yazılı medyanın günlük yaşamı tamamen kuşatmasıdır. Medyanın yaptığı yayınlar hem halk üzerinde hem de kamu yönetimi (hükûmet ve bürokrasi) üze-rinde oldukça etkilidir. Modern çoğulcu demokrasinin en önemli gereklerinden biri özgür basın olarak kabul edilebilir. Bu özgürlük görsel ve diğer yazılı her türlü iletişim ve medyaya genişletilebilir. Böy-le özgür bir medya sayesinde yönetenBöy-ler (hükûmet-kamu yönetimi) ile yönetilen-ler arasında (vatandaşlar-halk) sağlıklı bir iletişim ve bilgi akışı mümkün olabilecek-tir. Bu iletişimde medya hükûmetin yap-tıklarından halkı haberdar ederek hükü-mete önemli bir yardım sağlar26.

İçinde bulunduğumuz yıllarda görsel, yazılı ve sosyal medya günlük ya-şamı tamamen kuşatmış durumdadır. Medya kamu politikaları, bu politikaların oluşum süreci ve sonuçları hakkında top-lumu bilgilendirir. Öte yandan halkın ta-lep ve ihtiyaçlarının da gündeme gelme-sini sağlar. Ne var ki medyanın haberleri topluma sunarken tarafsız olup olmadığı büyük önem taşımaktadır. Medya taraflı ve toplumu yanlış yönlendiren bir tutum içinde olursa o ülkede halkın haber alma hakkıyla birlikte toplumun gerçek sorun-larının gündeme gelmesi de engellenebi-lir27.

Son dönemlerde ise medya daha çok kendi varlığını yaratan ekonomik güç ve gücü devam ettirecek olan siyasal ikti-dar ile çok daha girift ilişkiler içerisinde-dir. Bu ilişkide sosyal medyayı gelenek-sel medyalardan ayırmak lazım, çünkü sosyal medyanın dinamizmi ve iletişimi geleneksel medyalardan çok daha farklı bir konsepte yer almaktadır. Toplumları 25 Dye , age., 2002, s. 3

26 Mehmet Özçağlayan , Yeni İletişim Teknolojileri ve Değişim, Alfa yayınları. İstanbul, 1998

(5)

ve Devletleri yöneten kişilerin yönetim eksenlerinde medya görünmeyen sihirli birincil güç durumundadır. Medya deste-ği ile propagandalarını yürütensiyasi par-tiler ileti programlarını hedef kitlesi olan toplum ve seçmenlerine medya vasıtası ile anlık zaman dilimi içerisinde ulaştıra-bilmektedirler.

Medya’nın gücünü bilen siyasiler genelde medya ile çatışmaktan kaçınır-lar zorunlu olmadıkça medya ile tartışma ortamına girmezler. Kamu politikaları bağlamında konuya bakıldığında medya tarafsız ve demokrasi gereği özgür olarak iletişimi sağlayacaktır. Bir yandan toplu-mun sorunlarını, beklentilerini ve talep-lerini hükümete ve kamu bürokrasisine aktarırken diğer yandan hükümetin ve kamu

kurumlarının bu beklenti ve talepleri kar-şılamasını ve yerine getirmesini topluma aktarmaktadır28.

Günümüzde medyanın gelişen teknoloji ve iletişim sayesinde gücünün arttığı düünüldüğünde ilgili kamu hiz-meti alanında yapılanları kendi çıkar-larına uygun olduğunda desteklemesi, uygun olmadığında eleştirmesi sonucu ortaya çıkacaktır. Bu toplumun taleplerini ve beklentilerini tarafsız şekilde devlete aktarması gereken medya açısından ol-dukça sağlıksız bir durum ortaya çıkar-maktadır. Gerçekten medyanın etkin rolü göz ardı edilemez. Ancak medyanın özel-likle kamu bürokrasisiyle ilişkileri ve çıkar amaçlı yayınları toplumun güvenini sars-maktadır 29.

Kitlelerin bir araya gelerek kamu po-litikasını etkileyebileceğine inancı nere-deyse tam olan kullanıcılar, sosyal med-ya üzerinden etkinlik oluşturmamed-ya sıcak bakmasalar da; sosyal medya üzerinden oluşturulan etkinliklere katılım göster-mektedirler

1.5. Düşünce Üretim Kuruluşları

Kamu politikası aktörlerinden biri olan düşünce üretim kuruluşları ge-nel olarak; herhangi bir kâr amacı ve yanlılık gütmeyen, araştırmalarda bulun-ması amacıyla oluşturulan, uzmanlar ve devletlerin ya da hükümetlerin arasında politika üretim sürecinde köprü vazifesi 28 Türkdoğan, O. Türk Toplumunda Aydın Sınıfın Anatomisi, Timaş Yayınları, İstanbul, 2003

29 Dye , age., s. 3

gören bağımsız kuruluşlardır30. Düşünce

üretim kuruluşları; bilginin bir hizme-te dönmesinde ileri bir aşamayı hizme-temsil eden ve günümüzde politik uzmanların , emekli politikacıların , ekonomi uzmanla-rının, medyanın önde gelen isimlerinin “sığınaklarından” biri durumundadır31.

Düşünce kuruluşları (think tank), araştırma, analiz ve yayınlar yapan, da-nışmanlık hizmetleri veren sivil toplum kuruluşlarıdır ve birçok ülkede yüksek düzeyde etkinliğe sahiptirler. “Think tank” terimi ilk kez 20. yüzyılın başında, ABD’de “akılcı yönetim” fikrinin egemen olduğu bir dönemde (1901-1917) ortaya çıkmış-tır. Bilimsel araştırmaların ve uzmanların yönetimi daha akılcı ve verimli kılacağına inanıldığı, ekonominin ve devlet aygıtının planlamaya ve teknolojiye dayandırılma-sı gereğinin dayandırılma-sıklıkla vurgulandığı bu dö-nemde öne çıkan “yönetim uzmanları”, si-yasetçilere danışmanlık hizmeti vermeye başlamışlardır32.

Kamu politikası bakımından, bu dü-şünce kuruluşlarının politika üretim süre-cinde, siyasi partilerin politik iddia oluş-turma ve seçkinlerin dolaşımını sağlama gibi işlevleri üstlendiklerini belirtmiş, bir 30 Zariç, S. «Türkiye’de Think - Tank Kuruluşları ve Karşılaştıkları Sorunlar», 2012,s.3

31 Keskin, F. ,Think Tanklar ve Politikadaki Rolleri”, Sosyo Ekonomi Dergisi ,2005, s. 59 32 Karabulut, B. “Dünyada ve Türkiye’de Think Tank Kuruluşları”, Akademik Bakış, Cilt 4, Sayı 7, 2010.

diğer işleviyle de iktidarın uzantısı haline geldiklerini vurgulamıştır. Bu çerçeveden bakıldığında, düşünce üretim kuruluşla-rının tanımında yer alan “kâr amacı güt-meme” niteliği tartışmalı bir hale gelmiş-tir33. Bu özellikleriyle think tanklerin “çıkar

amacı taşıma” niteliğine büründüğü veya bürünmeye başladığını söylemek yan-lış olmayacaktır. Kelime anlamı olarak “think tank”; düşünce kuruluşu anlamına gelmekle birlikte, araştıran, analizler ve yayınlar yapan, danışmanlık hizmetleri gerçekleştiren politika enstitüsüdür. Bu politika kuruluşları, toplumda var olan ih-tiyaçların saptanmasında, giderilmesi için öneriler ortaya konmasında, projeler hali-ne getirilmesinde ve karar vericilerin dik-katine sunulmasında demokratik aktörler olarak nitelendirilmektedir34.

Genel yargı ve algıya rağmen, kamu politikası sürecinde bu kurumun etkili olmadığı da kesin olarak söylene-mez. Karar verme sürecinde danışman-lık kurumundan yararlanan yöneticiler ve bu işi bilgi donanımıyla iyi bir şekilde sürdürerek götüren uzmanlar da vardır. Bu çerçeveden, suiistimallere maruz kal-sa dahi, halen gelişmekte ve kendine ka-muda istihdam alanları açmakta olan bu kurumun aktör olarak ele alınması doğru olacaktır. Kamu politikası alanında çalışan bilim adamları genellikle bu sürecin ba-samaklarını belirleyen bir model kullan-33 Keskin, age., 2005, s. 58

(6)

makta ve bu modeldeki basamaklara odaklanmaktadırlar35.

1.6. Uluslararası Aktörler

Gelişmekte olan ve azgelişmiş ül-kelerde kamu politikalarının oluşum süre-cinde uluslararası aktörler önemli role sa-hiptir. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi gelişmiş ülkeler ise uluslararası örgütleri yönlendirmektedir. Uluslararası aktör-ler ekonomi politikasından eğitim poli-tikasına, güvenlik politikasından enerji politikasına hemen bütün alanlarda rol oynamaktadır. Dünya Bankası, Uluslara-rası Para Fonu (IMF), Birleşmiş Milletler, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Dünya Ticaret Örgütü, vb. kuru-luşların yanı sıra çeşitli ülkelerin bir araya gelerek oluşturduğu birlikler de kamu politikalarının biçimlenmesinde etkili ol-maktadır. Avrupa Birliği, Arap Birliği, Av-rupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) bunlar arasında sayılabilir36.

Uluslararası aktörler sosyal nite-likli kamu politikalarından ekonomik po-litikalara dış politikadan güvenlik politi-kalarına kadar bütün alanlarda bir şekilde rol oynamaktadır. Özellikle ABD’deki 11 Eylül Saldırısı’ndan sonra terörle müca-delede ülkeler arası işbirliği ve dayanışma 35 Dye, age.,1981, s. 24

36 Anderson, James, Public Policymaking: An Introduction, Houghton Mifflin, 1994.

ve ortak politika üretme çabaları artmış-tır. Sosyal alanlarla ilgili (çocuklarla ve aile ile ilgili) alanlarda yine UNICEF gibi birçok uluslararası kuruluş, politikaların oluşu-mu ve uygulanmasında müdahil olmak-tadır. Yukarıda sayılanlar daha çok Birleş-miş Milletler altında çalışan kuruluşlardır. Bunların dışında ülkelerin oluşturduğu birlikler ya da organizasyonlar da ulusal politikalar üzerinde rol oynamaktadır.

Kamu politikası çalışmalarında aktörleri incelerken sadece ulusal aktör-leri incelemek yetmez. Aynı zamanda uluslararası aktörleri de ele almak gerekir. Özellikle de incelenen ülke gelişmekte olan bir ülke ise o ülkedeki kamu politika-sı oluşturulmapolitika-sı ve uygulanmapolitika-sına ulus-lar arası kurum ve kuruluşulus-ların etkisi daha fazla olacaktır37.

İkinci Dünya Savaşı sonrası dün-ya ekonomisinin yönetilmesi ve yeni bir büyük krizin önlenmesi için pek çok ulus-lararası kuruluş kurulmuştur. Bu kuruluş-lar, uluslararası finans, yönetim, küresel ticaret gibi kendi çalışma alanlarına ilişkin uluslararası normların oluşmasını sağla-maktadırlar38.

Uluslararası Para Fonu , Dünya Bankası ve 1995’ten bu yana Dünya Tica-ret Örgütü bunların en önemlileri olarak dikkat çekmektedirler. Küreselleşmenin 37 Dye, age., 2002, s. 3

38 Coleman, 1999, s. 1

hızlanmasıyla birlikte ülkelerin bu kuru-luşlardan bağımsız hareket etmeleri gide-rek zorlaşmaktadır. Ülkelerin uluslararası kuruluşlara üyelikleri ve yaptıkları her bir yeni anlaşma, egemenliklerini kendi ira-deleri ile sınırlandırmaları anlamına gel-mektedir39.

İkinci Dünya Savaşı sonrası, eko-nomisini yeniden kurmaya çalışan ülke-lere, kurulacak bir para fonu aracılığıyla destek sağlamak, dünya ticaretinde daral-ma oluşdaral-masını engellemek ve uluslararası refahı artırmak düşüncelerini tartışmak ve bir sonuca bağlamak üzere ABD’nin New Hampshire eyaletinde 1944 yılın-da Bretton Woods kentinde düzenlenen konferansta Dünya Bankası ve IMF’nin temelleri atılmıştır40. Bu kuruluşlar,

küre-selleşme sürecinde özellikle geliş- mekte olan ülkelerin yeniden yapılandırılmasın-da önemli rol oynamaktadırlar.

Uluslararası aktörler, sosyal ni-telikli kamu politikalarından ekonomik politikalara, dış politikadan güvenlik politikalarına kadar bütün alanlarda bir şekilde rol oynamaktadırlar. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı eko-nomik sorunların üstesinden gelebilecek politikaların oluşturulmasında ve uygu-lanmasında Uluslararası Para Fonu, Dün-ya Bankası ve Uluslararası Çalışma Örgütü gibi kuruluşlar etkili olmaktadırlar.

Sayılan kuruluşlar Birleşmiş Mil-letler altında çalışan kuruluşlardır. Bunla-rın dışında ülkelerin oluşturduğu birlikler ya da organizasyonlar da ulusal politika-lar üzerinde rol oynamaktadırpolitika-lar. Avrupa Birliği, Arap Birliği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı, NATO bunlar arasında sayılabilir 41.

Kamu politikalarının oluşturul-masında sivil aktörler belirleyici bir rol oynamaktadırlar. Sonuç olarak kamu po-litikası çalışmalarında aktörleri incelerken sadece ulusal aktörleri incelemek yetmez. Kamu politikası oluşturulması ve uygu-lanmasına uluslararası kurum ve kuruluş-ların etkisi daha fazla olacaktır.

SONUÇ

Kamu politikası yapmak, üretilen poli-tika alternatiflerinin içerisinden en uygu-nunu seçebilme ve uygulayabilme sanatı 39 Dye, age., 2002, s. 3

40 Erdinç Tokgöz, Dünya İktisadi Gelişme Tarihi , İmaj Yayınevi,Ankara, 2007 41 Çevik ve Demirci, ‘Kamu Politikası’ , Ankara, 2008, s.58

(7)

olduğu belirtilmiştir. Karar vericilerin işine yarayacak karşılaştırmalı ve kullanılabilir nitelikli bilgiler üretmek ise politika ana-lizinin en temel amacıdır. Bu bakımdan, kamu politikası analizi sürekli şekilde po-litika sürecini şekillendirici bir etkiye sa-hiptir. Birçok sosyal unsurun etkisi altında şekillenen kamu politikası karar verme mekanizmaları dinamik süreçler olarak nitelenebilirler.

Kamu politikası yapmanın dina-mik süreçleri ve analiz basamakları bü-tüncül bir şekilde ele alındığında devlet, toplum, siyaset, ekonomi ve diğer ilgili disiplinler arasındaki ilişkiler isabetli bir şekilde açıklanabilir. Yapılan çalışma te-melinde ortaya çıkan sonuçlara göre; va-tandaşlar, STK’lar ve politikacılar medya-nın sağladığı imkânların farkındadır fakat bu farklı aktörlerin sosyal medya konu-sundaki farkındalık düzeyleri değişiktir.

Kamu politikalarının oluşturul-ması bir sürece bağlıdır. Sorunun belir-lenmesi, politikaların saptanması, uy-gulanması ve değerlendirilmesi olmak üzere birbirini tâkip eden aşamalardan oluşmaktadır. Ancak kamu politikalarının oluşturulmasında önemli olan bir boyut, bu sürece dâhil olan aktörlerle ilgilidir. Bu süreçte öncelikli olarak resmî ve sivil aktörler karşımıza çıkmaktadır. Resmî ak-törler arasında parlamento, hükümet yer alırken gayri resmî aktörler arasında diğer paydaşlar vatandaşlar, sivil toplum kuru-luşları ve medya yer almaktadır.

Egemenlik anlayışının klâsik an-lamından sıyrıldığı, küresel aktörlerin ve küresel politikaların yaygınlaştığı günü-müzde artık kamu politikalarının oluştu-rulmasında sâdece resmî ve sivil aktörler yeterli olmamaktadır. Devletlerin politi-kalarının belirlenmesinde uluslararası ak-törler daha büyük bir rol oynamaktadırlar. Bu bağlamda, özellikle Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu, Dünya Ticaret Ör-gütü ve Avrupa Birliği ele alınacak ve bu aktörlerin yürütülen kamu politikalarında ne kadar belirleyici olduğu Türkiye özelin-de irözelin-delenecektir.

Kamu politikaları toplumun bek-lentilerine göre ya da yukarıdan aşağıya doğru bir şekilde oluşturulmaktadırlar. Bu süreçlerde kamu politikalarının oluşturul-masında sivil ve resmî aktörler vatandaş-lar, baskı grupları, siyasî partiler, medya, düşünce üretim kuruluşları ve uluslarara-sı aktörler belirleyici rol oynamaktadırlar. Kelime anlamı olarak “think tank”;

düşün-ce kuruluşu anlamına gelmekle birlikte, araştıran, analizler ve yayınlar yapan, da-nışmanlık hizmetleri gerçekleştiren politi-ka enstitüsüdür.

Bu politika kuruluşları, toplumda var olan ihtiyaçların saptanmasında, gide-rilmesi için öneriler ortaya konmasında, projeler haline getirilmesinde ve karar ve-ricilerin dikkatine sunulmasında demok-ratik aktörler olarak nitelendirilmektedir. Oysaki, günümüzde kamu politikalarının oluşturulmasında ve uygulanmasında bu aktörlerin yanı sıra uluslararası aktörler de önemli bir yer almaktadırlar. Uluslararası aktörler, sosyal nitelikli kamu politikala-rından ekonomik politikalara, dış politika-dan güvenlik politikalarına kadar bütün alanlarda bir şekilde rol oynamaktadırlar.

KAYNAKÇA

• Anderson, James, (1994) Public Policy-making: An Introduction, Houghton Mifflin,

• Anderson, J.E. (2003) Public Policy Ma-king. London, Thomas Nelson And Sons Ltd.,s. 44

• Analyzing Public Policy, Washington, DC., CQ Press, Kingdon, J.W (2001) Agendas, Alternatives and Public Poli-cies , New York, Longman.

• Birçok partide alt sınır %20 iken, iktida-ra gelmeden önce parti içi demokiktida-rasiyi kendisine şiar edinen AKP’de salt ço-ğunluğun imzası gerekmektedir. • Gupta A, et al. (2001 )and Kingdon jw.

( 2003)

• Çevik, Hasan Hüseyin, Kamu Politikası, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2003, s. 145. • Çevik, H. Hüseyin, ve Demirci, S. (2008).

‘Kamu Politikası’ Bekir Parlak (Ed) Kamu Yönetimi, Ankara: Turhan Kitabevi. • Driessen, P.P.J, Glasbergen, P. ve

Verda-as, C. (2001). “Interactive Policy - Ma-king - A Model of Management For Public Works”, European Journal of Operational Research, 128: 322-337. • Dye, T.R. (2002) Understanding Public

Policy.(Tenth Edition) Upper Saddle Ri-ver, Prentice Hall, s.3

• Eryılmaz, B. (2013). «Kamu Politikası», iç. Çevik, H. H.ve Sözen, S. (ed) Kamu Yö-netimi. T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını, 2979, Eskişehir.

• Heper, M. (1987) ‘State, Democracy, And Bureaucracy İn Turkey’ İn The State And Public Bureaucracies: A Compara-tive PerspecCompara-tive, Ed: Metin Heper, New York, Greenwood Press.

• Hogwood, B.W. And L. A. Gunn (1984) Policy Analysis For The Real World, New York. Oxford University Press , s.19-24. • Hıll, M. (1997) The Policy Process İn The

Modern State, London, Prentice Hall, s.110.

• Jenkıns, W. (1978) Policy Analysis; Poli-tical And Organizational Perspectives, London Martin Robertson And Co Ltd., s.34

• Keskin, F. (2005). «Modern Demokrasi-lerde Yeni Politik Seçkinler: Think Tank-lar ve Politikadaki Rolleri», Sosyo Eko-nomi Dergisi, 1: 45-59.

• Karabulut, Bilal, “Dünyada ve Türki-ye’de Think Tank Kuruluşları: Karşılaş-tırmalı Bir Analiz”, Akademik Bakış, Cilt 4, Sayı 7, 2010

• Keskin Nuray , Türk Kamu Yönetimi, On-dokuz Mayıs Üniversitesi İİBF, Samsun, 2015,s.2

• Lipsky, M. (2005). Street-Level Burea-ucrats as Policy Makers. Shafritz, J.M., Layne, K.S., ve Borick, C.P (Ed) Classics of Public Policy. New York, Pearson/ Logman, s. 51-61.

• ÖZÇAĞLAYAN Mehmet, Yeni İletişim Teknolojileri ve Değişim, Alfa yayınları. İstanbul, 1998

• Rose, R. (1969) Policy Making İn Great Britain , London, Macmillan

• Sakal, M. (1998). « Siyasal Karar Alma Sürecinde Yeralan Aktörler ve Rolleri», Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, 13(1): 211-230.

• Smith, G. Ve D. May (1997) ‘The arti-ficial debate between rationalist and incrementalist models’ M. Hill (Ed) The Policy Process, London, Prentice Hall, ss. 163-174.

• Türkdoğan, Orhan, Türk Toplumunda Aydın Sınıfın Anatomisi, Timaş Yayınla-rı, İstanbul, 2003

• TOKGÖZ Erdinç (2007) Dünya İktisadi Gelişme Tarihi (1914-2007), İmaj Yayı-nevi, Ankara

• Talas, M. (2011). «Sivil Toplum Kuruluş-ları ve Türkiye Perspektifi», Türklük Bili-mi Araştırmaları Dergisi (TÜBAR): 29 • Zariç, S. (2012). «Türkiye’de Think - Tank

Kuruluşları ve Karşılaştıkları Sorunlar», Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E- Dergisi, 31: 1-19.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmadan elde edilen veriler ışığında GBS kolonizasyonunu göstermede LIM sıvı besiyerinden GBS grup lateks aglütinasyon testi konvansiyonel kültür yöntemlerine göre

araştırmalarına göre; 12 sene önce yürürlüğe giren yeni TCK’dan sonra defansif tıbba yönelen doktorların sayısı giderek artmaya başladığı ve %93,6

Dil becerilerinin doğru bir şekilde kazandırılması için, öğrencilerin sınıflarına uygun olarak ne kadar kelimenin ve hangi kelimelerin, nasıl öğretilmesi gerektiği

Anahtar kelimeler: İsrail akut arı felci virusu, kaşmir arı felci virusu, kronik arı felci virusu, Reverz Transcriptase-Polymerase Chain Reaction (RT-PCR), sacbrood

Fanerofit Yaprak dökücü IV–X Rosaceae (Eu.–Sib.) 122 Quercus cerris L.. Saçlý meþe Aðaç– Fanerofit Yaprak dökücü IV–X Fagaceae (Eu.–Sib.) 123 Quercus

As life expectancy is one of the variables that health expenditures affect, the relationship between health expenditures and economic growth can also be defined as the effects

Araştırma sonucunda Cihat Aşkın’ın Türk müzik kültüründe önemli bir yeri olduğu, Türk keman ekolü oluşturulması konusunda CAKA projesiyle somut bir görüntü

Krall, “An eigenfunction expansion for a quadratic pencil of a Schr ¨odinger operator with spectral singularities,” Journal of Differential Equations, vol. Krall,