• Sonuç bulunamadı

Roma 13. mimarlar kongresi münasebetile Italyada gördüklerimiz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Roma 13. mimarlar kongresi münasebetile Italyada gördüklerimiz"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

R o m a 13. m i m a r l a r k o n g r e s i m ü n a s e b e t i l e I t a l y a d a g ö r d ü k l e r i m i z

Ü r b a n i s t M i m a r B U r h a n Arif

Bu yılın 22-23 eylülünde Komada toplanan Arsıulusal Mimarlar kongresinin görüşeceği mevzuları geçen nüsha- mızda yazmıştık. Hükümetimiz adına bu kongreye giden Mimar Bürhan Arifin getirdiği mukarreratı bu nüsha- mızda neşrediyoruz.

Bu temenniler Ankarada ait olduğu Vekâletlere tak- dim edilmiştir.

Kongrede, arsıulusal mimari komitede Türkiyedeki mimarî teşekküllerin aralarında yer alması arzusunu iz- har etmişlerdir.

Arkadaşımızın şahsî intibalarıni bu nüshada ayrıca dercediyoruz.

Romada on üçüncü Mimarlar kongresinin toplan- masını anlatmazdan evvel bundan evvelki kongrelerin ve arsıulusal daimi komitenin bir tarihçesini yapalım.

Avrupanın muhtelif memleketlerinde mimarî teşek- küllerin arsıulusal münasebetleri 1877 ve 1889 tarihle- rinde başlar. İlk defa kongre halinde çalışmağa başlanı- lan bu tarihler Pariste büyük sergilerin kurulduğu sene- lerde başlar.

1897 de Brükselde toplanan üçüncü kongrede arsıu- lusal mimarî komitenin teşkili için ilk fikirler ortaya a- tılmıştır.

Bu kongrelerin dördüncüsü 1900 de yine Pariste, be- şincisi 1904 de Madridde toplanmıştı. Muhtelif memle- ketlere mensup iştirak edenlerin adedi bu sıralarda yet- miş altıya vşanyordu. (C. P. İ. A.) nin artık kat'î ola- rak teşekkülündeki ana hatlar tekarrür etmişti. Diğer kongreler sırasile 1908 de, 1909 da Viyanada, 911 de Ro- mada, 915 te Petersburgda toplanacak iken bu son kon- gre harp dolayısile geri kalmıştır. 1923 te Brükselde, 1927 de Laheyde, en nihayet 1930 da Peştede toplan- mıştır. Bizim iştirak ettiğimiz kongrenin Amerikada top- lanmasına karar verilmişken bilâhare oranın uzaklığı, ik- tisadî buhranın artmış olması sebebleri ile bu sıralarda İtalya hükümetinin resmî daveti, Faşişt mimarlar sen- dikasının teşebbüsü ile bu sene eylülün 22 sinde Roma- da toplanmağa karar verilmişti.

(C. P. İ. A.) vazife ve mesaisini de şöyle hulâsa ede- biliriz:

1 — Arsıulusal mimarî teşekkülerin ve federasyonla- rın birbirierile mesleki münasebetlerini tanzim etmek ve arttırmak.

2 — Arsıulusal kongreler tertip etmek.

3 — Arsıulusal büyük müsabakalar tertip etmek ve bunları kontrola çalışmaktır.

(C. P. İ. A.) nin azası olarak bugün 23 muhtelif memleket bulunmaktadır.

Sovyetler, Japonlar, Yunanlılar ve Türkiye mimarları arsıulusal mimarî komitenin teşekkülü içinde vazife al- mak üzere çağırılmışlardır. Daimî komitenin azaları her memlekete mahsus mimar cemiyetleri ve federasyonları tarafından (C. P. İ. A.) ya takdim edilerek vazife almak- tadırlar. Gayri muayyen olan ve ancak arsıulusal kongre- lerce miktarları tahdit edilen azalar mensup oldukları milletlerin ismine izafeten bir şube halinde iş görürler.

Son defa meselâ, (C. P. İ. A.) teşekkülünde Fransanın 15, Büyük Britanyanın 13, Almanyanın 15, bazı memleket- lerin de iştirakleri nisbetinde bir veya iki aza bulundur- duklarım gördük.

(G. P. İ. A.) kâtibi umumisinin daveti ile biz de 28 eylül 935 cumartesi günü saat dokuzda içtimaa iştirak ettik. Bu içtimada bizim gibi Sovyet hükümetinin, Çinli- lerin, Yunanistanın murahhasları da bulunuyordu.

Fransız murahhası olan kâtibi umumî Mimar (Maig- rot) yeni iştirak eden bu memleketlerin teşriki mesaile- rini diledi.

Mimarî daimî komitenin bu celsesi arsıulusal daimî komitaların tanziminde nazarı dikkate alınacak bir şart- namenin mevcudiyeti için muhtelif murahhasların bu husustaki mesailerinin Cenevrede toplanacak bir komis- yona getirilmesine karar verildi, bundan maada 13 üncü Mimarlar kongresinde münakaşa mevzuu olan yedi adet meselenin şu suretle umumî hulâsaları yapılarak arzu- lar ve temenniler arasına girdi. (Bu temenniler bu iza- hata ayrıca bağlanmıştır).

İnşaatta kullanılan yeni malzemenin sureti istimal- leri ve bunlardan alınan neticeler.

Bu mevzu üzerine yirmiye yakın mimar mesai hazır- lamıştı. Muhtelif raporlarda tabiî malzemenin kullanı- lışmdaki muvaffakiyetin yeryüzünde mimarlığın tekem- mülü ile beraber daima beraber gittiği ve malzemenin mimari üzerindeki tesirinin daima yaşıyan bir mevzu o- larak münakaşa edileceği izah olunmuştur. Muhtelif memleketlere mahsus olan ve buralarda en çok kullanı- lan gerek tabiî ve gerek sun'î malzemenin vasıfları ve bunların mimarın yapıcılık kudreti üzerinde ne derecede nafiz oldukları anlatılmıştır. Son zamanlarda her mem- lekette çoğalan ve her gün bir yenisi ticaret âlemine ve piyasalara sevkedilen çeşit çeşit sun'î malzemenin çok-

(2)

luğu ve tecrübe ve tatbikinden alınacak neticeler bekle- ninciye kadar hâsıl olacak müşkülât ve yeni yeni mos- tralara karşı olan itimatsızlık mimarları acı acı şikâyete sevkettiği görülüyordu.

Ticaret ve reklâm tesirlerinden son derecede içti- nap edilerek hiç bir mostranın kongre münasebetile teş- hir edilmediğine dikkat ettim.

Malzemenin cinsi ve vasıf itibarile hakiki mahiyeti her hangi bir ticaret ve rekabet endişesinden kurtularak sanayi ve mimarî sahasında iyice anlaşılmalıdır.

Genel estetik ve şehir mimarisini alâkadar eden köp- rüler, rıhtımlar, garlar gibi umumi yapıların plânlarında mimarlarm teşriki mesaisini temin etmek ve bu neviden etütlerle mimarlar için faideli olabilecek bilgilerin müna- kaşa ve mütaleasıdır.

Bu mühim celseyi idare etmek üzere Paris Güzel Sa- natlar Akademisi müdürü Mimar (Emanuel Pontremoli) intihap edildi. Bu münakaşaların mühim olan teferrüatı da şüphesiz kongre zabıtlarının tamamen memleketimize gelmesini müteakip lisanımıza mühim görülenler tercü- me edilecektir.

Bu celsede şehir mimarisinin tedrisatı noktai naza- rından uğraşma sahasına dahil olan mevzular, bugünkü şehirlerin pek çabuk olan büyümesinde istenilmesi lüzum- lu olan vasıfları hâiz olabilmelerine göre tetkik edilmiş- tir.

Muhtelif raporlardan anlaşılıyor ki:

Mimarın, mesleki tatbikatı, bir eser ortaya koymak neticesi, teşekkülü muhtelif ojan maddelerin bir terkibini yapmak demek olduğundan, şehir imar plânı yapılabil- mek için mimarlık mesleği, bu ihtisas erbabına tabiî bir esas olmalıdır. Şehir mimarisini alâkadar eden bütün me- selelerde mimarların muvaffak olabilmeleri, meslekî tah- sile verilecek ehemmiyetin derecesine bağlıdır. Bir bina yaparken muvaffakiyet için nasıl iyi bir inşaatçı olabilmek lâzımsa (Ürbanist) olabilmek için de, içinde çalıştığı şeh- rin güzelliğini vücude getirmekte nazım olmak gerektir.

Mimar, Fransızlara göre, her teknik sahasında ayrı ayrı uğraşmaksızın, her mütehassısa hesaplarının neti- cesini, araştırmalarının niçin ve nasıl olduğunu kendi- sine izah etmesini istemekle iktifa ederek, gerek şehir plânlarında, nazmı; ahengi, kompozisyonu temin edebil- mek için bir orkestra şefi olmak mecburiyetindedir. Mi- marın, bir memleketin içtimaî seviyesindeki bu rolü en mütekâmil memleketlerde çok güzel anlaşılmıştır.

Bu vesile ile İtalyadaki resmî ikametimin esnasında, devlet reisi, Ducenin kongre üyelerini kabulü münasebetile mimarlar hakkında sarfettikleri cemilekâr sözleri hatır- lıyacağım:

(Mimari Güzel Sanatların en birincisidir. Kanaatime göre bundan sonra musikiyi ve sonra şiiri düşünürüm Mimariyi, çok defalar mühendislik ile karıştırıyorlar, lâ- kin bu da doğru değildir. Mimarın yaptığı her bina mu- hakkak bir (fonction) a tekabül etmektedir. Bir istasyon binası her şeyden evvel bir istasyon binasıdır, bir kilise de bir kilisedir, bir kışlanın bir mektep olmadığı gibi...) Mimarın yaptığı her bina bu sosyal vazifeye tekabül et- mektedir, modern bir görüşle estetik, ancak bu sosyal va-

zifenin bir ifadesi olabilir, yoksa bir hiç için değildir.

Bugünkü her iktisadî hayat, fennin terakkiyatı içe- risinde dallanan budaklanan teçhizatile mâkesini de bugünkü mimari içerisinde bulmaktadır.

Ekonomik ve sosyal modern bir rejime, bu yeni re- jimin içinde yaşadığı şehirleri bir mimarın kabiliyetile ve güzel olarak inşa edilmesile bir karakter verilebilir.

Arsıulusal bir meslekî toplantıda 550 yi mütecaviz üyenin iştirakile konuşulan bu cümleler, Büyük Önderi- miz Atatürkün SDn nutuklarında işaret buyurulduğu di- rektiflere ne kadar yakındır.

Kongrede görüşülen üçüncü mevzu hakkında da res- mi temenniler meyanında bulacağımz, önemli kararlar

Dördüncü mevzu, çerçevsinde, Standardize olarak in- şa edilen müşterek ikametgâhların her memleketin millî ekonomisi üzerinde yaptığı büyük tesirler muhtelif ra- porlarda zikrediliyordu. Yeryüzünde Standardize inşaa- tın tercih edilmesinin belli başlı saikleri:

A — İnşaat vasıtalarının çabuk ihzarında makineli vasıtaların baş döndürücü tekâmülü,

B — Toptan malzeme tedarikinde maliyet Hatlarının düşüklüğü,

C — Zamandan çok kazanılması,

İstandardlze inşaat sahası mimarın faaliyetinde yeni bir saha açmış olmakla beraber şu mahzurlar da hesa- ba katılıyor:

Bir memleket için üç şekilde istandardizasiyon hatı- ra gelebilir.

.1 — Bütün memleket için tip evleri istandardiza yapmak,

2 — Tip ikametgâhların ancak heyeti umumiyesinde cüz'i bir standardizasyon vücude getirmek,

3 — İnşaat detaylarında, yalnız bu standardizasyo- nu göstermektir.

Birinci, yani bütün memleket için standardizasyonu düşünmek meselesi, okunan raporlardan anlaşılıyor ki, mesahai sathiyesi küçük, sanayii çok ileride olan Hol- landa da bile münakaşa halindedir. Buna itiraz edenle- rin başında, geeçn sene ölen ve Amsterdam borsası bi- nası ve Laheydeki İngilizler için modern bir kilise, ve bütün Hollandada bir çok modern eserler yapmış olan Berlage gelir.

Mahzurları:

Standardizasyon bütün bir memleket için şamil ol- dukça inşaat masraflarından ümit edildiği kadar tasar- ruf olamıyor.

Bütün projeleri iyice etüt edebilmek için mimarlara çok az ve mahdut bir zaman kalıyor.

Böyle tekmil bir standardizasyon içtimai ve bedii iyi neticeler doğuramıyacaktır.

İkinci mesele: Normal bir şekilde küçük küçük par- çalarda standardize yapmak.

Şehirlerde işlenmemiş arazi parçası çok mahdut ol- duğundan bu şekli tatbik edebilmek çok kolay oluyor. Ni- tekim Almanyada, Fransada bu nevi inşaat çok ileri git- miştir.

(3)

İnşaat detaylarını standardize yapmak.

Bunların en başında sıhhî tesisat malzemesi gelir.

Standardize yapılması lüzumlu görülen diğer detaylar da şunlardır:

Dahilî kapılar: Bir kanatlı, iki kanatlı kapılar, ka- salar, yerli dolab kapıları, mutfak levazımı, dolabları, raf- ları ve saire...

Harici kapılar: Pencereler, haricî kasalar ve saire...

Bunlardan maada, mutavassıt halk için bir ikamet- gâh dahilinde yaşıyanların ihtiyacını nazarı itibare alıp istenilen levazımın ebadını da göz önünde tutup odaların büyüklüğünü de kat'î olarak tesbit etmek kabildir.

Kongreye verilen raporlar arasında yeraltı inşaat ve seyrüsefer meseleleri şehir mimarisi noktai nazarından tetkik edilmiştir.

Fransız Mimarlar Cemiyeti, yeraltı inşaatın bugüne kadar tekâmülünü gösteren çok önemli bir broşürle kon- greye iştirak etmiştir.

Nüfusu çok tekasüf eden büyük şehirlerde seyrüsefe- ri tanzim etmek için metroların inşası tedbirlerin başın- da gelmektedir. Sovyetlerin de verdikleri izahatta Mos- kova şehrinde ahiren bitmiş olan yeraltı iki hattın açıl- masını anlatmışlardır. Teşhir ettikleri muhtelif fotoğraf- larda yeraltının bu sıkıcılığını, bol tecdidi hava, bol ışık, bol renklerin oyunu olarak, içi açan ve muvaffak olmuş bir mimarî eser olarak bu işleri telâkki ettikleri görül- mektedir.

Mimarlarn yaptıkları inşaata nezaret hususunda sa- nat şahsiyet ve hakları.

Fransızlar hukuk müntesiplerine tetkik ve münakaşa ettirdikleri raporlarında çok kıymetli mütalealar yürüt- müşler, mahkemelere bu yüzden intikal etmiş muhtelif vakaları tahlil ettirmişlerdir.

Çekoslavakyada 2 l teşrinisani 020 tarihli hakkı telif kanununda sanat eserlerini ve haklarını muhafaza eden kanun meyanında mimarî eserlerin de haklarının tanın- ması kabul olunmuştur. Bu kabilden mimarların manevî şahsiyetlerini ve hakkı telifini muhafaza eden daha sa- rih ahkâmın her memlekette kabul edilmesi temenni e- dilmiştir.

Kongrede en son olarak münakaşa edilen yedinci mev- zu, arsıulusal ve ulusal mimarî müsabakalar idi.

Bu mevzu münasebetile mimarların kongre halinde toplanıp meslekî münasebetlerini tanzim etmelerinin çok faideli olduğu ve keza arsıulusal daimî komitenin de maksadı bu olduğu muhtelif murahhaslar tarafından söy- lenmekle beraber, mimarî eserin sanat itibarile, lokal ve ulusal olarak kalacağı teyid edilmiştir. Fransız mimar- larına nazaran arsıulusal bir müsabaka açılmasını icab- ettiren ve değen binalar arsıulusal mahiyette olan eser- lerdir, meselâ 1907 senesindeki mimarî kongrede mev- zuu görüşülen Lahey arsıulusal hak yeri binası, Cenevre- deki Uluslar Cemiyeti binası. Bir kaç sene evvel müsaba- kası ilân edilen Kristof Kolomb âbidesi gibidir. Ulusal bir çerçeveden çıkması bilhassa istenilen binalar da mü- sabakaya konulmaktadır.

Kongre, 28 eylülde ayrıca bildirdiğim resmî temenni- leri tesbit ettikten sonra dağıldı. Bu münasebetle son se- nelerde memleketlerinde vücude getirdikleri bayındırlık eserlerini bize göstermek lûtfunda bulunan İtalyan mi- marları Birliğine teşekkür etmek borcumuzdur.

Roma 13. Mimarlar Kongresi 28/Eylûl/1935 umumî içtimada tasvip olunan

Mukarrerat hulâsası Birinci mevzu:

İnşaat malzemelerinin, mimari şekillerini tebarüz et- tirdikleri ve asrı hazır inşaatçılarının sürdükleri malzemelerin modern mimarî sahasında belli başlı de- ğişiklikler yaptığı nazarı itibare alınarak bunlar hakkın- da aşağıdaki temenniler izhar edilmiştir.

1 — Daimî bir ciddiyet ve mutlak bir inceleme ile bu yeni vasıtalar hakkındaki bilgilerin derinleşmesine ve bugünkü inşaatta ihtiyacı tatmin edebilecek olanlarının araştırılıp bulunulmasına çalışılmalıdır.

2 — Arsıulusal Mimarî komitesi (C. P. İ. A.) teşek- külü çevresi dahilinde her memleketin lâboratuvarların- da, bilhassa malzemenin vasıflarına dair tecrübeler ya- pan mimarlardan bu malûmatı alıp toplıyan bir merkez vücude getirilmelidir.

İkinci mevzu:

Mimarın rolü, hususî, resmî inşaatta, şehir mimari- sinde mesai için tahsil ve terbiyesi hususunda, kongre uzun münakaşalardan sonra şu neticelere varmıştır:

1 — Şehir mimarisine temas eden bütün mevzular mimarinin mukadderatına dahildir. Mahallî plânlar, şe- hir plânlarının tanzimi mimarların yüksek idaresinde olmalıdır.

2 — Mimarî tedrisatında, bu meslek erbabının iyi ye- tişebilmesi için şehir mimarisi (Ürbanisme) derslerinin bir müfredat üzerine okutulmasına ehemmiyet verilme- lidir.

Üçüncü mevzu:

Heyeti umumiye, verilen raporlardan, yapılan muh- telif münakaşalardan, mimarın mesleğinin şartları muh- telif memleketlerde başka başka olduğundan haberdar ol- muştur. Bir çok memleketlerde mimarın otoritesi doğru olarak anlaşılmamış ve muhafaza olunmamıştır. Bu iti- barla aşağıdaki temenniler izhar olunur.

1 — Mimarın unvamnı ve mesleğinde icrayı sanat haklarım koruyan kanunlar, nizamnameler, meselâ İtal- yada, İspanyada, Romanyada, ilh.. memleketlerde oldu- ğu gibi her memlekette de kabul olunmalıdır.

2 — Bu gibi kanunlar mevcut olan memleketlerde bunlara tekabül eden nizamnameler, mimarın mesleği ile müteahhidin mesleğini iyice tefrik ve izah etmeğe çalış- malıdır.

Dördüncü mevzu:

Kongre, (standardizasyon) un, iktisadî olan halk in- şaatında lâzım olduğu neticesine vararak:

1 — Bu standardizasyonun muhtelif inşaî aksamda tahdit edilmesini ve mimarın bütün mesaisinin yaptığı inşaata bediî bir karakter ve kendi şahsiyetini vermesinin temini temenni edilmiştir.

2 — Bu bediî zevk, dahili tefriş ve tertibatta bir halk sanatı ve mahallî sanayiin hususiyetlerine halel vermek- sizin temin edilebilir.

(4)

Beşinci mevzii:

Raporlarda, yeraltı inşaatta, bilhassa hava taarruz- larına karşı sığmaklara ehemmiyet verilmesi lâzım geldi- ği hulâs edilmektedir. Bugün mevcut olan yeraltı inşaa- tın hüsnü muhafazasma ve bilhassa yeryüzündeki sey- rüsefere yardımcı olarak yapılan yeraltı inşaata ehem- miyet verilmesi arzu edilerek şunlar temenni edilir:

1 — Kalabalık şehir merkezlerinin seyrüseferlerinin tanzimi için yeraltı geçiş meselelerinin tetkiki mantıkî o- larak ele alınmalıdır.

2 — Umumiyetle, yeraltı inşaat meselesi, şehir mi- marisinin nizamlarından olduğu kabul edilmelidir.

3 — Şehrin altı, münakalâtın, muvasala yollarının, sığınakların, amme hizmetlerinin hayat îbir merkezi ol- duğu anlaşılıp, bu iş yeryüzündeki hizmetlerle tetabuk eden bir uzvî program İçerisinde cereyan etmelidir.

Altıncı mevzu:

Bir çok memleketlerde şayanı memnuniyet kanun- lar mevcut olduğu gibi yalmz mevzuat değil, yanlış tef- sire mahal veren hâkimlerin müdahaleleri de mevcuttur.

Kongrede şunlar temenni edilmiştir:

1 — (C. P. İ. A.) tarafından teşkil edilecek bir ko- misyon, meseleyi bütün memleketlerde tatbik ederek ge- lecek kongreye her memleket için tatbiki şayanı arzu bir kanun projsi getirsin. Bu komisyon ayni zamanda mi- marın bir tarifim, meslekî vazifelerim, mesuliyetini an- latmalıdır.

2 — Mimarın kendi eserine nezaret hakkı, eserin ifa- de ve temsil proje ile değil, ancak inşaat ve tatbikat sa- hasında görülmesi ile, ve bundan dolayıdır ki bu gayri kabUi münakaşa bir hak olarak kabul edilmelidir. Bazı

memleketlerde kanunlarda kabuİ olunmamış olan bu hak işinden sonra anlaşılmalıdır.

3 — Umumî müsabakalarda da intihap olunan proje sahibine eserinin idaresi ve nezaret hakkı verilmelidir.

4 — Yaptıkları projenin nezaret hakkının da ken- dilerine verileceğine dair teminat almadan proje yap- mamaları mimarlardan beklenmelidir.

Hakkı nezaretin ayni adama verilmesinin teamül o- larak kabulü hükümet müesseselerinden de istenmelidir.

Yedinci mevzu:

Mimari müsabakaların, mimarların kendi aralarında görüşmelerinin ev iktidarlarım göstermek itibarile ter- tiplerinde de bir tekâmül olması lüzumuna kani olarak şu hususların teminini temenni eyler:

1 — Jürilerin teşkilinde ekseriyet, müsabakalar ta- rafından veya Mimar cemiyetleri tarafından namzet gös- terilmiş mimarlar da olmalıdır.

2 — Müsabakalarda, verilen program gayet vazih ya- zılmalı, cemiyetlerce bir kontrolden geçirilen bu müsa- baka şartları hem müsabakaya girenler hem müsabakayı açanlar için iki taraflı meri olmalıdır.

3 — Müsabaka açanlar, işin bilâhare tatbikinde de müsabaka şartlarına riayet edeceklerini teahhüt etme- lidirler.

Bu şekilde yapılan talimat ve şartnameler bütün memleketler tarafından kabul olununca bu şekil, arsıu- lusal müsabakalar şartnamesinin de esasım teşkil etme- lidir.

Ehemmiyetli olan müsabakalarda iki dereceli intihap yapılmalı, birincisi seçme ile istenilen fikirler, bediî kıy- metler ayrılmalı, ikincisi seçme ile mevzua en muvafık ve en iyi projelerin birbirile teşriki mesaisi temin edil- melidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Gittiğim yerlerde “gel” çağrısı yok Mabedim ışık sızdırıyor şehre Kuşların yası asfaltın belini büküyor Akşam hüsranla dolu ve bir trajedi gibi Dağların

Hızlanma ve frenleme performansı ayarlaması (01÷05) 01= minimum performans, hafif kapı kanatları için 05= maksimum performans, ağır kapı kanatları için Yan varlık sensörü

Bu konuda ayrıca parametre ayarları içindeki notlara bakınız Bölüm 4.1 Aktif Kızılötesi Işık Perdesi ve Radarlı Hareket Sensörü GC 363 R.. Otomatik sürgülü

Askı cıvatası, kesintisiz siperli kaplama ölçüye göre ve alın tarafı yan kapaklar dahil olarak 2 adet cam sıkıştırma plakası, EV1 veya paslanmaz çelik benzeri,

Askı cıvatası, kesintisiz siperli kaplama ölçüye göre ve alın tarafı yan kapaklar dahil olarak 2 adet cam sıkıştırma plakası, EV1 veya paslanmaz çelik benzeri,

• Ürünü patlayıcı ortamda ve koşullarda kurmayın: yanıcı gazların veya dumanların varlığı ciddi bir güvenlik tehlikesi oluşturur • Teknik verilerde

80 bin 800 dekar büyüklüğünde korkunç bir işletme… Bu işletme sahibinin açıklamaları GDO’lu olmayan soyadan daha fazla verim alındığı halde işçi tasarrufu

Entegre (IC) olarak imal edilen kapılar, transistörler, diyotlar ve diğer solid maddelerden yapılırlar.Dijital devrelerde genellikle lojik 0 yanlışı,lojik 1 ise doğruyu