Bilme ve bilgi hakkındaki inanışların bir kümesi
olarak yapılandırmacılık, herhangi bir durumun
öğrenme potansiyelini analiz etmek için bir
kaynak olarak kullanılabilir.
Yapılandırmacılığın geçerli bir teori olması
için bilginin yapılandırıldığı veya
farkındalığının bilindiği farz edilen bütün
durumlar için açıklayıcı gücü olması
gerekiyor. Kişi sayısı ve özellikleri de
devreye giriyor.
Yapılandırmacılık-yansıtıcı bir alet gibi-
öğretmenlere yetki verir ve kendi buldukları
durumlarda öğrenme etkinliklerini
biçimlendirmelerine olanak tanır. Öğretmenler
yapılandırmacı yaklaşımla öğrenenleri anlayarak
ihtiyaçları hakkında uygulama stratejilerine ve
planlanmaya odaklanabilirler.
Yapılandırmacılığı metot olmasının aksine
kritik yansımada bir araç olarak da
düşünebiliriz. Yapılandırmacılık öğretmen ve
öğrenci rollerinin hangisinin verilen
koşullarda çok daha üretken olduğuna karar
vermek için bir kaynak olabilir. Böyle
kullanımı planlamayı ve uygulamayı mümkün
kılar. Eğitim problemleri hakkında
düşünmede farklı açılara yöneltir.
Örneğin geleceğin fen ve matematik öğretmenleri öğretmeyi nasıl öğrenebilirler? Araştırma bulguları bilgi grubu(vücudu) olarak görülmektedir. Problem çözümleri, var olan bilgi grubuna ait tahmin kümesiyle çerçevelidir ve öğrenciler bununla etkileşime geçerek bilgi grubunu öğrenebilirler. Buradaki odaklanma bilgi ve öğrenen arasındaki etkileşimde gizlidir.
1) Öğrenen, öğretme ve öğrenme hakkında ne biliyor ve bu bilgi nasıl resmedilebilir?
2) Öğretme ve öğrenmeyi anlamayı inşa etmede öğrenene deneyimleme de ne kadar yetki verilmeli?
Yapılandırmacı yaklaşımda asıl vurgu bir öğrenci olarak öğretmendir ve bu kişi öğrenme-öğretme durumlarını deneyimleyecek olan kişidir. Ve geri yansımalar sonucu bu deneyimlere kişisel anlam verir buda akran ve öğretmenlerle sosyal etkileşim ve deneyimleri ile inşa ettikleri yeni anlamaları var olan bilgilerini ilişkilendirir.
YAPILANDIRMACILK VE MÜFREDAT
1)Öğrenmeyi kolaylaştırmada öğrenen hangi deneyimleri tecrübe etmeli?
2) Bu deneyimlere yüklediği anlamlar hakkında ne bildiğini nasıl resmetmeli?
Feni algılamak hem içeriği hem de yöntemleri içeren dialektik bir süreçtir. İkisi birbirinden ayrılamaz. Süreç becerileri, düşünme sürecidir ve deneyimleme, dil, diyagram, matematik ve diğer sembolik modeller aracılığı ile bilgiyi resmetme, açıklama, ayrıntılı anlatma, karşılaştırma, belirleme problem için geçerli çözümleri seçmedir.
Müfredat, öğrenme deneyimlerinin bir kümesidir. Bu açıdan bakıldığında öğrenenden ve kültürden ayrılması söz konusu değildir. Bilginin kültürden, tabulardan, geleneklerden, efsanelerden ve tarihten ayrı olması düşünülemez.
Öğretmen bir arabulucu olarak öğrenenlerin nitelikli bir öğrenme deneyimi edinmesini sağlamalı.
Öğretmen provakatör olarak da
bulunabilir.
Öğrencinin öğrenmesinde temel gerekli olan şey nedir?
Planlama ve uygulama diğer önemli aşamadır ve öğretmenler öğrencileri düşünmeye zorlamalıdır, nasıl?
Öğretmenler edindikleri bilgileri göstermelerine
uygun durumlar hazırlamalıdır, nasıl?
Öğretmen kavramsal çelişki(conflict) nasıl yaratmalı?
Öğretmen değerlendirmeyi nasıl
gerçekleştirmeli? (Yakın görev
davranışı,sorumluluklarının doğası,
araştırma)
Program tasarım öğeleri
Metot ve Düzenleme Hedef
Değerlendirme İçerik
ÖĞRENMENİN ALTERNATİF DEĞERLENDİRİLMESİ
Tobin ve Gallagher (1987), yaptıkları çalışmalar sonrasında öğretmenlerin değerlendirmeyi öğrenciyi motive etmek amacıyla kullanmalarını ortaya koymuştur.
Eğer bir etkinlik değerlendirilemezse etkin katılım ve öğrencilerin işbirliğini sağlamak zor olurdu. Bu trendle yıllara(sınıflara) göre ürün uygulamasına vurgu yapılmıştır.
Yapılandırmacı perspektiften bakıldığında bir ortam feni anlayarak öğrenmede yardım etmez hedefe ulaşmak için öğrenci öncelikle şaşırmalı ve endişeleri gidermek için boğuşmalıdır. Bu bağlamda sınava tabi tutulan sınıflarının hem akademik hem de kalem-kağıt testlerinin bilişsel seviyelerinin düşük olduğu görülmüştür.
Araştırmada; Marsha yeni bir metafor yapılandırarak yeni bir rol ediniyor. Yeni metafor öğrenen ihtiyaçlarına daha fazla odaklanıyor ve kurallar sistemi basit ve de öğrenci sorumluluğuna dikkat çekiyor. Yeni stratejiler kullanıyor ve çarpıcı sonuçlar elde ediyor. Bu yüzden de eğer değerlendirmeye ait anlamasını yeniden yapılandırabilirse diğer düzeltmelerinde mümkün olabileceği fikri ortaya atılıyor.
Richard Duscl, porfolyo da öğrencilerin ne öğrendiğinin sergilenmesi gereğini belirten bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Angelo Collins(1991) öğrenmeyi değrlendirmede portfolyoyu bir yöntem olarak kulanmıştır. Collins ve Duscl’dan hareketle portfolyanın kullanımı yapılandırmacı perspektiften düşünme sürecini artırmaktadır.
Portfolyo, sergileyen ve değerlendiren arasında ara yüzey geliştiren bir vitrindir. İkinci olarak öğrenciye portfolyoda ne olduğu ve bunların neyi resmettiğine dair özerklik tanır. Öğrencinin her zaman bir nesnenin neden portfolyada olduğu ve öğrenmede ne ifade ettiğini tanımlama imkanı olmalıdır. Üçüncü olarak yaptıkları neyi resmediyor ve dersin hedefine ulaşma yönünde nasıl bir süreç geçirdiklerine ait bir bağlam oluşturmaktadır.
Ayrıca portfolyolara ek olarak;
Dereceli Puanlama Ölçeği (Rubric)
Günlük
Gözlem
Görüşme
değerlendirme çeşitlerinden yararlanılabilir.
YAPILANDIRMACILIK VE ARAŞTIRMA
Geleneksel eğitim araştırmalarında yapılandırmacı perspektiften tasarlanan bir çok eylem yasaklanmıştı. Bağlam değişimi çok zordur.
Fen müfredatında temel kuvvetleri araştırmak ve tanımlamak istemektedirler. Bu bağlamda nitel metotlar daha uydundur.
Araştırmanın niteliğine karar veren standartlar bilgiyi istemek ve iddianın güvenirliği arasındaki ilişkiden elde edilen veriye bağlıdır. Veri toplamada objektiflik söz konusudur ve metaforların kolleksiyonu olaylar hakkında düşünmeyi gerektirir. Yapılandırmacı bakış açısında veri toplanmaz kişisel teorik çatıları kullanılarak deneyimlerden yapılandırılır.
• İlgili veya ilgisiz verileri kategorize etme fikri veri yaratıldığında, analiz edildiğinde veya yorumlandığın zamanda yapılabilir. Fikirler tedbirli ve rutindir. Veri oluşumu veya yorumlanması ayrı olaylar değildir.
Yorumlama sürecinin en önemli kısmı ilk çalışmalardan nelerin öğrenildiğidir. Çalışmalar planlandığında ne bilindiği ve daha önceki çalışmalardan neler öğrenildiği üzerine inşa edilir.
Bir çok araştırmacı eğitimle ilgili yorumsal-çıkarımsal bir araştırmada öğretmenlerin ne dediği çok önemli olduğuna dikkat çekmektedir. Öğretmenin öğrenen olarak metafor kullanmasının önemi gerçekte ne olduğu veya gerçekle arasındaki farktan öte ne öğrenildiğindeki farklılıkların yorumlanmasından oluşan katılımcı hikayelerindeki farklılıklardır.
Araştırmanın sonucunda; çalışmanın grounded
teorilerini kapsayan iddiaların, oluşturulan veriler
kapsamında makul olduğunun gösterilmesi
önemlidir. Okuyucular kişisel inançlarını ve
kategorilerini hikayeyi hissetmek için kullanacak
ve kişisel olarak ne bildiği ve neye değer verdiğini
yansıtmak için hikayeyi yeniden
yapılandıracaklardır.
Araştırmayı okuyan tarafından yapılandıran bilgi
her bir okuyucunun yaşadığı kendi kültür ve var
olan bilgisini yansıtacaktır. Teori ve gömülü olan
bağlam arasındaki bağı sağlamak ve çalışmanın
bağlamını anlamasına yardım edecektir.
YAPILANDIRMACILIK VE DAVRANIŞCILIK ARASINDAKİ BENZERLİK VE FARKLILIKLAR
Pozitivizim ile özdeşleştirdiği ve bilgiyi nesnel saydığı için nesnelci yaklaşım olarak da nitelendirdiği davranışçılığı eleştiren Dimitrios Thanasoulas’a göre;
Davranışcı Yaklaşım Yapılandırmacı Yaklaşım Bilgi bireyin dışındadır ve
öğretmenler tarfından öğrencilere aktarılır
Bilgi bireysel bir anlama sahiptir ve bireysel olarak öğrenciler
tarafından yaratılır.
Öğrenciler işittiklerini ve okuduklarını öğrenirler. Eğer öğretmen soyut kavramları iyi
açıklarsa, bu kavramları öğrenciler iyi bir biçimde öğrenirler
Öğrenciler bilgilerini, anlamları ve onları düzenleyen yapıları dikkate alarak kendileri yapılandırır. Bu yüzden öğrenciler, işittiklerini, gördüklerini ve okuduklarını ön bilgileri ve alışkınlıkları
doğrultusunda yorumlar.
Öğrenme öğrencilerin kendilerine
Öğrenme öğrencilerin kavramsal algılamalarını gösterebildikleri
Bünyamin Yurdakul (2005)’a ait karşılaştırmada şöyledir;
Değişkenler Davranışçılık Yapılandırmacılık
Bilgi
•Bireyden bağımsızdır.
•Bilişin dışında nesnel bir gerçekliktir.
•Dış dünyada hazır ve birey tarafından erişebilir niteliktedir.
•Dış dünyanın kopyası ya ada bir kişiden geçen edilgen bir amilimdir.
•Bilişin dışında var olan bireyden bağımsız bir olgu değildir.
•Duruma özgü,
bağlamsal ve bireysel anlamların
görünümüdür.
•Bireylerin nesneler üzerinde etkinlikleri ile oluşur.
•Sosyal etkileşimden ve bireysel anlamların yaşayabilirliğini
Değişkenler Davranışçılık Yapılandırmacılık
Gerçeklik
•Ontolojik bir gerçeklik söz konudur.
•Dış dünya ile iç dünyanın (bilişim) ayrımıdır.
•Aynı sosyal ortamda bulunan bireylerin
kendi dünya
parametrelerini
tanımlamak için oluşturduğu zihinsel anlamlardır.
•Dış dünyadan ayrılan bir iç dünya (bilişi) yoktur
Değişkenler Davranışçılık Yapılandırmacılık
Doğruluk
•Deneysel süreçlerle
elde edilen ve
bireyden bağımsız
nesnel olarak
indirgenen sonuçlardır (Evrensel tek doğru)
•Mükemmel bilgiyi oluşturmaktadır.
• Bireyin kendi anlamlarıyla
“diğer”inin anlamlarının
çelişmemesidir (Çoklu bakış açısı).
• Diğerlerinin
anlamalarına karşı
bireyin kendi
anlamalarını test etmesidir ( Sosyal anlam birliği)
Değişkenler Davranışçılık Yapılandırmacılık
Öğrenme
•Dış dünya gerçekliğinin bireye aktarımıdır
•Var olan nesnel bilgilerle bilir hale gelmektir.
•Gerçekliğin baskısı altındadır.
•Doğrudan öğretimle
gerçekleşir.
•Belirli bir bilgi birikiminin öğrenilmesine ve her birimin bir sonrakini nasıl etkileyeceğinin mekanik olarak kestirimine dayanır.
•Sınırlı etkinlik dizgelerinin ve maniple edilmiş sınırlı yaşantıların tasarımıyla bilgi birikiminin birbirinin üzerine
•Bireysel bilişte oluşan öznel anlamların sosyo- kültürel bağlamda özneler arası
süreçlerle yeniden
oluşturulmasıdır.
•Anlamlıdır ve gerçek bir bağlamdan türer.
•Çevre koşullarından bağımsız gerçekleşen anlam, bakış açısı kazanma yada yeniden yapılandırılma süreci olarak, oluşu ve sonuçları hiçbir zaman kontrol edilemez.
•Çok değişkenli ve
değişkenlerin birbirini nasıl etkilediğinin yordanması zor