• Sonuç bulunamadı

ÜÇ AYLAR sıkıntıları ile yorgun düşen ruhlarımızı ganimet kulluk kapısına yarın için ve ibadetine göre değer Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÜÇ AYLAR sıkıntıları ile yorgun düşen ruhlarımızı ganimet kulluk kapısına yarın için ve ibadetine göre değer Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÜÇ AYLAR

Cenab-ı Allah, mekânlar içinde mukaddes mekânlar; zamanlar içinde de mukaddes zamanlar yaratmıştır.

Zamanlar içinde yarattığı mukaddes zamanlardan birisi de; Müslümanlarca “üç aylar” diye bilinen “Receb, Şaban ve Ramazan” aylarıdır.

Dinî literatürümüzde de “üç aylar”ın Müslümanlar için değeri büyüktür.

Hayatın çeşitli sıkıntıları ile yorgun düşen ruhlarımızı böyle gün ve geceleri de ganimet bilerek Cenab-ı Hakk’ın kulluk kapısına daha iştahlı ve daha heyecanlı olarak yaklaştırmalı ve yeniden tazelenmeliyiz.

Mümin bu gecede öncelikle Allah Teâlâ’nın şu âyetini düşünerek eğilmeli ve hayatı boyunca onu unutmayacak şekilde kendisine rehber edinmelidir. Cenab-ı Allah:

"Ey inananlar, Allah'tan korkun ve kişi, yarın için ne yapıp gönderdiğine baksın. Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır."

آَ ي ا هُّي ا ني ۪ذَّلا اوُن مٰا اوُقَّتا ٰاللّ

ْرُظْن تْل و سْف ن

ا م ْت مَّد ق د غِل اوُقَّتا و ه ٰاللّ

َّنِا ٰاللّ

ري ۪ب خ ا مِب نوُل مْع ت

Görülüyor ki, Cenab-ı Hak, insana yaptığı işlerine ve ibadetine göre değer vermekte ve bu işleri ne maksatla yaptığına bakmaktadır.

Yani ceddimizin de dediği gibi “Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”

“(Habibim) de ki: Eğer duanız ve ibadetiniz olmasa, Rabbiniz size ne diye değer versin...”

ْلُق

ا م

ا ُُ۬ؤ بْع ي

ْمُكِب

ي ۪ ب ر

ل ْو ل

ْمُك ُُ۬ؤآَ عُد

(2)

Milletimizin büyük çoğunluğu asırlardır dînî gün ve gecelerimizi sevinçle karşılarlar, tebrikleşirler, camilere dolarlar ve üç aylara erişmenin manevî hazzını duyar, hatta birçok kardeşlerimiz de bu mübarek ayları oruçlu geçirmektedirler.

Enes b. Mâlik (R.A.)’den bir rivayete göre Peygamberimiz (S.A.V.) Receb ayı girdiğinde şöyle dua ederdi:

“Ey Allahım! Receb ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ali el-Müttekî, Kenzü’l-Ummâl, 1/79, No:18049)

Bu ayların mübarek olması demek, içinde mübarek ameller yapılması demektir.

Mübarek geceler, dînî eserlerde geçen “el-leyâlî el-mübâreke” tabirinin tercümesi olup, kutlu geceler, dinî yönden özel önemi olan geceler demektir. Bu tabir, tekil şekliyle “leyle-i mübâreke” şeklinde Kur’an-ı Kerim’de geçer.

Yani zamanlar içinde mukaddes zamanlardan bahsedilmiş ve dikkate şâyân bir ifade ile;

ِرْص عْلا و

denilmiştir.

Ülkemizde “Kandiller” denildiğinde Regaib, Mirâc, Berat ve Kadir geceleri kastedilir. Bunlar “leyl”

(gece) kelimesi ile isim tamlaması yapılarak Leyle-i Mirac, Leyle-i Kadir şeklinde anılırlar. Bunların yanı sıra, her haftanın Cuma ve Pazartesi günlerine bağlayan geceler ile Mevlid gecesi, Ramazan bayramı gecesi, Kurban bayramı geceleri, Muharrem ayının ilk gecesi ve Aşûrâ gecesi gibi geceler de bu kapsamda kabul edilir.

Receb ayında; Regaib ve Mi’rac gecesi. Şaban ayında Berat gecesi; Ramazan ayında da Kadir gecesi mevcuttur.

(3)

1. Regâib Gecesi: “Regâib” rağbet olunan, bol ihsan ve değerli hediyeler demektir. Receb’in ilk Cuma gecesidir.

Rasülullah’ın o gece annesinin rahmine düştüğü kaydedilirse de Receb ayının ilk Cuma gecesi olması sebebiyle de, ibadet ve itaatte özen gösterilmesi tavsiye edilen bir gecedir.

Toplum olarak kutlanmasına Hicrî 480 yılında başlandığı belirtilen bu geceye mahsus bir namaz yoktur.

2. Miraç Gecesi: Mirâc, çıkılan yer ya da çıkma aleti ve merdiven demektir.

نا حْبُس ي َ۪ٓذـَّلا

ى ٰرْس ا ۪هِدْب عِب

الْي ل نِم ِد ِجْس مْلا ِما ر حْلا

ى لِا ِد ِجْس مْلا ا صْق ْلا

ي ۪ذَّلا ا نْك را ب ُه ل ْو ح

ُه ي ِرُنِل ْنِم

ها نِتا يٰا ُهَّنِا وُه ُعي ۪مَّسلا ُري ۪ص بْلا

Hicretten bir yıl önce (H.9), Allah’ın emri ile Mescid-i Haram’dan alınıp, Mescid-i Aksa’ya götürüldüğü, oradan semaları katederek Rabbine yükseltildiği Kur’an ve Sünnet’te anlatılan gerçek bir olaydır ve buna

“mirâç” denir. İslâm bilginlerinin büyük çoğunluğu Mirac’ın Recep ayının 27. Gecesi’nde gerçekleşmiş olduğu beyan ederler.

Beşeriyetin kurtarıcısının fevkalâde taltiflere ve manevî hediyeler mazhar olduğu (Amenerrasulü, Namaz) böyle bir zaman dilimine Müslümanların çok değer vermeleri tabiidir ve bu gece 1400 yıldır “Mirac Gecesi”

adıyla kutlanagelmiştir.

Mirac gecesi Hz. Peygamber’in ve ashabının tevhid mücadelesi uğrunda katlandıkları eziyet ve sıkıntılar hatırlanmalıdır.

(4)

Rasûlullah’ın örnek hayatı gözden geçirilmelidir, sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya özel bir önem verilmeli, Namaz, Kur’an tilaveti, zikir, tesbih ve istiğfar sadece bir gecemizi değil, ömrümüze sinmeli ki, temiz bir suya daldırılan sünger gibi, sıkıldığında da/can verdiğimizde ruhumuz tertemiz olsun.

ُ هَمَّلَع

ُ دي ۪دَش ُ

ُ ى ٰو قْلا ُ

ُ

﴾﴿

و ذ

ُ ةَّرِم ُ

ُ ى ٰوَتْساَف ُ

ُ وُه و

﴾﴿

ِقُفُ ْلاِب هىٰلْع ْلا

َُّم ث

﴾﴿

ُ اَنَد

ُ ىّٰلَدَتَف ُ نا ك ف

﴾﴿

با ق ِنْي س ْو ق ْو ا

ىٰنْد ا

﴿

ىٰٰٓح ْوَاَف

ُ ىٰلِا

ُ۪هِدْبَع ُ آَٰم ُ

ُ ى ٰح ْوَا ُ

ُ ا م

﴾﴿

ب ذ ك ُدا ٰؤُفْلا ا م ىٰا ر

ُ

﴾﴿

ُ هَنو راَم تَفَا

ُ ىٰلَع اَم ُ ى ٰرَي ُ

ُ ْد ق ل و

﴾﴿

ُهٰا ر اة ل ْز ن

ى ٰرْخُا دْنِع

﴾﴿

ِة رْدِس ى ٰه تْنُمْلا اَهَدْنِع

﴾﴿

ُ ةَّنَج ُ

ُ ى ٰوْأَمْلا ُ

ُ

﴾﴿

ْذِا ى شْغ ي ة رْدِ سلا

ا م ى ٰشْغ ي اَم

﴾﴿

ُ

َُغا َز

ُ رَصَبْلا ُ اَم َو ُ

ُ

ىٰغَط

ُ

ُْدَقَل

﴾﴿

ىٰا َر ُ

ُْنِم ُ

ُِتاَيٰا ُ

ُِهِ بَر ُ ى ٰرْب كْلا ُ

ُ

﴾﴿

“Onu, çok güçlü, üstün niteliklerle donatılmış biri (Cebrâil) öğretti. O, ufkun en yüce noktasındayken asıl şekliyle göründü. Sonra yaklaştıkça yaklaştı. Öyle ki, iki yay kadar hatta daha yakın oldu. Böylece Allah, kuluna vahyini iletti. Gözün gördüğünü kalp yalanlamadı. Şimdi siz şüpheye düşüp gördükleri hakkında onunla tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Andolsun ki onu (meleği) iniş esnasında en sondaki sidre yanında bir daha gördü. Ki onun yanında huzur içinde kalınacak cennet vardır. O an sidreyi bürüyen bürümüştü. Göz ne kaydı ne de hedefinden şaştı. Hiç kuşkusuz o, rabbinin âyetlerinden en büyüğünü görmüştü.” [Necm, 5-18]

3. Berat Gecesi: Berât, berâet; aklanma, temiz ve suçsuz çıkmak demektir.

“Leyle-i Berât” gecesinde büyük faziletlerin bulunduğu alimler tarafından genellikle kabul edilegelmiştir.

هَٓم ٰح ِبا تِكْلا و

﴾﴿

ِني۪بُمْلا آََّنِا

﴾﴿

ُها نْل زْن ا ة لْي ل ي ۪ف

ة ك را بُم اَّنِا

اَّنُك ني ۪رِذْنُم

﴾﴿

(5)

“Hâ-mîm. Aydınlatan kitaba yemin olsun! Biz onu mübarek bir gecede indirdik; biz daima uyarmaktayız.”

[Duhân, 1-3]

Gecenin manevî değerine binaen, Namaz, Kur’an tilâveti, Zikir, Tesbih ve İstiğfarlarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehaptır.

4. Kadir Gecesi: “Kadir” kelimesi sözlükte, güç yetirmek, hüküm, takdir, şeref, ululuk ve tazyik gibi anlamlara gelir.

آََّنِا ُها نْل زْن ا ِة لْي ل ي۪ف

ِرْد قْلا

﴿ ١

آَ م و

كي ٰرْد ا ا م

ُة لْي ل هِرْد قْلا

﴿ ٢

ُة لْي ل

ِرْد قْلا رْي خ ْنِم ِفْل ا ه رْه ش

﴿ ٣

ُل َّز ن ت

ُة كِئَٰٓل مْلا

ُحو ُّرلا و ا هي۪ف

ِنْذِاِب ْمِه ِب ر ْنِم ِ لُك رْم ا

﴿ ٤

م ل س

يِه ىٰت ح ِع لْط م ِرْج فْلا

“Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.” [Kadir, 1-5]

Kuran’ın, Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde inmeye başladığında ittifaka yakın bir kanaat mevcuttur.

1000 ay demek, 83 yıla tekabül eder. Kişi, iradesini bu gece Hakk’a yönlendirirse, Allah ona bir ömre tekabül edecek lütuflarda bulunacaktır.

Hz. Muhammed (sav) “Kim inanarak ve sadece Allah rızası için Kadir gecesinde kalkarsa (o geceyi ihya eder, değerlendirirse) geçmiş günahları bağışlanır.” buyurur.

Hz. Muhammed (sav) “Ondan mahrum olan çok büyük şeyden mahrum olmuştur” buyurur.

Üç aylarda, üç hususun vurgulandığını görmekteyiz ki, bunlar; Gece, Peygamber ve Kur’an’dır. Yani

“Geceyi, Peygamberi örnek alarak Kuran ile geçir!”

(6)

“O’ân” Çok Önemli ! O ânımız bu gecemiz olsun.

ْد ق ل و ا ن ْرَّس ي نٰا ْرُقْلا

ْك ِ ذلِل ْل ه ف ِر

ْنِم رِكَّدُم

“Andolsun ki Kur’an’ı düşünülsün diye kolaylaştırdık. Düşünecek yok mu?” [Kamer, 17]

ْم ل و ا ْمُك ْرِ م عُن ا م

ُرَّك ذ ت ي ِهي۪ف ْن م رَّك ذ ت ُمُك ءآَ ج و هُري ۪ذَّنلا

“Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi?” [Fâtır, 37]

Bugün Mescid-i Aksa, en azından tefekkürümüzde olmalıdır.

“Ey örtüsüne bürünen (sarılan) Peygamber! Kalk ve azı hariç, uzun uzun ibadet et.”

آَ ي ا هُّي ا ُل ِ م َّزُمْلا

﴿ ١

ِمُق

لْيَّلا َّلِا الي ۪ل ق

﴿ ٢

َُٓه فْصِن

ِو ا ْصُقْنا ُهْنِم

الي ۪ل ق

﴿ ٣

ْو ا

ْد ِز ِهْي ل ع ِلِ ت ر و نٰا ْرُقْلا هالي ۪ت ْر ت

﴿ ٤

“Geceleyin -birazı dışında- namaza kalk! Gecenin yarısında bu vakti biraz öne veya biraz ileri de alabilirsin.

Kur’an’ı tane tane, hakkını vererek oku.” (Müzzemmil, 1-4)

َّنِا ني ۪قَّتُمْلا تاَّن ج ي ۪ف

نوُيُع و

﴿ ١١

ني ۪ذ ِخٰا

آَ م ْمُهيٰتٰا هْمُهُّب ر ْمُهَّنِا اوُنا ك لْب ق كِلٰذ ه ني ۪نِسْحُم

﴿ ١١

اوُنا ك

الي ۪ل ق نِم

ِلْيَّلا ا م نوُع جْه ي

﴿ ١١

ِرا حْس ْلاِب و

ْمُه نو ُرِفْغ تْس ي

﴿ ١١

ي َ۪ٓف و

ْمِهِلا وْم ا ق ح

ِلِئآََّسلِل ِمو ُرْح مْلا و

﴿ ١١

“Allah’a saygısızlıktan sakınanlar ise rablerinin kendilerine verdiklerini alarak cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar. Çünkü onlar daha önce güzel davranışlar içindeydiler. Onlar gecenin az bir kısmında uyurlardı. Seher vakitlerinde rablerinden bağışlanmalarını dilerlerdi. Yardım isteyenlere ve yoksullara mallarından belli bir pay ayırırlardı.” [Zariyat, 15-19]

(7)

Özetle olgun müminler, Kur’an, Hz. Peygamber ve Gece üçlüsüyle tanışmak, hemhâl olmalıdır. Ki bu ermenin ve olmanın da yoludur. İşte “üç aylar” ile verilmek istenen asıl mesaj budur.

ÜÇ AYLAR BİZİ DÜŞÜNMEYE SEVKETMELİ Ben neyim? Kimim? Niçin bu âleme gönderildim?

Ölümle beraber nereye gideceğim? Bize kitap ve elçi gönderen Yaratan bizlere neler emrediyor?

ÜÇ AYLAR BİR MAHASEBE AYIDIR

Dindarlığımız, davranışlarımıza yansımıyorsa kendimizi sorgulamalıyız!

Peygamberi seviyorum diyen ben! Onu, ahlâkını yaşıyor muyum?

Kitabım Kur’an’dır diyen ben! Kitabımdan ne kadar haberdarım?

HAYATIMA HANGİLERİ HâKİM ?

İlim / Cehâlet; Tevbe / Günahta Israr; Şükür / Nankörlük; Sabır / İsyan; Hidayet / Dalalet; Takva /Fâsıklık Nefsi Emmare / Nefsi Mutmainne; Ölüm.; Cennet / Cehennem; İyi Bir Muhasebe, Tevbe ve İstiğfar:

“Hiç düşünmez misininiz?” [En-âm, 50]

ْلُق َٓ ل ُلوُق ا ْمُك ل ي ۪دْنِع ُنِئا َٓ ز خ

ِٰاللّ

َٓ ل و ُم لْع ا بْي غْلا َٓ ل و

ُلوُق ا ْمُك ل ي ۪ نِا ك ل م ْنِا ُعِبَّت ا َّلِا ا م ىَٰٓحوُي هَّي لِا

ْلُق

ْل ه يِو تْس ي ى ٰمْع ْلا

هُري ۪ص بْلا و ل ف ا

نو ُرَّك ف ت ت

“Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz”

(8)

َٓ ل ها رْكِا ِني ۪ دلا يِف

ْد ق نَّي ب ت ُدْش ُّرلا نِم

ِ ي غْلا ْن م ف ْرُفْك ي ِتوُغاَّطلاِب ْن ِم ْؤُي و

ِٰللّاِب ِد ق ف ك سْم تْسا ِة و ْرُعْلاِب

ىٰقْث ُوْلا ما صِفْنا ل

ها ه ل ُٰاللّ و عي ۪م س مي ۪ل ع

“Dinde zorlama yoktur. Doğru eğriden açıkça ayrılmıştır. Artık kim sahte tanrıları reddeder de Allah’a inanırsa kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah her şeyi işitir ve bilir.” [Bakara, 256]

با تِك ُها نْل زْن ا كْي لِا

ك را بُم او َُٓرَّبَّد يِل

۪هِتا يٰا رَّك ذ ت يِل و اوُل ُ۬وُا

ِبا بْل ْلا

“Sana indirdiğimiz mübarek kitap ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.” [Sa’d, 29]

KUR’AN RAMAZAN’A HASREDİLMESİN!

Ne demek Kur’an okumak? Kur’an okumak onu anlamak; mesajlarını, ilâhi mesajı algılamaktır.

Allah bu kutsal mektubu bir cemaate, bir millete değil; tek tek her insana göndermiştir.

“Allahım! Şüphesiz sen affedicisin, affı seversin. Beni affet” [Tirmizi, Deavât, 84]

ALLAH’IN DAVETİ VAR!

ُٰاللّ و اوَُٓعْد ي ىٰلِا

ِرا د هِم لَّسلا ي ۪دْه ي و

ْن م ُءآَ ش ي ىٰلِا طا ر ِص مي ۪ق تْسُم

﴿ ٢١

ني ۪ذَّلِل

اوُن سْح ا ىٰنْسُحْلا

ه ة دا ي ِز و ل و

ُق ه ْر ي ْمُه هوُج ُو

ر ت ق ل و ه ةَّلِذ كِئَٰٓل ُ۬وُا ُبا حْص ا

ِةَّن جْلا ْمُه ا هي۪ف نوُدِلا خ

﴿ ٢١

ني ۪ذَّلا و

اوُب س ك ِتأَـ ِيَّسلا

ُءا َٓ ز ج

ة ئِ ي س ا هِلْثِمِب ْمُهُق ه ْر ت و

ه ةَّلِذ ا م ْمُه ل نِم ِٰاللّ

ْنِم م ِصا ع آَ مـَّن ا ك

ْت يِشْغُا ْمُهُهوُج ُو

ااع طِق نِم ِلْيَّلا هاامِلْظُم كِئَٰٓل ُ۬وُا

ُبا حْص ا ِراَّنلا

ْمُه ا هي۪ف نوُدِلا خ

﴿ ٢١

(9)

“Allah esenlik yurduna çağırıyor ve dilediğini doğru yola iletiyor. * Güzel yapanlara daha güzeli, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerinde ne toz toprak bulaşığı olur ne de aşağılanmışlık izi. İşte bunlar cennetlik kullardır, kendileri orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. * Bilerek ve isteyerek kötülük yapanlara gelince, kötülüğün karşılığı, dengi olan cezadır; bunlar aşağılanmışlık içinde yaşarlar, kendilerini Allah’ın cezasından kurtaracak biri de yoktur. Yüzleri sanki kapkaranlık gecenin bir parçasıyla kaplanmıştır. İşte bunlar da cehennemliklerdir, kendileri orada devamlı kalıcıdırlar.”

Bu itibarla;

Hz. Muhammed (S.A.V.)’i Daha İyi Tanımaya Yönelik Gayretimiz Olmalı.

ْد ق ل نا ك ْمُك ل ِلوُس ر ي ۪ف

ِٰاللّ

ة وْسُا ة ن س ح ْن مِل نا ك اوُج ْر ي ٰاللّ

م ْو يْلا و ر ِخٰ ْلا

ر ك ذ و ٰاللّ

هااري ۪ث ك

“İçinizden Allah’ın lutfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” [Ahzab, 21]

ْحـِ ب س ف ِدْم حِب

كِ ب ر ْنُك و ن ِم ني ۪د ِجاَّسلا

﴿ ١١

ْدُبْعا و

كَّب ر ىٰت ح ك يِتْأ ي ُني ۪ق يْلا

﴿ ١١

“Sen rabbini hamd ile tesbih et, secde edenlerden ol! Ve sana yakîn gelinceye kadar Rabbine ibadete devam et.”[Hicr, 98]

“Amellerin en sevimli olanı az da [5 vakit farz] olsa devamlı yapılanıdır.”

ا نَّب ر ْغ ِزُت ل

ا ن بوُلُق دْع ب ْذِا ا ن تْي د ه ْب ه و

ا ن ل ْنِم كْنُد ل اة مْح ر كَّنِا

تْن ا ُباَّه وْلا

“Ey Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize tarafından rahmet bağışla.” [Âl-i

İmrân, 8]

(10)

YARATILIŞ MAKSADIMIZ UNUTULMAMALI

ا م و ُتْق ل خ َّن ِجْلا سْنِ ْلا و َّلِا

ِنوُدُبْع يِل

“Ben cinleri de insanları da ancak beni tanıyıp yalnız bana ibadet etsinler diye yarattım” [Zâriyât, 56]

RAHMAN’IN KULLARI;

ُدا بِع و ِن ٰمْح َّرلا

ني ۪ذَّلا نوُشْم ي ى ل ع

ِض ْر ْلا اان ْو ه

ا ذِا و ُمُه ب طا خ نوُلِها جْلا

اوُلا ق اام ل س

﴿ ١٣

ني ۪ذَّلا و نوُتي ۪ب ي

ْمِهِ ب رِل اادَّجُس ااما يِق و

﴿ ١٤

ني ۪ذَّلا و نوُلوُق ي

ا نـَّب ر ْف ِرْصا اَّن ع

با ذ ع مَّن ه ج

َّنِا ا ه با ذ ع نا ك

ااما ر غ

﴿ ١١

ني ۪ذَّلا و آَ ذِا

اوُق فْن ا ْم ل اوُف ِرْسُي ْم ل و

او ُرُتْق ي نا ك و

نْي ب كِلٰذ ااما و ق

﴿ ١١

َّلِا ْن م با ت ن مٰا و لِم ع و ال م ع

ااحِلا ص كِئَٰٓل ُ۬وُا ف

ُلِ د بُي ُٰاللّ

ْمِهِتأَـِ ي س ه تا ن س ح

نا ك و ُٰاللّ

ااروُف غ اامي ۪ح ر

﴿

١٧

ْن م و با ت لِم ع و ااحِلا ص

ُهَّنِا ف ُبوُت ي ى لِا ِٰاللّ

اابا ت م

﴿ ١١

“Rahmânın has kulları yeryüzünde vakarla yürüyen, cahiller onlara laf attığı zaman, "selâm" deyip geçen kullardır. * ُGecelerini rablerine secde ederek, huzurunda durarak geçirirler. * "Ey rabbimiz" derler; "Bizi cehennem azabından uzak tut; çünkü onun azabı bitip tükenme bilmez. * Yine o iyi kullar, harcama yaptıkları zaman ne saçıp savururlar ne de cimrilik ederler; harcamaları bu ikisi arasında mâkul bir dengeye göre olur. * Ancak tövbe edip inanarak erdemli işler yapanın durumu başkadır; Allah böylelerinin kötü

(11)

hallerini iyiye çevirecektir. Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.* Evet, kim tövbe edip erdemli davranırsa bu durumda gerektiği şekilde Allah’a yönelmiş olur.” [Furkan Suresi’nden]

Referanslar

Benzer Belgeler

H5: Ar-ge ve yenilik faaliyetleri için kaynak ayırma durumu, girişimcilerin girişimcilik dersi alma durumuna göre istatistiksel farklılık gösterir.. H6: Ar-ge ve yenilik

işte bu örnekte ol­ duğu gibi, halkımızın, diş ve ağız sağlığı konusunda eğitimi, gereksiz diş kaybı­ nı engelleyecek ve böylece kaybolan

Bu çalışmada Hint altkıtasındaki dinî ekoller ve eğitim anlayışları incelenmiştir. Hindistan’ın İngiliz sömürgesi olduğu dönemlerde ortaya çıkan bu

Bu çalışmada sultan şairlerimizden olan III. Murat’ın “aşkam yine” redifli gazeli, geleneksel şerh yönteminin yanında yapısalcılık yöntemi ile

Kardiyovasküler Hastalıklarda Önemli Bir Belirleyici: Ağız Sağlığı Important Determinants in Cardiovascular Disease: Oral Health.. Seçil Beyece İncazlı 1 , Serap

Araştırma sonuçlarına göre yerel mısır genotiplerinin fosfor kullanım etkinlikleri incelendiğinde elde edilen verilere göre kontrol dozuyla karşılaştırıldığında

Allah Resûlü (s.a.s) bir hadisinde kurban ibadetinin faziletiyle ilgili şöyle buyurmaktadır: “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir

Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ dünyaya rahmet nazarı ile bakar ve fecir oluncaya kadar şöyle buyurur: ‘Benden af dileyen yok mu, onu